Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 Nisan 1944 CUMHURIYET Şark cephesinde vaziyet Tuna havzası aktile Osmanlı devleU Tuna havzasına h&kimdi ve bu hâkimiyet sayesinde Avrupanın Eiyasetinde faal bir rol sahibi idi. Bu yüzden Osmanlı devletinin her sözü dinlenir ve her hükmüne baş eğilirdi. Osmanlı devletinin zâfa nğraması fiserine lş değişti, evvelâ Avnsturya tmparatorluğu, daha sonra Rnsya tmparatorluğu onnn mevklini benimsemek Istedller ve bu yüzden bir çok kanlı hâdiseler vukn buldu. Belki bn hâkimiyeti kazanmak, Osmanlı tmparatorluğnnun inhitat devrinde nğramış oldnîn tecavüzlerin en bellibaşu sebebi idi. Osmanlı delvetinln Tuna havzasmdan tamamile çekildiği sırada Avustnrya lmparatorlufu ona haief olmak istemlş ve Rus Çarlığı Osmanh devletini bflsbütiin ortadan kaldırmak pahasma orta Avrupaya hâkim olmak ve raklb saydı|ı Avusturya tmparatorlnğanu sarsmak ve budamak sevdasına düşmüştü. Geçen Büyük Harb İçinde Rus Çarlıgı Osmanh İmparatorlnğundan evvel çökmüş ve Avnsturya İmparatorluŞunun parçalanması da Tuna havzasına yepyenl btr şekfl vermiştt. Görünüşe göre Tuna havıası, büyük bir hâkhniyete tâbi olmamış, fakat muhtelif hâkimiyetlere dağıhnıı ve bu sayede huznra fcavuşmuştu. Ne çare kl Tuna havzasında yaşıyan tnilletlerin hiç biri bu vaziyetten hoşnud değildi ve bu müleUerin iktısadi hayatı, yrai btr mlhrak etrafında toplanıyordu. Çok geçmeden bu yeni toplanış daha kesin blr mahiyet almış ve Almanyanm Avnsturyayı ve Çekoslovakyayı ilhak etmesi, Tuna havzasında yeni blr hâkimiyeti belirtmişU. Bu hâkirolyet. Alman hâkimiyeti İdi. Bu hâkimiyetin belinnesi üzerine Çarlık Rusyaga yerine kurulan Sovyetler Birligintn de Tunaya varmak içln ypnl blr hızla hareket etttğl göze çarptı ve çok jreçmeden onnn Besarabyayı ve BukoTİnayı İlhak etmek'e ha yolda ük mühim adımlan attıgı görttldfl. Hedeftn Tuna o'dagu besbelll idi. Bir taraftan Abnanya, diger taraftan Busya arasında baslıyan bn yanşın verdi£i netlceler, Almanyanm daha fazla süratle hareket ederek evveli Rnmanya daha sonra Bulgaristania anlaşman «/e Htifak yapması, hattâ bu ikl memlekett sıı veya bu şekilde Işgal etmesi IdL Bu yanş da, blr Sovyet Alman har. binin, önüne geçilemiyecek bir hâdise oiduğnnu açıga vumyordu. Nitekim öyle oldu ve Ahnanya, kendi hayat gahaa saydığı Tuna havzasmdan bu rakibini uz^k'ıştırmak İçln her seyi ymptı. Onu yalnız Tunadan uzaklaştırnıakla kalmıyarak daha çok usaklam sttrmete mu. vaffak oldm. Fakat bu muvaffakiyet sDıekaU oldu ve harb kısa bir fasıladan sonra Tuna havzasına yenlden yakiastı. Bugünkü duruma pöre, Aimanya, ya Tuna havzasını btrakıp gidecek ve bu harzayı Takîblne terkederek flk aeı ve kesta maSlubiyete nğTryacak. bnnnn ne. tlcesi olarak Tuna havzasında yasryan bütün delvetler onun nüfunmdan knr. tularak Sovyetler Birlifi İle elblrlifl yapacaklar, yahud Ahnanya bu h^vzayı kaybetmemek içln elinden gelenl yapaeaktır. ' Durnm, henuı bulanıktır v* b« çıklardan hantrislnln tahakkuk edecegl henüz anlaşılmamıştır. Fakat Ahnanyanm mnkadderatı JtkSnee Tuna havzasında taayyttn edecek ve daha flerisl de bu neticeye baglı olacaktır. Ruslar ((Odesayı yarı yanya kuşattık)) diyorlar! Baştaraft 1 inct sahifede kalmıştır. Kıt'aîarımızm mukabıl taarruzlan, düşmanın artan mukavemetme rağmen arazı kazancı temin etmıştir. Sovyetlerin Dmyeper ile Çaussy a. rasmdalu şiddetli mahalll saldırışları tardedilımş, açılan bir gedife yapılan bir mukabil taarruzla ve şiddetlı çarpışmalar sonunda kapatılmıştır, Plesiîau cenubunda Sovyetler kuvvetli tank ve savag uçak teşiullerı himaye. sinde taarruza geçmıştır. Düşmanın yarma teşebbuelen inadlı mutıarebeler sonunda akamete uğratılmıs, 18 tankı tahrib edümiş ve açılan mahallî gedıkler kapatolmojtır. Galiçya ve Bukovinada General Zukof'un harekâtı Moskova: Reuter Mareşal Zukof'un Bukovına ve Galiçyada kazandığı pax. lak zaferler, bıri cenubda Rumanya ve Tuna vadlslne, dlğeri de bauda Karpatlarda Çekoslovayya ve Macaristana doğru o'mai üzere kendlsine 11si yol açmıştır. Burada sanıldığına gore Mareşal Zukof, Karpatlar yolunu seçecektir. Bu dağîar sllsUesinden geçen beş yoldaa ikisl şimdiden elinde bulunmafctaxlır. İlerl hareketirün temposu da azaml haddine çıkmıştır. Bukovinadaki yollar terkedUmiş Alman silâhlarile ve tank, kamyon ve top enkazlle doludur. Odesa şimdl Sovyet ordularl tarafından yari yanya kuşatılmiş bylunmaktadtr. Bu ordular şlmdi şimal doğuya Petroskoyeye vermış bulunyoT'ar. Burası Odesava 40 kllometra mesafededlr Cepheden gelen telgraflarda bildirildiğlne göre Klzılordu bu yartnı çember lçlnde 200 bln kadar mevcudla Aîman VG Rumen ordularınl önüne katmlş, fasllasiz bir surette takib etmekte^.ir. Sovyet taarnızlannın dört büyük isdkameti Berlin 1 (T J ) Sovyetlerin kuv. vetli bir taarruz kaması tam şlmal batl İstikametinde Odesaya doğru l erlerken, diğer bir kol da, Besarabyada Yaş'ı zaptetmeğe ve bunun ötesinde cenub batlya doğru yıirümeğe çalışnıaktadır Üçünbü b'r Sovyet ordusu da, Horodenka Kolomea'dan geçereh Karpetlsra e yaklaşımş ve öncti'erlle JTnTonlka K Çİdinin şimal mahrecine varmıştır. Mo. törlü plyade birliklerinden ve tank teşkillerinden mürekkeb dördüncü bir ordular grupu da, Brody.Kovel gölgesnde genlş blr eephe üzerinden b?tlra doğru ilerlemeğe çalışmaktadır. Cephe. nln hallhazır durumu yüzünden bir çok verlerde ters cephe ile dövüşncek meo burlvetj hasll olmuş, fakat Almanlar bu vazlvetlerde de daima lkmal yollarım ve geri ile irtibatlannı muhafaıa edebilmişlerd:r. SovyetlerJn taarruz ka. malarlna karşı yapılan mücads eye, Alman hava kuvvetlsrl büyük bir şiddetle vardım etmekte'iir. Bükreşte örfî idare mi? Londra 1 (B.B.C.) Bugün verilen haberlere göre. Bükreşte örfl idare flan olunmuştuT. Rumen hükı"*meti ecn?bi devlet mÜTT.essilliklerine şehrl terkederek mülhakatta yerleşmelerinl tavsiye etrişür. Baştarafı 1 inci sahifede eud hastallklarlna bir de zatürrie karişmışü. Müteaddld doktorlar tedavlsile meşgul oluyorlardl. Fakat kurtulamadlNihayet ıstırabll bir geceyi müteaklb 27 sene 18 milyonu güldüren adam, yatsğjnın etrafında bek eşen dostlarım ve salıne arkadaşlarıal ağlata ağlata dün 13 ü 40 geçe gözlerini yuTdu. Allah rahTet eylesin. Şehir Tiyatrosunun tebliği Şahir Tiyatrosu müdurlütünden: 1 Aramızdan ebediyen ayrıîmış olan büj ük san'aütâr, sevgili arkadaşımız Hazlm Körmükçünün cenazesı pazartesı gtinü öğle namaanı müteakıb Ma^iada Teşvikiye camünden kaMınlarak Asri mezarlıga defnedilecekttr. 2 Türk tiyatrosun'jn bu acısı münasebetlle geret dram ve gerek komedi tiyatrolanmızla pazar gundtlz. pozaj ve pazartesi akşamları temsil yottur. Bu temsiller için alman büettern arau edilen gün'er için glşeden tebdül rlca o?unuı. Büyük bir sahne Krom şilepinîn san'atkârımızı battığı yere bir kaybettik heyef gidiyor ıııııııınmnııııııııııııııııııınıııııııııııııııııiMiıııııi! PORTREL Bir heyelân Ankara fren yolunu bozdu Baştarafı 1 inci sahifede ma suretile yollarma devam edeceklerdir. Ve gene bugün 1/4'1944 t3rihinde Haydarpaşadan hareket etmesi lâzırnge. len Haydarpaşa . Samsun î=kenderun yolcu katan Hi'yd'irpaşadan tehrik edilmiyecek ve bu katar varm 2 '4 '1944 tarîhlnde Arksradan teşk'l ve sevkolunacaktır. Toprak Ofisinde Baştarafı 1 inci sahifede Şlmdirk yüz elli bin lirallk kadar görülen bu hesab farklnln bundan İkl buçuk sene evvellndenberl, yanl depo kuruldıığundan'beri devrra edegelmekte o'duğu ve bu rakamın artabileceğl tah. mln ed'lmektedlr. Bu depo kurulduğundanberi muhle'lf sefle tarafmdan idare edilnaiş ve birbirlerine kat'î blr tadad yapılrradan teslim edlmlştir. Müfertişler tahklkatlarını <?eni«leterek eski müdür muavlni Adnan Özd6miroğlu, deponun ilk şefi Suada Arazın da müta'le5İarına müracaat er^ekler. diBirleşen şubeler Toprak Mahsulleri Oflsi İstanbul çubesl müdürlüğüne t>yin edllen Afyon işleri müdürü tihaml Buîak dün yeni VBZİfesine başlamıştır. Yeni müdürün Işs baş^mas'le afyon klstnlle tstanbul şubesi dünden itibaren bffiil blrle?miştir Afyon şubesi TÜdür muavinl Selman Açba şube müdür muavini olarak bütün islere vazlyed etm'Mir Şubenin muhasebe'ini ıslah için de afyon muhasebesl şefleri ve memurîarl nâzımllk yapacaklardlr. Ofîs kontroîörlerinm ve daktiloaonun geçlrdikleri kaza tahkikab Toprak Mshsulleri Oflsl kamyonetile blr kaza geçirdiklerini yazdıgımız kontrolör Atuf Yar ve Fuadîa levazım daktilosu Nazime hsklannda tahkikst yapılmaktadır. Kontrolörler blr kepek meselesinl t«hklk içln Büyükdereye gittlklerini söyîemlşlerdir. Kazada vsıalanarak S'sli Çocuk hastaneslne kaldlrüan ve Üsküdarda oturan dakflo Nazimenin ailesi ertesl günü Ofise gelerek akşam eve gitmemiş olan klzlannı aramışlar, fakat orada da bulanayuics şaşırmlşlardlr. Bu hâdise üzerine Ankaadan müfetf şîerln gelmesi beklenmek. tedlr. ömer Rıra DOĞRUL İfalyaıt komünist partisinin bir teklifi Londra I (B.B.C,) ttalyan komflBlst partlsi bütun ttalyan partilerinln ijbirliğl yapmalan hususunda bir tek. llf neşretmiştlr. ttalyaa partllerl arannda blr koallgyon tejkill meselesi »oo günlerde en ecfc ele alman bir mevzuu olmujtur. îzvestia gazetegi de ttalyadakl de. mokrat ve »ayalist bütOn antifaşist gruplarm müşterek düşmana karşı mücadelede birleşmesini tavsiye etrniştir. Brandt'la bazı hastalan zlyarete glttlk ve o eski nazariyeleri içln vesikaiar top'.ardl. Bu hastalarjn gözlerinm beyazı sararmıştl ve lnsana heyulâlarl hatırlatıyorlardı. Omuzları düsüktü. Midelerinde yamk vardl ve ayaklarınin yavaş yavaş felce uğradlğlnl söylüyorlardı. Maylsta Brandt blr hafta müddetle Frankforta annesinl görmeğa gitti. O zaman ondan vazgeçemiysceğimı dehjetle anladim. Clara bana sordu: Yahu, zehirlenmtş fare gibl ne dönüp duruyorsun? Ne var? Ne oldu şana? Allahaşkına, raha't birak beni. diye hayklrdlm. Clara bana baktl. Fakat kızmadı. Kolunu boynuma doladl ve saçlarlmı okssdl Aldlrma Marion. Ben bımun ne olduğunu bilirıın. Galiba ben de âşlkîm. Ha>Tetle: Klme? dlye sordu m. Tanımazsln. Kendi kendlme. âlâ Marlon, dediın Demek bir kere daha âşlk oldum. Hem öyl» bir adama âşık oldum kl beni yazl mak nesinin parçalarmdan biri, ya7lhacesinin blr eşyasl addediyor. Ben ömrümde böyle bir vaziyete düşmemiştim. Kİmse bana yol gösteremez miydi9 Kendi kendime, bu adam çirkln, <üyordum. Fakat onun çenesinden omuzlarma uzanan çlzgiyl, bovnunun lnce ve asll uzanlşmı hatırlıyordum. Kestsne rengi saçlarmin yığınını ve blr nutuk söyliyeceği zaman basını arkaya at Baştarafı 1 ıncı sahifede Baştaraft 1 inci tahifede tadır. Sözü geçen vad'de nüfuz etmeğe kiine konulacai olan bu tarifelere göre muvaffak olan bu kola mensub küçük yolcu tanlesine yapılan zam nisbeti yüzdevTİyeler, tmphal'a 26 kÜomete yak. de 15 tir. laşmışlardır. Eşya tarifelerine gellnce, tam vagonla taşman eşya ile perakende taşıGeneral Auohinleck ne diyor? nan eşyanm nTnmnl tarifelerine hlç biı Yeni Delhl 1 (a.a.) Birmanyada zem yapılmamışUr. Yalnız tenzllll tarrfe Japon lstllâ kuvvetlerlain S istikamet İle taşınmakta olan ve umuml tarlfeye ten Kohlmaya doğru ilerledikleri res. göre çok aşagı tlcret alut&n bazı madmen ifşa edihnektedlr. Düşman birlikdelere, gene umuml ücretlerin dununda lerlnden ikisl bu şehrin cenubunda oîmak üzere ban zamlar yapılmış, yün, İrrphalKoiıima yolunu kesnpişlerdlr. yapagı, tıftlk, pamuk, mensucat, kereste Ayni ramanda diğer blr Jipon kolu ve demlrlerin tam vagon ücretlerl peranun Hindistanda 40 kilometre Jcadar kende ücretlerin dereceslne çıkanlmiştır ilerlediğl ifşa edilrnsktedir. Camu'dan Bu maddelerin 500 kilometre me6afeye pelen bu kol İmphal şehrinln 26 kilo nakıllerinde bir kilosuna yapılan zamraetre cenub doğusuna kadar varmıştır. mm tutarı şöyledir : Hlndlstan mill! meclhlnde s5t söyliSab mda 1 kuruş 16 para, kuru sebzeyen General Auch'nleck, Japonlarm lerde 20 para, yaş meyva ve sebzelerde 16 Kohima etrafındaki başhca İngiîlz mü. para, kuru meyva ve pirincte 30 para, dafaa mevzilerine vardıklarını ve ikl yağlı daneierde 25 para, pamufct* 1 kugündenberi şiddetli savaşlarin eereyan ruş 25 para, yün yapagı ve ttftlcte 28 ettlğini bildlrmiştir. General, kuvvetU para, basmada metrede 8 para, yünlüİngillt klt'alarinm Kohima İle împhsl'i lerde metrede 20 para. demirde 1 kunış müdafaa ettiklerlni teyld etmlş ve <?üş 10 paradan ibarettir. mami) kat'î savaşlarla d'irduulacağim Alakadar makamlar, yapılan bu samtemin eylemiştir. General sözlerine sun. lann bugünkü kıyrnetlere göre btiyük ları llâve etmlştir: görülecek bir nlsbette olmadıgından II«Generallerlmizin Imphal'in düşman atlar üzerinde bir tesir yapmryaca£ı kaellne düşmeslne müsaade etnneğe hlç naatinde bulunmakta, esnafm demiryolu de nîyetlerl yoktur. Japonların gayesi, tarife'erne zam yapıldıgı bahaneslle fiyağmur mevslml başlîinadaT evvel atlan yükseltme nisbeüerine karşı halİmphalKohima bö'.gesine yerleşmektlr. kımızın ve alâkalı resml müesseselerin Bundan sonra da Brahm.juıtra şehrjle müteyakkız bulunmalanna dikkatl çekCalcutta'ya taarruz edecektir. mektedirler İstllâ cepheslnln cenub cihetlnde Japonlar Tlddin . İmphal yolunu ırücafaa eden Ingiliz iuvvetlerine karşı basküarına devam etmektedlrler. Bu bol Baştarafı 1 inci sahifede gede hâd:selerin cereyanı hrkkında he. inkisafı, Almanların fevkülceyş p!ânınnüz ma'umat alınmamlşsa da General da halledilmek üzere bulunan diğer müAuchinleck, Tidıdin'in tahUye edildiğini hira vazlfelerle bağllhk halinde muhaİfşa etmiştir. keırp etmek lâzım geldiğ'ni söyiemiş ve demistir kl: Amer'kan donanması Japon f Almanlaruı sark cephesinde tu. iç müdafaasında tunmalarl nasll eherjrr.iyetl haiz blr Londra 1 (aa) Blrleşik Amerikanin keyfiyetse, garbda bir İsülâ teşebbüsüPasifik fllosu FiÜpinlsrden 680 kilonet ne girişecek olan İngilizlerle Amerikare mesafede Palau adalanna taamız lllarln kanlı zayiatla püskürtüİTiesl etmiştlr ve bu suretle bu harbin en lâzlm geldiği de o dere^ önemle üzecüretll hareketlerinden blriıü başar. rinde durulacak bjr noktadır ve harbin mıştır. Bu hareket. Holand^ Hindista en can alacak noktaslnı da bu hakikatnöıdan blnnefis Japonyaya kadar uza te araırak lâzlm gelir. Harbin siyasî ve yan Japon iç müdafaa çenherine indi askerl baklmdan lnk'şaflnda büyük rilen ilk darbedir. buhrana doğru dev adimlarile v?klaçAmerlkan taarruzu, Amerikan deniz maktaylz. Nasll bir hastallğm sejrri esbirliklerinln, Japon filosunun tam sür nssmda zuhur eden buhran, hâzık blr atle kaçmakta bulunduğunu gört'ü5ü tabibl şaşlrtmazsa. slvast düşünü'le ülçarşamba sabahl başlarrlştir Japon ce feti olan bir k'msenin nazarında h.irbnub Pasiflk bahriye umumî karargâhl, deki buhranda göreceği bir fevkalâde'ik Palau adalan grupunda bulunmaktadır yoHur.» Japonlar Hindistanda ağır basıyorlar Tren ücrellerine yapılan zamtar BastaraU 1 tnct sahuede da reassüranslldlr. 4000 tonluk hamule de blr milyon 880 bin liraya Doğan, Anadolu, Güven ve Ankara sigorta »lrketlerine sigorta edllmlştir. Anadolu şirketl, vapur ecneöi suîarından geçtiği içln kendi hissesinin dörtte üçünü Lıondıadaki sigorta şirketlerine plâse etmiştlr. Şilep mürettebatı Muğlaya getirildi İzmlr 1 (Telefonla) Mannaris aÇlk: larmda meçhul bir den za'.tlnin taarruzuna uğnyarak batlriıan Krom şüepinln müretebatl bir kaç gün içinde şehriiıize gelecektir. Hâdise esnasında, yaraîanan vapur mürettebatınîan R'zeli Fehmi ile İsmall Alev, Faik Güney Muğ'eda hastanede tedavl sltlna a'lıırr.ışlardlr. Gelen haberlere göre. yaraularin slhhl vaziyetlerl iyldir. Süvarl ve kaptan ve diğer mürettebat da tamamen slhhattedirler. Bunlar, bugün Muğlaya gelmîşlerdir. Bun!arin verdikleri ifadelere göre, hâdise mahallin&e görülen denizaltl ile o sırada ufukta bulunduğu farkedilen tayyarenln hüviyetl de meçhuldür. Mürettebat, gemlyi batııan torpilln bu ta>yareden atllmıs olmaslnı muhtemel görmektedlr. Maamaflh bu hususta kati bir şey söylenemennektedlr. Alman bahriye makamlannm vak'a hakkında verdikleri izahat Berlin 1 (TJ>.) Beyneimilel haberler büroGU, Krom Türk vapurunun Anadolu ajans tarafından haber verilen batışı haüunda, Alman bahılye makamlarmdan akıığı şu malumaiı vermektedlr: 30 mart taıuunde Rodce adasınin şımal doğu salnlınde duran Alman kıt'aları sabaiı saat 8,40 ta bir vapurun 6 ilâ 7 deruz mill uzakî.a şiddetli bir patlayişi müteakıb batmaga başladığını müşahede etmıalerdlr. Türklj'eden verilen haberde, gemınin., milliyetl meçhul bir uçakia işblrliğl yapmak suretile bir denizalü tarafından »rpiUendigi blldirümektedir. AdaJar denizınin Alman kuv~ vetierl taraiından işgal edilmesindenberi oralarda artık bjç bir İngüiz veya başka dUşman genü münakalâtı vuku bulmamaita oldugu cihetle bu hal Almanya için demzalülarını orada kuilannaaitan Barfı nazar etmek husueunda k&fi derecede bir sebebdir. Diğer taraftan, bühassa asıl son zamanlarda Aimanyanuı iazlalaşan deniz seyriseferlerine kargı Ingilterenin denzüstü ve altı kuvvetlerile uçaklannj seferber ectiği hakiında muh teltf tngiliz neşrıyatı da meydandadır. Bunlar gerek Türkiyenin karasulaım da veya bu sulann önünde ve daima buralardan hareket etmek suretile Alman gemi'.ertne taarruzu âdet edlnmiş olduklan için bu sefer dahi İngiliz kuvvetlerinin mevzuu bahis olacagı tesbit edüebüir. Devletler hukuku kaidelerine mugayir olan bu hareketln blr an evvel aydınlanması yolunda, baş'anılan tahklkata yardım etmek üzere, Almanlar ellerinden gelen her şevi yapacaklardır. zımın hayatı Yazan: Vasffi Rıza Zobu Tiyatro tarihimize geçecek bir resim: Hazlm subat başlartnda. bir pazar ?ünü maünesinde (Mum Söndü) komedislnl oynarken hastallğmln yeni bif krizile karşilaşmis, buna rağmen o gün oynadığl gibi o gece de sahneye ylnmy. tir. Bu resim pazar günü gecesl Hazlm 39 atesle sahnede oynarkan «lmmİ£}tır. Büyük san'atkârm yatağa düsmeden evvel allnmlj olan son resmldir. Blr aktöre lâzlm okn «Istldad» denllen nimeti, Cenabl Hak, Hazımm görünür, görünmez bütün varlığina mebeulen serpmis, lhsan etmlşti.. «On parmağlnda on marifet var» derler.. Han. mln yalnlz parmaklarında değll, vücudunun her azaslnda aktörlüğe yanyacak meziyetler vardl. Allah ondan hiç blr seyi esirgememişti. Onun topraŞını en nadlde hamurdan yoğurmus bir kaç insan ruhuna taksim edeceğl nlmetlerl olduğu gibi ona boca etmlşti. 1898 de Beyoğlunun, Ayaspaşa denllen semtin Ebe sokağındakl babasınln evinde ebe hanımln elinden. anaslnJn kucağlna nakledüen mavi gözlü, sarl saçll zekl çocuk, meşhur olunclya kadar ayni evde evlenmis çoluk çocuğa karışmıştl.. Bsbası Cazım Bey, «Mabeynl Hümayun muzikası» nda flüt ve solfej hocaElydl.. Büyük babası «Çakır Hskkl Bey> de, Kolağası rütbesih Sultan Azlze «Ekmekçlbaşl» İlk yapmakla beraber, «Muzikai Hümayun» da teşekköi eden tiyatro koluna rlyaset eder, yanl «Ovuncu başılık» unvanmı da, «Ekrackçlbasl» lıila beraber götürürdü,. Babadan oğla intikal eden sanat kudreti, baba ve büyük babadan sonro, her lklslnden de serrmyeler alarak HaBmın sahsinda bellrmişti.. Aktör olan büyük babadan ektorıüŞü; müzisyen olan babadan da müzlk sanatl, bu vücudda fillz vermlş, alabi'.d'ğine dal budak sarmlştır. M'oslkrcle Istldad, aktörlükte kablllyet, taklidde hüner gibi üç nlmet: O körpe fidanda daha çocukken kendlni göstermiş.. Sesi de güzel olan Hazlmln, şark mu. siki aletleri içinde hemen hemen çalmadlğı enstrünan yoktur. Bunları kendi kendine. hocaslz ve meşkslz elde etmlşti. Aktörlük hevesl onu mahalle arkadasîsrile evlerde top.amış, ocalaiQa, sofalarda temsiller vameğe sevkedlp, .Darülbedayi» sahnes^e kadar sürmüş götürmüştü. Osr.arlı Turüerinln lehçe farklarınl birblrinden ay'.rd etmek ve aynini taldid etnekteki kab'liye'i de, ona perde kurdurup şam'a yaktırmlş ve senelerce Karagöz oyunuriun değneklermi büyük bir maharetle İdare ettirm ş Bugün yapılacak maçlar Bugün Fenerbahçe stadmda maarif mükâfatı kupa maçlarına devam edılecek Fenerbahçe Vefa. Beşiktas Istanbulspor takimları karşılaşacaktır. Bu müsa. bakalar, takımların kendi aralarmda yaptıklan karşılaşmaların hususıyetmi tasımaktadır. Marmara kupası futbol maçlan Taksim ve Beyoğluspar lakımları a. rasmda Marmara gazetesinm kcyduğu bir kupa için müsabaka yapılmış, ıki ta« kınn da berabere kalmıştı. Bugün saat 11,30 da Şeref stadmda bu iki tr.k'm tekrar karşılaşacaklardır. Maç gene be. rabere bittiği takdirde ıızatılacakiır. Dün geceki boks maçlan Dun gece Ankara boks takırrule Elek. trik Idaresi boks takımı arasında, ha sılatı zelzele felâketzadelerine tah?ıs edilen maçlar yapılmıştır. Umumî dereceye nazaran Elektrik takımı daha fazla galibiyet elde etnrftır. Müsabakalar çok muntazam olmuştur. 'în nutka tl.. Kör bir adama ölen bir kadnm gö takıldı Baştarafı 1 İPd sahifede olan clhetlerden blri de umumiyetle hastalarln hastanede uzıuı zatnan beklemesl zaruretlcir. Hastanm kendi göz bebeğlne uygun siyahı olan bir göz buıunmak icab eder. Bundan bnpka g3zünün siyahı çıkarılacak ölünün kan gruplle ameliyat yapllncak ölünün ksn g'upunun da ayni olmasl lârmdir. Hayvan gözlerinden alman siyphlarla. amelivat lcrasl tecrübe edilmişse de ekser yetle iyi neticeler allnaTiamlştır. Musikiye olan istfdîrimi, yersizl'kten mi, yoksa üzu'nsuz ^örmekten veya vakitsizlikten ml nedir; :hmal etmiş tl. Memleketimizden Yunanistana gönderiîecek erzak Memlelîetimizden Yunanistana glda maddesl götürmek üzere İsveç bandırall bir şilep dün sabah limanımıza gelmiştir. Klzılay tarafmdan Yunanistana mıslr, buğday, arpa. akdarl, zeytinyağı, tuzlu ballk vesalr bazı glda maddelerl gönderllecektir. 1400 ton tutarmdaki bu gıda maddelerlnden başka Atina Üniversite talebes'ne te\2İ «dilmek üzere ayrıca 30 ton kadar da muhte.if glda maddesi yollanacaktlr. ben ona bizim idarenln adreslni bıle sarih olarak soylememijtim. Klaksonu çaldı. otomobildıen İndi ve bana üoğru gelerek: Bunjur! dedl. Durdum. Bonjur Howard! dedim. Önümden yürüyen Hausman'la cglu ve Paula durdular. Onlara; Siz yürüyün, ben size tramvay İstasyonunda yeüşirimDedim. Canlm sıkllniştl. A"kr.mda Brandt'ın kapıyl kilidlediğini ve Fritz'in hıziı hlzlı söylendiğinl duydumBu otomobilli gene de kim oluyor? Hcusman'lar İki taraflmda durduiar. Paula: Daha vaktimlz var. On dakikadan evvel tramvay gelmez, dedL Howard yanraıa geldi ve eliml slktl Hello Howard nereden çlkt'n? Hello! Seni allp eve gotureylm, dlye düşündüm. Pazar günü ça lşman rezalet llarion. Butün pazarımlz mahvoluyor. Ama ne guzel akşam, değll mi? Çok güzeL Hepsi etraflma toplanmışlar; bekliyorlardı. Almanca onlara: Müsaadeniz.e size dostlarımdan Howard Watson'u takdim edeyim. Dedim. Birbirlerinin ellerini sıktlîar. O gülmeğe çalışlyordu. Fakat belli ki keyfi yerinde değildi. Benimkilerir. de keyfi kaçmıştı. Bu Işçllerin timak arınln ucunda siyah bir daire vardı ve hiç bir temizlik onlarin ellerini bcv.ir'atmağa kâfi değildi. Fritz'in ellerın e her zaman&i glbl mürekkebler vardı Yalnia Karagözde biraz meşgul olnrnş; onun yaşamasl İçin gayret sarfetm'.şti.. Üç dört sene evveline gelinriye kadar <hayal» onun elinde canh bir hakikatti. Onun kurduğu perdede Hezlm değ.l adeta tasvirler konuşurlardı.. Yetiştiğim Karagözcülerln içinde tasvirleri bu derece güzel şekiV.ere sokan ve konuştururken bu kadar <can> veveni gbrmed.m desem caizdir. «Hazlm» in gsll isml, yani babasımn koyduğu ve nüfus tezksresindeki kayldlı bulunduğu ismi: «Kâzlm» dl.. Büyuk anne=in:n çok sevdiği bir akrabası vatrrış, İsmi de «Hazım. mış. Onu yadetmek İçin, ihtiy^r haturı, küçük «KâziT.» l «Hazlm» diya çağlrırmlş. Ev'n İçmde de herke=in dili bu isme allşVValter'in elleri temizdi. Paula, Howard'ln elierlne baktlfmı gorerek etekliğme saklamağa çalışti; Allah belâsınl versin şu nitrat darjanuı. Adamin eline yaplşlyor! Dedi. Howard, kenai elîerini göstererek: Bilirim, dedi. Ben de biraz klmya İle meşgul oldum. Onun bu zoraki nezaketi beni klzdlrdl Sonra ingilizce bana dedi ki: Onlardan aynj, beniırle gel şekerim. Sana söyliyecekleıim var. Gelemem sanırım. Eğer senin geleoeğini bİLseydİm... Ötekilere dönerek: Howard buraya almanca öğrenmeğe gelmiş. Henüz iyice konuşamlyor. Diye izahat verdim. Haustnan'lar rcerakla ona baktılar. Frıtz"in gözlerinde, bir alay ışığl parllyordu. Hiç bekJenmediği halde Brandt mükemmel blr lngllizee ile: Watson Watson ha? dedl. Galiba ben sizin klz kardeşınizi Frankfurtta Engelman'krda gorddm.. değil rr.İ? Evet. O bana Berghaim'da tahsilde bulunan bir erkek kardesi olduğunu söylemişti. Birbirinize çok benziyorsunuz. Onunla Floransa hakklnda pek tatlı bir musahabemiz vardlr. İtalya hakklnda ikimiz de eynl fikirdeydik. Evet, klzkardeşim bir senedenberi Floransada bir mektebde idi. Pek İtaiyayl sevmez sanırım. iA.rlcası var) çalgı ça.mak, nutuklar söylemek, dans etmek tasavvurunda İdik Brandt benim her zamankl gibi kend'sile terpber geleceğime, nutuklarını steno İle not tutscağlma şüphe etmlyordu. Bu nutuklan pek nadlr olarak hazir'.iyarak söyler, çok defa hazlrhksu. notsuz söyliyerek daha çok muvaffak clu"duFakat sonra söy'edik'erinl beysz kâgld üzerinde okumaktan hoşlanırdı. Bana gelince, ben onunla bir kaç saat fazla bulunmaktan başka bir şey istemiyor Mausle. Frankfıırttan, bağ işçiledum Beni denizin dibine beraber gitrlne dair get rdiğlm raporu nereye sok. meğe davet etse sevine sevine giderdiii. tuk acaba?. Akşam sicak ve tatîı İdi. Güneş OdenDurakladlm, ağzlm açık kaldL Bu berg'in arkasında kayboluyordu; fakat adam beni Mausle diye çağırıyorduhenüz ortallk kararmaml>tı. Gök, küBana böyle küçük bir İs'm takmlştlçük bir pembe, pamuklu bulut büketlle Bu sahada benim kedlyl kıskanmamln tertemizdi. Bu bulut da şarktan gelen manasl yoktu. rüzgârla süpürülmüştü Sokağa çlkar Blzim grup içinde onun küçük isim çıkmaz.köşebaşlnda Howard'm otomobitaktlğı bir ben varJım. Frankfuıttan lini gordüm. Kendisi de direk5İyonun bana kü;ük bir hediye de getirmİşTİönünde oturuyordu. Bu beklenilmiyen Son derece zevksiz. çck ucuza mal olmüşahede karşısında kaldı. Çünkü muş, sarl bir kumaş parçası, bir şal rahanede dostanc blr toplantı yaparak o fehrln bu semüae hlç gelmemi|tl ve Ama bu da blr »eydi, değil mi? Hatta onun tarafından, büyiü bir şeydi. Aşk zaten böyle küçük teferruatla beslenir. Eapor işte! dedim. Başka bir şeye ihtiyaclnız var ml? Rakamıarı işaret ettim ve İngslheim bağcılar cemiyetine bir randevu almak İçli mektub yazdım. Mösjö Branafa küçük İsmile hitab etmekten çekinlyor. dum. O da öteki arkadaş.ar gibi benim de kendisine İsmile hitab etmemi istemiyordu. Patronuna âşık olan bir kâtib İp üstünde cambazllk etmeslni bilmelldlr. Ben bunu beceriyordum, 28 haziran, blr pazar günü. Acele bitiriîtcek işimiz vardl; ;yazıhaneda saat yediye kadar kalmlştık. Ondan sonra getirdiğim bluzu giydlm, Brandt da dus yapmağa gitti, tekrar geldiği zartan ceketini giylyordu. Saç'arl lslaktl ve arkaya taranmıştl. Fritz Ha bain aşağıda bızim üç arkadaşla beraber bekllyor du. Bunlar Heva fabnkjsında bir işçi olcn Adolf Hausman, onun oğlu Louis ve oğlunun sevgiîisi Paula idi. Bir bl tlğl zaman ortaya çlkan mağrur alı;L Soğuk adamdl. Hassas değildi. Fakat blr gün bir motosiklet tarafından yaralanan bir çocuğu nasll Idareharıeyt. getlrdiğini ve ona nasıl baktlğını, acllarlnl unutturmak İç.n ona nasll masallar söylediginl hattr.Hdm. O esnada o başka bir adamda: Müşfik, tath, kibaJ bir adam. Derken kedi eözlerimin bnüne geldi. Allahaşkına, beni de kedlyi sevdlğin gibı seveiıez misin? Beni < e ^ ellerinln lçine alarak hararetini bana veremez mis.n? Sonra kedinin ismi olnadlğınl hatırladlm. Ona kedi diyorlardı. İste o kadar. Walt«r Brandt'ln bi kedlye İs m arlyacak vakti yoktu. O insaniyetle meşgul olmallvdl, değl] mi?. Hele kendi sesin. veya adımlarmı merjivenie İşİV mekle. yahud gömleçinin altlnda ornuı adâleîerinin klmlldanlşlnl sezmekle şaşklna dönen bir kâtib klzla kaybedecek vakti hlç yoktu. ' *** Koman: 59 Kalbi Yazan : VİCKl BAUM Çevıren: Hhami Safa Bbznn ba sene oynadığı (Boks Sampiyonn) nda mı,; Evden mahalleye, mahalledea mektebe, oradan da dalreye ve tlyatroym aksedince «Kâzlm» doğan bu çocui, «Hazlm» olarak büyümüş ve böyleca sar.at âlemine mal olmuştur. Hazım, İlk defa, blr kaç aene «vvel &• kn aktor «Ömer Aydın> m delâletile, «Benliyan tiyatro kuTipanyasl» nda sahneye çlkmlştl.. Şlmdl, isml «Şark smemasl. olan «Odeon» tiyatrosurı<ia, meşhur «Prima Donna» Rozaii Hanımm cia iştirakile «KılâreU'in yirml sekJa gunlük askerliği» İsimU bir komedida vazife aldı^ Tabiî figürandı Bu i» Hazlma bir kazanc temin edecek gibi değildi. On yaşmda lken babası vefat etmiş: baba evinln alle relsllii vazife^. bu küçük çocuğun omuzları üstüne yüklemişti. Babaslndan kalan eytam v« aranıil maaşl'e ancak tahsil masrafı karşllanabiliyordu.. Sabık Şehremanetl. nln, memurin müdürü Hayati Bey, Haeımi «Şehremanetl belediye mecllsi zablt kâtibllğl» ne kayirdı. Memuriyet hayatında Hazıml zapteN mck kolay olmadl.. Hayati Bey gena imdadina yetişip, 1917 de elinden tuttuğu gibi, Şehzadebasında Letafet apartımenında tiyatro tedrlsatl yapan «Da^ rüîbediyii Osmaniye kaydett rdi.. Erı tesi sene, Halid Zlyanln yazdığl «Flru zan» piyesinde küçük bir uşak ro.:la sahneye çiktı.. Sesi duyuldı» mu, duyuU madl ml hatırllyamıyorum. Fakat, Fİruzandan sonra oynanan «Kayseri gül« leri> komedisinin üçuncü perdesınd« onu «Belediye heyeti İntihabiye resi» olarak sahnede gordum. Kayseri şivesü» söykdiği beş altı satıruk nutkunu d» . ben de heyetl intihabiye azasl rolunü oynamanı doayısile sahnede dinledimTâ çocukluğumdan tiyatroya ilk he^ vesimin uyar.dığl gündenberi, dram aktor ü olmağa özenirdim.. Allah bunu bana çok gordü.. Talebe olarak «Darülbed&yi» e grdiğlm, figüran olarak da sahneye çiktlğlm dakikadan İtibaren bana hep güldüler.. Dlşüni slkıp gozürn» den yaşlar aklttlğım haıde, halkln güL. meslne mâni olamadlm. Hanm öyle ol. roadı Dram oynamayl pek sevmediğl halde, senelerce facialarla seyircllerird ağlattl bile.. Halkın Düşmanı, Hle v« Sevgi, Meri Düğen Davasl, Katil gibi koyu dram ve melodramlarda Aleksanyanvari korkunc korkunc şeyler oynedı. Ve pekâlâ da seyircilerinln göa yaşlarlnl akıta aklta din''ettl.. Günün birlnde Muhasip Zadenln piyeslerl gelip Şehir Tiyatrosu saarıesinde hükünv ran olmağa başlaylnca, Hazımln da şansl döndü. Artık drem oynamak de. ği! a, «Hazım dram oynıy?cakmia!. di« ye gazetede bir Uân çıksa, seyire:lerl, daha görmeden, bu havadisa katlla katıla gülüyorlardl. Hazım evliydl. Üç erkek çocuğu v» blr de anasl vardl.. Hususî hayaü neşeiiydi. Turneleri, seyahatl sevmezdi. Evinde çoluk çocuğile yaşamaktan haa duyardı. Son zamanlarda, tabiî hastalanmadan evvel, en büyük zevki .denizden, kazadan korkmaslna rağmen sallkçıilktı. *** Onun hatlrasl sahnemizds büyük blr boşluk, ve lçimizde lyileşmez bir yara halinde daima yaşıyacaktır. Nur içinoje yatsın! Vasfi Rıza Zobu Baştarafı 1 inci sahifede • reisi Seyhan meb"usu Perid Celal Güven bir hitabe ile töreni açımış ve bunu geoe küçükler korosunun söyledUclerl milll marslar takib etmiştir. Bu büyük zaferln manasını belırten bir hltabeden sonr» bu bahse aid filimlerle izahh bir ma yapılmış milll oyunlar oynann Milll Mücadeleye aid filim gösterilmis ür. İısönii zaferi