23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 Temımız 1939 CUMHURIYET [Baştarafı 1 inci sahifede} IBaştarafı l inci sahifede] cakları yazılıdır. Bu mecburî vazifeyi altıncı hukukta, ağırcezada, kapı ;irasile gözönünde tutan îstanbul Belediyesi, Sultanahmed ikinci ve birinci sulh ceza Yazan: ŞER1F HULUSÎ 1929 danberi bu işleri başarmaya çalış mahkemelerinde ve ayni koridordaki üç mış ve Halil Edhem, Fuad Köprülü, ceza mahkemesinde muhakeme dinleDoktor Süheyl Ünver ve Osman Ergi miştir. Ayni kattaki sorgu dairelerile mügibi değerli zevatm yardımile bir müze fettişlik kısmını dolaşmış, tekrar aşağı ve kütübhane kurmaya başlamıştır. On kata inerek icra kalemlerini ve Adlıyesenedenberi Belediye bütçesinin âdi ve nın diğer kısımlannı gözden geçırmiştir. fevkalâde kısımlarına konan tahsisatla Tekrar Müddeiumumilik odasmda otuinkılâb ve Belediye mevzularmı yakından rurken de, yeni Adliye binası plâmnı yaYazan: SALÂHADDİN GÜNGÖR alâkadar eden birhayli eşya, kitab, ga pan mimar Asımla görüşmüştür. Sürekli yağmurlardan sonra sıcak tek gölgesini arıyan Piyer Loti'ye 939 modeli zete, mecmua ve resim alınmış, fakat Fethi Okyar, öğleden sonra Müddeibunlar tasnif edilememiş, etiketleri ko umumî ile beraber umumî hapisaneye rar bastırdı. Asfaltın yumuşayan katran Küçüksuya yetişemedikleri için, içimden nulamamış olduğundan şimdiye kadar gitmiş, üst kısma çıkarak yıkılacak yer larında ayaklarımızın izini bıraka bıraka garib bir hisle, adeta acınyorum. h.alkın istifadesine arzedilememişti. Son leri görmüştür. Bu aralık hapisane mü yürüyoruz. Dün, bir aralık iyiden iyi buNeydi o eski Küçüksu!. Ağzı çamurzamanlarda Selim Nüzhet bu ise me dürü Baha da hazır bulunmuş, mimar naldığımı hissettim. Güneşi sanki omuzla la dolmuş yosunlu bir dere, mırıl mırıl mur edilmekle bu noksanlık başanlmış Asım Vekile izahat vermiştir. Hapisa rım üzerinde taşıyordum! Karıncalaşan akar dururdu. olduğundan müze ve kütübhane açılmış neyi müteakıb Tapu dairesini, Divanyo beynimin içinde bir şimşek pariadı: Plâja Bir de yeni doğan Küçüksuya göz atıtır. lundaki Sultanahmed sulh hukuk mah gitmek!.. Sıcakların hücumuna karşı, tuz yorum: Burada adeta bir mamure kurulGörüleceği üzere, gerek kütübhane, kemeleri binasını da gezen Ad'iye Ve lu deniz suyundan âlâ sığınak mı olur? muş. gerek müzeye alman malzeme hep bir kili, akşama doğru Büyükadaya dönmüş Floryayı gözüme kestiremedığim için, yeKıbrıshnın meşhur yalısı yanında peyda maksad, bir gaye gözetilerek alınmış ve tür. Kendisinin bugün de bazı teftişlerde ni açılan Küçüksu plâjında karar kıldım. olan bu çıplak insan kalabalığma, biraz gene o maksad ve gayelere göre sıraya bulunması muhtemeldir. Ben, daha Köprü üstündeyken hava bir sonra ben de karıştım. konmuş, bu suretle muayyen birçok mevVekilin beyanatt denbire değişti. Boğazın methali, bir sarKazinoda, güzel bir orkestra, çalıyor. zuu tetkik etmek istiyenler için hazırlıkAdliye Vekili Fethi Okyar, Müddei nıç suyu kadar serindi. Çengelköy sırtla Çiftler, mayo kıyafetlerile masalara kuVan Gogh'un mektublarından bir kroki nümunesi lar yapılmış, bol malzeme ve zengin umumilik odasmda, gazetecilerin Adliye rından kopan rüzgâra şöyle bir göğüs ver rulmuşlar. Bir yandan müzik dinliyerek binası, icra ve iflâs kanunu, münferid mek günün bütün yorgunluğunu almağa kulaklarına, bir yandan yemek yiyerek, San'atkârların mektubları bizi yalnız müzelerini gördüğü gıbi, Japon estampla kaynaklar temin edilmistir. Selefim Muhiddin Üstündağ 'arafın hâkimlik, boşanma hükümleri ve her se kâfi geliyordu. rından yeni devir ressamları içinde ilk kendi hayatları, münasebette bulunduk midelerine ziyafet çekiyorlar. ları insanlar, ilâh... hakkında değil, bil bahsedenlerden, hatta istifade edenlerden dan tesisine karar verilen bu müessesenin ne hâkim, müddciumumî, ve avukatların Sarayburnu önlerinde taze deniz havaYarı Boğazı, ta îstinyeye kadar ku bütün eksikliklerini tamamlıyarak açmak iştirakile bir Adliye kongresi ictimaı fikri hassa eserleri hakkında tenvir ederler. Za biri de odur. sile ciğerlerimin bir yelken gibi şiştiğini caklayan plâj sahası, Rumeli Hisarile aEserlerinin tahlilıne aid mektublarda o, ve îstanbul kültür müesseseleri arasına etrafında sordukları muhtelif suallere hissettim. Vapur, Kuzguncuğu, Beyler deta burun buruna... Bebek rıhtımı, bir ten san'atkârın hayatı, eserleri ve eserlerinin hayatı dolayısile bizi alâkadar eder. kendinden ve kendi eserlerinden, bir baş bir yenisini ilâve etmekle büyük bir sekarşı düşündüklerini anlatmış, şöyîe de beyini geçip Vaniköy ilerisindeki iskeleye kalm zincir.. Sahilde sıralanan yeni yalımiştir: İster edebî eser, ister san'at eseri karşısın kasmın eserinden, veya tabiatten bahsedi vinc duyuyorum. yol verdiği zaman, sırtımdaki son ter dam lar, o zincirin ucuna asılmış beyaz gerdanBirkaç ay sonra Büyük Halâskânmız îstanbul Adliye binasmı şimdi yada olsun, münekkidin karşılaştığı en bü yormuş gıbidir, artık o, san'at şuuruna lası da kurumuştu. lıklar... Ve deniz, pul pul işlenmiş ütülü yük müşkülât eserin doğması sebeblcrile, aid meseleleri bütün incelıklerile tahlil et ve Ebedî Şefimiz Atatürkün inkılâb' arını kından gördüm. Esasen Adliyeyc aid olŞımdi, hiçbir içkinin sarhoşluğuna ben bir çarşaf sanki... son şeklini alıncıya kadar geçirdiği istiha menin sırrına varmıştır. Emile Bernard'a gösteren ikinci bir müze daha açacağımı mıyan bu bina, ihtiyacımızı kâfi derece zemiyen tatlı bir neşe içindeyim. KüçükAvrupa ile Asyayı bu kadar biribirine de karşılıyamamaktadır. Yakında Sultalelerdir. Eserin tasavvuru anından ikmali yazdığı mektublarından birindeki şu iki zı tebşir ediyorum.» su plâjının minimini iskelesini vapurdan ev yakın görünce Boğaziçinin iki yakası bir Müze geziliyor nahmedde yapılmasına başlanacak olan ne kadar geçirdiği bu istihaleler bir sıra tablo tasviri çok enteresandır: «... Kırmızı :1, mümkün olsa gözlerimle tutacağım. araya geldiğine, artık gereği gibi inanı Valinin nutkundan sonra müze gezil Adliye binasının bir an evvel inşa^ım zıhnî amelıyelerdir, ve bu zihnî ameliyeler okrla, gri ile kederlendirilmiş yeşilin bu Güvertenin arkasında akordeonlu bir ka yorum. san'atkârın çok zengin olan gayrişuurunda birleşmesi, konturlarının da siyah çizgiler miştir. Görülen eserler arasmda, bizde beklemekteyiz. Evvelce Soğukresmedeki file var. Hepsi de gene mi, gene. Ateşli Dönüşte, Küçüksu çeşmesi önünde irmatbaanm tesisinden evvel Avrupada bas arsaya göre yapılan plân, şimdiki arsaya birikmiş malzemeyi işlerler. San'at eserine le gösterılmiş olması, kara kırmızı denen mi ateşli... Uçara, kaçara saldıran cıns kılmekten kendimi alamadım. Hani şu, tırılan ilk eserler, matbaanm tesisinden göre değiştirilmektedir. İnşaatın gelecek giren bu muhtelif neviden unsurlara eseri bahtsız dostlarımızdan bazılarının ekserisonra ilk basılan eserler, Vankulu lugati, sene sonuna kadar tamamlanabüeceği ten.. Tabiî, eşleri de yanında.. Paketler şair Rasihin, kendinden daha meşhur olan tetkik ederek nüfuz etmek, eğer eser hak yetle mustarib oldukları iç sıkıntısını biraz elde, gözler iskelede, bekleşiyo^lar. Plâ mısraını tarih düşürdüğü çeşme: Üsküdar matbaasının kitabları, 100 sene tahmin edılıyor. kında san'atkârın veya dostlarının ağzın daha iyi hissettiriyor. Yıldırım çarpmış ja gidenin paketinde ne olur: Renk renk «Küçüksu, bir büyük nüzgetgehi kâni ;welki hurufat şekilleri, hurufu munfaİcra ve iflâs kanunu dan birşeyler işitmemişsek, hemen hemen ağac motifi, sonbaharın son çiçeğindeki mayolar... Fakat bu mayocuklar, ne çapsafa oldu» sıla ile yazılan eserler, ilk harf inkılâbı îcra ve iflâs kanununun bazı maddeleimkânsız, ve binaenaleyh, asıl özü bulmak yeşil pembesi hasta gülüş bu fikri teyid 1165 teşebbüsleri, müzeye kütübhanelerini ter rinin tadil edi'mesine aid lâyiha. vakmda kın şeylerdi bılseniz.. Paketler içinde bir ediyor. Öteki tablo da yeşil bir buğday güçtür. türlü raht durmuyor, sevdanın al gömleği 7 Sonradan hayli değiştirilerek bugünkü keden Cevdet ve Emiroğlu Ziyan.n eser Büyük Millet Meclisine ar edi'ecektir. Van Gogh'un mektubları bu bakımdan tarlasıdır; uçucu hatlar, tuvalın üst kısım leri, Belediye ve müzeler neşriyatı, Mat Bu tadilât, evvelâ baroların, saniyen icra gibi, ya yakasmdan, ya paçasından, ken şeklini bulan güzel çeşmeyi, şımdi görmeyin: Çeşmelikten çıkıp adeta bir karaiabüyiik bir kıymeti haizdir. Çok sevdiği Ianna kadar giden arıklar bir duvara ve buat Umum müdürlüğü neşriyatı, on be reislerinin mü'alealan alınarak yaaılmış, dilerini meydana vuruyorlardı. . Göksu köşkü görününce, vapurun için ma tahtası olmuş! Ne muslukları kalmış, kardesi Theo'ya yazılan bu mektublarda bir sıra leylâk kümesine doğru ilerliyor gi sinci yıl münasebetile yapılan nesriyat, ayrıca Vekâlette teşkil olunan bir komissan'atkâr yalnız gördüğü yerleri, çalıştığı bidirler. Tarla mor ve sarı yeşilidir. Be îstanbulun en eski resmi, şehir sanayii, yon tarafından da esas itibarile sekli tes de gürüıtülü bir kaynaşma oldu: Çıkan ne yalağı.. O canım ererleri, paramparça muhitleri, aşklannı değil, bütün ruhunun, yaz güneş büyük bir sarı hâle ile çevril eski gazeteler ve musiki alât ve edevatı pit olunmustur. Meclis umumî heyetine çıkana, fırlayan fırlayana... Fakat Kü etmişler. Sonra da türlü boyalı kalemlerle kaprislerınin, sıkıntılannın, ve nihayet miştir. Burada, öteki tablonun aksine, sü vardır. sevkedilecek olan tadil projesi, îsviçreli çüksu burası mi? Adeta inanacağım gel rasgelen, üzerine sırıtkan bir imza atmış. eserlerinin kuvvetli tasvırlerıni, daha doğ kunu, büyük huzuru ifade etmeğe çalış înkılâb müzesi, Beyazıd medresesin mütehassıs Profesör Leman'in raporu bir mıyor. Her taraf insanla dolu... Çayırda Bu imzalar, itiraf edilmiş birer suç gıbi, rusu, teşrihini yapar. Bu mektublar 1914 tım.» Kardeşine yazdığı bir başka mek de tesis edilmistir. Pazartesi, çarşamba daha ve etraflı bir sekilde tetkik oluncluk 'ğne atılsa yere düşmivecek! sahiblerıni ele veriyor ama, kanunda bir tubda, eserlerinden bahseden münekkid senesınde, Theo'nun kansı tarafından, Vaktile bir yeri şenlendırmek istedikle çok suçlar gibi bunun da cezası tayin eve cuma günleri halka açık bulundurula tan sonra, kat'î seklini ahcaktır. hollandca üç cild olarak, ve mektublan Aurier'yi şöyle tenkid eder: «Mösyö caktır. ^ ri zaman, orada bir cami açar, bir çeşme dılmemiş. Münferid hâkim usulü süsliyen krokilerle, ve ayrıca mektublarda Aurier'ye benden rica et, resimlerim üzeAraba vapurile, iskeleden ayrılırken' Münferid hâkim usulü hakkmda he akıtır, bir tekke kurar, ve bir medrese yapzikri geçen tablolarla süslenerek Amster rinde artık makale yazmasın. Gene ona ısnüz kâfi derecede tetkikatta bulunmadım. tırırlarmış. Şimdi ise, bir parça kum, bu plâj da en hararetli demlerini yaşıyordu. dam'da ne'redilmistir. Bu kitabın ayni se rarla de ki, evvelâ hakkımda söyledikle [Baştarafı 1 inci sahifede] Bu usulün aleyhinde olanlar bubmduğu işi görüyor. Kumdaki miknatisiyet hassa Kumların hemen arkasında bir yelpaze nede Leo Klein Diepold tarafından al rinde tamamile yanılıyor, sonra da kendi ması lâzım gelen taraflarm ve halli icab gibi lehinde olanlar da vardır. Tetkika sının ancak plâj ihtiyacı umumileştikten g'bi açılan geniş korunun imbiğinden geçmancaya tercüme<=i yapılmış, ve Berlinde mi matbuat sahifelerinde göremiyecek de eden meselelerin çokluğu dolayısile bir tım arasında, Adliye enciimenin;n fikrini sonra, farkına varabildik. Yalnız o mu miş emsalsiz havayı, nadide bir esans gibi basılmıştır ( 1 ) . Fransız ressamı Emile recede kederliyim. Resim yapmak beni kaç günden evvel kat'î bir netice aim de gözden geçireceğim. Tabiatile, kud ya?.. Ben, kumda inbat kuvveti bulun koklayarak, Bebeğe doğru yol alıyo Bernard, san'atkârın kendisine yazdığı eğlendiriyor. Fakat bu tablolardan bahsetretli hâkim olmak şartile münferid hâ duğuna da artık inanmağa başladım. Yok rum. ması mümkün değildir. mektublan bir mukaddeme ile ve yüz lev mek, bana tasavvur edildiğinden çok fazla sa bu geniş kum tarlasınm içinde bu dal Salâhaddin GÜNGÖR Bugün yapılan müzakerelerin neticesi kimlik teskilâtı arzuya şayandır. ha ile 1911 senesinde Pariste neşretmiş azab veriyor.» gibi vücudler, bu kadar çabuk boy ata Boşanma hükümleri hakkında hiçbir haber alınamamıştır. tir. Charles Marice, Mercure de France mazlardı. Van Gogh'un zengin bir san'at tecrüAnlaşma ve ihtilâflar Şimdiki boşanma hükümleri, içtimaî Bir Alman tayyarecisi mecmuasının 1903 teşrinievvel nüshasın besine aid olan mektubları, yalnız onu deEski Küçüksuyu düşünüyorum: BuraParis 10 (a.a.) Havas ajansının hayatımıza uygundur. Yalnız etrafında Brükselde öldü da Gauguin hakkında yazdığı bir maka ğil, umumiyetle san'atkârı izah etmekte bu sabah Fransız diplomatik mahfillerin bazı mütalealar serdedilen muvakkat ay ya Üstad Ekrem, sevgili Nejadına aglalede Van Gogh'un, Guaguine, ve daha bize büyük yardımcı olduğu kadar, ayni Brüksel 10 (a.a.) Brüksel'de terden aldığı malumata göre, Moskovada rıhk kararı vaziyetini tetkik etmekteyiz. mak için gelirdi: başka ressamlara yazdığı mektublan neş zamanda bizzat san'atkârlara mesleğin bir «Nejad!. Öldün mii, sen.. der, beklerim tib edilen mitingde bir akrobasi uçuşu esMolotof'la Fransa ve îngiltere mümes Boşanma vak'alarınm en çok hangi seretmiştir. Bu sonuncu mektubların alman cok gizli taraflarını, inceliklerini, psikolobir sayhai inkâr nasında yere düşen Alman tayyaresi yüzjilleri arasmda cumartesi ve pazar gün bebler tahtınde vukua geldiğini meydaca tercümesi J. Grabar tarafından 1936 jik müşahedelerini, bilhassa Tenk hakimi leri vukua gelen görüşmeler sonunda iki na koyacak bir istatistik hazırlatf.m. An Uçan kuşlar, havada bahsederlerken başı Wille tarafından idare edilmekte senesinde Basel'de basılmıştır. San'atkâ yetinin de sırlannı veren bir el kitabıdır. memahndan !» idi. tez arasında yaklaşma kaydedilmistir. karada bunu tetkik edeceğim. rın ölümünden bugüne kadar yalnız mek Pek fakir olan san'at kütübhanemizi, bir Başından yaralanan tayyareci hastaHassas şair, bugün sağ olup da, Kü Fakat, bir taraftan yalnız Fransa ve In Her sene bir Adliye kongresinin toptubları üzerinde yapılan neşriyatı bile bu çok lüzumsuz kitablar yerine, bunnla, isgiltereyi değil fakat ayni zamanda diğer lanmasını doğru bulmuyorum. Zaten çüksudaki (Basü badelmevt) i görse, neye götürüldükten biraz sonra ölmüs. rada saymak mümkün değildir. Maama te«ek. birden zen?inlestirebilirdik. tür. bazı devletleri de alâkadar eden müzake adlî mesailde, ihtısas sahibi hâkim ve aacaba ne derdi?.. fih, itiraf etmek lâzımdır ki, san'atkârın Ve gene kendi kendime, Küçüksu ile Belçika hava ordusunun kuruluşumm (1) Fransızca olarak nesredilen yalnız .elerin mudilliği ve diğer taraftan da ya vukatların fikirlerini öğrenmekteyiz. Böyeserlerini izah edebilmek, ve dehasınm bu mektublar arasmdan yapılmış bir seç pılacak anlaşmanın çok sarih hükümleri le bir kongrenin taydalı bir netice do Göksunun o eski hayranlanm birer birer 25 inci yıldönümü münasebetile tertib sırlarına varabilmek için henüz mektubla medir: havi olması icab ettiği için, görüşmelerin ğuracağmı zannetmiyorum.» düşünüyorum: Piyer Loti'ler, Nigâr binti edilen bu askerî hava tezahürlerinde Kral rından ıstıfade edilmemiştir. Lettres de Van Gogh a son frere Tneo: birkaç zaman daha devam edeceği pek Osman Hanımlar, Ahmed Rasimler... da hazır bulunmuştur. B. Grasset 1937, Charles Perrasse'ın muJapon ordusu mümessilinin muhtemel addolunmaktadır. Ve hepsine birden: Büyük bir halk kütlesi Belçika ve ecVan Gogh, 1879 senesi haziranında kaddimesile 324 S 8 kroki. beyanatı Neredesiniz? Diye sormak istiyo nebi tayyarelerinin meharetli uçuşlarını Wa?mes'ten kardeşine yazdığı mektublaDünya yürüyüş şampiyonluğu rın birinde: «San'atın şu tarifinden daha Pekin 10 (a.a.) Pekindeki Japon rum, Boğazın bu «tatlı sulap> mı siz asıl seyretmiştir. Bursada bir sahtekâr Lausanne, 10 (a.a.) 200 kilometrelik Hava mitinginde Millî Müdafaa Naorıjinalıni hatırlamıyorum: «San'at tabiaordusunun bir mümessili aşağıdaki beya şimdi gelip görmeliydiniz!. yakalandı dünya yürüyüş şampiyonluğu nu bu meSonra, o «Nejad!» diye inledikçe, bü zırı General Denis, Fransız hava kuv te ilâve edilmiş insandır», tabiat, şeniyet, Bursa (Hususî) Koza hanında baş safeyi 23 saat, 36 dakika ve 35 saniyede natta bulunmuştur: fakat bir manası, bir maksadı, bir karak layıp zabıtamızın süratle neticelendir «Çindeki îngiliz sefareti ataşemiliteri tün dünyanın da kendisile beraber feryad vetleri şefi General Wuillemin, îngiliz kateden Fransız Florimond Cornet kaettiğini sanan acılı babaya, kabma sığmı hava kuvvetleri şefi Mareşal Cyrille teri o'mak şartile. Mauve'un, Maris'nin diği bir sahtekârlık vak'ası olmuştur. zanmıştır. Fransız Husson, 10 adımdan albay Spear'ın muhakemesini görmek üveya İsraels'in bir tablosu, bizzat tabiat Koza ticareti yapan Medinaya aid tica Cornet'yi takib etmekte idi. Dünya yü zere 5 temmuzda Kalganda bir «hususî yan taşkm gencliğini, bir ferace ile bir yaş Newhall ve Alman hava kuvvetleri müten fazla şey sövler, ondan, daha vüzuh ret firmasile, Ziraat Bankasmdan tesvi rüyüş şampiyonu ünvam ilk defa olarak mahkeme» nin kurulacağmı bildirmiştir. mak arasında geçiren Nigâr binti Osman fettişi General Milch hazır buhınmuşlardır. la konuşur» sözlerini söylediği sırada he ye edilen hesab puslasının, bir açıkgöz verilmektedir. Spear, Çin cephesinden dönerken Kalgan Hanıma, servi diblerinde «Azade» sinin tarafından sahte olarak tanzim olundunüz ressam deçildi. Resme çok meraklıyyakınmda Japon hatlannı geçmeğe teşebdı, fakat kendini dinî hizmete daha lâyık ğu anlaşılmca, iş, zabıtamıza ihbar edilbüs ettiği için tevkif edilmistir. buluyor, içinde babasinin mesleğine (ba miştir. Bu sahte makbuzun kimin taraJaponlar, Speann Japon makamlarını fından hazırlanıp 585 lırayı cebine indiba«ı rahibdi") karşı hâlâ büyiik bir zâf hishaberdar etmeden Japon hatlannı geçmerenin hüviyeti hakkında derhal tahki sediyordu. Lâkin san'atın bu tarifile resğe tevessül etmesinin beynelmilel teamüle kata başlıyan zabıtamız, kısa bir zamansam olmağa kat'iyyen karar vermesi ara da hâdisenin izini bulmuş ve bu zatm muhalif olduğunu iddia etmektedirler. sında bir seneük bir zaman kalmi'tır. Ha eskiden mülga Denizbankta memurluk Bu salâhiyettar mümessil, Spear'ı muyata atıIdıŞı 1870 senesinden 1880 sene eden Hüseyin Gültekin isminde biri olhakeme edecek olan mahkemenin harb difine kada^ki hayatı san'atı için mütemadi, duğunu meydana çıkarmıştır. Hüseyin, vanı değil, yabancıları alâkadar eden dafakat nicin oldu&u bilinmiyen bir araştır Yeşil mahallesinde oturmakta ve koza valan hal için teessüs etmiş bir hususî asma i'e, gİ7Ü bir istikbal hazırlısile geçmis faaliyeti başlaymca muvakkat kâtiblık kerî mahkeme olduğunu tasrih eylemiştir. tir. Bu müddet zarfmda yazdığı mektub etmektedir. Zabıta, kendisini, kaçtığı lar bir san'atkârın fakat nev'i şahsına Mudanyada yakalıyarak şehrimize ge tirmiştir. münhasır inkişafımn, hatta e^rlerine geHüseyin, üzerinde çıkan bazı hesab lişigüzel girivermis şeylerin bile izahını puslalarını evvelâ inkâr etmek istemişverecek dererede bol p^ikolojik tahlilleri se de neticede suçunu itiraf etmiş ve paihtiva ed<*r. Bundan baska, gene onlarda ralann mühim bir kısmını Mudanyada Van Gogh'un, hemen birçck san'atkârlar bir yere gömerek sakladığını söylemişda ek^'k olan zensin bir görgüye bir tab tir. Bunun üzerine kendisile birlikte lo taciri müessesesinde calışması dolayısi Mudanvava giden zabıta memurlan pale sahib olduSunu görijvoru7. Kardeşine ranm 511 lirasını gömülü olduğu yer ' Binlerce Londr?^an <?önderdi5i 1874 kânunusani den çıkarmıslardır. Hüseyin, paralan Parti Gencl Sekreteri Fikri Tüzer, dün Haydarpaşa garından çıkarkea kişi diyorki: tarihli bir mektubunda zamanınm san'at bankadan aldıktan sonra, bir kısmile Halk Partisi Genel Sekreteri Fikri erkânı tarafından karşılanmıştır. ParÜ Traş bıçaklanmn İtalya Romada itfaive manavrakârl^nndan e«er!erilp t?trH'~ı ^9 isim «a çanta, elbıse, yüzük ve saat satın almış, Tüzer, dün sabahki trenle Ankaradan îstanbul müfettişliğine tayin edilen Teven eyisidir ' bu esyalar da elde edilmistir. Sahte mak I ları: Neferler tarafından tutulmakta yar. bir sene sonra bu liste 150 ye nkır. şehrimize gelmiştir. Fikri Tüzer, Hay fik Fikret Sılayın bugün Ankaradan şehbuz tanzimi suçundan Hüseyin, Adliye olan müteharrik merdivenlerin üstün j darpaşada Vali Lutfi Kırdar ve Parti rimize gelmesi beklenmektedir. Avrupanm o zaman meşhur hemen bütün ye verilmiştir. 1 den ateş ediliyor. VAN GOK'UN MEKTUBLARI SAN'AT ALEMINDE înkılâb muzesı açıldı Adliye Vekilinin tetkikatı Şehrin içinden Plâjda Kumda inbat kuvveti bulunduğu muhakkak; yoksa bu dal gibi vücudlar bu kadar çabuk boy atamazdı Sulh cephesinin gayreti Romada itfaiye manevralari) f Parti Genel Sekreteri şehrimizde j Oyuklu Traş Bıçağı TRUFLEX
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear