25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURtYET DüYDUNUZMU r Mahiler Yeni bir moda çıkmış. Deniz dibinde bahk avlamak. Bir nevi dalgıç esvabıle denıze dahp tüfekle bahk vurmak usulü birkaç sene evvel icad edılmişti. Bu o değil. Esası, gaz maskesine benzer bir nesne. Ucunda uzun bir lâstik boru var. Bunu yüzünüze takıyorsunuz. Arhk denize dalabilirsiniz. Sulann altmda, karada gezer gibi rahat rahat dolaşın. Nefes almak işten bile değil. Elinizde bir nevi Tatar oku var. Yaklaşan balığı çekip vuruyorsunuz. Bu spor, Fransa sahillerinde öy!e aimış yürümüş ki, deniz dibinde balık avlayanlar arasmda üstad kesılenleri varmış. Rivayete göre zevkli şeymiş. Fakat, balık meraklılan buna ne derler bilmem. Oltanın zevkini, kuş avına benzeyen bu yeni usule değişmezler gibi geliyor. Maamahh, ağzında hava borusu ol<3uktan sonra, oltasını, yemini kapanın, ka leyi içeriden fethetmek üzere suya dalması pekâlâ mümkün. Ha gayret! Derya içindeki mahilere şu deryayı öğretip tatlı canlannı karaya attırabiliyor muyuz! Yerli Mallar sergisi dün akşam kapandı Sanayi Birliği reisi, bu seneki serginin fakiyeti etrafındaki düşüncelerini izah ediyor 11 inci Yerli Mallar sergisi, 15 gün açık kaldıktan sonra dün akşam saat 23 te kapanmıştır. Sergi, son gün olduğu için dün çok kesif ziyaretçiler tarafından gezilmiştir. 1 1 inci Yerli Mallar sergisinjp k,apanması münasebetile Sanayi Birliği Rei»i Dr. Halil Sezer bu serginin muvaffakiyet derecesi ve gelecek sergi hakkındaki düşünceler üzerinde şunları söylmiştir: « 11 inci Yerli Mallar sergisini bu gün kapatıyoruz. Bu sergide diğer sergilere nazaran sergicilik bakımından ve dekorasyon itibarile daha çok muvaffak olunmuştur, diyebiliriz. Şunu da söylıyeyim ki bu sene sergiye iştirak nispeti geçen senelerden hiç de aşağı değildir. Hatta sergiye millî sanayiin kudretini temsil eden daha özlü müesseseler iştirak etmıştir. Yalnız sergide satış el sanayiine inhisar ettirildiğinden bazı fabrikalar sergiye gelmemişlerdir ki bunlann da miktarı azdır. 1 1 inci Yerli Mallar sergisinde sergilerden beklenilen gayeye daha çok yaklaştık. Bu seneki sergimizde bilhassa Maarif Sergiyi dün zivaret edenlerden. Vekâletinin nesriyat pavyonu ile «Cumbir kısmı cıkıyor huriyet» paviyonu, sergilerde tabı sanayiinin yeralması itibarile bir orijinalite teş Başvekilimiz Dr. Refik Saydam olduğu, kil etti. Bilhassa Belediyenin yarınki İs halde İktısad, Dahiliye ve Maarif vekiltanbul paviyonu, sergiye gelenlerin büyük leri taarfından bezlolunan takdirler millî alâkasını çekti. Bu defaki sergi, Türk sa sanayi için daimî bir iftihar vesilesi olanayiinin banisi İsmet İnönünün büyük ese caktır. Eğer bugün sergiye muvaffak olrinin durmadan inkişaf ettiğini göstermi§ muştur, diyebiliyorsak bunda hi çşüphesiz en büyük şeref hissesi sergi komitesinin tır. reisi bulunan Valimiz Lutfi Kırdarındır.» inci Yerli Mallar sergisinin başta 11 Ağustos 1939 Tilrk yurduna g5z diken Kulüblerîn tesçili mümessilleri ediliyor İstanbul bölgesi başkanhğından: İs tanbul vilâyeti hududu içinde mevcud olup 3512 sayılı cemiyetler kanununun dördüncü maddesinin son fıkrasmdaki mükellefiyetleri yerine getirmiş ve bu suretle faaliyette bulunmağa mezun kı'ın mış olan ve halen bölgemize tesçil edil memiş bulunan bilumum spor kulüblerile bu kulüblere mensub azalar genel direktörlüğün emir ve talimatına tevfikan tesçil edilecektir. Binaenaleyh: 1 Kulüblerin bu hususta yapmakla mükellef oldukları rrıuameleyi öğrenmek ve ona göre hareket etmek üzere kulüb reis veya mümessillerinın hergün öğlederı evvel Cağaloğlunda Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Vılâyet merkezi bina sındaki bölge dairesine müracaat eyle meleri lâzımdır. 2 Tesçil muamelelerine 31 ağus 1939 da nihayet verilecektir. 3 Bu müddetler içinde emri tasçilı ifa ettirmiyen kulübkr 1939 1940 spor faaliyetlerine iştirak haklannı zayi ederler. Keyfiyetin alâkadarın nazarı dikkat lerine vazolunur. tos Kara Gömleklilere muvaf Müseccel olmıyan kulüb davet CEVAB Yazan: M. Faruk Gürtunca Ressamı: Münif Fehim f Sinek küçüktür... : ı Bir Fransız âlimi, } Amerikan atletlerinin yapsinek ve sivrisinek üzerinde yeni tetkikat tığı müsabakalar yaparak, şu tüyler ür Amerikadan, Avrupaya gelen on atpertici tafsilâtı veriletin iştirakile Londrada White City stayor. dında yapılan beynelmilel atletizm maDiyor ki «sivrisiHayd Parktaki yüzme yanşları çında 60,000 seyirci bulunmuştur. nek, saçtığı mikrob yüzünden, Asyada Büyük sürprizlerle neticelenen müsaher sene bir milyon insanı öldürür. Afribakalarda Amerikahlar pek ümid edilen kada, senelerdenberi inek, öküz, manda Türk matbuatında şimdiye kadar görülmemiş bir dereceleri elde edememiş olmakla berabırakmamış, cift ve yük hayvanlarının işiber birçok yarışlarda muvaffakiyet gösrağbet ve heyecanla karşılanan bu eseri iki gunde ni insanlara gördürecek derecede bir haytermiserdir. 100.000 Türk okudu. van kıtali yapmıstır. Şimdi de zenci^i ölKoşuların en heyecanlısı üç mil mu ve dört gün sonra : dürmekle meşgul. kavemet yarısında olmuş, ve bu müsabaGelelim sineğe. Afrikadaki faaliyeti1.000.000 Türk okuyacak. kayı 5000 metre dünya rekordmeni Finne bir misal: Bir sjrhoş, güpe gündüz bir Çünkü bir kaç güne kadar: landiyah Maehi kazanmıştır. çukura girip sızmış. Sinekler üstüne hü100 yarda Jeffrey (Amerika) cum etmişler. Burun deliklerine, kulakla9.8, Sweney (îngilız). rına, ağzjmn ve gözünün kenarlarına öy440 yarda mania Cocharn (Amele yumurtlamışlar ki, adamcagız bir iki rika) 52.7, Hoeling(Alman). "Bu Arslana dokunmayın,, kitabı, bütün saat içinde, hastanede can vermiş. 880 yarda Beetham (Amerika) 'Sinek ne kadar yumurtalar bilir misiTürk halkınm iman ve heyecanını haykırıyor. 1.52.3, Brantsechidt (Alman). niz? Nisanda doğan bir sinek yavrusu beş 120 yarda mania Sidman (İsveç) ay sonra, sayılamıyacak kadar çok zürriKara Gömlekli şairler şöyle diyor : 14.4, Batiste (Amerika). yet yetiştirir. Bir sekiz rakamı yazın, önüPrendiamo il Pireo, 220 yarda Jeffrey (Amerika) ne de altmış tane sıfır koyun. İşte rakam 21.8. Anche tute mar Egeo. bu! Üç mil Maki (Finlandiya) «Bir nokta daha. Sinek öyle dayanıkİngiltere Hayd Park'ta tertib edilen elbiseli yüzme yarışma iştirak "Alacağız Atinayı, Alacağlz Egeyi (izmiri) 13.59.4, Csapar (Macar). lı bir mahluktur ki, bir cam kavanoz al edenler müsabakaya başlarken. Teno te Asia Disk Wotapek (Alman) 48.88.5, tına kapanıp gazların en müthişi olan "Asya ergeç bizim olacaksın!,, Syllas (Yunan). Kloripikirin içinde aylarca tutun, ölmez.» FAKAT DİYORUZ: Sırık Varrof (Amerika) 4.11, Devam edemiyeceğim Kendi küçük Bilir misiniz klmdir, TUrk denilen bu ulus Wetslurg (İsveç). ama, öyle marifetleri var ki! Yaz mevBilir misiniz kimin, göz diktiniz yurduna? Yüksek Steers (Amerika) 1.97, simindeyiz. Sabahtan akşama kadar bu Siz bizi ded enizin dedesine sorunuz, Martens (Alman). sevimli mahluklarla kucak kucağa yaşıSöz afmayin Asyanın yırtıcı Bozkurduna! yoruz. Yüreğinizi oynatmıyayım. Cirid Sule (Estonya) 69.59. Bir mil Pell (İngiliz) 4.15.2, Staniszewski (Polonya). Büyük güreş müsabakaları TUrkUn Millî kitab ve millî destanı oldu. 440 yarda Sanzi (İtalya) 47.6, Serbest güreş organizatörleri tarafınp Bu kitabı ^^^^Ml^^H Tevzi yeri: ennington (İngiliz). dan yapılan bir teşebbüs üzerine Ru Uzun Watson (Amerika) 7.46, alamıyanlar ^ ^ F ^ H İSTANBUL manya, Korsika, Polonya ve Fransadan Mersch (Lüksenburg). dört büyük pehlivan getirilecektir. Bu Gülle \Vatson (Amerika) 16.05, hafta zarfmda şehrimize gelecek olan Kreek (Estonya). pehlivanlardan Polonyalı Petronoviski Yağlı güreşler 116, Rumanyalı Dragicano 112, KorsiPazar günü Yedikulede yağlı güreş Ankara caddesi No. 96 kalı Maryona 110, Fransız Piyer ise 104 müsabakalan yapılacaktır. Güreslere İzmirde Atıman Kitabevi kilodur. Mülâyim, Manisah Halil, Molla Meh Tanesi 2 5 kurustur Ankarada Akba Memleketimızin tanmmış pehlivania med, Babaeskıli İbrahim, Ali Ahmed, rile yapılacak müsabakalar gelecek hafAlmanya Hava ordusu Şimal denizi civannda senelik manevralaettebatı haritavı tetkik ediyor. Pomak Mustafa iştirak edeceklerdir. ta Taksim stadında başhyacaktır. Evlenmeleri o kadar yakin mı? mez bir hınc bu... Ne fenalık ettim ben lay... Türkân birdenbire ayağa kalktı. GözTekrar, kanapede yanyana oturdular. Ben de ehemmiyet verdiğimi bel ona... hayır... ben onu düsünmüyorum... lerinde sakin, ürkek, dalgın tabiatine uyli etmeden onu anlamak istedim. Yerim ben... ötekını düşünüyorum. Nasıl oldu mayan keskin bir panltı vardı. Kaşları Türkân sordu: den kalktım, önüne birkaç model koyar da, nasıl oluyor da... Allahım... çatılmış ve yanakları tekrar kızarmıştı. İclâl ne vakit geldi sana? Türkân hıçkırıklarla ağlamağa başla Çenesini ileri doğru çekti ve boynu gerilken sordum: «Hayrola? Bu hazırhk ne?» Kâmileye ilk defa samimî hitab ediyordu. Buna dikkat eden kadm, içinden dedım. Haspam ayak ayak üstüne attı, dı. di. Duvarın yüksek bir noktasına bakıgüldü, cevab vermedı. Bazı modellere Kâmile onun elini tutuyor, sallıyor, yordu. Sonra, omuzlarında garib çırpınışşükran sızan bakışlarla cevab verdi: Dün! Bak, ne olmuş... Hani o ser gözleri takılıyor, bana soruyordu: «Nasıl tekrarlıyordu: larla başını iki yana çevirdı. Radyoya koş İyi ya... Türkân... Ben de zaten tu, düğmeyi açtı ve kapadı. Döndü, Kâseri yok mu?... Sana kâğıdı yazan ço bu? Güze! değil mi?» diyordu. «AdamıYazan : Server Bedi Roman: 53 cuk... O gece Garden Barda Şükrüden na göre, dedim, kimin için, senin icin mi?» ötekini göreceğim... Bak nasıl bozacağım milenin önüne geldi. Fevkalâde bir teTürkân kalktı. Kâmile, mendilini takil düşünerek, kendi kendine ilâve etti: dayağı yiyince, yememış, içmemıs, bunu Başını salladı. «Tabiî, dedi, Türkân için onlarm işlerini... heyyüc içinde: ağzının üstüne kapamış, başını önüne iğ Artık, annesinin buna itiraz etmemesi lâ gidip arkadaşlarma anlatmış. Seni tanı olacak değil a...» Bu söz öyle fenama Hayır Kâmile... Hiç karışma, ka Kalk! dedi, bana radyoda, gramozımdı. yormuş meğer... Nereden nereye, bilmi gitti ki içimden: «Kör olası, dedim, ben rışmıyalım... Artık bana onlardan hiç miş, hareketsiz duruyordu. fonda dans havaları çal. Oynamak istiKâmileye doğru bir adım attı. yorum, hem de kimbilir nasıl anlattı, bu de o gelinliği senin üstünde param parça bahsetme, bilmezsin, ne kadar fena oluTürkân artık hiçbir şey söyleyemedi yorum. Başka bir kız olmak istiyorum. Genc kadın, yaşlı gözlerini ona doğru haber... senin Afifin kulağma gitmiş... etmezsem bana da Kâmile demesinler...» yorum, bilmezsin. ve ona elıni uzatmak istediği halde cesaKendimden nefret ediyorum. Görmüyor Türkânın boğazını bir hıçkırık tıka Peki... Peki... Nasıl istersen... ret edemedi. Onunla biraz daha konuş kaldırarak, yalvarır gibi, korkar gıbı, da O da hastalıktan yeni mi kalkmış, ne... musun? Kalyopinin falı doğru çıkıyor ! mıştı. Yüzü evvelâ kızardı, sonra, derece Hafıfçe sararan Türkân sıçradı: mağa da ihtiyacı vardı. Afıf ve Iclâl hak rılır gibi, sitem eder gibi bakıyordu. Artık benim için bir Afif yok... Iclâl evlenecek, aile kadmı olacak; ben derece sarardı. Kâmile bunu görünce da Bitti artık... kında vereceği haberi de öğrenmek istiTürkân gülümsedi: Kim? s:kıntı çekeceğim, maceralara atılacağırn ha hararetle devam etti: yordu. Ne biraz evvel kalktığı yere otuHüngür hüngür ağlıyordu. Afif. Peki... dedi, kalıyoum. Göreceksin bak... Ben nasıl bozarabildi, ne de veda için bir hareket yaKâmile onu teselli çareleri arayordu: demedi mi? Çekmedim mi? Bütün bun Hasta mı imiş? Kâmile birdenbire ayağa kalktı, onun pabıldi; sessiz ve hareketsiz, olduğu yer boynuna sarıldı ve göğsünü kendi göğsüne Hoş, ben o zevzeğin sözlerine de lar mcarea değil mi? Bu ev, bu salon, bu Soğuk almış galiba... Dınlesene... cağım onun işini... de kaldı. Ayaklarının ucunda, tekrar cild doğru çekti: Fakat Türkânın gözlerinden yaşlar ini inanmadım ki... Belki de numara yapı hayat... Kaderimle boğuştum ben... Algelmiş, İclâle meseleyi anlatmış... İclâl danmışım. Kalk! Bana en iyi elbiselerini ciye gitmesini meneden görünmez bir enyor... de bunları bana karmakanşık anlattı: yordu. Tesekkür ederim, dedi. ver, içki ver, çalgı çal. Şükrüyü, Muvafgel de vardı. Gıtmese ve Kâmılenın son Genc kız basını silkeleyerek: Fakat... aksama gideceğim. Ara «Vay demek siz hâlâ Türkânla görüşü Ne yaparsa yapsın, bence hepsi teklifini kabul etse ne olurdu ? Melâhat da bir görüşürüz. Beşiktaştaki evde çalı yorsunuz!» dedi, ben ağzımı açmadım, Hayır, hayır!... dedi, bırak rica bir... Evlenmişler, evlenmemişler, bana fakı, bütün çapkın erkekleri çağır! Hepsi lerin evinde dıkiş dıkıp alacağı parayı hak şırım ben... birtakım tuhaf jestler yaptı. Sonra benden ederim, bırak onları... hayır... sen İclâle ne?... Afif bir kere bile beni aramadık gehin... Hepsine kendimi feda edeceedemez miydi? Annesi buna da razı olKâmile gözlerini birdenbire parlatan, gelinlık elbıse modeli istedı. kızıyorsun, ben onları hiç düsünmüyorum. tan sonra... Mektubuma o cevabı verdik ğim, vurpatlasın, eğleneceğim... Haydi. maz mıydı? Herhalde itiraz etmezdi, yüzünü kızartan bir sevincle: Türkân basını omuzlarının arasına kı Meydanda: O bana elinden gelen her fe ten <=onra... Kâfi, kâfi... Onları tanımı binelim et£mobile..ı ve... Türkân biraz daha iradeli ve müs Peki, peki... diyordu. Kolay, ko sarak, ürkek bir sesle, sordu: nalığı yapmak istiyor. Ne bitmez tüken yorum ben..» [Arkası var\ AP9LANA c J Ikinci basılışı çıkıyor. " Bu Arslana dokunmayın „ Bir kaç gün daha sabretsinler. Kitab yurdu ULKU UÇURUMDA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear