25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 BLi. •*> 1939 CUMHURÎYET 5 Şehrin içinden Hafız Kız İ inönünün memleket Kızılordunun muvaffakiyetsizliği . seyahatinden intıbalar i Finlerin mukavemeti karşısında.. Rusyada infial uyandırdı (Baş tarafı 1 inci sahifede) Her gittiği camie yüzlerce insanı da beraber sürükliyen Emine, meraklı hatıralarını anlatıyor Yazan: SALÂHADDİN GÜNGÖR Rus ordasunda isyan mı çıktı? Roma 18 (Hususî) Mareşal Vuroşilof, Finlandiya cephesindeki Rus ordusunda zuhur eden isyan hareketi hakkında tahkikatta bulunmak üzere isyan mıntakasına hususî bir komisyon göndermiştir. Mannerheim hattında ilk kanlı çarpışma Genc haf\z k\z, hocasmm fcarsısında... lstanbulun bazı büyük camilerinde sesindeki hususî ve müessir âhenkle dikkati üzerine çeken bir bayan hafız peyda olmuş. Adını bilmiyen ona sadece «kız hâfız» diyorlarmış. Fakat bu kız hafız, hangi camide kur'an okuyacak olsa, orası kalabalıktan adım atılmaz bir hal alıyormuş! Hafızın az zamanda yer yer bütün Istanbula yayılan şöhreti benim de kulağıma gelmekte gecikmedi. Nihayet geçen gün, onu, bir arkadaşımın delâletile Nurosmaniy"e camiinde, «diyanet işleri» tarafından hafız yetiştirmeğe icazetli bir hocanm rahlesi başında buldum. Bu; ancak yirmi yaşlannda bir kız olmalıydı. Hafif esmer profili, top kandilin ışıklan altında, bana ilk olarak tertemiz bir aile çocuğunun hüviyetini ifşa etti. O kadar kendinden geçmişti ki benim yanına yaklaştığımı görmek değil, hatta sezmedi bile!.. Zaten görmek istese de buna muvaffak olamazdı. Çünkü, Kur'anı gözleri kapalı okuyordu. Berrak, üslublu ve hele son derece dokunaklı bir sesi vardı. Bir ses ki, kâh bir şelâle olup çağlayor, kâh perde perde ir.erek bir sonnefes gibi kubbelerin esrarlı boşluğu içinde sönüyordu. «Mukabele» sini bitirince, beni karşısında gördü: Hâfız Emine siz misiniz? dedim. Makyajsız yüzü, pençe pençe kızardı ve sanki, pek müşkül bir şey sormuşum gibi, ne cevab vereceğini şaşırarak kekelemeğe başladı. Kendisini sesinin tesirli (ton) undan dolayı tebrik ettim. Başını yere eğerek ve ellerini uğuşturarak, hep o sıkılgan halile reşekkür etmeğe çalışıyordu. Fakat, gitgide açılarak nasıl yetiştiğini bana^şöyle anlattı: Daha pek küçük yaşta iken oldukça güzel bir sesim oldıığunu konu komşu söylerlerdi. Babam, Emirgân camiinin eski müezzinidir. Beni Kur'an okumağa teşvik etti. On iki yaşımda iken «hıfz» a başladım. Hocam, Nurosmaniye imamı ve Kur'an öğretmeni Hafız Hasanm himmetile ezbere. kusursuz Kur'an okumayı öğrendim. Babam, dindar bir adam olmasma rağmen, mutaassıb değildir. Camilerde Kuran okumama itiraz etmedi. Şimdi sekiz senedenberi, her ramazan camilerde «mukabele» m vardır. Tanıdığım bazı ailelerin evlerine «mevlid» okumak için gittiğim de oluyor. İlk mukabelemi Beşiktaşta Hâzımefendi camiinde okudum. Firuzağa ve Aksaraydaki Camcılar camilerine de bir ara devam ettim. Fakat, asıl büyük arzum, selâtin camileıine girebilmekti. Kara taassub yüzünden bu arzumu yerine getirememekten korkuyordum. Nihayet bir hayırhah ortaya çıktı ve cesaretimi arttıracak sözlerle, beni Evkaf idaresine tavsiye etti. Hakkımda icab eden tahkikatı yaptıktan sonra müsaade ettiler. Yenicamide ilk Kur'an okuduğum günü gayet iyi hatıılıyorum. Cami, son cemaat yerine kadar dolmuştu. Bazı mutaassıblar, beni elimde Kur'anla görür görmez yadırgadılar. Saflar arasmda biı ses yükseldi: Bu kız da kim oluyor?. Derken birkaç kişi daha, ona katıldı: Kadının sesini dinlemek haramdır!.. Bir genc kızın, erkekler içinde ne işi var?. Fakat bir çokları bu kanaatte değildi. Sağdan soldan: Ne demek?. Aliahm kelâmını dinlemek niçin haram olsun?.. diye söylenenler oldu. Böylece o softa zihniyetli bir kaç kişi de seslerini kesip yerlerine oturmaöa mecbur oldular. O gün iîk defa kalabalık bir dinleyici kütlesi huzurunda, kendimi Allahıma vererek, derin bir huşu içinde okuduğum Kur'anın bende uyandırdığı manevî hazzı f'ze tarif edemem. «Mukabele» ye dev>m ettikçe, halkın sesime karşı duyduğu «•"''anın arttı^ını seziyordum. Bu, benim için ilk ses imtihanı idi. Bu imtihanı, az çok muvaffakiyetle vermiş o'"•cağım ki, müteakıb günlerde her gittitim cami, peşim sıra gelen yüzlerce insfila dolup taşmağa başladı. Burada Hafıza bir snal sordum: Sesinizden, başka sahalarda, meselâ şarkı filân söyliyerek istifade etmek '•'mızdan gecmiyor mu?.. Inanmız ki hayır... «Şarkı» ile şöh:et almağı hiç düşünmedim. Esasen sesimin ahengi, daha ziyade Kur'an okumağa müsaiddir. Bundan baska, ben para canlısı bir kız değilim. Okuduğum mukabele ve mevlidler için kimse iie pazarlık etmem. Gönüllerinden ne koparsa verirler. Kur'an okumak! lşte beni doyuran en büyük manevî gıda!. Sesimin şöhretini çekemiyen bazı kimseler, benim Arab hâfızlannm taklidini yaptığımı söylüyorlarmış Bu iftirayı reddederim. Ben, içimden nasıl doğarsa, öyle okuyan bir kızım. K'msenin mukallidi değilim. Musikiyi sever mîsiniz?. Elbette... Hem pek çok. Garb (müzik) ini bilhassa çok beğenirim. O halde şarkı dinlemekten de hoşlanmanız lâzım! Hafifçe gülümseyerek cevab verdi: Niçin hoşlanmıya> ım. lnsanın hâfız olmakla, «târiki dünya» olması mı lâzım gelir?. Hatta ben dans da bilirim. Fakat hiçbir yerde, dans etmemişimdir. Çünkü dansetmesini bilmek başka, ondan hoşlanmak gene başkadır! • Sinema seyretmesinı sever misiniz? tptilâ derecesinde değil. Arasıra, meraklı bir film duyaısam giderim! Büyük camilerde Kur'an okumağa başladıktan sonra, tahakkuk etmesini istediğiniz başka bir arzunuz kaldı mı?. Kaldı: Sesimi, radyov*4ıtasile yurdun her tarafına yayabilmek! Ancak, diIeğimin yerine getirilnıesi, pek koîay ölmıyacak!.. Çünkü, Ankara radyosu programları, şimdilik buna inıkân bırakmıyor. Ben tabiî şarkı okuyamam. Kur'an okumak istiyorum. Bazan kendi kendime: Sanki ne olurdu, derim, Radyo idaresi, haftada bir veya iki gün, Kur'an dinleyicilerini de memnun etseydi. Tanıdıklarım arasında bir çoklannı hatırlanm ki, Kahire ve Kudüs radyolarındaki Kur'an neşriyatını ısrarla takib ederler. Bu manevî ihtiyacdır. Hatta geçen ramazan, Belgrad radyosu bile müslüman abonelerine her akşam, arabca ezan sesi ve Kur'an dinletti. Dindar vatandaşlar, Ankara radyosundan dinleyecekleri Tüık hafızlarının Kuranını, bir Mısırlmın sesine elbette ki tercih edeceklerdir. lşte benim tek emelim! Kendi radyomuzda, arada bir, hatta yalnız ramazan ayma münhasır olsa dahi sesimi vatandaşlarıma işittirmek!» Camiden çıkarken Hafız Emine, ezile büzüle yanıma yaklaştı: Sizden bir ricada bulunacağım ama... Buyurun... Her gün bir çok tebrik mektubları alıyorum. Bunlara cevab yazmağa tabiî imkân yok... Gazetede biı iki satırla, hepsine birden benim nanuma teşekkür edemez misiniz? Roma 18 (Hususî) Ruslar Manenerheim hattına karşı büyük kuvvetlcrle taarruz etmişlerdir. İlk defa olarak bu cephede doğrudan doğruya temasa ge len Fin ve Rus kuvvetlerinin çarpışması son derece kanlı olmuştur. Finler, Rus ların bütün tarruzlannı tardetmişlerdir. Ruslar büyük zayiata uğradıklan haldc cepheye mütemadiyen yeni kuvvetier göndermişler fakat bütün taarruzları akamete uğramıştır. Finîer bugün de birçok Rus tankı tah Fazla kar yağman temenni ediliyor rib etmişlerdir. Ruslar bu harbde 30 tonBern 18 (a.a.) Havas ajansı bildiluk yeni zırhlı otomobiller kullanmışlar riyor dır. Nouvelle gazetta de Zurich'in Stok^ Şimaldeki harekât holm muhabiri, Finlandiyalılann, daha Helsinki 18 (a.a.) Uzak şimalde bol kar yağmasını sabırsızlıkla bekledikcereyan eden askerî harekât hakkında lerini haber vermektedir. Memleketin şiverilen haberlere göre Ruslar, son gün mal kısmında göller, şimdi Sovyet tanklerde efrad ve malzeme bakımından mü larının geçmesine imkân bırakacak kadar him miktarda takviyeler aldıktan sonra donmuştur. Bunların geçmesine meydan tekrar taarruza geçmişlerdir. Düşmanın vermemek için bir buçuk metre daha kar adedce üstünlüğü karşısmda Finlandiya yağması lâzımdır. Buna mukabil, göllerin lılar küçük Salmipaervi şehrini terket buzu, Finlandiya ordusu için istifadeli bir mişler ve şehrin cenubunda müdafaa nokta arzetmektedir. Çünkü buz sayesinmevzılerine çekilmişlerdir. Finlandiyalı de, göller mükemmel bir tayyare meydalar, Sovyetlerin uzak şimal mıntakasında nı hali almaktadır. Diğer taraftan, aynî muhabir, lsveç orilerlemesinden endişe duymamakta ve takviye kuvvetleri sayesinde bu ileri ha dusu Finlandiya şimal hududundaki kıtareketini durdurmak ümidini beslemekte atı başkumandanlığma General Negrin'in dirler. Buna mukabil bu taarruz hareketi, tayinini, lsveç hükumetinin her türlü ihtilsveçlilerle Norveçlileri endişeye düşür mallere karşı koymak hususundaki azmimektedir. Isveç ve Norveç, Rus kıt'alan ne yeni bir delil telâkki etmektedir. nın hudud istikametinde ilerlemelerine Helsinkiye hücum etmek itteyen karşı hududun bazı noktalannı son gün Rus tayyareleri lerde takviye efradile kuvvetlendirmiş Londra 18 (Hususî) Sovyet taylerdir. yareleri harbin başlangıcındanberi ikinci *** defa olarak Helsinki'yi bombardımana teOslo 18 (a.a.) lsveç ajansmm Fin şebbüs etmiş fakat daha şehre yaklaşmalandiya hududundaki muhabiri bildiri dan Fin tayyareleri tarafından tardedilyor: miştir. Kudejarvide Ruslarla Finlandiyalılar Finlere yapılacak yardım arasında harb, dün bütün gece şiddetle Amsterdam 18 (a.a.) Sovyet kıtadevam etmiş ve şimdi de devam etmekatının yukarı şimalde lsveç ve Norveç tedir. hududlan istikametinde ilerleyişi şimal Sovyet kıtaatı şimdi Norveç sahilleri boyunca Finlandiya arazisinin büyük bir memleketleri tesanüdünü kuvvetlendir « kısmını işgal etmektedir. Fakat azim za mektedir. Gazetelerin başlıklan «Finlandiyanın yiata uğramışlardır. Ancak imha olunan alaylar yerine tazeleri ikame olunmakta davası bizim davamızdır> gibi yazılarla dır. Cumadanberi Sovyet ordusu müte doludur. İki bin kişilik bir gönüllü kafi madiyen cenub istikametinde zorlamak lesi Finlandiyaya gitmeye hazırlanmıştır. askerî yardım tadır. Elli kadar Finlandiya askeri bitkin Fîhlandiyaya yapılacak bir halde Norveç, hududunu geçmişlerdir. hareketi mütemadiyen genişlemektedir. ] "Hükumetin takib ettîğî k t t ' î bita Bunların silâhlan alınmıştır. siyaseti aleyhindeki cereyan «şimal memKüçük seyyar Finlandiya müfrezeleri, ormanlarda dağılarak yol kenarlarma giz leketlerinin hürriyeti» parolası altında lenerek hafif toplarla ve mitralyözlerle kuvvet bulmaktadır. Sovyet kıtaatmı imha eylemektedir. BasRus tebliği kına uğrayan 700 Rus askerinden tek bir Moskova 18 (a.a.) T e b l i ğ : kişi kurtulamamıştır. 1 7 kânunuevvelde, Murmansk istikaFinlandiya tebliği metinde Sovyet kıt'aları Petsamo'nun ceHelsinki 18 (a.a.) Finlandiya teb nubundaki yolu takib ederek 75 inci kiliği: lometreye varmışlardır. Kareli berzahında: Sovyet kıtaatı, şidUkhta istikametinde Kursu mevkiini detli bir topçu hazırhğından sonra ve bir işgal eden Sovyet kıtaatı hududdan itibaçok tankların himayesi altında büyük kuv ren 132 kilometrelik mesafeye varmış vetlerle taarruz etmişlerdir. Taarruz püs lardır. kürtülmüş ve 26 tank tahrib olunmuştur. Diğer istikametlerde yalnız istikşaf faTaipale nehri üzerinde Ruslar taarruz aliyeti ve bazı noktalarda da topçu ateşi için iki defa kuvvet tahşidine teşebbüs olmuştur. etmişlerse de Finlandiya topçu ateşile dağıtılmışlardır. 5 tank tahrib edilmiştir. Şark cephesinde, Koirinoja ve Siski jaervi mıntakalannda düşman taarruzları tardedilmiştir. Limorva mıntakasında artan bir faaliyet kaydedilmiştir. Düşmanın iki tankı tahrib edilmiştir. Galajervi'de Finlandiya muvaffakiyetleri devam ediyor. Suomosalvi'de üç Sovyet tankı tahrib olunmuştur. Karada başka kaydedilecek birşey yoktur. Denizde, Sovyet torpitolannın Finlandiya körfezinde dolaştıklan müşahede edilmiştir. Ladoga gölü üzerinde Finlandiya topçusu düşman topçusuna karşı faaliyetine devam etmektedir. Havalarda kaydedilecek birşey olmamıştır. (Ctımhttr Reisimlz, 'Erzurv.mda »eni yapHan mahatteyi geziyor Şef, Erzincanda mekteb çocuklarma iltifat ediyor İnönü. Erzurumda bir terzi dükkânmda dükkân sahibinden izahat alıyor Çörçil dün gece bir nutuk söyledi (.Baştarafı l inci sahifede) geçenlerde batan Royalpendi adındaki lngiliz muhribi gibi son mermisine kadar çarpışarak şerefle ölmek şıkkı vardı. Amiral von Spee üçüncü bir hareketi tercih ederek kendi kendini batırdı. Montevideo limanı haricinde kendisini kuvvetli bir lngiliz filosunun beklediğine dair verilen haberler asılsızdır. Vak'a mahallinde Ajax ve Achilles torpitolarımızdan başka harb gemimiz yoktu. Sadece son deniz harbinde ha&ara uğrayan Exiter torpitosunun yerine diğer bir torpito gönderilmişti. Exiter'e muharebede 40 50 mermi isabet etmiş, 8 pusluk üç topu tahrib edilmiş ve kısmı âzamı ölü olmak üzere 120 kurban vermişti. Cenubî Atlantikte bu kadar büyük bir muvaffakiyet elde edilirken, donanmamız Şimal denizinde de şayanı dikkat faaliyet gösetrmiştir. Bilhassa tahtelbahirlerimiz büyük muvaffakiyetler elde etmişlerdir. Yalnız Alman harb gemilerine saldırmakta olan denizaltı gemilerimizden Ursala tahtelbahrimiz 6000 tonluk bir Alman kruvazörünü daha batırmağa muvaffak olmuştur. Bu tahtelbahir bir hafta zarfında aşağıdaki şayanı dikkat faaliyeti göstermiştir: Ticaret Vekilinin beyanatı (Baştarafı l inci sahifede) panyaların direktörlerini, makaracıları, manifaturacıları, yumurtacıları, makine ithalâtçılarını ve tüccarlan kabul ederek kendilerinden izahat almıştır. Vekilin beyanatı Ticaret Vekilimiz Nazmi Topçoğlu, dün akşam geç vakit, gazetecileri kabul ederek, ihtikâr vaziyeti etrafında şu beyanatta bulunmuştur: « Hergün gazetelerde haklı olarak şikâyet mevzuu olan bir ihtikâr meselesi var. Bu defa, buraya gelişim bilhassa ihtikârı karşılamak üzere alınacak tedbirleri tetkik içindir. Pahalılığı doğuran aebebleri iyice tetkik etmeden alınacak kara • rın realiteye tetabuk etmemesi şüphesiz mahzurlu olduğundan bugünümü alâkadarlarla konuşmaya tahsis ettim. Yarın öğleden sonra, saat üçte, Ticaret Odasında manifaturacılar, deri fabrikacıları, mamul deri toptancılan, kunduracı es nafı birliğile makaracıları toplayıp konuşacağız. Çarşamba günü de, spekülâsyon mevzuu olan diğer eşyalar alâkadarlarile müzakerede bulunacağız. Bugün, bunlardan başka Amerikadan ithalât yapan ticarethanelerle bir konuşma yaptık. Müzakeremize yarın ve yahud çarşamba günü devam edeceğiz. Marsilya'dan beş bin çuval, Riyo'dan on beş bin çuval kahvemiz gelmek üzeredir. Brezilya Kahve şirketi de kendi hesabma ayrıca on beş bin çuval kahve getirmektedir. Kahve bedelleri entrşanjabl takasla ödenecektir. Kânunusanide yüklenmek üzere, yu karıdaki miktarlardan maada, bugün ya rın ayrıc» on beş bin çuval kahve satın almak üzere bulunuyoruz. Yarından itibaren Ziraat Bankası, ister kahve taciri olsun ister spekülâtör olsun herkese alivre kahve satışına başlıyacaktır. Memleketin kahve ihtiyacını temin edecek tedbirlerimiz şimdiden alınmıştır. Kahve almak istiyenler varsa, bunların eskiden kahve ticaretile iştigal edip etme, ' SALÂHADDİN GÜNGÖR îstanbul Maarif müdür muavinliği Mekteblerarası spor «• • faaliyetleri başladığı gündenberi bu işin idaresile umumî kâtib sıfatile meşgul olan eski sporcularımızdan Galatasaray ve millî takım futbolculanndan beden lerbiyesi muallimi Vahyi Aktay Îstanbul Maarif müdÜT muavinliğine tayir edilmiştir. Vahvi Aktay yin edilmiştir. Dürüst bir sporcu olarak tanınmış olan Vahyinin, Îstanbul gibi mühim bir şeh rin mekteblerarası spor faaliyetlerini idare etmek üzere bu mühim vazifeye getirilmiş olması çok yerinde ve isabetli bir karardır. Vahyi Aktaya yeni vazifesinde muvaffakiyet dileriz. Büyük Millet Meclisi Ankara 18 (a. a.) Büyük Millet Meclisi bugün doktor Mazhar Germenin başkanlığında toplanmışsa da, ekseriyet bulunmadığından celse açılmamıştır. Meclis çarşamba günü toplanacaktır. Arttırma bir ahşma işidir Çocuğunu küçuk yaştan arttnmağa alıştır diklerine bakılmaksızın Ziraat Bankası 2 nci kânunun 7 sinden itibaren gümrüklenmiş olarak ve gümrük ambarlarında teslim kaydile kendilerine 1 10 kuruştan kahve satacaktır. Bu fiat, Îstanbul, lzmir ve Mersinde ayni olacaktır. Trabzon için 2 kuruş nakliye ücreti bu fiata ilâve edilecektir. Yalnız bu su retle kahve satın alacaklar, bedelin yansını derhal, mütebakisini malın tesellü münde ödiyeceklerdir. Bu tedbiri, spe külâsyon için çok heves duyanlara, hem onlann arzulanm tatmin ve hem de fazla hevese kapılmamalannı temin için almış Evvelâ Şimal denizine çıkmaya hazırbulunuyoruz. lanan büyıik Alman tahtelbahrini batırKahve ihtiyacımızın emin bir şekilde dı, saniyen Bremen gemisini gördü fakat karşılanması için aldığımız tedbirlere da beynelmilel kanunlara muhalif hareketyanarak derhal söyliyebilirim ki, malla te bulunmamak için onu batırmadı, salinn memlekete vünıdünden itibaıen ban sen geçen perşembe günü denize açılkanın satış fiatı 1 05 kuruş olarak şimdi makta olan bir Alman filosuna tesadüf den tespit edilmiş bulunmaktadır. etti. Tahtelbahrimiz derhal 6 torpil attı. Siyasetimizin temeli piyasamn muhtac Birinci torpil bir Alman kruvazöriine isaolduğu malı mebzulen temin etmektir. bet ederek onu batırdı. Diğer torpil de Nerede bolluk varsa, spekülâsyon orada iki Alman kruvazörüne isabet etti. Hasadurur.» ra uğrayan bu kruvazörler üslerine dönmeğe mecbur olunca, bütün filo seyahatGaz ve benzin stoku ten sarfı nazar ederek Alman sularına Bugün limanımıza mühim miktarda döndü. Bu suretle bir hafta zarfında 3 gaz ve benzin stoku gelmesi beklenmekAlman kruvazörü ile büyük bir Alman tedir. Gelecek gaz ve benzinle Îstanbul, tahtelbahri batınldı. lzmir ve Iskenderun mıntakalarının ihtiBu hezimetlerden fena halde hiddetyacı tamamen karşılanmış olacaktır. lenen Almanlar dün ve bugün Şimal deKauçuk celbi için ... nizinde seyrüsefer eden bitaraf gemilere Dün mıntaka Ticaret müdiriyetinde, karşı merhametsizce hücumlara başladıkauçuk tüccarlan bir toplantı yaparak, lar. Aralarında bir de Italyan vapuru bulngiliz müstemlekelerinden kauçuk celbi lunan mezkur bitaraf gemilerin tayfası için, bazı dileklerde bulunmuşlardır. mitralyöz ateşine tutuldu. lngiliz donanmasının müessir müdahalesi sayesinde Bugünkü toplantı Ticaret Vekilimiz Nazmi Topçoğlu Almanlar 26 gemiye hücum ettikleri halnun riyaset edeceği bugünkü toplantıya de ancak iki küçük vapur batırabildiler. büyük ehemmiyet verilmektedir. Ticaret Tarafımızdan Alman tecavüzünden kurOdasmda, saat on beşte yapılacak olan tarılan bitaraf gemileri arasında ltalyan bu toplantıya, manifaturacılar, deri fab gemisi de vardır. rikatörleri, mamul deri toptancılan, kunBugün resmen şunu beyan edebilirim duracı mümessilleri, terzi levazımatçıları, ki lngilterenin her tarafına dökülen muhzahireciler, yumurtacılar iştirak edecek telif cins Alman mayinlerine rağmen Inlerdir. Ticaret Vekilimiz, bu içtimaa ga giltere ile dünya arasındaki seyrüsefer bizete başmuharrirlerile iktısad muharrir âinkıta devam etmektedir. Hatta daha lerini de hususî olarak davet etmiştir. bugün Avustralyalı askerlerden mürek Içtimada, ihtikârı doğuran sebeb ve â keb büyük bir kafile bir tngiliz limanına miller, esaslı surette incelenecektir. muvasalat etmigtir. lngilterede kısa bir müddet talim görecek olan bu askerler pek yakmda Fransaya gidecek ve orada bulunan İngiliz ordusuna iltihak edeceklerdir.» Çörçil, bu parlak neticelerin başta Amiral Sir Dudly Pound olmak üzere, bahriye erkânıharbiyesinin ve umumiyetle lngiliz bahriyelilerinin yüksek kabiliyet lerine medyun olduğunu söylemiş ve sözlerine devam ederek demiştir ki: « Büyük donanmamız harbin başlangıcındanberi açıkdenizde bulunuyor. Donanmamızın gösterdiği bu cesaretin misline tesadüf edilmemiştir. Hernevi tehlikelere rağmen gece gündüz büyük bir cesaret gösteren bahriyeîilerimiz bugün denizlerin emniyetini garanti etmiş bulunuyorlar. Muhriblerimiz, tahtelbahirlerimiz, mayin tarayıcı gemilerimiz şayanı takdir hizmetlerde bulunmuşlardır. Birçok zorluklar karşısmda bulundu ğumuzu takdir ediyoruz. Fakat bütün bu zorluklan izale edeceğiz. Millet buna kanaat getirmiştir. Son hâdiseler bu itimadın yerinde olduğunu bilfiil ispat etmiştir.» Numan Menemencioglu Pariste Paris 18 (a.a.) Bir müddettenberi Londrada bulunan Türkiye Hariciye Vekâleti Umumî kâtibi Numan Menemen cioğlu, bugün Ingiltere hükumetinin tahsis ettiği hususî bir tayyare ile Parise gelmiştir. Türk heyeti Fransa hükumetinin misafiri olarak bir hafta kadar Pariste kalacaVtır. Bir Alman vapuru kendi kendini batırdı Londra 18 (a.a.) Alman bandırah Antiochia vapurunun, geçen ay zarfında simal Atlasmda takibe uğradığı sırada kendi kendini batırdığı bu sabah teyid edilmektedir. Bu vapur 3000 tonluk olup, Birleşik Amerikada kâin Saint Michales'ten, 12 teşrinisanide hareket etmişti. Japonyaya ihtar etmiş Tokyo, 18 (a.a.) D. N. B. ajansı bildiriyor: Asahi Şimbun gazetesinin Vaşington muhabiri, Amerika Japonya ticaret muahedesinin feshini intac eden sebebler hakkında, Âyandan Vandenbergle görüşmüstür. Vandenberg, bunun Japonyaya bir ihtar olduğunu söylemistir. Muahede, Vaşingtonun, Japonyaya ihrac edilen mallara her an ambargo koymasını mümkün kılmak üzere feshedilmiştir. İhracata tatbik edilecek ambargo kanunu lâyihası, kongreye tevdi edilecektir. Bu husustaki karar vaziyetin ileride alacağı inkişafa bağlıdır. Vandenberg'in dediğine göre, eğer Japonya ile Rusya arasında bir pakt imzalanacak olursa, Japonyaya yapılacak ihracata ambargo vaz'ı tedbiri derhal meriyete girecektir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear