Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURtYET U 1938 Cin»in gezintileri Öğretmen Bayan Meliha, kahvaltı sofrasını toplıyan evlâdlığı Pervine: Kızım, dedi, Cini her zamanki gibi çıkarıp biraz gezdirmeği sakın unut ma! Pervin, on sekizine basmış, dolgun vücudlü, tatlı yüzlü, kara kaşlı, kara gözlü bir genc kızdı. Cin, hangi cinse mensup olduğu belirsiz, sert tüylü, fakat zeki bakışlı bir köpekti. Birinin neş'eli hareketieri, gevrek kahkahaları, ötekinin canlı koşuşmaları ve tiz havlamaları, dünya evine girmeden ihtiyarlamağa başlamış yaşlı öğretmenin hâkim olduğu bu tatsız yuvaya biraz hayat veriyordu. Pervin. beyaz örtüyü itina ile pencereden silkerken cevab verdi: Hiç merak etme ablacığım! Hanımı mektebe gitmek için kapıyı *ekip dışan çıktığı sırada Pervin, önlüğünü mutfaktaki çiviye asarak küçük ve karanhk odasına koştu. Üzerine binbir bahçenın çiçeklerinin birden serpildiği hissini veren kısa etekli, bombeli omuzlu şık entarisini geçirdi. Kısa ve kıvrık beyaz çorablarını, beyaz keten ayakkabısır' giydi. Salona geçip tabiatten bukleli S saçlanna birkaç tarak darbesi vur ^ tan sonra Cinin boynuna tasmasını taktı. Dar kapıdan ikisi birden sokağa fırladılar. Bayan Meliha, herhangi bir mecliste evlâdlığına dair bir söz geçse mutlaka şöyle yanıp yakılırdı: Kızın yegâne kusuru süse fazla meraklı olması... Yoksa Allah için, işine gücüne pek dikkatlidir... Evet, şu anda da Pervinde bir küçük hanım tavn ve kılığı vardî. Genc kız, köpeğe mümkün olduğu kadar fazla serbestî ve hürriyet verebilmek için kolunu gergin tutuyor, bu suretle kayısın uzunluğuna bir parça mesafe daha katmiş oluyordu. İki arkadaş istasyon yolunda yavaş yavaş ilerliyorlardı. îzmitte bu saattc istasyondan başka nereye gidilebilirdi. Her sabah Pervinle Cinin en büyük zevkleri d^ istasyona gelmek, Ankara ekspresinin birkaç dakikahk tevakkufundan istifade ederek yolcuları ve treni seyretmekti. Bu gün de tam zamanmda yetişmişler di. Soluya soluya sürünen siyah bir yılanı andıran katar köşeden ağır ağır kıv nlarak percna giriyordu. Ankara ekspresinden İzmite pek nadir yolcu inerdi. Onun için Pervin perrondan ziyade pencerelere bakıyordu. Bir aralık gözü mer divenlere ilişti. Elinde küçük bir valizle geniş bir el çantası, genc bir adam yere atlamıştı. Etrafında kalabalk bulunmadığı, yol* cu da gayet ağır yürüdüğü için kendisini rahat Tahat tetkik etmek imkânı vardı. Uzun boylu, geniş omuzlu idi. Sade yüzü değil, gözlerinin içleri de gülüyordu. Hayattan o kadar memnun görünüyor du. Saf >ürekli, temiz ruhlu olduğu kadar güzelliğe karşı büyük zâfını yenemiyen Pervin delikanhyı çok sempatik buldu. Ah... Ne olurdu, onun üzerinde de kendisi ayni tesiri yapabilseydi. Hayret!.. Yolcu, sanki genc k'zm zihninden geçenleri anide okumuş gibi birdenbire gelip Pervinin önünde durdu: Affedersiniz küçük hanım, dedi. Ankaradan kâğıd fabrikasım teftişe geldim. Tabiî buranın yabancisıyım... Bana, birkaç gün kalabileceğim temiz bir otel tavsiye edebilir misiniz? Pervin, hiç beklemediği bu hitab k a r şısında birden şaşırdı, kızardı: Otel mi efendim, diye cevab verdi, burada kalınabilecek en iyi yer «Körfez oteli» dir. Teşekkür ederim küçük hanım!.. Fakat yolu da bilmiyorum... «Körfez oteli» ne acaba nereden gidebilirim?.. Şu büyük caddeyi takib edin... Sağdan... hayır.. soldan... ikinci, yok yok, ücüncü sokağa sapın!.. Ah... Çok yorulduğum için şu anda o kadar sersemim ki... Çok güzel tarif ettiğiniz hplde oteli bulabilecegimden şüpheliyim... Ne olur, lutfen birlikte gelip bana yolu gösterseniz?.. Ben... Size... Benimle birlikte birkaç adım yürümek'en korkuyor musunuz? Korkmuyorum amma, beni bu: rada herkes tanır, etraftan ne derler sonra... Garib bir yolcuya yardım etmek günah mıdır? Delikanh bu sözleri o kadar tatlı bir tebessümle sövlemişti ki Pervin de dayanamıyarak gülümsedi. Peki, dedi, buyurun gidelim! Genc kız sağda, Cin ortada. delikanh solda saff.harb nizamında yürümeğe koyuldular. Meçhul yolcu Pervin kadar Cinin de hosuna gitmisti. Köpek, mütemadiyen dehkanlının bacaklarına dola nıyor, memnun ve neş'eli haykırıyordu. Bütün yol müddetince genc adam tatlı tatlı gevezelik etmekten kendini alamadı. Evvelâ sıcaklardan bahsetti. Sonra İzmite iner inmez bu kadar sevimli bir mahluka rastgeldiğinden dolayı duyduğu sevıncı anlatmağa başladı. Küçük, fakat betondan yapılmış temiz bir binanın kapısında siyah üzerine san ile yazılmış «Körfez oteli» levhası görününce Pervin: Artık, bana müsaade!.. Dedi. O vakte kadar delikanlınm ebedî bir neş'enin sihirli nurlarile parlıyan gözlerinin ifadesi birden hazinleşti: Sizi bir daha ne zaman görebileceğim? Diye sordu. Pervin, tatlı ayni zamanda titrek bir sesle cevab verdi: Beni mi bir daha görmek istiyorsunuz... Bu kadarı fazla olur zannederim.. Rica ederim, gücenmeyiniz, küçük harum... Belki yaptığım büyük bir küstahlıktır... Sizinle şu kısacık arkadaşlıktan o kadar büyük bir haz ve zevk duydum ki elimde olmıyarak böyle bir arzu izhar ettim... Türk inkılâbı için Taymis diyor ki: «Tarih akıllara hayret veren bövle bir inkılâbı pek az kavdetmiştir» Taymis'in 9 ağustos nüshasında «Yeni Türkiye» başlığı altında bir başma kale intişar etmiştir. Ehemmiyetine binaen naklediyoruz: «Tarih, Türk inkılâbı kadar akıllara hayret verici bir dağişmeyi pek az kaydetmiştir. Öyle bir inkılâb ki birkaç sene içinde Avrupanın hasta adamını müte rakki, modern bir memleket haline getir miş, şarkî Akdenizde, garbî Asyada ve Balkan yarımadasmda sulh ve istikrar temeli yapmıştır. fiADYO Lida Barova • Leni Riefensthal mücadelesi Çekoslovakyalı aktrisin Olimpiyad filmi rejisörünün elinden Almanyanm başkadın artisti unvanını alacağı söyleniyor aksamki program^ ANKARA: 13.30 karışık plâk neşriyatı 13 50 Türk musıkisi ve halk şarkıları (plâkla) 14,15 ajana haberleri 18,30 plâk neşriyatı 19,15 Türk musikisi ve halk şarkıları (Makbule) 20 saat ayarı ve arabca ncşriyat 21.15 Türk musikisi ve halk şarkıları (H. Rıza) 21 saksifon solo: (İbrahinı), piyanoda; Prof. Georg Markovitz 21.15 stüdyo salon orkestrası 22 ajans haberleri ve hava raporu 22 15 yarınki program ve son. İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12 5(1 havadls 13,05 plâkla Türk musikisi 13,15 orkestra konseri: Novotniden naklen, Kamal Akel idareslnde 14 son 18,30 hafii müzik: Tepebası Belediye bahçesinden naklen 19,15 konferans: Prof. Salih Murad (Fen musahabelerl) 19,55 borsa haberleri 20 saat ayarı: Grenvlç rasadhanesinden naklen, Muzeyyen Senar ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları 20,40 hava raporu 20,43 Ömer Rıza Doğrul tarafından arabca söylev 21 saat ayan, orkestra 21,30 Necmeddin Rıza ve arkadaşları tarafından Türk musi kisi ve halk şarkıları 22,10 orkestra konseri: Novotniden naklen, Kemal Akel idaresinde 22,50 son haberler ve ertesi günün progranu 23 saat ayarı, son. Umumî harbden önce Türkiyenin zâ* fı, beynelmilel siyasette huzursuzluk için velud bir kaynak olması idi. Hududları daHlindeki intizamsızlık ve mezalim haricin müdahalesini celbediyordu. Bu müdahaleler de garaz ve ıvazdan âri değil Teveccühünüze teşekkür ederim di. beyefendi, Allaha ısmarladık!.. Komşuları, Türkiyenin çürümesinden Yarın ve her gün, ekspres geldiği vakit istasyonda sizi bekliyeceğim... Be ve inkırazından istifade etmeğe teşne idini mahzun bırakmıyacağımzdan eminim! ler. Türlü türlü iddiaları ileri sürmekte ve onun yağlı mirasına konmak için kendi aralannda boğuşmakta idiler. Bu tesadüf, öğretmen Bayan Melihanm evinde on on beş gün kücük bazı değişikliklere sebebiyet verdi. Şimdiye ka dar işine çok dikkatli evlâdlığının son zamanlarda dalgın, heyecanh ve endişeli görünmeğe başlaması iktiyar kızın dikkat gözünden kaçmadı. Nihayet bir pazar günü ezile büzüle hanımmın yanına sokulan Pervin: Sizin sayenizde yetişip gelişmiş bir öksüz ve yerimim, dedi, anne ve bana olarak sizi tanıdım. Beni kızınız gibi büyütüp okuttunuz. Kalben ve ruhan size ne kadar bağhyım, tasavvur edemezsiniz... Onun için sizden ayrılacağımdan dolayı c,ok müteessirim... Fakat... Fakat... Evlenmek istiyorum da... Kız, kiminle evleneceksin? Müfettiş Bay Taible... Tevekkeli değil... Bir iki haftadır büsbütün başka bir Pervin olmuştun... Kaşla gözün arasında bu adamı nereden buldun? Siyasî kıskanclıklar, malî rekabetler le bir kat daha şiddetlenmişti. İstanbul, ecnebi imtiyaz avcıları için muharebe meydanı olmuştu. Bunlar rüşvet ve siyasî tazyik ile memleketin tabiî servetlerini işletmek hakkını elde etmeğe çalışmakta ve Türk menfaatlerini pek az nazarı iyibara almakta idiler. Bugün, Türkiye herkesin hürmetini kazanmıştır. Hiçbir kimse Türkiyenin dahilî işlerine karışmağı hatınna bile getirmemektedir. Komşulan ise, kendisini soymağa fırsat aramak şöyle dursun onunla dostluk tesisine can atıyorlar ve müşterek menfaatlerin muhafazasmda Türkiye ile iş birlıği yapmağı memnuniyetle karşılıyorlar. Leni Riefensthal Berlinden yazılıyor: Aslen Çekoslovakyalı bir aktris olan Lida Barova'nın genclık cazıbesi ve sanat kudreti karşısında şimdiye kadar «Almanyanın baş kadın artisti» unvanını taşımakta olan 1936 Olimpiyadları fılmınin rejisörü Leni Riefensthal'in yı'dızı nın sönmeğe yüztuttuğu anlaşılıyor. Leni'nin bu güzel rakibi henüz pek gencdir. 25 yaşına yeni basmıştır. Pragda doğmuştur. Babası adliye memu.'a rındandır. Asıl ismi Babkova'dır. Konservatuar tahsilini bitirir bitirmez sine Tnaya intisab etmiş ve rejisör Krn«wski nin filimlerinde rol almağa başlanrvş ve ilk muvaffakiyetlerini tanınmış Çek komiği Blasta Burian'ın partöneri olarak idrak etmiştir. Lelicik ismindeki zabıta kordelâsında o kadar büyük meharet göstermıştir ki Alman sinema şirketi Ufa kendisini derhal angaje ederek Berlıne getırtmıştır. Alman lisanını pek az bildiği cıhetle ilk iş olarak cermen dilinde ilerlemesini temin etmek lâzım gelmiştir. Artislın bu husustaki faaliyetile alâkadar olan direktörün, resmî mehafılle sıkı teması olduğu cihetle Lida'nın çalısanasını devlet müesseseleri teşvik etmiş ve san'atkâr o yoldaki gayretini bir kat daha artırm.ş, bir müddet sonra Alman lisanını tarnam^n yanlışsız bir şekilde konuşabilecek kabiliyeti iktisab eylemiştir. Lida'yı bütün dünya Gustav Fıöhlichle birlikte çevirdiği «Balkarol» fi'minde tanımış, fakat bilâhare bütün faaliyeti Alman propaganda filimlerine miınhasır kalmıştır. Mathias Wieman'la birlikte vücude getirdiği vatanî bir kordclâ Paris sergisindeki Alman paviyonunda gösterilerek epey bir takdir kazanmışt'r. Bir aralık Gustav Fröhlich ile seviştiğine ve iki san'atkârın birlikte yaşamakta olduklanna dair bir rivayet ç.kmışsa da bu haberin ne dereceye kadar doğru Lida Barova olduğu kestkilemez. Bu dedikodunun bilhassa tam Gustav'ın karısı Gitta Alpardan ayrıîdığı sırada ortaya çıkması bilhassa şayam dikkattir. Hatta Guslav'ın karısmı Lida yüzünden boşadığı da iddia edilirse de bu kat'iyyen doğru değildir. Artistin Gitta'dan ayrılmasm;n sebebi Yahudi olmasıdır. Alman resmî ıtıakamatı Gustav'a açıktan açıga: Ya Almanyadan çıkarsın, ya kannı terkedersin! Seklinde kat'î bir ihtarda bulunduk ları için san'atkâr da bu suretle lıareket etmek mecburiyetinde kalmıştır. Vaziyeti bizzat Gustav'ın ağzından dinlediğim cihetle doğruluğundan eminim. Ne ise biz mevzuumuza gelelim. Lida Barova'nın Alman propaganda filimlerinde büyük bir arzu ile vazife alması onun şahsının Alman resmî mehafih.e halkı arasında takdir kazanmasına sebebiyet verdiği derecede Çeklerin de kendisine hücum etmesini mucib olmaktadır. Di ğer taraftan Leni Riefensthal'in şimdiye kadar tasıdığı «Alman devleti baş kadm artisti» unvanının da pek yakında Lida Bar6va'ya verilmesi ihtimali baş.jöster mektedir. Nitekm Çekler de bu V.aber; duyunca hemen Lida'nın lehine dönmüşler ve Almanlarla kendi aralannda siyasî muhadenetin teessüsü için mühim bir amil olması ıhtımalini düşünerek kcndısine iltifat göstermeğe başlamışlard r. Görüyorsunuz ya, siyasî işlerin manivelâları bazan kimler tarafından idare ediliyor. Yabancı merkezlerden müntehab parçalar Operalar ve operetler 17,50 Münih: Valküre (Vagner'in operası). 20.05 Frankfurt: Falstaff. 21,25 Prag: NLs'e giden hususî tren. 21 05 21,05 21.25 22.20 Droitvich: Koaser. Ostrava: Buyük konser. Sottens: Schubert'in eserleri. Lüksenburg: Büyük orkestra konseri. Büyük konserler Oda musrjtileri 19 35 Saarbrücken: Müntehab havalar. Solistlerin konserleri 19,15 Varşova: Viyolonsel konserl. 19,35 Breslav: Keman kons€ri. 23,35 Doyçlandzender: Gece konserl. Nefesli sazlar orkestrası • 20,25 24,05 Prag: Askerî bando. Tuluz: Askerî bando. Org ve koro konserleri 19 35 Beromünster: Koro konseri. 2310 Lüksenburg: Erkek korosu. Ecnebi sermayedarlan da, artık, yalnız Türkiyenin menfaatlerini ve iktısadî istiklâlini koruyacak esaslara dayanan projelerin nazarı itibara alınacağını öğrenmışlerdır. 1923 senesinde akdolunan Lozan muGenc \az, macerayı baştan aşağı haahedesi; Atatürkün kazandığı zaferlerin nımma hikâye etti. Bayan Meliha: beynelmilel bir surette tanındığını goste Eğer, dedi, anlattıklann doğru ise, ren bir vesikadır. bu sırada emsali nadir bir insan evlâMüsarünileyh tarafından Cumhuriyet dına çatmışsın... Malum ya, bugünkü e r tesis ve idare edüdiğindenberi Türkiye, keklerın çoğu senin gibi toy kızlan beş on dakikalık zevkine alet ederek geçip gi diplomasi sahasında, muvaffakiyet üzerine muvaffakiyet kazanmıştır. derler!.. Bu muvaffakiyetler de, Balkan anlaş Hayır ablacığım... Bu öylelerinması, müşterek menfaatlerini müdafaa den değil!.. hususunda Türkiye, Iran, Irak ve EfgaHanım ve evlâdlık uzun uzun ağlaştı nistanı birbirine baglıyan Asya misakı, lar. Pervin gidince Bayan Melihanın Montrö konferansı, îngiltere ile yaptığı yegâne tesellisi Cin oldu. Fakat o küçü malî anlaşma ve İskenderun sancağına cük köpek bile genc kızın hasretini gün dair Fransa ile yaptığı dostane anlaşmalerce çekti. ancak haftalardan sonra eski dır. 3)C îjC Vfi Şarkı konserle, i 19,10 Ostrava: Müntehab şarkılar. 19,35 Hamburg: Muhtelif şarkılar. NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerindeki nobetçi eczaneler şunlardır: istanbul ciheti: Emmonünde (Hüseyin Hüsnü), Alem darda (Abdulkadır), Kuçükpazarda tBensason), Kumkapıda ^Belkis), Şehazadebaşında (İ. Hakkı), Karagumrükte (Suai), Aksarayda (E. Pertev), Fenerde (Enıilyadı). Samatyada fErofilos). Bakırköyde (Hilâl), Şehremininde (Nâzrnı), Eyübde (Arlf Beserl eczaneleri. Beyoğlu ciheti: İstiklâl caddesinde (Dellasuda), Asmalımesçiddç (Kinyoli). Şişlide (Nargilecl yan), Taksımde (Limonciyan), Karai:oyde (Hüseyin Hüsnü), Kasımpaşada (Müey yed), Hasköyde (Nesim Aseo), Ortaköy, Arnavudkoy, Bebek eczaneleri. Kadıköy Moda caddesinde (Bahaeddin), Pazaryolunda ıRifatı, Büyükadada (Şinasi Rıza), Heybelide fHalk). Üsküdarda ıSelimiye\ Besıktasta (SulejTnan Receb), Beykoz, Paşabahçe, A. Hisar eczaneleri. nes'esini, civelekliğini bulabildi. îhtiyar kız, mektebdeki ders saatlerini değiştirtti. Her sabah iki dirhem bir çekirdek giyınip kuşanarak, Ankara ekspresinin geçtiği zamanlar, istasyonda Cini bizzat gezdirmeği âdet edindi. Kim bilir, belki bir müfettiş de kendisine teüf eder, diye! C ^T Bir Fransız muharriri «Aldatıl Türkiyenin değişen ciheti yalnız beymaktan memnun koca» ve «BalmumunNakleden: dan heykel» isminde iki güzel senaryo nelmilel vaziyeti değildir. Dahildeki devücude getirmştir. Bu senaryeların filme ğişiklikler de tamamîle cezridir. Ahmed Hidayet çekilmesine yakında başlanacaktır. Geçen on beş sene içinde Türk diplo•^ Gaby Morlay, önümüzdeki kış masisi ne kadar âkılâne ve mutedil ol mevsiminde bütün Simalî Amerikada ve saydı, ayni zamanda ne kadar metanet bilhassa Kanadada büyük bir turneye çıve durendişlik göstermiş bulunsaydı, daHukuk Birincileri kacak, mühim şehirlerde temsiller vereİstanbul Üniversltesl, «Hukuk Birincl hildeki esaslı ıslahat ile takviye edilmecektir. lerı» isminde bir broşür neşretmiştir. Bu diği takdirde, bu kadar çok muvaffakibroşür 1937 1938 ders yılı hazıran devre yet elde edemezdi. sinde fakülteden birincilikle mezun olan Öyle ıslahat ki eski zararh engel ve talebe ile birinci yıldan ikınciye vs ıkinciden ucuncüye birincilikle terfı eden tale yasakları bertaraf etmiş, millî kuvvet ve belerin fotoğraflarmı ve yazılı imuhan larda verilen mevzuları en iyi bir tarzda gayretin geniş mikyasta canlanmasma ifade etmiş olan talebslerin imtihan ya yaramış, gerek iktısadî, gerek harsî millî zılarını ihtiva ediyor. Fiatı 15 kuruştur. sanayiin fevkalâde inkişafına yardım etMaliye mecmuası miştir. Maliye Vekâleti tarafmdan iki ayda bir Ilâve olarak neşrettiğimiz Türkiyeye nesredllmekte olan «Maliye Mecmuası» nın mahsus nüshada zikrettiğimiz değişiklik7 nci sayısı çıkmıştır. lerin en mühim ve en enteresan cihetleri salâhiyettar kalem sahibleri tarafından tarif ve izah edilmiştir. Hükumet merkezinin düşman hücu muna açık bulunan İstanbuldan Anadolu yüksek yaylasındaki Ankaraya nakledilBaş bayi Esad ve miş olması, Kemal Atatürkün dâhiyane tzmirde İhsan, Küçük Satedbir %e hamlelerinden biridir. lebcioŞlu han. Eski payitahtm an'anevî irtişa havası Osman ve Aydında içinde başlanması bile adeta mümkün olSüleyman mıyan büyük işler; yaylanın hayat verici Süleyman Nazillide Mehmed Tekcan havası içinde kolayca başarılmıştır. Manisada îbrahim Filiz Ödemişte Hususî nüshadaki zengin yazılarm heMustafa Sökedc yeti umumiyesi, Türkiyenin, Büyük CumMehmed Erten Denİ7İide Cevad hurreisinin ve sadık muavinlerinin ay Salihlide Mustafa Menemende dmlık görüşü ve yorulmak bilmez gay M. G. M. Şirketinın hususî elbise modelcisi Adrien, Norma Shearer'in Nuri Alasehirde retile gerek kendi nef'ine, gerek komşu«Marie Antoir.ette » filminde giymesi için gayet güzel ve ağır bir tuvalet Hüsnü Tursrudluda larının hayrına nasıl tamamile değişmiş ibda etmiştir. İşte güzel Kanadalı artistin iki sahne arasında o tuvaletle çıMustafa Tirede olduğunu tebarüz ettirmiştir.» kardığı resim. Bu hakikatler bugün umumun malumudur. Fakat, cihan efkân umumi yesi; Türkiyedeki millîî hayatın her şubesini değiştiren inkılâbcı islâhatın, Atatürk ve arkadaşları tarafından muvaffakiyetle icra ve tatbik edildiğini pek iyi bilmez. Mevlid Ahiren irtihal eden Trablusgarb ku mandanı merhum Müşir Receb Paşa zade süvari 41 inci alay kumandanı süvari albaji Ekrem Receb Batranm ruhuna Erenköy Suadiye camiinde 14/8/ 938 pazar günü saat 14 te Mevlidi Ne bevî kıraat ve ithaf edilecektir. Azru buyuran zevatı kiramın teşrifleri rica olunur. Her akşam zengin prog ramla varyete, ilâveten îs panyol Marina Palmero. Zuğlanın Tarzanı ve akrobat numaraları. Ertuğrul Sadi Tek Tiyatrosu Bu gece (Yeşilköy) de Bu Masal Böyle Bitti Yodvil 3 perde EGE TİYATROSU Nuri Genc ve arkadaşları 13 ağustos cumartesi akşamı Şehremininde HÂKÎMİN HÜKMÜ Sabrive Tokses Azerî sazı Yeni Eserter Film artistlerinin güzel pozları wm Cumhur'Eyetin izmir ve hava lisi bayileri 10 12 metre boyunda ve 12 16 mil süratinde denize dayanıklı bir motöre ihtiyacımız vardır. Müracaat: Telefon 21432 Deniz motörü aranıyor