26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 3 Ağustos 1940 Akdeniz gayyasından dönüş! «Demir» şilepi de dün avdet edebildi Akdenızde uzun ve maceralı seyahat yapan vapurlarımızın sonuncusu olan Demır şilepi de dün akşam limamrmza geimıştır. Dun saat 17 de limana giren Demır şilepıni motör ve kayıklarla bu uzun 'seyahate çıkan gemi mürettebatile bu vapura muhtelif şekillerle binmiş olanlarm ailelerı çevırmışti. Demir 33 kışıhk mürettebatından başka bir Panama vapurunun ikıncı suvarisi olan bır Türk kaptanını. gene kazaya uğrayıp batan bir Panama vapurunun dört Türk tayfasını ve Turk tabiiyetinden 7 nüfuslu bir Musevî aılesıni getırmıştır. Demır şılepının suvarisi Salâhaddin Sarıoğlu bu son maceralı seferi şöyle aniatmaktadır: « Mayısuı 31 inde Istanbuldan ihracat eşyası yukliyeıek ayrıldık. MarBİlyaya kadar olan seyahatımız gayet güzel geçu. Marsılyaya vardığımız günler Almanlar Fransız topraklarına girmış ve ılerlemeğe başlamışlardı. Marsilyada vakıa panik yoktu. Fakat malımızı çıkartmak imkânmı bulamadık. 12 gun kaldıktan sonra vaziyetin daha zıyade bozulması üzerine Barselona harekete karar verdık. Barselonda mal ları transit deposuna çıkartıp teslim ettik. Tahmil ve tahliye vesaitinin fenalığı dolayısile hamulemizi ancak 20 günde boşaltabildik. Barselonda, evvelce Marsilyadan aldığımız bir Türk talebesine ilâveten bir Panama gemisinın Türk kaptanını, dört Türk tayfasını ve yedi nüfuslu bir vatandaş kafılesini aldık. Dönüşte de seyahatimiz fena değil di. Mısinada kontrol içın kendimiz tevakkuf ettik. Fakat size sarahaten süyleyeyim Barselondan Istanbula geiın ceye kadar bir tek ne denizaltı ne deniz üstü harb gemisine ve tayysreye rasgelmedik. Bir ticaret gemisine de tesadüf etmedik. Akdeniz tamamen bizlere, Barbarosun varislerine kalrmştı.» terkettım. Barselona bindim.» gelerek Demire Derair şilepine Marsilyadan bir de talebe binmiştir. Parıste maliye tahsili yapan talebelerimizden Orhan Taner şayanı dikkat sergüzeştmin Paristen başladığım söyleyerek demektedir ki: € Paristen Alman kıfalarınm şi malden şehre altı kilometre yaklaştığı sırada yaya olarak çıktım. Pasaport vizesinde tam sıra bana geldiğı sırada karşımda gişede oturan memurun birden fırlayıp kaçtığını gördum. Bu şekılde pasaportsuz yola çıktım ve bütun seyahaümi pasaportsuz ve biletsiz yaptım. Paristen belki ayrılmazdım. Fakat şehirde bütün dükkânlar kapannıışü. yiyecek bulmak imkânı yoktu. Mar sılyaya geldiğimiz zaman burasını sakin bulduk. Fakat yollar kaçan in sanlarla doluydu. Düşünün ki Parisin 4 milyon nüfusu yollara dökülmüştü. Marsilyadan Demir şilepile Barselona gittim. İspanyada vaziyet çok fenadır. Gıda maddeleri vesika ile verihyor. Ekmek ve şeker ancak kaçak tedarik olunuyor. Bütün binalar harab ve şehirler boştur. Bir sigarayı 75 Fransız frankına alabildik.» Barselondan Türk konsolosunun yardımile Demir şilepine iltica eden 7 nüfuslu Musevî ailesinin reisi Sa'amon Baroh da diyor ki: « Ben Şişhanede Yazıcı sokağmda meyhanecilik yaparken on sene evvel karım ve iki çocuğumla İspanyaya gıtmiştim. Orada seyyar satıcılık yapı yordum. 50 bin peçeta da biriktirmiş tira. Fakat idare değişince paranın kıymeti kalmadı. Hergün «ah Türkiye» diye feryad ediyordum. Şükür Allaha bizim konsolosluk imdadımıza vetişti de bizi vatana gönderdi. Yoksa orada gün asın 7 nüfusa verilen 2 siyah ekmekle ne yapardık.» Doğru değil mi? Gıda maddelerini karıştıranların cezası ağır olmalıdır Gazetelerde iki hafta evvel bir Ankara haberi çıktı. Dün bu havadis tekid olundu: «Sıhhiye Vekâletinin senelerce devam eden tetkikler neticesinde hazırladığı .gıda maddelerinın sıhhî murakabesi» hakkmdaki nizamname tetkik edilmek üzere Devlet Şurasına verilmiştir. Nizamnamede halkın her vakit ve her yerde saf gıda bulabilmesini temin için her nevi mahlut gıda maddelerinin imal ve saüşını meneden hükümler vardır. Bu memnuiyete riayet etmiyenler umumî hıfzıssıhha kar.ununun hükümleri dairesinde cezalandırılacaklardır.» Teessüfle itiraf etmelidir ki. senelerdenberi bu memlekette kendi yivecekleri gıda maddelerini bizzat istihsal eden kövlüden maada kasaba ve sehir halkına saf ve hile=iz bir sey yemek nasib olmamıştır. İstanbulun hali mevdanda. Süt. vağ. hatta ekmek meselesi hâlâ kat'î surette halledilememistir. 0nun için bütün vatan^aslar Sıhhive Vekâletinin tanzim ptmis olduğu bu nizamnarnenin tatbik mevkiine konmasmı sabırsızlıHa beklemektedirler. Y^lmz son pünlerde. et. süt ve saire bir vana. İ^tanbi'lda kovun. kuzu verine esek ve hatta köpek eti satan kasablardan bahsohmmıva basladıŞma göre. aman. nizamnamenin bundan sonraki tetkikleri de senelerce sürmesin ve gıda maddeWini Vsnstirpnlann cezası cok a&^r olsun. divoruT Şile Hayvan Serpisi Derece kazanan 45 hayvanm sahiblerine mükâfatlar verildi Siyasî icmal Sovyet Rusyası ve devletler ovyetler Birliği Komiserler heyeti reisi ve Hariciye Komiseri Molotof, Sovyetler büyük mecüsinde Avnıpadaki yeni harbin neticeleri ve atisi üzerinde durarak Sovjet Kusyanın devletlerle bu günkü münasebatını izah etmiştir. Her şeydec evvel Almanya ile harbin arifesinde akdolunan anlaşmanın devam eylediğini ve bunlan muvakkat ve günlük menfaat ve tesadüflere değil, iki tarafm devamü devlet menfaatlerine dayandığını ve şimdiki harbde Abnan>arun kazandığı büyük muvaffakiyetlerle çok kuvvet bulmuş olmasile Rusyayı korkutmak istiyenlerin beyhude yonılduklannı söylemiş, bu suretle Almanya ile Rusyanın arasındaki bir sene evvel kurulmuş münasebatm değişmediğini temin etmiştir. Bu anlasma, Almanyanın arkasını emniyet altına almak ve ham madde ve yiyeceğini yetistirmek gibi büyük menfaatler gösterdiğinden Almanyanın kolayhkla. İnçiltcre adalan müstesna orta ve garhî Avnıpada yerleşmesine ^ardım etmiştir. Bu anlasma Sovyetlere de bü>ük arazi ve nüfus kazandırmıştır. Molotof. Rusjamn nüfus kazancını jirmi üç milyon olarak tasrih etmiştir ki, bu suretle So\jetler Birliğinin umumî ııiifusu iki >Ü7 milvonu gecmis oluyor. Sovyet Baskomi^eri. Almanya ile münasebattan sonra en zivade Rusyanın İnsiltere ile olan müna<;ehatından bah•iotmiitir. Br sözlere beynelmiiel politika âlenıindr mahsüs surette dikkat edilccektir. Cünkü son zamanlarda Ineilterc. Avrunada Rusyanın ve bu kıt'a dısmda da Amerikanın tevercüh ve yardımını temin etmeğe bütün siyasî gavretini hasretmisri. Bu maksadla İnsriliz sosvalistlerinin ve amcle teşkilârının maruf liderlerinden Sir Cripps, Moskovaya elçi olarak gönderilmişti. Molotof. İngilterenin Rusya ile münasebatını iyilestirmeğe çabşır göründüğünü teyid etmiştir. Maahaza Rus devlet adamı İngilterenin en ziyade Finlandiya harbinde gbsterdiği hasmane hal ve hareketlerden dolayı Sovyet İngiltere uıüna=ebatının iyiliğe doğru inkisaf e>lemesi müşkül olduğunu söylemiştir. Ilitlcr'in sulh teklifine karşı İngilterenin aldığı vaziyeti elindeki müstemlekelerden hiç birini bırakmak istemediğine bir delil saymıştır. Baltık hukumetlerinin Sovyetlere iltihakı işinde İngilterenin al dığı vazijeti dostane saymamıştır. Molotof İngiltere kadar Ameııkaya da hücum etmiştir. Baltık hükunıetlerinin Rusyaya intikal etmesi lâzım gelen Amerikan bankalarmdaki altınlaruı verilmemesini bir husumet saymıştır. Gene Amevikayı >eni dün>ayı müdafaa bahanesile İngiltere gibi emperyalistlik \apmakla itham etmiştir. Bu sözlere göre Almanya ile Rusya aras'nda eski dostluk ye isbiıliğı de vam ediyor. Rusyanın İngiltere ile anlasmasına ve bilbassa Almanyaya karsı ittifak eylemesine imkân görünmü yor. Amerikaya karşı zıddiyet artıyor. Sov>et Rusyası harbin Avrupah dev letlerin müstemlekeleri yüzünden harbin uzayacağına kani olduğundan bitaraf ve sulh taraftarı olmakta devam etmekle beraber lıer ihtimale hazır lanmaktadır. Bu maksadla fabrika lardaki mesai saatleri sekize çıka nlmıstır. Şimdilik Sovyet hükumeti harbin inkişafına intizar ediyor de mektir. İki ayda Paristen İstanbula Serginln Jcüşadından sonra Ah Türkiye! 12 gün deniz üstünde Demir şilepile gelen Panama ban ~ Demir şilepile gelen Asım, Hüseyin, dıralı Amarilis vapuru ikinci kaptam Zeki de macerasını şöyle anlatmakta Şaban ve Ali de Panama bandırab Florida vapurunun tayfalarıdır. Vapur dır: < Gemimle İspanyanm Huvelna li Kazablanka'dan hareketten sonra Tanmanında bulunuyordum. Bir akşara jer'de batmış ve vapurun üstünde 12 radyo dinlerken İtalyanm da harbe gün denizde kaldıktan sonra kurtarılgirdiğini duydurn. Hemen vapurumu mıştır. Deniz üzerinde harb haberi c Dun yapılan imtihanlar > Şile üçüneü ehlî hayvan sergisi dün öğleden sonra saat 14 te, açılmıştır. Vilâyet veteriner müdürü Etem Elevlinin rivasetinde Vilâyet Ayaır deposu müdürü veteriner Abdülkadir Oksal ve diğer iki veterinerden mürekkeb bir heyet ve Şehir Meclisi namma, Daimî Encümen azasından Tevfik Amca ve Belediye mensublarından bazı zevat, gazete mümessilleri hayvan scrgisinin acılısında Vıazır bulunmak üzere Şileye gitn.i"=lerdir. Torene, Şile çocuklarmdan mürekkeb küciik bir koro hevetinin terennüm ettiei fstiklâl marşile başlanmıstır. Sile h?lkı bpvraklar ve defne yap ŞEH1R 1SLER1 rpklarile sü'lenmiş olan sergi sahasınm ctraiını hakikî bayram günlerinin neş'eEkmek tecrübeleri yapılıyor sile doldurmustu. Civar köylerden yüzBelediye tarafmdan hazırlanmakta o lerce insan gelmi<=ti. Serpinin a<"!İışı münasebetile Sile lan yeni ekmek çeşnisine aid nümuneler dün pisirilmiş olarak İktısad mü Kavmakamı İhsan Sakızlı ve Sileliler dürlüğüne getirilmistir. Son yapılan üc tecrübede bir çuval undan 97 ekmek cıkrmstır Bu örneklerin ambalâjları yapılarak Ticaret Vekâletine gönderilmistir. Vekâlet. ekmekleri. jndaî kıvmetleri hakkmda kimyahane ve hıfzıssıhha dairesi tarafmdan verilen raporlan tetkik tecettik'pn sonra bir karar verecektir. Buziye o'e başlandı na göre Vıir çeşid ekmek yapılmasına baslanacaktır. Mahmudpaşada çslışan esnaftan bir kısmı Vpli ve Beledive reisi Lutfi KırLokanta ve kazînocl'" sınıf dara müracaat etmiş, ayni çar=:ıda bazı clükkâncıların eelip gecenleri koilann pecmek istivorlar! d^n çekmek, sövle veva bövle sö'ler Smıf değiştirmek istiven lokanta ve ovlemek suretile hem carşının süku ka7İnoc\ılann müracaatleri devam et tnnu ihlâl ve hem de halkı rahatsız etmpktedir. Verilen emre eöre. smıf teftiklerini bevan etmi«ler ve buna bir riki on gün rsrfm^a rıpticelenecek ve çare bulunmas'nı istemislerdir. karara raptedilecektir. Bu miHdet eeçVali. bu me^ele ile vakmHan alâkadar tikten sonra hic bir müracaat kab\ıl edilmivecektir. Bu is ikmal edilince. Be olmus. bu pibi hareketlerin menedil ledive ka7İno ve lnkantaların tarifeleri mpy icin alâkadsripra emir vermistir. Ya=ağm tatbik eHiHiği ilk eünde Beleni tafjeHirerek halka dağıts'aktır. dive 7aV>ıta rnemıırlan "X) ki'i ^skkmda za^ıt tutarak reralandırmışlardır. Doğru de«l mi? namma bir zat tarafmdan nutuklar söylenerek hayvancılık bakımından hâdisenin ehemmiveti tebarüz ettirilmistir. Şile üçüneü ehlî hayvan sergisinde H8 baş hayvan teşhir edilmiştir. Bun lardan otuz tanesi boğa. (23) ü inek, (15) tay ve (50) si düğedir. Tavlardan üçü birinciliği dördü ikinc:liü, besi ücüncülüğü. üçü dördüncülüğü kazanmışlardır. Birinci tavlara (15). ikinci gelen taylara (10). üçüncülere yedişer lira mü kâfat verilmistir. Birinciliği yedi sığır kazanmış, sahibleri onar lira almıslardır. İkinciliği kazanan 12 sığır sahibine de yediser lira mükâfat tevzi edilmiştir. 25 tay, ücüncülüğü kazanarak sahibleri beşer lira almışlardır. Dördüncülüğü alan tay ve sığır sahiblerine beser lira kıymetinde birer saat hedive edilmiştir. bağıran dükkâncılar eski bir yolsuzluk Alâkadarlardan bazılarının ifadeleri ahnıyor korusu anl«vor Defterdarlığa almacak memnrlann hntihanlan dün sabah Hukuk Fakültesi salonunda yapılmıştır. İmtihana 180 kişi girmiştir. Dün öğleden sonra, İlniversite konferans salonunria Ankaradaki Polis Enstitüsüne gidecck 7abıta mcnıurlarmm inıtihanı yapılmıstır. Yukandaki resim, polis imtihanından bir intibaı gösteriyor. Beledive, Abbas Hilmi Pasanm Cubukhıd^ki kö=Vünün koru="mı tan^im ettirmpğe ve bir mp'=ire veri hsline getirmp^e başlamıstı Koruda tanzim amelive«:i ikmal edilmi<;tir. Su ve eVktrik te«isatı yapılmaktâdır. Koruhıkta bir yaneın çıkmaması için ağacların altı da temİ7İettirilecek ve daimî bpkciler konaraktır. Bahçe yakında halka açıla cakhr. Diğor taraftan KaDahcarşıda yollan kpDRtmak surptile izdihama sebebive* vpren » w a r «ahcıl^nn da menedi'me^i i^in emir verilmi<=tir 7ab'ta memurları Tarsıvı ='kı h'u kfintrnl altmda bulundnrarsk bu gibi satıcıları cezalandıra caklardır. MDA Halic i tamiri Sanayi faaliyetimiz [Baştarafı 1 inci sahifcde] Pazarların sermayesi tezyid olun maktadır. Yeniden 12 çube daha açarak pazarların nâzım rolü bütün memlekete şamil bir hale getirilecektir. Ham madde mubayaası Üzerinde hassasiyetle durduğumuz meselelerin en mühimlerinden birini Binaî müesseselerimizin muhtac oldu ğu ham maddeyi doğrudan doğruya müstahsilden satın almak hususu teşkil etmektedir. Ham madde politika mızın esas kısmı budur. Yapağı mu bayaatında bu şekilde hareket etmekteyi2. iki milyon kilo yapağıyı köylüden böyle aldık. Mersin, Adana, orta Anadolu, Izmir ve Trakya havalisinde ekiplerimiz mubayaat yapmışlardır. Şimdi ekipler şark' vilâyetlerine geç mektedir. Yakında pamuk mevsimi başlamakta olduğundan aynı şekilde mubayaata girişeceğiz ve sekiz milyon kilo kadar pamuğu doğrudan doğruya müstahsilden alacağız. Müstahsilden mubayaatı koza halinde yaparak çırçır işlerini şimdi Malatya fabrikamızın kısmen faaliyette bulunan çırçır kısmında göreceğiz. Bu suretle çırçır fabrikası de vamlı şekilde faaliyete girmiş olacaktır. Nazilli ve İzmir havalisinde de pamuk mubayaatı aynı şekilde olacak ve bunları Nazilli fabrikasının çırçır kısmında temizleyeceğiz. Dün sabah Fatih camii avlusunda Dünkü sayımızda, bir avukatın bir yatan hasta bir adam görülmüş ve has çok kanunsuz harekâtı arasmda ezcümle tançve kaldırılırken yolda ölmüştür. Üstünde hüviyetini te<;pite medar omüekkiline bazı mahkemelerle uyustulacak bir e\Tak bulunamadığmdan ceğunu söyiiyerek Adliyenin şerefini sed Morga kaldırılmıştır. muhil hareketlerde bulunduğundan dolayı Baroca avukatlıktan menedildi Lokumdan zehirlenen ihtiyar ğini yazmıştık. Dün bir çok alâkadarlar Kurtuluşta oturan Manol adında 65 tarafmdan yapılan müracaatte, isim zik yaşlarmda bir ihtiyar, dün o civardaredilmemesinin iltibaslara ve bütün a ki kahvelerden birinde yediği lokumvukatlar hakkında suizanna sebeb ola dan zehirlenme alâimi göstcrmiî ve cağı ileri sürülmektedir. Mevzuu bahso ifadeye gavrimuktedir bir halde Şışli lan avukat Kâzım Nami Dilmandır. Çocuk hastanesine kaldırılmı^hr. ADLIYEDE Işten menedilen avukat Yolda ölen Kasta Beledive, Halic Vspur idare=;ine iskelelerini tamir ve ıslah için 10 bin lira f?Vı<:İ5at vermi=tir. Puntoscular bâlâ Vunanistana gidemedi'er Bundan bir müddet evvel bir Sovyet vapurile Hmammıza getiriliü bir Yunan vapunma devredi'en. oradan da Türk bayrağım tasıvan Trabzon vapunma aktarma, edilen Pur.tosçu Rumlar hâlâ limanımızdadır. Bunlann Yunanistana kabulü icin henüz bir emir gelmediğinden vaktile Trabzondan kaçan bu Rumlar simc'ilik Trabzon vapurunda ikamet lıralık afyon, Yugoslavyaya 8 bin liralık rtmektedir. muhtelif maddeler ihrac olunmuştur. Bir müddet evvel, Mülga Uyuşturucu Maddeler inhisarmda yapılan tahkikat neticesinde. bir mesele takibatı müstelzem görülmüştü. Bunun üzerine dosya Müddeiumumiüğe gönderilmiş ve tahkikatın tamiki dördüncü sorgıı hâkimliğine havale edilmişti. Tahkikata takaddüm eden vaziyete nazaran, Afyon inhisarında bir müddet evvel tüccardan Nesim Taranto ile bır mukavele yapılmış ve usulen kendisinden 60.000 lira teminat akçesi alınmıştır. Fakat kendisi o işte taahhüdünü verine getirmediğinden, teminat akçesi olarak alman paranm Hazineye irad kaydedilmesi lâzım gelmiştir. Sonradan aynı tacirle başka bir mukavele akdedilerek bu arada Hazineye kalması lâzım gelen 60,000 lira kendisine geri verilmiştir. İşte bu iade keyfiyeti, yolsuz ve alâkalılar hesabına vazifeyi suiistimal ve ihmal m3hiyetinde sayılmıştır ve bu meseleden dolayı mülga Uyuşturucu Maddeler inhisarınm sabık umum müdurü Ali Sami, idare meclisi reifi Ziya Taner, azadan Hüsnü Zavil, şef Şefik Feyzi ve muakkib Hacı Hüsnü Muharrem Fevzi TOGAY izahat vermeğe davet olunmuşlardır. E\\'eliyatı bu volda geçen meseıenin VtLÂYETTE Adliyeye intikali üzerine. Müddeiumumılikçe hazırlık tahkikatı yürütülmüş Dahiliye Vekilinin Kadıköy tür. Şimdi de dördüncü sorgu hâkimliği, tahkikatla mesguldür. Alâkalılar Kaymakamlığında tetkikleri dan bazılan sorguya çekilmiştir. Bu Dahiliye Vekili Faik Öztrak dün satahkikat. şimdiki halde devam halin bahleyin Vilâyete gelmiş. muhtelif mededir. selelerin tetkikile mesgul olmuştur. Vekil, öğleden sonra saat 13 te Vali Lutfi İKTISAD Kırdarla birlikte Kadıköy kaymakamhğını zivaret etmiş, kaymakamdan ban Dün yapılan ihracat işler hakkmda izahat aldıktan sonra Dün şehrimizden Batavyaya 107 bin Kartala gitmiştir. KUçük hikâye Susan şair, Kadircan Kaflı duvarına çıktım. Onlar aynı nes'e ile oyunlarma devam ediyorlardı. Kendimi eski saray bahçelerinde büyle eğ lenceler yaptıran sultanlardan farksız buluyordum: Çunkü görünürde benden başka erkek yoktu. Lâkın bu rüya çok sürmedi; bir anda kuvvdtli bir elin bacaklanma yapıştığını, beıu çektiğini duydum; ayru zamanda iri ve kara bır el ağzımı kapadı: benı ufak bir bohça gibi kucaklayarak hızla koştu; biraz sonra kendimi havuzun kenarmda buldum; kadınlar veya kızlar etrafımı sardılar; içlerinden en dolgunu çenemden tuttu; yüzümu mehtab* çevirdi: «Dehkanlı, yakışıkh olduğuna sukret, yoksa...» dedi. Burnuma bir fiske vurdu. Sonra arkadaşlarına done rek sordu: 'Bu güzellik hırsı?uıa ne ceza verelim?» Aralarında bır kaç dakika konuştular. Sonra beni havuzun yanındaki bir ağaca bağladııar. «Gözlerini bizden ayırmıyacaksın! • dediler. Karşımda aşkın ve kadın'.ığm en coşkun cılvelerini yaptılar. Ferid Nayman burada biraz duru • yor; mehtab vücudlü güzellerin neler yaptıklarını, mehtablı bir şiirls uzun uzun tasvir ediyordu. En sonra bu işkence yeter; artık gitsin!» dediklerini gene,bir bohça gibi kucaklanarak dı şan atıldığını söylüyordu. Bu güzel yalanlara Ferid Naymanın kendisi de inanacak oluyordu. Başka bir gün bir arkadaşın düğününe gitmişti. Herkes dans ederkerı o bahçeye çıktı; taflanlar arasından geçerek rıhtıma kadar indi; orada deruzin taşlara hafif hafif vuruşlaum, bir bahar rüzgârında dalgalanan arık ma*'i bir atlas halinde ürperişlerini seyrcdivordu. Birdenbire kulağının dibinde htirash bir kadın sesi duydu: Genc ve güzel şair... Yalnızlık «a. na yakışmıyor! Dönüp baktı; etraflan morarmış olan iri kara gozlerı hemen tarudı. Bu, maceralarile meşhur olan genc dul Selma Aymandı. Aşk sıtmasmı andı ran sesile devam ediyordu: Bu manzara en güzel şiirden daha güzel değıl mi? Susmak daha doğru... Şoyle gölgelere doğru gezebiliriz. Çekinmek için hiç bir sebeb yok; iki arkadaş gibi... Ben de şiiri severim; ben de vaktile kafiye bulmak için çok yorulmuştum. Lâkin en çok hoşunıa giden kafiye nedir bilıyor musun; bizım ısimlerimızdeki yakınhk.. Ferid Nayman, Selma Ayman... Bız şimdi bu mısraın canlısıyız. Selma, bütün kolları, omuzlan, göğsü ve bütün sırtı açık olan koyu mavi bir tuvalet giymişti; kumral saçları süzgun ve güzel yüzüne yarım çerçe ve örmüştü. Ferid farkında olmaksızm, uykuda gezenler gibi yürüyordu. Genc kadın artık susuyordu; lâkin gittıkçe daha çok sokuluyordu; uçları yere kadar sarkan kocaman bir çamın altına, taflanlann arkasına, yeşil çimenlere o turdular; ve sonra... O günden sonraki toplanüda arka daşlan gene Feridi dinlemek içın sabırsızlanıyorjardı. Delikanlı içini çekti: Ne yazık ki bu hafta hiç bir maceram olmadı! Süzgun ve güzel delikanlı, Selma Aymanla sık sık buluşuyordu; daha sonra başkalarile de buluştu. Soıuldıığu zaman hep aynı cevabı veriyordu. Çok geçmeden sormaz oldular; çünkü onun maceralannı artık herkes biii yor ve birbirlerine anlatıyorlardı. Ferid Nayman şiir de yazmıyordu. Dairel^rin kullanılmış kâğıdları toplatıhyor Resmî dairelerde kâğıdlarm tasarrufla ktıllanılmasmdan başka eski ve kullanılmış kâğıdlarm da toplattırılarak İz n:it Kââıd fabrikacına gönderilmesine ka rar verilmisti. Sümer Bankm bir mümessili bu işle ugraşmak üzere şehrimize gelmiştir. Sanayi programı tatbikatı Sanayi programlarım günün şartlarınm verdiği imkânlar dahilinde tatbik etmek yolundayız. Üzerinde meşgul olduğumuz ve derhal kurulması mu karrer olan fabrikalar asid sülfrik, süper fosfat. klor, sellüloz ve ikinci kâğıd ve şamot fabrikalarıdır Inşa halinde bulunan seHüloz ve ikinci kâğıd fabrikasınm bir an evvel ikmaiiîe işe başlaması üzerinde hassasiyetle dur maktayız. Inşaat ve montaj Ijlerinin emaneten Sümerbank tarafmdan ya pılması büyük bir süratle ikmali için lüzumlu görülmüstür. Son Alman ticaret anlaşması islerimizin tesrii hususunda yardım edecek ve mukavele hükümlerinin tatbikına imkân verecektir. merkezî teşkilât Bankanm merkezî teşkilâtı yeni bir sisteme göre orjranize edilmiştir Bu şekille etüd ve tesisle işletme yekdiğerinden ayrılmıştır. Gerek tesis işlerinin selâmetle yürümesi, gerekse işletmenin rasyonel bir şekilde çahşTiası için bu sekil çok favdalı olacaktır Yakında fırsat buldukça bankaya bağlı fabrika ve şubeleri tetkik etmek üzere seyahatler yapacağım.» Her haita bir yerde toplamrlardı: Iç sindakı bir kuş yuvasına yahud engın lerinde birımn evınde, bu" bırahane ufka uzayan pırıl pırıl denize çevırır; nin kuytu koşesinde, bir yazhk kazi ney çalar gıbı anlatırdı: nonun sık yapraklı ağacları altmda... Geçen salı günü halama gittim. Çalgı çalarlardı; şür okurlardı; fık Geniş bahçeler içmde kaybolan beyaz ralar anlatılırdı; niıkteler söylenirdi; köskler, yeşil çıtler ve sarmaşıklı duufak ve sevimli dedıkodular yapıîırdı. varlar arasmdaki beyaz yollar, kuş Içilen biralar dördu beşi bulunca aşk cıvütılarına karışan piyano sesleri, sık bahsı açılır; son haftanın maceraları golgelerde şakalaşan genc kız haya anlatılırdı; bunlar hep ilk gencliğe letleri, arasıra herşeyın üstünde i"iikmahsus günahsız şeylerdi. Tanıdık ve selen bıllur kahkahalar... Bunlar bana ya akraba kızlarla geçiyordu: bakış kendimi unutturuyordu; bütün rub malardan, lâf atmalardan, roman alıp kesilmiştim. Geceyarısına doğru oda vermekten, kayık veya mehtab gezin ma çekildiğim zaman taşkın bir ay ışıtılerinden ıbaretti. Bırinin beğendığı ğı altındaki tabtet bir zifaf yatağı kakızda ötekilerden bir veya bir kaçı dar cazibeli, aydınlık ve temizdı. Baikusur bulur: böylece hiç biri kusursuz kona çıktım; ta uzakta ufukta yüksekalmazdı. Lâkin toplantının en mühim len boz dağlara kadar uzayan kırlaıa hâdısesi Ferid Naymamn maceralar' mes'ud ruhların uykularmı andıran olurdu. engin ve durgun denize baktım. Insan Ferid Nayman güzel ney çalardı; toprak altının korkunc darlığını asıl bunu eski bir Mevlevî şeyhi olan de o zaman tam manasile hissediyor! Redesinden oğrenmışti. Şür de yazardı çine ve iyod kokan hafif rüzgârla cıve konuşurken şiir okuduğu sanı.ırdı. ğerlerimi doldurmak için göğsümü aSüzgun esmer bir yüzü, kara parlak labildiğine şişiriyordum!... Eirdenbıre gozlerı, kıvırcık gür saçları, uzunca biı ağustos böceklerinin titrek ses'.eri, rüzboyu vardı. Hemen hemen daima dal gârın çam dalları arasmdaki fısıltıları gın dururdu; sanki gizli sesler dinler üstünde bir kahkaha yükseldi O taradi: bakışları uzaklarda bir şey'er a • fa baktım; karşıda, geniş ve yüksek rardı. Şiirlerinde günlük hayattan. gö duvarların ortasmdaki beyaz köşkün rülen ve tutulanların hiç birinden iz onünde,' büyük bir havuzda bir takıın beyaz vücudlerin çupındıklanm gorbulunmazdı. Herkes son macerasını anlatmağa düm; hemen salona geçtim, eniştemin başladı: bunlar hep kuru, tatsız, baya dürbününü aldım, balkona döndüm ğı ve duyulmuş şeylerin benzerlerini Beş gıizel kadın, mehtabda yıkanıyorvücudlerının beyazlığı tekrardan ibaretti; halhuki Ferid Nay lardı; kıvrak mamn maceraları bambaşka olurdu mehtabı karartıyordu. Fiskıyelern alBunun için herkes onu heyecanîa din tmda, havuzun mermerden yapıîmış olerdi. Onu bir an evvel dinleyebilmek lan kenarlarında, bazan yeşil çimenleı üstünde kosuyorlar; itişiyorlar, sartnoiçin de ötekilere sık sık: şıyorlar, düşüyorlar, aynlıyorlarjı On Kısa kes!... Tıraş uzadı! ları daha yakmdan görmek ihtiyacını Derlerdi. O zaman genc şair gözlerini ya kuy yenemedim. Hemen balkondan açağj tu bir tavan köşesine, ya dallar ara sarküm, duvarı aştım; onların bahçe Eroinle beraber Sinobda yakalandılar Zabıta, sabıkalılardan Pamuk Fat • ma ve Emine adlarmda iki kadıpın sehrimi'He tedarik ettikleri bir kilo eroini Sinoba götürmek üzere hsrrket ettiklerini haber almıs ve alınan tertibatla bu iki bevaz zehir satıcısı Si nobda yakalanmıştır. Taksi otomobili bir adama çarptı Şoför Mustafamn idaresindeki taksi otomobili. dün sabah Sar?<hanebaşı caddesinden geçerken Şehzadebasmda 154 numarah kahvede çalışan Pertr geli 20 yaşlarında Rarr.azana çarparak başından ağır surette yaralanmasına =ebebiyet vermiştir. Yarah imdadı sıhhî ile Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış, suçlu şoför yakalanmıştır. CUMHtTRIYET Nüshnsı 5 kurusruı rürtriye tc»o t40C 750 400 t50 ıçtn 270C Sx. 1450 • 800 • Yokruı Bartc SeneUk AJb aylık Üç aylık Biı avlık • » » Dikkat UazelemiM göndertleo evrak vr yvnlat nesredilsın edilmesiD tade ediünet ve nvHindan mes'ulivei knbnl alanmaz. Kadircan KAFU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear