Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 Nisan 1939 Kıskanc kız Anne, on dört yaşında olan Jean'la, on iki yaşmda olan Louise'in mektebe gitmek üzere kahvealtılarını bitirmelerini bekliyordu. Birdenbire: «Ah, çocuklarım! Bugün akşam ye" meğini beraber yiyemiyeceğiz.» dedi. Jean ve Louise'in düşündüklerini sb'yliyecek vakitleri yoktu ve sadece: Pekalâ! dediler. Fakat, on altı yaşında olan büyük çocuk Suzanne, başını kaldırdı, sözlerine sert bakışının da manasını ilâve ederek: Nereye gidiyorsun? diye bağırdı Anne haftada bir defa sokağa çıkardı. Evvelce: Madam Renon'a gidiyorum, derdi. Neye bizi de götürmüyorsun? Bibliyoğrafya Türkiye Maarif Tarihi RADYO Jean Cravvford bir kaza geçirdi M akşamki program J Türkiye Radyodlfuzyon Postaları DALGA UZUNLTJĞU 1639 m. 183 Kc& 120 Kw. T. A. O. 19.74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. T. A. P 31,70 m, 9465 Kcs. 20 Kw. 12,30 Program, 12,35 Türk müziği Pl. 13,00 Memleket saat âyarı, ajans ve mebeoroloji haberleri. 13,1514 Müzlk (Karışık program Pl.) 17,30 İnkılâb tarihi dersleriHalkevinden naklen. 18^0 Program. 18,35 Müzik (Neş"eli plâklar) 19,00 Konuşma (Çocuk Esirgeme Kurumu Çocuk şarkıları). Musiki nrualliın. mektebi koro heyeti tarafın dan. 19,15 Türk müziği (Fasü heyeti) Çalanlar: Hakkı Dennan, Eşref Kadri, Hasan Gür, Hamdi Tokay, Basri Üfler. Okuyan Tahsin Karakuş. 20,00 Memleket saat âyarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 20,15 Türk müziği (Klâsik eserler programı) Çalanlar: Vecihe, Cevdet Çağla, Refik Fersan, Rusen Kam. Okuyan; Muallim Nuri Halil Poyraz. 20,45 Türk müziği: Okuyan; Semahat Özdenses. 1 Salâhaddin Pınarm Hüzzam şarkı Ümidini kirpiklerine. 2 İsmail Hakkırun Hüzzam şarkı Beklerim her gün. 3 Hacı Arif Beyin Hüzzam şarkı Meftun olalı. 4 Lem'inln Hüzzam sarkı Aman saki. 21,00 Konuşma (Haftalık spor servisi). 21,15 Esham, tahvilât, kambiyo nukud ve ziraat borsası (fiat). 21,25 Neş'eli plâklar R. 21,30 Müzik (Riyaseti Cumhur Filârmonik orkestrası) Şef: Praetorlus. 22,30 Müzik (Opera aryaları Pl.) 23,00 Müzik (Cazband Pl.) 23,45 24 Son ajans haberkri ve yarınki program. : Ch. L. Philippe'den sinden haz duyardı. Biftekten sonra peyBirinci cild nir yerler ve Suzanne annesine itaat et memek için, çerez olarak pasta yerine şe Kitabı yazan: îstanbul Vilâyet ker satın alırdı. Yalnız, çocukların sev Mektubcusu Osman Ergin mediği bu acayib çukulata şekerlerini sa 1912 denberi bize on bin sahifeye ya tın almakla kalmaz, puro ve sigora da sa" km yazı, yani birbiri üstüne beşer yüz tın alırdı. sahifelik yırmi kadar eser vermiş olan Jean puroyu, Suzanne da sigarayı içergayretli yazıcılarımızdan Osman Ergin lerdi. Henüz on bir yaşmda olan, ve si bu sefer de İstanbul mektebleri ve ilim gara içmesini bilmiyen Louise, bu keyfe Holivud'dan yazıhyor: terbiye ve san'at müesseseleri dolayısile iştirak edemediği için bir üzüntü histeder Joan Crawford'la Margaret Sulla yazmakta olduğu gene muazzam bir esedi. Annesinin yanında sakin oturan bu çorin 280 sahifeyi geçen birinci cildini çı van'm «Erkekleri büyüleyen kadın» fil cuk, o yokken vazifelerini yapmamakla, minde basrolü oynamakta olduklannı evkardı. Osman Ergin kimdir? kendine göre, bir nevi intikam alnnş oluBundan 57 sene evvel Malatyanm bir velce haber vermiştim. Geçen gün kordeyordu. Fakat, bilhassa ağabeysile ablasr köyünde doğan ve bir köy çocuğu ola lânın yapılmakta olduğu kumpanyanın nın ağır sözlerinden intikam almak lâzımrak tahsil çağına gelen bir istidad, nasıl stüdyosunda bu esere aid bir sahne çevdı ve: riliyordu. Filme çekilecek hareket şuydu: inkişaf etmiş de çalışkanlığı. veludiyet Siga*ra içtiğinizi anneme söyîıyece ve doğru sözlüliğile meşhur bir Mektub Pencerelerinden alev çıkarak yanmakta olan ve her tarafından buram buram dugim! derdi. cu Osman Ergin olmuş, daha doğrusu man tüten bir binada Margaret Sullavan Suzanne cevab verirdi: Götüremezdi; çünkü, Madam Re mütetebbi bir muharrir sıfatile hemen he îçki içtiğimizi de söylersin. Jean, men eşsiz bir mertebeye erişmiş? Bunu kalacak ve onu kurtarmak için Joan non'un çocukları arasında canı sıkılır, si şimdi birer kadeh konyak içeceğiz, değil anlamak için eserin 70 inci sahifesinde ravvford içeriye girecekti. Benim gibi nirleri boşanırdı. birçok gazeteciler de bu mühim sahneyi Anne başka bir cevab bulmak mecbu mi? ki, numaralı haşiyeyi bir kere gözden geBirer kadeh konyak içerlerdi. îçki çok çirmek yeter. Muharrir bu otobiyografi seyir için gelmişlerdı. Yangının mümkün riyetinde kaldı. Nihayet, şunu buldu: sertti; her yudumda, ağızlan, tavanı sö~ sinde dokuz yaşına kadar harfleri tanı mertebe hakikî görünmesi için icab eden Buhar banyosuna gidiyorum. herşey yapılmış, buna mukabil stüdyoya Orada uzun müddet kalması lâiimdı. külmüş gibi acıdan cayır cayır yanıyordu. madan, okumasını bilmediği Kur'anı, üç bir zararı olmamasmı temin hususunda da Suzanne: kere hatmettiğini bütün safiyetile anlat Çünkü banyo uzun sürerdi; sonra, banbütün ihtiyatî tedbirler ahnmıştı. Küçük Mademki annemiz bizi kendi başı maktadır. Dokuz yaşında Istanbula gelyodan çıkınca uzun müddet dinlenmes' bir itfaiye ekipi en müessir yangın sön lâzımdı. Bu kadar yorulunca da, yemeği mıza bırakıp gitti, biz de her türlü kötü dikten ve bir iki mekteb tecrübesi yaptık dürme aletlerile bir kenarda bekliyorlarlüğü yapar, akla gelmedik şeyleri dene tan sonra Darüşşafakaya ahnıyor ve oto dı. Bundan başka her iki artiste de yanorada yiyivermek iyi oluyordu. biyografisine Darüşşafakalı iki şairle ya maz elbiseler giydirilmiş, saçlan gene Suzanne, buhar banyosunun ne oldu meğe kalkışırız! derdi. Biraz sonra, başları döner, mideleri bu ni Ismail Safa ve Vasfi Mahirle birlikte yanmaz birer bonne ile örtülmüş, yüzleğunu öğrenmek istiyordu. Fakat, amesi şu kıt'ayı tekrar ediyor: kendilerinden aynlacagı zaman, ekseri lanırdı. Gene Suzanne: rine de ateşten müteessir olmıyan maki yetle şöyle söylemek mecburıyetinâe kaİlmim, şerefim, her nemi andımsa onun yaj yapılmıştı. Aldırma! derdi. Annemiz gelincidur hrdı: ye kadar, hasta olur, yatanz! Buna rağmen herkesin gözlerinde baNem varsa onun, her ne kazandımsa onun Yavrum, oraya niçin mi gidiyo riz endişe eserleri vardı. Margaret SullaÇocuklar, uzun müddet ayakta dolaşır, dur. rum? Zayıflamak için. Düşün! Kasabın ancak saat on birde yatarlardı. Jean kü" Bazan diyorum kendime ruhile Safanm van binadan içeriye girdi. gazli ve ben*Ben sayei sakafında yetiştim bu binanın'.t karısı geçen gün «ikimize kardeş diye çük odasındaki zinli bezler tutuşturuldu. Joan Crawford kanapede kıvulırdı. Joan Cravvford bir eğlence esnasında cekler» dedi. Annen böyle şişman olsun, Louise annesinin yatak odasmda uyurdu. Evet, biz, hepimiz, bütün Darüşşafa da verilen işaret üzerine binadan tarafa iki erkek arkadaşının kolları üstünde atıldı. Bir dakika, iki dakika, üç dakika.. ister misin? Sonra, boynuma asilmak is Suzanne masanın üstündeki tabak, bar kalılar böyle diyoruz. teyince: «Anneciğim, yetişemiyorum!» dak, ve saireyi kaldırmazdı. Osman Nuri Erginin öteki eserleri gi [ki artistten hiçbiri dışarıya çıkmadı. Re yüzüne, su, kolonya serptiler. Joan kendine gelir gelmez: diye bağıracaksın. Anneleri eve saat kaçta dönerdı? Bu bi, hele bu eseri de bize merak ettiğimiz jisör, filim amili, operatörler, ve biz gazetecileri bir telâştır aldı. Nihayet Mar Margaret'le ben, dedi, içeride neAnnesinin söyledikleri dogru idi, her nu hiç bilmezlerdi; çünkü, o gei'iciye halde öğrenemediğimiz ve nereden ögrckelimenin kat'î manası vardı. Suzanne, kadar hepsi de uyumuş olurdu. Ancak, neceğimizi de bilemediğimiz birçok ma garet Sullavan kapıda gözüktü, fakat kadar fazla kalırsak sahnenin o kadar r bu kelimeleri söyliyen ağıza hayretle ba ertesi sabah uyanır uyanmaz, anntlerinin umatı ihtiva etmektedir. Saray mekteb oan Crawford'dan eser yoktu. Sahne hakikate yakın olacağını tahmin ettik. râzıı Frank Borzage sahneyi yarıda bı Fakat birdenbire nefesim darlaşmaya kıyordu. yatağına koşarlar. Suzanne yalnız bir gö~ leri, askerî mektebler, askerî san'at mekrakmak mecburiyetinde kaldı. Itfaiyeci başladı. Fakat, saat üç olup da, annesi hazır zünü açar, zaten taşmak üzeredir; kalbi ebleri, memur mektebleri, halk mektebJoan, iki gün istiraht ettikten sonra bu lanmağa başlayınca yerinde duramıyor, boğazını tıkayacak kadar doludur. Bağı leri, meslek ve ihtısas medreseleri, meslek lerden biri içeriye seyirtti ve Joan Crawford'u yarı baygır bir halde dışan çıkar sahne yeniden çevrilecektir. Fakat bu sekadını adım adım takib ediyor ve: ve ihtısas mektebleri, sonra ilim ve terır: dı. O zaman hepimiz birden geniş bir ne fer, şüphesiz her iki artist de sahneye ha Ah, gömlegine kırmızı bir fiyongo iye müesseseleri; mesçidler, camiler; za Anne! fes aldık. Artist dumandan fena olmuş, kikat çeşnisi vermek için içeride fazla kalkoymuşsun! Pudralanıyorsun... Kolonya Yorgun bir halde gözlerini açan ka viyeler, tekkeler.. Ismini duymadığımız, :endinden geçer gibi olmuştu. Derhal, maya lüzum görmiyeceklerdir sanınm. da sürünüyorsun... Anneciğim, korkuyo dın: ne olduklannı bilmediğimiz, eski yeni, rum. Bu kadar güzel görünmeni istemi Yavrum, derdi, sanırım ki ölünce birçok cemiyetler ayn ayn maddelerde yorum!» diyordu. pürüzsüz bir üslubla izah ve tenvir edilbeni çabucak unutursun. Anne, kızını kucağına almak için, bir Onu kucaklar, kalbini göğsüne dayar, miştir. Kitabın 51 adedine varan haşiyean ayna önündeki hazırhklarına fasıla veeri de ayn bir mühkn kitab olacak malacaklarını avuclardı. rıyordu. iyettedir. ^ Evleneceklerini geçende haber ver•jf îngilterede Fransız filimlerini gosSuzanne, evvelâ, annesini muayene e" Bilmiyorsun ki, dünyada en çok Kitabdan bir nümune almak istedim; diğimiz Douglas Fairbanks junior'la A termek üzere bir sinema salonu açılmış derdi. Hiç birşeyin gözden kaçmarrası sevdiğim sensin. îlk yavrumsun. Herkes için, haşin bakışını kadınm yüzünde gez neresini alacağımı şaşırdım. Herbiri o merikanm en zengin delikanlılanndan ve bu salona «Paris» ismi verilmiştir. İlk bana: «Hayır, madam, bu muhakkak dirir, yanaklannı, ağzını, gözlerini rrıua kadar ahnmaya değer ki! Hiç seçmeden Hartford'un eski karısı Mary Lee'nin ni temsil olarak «İnsan suretinde hayvan!» kızdır» derdi. Seni karnunda hisseder kitabın başından ilk bahse aid bir man âhları, yalnız iki tarafın aileleri erkânı kordelâsı gösterilmiştir. Eserin baş müdım. Bazan kıpırdanır, beni içimden tek ene eder, kafasının içindeki fikirleri bile zumeyi alıyorum. «Şehzadcgân mekteıazır bulunduğu halde Westwood'da ic messilleri Jean Gabin ile Simone Simon akalamağa çalışırdı. Acaba dün ne melerdin.» i» başlığmı taşıyan bu bahiste Birinci a edilmiş ve şahidlik vazifesini büyük da temsilde hazır bulunmuşlar, gelirken Jean ve Louise saat dört buçukta mek apmıştı? Bunu keşfetmek için, annesinin Hamidin oğlu şehzade Süleymanın, der Douglas ifa etmiştir. ve giderken kalabalık bir halk kütlesi tatebden dönerlerdi. Annesi yokken vakti gömleğini çıkartarak, garib bir hi;Ie göğ ;e başlamasını gösteren bir manzume var rafından alkışlanmışlardır. •^ Fransız artisti Edvvige Fauillere, nasıl geçireceğini bilemiyen, Suzanne, sünü muayene ediyor, vücudünü koklu i Enderunî Fazılındır: •jç Fransızlar «Seyyid îbrahim» isakmda Parıste «Muhacir kadın» isminhemen akşam yemeğini hazırladı. Daha ror, ve kokunun ne olduğunu anlıyama Şehi Abdülhamid, oî şahi keramet girdar minde, mevzuu Afrikada geçen bir filim saat altı olrnadan çocuklar masanın etra yınca, bir saniye kadar büyük bir iç sı Ki ana mülhem olur, her ne zuhur eyler isc e bir filim vücu<le getirecektir. yapacaklardır. Bu kordelâda baş rolleri fına toplamrlardı. kmtısile susuyor, sonra yastığa kapana Akseder âyinei ku'buna îevhi mahfuz •^T «Büyük vals» rejisörü Julien Du Rene Dary, Colette Darfeuille, Aimas. Biftek daima fazla kızarmış olurdu; rak, ve yüzünü yasükla kapıyarak: ümle malumu olur her ne havadis varsa ivier'nin Fransada çevireceği «Me§'um Philippe Janvier oynıyacaklardır. çünkü, Suzanne bifteği gazocağinın üs raba» filminin baş rollerini oynıyacak Kıskanıyonım, seni kıskamyorum! Dahi şehzadesi Sultan Süleyman zeki ^ Şarlo, çevirmek üzere olduğu «DikKi olur ana muyesser neye kim başlarsa tüne koyduğu zaman kendini fazla hid diye bağınyordu. ktör ve aktrisler kat'î surette takarrür et tatöler» filmine aid bütün hazırlıklan ikdetli bulurdu. Pişiyor mu, pişmiyor aıu Çeviren: Başladı derse bu demlerde henüz amma miştir: Maire Bell, Piere Fresnay, Louis mal etmiştir. Kendisine mühim bir rol ŞERİF HULÜSİ kım bakmaz, anesi yokken işlerin kötü gitmeouvet ve Jean Mercanton. vermek üzere bir de Fransız artisti angaeyhülislâmı yanılhr hele söz söylerse İC Cecil B. de Mille, Yahudi tarihi je etmiştir. 'ıfü amma bu necabet ile Şeyhülislâm in meşhur kadını «Esther» in hayatmı •JC Fransız sinema akademisi bu seneGelsin andan okusun jazlü hüner isterse asvir eden bir kordelâ vücude getirecek nin ecnebi artistlere mahsus birinci mükâHızrü Cıbril anın hacesi anlardan hep r. Bu korde'âda Esther rolünü Heddy fatını «Baş iğmiyen kadın» filminin müAhz ıder her ne ki öğrense ve eıberlerse messiü Bette Davis'e vermiştir. Saklasın anı hemen cumle kazadan Mevlâ Lamarr oynıyacaktır. «Erkekleri büyüleyen kadm» filmine aid bir sahne çevrilirken arkadaşı Margaret Sullavan'Ia birlikte az kaldı yanıyordu Operalar ve operetler 20,05 Stuttgart: Die Walküre 20,35 Bükreş; Nagida'lı çingeneler. 21,05 Strassburg; Lohengrin 21,35 Beromünster: Ilk insanlar. 2135 Sofya:Manon. 22,05 Roma: Fedora. Büyük konserler 19,05 Berlin: Buyuk orkestra konseri 21,20 Frankfurt: Schumann'ın eserleri. 21,20 Königsberg: Senfonlk konser (R. Straus ve Çaykovski'nln eserleri). 21,20 Lâypzig: Schumann, Llszt, Wagner vesalr bestekftrların eserleri. 21,35 ParLs (P. T. T.): Haydn ve Roussel'in eserleri 21,55 Monte Ceneri: Rossini, Beethoven ve sair bestekârların eserleri 22,05 Brüksel I I : Brahms, Mahler ve sair bestekârların eserleri. 22,05 Sottens: Mozart, Ravel ve sair bestekârların eserleri. 22,35 Hamburg: Handel ve Mozart'ın eserleri. 22,40 Droitwich: Lalo ve sair bestekârların eserlerl. 23,35 Kolonya: Çaykovski'rün eserlerl 1,05 Stuttgart: Çaykovski ve Liszt ve sair bestekârların eserleri. Oda mu8İkileri 20,35 21,20 21,20 Londra (Regional): Rimski Korsakol un eserleri. Danzig: Eski ve yenl ev musikisi. Doyçlandzender: Fransız bestekârlarının eserleri. Solistlerin konserleri 18,30 Hamburg: Piyano ile Llszfin eserlerl. 23,35 Doyçlandzender: Handel'in sonatları. NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece şehrimizın muhtelll semtlerindeki nöbetçi eczaneler şunlardu:: istanbul ciheti: Eminönünde (Minasyan), Alemdarda (Arif Neşet), Kumkapıda (Haydar), Küçük pazarda (Necati Ahmed), Eyübde (Aril Beşer), Fatihte (EmUyadi), Bakırköyde (istanbul) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: İstiklâl caddesinde (Galatasaray), Tü nelde (Matkoviç), Galata Okçumusa cad desinde (Yeniyol), Fmdıklı tramvay caddesinde (Mustafa Nail), Taksim Cumhuriyet caddesinde (Kürkçiyan), Kalyoncu kullukta (Zafiropulos), Firuzağada (Ertuğrul), Şişlide (Asım), Beşiktasta (Vldin), Kasımpaşada (Vasıf), Hasköyde (Barbud) eczaneleri. Üsküdarda (Ömer Kenan), Sanyende (Asaf), Kadıköy Moda caddesinde (Sıhhat), Pazaryolunda (Rifat Muhtar), Heybeliadada (Halk) eczaneleri. ^ ^ ^ f İnebolu limanındaki mendirek tamir edilecekJ ( TEŞEKKÜR ~) Şahi devrane bunun gıbi daha çok virse Boyle mi methi şehinsah iderdi Faztl Dili giryanınt gamdan azıcık kurtarsa 'adişahım ola mazur ki zira tab'ım Olmasa pençei mihnette, neler gösterse 'ine naçar o haleti tarih didi Ba§ladı yümn ile Sultan Süleyman derse Y I L D IZ 1KIRIK Sinemasında 2 büyük Hlm birden Bugün matinelerden itibaren İneboludan bir manzara inebolu, (Hususî) înebolu CoğrafîJ 200 metre ilâve edilerek ikmali halinde vaziyeti itibarile Karadeniz sahilinin en kışm en fırtınah bir anda bile memlekeç:kıntılı bir mahallini teşkil etmekle esen timize her cepheden büyük istifadeler teher rüzgârın ve hüküm süren her fırtma min edeceğine şüphe yoktur. Geniş hinterAli Kâmi AKYÜZ nın tesirleri altındadır. Henüz tamamlan landı ve gerekse inebolu Ankara şosesimamış olan mendereğin, ticarî hareketle nin ihyası yolunda ve iktısadî bakımın Acı kayıb ra değıl, yalmz yolcu ve posta alınıp veril dan çok faydalı görülen bu natamam İstanbul Öğretmenleri yardım cemimendereğin ikmali için Denizbank bir mesine bile faydası yoktur. Orta bir kuvvette esen fırtınamn bu menderek üze fen heyeti göndermiş ve keşfini yaptır etinden: Bakuköy orta okulu türkçe öğretmeni rinde husule getirdiği vaziyet her işi mu mıştı. Bu yaz ortalarında bu inşaata başMustafa Işıksalı maalesef aramızdan eattal halde bırakmaktadır. Bu kadar ki lanması ümid edilmektedir. ıediyen kaybettik. Kederli ailesine ve sayın arkadaşlara taziyetlerimızi sunanz. Osman Ergin: «Bu manzumeye göre, diyor, her neadar şehzade, Şeyhülislâmdan derse aşlamışsa da kendisi onu okutur, çünkü localan Hızırla Cebraildir. Mubalâğam böbürlenmenin bu türlüsü eski Iranda bile yoktu sanırım.» Osman Ergini bu muvaffakiyetinden dolayı tebrik ederken kitabınm sonunda bize mündericatını verdiği ikinci cildini sabırsızlıkla bekledigimizi de ilâve etmefi borc biliriz. Herbert Marshall ve Barbara Stanvickin en güzel Fransızca sözlü filmi RAIMU ve MICHEL MORGAN'ın en güzel fi'mi HAYAT KRALI ^^ 2SERSEMLER Haseki hastanesi operatörlerinden sayın Bay Dr. Galib Kıcıman tarafından yapılan mahirane bir thoracoplastie ameliyatile hayatıma saldıran felâketten kurtulduğumdan dolayı kıymetli dok tora ve başasıstan Bayan Dr. Melâhate sonsuz teşekkür ve minnettarlığımı arzederim. Bu vesile ile diğer asistanlara, hem şire Bayan Hamiyet Gökşine ve arkadaşlazma nihayetsiz minnet hislerimle kalbî teşekkürlerimi bir kere daha burada tekrarlamayı vazife addederim. Mari Siyalıoğlu tLÂN Bahar bayramı münasebetile, Osmanlı Bankasının Galata merkezile Yeni cami ve Beyoğlu şubeleri 1 mayıs 1939 pazartesi günü kapalı bulunacaktır. Bartmda AZİM KİTABEVİ Ahmed Kemal Aliş Cumhuriyet gazetesinin ve bütün mecmua, gazetelerin, kırtasiye, tuhafiye, Türk Hava Kurumu piyangosunun tevzi yeridir. Bugün SARAY ve iPEK UBAP L HARBE Gi DİYOR Frrnsızca sözlü ievkalâde heyecanlı bir film Suvare tam 9 da her iki film Bugün A S R i sinemada ve ELMAS HALK lürkçe Söziü HIRSIZLARI Ka.thana Tuıanı Kiralık yazlık ev Büyükderede Hançerlisokağı 19 numaradaki ev, kat kat ve ucuz fiatla kiralıktır. Her katta Terkos suyu ve elektrik tesisatı vardır. Karşısmdaki evde kunduracı Yorgiye müracaat. BEYAZ MELEK Filoyu Takip Edelim Parlak artist KAY FRANCiS tarafından 2 Siiper filimden mürekkep fevkalfide program Gülhane müsamereleri Gülhane Tatbikat Mp. ve klmiğinin senelik müsamerelerinde sekizincisi 28/4/939 cuma günü saat 17,30 da Gül hane konferans salonunda yapılacaktır. Arzu eden meslektaşlann teşrifleri rica olunur. Ankara'da birden : Dikkat : 3 Ahbap Çavuşlar Harbe Gidiyor. ve SUS Sınemalarında gösterilmebtedir. Emsalsiz artistler FRED ASTAiRE ve GiNGER ROGERS Beşiktaş SUAD PARK sinemasında Y A Ş A S I N A Ş K Abdülvehab ve Leylâ Murad Türkçe Sözlü Arabca şarkılı Seanslar 4 7.15 ve 9.45 tedir. Telefon : 43148 [KAPLAN ÇOCUK]