Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET I94O Bir müdafaa Zarari [Başmakaleden devam] karmışsınız: «Almanya galib gelmiştir. Türkiye Almanyamn karçısında boyun eğmelidir.» Umumî ı olarak Avrupadaki reel vaziyetten j bahseden ve içinde yukarıya aldığım cümlelerin hiç biri bulunmıyan bir mütalea hakkında bu hük, mü verebilmeniz için ancak iki sei beb tasavvur olunabilir: Siz ya bir Alman buhranı içinde yaşıyorsu) mız ve sinirlisiniz, yahud da Tür. kiyede bir harb havası yaratmak • istiyorsunuz. Bu iki sebeble de ih• tirnal vermediğim için isnadınıza hayret ediyorum. Ben Almanya galib gelmiştir, demedim. Avrupada bir Alman Tealitesinden bahsettim. Bu reaüteyi inkâr etmek, bence, memleket menfaatlerine taban tabana zıddır. Çünkii, kuruluşunda şahsî hizmetiniz bulunmıyan Türkiye Cumhuriyeti, bünyesi itibarile realist bir devlettir. Bu devlet Almanya ile normal münasebetler güdüyor ve Almanya tarafınaan millî menfaatlerimize aykırı bir harekete maruz kalmadığı müddetçe de bu münasebetlere devam edecektir. Bunu resmî ağızlar birçok vesilelerle tekrarlamadılar mı? l}te realite budur. «Avrupa, Alman realitesini görmelidir» demişim. Bundan da, (Yağmur yağıyor, bana kaz dedi) mantığile hareket ederek (Türkiye Almanya önünde boyun eğmelidir) manasını çıkarmışsınız. Sbzlerimde ve cümlelerimde zerre kadar bir ima bile bulunmadığı halde bu hükme nereden varıyorsunuz? Avrupa Türkiyeden mi ibaıcttir, hatta bu kelime sadece muayyen bir takım devletler menzumesi mi demektir? Avrupa, siyasî ve içtimaî bir varlıktır. Burada birçok devletlerle birlikte sayısız 7İhniyetler ve kafalar da yaşar. Ben, umumî olarak yazdığım o yazıda bu mefhumlan bir arada olarak düşündüm. Evet sayın Yalçın, realiteyi göTemiyen, yahud görmek istemiyen ben değilim. Siz, yazılannızîa Türkiye Cumhuriyetinin dış siyasetini temsil etmeğe çalışırken, bunu tamamile ifade ettiğinize kani mi»iniz? Türkiye Cumhuriyetinin aldığı tedbirler tamamen tedafüidir ve memleketimiz taahhüdlerine ve dostluklanna karakteTİnin bütün ciddiyetile bağh ve sadıktır. Bizim Avrupa kavgasile, ne ideoloji. ne de maddî menfaat bakımından hiç bir alâkamız olmadığı halde, siz, halk arasında, adeta harbi buralara zorla getirmek istiyen çok sevdiğiniz tabırinizi kullanayımbir htrsı câhla, eşsiz muharib tngilterede bile rastlanmıyan şiddetli yazılar yazmakla itham ediliyorsunuz. Sizi kaç defa hususî meclislerde müdafaa ettim. Akdenizde harb kızışıyor fBas tarafj 1 ind sahilede] rafına isabet etmi^lerdir. Denizaltı tamamile dalmış ve son bombalar daldığı yere düşmüştür. Deniz sathına çıkan habbeleri müteakıb geniş. bir yağ tabakası peyda olmuştur. 2. İngiliz tayyareleri diğer bir denizaltı üzerine iki grup bomba atmışlardır. İlk grup denizalrının 15 metre gerisine düşmüştür. ikinci grup denizaîtının tam köşküne isabet eylemiştir. Denizaltı tamamila gözden kaybolmuştur ve büyük bir yağ tabakası deniz üstünü kaplamıs; ve epey tnüddet sonra cesedler deniz sathına çıkmaya başlamışür. MOLOTOF DIYOR Kİ a Son hâdiselerden sonra cenub hududlarımızda teyakkuzu şiddetlendirdik» Avrupada kıtlık başlıyor TBaş tarah 1 tnd sahifede] bütün milletlerin Amerikadan yardım talebinde bulunmaları muhtemeldir Avnıpanın tarihin en möthiş kıÜıklanndan birine maruz kalmak arifesinde olduğunu gösteren alâmetler doğru ise yeni dünyaya vaki olan müracaatler kışuî yaklaşması münasebetile daha ziyade artacaktır. Birleşik Amerika ila diğer Amerika memleketlerinin bu müracaatieri reddetmeleri icab eder. İaşe maddeleri sivil ahaliye gönderilse dahi harb levazımmdan addolunmak lâzımdır. Petain hükumeti açlıktan ölen çocuklar ve kadmlar için erzak istediği zaman onun ingiliz ablukasını kırmamızı istediğini anlamamız icab eder. Büyük Britanyanın bizim yapmamız lâzım gelen harbi yapmakta ve Adoli Hitler'in ihtiraslarına karşı müdafaalarımıa hazulamak için bize vakit kazandırmakta olduğunu hesaba katarak bu müracaatleri reddetmeliyiz. Aç milletlere karşı yardım lehindeki propa ganda, çok çalışacak, fakat şu hakıkati sükutla geçiştirecektir: Abluka, İngilterenin yegâne tecavüz! Eİlâhıdır. Bu propaganda Hitler'in arzu ettiği takdirde fethettiği memleketlerin aç sivil halkı besleyebileceğini gizlivecektir. Yalnız bu takdirde Hitler'in iki seyden birini tercih etmesi icab eder: Ya orduyu ve yahud halkı beslemek Petain hükumeti, erzakı Hitler'eden istemelidir.» POff Veliefendi koşuları Bugün de çok aerakh yanşlar seyredebileceğiz At yarışlarına bu pazar da Veliefendide devam edilecektir. Her haftası biraz daha heyecanlı geçen bu güzel sporun bu defaki müsabakalarında gene çok enteresan yanşlar görmek mümkün olacaktır. Bühassa iki yaşuıdaki taylara tahsis edilen ikinci koşu ile üçüncü ve beşinci yarışlar fevkalâde enteresandır. heyecanlı olacağı muhakkaktır. fBas taraö 1 ind sahifede] Nüfus 2 3 milyon arttı « Bu iltihak ve Besarabya ile şi malî Bukovina'nm So^etler Birliğine avdeti suretile nüfusumuz 10 milyon artmıştır. Buna batı Ukraynasile batı Beyaz Rusyasımn 13 milyon nühısunu da ilâve edersek Sovyetler Birliği nüfusunun geçen sene 23 milyon arttıgını görurüz. Yeni Sovyet cumhuriyetlerinio ttalyan tebliği siyasî ve iktısadî tensiklerine aid ameİtalyada bir mahal 2 (a.a.) İtal lî tedbirlerin doğru ve teşkilâtk bir yan ordularınm 54 numaralı tebliği: surette tatbikı bahsinde Sovyetler BirCebelüttarıktan gelen ve iki Eaffı liğine büyük bir mes'uliyet terettüb etharb gemisile iki tayyare gemisinden mektedir. ve bir takım mayin gemilerinden mü Finlandiya ile münasebat düzeliyor rekkeb olan bir düşman deniz filosunu Finlandiya muahedemizin imzasm tayyare filolanmız Formenterra Ba danberi geçen dört aydan biraz fazla lear adası cenubunda yakalamışlar ve zaman zarfmda bu muahedeyi mem şiddetli mukabelesine rağmen bombar nuniyet verici bir tarzda tatbik etmiş dıman etmişlerdir. Birçok cüzütamların tir. Bu müddet zarfında kendisile biı ve bu meyanda bir saffıharb gemisine ticaret muahedesi imza edilmiştir. Finbüyük çapta bombalar isabet etmiş ve landiya Aaland adalarının askerlikten bu harb gemisinde bir yangın çıkmış tecridi hakkındaki teklifimizi de ka olduğu muhakkaktır. bul etmiştir. İki memleket münasebetTayyarelerimizden biri üssüne dönmemiştir. Geceleyin Ugolino Vivaldi torpito muhribi Jonyen denizinin merkezinde Oswald adındaki İngiliz tahtelbahrini yakalamış, torpillemiş vc batırmıştır. İngiliz tahtelbahri 15*10 ton hacminde olup 120 milimterelik bir top ve 8 torpil kovamnı hamildi. Oswald'ın 56 kişiden mürekkeb olan mürettebatından İtalyanlar 50 kişiyi kur tarmışlar ve esir almışlardır. Bunların arasmda kumandan Korvet kaptanı David Frazer vardır. Hepsi de sağ ve salimdir. Şimalî Afrikada tayyarelerimiz Sudanda kâin Butana'yı bombardıman etmişlerdir. Kasoala mıntakasında tayyarelerimiz bir zırhh otomobil müfrezesini bombardıman etmiş ve bunlardan sekizini tahrib eylemiş ve firar halinde bulunan mürettebatmı mitralyöz ateşine tutmuştur. Müfrezelerimiz Mojalenin 45 kilometre cenubunda kâin Dehel'i işgal etmişler ve düşmanın |iddetli bir mukabil taarruzunu reddederek onu büyük zayiata uğratmışlardır. Düşman tayyareleri Diredaoua'yı bombardıman etmişlerse de hiç bir netice elde edememişlerdir. Giovello. Massauah. Asmara'daki diğer bombardımanlar pek az hasara bais olmuştur. Bir İtalyanla bir yerli telef olmuşlardır. Birçok yaralı vardır. Bci düşman tayyaresj avcı tayyarelerimiz tarafından düşürülmüştür. lerinin bundan sonraki inkişafı bizzal Finlandiyaya bağh bulunmaktadır. T İsveç ve Nor\ eçle olan münasebet lerimiz, zarurî olarak İskandinavyada hâdis olan vaziyete tâbidir. Noneç hakkında henüz bir şey söylenemez Zira bu memleketin vaziyetinde hususiyet vardır. İs\'eçe gelince, iki hükumetin iktısadî ve ticarî münasebetlerin ehemmiyetli bir surette inkişafında menfaatleri olduğunu teslim etmek icab eder. Halen cereyan eden iktısadî görüşmele'rin iki tarafın büyük nefine olarak neticelenmesi lâzımdır. Balkan memleketlerile olan miinasebetlerimizde, Yugoslavya ile diploma tik münasebetlerin tekrar tesis ediidiğini kaydetmeliyim. İki memleket araemda şimdiye kadar bu münasebetlerin mevcud olmamasından dolayı Sovyetler Birliğinin mes'ul olmadığı muhakkak olmakla beraber Yugoslavya hükumetinin bu husustaki teklifi ta rafımızdan memnuniyetle karşılanmısnr. İki memleket arasmdaki ikhsadi münasebetlerin tedricen inkişaf ede ceği ümid olunmaktadır. Bulgaristanla olan münasebetlerimiz normal olarak telâkki edilebilir. İki memleket arasında bu münasebet'.erin bundan sonraki salâhına mâni olaoilecek hiç bir tearuz mevcud olmadığı müşahede. ve tespit edilebilir. Besinci kosu Birinci kofa Slovakya da Yahudileri kapı dışarı ediyor Presbourg 2 (a.a.) Stefani ajansından: Yahudilerin faaliyetlerinin tahdidi hakkında Dahiliye Nezareti tarafından ihdas olunan kararname mucibince Slovak>adaki bütün Musevi otel ve lokantalan kapatılmıştır. makamlarının devlet bankamız tarafından ahiren Litvanya, Leton>a ve Estonya bankalanndan satın aldığı altınları nizamsız bir surette tutmaları en şiddetli protestolarımıza sebeb olmuştur. Amerika hükumeti aynı yolu takib eden İngiliz hükumetine bu yolsuz hareketlerin mes'uliyeti kendilerine aid olduğunu hatırlatı rız. Mevcudiyeti için mücadele eden büyük millî Çinle olan münasebetlerimize gelince, bu münasebetler iki memleket arasındaki ademitecavüz paktından mü tevellid samimî ve iyi komşuluk mahiyetini muhafaza etmektedir. Bazı memleketlerle olan münasebetlerimiz hakkındaki mülâhazalarımı burada bitirmekliğime müsaadenizi rica ederim. Şimdi beynelmilel hâdiselerdeki inkiçafın umum! manzarası hakkında bir kaç kelime söylemek kaltyor. Yugoslavya ile münasebahn tesîsi raber Amerika Millî Çinle İkinci koşu İstanbul AÜetizm ajanlığından: iki yasında ve koşu kazanmamış yerli 4 ağustos 940 pazar günü yapılacak halis kan ingiliz taylara mahsustur. İk olan İstanbul atletizm birinciliklerini iramiyesi 140 lira, mesafesi 1100 met dare etmek için aşağıda isimleri yaredir. Bu yarijta dört tay koşacaktır züı hakem arkadaşların 14,30 da Fenerki bunlar da Fikret Atlının Umacısı. bahçe stadında hazır bulunmaları rica Mükerremin Roi'sı, Kvandıkın Yetişi olunur. <.<*»•< ve Fahri Atlının A>feridir. Adil Giray, Füruzan Tekil, Semfli Üçüncü koşu Türkdoğan, Tevfik Bökey, Mufahham Dört ve daha yukarı yaşta ve kazan Elmen. Haluk Hekimoğlu, Sadık, Radığı ikramiyeler yekunu 2000 lirayı do! gıb. Dayonisis, İ. Bakır. Ali Gümrükdurmıyan halis kan Arab atlarına mah çü, Çerasi Başaran, Sadık Hitay, Cemil sustur. Ikramiyesi 155 lira, mesafesi Venç, Ali Bessim, Şinasi Şahinbaş, Mu1800 metredir. Sekiz at arasında yapı fahham. Receb Oğan, Hilmi Alemdar, lacak Boğaziçi yarışında Asım Çırpa Yasumi Skindiris, Cemil Uzunoğlu, 5anın Komisarjı 62 kilo ile, Salih Te dık Ceylâni, Bilek, Garbis Andonyan, melin Dandisi 62 kilo ile, Kemal Te Fethi Dincer, R. Semerciyan. zerin Taşpınan 56 kilo ile, gene Asım Boks müsabakaları Çırpanın Tomrusu 56 kilo ile. Prens Beden Terbiyesi genel direktörlüğu Halimin Romansı 56 kilo ile. Karaosmanın Yatağanı 56 kilo ile, Nihal At tarafından neşredilen senelik programIının Misi 45.50 kilo ile ve Prenş Ha da Ankara İstanbul şehirleri arasıntemsil! limin Abine pour eux'sü de 47 kilo ile da birinciteşrin ayı zarfmda boks maçlan yapılacağı zikredilmektekoşacaklardır. dir. Dördüncu koşu istanbul takımınm seçmesi gayesil» Üç ve daha yukarı yaşta halis kan ajanhk 17 8 94 tarihine musadif cuIngiliz atlarına mahsus han#ikaptır. İk martesi günü akşamı Hal sinenvısmda ramiyesi 850 lira. mesafesi 2400 metre bir müsabaka tertib etmiştir. Resml dir. Günün en büyük ikramiyeli bu mahiyeti haiz olan bu maçlar bize yenl handikapında Tomurcuk 66. Yüksel 65 elemanlann meydana çıkmasma sebeb Karakus 50, Yaman da 47 kilo taşıya teşkil edeceği gibi İstanbul ekipinin caklardır. Gerek mesafesi ve gerek ik kuvveti hakkında da bir fikir verecckramiyesi dolayısile bu koşunun çok tir. Dört ve daha yukarı yaşta halis kan Arab atlarına mahsus satış koşusudur. Ikramjyesi 190 lira. mesafesi 2000 metredir. Bu koşuya Asım Çınarm Yükseli, Ahmed Gelişin Ünlüsü, Feridunun Vuralı, Ihsan Atlının Yamanı kaydedilmişlerdir ki bunlardan Yüksel 64, Ünlü 58, Vuralla Yaman da 52 kilo ile koşacaklardır. Dört ve daha yukarı yaşta yerli ya« rım kan İngiliz atlarına mahsus Çamlu;a koşusudur. Ikramiyesi 570 lira, mesafesi 2400 metredir. Bu son yarışta da yedi yarım kan koşmaktadır ki; Ahmed Gelişin Alceylânı, Prensin Poyrazı, Karaosmanm Nirvanası, gene Prensin Bercestesi, Daganofun Frufrusu, Arifin Önkesi ve Talâtın cesurudur. Bu haftaki yarışlarda çifte bahis üçüncü ve beşinci koşular arasındadır. Ikili bahis beşinci yarışta, üçlü bahis ise, üçüncü, dördüncu ve beşinci koşular arasında olacaktır. Atletizm birincilikleri idarecileri kadar akıtmaya her zaman hazır bulunuyor. Ve işte bunun içindir ki Atatürk ve lnönü Türkiyesi tahrik politikasından her zaman nefret etmiştir ve edecektir. Türkler, " çu veya bu devlet elinde oyuncak olmaktansa ölmeyi dairr.a evlâ bulmuşlardır ve bulacaklardır. Bunu siz de pek iyi takdir edersiniz. *** CUMHURİYET Oswald denizaltı gemisi İngilizlerin 1926 27 programına tevfikan 1928 29 da insa ettikleri O tipi altı gemiden biridir. Bu gemiler denizin üstünde 1,745 ton, dalmışken 2,040 ton büyüklüğündedirler. VıckersArmstrongs tezgâhlarında yapılmış olan Oswald 1 tane 102 milimetrelik top, 2 tane makinelitüfek ve 8 tane 533 miîimetrelik kovanla mücehhezdir. Ko vanların 6 tanesi başa, 2 tanesi kıça ateş edecek vaziyette tabiye edilmistir. Mürettebatı 5 0 5 5 kişidir. Sarnıçları 200 ton mayi mahruk alır. Deniz üstü Dizel motörleri 4400, deniz altı elekrrik Bu millet istiklâlini çok paha motörleri 1320 beygir kuvvetindedir. lıya kazandı. Ve icabında onu mü Boyu 82.59 metre, eni 8,53 metre, cekdafaa için kanını son damlasına tiği su 4,10 metredir. Sürati suyun yüründe 17,5, dalmışken 9 mildir. lranla olan hâdise ve hududlarda teyakkuz İran hakkında kayda değer hiç bir mühim hâdise yoktur. Bununla beraber kabulü imkânsız olan bir vakıayı sü kutla geçiştirmek imkânı yoktur. Jlart sonunda, Bakü ve biraz sonra da Batum bolgeleri İran tarafından gelen iki yabancı tayyare tarafından ziyaret edilmiştir. iran hükumeti bu iki hâdiEejd inkâr etmiştir. Fakat bu vak'a larda, Türkiye vak'asında olduğu gibi, Alman Beyaz kitabındaki vesıka'.arla kâfi derecede aydınlanmaktadır. Şu rasını kaydetmek muvafık olur ki, istikşaf için mükerreren yabancı teyya reler gönderilmesi komşu memleket lerle olan münasebetlerimiz işkâlden başka bir şeye yarayamazdı. Bakü ve Batuma yapılan ve arzuya şayan ol mıyan bu tayyare ziyaretleri, bizi cenub hududlarımız üzerindeki teyakkuzumuzu istikbalde teşdıd lüzumuna hukmettirmiştir. Avrupada vaziyet Atılan molozlardan bir amele yaralandı «Ben daima hürriyeti sevdim, bütün hayatım hürriyet uğrunda mücadele ile geçmiştir» diyorsunuz. Size nazaran yaşça çok genc olduğum için bu hususta yazık ki âciz kahyorum. Meslek hayatma başlayalı henüz beş sene bile olmadı. Vakıâ, her ne kadar siz de ikinci defa olarak, hatta benden sonra, yazmaya başladınızsa da, on on iki senelik sükut devrinizi tarh ettiğimiz takdirde bile gene benim yaşımdan fazla maziniz kalıyor. Siz, göğsünüzü gererek: Ben memlekete şu, şu hizmetleri yaptım! Diyebilirsiniz. Benim ise geçmişe aid bir iddiam yok. Fakat, içimde yaşayan bir ışık var ki o da daima ve yalnız bizim cemiyetimiz uğrunda çalışmaktır. Kısa olmakla berabej» dört senelik meslek hayatımda bir falso bulunmaması, vatanperver ve yaslı bir Türk eazeteci=i sıfatile Şişhane karakolu Tozkoparan cad desinde Kulzade apartımanı tamiratında çahşan amelelerin yedinci kattan arkadaki arsaya attıkları molozlar, orada bulunan arabacı Kâzımın başına isabet ederek ağır surette yaralanma sına sebebiyet vermiştir. Kendini müdafaa eden bir adaKâzım imdadı sıhhl otomobilile Beymın hayatından bahsetmesi âdet oğ'u hastanesine kaldınlmış, hâdise tir. Nitekim, bu günkü yazınızda hakkında tahkikata başlanmıştır. Japonya ile Japonyaya gelince, denilebilir ki son zamanlarda münasebetlerimiz muayyen bir nispet dahilinde normaüeşmeğe doğru gitmektedir. Haziranda geçen seneki ihtilâf böleesinde, Kalkingöl nebri üzerinde hududun tahdjdi hakkında bir anlaşma hasıl olmuştur. Bu hâdise b:r taraftan Sovjetler Birüği Japonya ve diğer taraftan da Mongolis+an ve Mançuko arasmdaki münasebetlere şamil olması itibarile bilhassa ehemmiyeü haizdir. Muhtelit bir komisyon yakında hududun mahallinde tespitine teveFSÜl edecektir. Umumiyet itibarile bazı alâmetler Japonyanın Sovyetler Bivliğile münasebetlerinde salâh arzusur.da bulunduğunu göstermektedir. İki taıafın menfaatleri karşılıklı olarak tanmmak şartile. bu salâh tahakkuk edebilir. Esasen itiraf edilmelidir ki yeni Japon hükumetinin proeramında mühim bir çok noktalar vardır. Japon idareci mahfillerinin siyasî emelleri bir çok noktalarda ve Sovyet Japon müna sebetleri husıısunda henüz karanhk kalmaktadır. Ecnebilerin ikamet tezkereleri değişiyor Şehrimizde ecnebilerin ikamet tez kerelerinin bu ay başından itibaren değiştirileceği yazılmıştı. Yapüğımız tahkikata göre, yalnız eylul ayında müddeti bitecek olan ikamet tezkereleri tebdil edilecek ve bu muameleye eylul ayında başlanacak tır. Fransanm Afrika filosu kumandanı Vichy 2 (a.a.) Amiral LanBriau Fransız batı Afrikası filosu kumandanlığına ta>in edilmiştir. sizi memnun eder kanaatindeyim. üzerinde durmıyacağım. NADİR NADİ *** NOT: Dünkü başmakalenin imzası Yunus Nadi olacakken bir tertib yanhşı olarak birinci sahifede Nadir Nadi olarak çıkmışür. Düzeltir ve özür dileriz. münasebetlerimiz Bu hususta iyi bir şey söylemek mümkün değildir. Sovyetler Birliğinin Baltıktaki muvaffakiyetinin Amerikada bazı kimse'erin hoşuna gitmediğini öğrendik. Fakat hakikat söylenmek icab ederse bu vazi yet bizi az alâkadar eder. Zira biz vazifemizi bu gayrimemnun baylann yardımı olmadan yapıyoruz. Bununla be Amerika Baltık memleketlerinin altınlannı vermemiş Amerika ile olan İş Bankasırun küçük tasarruf hesabl sahibleri arasında senede dört defa tertib ettiği piyangonun ev\elki gün yapılan keşidesinde iki bin lirahk büyük ikramiyenin Üsküdarda 728 he ab numaralı Bayan Yegâneye isabel etti ğini dün yazmıştık. Dün bu talihli bayanı görmek için Üsküdara giden gazeteciler, banka kayıdlarından aldıkları adresle talihlinin oturduğu Ağahamamında 41 numarah eve gitmişler, fakat boş dönmüşleriir. Nazmi Bey isminde bir Maliye memurunun evlâdı mane^si olduğu ıbğreni'en on. on beş yaşlarındaki bu kızcdğız evvelki sene Merdivenköyünde mi, yo'ısa İçerenköyünde mi olduğu pek belli olmıyan annesi tarafından geıi alınarak götürülmüş. Nazmi Bey de Anadolunun, galiba Konya havalisinde aldığı bir memuriyete gitmistir. Şimdi gazeteciler bir taraf+an, banka diğer taraftan keşidenin büyük ikra « miyesini kazanan (Yegâne) yi ara • maktadırlar. Keşidenin yegâne büyük Şimdiye kadar kazandığımız muvafBelçika Kralının çocukları ikramiyesi (Yegâne) isimli bir kızca « fakiyetlerle iktifa etmemeliyiz. Sovyetğızın tepesinde dolaşıyor ve hakikaten ler Birliğine yeni muvaffakiyetler te Brüksele götünildü yegâne denecek kadar az rasgelinir bir min etmek için, Stalin'in şu sozlerini Londra 2 (a.a.) Roma radyosuna garabetle konacağı bası arayor. daima hatırlamakhğımız icab eder: göre. bir Alman tayyaresi dün Kral • Bütün milletimizi, askerî taarruz tehlikesine karşı kojnnağa amade olması. Leopold ün çocuklarını hamilen Liz Diş Tabibi hiç bir tesadüfün ve dış düşmanlarımı bondan Brüksele gelmiştir. zm hiç bu manevrasmın bizi gafil avAmerikada 81 yabancı ajan lamaması için seferber halde buiuntevkif edildi durmak lâzımdır.> Büyük Alman muvaffakiyetleri üzerine Avrupada vuku bulan değişıkiikler muhtırasına nazaran son iki gün zarharbin süratle tasfiyesine imkân vere fmda ingiliz hava kuvvetleri Kassaba cek mahiyette telâkki edilemez. Mu mıntakasındaki düşman tecemmü merharib taraflardan biri, Almanya, aske kezlerini şiddetle bombardıman etmişrî muvaffakiyetlerinden sonra pek ri tir. Salı ffünü sabah erkenden gün bayade kuv^etlenmiş, diğer taraf ise mü tıncaya kadar hücumlara devam ediltecanis bir kül teşkil etmekten çıktığı miştir. gibi, Ingiltere harbe devam için yeniDün de aynı mmtakada askerî hedefden büyük zorluklarla karşılaşırken harbden çıkan Fransa da hezimetinden lere diğer iki hüeum yapılmıştır. Kıtaai Bonra elim bir buhran geçirmekte bu tecemmülerine, mitralyöz ve tayyare delunmuştur. Muharib taraflardan biri fi batarya mevzilerine mühim zaviat ve nin talc\'iyesi ve diğer tarafın zayıf telefat verdirilmiştir. Yapılan hürumlar laması yalnız Avrupada değil, a>nı za onu bulmuştur. Tayyarelerimizin hepsi manda dünyanın diğer taraflarında da salimen üslerine dönmüşlerdir. ciddi akisler yapmaktadır. Fransadan Macaca üzerine yapılan hücumla iki başka hezimete uğrayan memleketle hangara tam isabet olmuş ve büyük rin, Belçika ve Holandanm, artık ev duman sütunları yükselmiştir. velki kadar kuv\'etle müdafaa edemeBir avcı tayyare filosu himayçsinde dikleri büyük müstemlekeleri mevcud tek bir düşman bombardıman tayyaresi dur. Bunun neticesi olarak müstemle dün Malta üzerinde uçmuştur. Derha! kelerin tevzii meselesi gittikçe had bir havalanan avcı tayyarelerimiz hemen şekil almaktadır. Emperyalist iştihalar düşmanla musademe etmişler ve düfuzak Japonyada değil, aynı zamanda man bombardıman tayyaresini püskürtAmerikada da açılıyor. Çünkü Ameri müşlerdir. Bir düşman tavyaresi denikada da emperyalist plânlannı «batı ze düşürülmüştür. yarı küresinin menfaatleri endişesi» Mairobi 2 (a.a.) «Reuter> Akşam perdesile gizlemek istiyen amatörler az neşredilen resmi tebliğe nazaran bu gün değildir. sükunet vardır. Bombardıman tayyareRusyanm müdafaa kudreti lerimiz Jvelloda düşman tayyare mevartınlıyor danına hücum etmişlerdir. Neticenin Bütün bunlar harbi, dünya emper öğrenilmesi beklenmektedir. yalist haıbi haline çevirerek alevlen tki tarafın şimdiye kadarki zayiah dırmek tehlikesi göstermektedir. Bu Londra 2 (a a.) «Reuter» Londıaşartlar içinde, Sovyetler Birliği dış emdan öğrenildiğine göre Trablusearh l.uniyeti bahsinde teyakkuzunu artırmak ve dahilî ve harici bütün mevzileri dudunda İtalya ile harbin başındanberi takviye etmek icab eder. Buna binaen iki tarafın zayiatı şunlardan ibarettir: ingilterenin: 20 ölü veya kayıb, İC günde 7 saat çalışma usulünden 8 saat çahşma usulüne geçtık ve müdafaa yaralı. 110 araba. İtalvanlardan: 20 ölü. 20 yaralı, 472 kudretimizi artırmak için diğer ted esir, 90 araba • " 16 top. < birler aldık. Bardia ttalyan depolarında müthiş Iş Bankası ikramîyeinfilâk sini kazanan "Yegâ[Baştarah 1 ind sahifede] ne,, ortada yok! hava kuvvetleri umumî karargâhının bir Bulunamıyan talili! Piyango çekiiirken BEDRİ GURSOY Kadıköy: Altıyol Tel: Muayenehane Tel: Ev Muayene saatleri: 15 19 60832 60833 Hepimiz bu mukaddes vazifeyi da ima hatırladığımız takdirde, hiç bir hâdise bizi hazırlıksız bulmıyacak ve yeniden daha şerefli muvaffajdyetler kazanscağız.» gördüğü bir fümi anlatıyordu. Söz. kahramanlardan birinin kıskanclığma gelince Nezahet birdenbire değişti ve yerinden fırladı: Hah! dedi, şimdi hikâyeyi bırakalım da kendi bahsimize gelelim. Şimdiye kadar açmak istemiyordum. çünkü başka bir misafir bekleyordum. Bahis yanda kalacaktı. Nezahet saate baktıktan sonra devam etti: Gelmez artık. Bizbizeyiz. Konuşalım. Sandalyesini Salihaya doğru yaklaştırarak oturdu: Nasıl? dedi, benimki öyle bir yola geldi, öyle bir yola geldi ki... Allahım!.. Görülecek şey! Gözümün içine bakıyor, bir dediğim iki olmuyor... O gece siz girtiniz, biz bir saat kadar daha kaldık. MuhlLs bir şişe daha şampanya içti. Bir defa daha dansa kalktık. Ondan sonra da iki defa oynamak istedi, mahsus reddettim, tYorgunum çok» dedim. Yanıma oturmuş, kulağımın dibinde, alçak sesle adeta bana ilâ Vaşington 2 (a.a.) Harbiye Nazırı M. Stimson halen Panama kanalı böl gesinde teb'id edilmek üzere 81 yabancı aianın mevkuf bulunduğunu bildirmiştir. nı aşk ediyordu. Hep etrafı seyrederek, söylediklerini işitmiyormuşum gibi onu dinleyordum. Hep dargın durur gbi yaptım. Otomobilde beni kucaklamasıan müsaade ettim, fakat mukabele etmedim. Apartımana gelince bütün arzularını reddettim. Yalvarıyordu, aldırmadım. Ertesi gün, pazar, öğleye kadar uyuduk. Uyanınca aynı hal... Fakat... izzeti nefsini kırmamak için he>reddedişimde bir bahane, güzel bir bahane buluyordum. Bana karşı muamelesinin nasıl değiştiğini görme. En küçük hareketime dikkat ediyor. Hani.. çok iyi hizmet eden bir garson gibi.. Görülecek şey... Ben bu kadannı ümid etmiyordum. Sizi... seni merak ettim Telefonla soracaktım. Fakat bu gün gelecektin ya, ağzından dinlemek istedim. Saliha dalgm gözlerle gülümsedi: Benimki de biraz öyle. dedi. Kaşlarını kaldırarak düşündü ve devam etti: Eskisine nazaran çok değistiği mu Tefnka : 27 Yasendn Dalları Yazan : SERVER BEDİ Derinden derine hissediyordu ki bu nefret de, bu sevgi de kışkanclıktan doğuyordu; yahud kıskanchk sevgınin. netret de kıskanchğın neticesiydı. Bunu kendi keidine itiraf edemiyordu Hislerinin yüzüne bakmağa cesareti yoktu. Fakat gururu kaçtıkça hisleri onu kovalayordu. Gayriihtiyarî. keadiru birkaç defa Muhlisin kolları arasında farzetti. Onunla bir evin içinde, müşterek bir hayata aid sahneler de gözünün önüne geliyordu. Bu dekorlar ve hareketler içinde Muhlise karşı nefreti kalmıyor, sevgisi çoğahyor gıbiydi. Nezahstle de kavga sahneleri Uhayyül etti. İçinden ona: «Çekiliniz! Çekiliniz! diyordu. siz benim muhatabım olamazsınız. sizinle konuşamam, 6İzinle bir masada oturamam...> Sonra onun kocasından aynldığını farzediyordu. Evvelce de her ihtimali merak ve tasavvur edenlerin kısa faraziyeleri içinde bunu düşünmüş, hatta Muhlisle evlenmiş olsaydı ne olabileceğini düşünmüş. fakat bu hayalleri abes bulup geçmişti. Şimdi bunlarm üstünde fazla duruyor. vaktüe hiç düşünmediği teferrüatı gözönüne getiriyordu. Hatta Nezaheti Muhlistan ayıracak avukatı bile tasavvur etmeğe başladı. Sonra bütün bu hayallerden birdenbire utandı. Çok yorulduğunu ve muhakemesinin kontroJunu kaybettiğini anlayordu. Sigarası bitince yattı, uyumağa çabştı, uyudu. 4 Saliha balodan iki gün sonra • Nezahete ziyaretini iade etmişti. Ayaspasjadaki apartımanın büyük salonunda ko nuşuyorlardı. Nezahet, üstünde sade bir robla, hiç o kadın değildi. Ne Salihanm evine geldiği günkü hafifliklerini. ne de balodaki çılgınlıklarmı hatırlatan bir hali vardı. Belki daha samimî, fakat daha ciddiydi. Saliha aralarmdaki müşterek bahsi ona açmağa cesaret edememişti. Yrım saattenberi afakî şeylerden bahsediyorîardı. Söz bir iki defa baloya intikal etti, fakat Nezahet üstünde durmadığı için pek çabuk kapandı. Bu inkılâbm sebebi neydi? Nezahetin bütün tabiati ve şahsiyeti altüst olmuş gibiydi. Halbuki Saliha bu gün ona yalnız iadei ziyaret için değil; bir teklif yapmak için de gelmişti. Nezahetin eski bahsı açmaktan çekinmesi Salihanın cesaretini kırıyor ve onu düşündürüyordu: Ne oldu bu kadına? Halinde eskisinden fazla samimiyet olmasaydı. anlaşılmaz bir sebeble, kendisinden yüz çevirdiğine hükmedecekti. Fakat yeminler ederek, Salihayı hem bir arkadaş, hem de bir abla gibi sevdiğini tekrar tekrar söylüyordu. Sinemalardan bahsedüdi. Nezahet ton hakkak... O gece, otelde, aynı şey... aynı arzular... fakat... Saliha yüksek sesle gülmeğe başladı. Nezahet bağırdı: Anladım: Sen reddetmedin. Saliha. tasdik makammda, gülümse» verek önüne baktı. Nezahet de güîüyordu: Eh... dedi, her yiğitin bir yoğurt yiyişi var. Fakat ben pisman olmadım. Ben de neticeden sizin kadar memnunum. Çok değişti Aziz de. Ertesi gün, evvelâ otelin balkonunda. çok samimî konuştuk. Hale yoktu yanımızda. Aziz bana: «Saliha... seninls her meselede an!aşabilirîz Çünkü ben yeni bir esprile konuşacağım> diyordu. Ne demek o? Yani... yeni bir ruhla... yeni bir... anlayışla... Ben hemen ona zaten sizinle de bunu konuşmağa geldim ben hemen ona dedim ki: «Aziz, yavTucum, evvelâ şu Hale meselesini haîledelim. var>