01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CÜMHURİYET 18 îkîncîfeşrin 1939 Macera Romanı f Şehir ve Memleket Haberleri] Siyasî icmal SERVER BEDI İhracat işleri Yeni enstitüler Yeni yollarımız Japonya ve devletler eçen Umumî Harbden sonra ci« han politikasınm sıklet merkezini Büyük Okyanus ve bahusus bunun Asya tarafı teşkil ettiğinden büyük devletler askerî, siyasî ve iktısadî cihetten dünya nüfusunun yarısından fazlasmın yaşadığı bu geniş ve zengin sahada birbirile mübarezede bulunuyorlardı. Ingiltere, kendi başına tefevvukunu temine çalışırken, Amerika devleti ise tefevvuku kendisine hasretmeğe gayret ediyordu. Japonya da, Anglo Sakson devletlerini Uzakşarktan uzaklaştırarak «Asya Asyalılarındır» şiarile Uzakşarkta yeni bir nizam kurmak suretile bütün tefevvuk ve nüfuzu kendi eline almak istiyordu. Rusyaya gelince, o da, Uzakşarka ve bütün Asyaya askerî kudreti ve komünist propagandasile hâkim olmaktan bh an hâli kalmıyordu. Fakat Avrupada tekrar silâhlanan ve eski kayserlik devrine nazaran daha ziyade büyüyen ve kuvvetlenen Almanya ile İngilterenin bir hayat memat mücadelesine girişmeleri üzerine Büyük Okyanus meselesi ikinci plânda kalmıştır. Burada meydan, yalnız Japonya ile Amei rikaya kalmıştır. Diğer büyük devletler askerî, siyasî ve iktısadî mevki ve nüfuzlarını birer birer terkediyorlar. Şöyle ki, Ingiltere ile Fransa, havzasmda 350 milyon halkm yaşadığı Mavî nehirde bir asra yakın bir zamandanberi bulundurdukları donanmalarını geri çekmşilerdi. Şimdi de, Şimalî Çinde 39 senedenberi bulundurdukları askerî kuvvetlerini geri alıyorlar. Tiençin ile Pekinde bulunan İngiliz ve Fransız piyade alayları ve topçu kuvvetleri kendi mıntakalannı tahliye etmişlerdir. İngiliz ve Fransız sefarethanelerile konsoloshanelerinde bekçi olarak bırakılan askerler yüzden fazla değildir. Yalnız Amerika, Şimalî Çinde, mevcudu bin beş yüzü geçmiyen askerî kuvvetini geri almamıştır. Fakat Şimalî Çinde en ziyade menfaati ve alâkası bulunan îngiltere ile Fransa yüz milyon halkm yaşadığı bu mühim ve zengin memleketi, Japonyaya bırakmış oluyorlar. Ingilizlerle Fransızların, Orta Çinin mahreci Şanghaydaki askerî kuvvetlerini, donanmalan gibi geri çekip çekmiyecekleri şimdilik belli değildir. Şu kadar var ki İngiliz ve Fransız ve hatta Amerikan imtiyazh mıntakalannda siyasî zabıta işini Japon memurlanna bıraktıklarından bu.yeriertoişgai^eden Japon askerî vedeniz kuvvetlerile ihtilâf ve niza çıkmasına bir sebeb kalmamıştır. İngiltere artık ÇanKayŞek'in parasını tutmuyor; yalnız buna aid altın ve gümüşleri Japonlara teslim etmekten hukukî sebeblerden dolayı imtina ediyor. Kendi gailelerile meşgul Avrupalı devletler, asla engel olmadıklarından Japonlar ÇanKayŞek hükumetinin karadan da muvasalasını kesmeğe hazırlanmışlardır. Yirmi bin kişilik taze bir Japon kuvveti Çinin Sovyetler arazisile alâkasmı kesmek için Şansi eyaletine girmiştir. Cenubî Çindeki Japon donanması da, Uzakşarktaki Fransız müstemleke imparatorluğu Hindi Çininin yanıbaşındaki Pokhay limamna büyük kuvvetler ihrac etmiştir. Bu kuvvetlerin Fransız hudud» boyunca dahile doğru sür'atle ilerlemekte oldukları, telgraflarda bildiriliyor. Bütün Çin ülkesinin kara hududları dahi deniz sahUleri gibi, Japonlar tarafından işgal olunuyor demektir. Birbirinin biaman düşmanı olan Japonya ile Rusya arasındaki münasebat dahi iyileşmiştir. Avrupada çok meşgul bulunan Sovyet Rusya bir buçuk senedenberi yalnız bir kâtible idare olunan Tokyo sefaretine bir büyük elçi ve tam kadro göndermiştir. Sovyetler, balıkçılık ve hudud meselelerinin bir an evvel halli için müzakerede bulunmağa hazır olduklarını da bildirmişlerdir. Şu kadar var ki bu meseleler halledilse ve hatta Rusya, Çin il° her türlü alâkasmı kesse dahi, aradaki rekabet ve husumetin kökünden kalkmasına imkân bulunmıyacaktır. Hasta kamarasına döndükten sonra, Suzan hızla yıkandı ve giyindi. Güverteye çıkınca şaşırdı. Dünkü gibi tenha değildi. Walter onu görür görmez müjdesini almış gibi neşeli bir sesle: Bonjur madam, dedi. Gözlerinde, herşeyi biliyormuş gibi taşkın bir ümid vardı. Suzan güvertedeki yolcuları göstererek: Bu sabah, erkencüer çok. Fazla mı geciktim?. diye sordu. Saatine baktı ve mırıldandı: Yarım saat kadar, değil mi? Evet. Fakat bu kalabahk Brindiziye çıkacak. Suzan bağırdı: Ay! Brindiziye mi geliyoruz? Bir saat sonra. Ah... Çıkmayı ne kadar isterdim. Görmek için mi? Hayır... Hayır... Bu vapurdan kurtulmak için. Çok mu sıkıldınız? Evet, birdenbire. Walteri'n gözlerinde ümidin meddücezri vardı. Çünkü Suzanın bakışları ve sesi, onun tahminlerini şaşutan değişikliklerle doluydu. Walter dedi ki: Sizden alacağım son cevaba göre vapurda ya kalacağım, ya buraya çıkacagım. Ben de çıkmak isterdim. Walter ona sivri bir gözucile baktı ve sesini alçaltarak: Ne kadar merak içînde olduğumu biliyorsunuz! dedi, bir son nefes heyecanile, vereceğiniz cevabı bekliyorum. Cevabımı şimdi size vereceğim, ondan evvel sizinle bazı şeyler konuşmak isterim. Biliyorsunuz ki, Walter, bizim meslekte itimad, ayıbdır. Şüphesiz, madam. Anlıyorsunuz, değil mi? Walter kaşlarını çatarak mırıldandı: Sözünüzden bir değil, bir çok manalar çıkarıyorum. Bilmem, buna anlamak mı derler? İtimaddan bahsediyorum, Walter. Şüphesiz... Yani... Pardon... Şimdi büyük bir ümidin sersemliği içindeyim. Yani?.. Evet... Emin olunuz ki aramızda kalacak. Ne gibi? "'** Daha açık söyliy'eyim: B"en bu zaffı kamaranızdan, sizin haberiniz olmadan almış olacağım. Sizinkiler başka hiçbir şey bilmiyecekler. Ben mahremiyetten bahsetmiyorum, Walter. Adamın gözlerinde ümid ve şaşkınlık boğuşuyordu. Suzan devam etti: Alış verişe aid bir itimad. Walter iki elini de yukarı kaldırarak: Ha!.. diye bağırdı, kolay, madam, kolay, nasıl emrederseniz. Brindiziye, şimdi, beraber çıkalım. Walter'in gözlerinde büyük bir sevinc kaynayordu: Başüstüne madam. Orada bu iş bitebilir mi? Walter önüne bakarak mırıldandı: Yani?.. Biraz da haklı olarak, çek istemiyorsunuz. Bazı tecrübelerim olsa gerek. Dik bir hareketle başını kaldıran \Valter: Haklısınız! dedi, Brindiziden Romaya kadar beraber gideriz. Orada tediye daha kolay. Efektif. Zarfı size bankanın hususî odasında veririm. Başüstüne. Walter'in yüzü, belki de sevincden, kıpkırmızıydı. Annesinden aldığı terbiyeyle, küçükten ben para hesablarında meharet sahibi olan Suzan, bu rengi istismar etmek istedi: Fakat mühim bir noktayı henüz konuşmadık. Daha ne kaldı, madam? Suzan gülecekti. Kaşlarını çatarak bu temayülünü kovdu ve mırıldandı: Miktar meselesi. Zannediyorum ki... Suzan onun sözünü kesti: Siz beni bir meslekten ayırıyorsunuz! Niçin?.. Bu, bu... alış veriş... lamamile aramızda kalacak. Buna imkân yok, Mösyö Walter, biliyorsunuz ki şiddetli bir kontrol altmdayız. Şu dakika bizi hiç kimse dinlemiyor. Fakat... Servet hayatı değiştiren bir şeydir. Er geç farkına varılacak. Müthiş cezaları olduğunu biliyorsunuz. Adam cevab veremedi. Başını önüne eğdikten sonra, tevekkül içinde kaldırdı: Peki... dedi, rakamı tashih ediniz, fakat bence mümkün olsun. Oh... Çok değil, yarısı kadarmı ilâve edeceksiniz. Üç milyon mu? Evet. Walter, kuru bir baş hareketile: Pekâlâ, dedi, fakat hepsi bu kadar. Bu kadar. Yalnız... Benim de bir şartım va^. Zarfı daha evvel görmek isterim. Vapurda, Brindiziye çıkmadan evvel. Eğer, aradığım zarfsa... Pek güzel. Görebilirsiniz. Nerede? Kamaranıza gelebilir miyim? Suzan düşündü: On dakika sonra... dedi, sessizce. Walter başını salladı ve kadın uzaklaştı. Kamarasına geldiği zaman, Suzan gene heyecan içindeydi. Ona bitişik kamarada bir çığlık kopacak, insanlar koşuşacaklar, her yeri arayacaklar gibi geliyordu. Sonra bu \Valter onun elinden zarfı kapacak olursa ne yapacaktı? Valizden zarfı çıkardı ve elinde evirip çevirdi. Onu Walter'e kaptırmadan nasıl gösterebileceğini düşünüyordu. Şöye, bir ucundan sımsıkı tutsa, bırakmasa... Fakat kısa bir mücadelede Walter*in galib geleceği muhakkaktı. Suzan zile basamaz, başkalarını imdadına çağıramazdı. Onlar gelinceye kadar Walter zarfı alıp kaçabilir, herşeyi inkâr edebilirdi. Suzan kapıyı kilidlemeğe ve anahtan almağa karar vererek rahatladı. Elinde zarf, oturdu ve bir cigara yaktı. Hafifçe kapı vurulduğu zaman, alçak sesle: Giriniz! dedi ve ayağa kalktı. Walter girince, Suzan kapıyı kilidledi ve anahtan aldı. Zarfı ona uzattı. Walter küçük dolabm üstündeki gece lâmbasını yakarak, iki kat eğilmiş, zarfı tetkik ederken, soluyordu. Ayağa kalktı ve zarfı Suzana iade etti: T a kendisi, madam. Kadın saate baktı: O halde Brindiziye çıkacağız, demek. Şüphesiz. Walter pencereden baktı: İşte... Geliyoruz. Kıyı görünmüştü. Walter selâm verdi ve kamaradan çıktı. Suzan zarfı valize dikkatle yerleştirdikten sonra kilidledi. İçinde karmakarışık hislerin taşmasma benzeyen bir heyecan vardı: Korkuyordu, seviniyordu, utanıyordu, sabırsızlanıyordu. Korkuyordu, bitişik hastanın farkında olmasmdan, vapurda bir kıyamet koparmasından, her tarafm aranmasından veya buna benzer, şimdiden tayini kabil olmıyan bir felâketten korkuyordu. Seviniyordu, önünde yepyeni bir hayat vardı, zengin olacaktı, yüzelli bin liralık bir servet onu bekliyordu, ömrünün iki büyük idealine, hürriyete ve servete bir s.nda kavuşacağı için seviniyordu. Utanıyordu, hem bitişikteki kadını, hem de bu adamı aldattığı için, hak etmediği bir servete sahib olacağı için utanıyordu. *Devam ediyor* etmektedir. Yeni kararname henüz alâkadarlara tebliğ edilmemekle beraber hazırlık muameleleri devam ediyor. Limammıza gelmiş olan 14 kadar Italyan ve Yunan bandıralı gemilere üç yüz bin çiftten fazla balık yüklenmiştir. Bundan başka İtalyaya, Bulgaristana ve Rumanyaya da külliyetli miktarda tuzlu balık ihrac edilmiştir. Muhtelif memleketlere yapılan ihracat meyanında İngiltereye tiftik, Amerikaya tuzlu barsak, Almanyaya tütün gönderilmiştir. Limammıza gelen İsveç, Rumen, Yugoslav, Amerikan ve İtalyan vapurlan da külliyetli miktarda muhtelif eşya getirmişlerdir. Bunlardan İsveç bandıralı Asni vapuru kâğıd, demir ve mukavva eşya, pamuk ipliği, çinko ve nişadır; Rumanya bandıralı Rejel Karol vapuru muhttlif filmler, tarçm, pamuk ipliği; Amerikan Exminister vapuru teneke, gliserin, madenî yağlar, ecza, pamuklu mensucat, Yugoslav Lovçus vapuru çinko ve cam: İlalyan bandıralı Egito vapuru elektrik malzemesi, makine ve radyo aksamı, telefon alâtı, tıbbî ecza, pamuklu mensucat, cam eşya, muhtelif boyalar, îtalyan Kampidoglio vapuru da tıbbî ecza, kâğıd ve mukavva, muşamba, asfalt ve pamuklu mensucat getirmişlerd'r. İtalya ve Bulgaristana Fakülteler, yeniden tesis Eminönü meydanınm külliyetli balık gönderildi hazırlıklarına başladılar tanzimi kararlastırıldı Verilen bir karara göre, Üniversi > İhracat işlerimiz günden güne inkişaf tede bu sene her fakülteye mahsus enstitüler kurulacaktır. Fakülteler bu husustaki hazırlıklara başlamışlardır. Garb Üniversitelerinde olduğu gibi memleketimizdeki profesörler de bu enstitülerde her türlü serbest ilmî araştırma imkânlarma kavuşmuş olacaklardır. Senenin muayyen günlerinde her profesör tetkikatma dair konferanslar verecektir. Aynca bu enstitüler ilmî neşriyatta da bulunacaktır. Enstitülerin ihtiyacı olan kütübhane ve saire gibi levazimat az zamanda ikmal edilecektir. Üniversite kütübhanelerinin tanzimi işlerile uğraşmak üzere yakmda Avrupadan beynelmilel şöhreti haiz bir mütehassıs getirtilecektir. Enstitülerde calışan profesörler her bransa aid kitablan esaslı bir surette tetkike tâbi tutacaklar ve mefhumlann tam karşılığmı tespit edeceklerdir. Bunun haricinde hiçbir profesör yazdığı ders kitablannda kendiliğinden bir ıstılah kullanamıyacaktır. Kömür ihtiyacı Belediye tarafından inşası evvelce müteahhide verilmiş olan dört yüz küsur bin liralık asfalt yol inşaat plânında bazı tadilât yapılmış, tâli bazı yollann inşasmdan sarfınazar edilerek müteahhidin evvelâ Eminönü meydanını tanzim etmesi kararlaşmıştır. Müteahhid burasını 40 santim yükselterek toprak dolduracaktır. Şimdilik yolun tretuar kısmı yapılacak, mevsimin çamurlu ve yağmurlu olması dolayısile asıl yol inşaatı ilkbaharda tamamlanacaktır. Bu yoldaki refüjler de şimdiden ikmal edilecektir. Taksim Ayaspaşa arasında yıkılmış ve halen toprakları nakledilmekte bulunmuş olan mahalle asfalt döşenecektir. Şişlide geçen yaz asfalt olarak yapılan Pazaryolunun bu defa Bulgarçarşısına kadar temdidi takarrür etmiştir. Kayışdağını Bağdad caddesine birleştiren Mustafamazhar sokağının da şose olarak inşası mukarrerdir. Eyübden Ramiye doğru inşa edilecek yol, küçük esnaf ve sebze bahçecileri için faydalı olacaktır. Kok ve Sömikok sevkiTaksim kazinosundaki inşaat yatı devam ediyor Taksim kazinosu inşaatı için şimdiye îstanbulun kok ve sömikok ihtiyacı 25 bin ton olarak tespit edilmiştir. Yapılan tetkiklere nazaran halk 16 bin ton kömürü evvelden tedarik etmiş bulunuyor. Dün bir vapurla şehrimize 150 ton sömikok gelmiştir. Bugün de Füruzan vapurile 1050 ton kömür gelecektir. Bunlar derhal satışa çıkanlacaktır. Kömürlerin getirilmesi işini üzerine alan müteahhid, dün Belediye İktısad müdürlüğüne gelerek elinde miktarı kâfi kömür olduğundan, müracaat edeceklerin kendılerine gönderilmesini istemiştir. Yalnız Karabük, Zonguldak iskelesine uzak olduğundan nakliye ücretlerinde sömikoka nazaran Karabük istihsali kömürde beş lira kadar bir fiat farkı olacaktır. kadar 210,000 lira sarfedilmiştir. Yalnız taş bodrum katile ufak bazı kısımların ikmali için 42,000 liralıh inşaata ihtiyac hasıl olmuştur. Bu inşaat ayın otuzunda ihale edilecek, bütün inşaat sene başında bitecektir. ŞEHİR İŞLERİ MÜTEFERRİK Ticaret müdürlüğü raportörü Eski Emniyet müdürlerinden Fahri Kemal, Ticaret Müdürlüğü Raportörlüğüne tayin edilmiş ve dün yeni vazifesine başlamıştır. Tasdiksiz tarife kullanan müesseseler Beyoğlunun maruf bir bannda tasdiksiz bir tarife görülmüş, zabıt tutularak müessese ağır para cezasına çarptırılmıştır. Sirkecide de gene tasdik edilmemiş bir tarifeyi müşteriye veren bir lokanta para cezasile tecziye edilmiştir. Arabacı ve kayıkçıların vaziyeti Arabacı ve kayıkçı esnafından Istanbulda bekâr ve dağınık bir halde bulunan ların toplu ve sıhhî bir şekilde yaşayabilmelerini temin için ne gibi tedbirlere ihtiyac olduğu etrafında bu esnafların bağlı oldukları cemiyet idare heyetleri tarahndan tetkikler yapılmaktadır. Bu tetkiklerm netkekriiikincikânundatoplanacak olan umumî heyetlere bildirilecektir. Unkapanında yapılacak pazar yeri Gazi köprüsünün Azabkapı ciheti Unkapanına nazaran daha yüksektir. Bunun sebebi Meyityokuşunun daha meyilli oluşudur. Prost plânına nazaran Unkapanı cihetinden Unkapanı değirmenine doğru ikinci bir kara köprüsü yapılaçaktjr, Bu köpriinün altında küçük esnafa mahsus dükkânları ihtiva eden bir pazar mahalli tcsis edilecek, Eyüb Eminönü yolu da bu ikinci köprünün altından geçecektir. ADLİYEDE Hapse mahkum oldu "t^nlversıVe^Fen fakültesi asistahlarından Ester, Çemberlitaştan geçerken, HaTakas komisyonu yhff *lata"nödârt çantası aşırılmıştır. SulTakas komisyonu, dün öğleden sonra tanahmed üçüncü su!h ceza mahkemesinTicaret müdürlüğünde mutad toplantısını de yankesicilikten muhakeme edilen Hayapmıştır. yim, dört buçuk ay hapse mahkum olEsnaf cemiyetlerinin bütçe muş ve hakkında derhal tevkif müzekkeresi kesilmiştir. • leri hazırlamyor Bursada işsiz kalan ameleler Bursa, (Hususî) Bursada ipekli fabrikalarından bir kısmının çalışma günlerini azaltması dolayısile açıkta kalan işçiler Vilâyet İktısad Müdürlüğünce diğer müesseselere yerleştirilmektedir. Ayrıca hükumetin işlettiği Kayseri. Karabük, Zonguldak, Ereğli gibi fabrikalardan işçi istendiği için bunlardan bir kısmı İktısad Müdürlüğünce Kayseri fabrikasına sevkedilmişlerdir. Dokumacılardan da isteyenler bu müdürlüğe müracaat ederek peyderpey mezkur fabrikaya gönderileceklerdir. Bu suretle şehrimizde işsiz kalan amele sayısı pek azalmış bulunacaktır. Sabık makine şubesi müdürünün muhakemesi İstanbul Belediyesinin makine şubesi sabık müdürü Nusret Kolinin muhakemesi, dün akşam son safhasma yaklaş mıştır. İstanbul asliye birinci ceza mahkemesinde saat 16 da açılan celsede, Müddeiumumî muavini Orhan Köni, esastan mütaleasını söylemiştir. «Maznuna isnad olunan suçlar, 321 parça evrakın ziyama sebebiyet vermek, 112 parça evrakı muameleye koymamak suretlerile vazifede ihmal ve terahi gös termek, Belediyeye satm alınan altı çöp kamyonunun şartnamesine konan ev safla müteahhidi siyanet eylemek, biz zat kullandığı 1454 numaralı hususî otomobili Belediyenin çöp kamyonları satın aldığı Yaman şirketinden hususî ve müsaid şeraitle alarak vazifesini suiistimal etmek ve bu otomobilin masrafı 377 lira 52 kuruş hakkmda usulsüz evrak tanzimi suretile memurlara karşı yalan beyanda bulunmaktır> şeklinde, dava mevzuunu hulâsa ettikten sonra, bu masrafın Muhiddin Üstündağ tara fından verilebileceği taahhüd ve beyan olunmak ve Hukuk İşlerinın mütalea sına istinadla verildiği kaydile, Nusret Kolinin gerek bu suçtan, gerek sonra dan bulunan Soğukhava mahzenlerine aid evrakm ziyama sebebiyetten beraetine karar verilmesi isteğinde bulun muş, ancak diğer evraka aid vaziyetten ceza kanununun 230 uncu ve 80 inci, kamyon meselesinden de 240 mcı maddesine göre cezalandınlmasını istemiştir. Muhakemenin devamı, müdafaa yapılmak üzere 22 teşrinisani çarşamba saat 9 a bırakılmıştır. Dün Doğu vapurunun getirilmesi için Kimsesiz çocuklara dağıtılan bir heyetin Almanyaya gideceğini yaz mıştık. Doğu ile beraber getirilecek olan şeker Eğemen vapuru için de bir sefer heyeti Esirgeme Derneğine mensub bir heyet, hazırlanmaktadır. Almanyadan her iki bayram günü Darülâcezeye giderek kimvapur da beraber gelecektir. Vapurları sesiz çocuklara 1800 paket şeker tevzi etgetirecek mürettebat bir iki güne kadar miştir. kara yolile Almanyaya gideceklerdir. Tedavülden kaldırılan Etrüsk tipi Şalon vapurunun da inşaatı paralar nihayet bulmak üzeredir. Bronz 5, 10 ve nikel 25 kuruşluklar geÜNÎVERSİTEDE çen sene tedavülden kaldırılmış, yalnız bunlann sene sonuna kadar MalmüdürlükLisan mektebi açılıyor lerince kabulüne müsaade edilmişti. Bu Üniversite lisan mektebi, önümüzdeki müddet de nihayet bulduğundan aybaşınpazartesi günü tedrisata başlıyacaktır. dan itibaren Malmüdürlükleri bunları 941 senesinden sonra Üniversite lisan kabul etmiyeceklerdir. tedrisatına başka bir şekil verilecektir. Yeni ve etrafı tırtıllı bir kuruşluklarla Yenişehirde sevindirilen on kuruşlukların basılmasına devam edilmektedir. Bunlardan başka şimdilik Daryavrular panece para basılacak değildir. Yenişehir (Hususî) Kazamız Çocuk esirgeme Kurumu çok iyi bir şeküde tki kadın arasında... çalışmaktadır. Bu ders senesi başında şeFeriköyünde Civelek sokağında oturan hir ve köy okullanndaki fakir çocuklara Lemanla Rukiye adlarında iki komşu ara kitab ve okul levazımı temin etmiş ve kırk smda dün ehemmiyetsiz bir meseleden yoksul çocuk giydirmiştir. kavga çıkmıştır. Bir aralık Leman ayağmdaki takunyayı çıkararak Rukiyenin iızerine hücum etmiş ve başından ağır surette yaralamıştır. Yaralı hastaneye kal'.lırılmış, Leman da yakalanmıştır. Esnaf cemiyetleri idare heyetleri, 940 bütçelerini hazırlamağa başlamıştardır. Esnaf hastanesi tahsisatının arttırılması mukarrerdir. DENÎZ İŞLERİ Yeni vapurlarımızı getirecek heyetler Taşla başını yararak öldürdü Konya (Hususî muhabirimizden) Bozkır kazasının Ahırlı nahiyesine bağlı Bademli köyünden Haydar oğlu Omerle İbiş oğlu Güler arasında Taşbaşı mevkiinde bir kavga olmuş güler yerden aldığı bir taşla Ömerin kafasını yarmıştır. Yarası ağır olan Ömer Konya memleket hastanesıne sevkolunurken yolda ölmü^tür. Güler yakalanarak adliyeye teslim edil miştir. Taraçadan düştü Balatta oturan Vasilin kızı Sultan dün evinin taraçasında oynarken sokağa düşmüş. muhtelif verlerinden yarlanmı=tır. f Batan Hüdaverdi motörü çıkarıldı \ Muharrem Feyzi TOGAY Camları silerken... Kumkapıda Havuzlubostan sokağmda oturan elli yaşlarında Virjini dün evınin camlarını silerken üç metre yüksekükten sokağa düşerek vücudünün muhtelif ytrlerinden yaralanmıştır. Çekmece yolunda kaza Küçükçekmece köyünde bir otobüs devrilmiş, içindeki yolculardan biri hafif surette yaralanmıştır. Atalan köyünde bir cerh vak'ası Çatalcanın Atalan köyünde Murad oğlu Mehmed ayni köyden 18 yaşında Ramazanı tabanca ile sağ ve sol bacağından yaralamıştır. Yangın başlangıcı Dün öğle üzeri Mahmudpaşada Kürkçü hanmda Abdullahın marangoz atelyesinden soba borusu tutuşmak suretile yangm çıkmış ise de etraftan çabuk yetişilerek söndürülmüştür. Ambara düşen hamal Vaniköyünde hamal Arif, dün nkelede bir motörden yük taşırken, müvazenesini kaybetmiş ve motörün ambarına düşGeçenlerde vukua gelen fırtmada zincirini tarayarak Köprünün Haymiiştür. Sukut neticesinde vücudünün darpaşa iskelesile rıhtım arasına düşen ve batan 35 tonluk Hüdaverdi motörü, muhtelif yerlerinden yaralanan hamal, dün öğleden sonra çıkarılmıştır. Resmimiz, motörün çıkarılma ameliyesini hastaneye kaldırılmıştır. göstermektedir, Cumhuriyet Nüshası 5 kurustut Abone şeraıtı} Tü f ^ ve SeneMk Alb avlıfa Üç avlık Bu ayhk 14IM) Rr. 750 » 400 > 150 • ı Yoktta icin 2700 Kr. 1450 » 800 >
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear