Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 2 Eylul 1937 Motörlü kıtaat için karbüran meselesi Eski Fransız Harbiye Nazırı General Maurin, Fransada, Yukarı SaVoie'da yapılan son mcmevralar dolayısile, karbüranlar meselesbıe dair bir makale neşretmiştir. Gerek makale sahibinin bu bahisteki y'uksek salâhiyeü, gerek mevzuun haddizalmdaki ehemmiyeli iübarile çok şayanı dikkat bulduğumuz bu yazıyı, aynen iktıbas edlyoruz. Yukarı Savoie manevraları, orduda, onotörleştirme meselesinin ve zırhlı harb vesaitine tatbik edılen makineleştirme işinin aldığı ehemmiyeti göstermektedir. Başvekil Painleve'nin, otomobil sahasmda tahakkuk ettirilen terakkileri askerî sahada tatbik imkânlarını araştırmak roaksadile bir motörleştirme umum mü fettişliği ihdasma teşebbüs ettiği devir, çok uzakta kalmıştır. Bu umum müfettişlik muvakkat bir zaman için devam edebilecek, o tarihte, bilâhare hücum tanklarını yaratan topçu kurvetlerinden başka, ordunun hiç bir kısmmda mevcud bulunmıyan bu otomobil fikri, bütün ordulara yayılmca o müfet tişliğin de ortadan kalkması icab edecekti. Bu vazifeyi, filen benim deruhde etmekliğim mukaddermiş. Binaenaleyh, o müfettişliğin başardığı iş hakkmda mütalea yürütmek bana düşmez. Yalnız şunu hatırlatacağım ki, o zaman, müfettişlik, bazı kimselerin, arabanm süratine ve hafifliğine feda ettıkleri zırhlama meselesinin kat'î lüzumunu daima müdafaa et • mişti. Ispanya harbi, bu noktai nazann isabetini mükemmelen göstermiştir. Umum müfettişliğin başlıca meşgale lerinden birini, karbüranlar meselesi teş kil etmiştir. Bu mesele, çok şayanı şükran himmetlere rağmen, bugün hâlâ halledilememiştir. Alman endüstrisinin çok mükemmel surette işletmeğe muvaffak olduğu membalara, Fransanm malik bulun madığı malumdur. Şüphesiz ki, memleketimiz, bir harb vukuunda, denizden, kuvvetli bir iaşe yardımı görmeği ümid edebilir; fakat, unutmıyalını ki, 1918 şuba hnda, denizaltı harbinin bizi benzinsiz bırakmasına ramak kalmış ve motörlü kıt'alarmuz, bu yüzden, kısmen atalete uğramıştı. Nihayet bir de darbımesel vardır ki, yapılan işin iyi olması için, insanın, kendi işini kendi görmesi lüzumunu anlabr. Bu sene bidayetinde, bir Alman mecmuası, Almanyanın, durmadan artan motörlü vesaitin ihtiyacma tekabül edecek karbüranlan, % 74 nisbetinde kendi topraklarından çıkaracağını yazıyordu. Hadisat, bu yüksek ünııdin doğurduğu gururu belki kıracaktır. Fakat, Fransa nm, bu kadar mükemmel neticelerle karşılaştıracak hemen hiç birşeyi bulunmadığını görmek pek elimdir. Burada, mayi karbüranların doğurabiIeceği münakaşalara gidecek değiliz. Bunlann sun'î surette imaline mi teşebbüs etmeli;f yoksa, iaşe güçlüklerinden korkmıyacak surette, külliyetli miktarda stok mu tedarik etmelidir? Sun'î benzin imali bugünkü kadar pahalıya mal olduğu müd detçe, hakıkati, bu iki nihaî hal çaresi arasında aramak zaruridir. îstimali, keza vergi zaruretlerile alâkadar gaz yağlarından bahsedecek değiliz; alkol, harb zamanında, etilik ve metilik olmak üzere her iki şekilde de bol bol istihsali icab eden bir müstahsal olduğu halde, onu da bir tarafa bırakacağız. Şu halde, münakaşa mevzuu olarak ne kalıyor; Nisbeten az birşey: Gazojenler ve komprime gazler. Bunlann heyeti mecmuası, Almanyada, umumî istihlâkin % 6 sı nisbetinde sarfedilmekte olduğu tahmin olunuyor. Bizde de istihlâk o nisbette olsaydı, gene oldukça mühim bir rakam sayıhrdı ve buna, elektriğin ucuza maledildiği mıntakalarda elektrikli arabalar inzımam edebilirdi. Fransız otomobil kulübü, iki eski topçu miralayının, Ferrus ve Girardville'in teşvikile, millî karbüranlarla işliyen motörler kullanılmasına kuvvetle çalışmıştır. Bu millî karbüranlar odun ve madenkömürü olup, madenkömürü, sulb veya gaz olarak istihlâk edilmektedir. Devlet, bu spor müessesesinin tertıb ettiği müsa bakalara malî muzaherette bulunmuştur. Teknik meselenin halledildiği söylene bilir. Harbin ferdasında, motör ve otomobil fabrikacılarmı, gazojen sahasında teşvik eden ordu, daha doğrusu topçu olmuştur. Sıkı bir muayeneden gcçmeden fabrikadan çıkanlan ilk makineleri kullananlar, maalesef sukutu hayalle karşılaştılar. Halli icab eden bir güçlük vardır; Ziraat Nezareti bu güçlüŞü yenmeğe çahşıyor; bu hususta elde edilen terakkiler aheste olmakla beraber, muhakkaktır. Gerçi, motörlerde, odun, odun kömü Harbin doğurduğu davalardan Afrikada Şimdiye kadar meçhul kalan garib bir mahluk keşfedildi Son günlerde Kongo'da tctkik seyahatine çıkan bir Amerikalı Kongo'nun balta girmemiş ormanlannda Okapi namı verilen gayet acayib bir hayvan keşfetmiştir. Bu hayvanın mevcudiyetinden şimdiye kadar kimse haberdar değilmiş. Kongo'nun insan ayağı basmamış Ucra bir köşesinde yaşıyan bu hayvanın kablettarih zamanlardan kaldığı farzedilmektedir. O havalide yaşıyan yerli zenciler bile bu hayvanı yeni görmüşlerdir. Çünkü Okapi Kongo ormanlannda ne beyaz, ne zenci, ne yabancı, ne de yerli kimsenin ayak basamadığı bir mmtakada, ağaclann yürümeye, nefes almağa bile imkân vermiyecek kadar sık olduğu bir mmtakada yaşamaktadır. Okapi'yi insan, benzetse benzetse bir zürafaya benzetir. O da zürafa gibi hiç ses çıkaramaz, çünkü ses cihazları mevcud değildir, fakat bunun yerine dört tane birden midesi vardır. Ayaklan yaban eşeğinin ayaklan gibi renklidir. Vücudü geyik vücudünü andırır. Tırnak ve kuyruğu öküz tırnak ve kuyruğuna benzer. Dili bir metro uzunluğunda, başsız mavi bir yılan gibidir. Gözleri mavi ve süzgündür, fakat kızdığı vakit bu kederli nazarlar birdenbire dehşet kesbederler. İki gözünü ayn ayn kullanabilir ve ayni zamanda iki ayn is Meçhul denizaltı gemisi miinasebetile îspanya Ingiliz tahtelbahirlerinin Marmaradaki maceraları Büyük Harbde Marmaraya giren bu gemiler, haftalarca bu denizde kalmağa muvaffak oluyorlardı Marmaraya, meçhul ve esrarengiz bir denizaltı gemisi nin girmiş olması ihtimali, Büyük Harbde, Marmara ya girmeğe ve burada faaliyette bu lunmağa muvaffak olan Ingiliz ve Fransız denizaltı gemi lerini hatırlattı. Bu münasebetle, U mumî Harbde Marmaraya giren düş man denizaltı gemierinin faaliyetlerini hulâsa etmeği faydalı bulduk. harbinden Avrupa harbine doğru bir adım daha [Başmakaleden devam'] Yazan: Sabık Franstz Har biye Nazırı General Maurin meselesinin Avrupayı yeni bir umumî harbe bir adım daha yaklaştırmış olaca;ma hükümde tereddüd etmeyiniz. Me;er ki tngiltere çıkacak felâketin azamerine Fransayı ikna ederek onu korktuğu noktalarda aynca temine muvaffak olmuş. olsun. Eğer Ingiltere Ispanyol işinde bir muvazene temm etmek hesabına Fransanm bu karannı hoş görürse herkes netice» lerin ciddiliği ihtimali önünde tetik bulunmağa mecburdur. Bu iş derece derece ahim olmağa namzeddir; 1 Fransadan tspanyaya geçecek gönüllüler hükumetçiler lehine vaziyeti takviye etmiş olacağı cihetle tspanyol harbi bu yüzden bir çıkmaza girer. Buna mâni olmak için İtalya ile Almanya bel* müdahalelerini artıracaklardır. Akde» denizdeki tayyare ve denizaltı taarruzlat rile zaten müdahalenin şimdiki şekilleri »ile çok nazik vaziyetler ihdas etmektedir. Bir iki adım daha ilerinin doğuracağı akıbet pek galib bir ihtimalle çok feci ılabilir. General Maurin bir hitabe esnasında rü, hatta tane halinde antrasit istihlâki, mütemadi bir meşgale, vakit zıyaı gibi bazı mahzurlar arzetmektedir ve bir benzin musluğunu açıvertnekten ibaret basit bir hareket kadar zevkli değildir. Fazla olarak, gazojenlerin, müstamel arabalar da kullanılmağa elverişli olmamak gibi bir mahzuru daha vardır. Bunlar, hakikaten iyi neticeler verebilmek için, mutlaka, sureti hususiyede yapılmış. motörlerde istihlâk edilmelidirler. Ve nihayet, bu gibi motörler, devamhlık vasfmı haiz bir mahruk kullandıkları takdirde verimleri daha fazla olur. Halihazırda, bu sahada tetkıkler yapılmakta ve ağac kömürünü sıkıştırarak bir karbüran vücude getirmeğe çalışılmaktadır. Şişeler içinde muhafaza edilip, arabaya o şekilde alınacak komprime gaz meselesi kalıyor. Vakıâ, bu şekil, oldukça fazla ağır bir lüzumsuz yük meselesini ortaya koyuyorsa da, bu mahzurun da, hususî.bir çelik, hatta hafif bar maden halitası kullanmak suretile önüne geçilmesi düşünülmektedir. Maamafih, şu da var ki, bu lüzumsuz hamule mahzuru, Almanlan, esas itibarile Fransız malı olan bu sistemi vâsi mikyasta tatbiktan alıkoyamamiîbr. Pariste, iki otobüs, bu sistemle, aylarca müddet, anzasız işlemiştir. Bugün, Berlinde, ayni iş, çok geniş mikyasta ijIealmektedir. Yalnız Hanovre şehrinde, tekmil Fransa dahilindeki sayrya muadil miktarda, komprime gazle işjiyen araba vardır. Almauyada kullanılan gazin, bizim şehir gazimizden daha fazla kalorisi ol duğunu biliyorum. Bu da, Almanlann, muayyen bir mesafe için, bizden de daha az miktard şişe taşımalannı mümkün kı lıyor. Fakat, şunu da biliyorum ki, Fransız mühendisleri Almanlarm tesisatını gidip görmüşler ve bunu Fransada aynen yapmak teklifinde bulununca, kontrola memur makamat bunu gayrikâfi bulnruşlardır. Şayed bu makamat fikirlerinde musır kalırlarsa, gaz kumpanyalan, bu işletme için zarurî olan kompresyon merkezlerini tesis hususunda, bugünkünden daha fazla tereddüd edeceklerdir. *** Temennî edelim ki bu muşküller halledilsin ve bugünkü halin devamma bahane tutulmasm. .Kumpanyalar, müsteri bulacaklarma emin olmadan kompresyon merkezleri tesis etmek istemiyorlar, müstehlikler, kompresyon merkezleri işi ta hakkuk etmedikçe meydana çıkamıyor lar, ve tam manasile yerimizde sayıyo ruz. Maamafih, otomobil fabrikacılan meyanmda olsun, gaz kumpanyalan arasında olsun, hususî teşebbüsler yavaş yavaş belirmeğe başlıyor. Bazı belediyeler, bilhassa, enstallasyon müesseseleri tarahndan, müstamel arabaların teçhizine başlanıldıktan sonra, uluorta ileri anlıyor lar. Fransız otomobil kulübü de, sene nihayeti, komprime gazle işliyen arabalar için, Fransanm cenubu garbisinde ve garbında, bir gösteriş gezintisi tertib etmiş tir. Millî Müdafaa Nezareti, bu teşebbüse nakden muzaheret göstermektedir. Çünkü, teknik şubeleri, bu yeni gösterişin tazammun ettiği fayda hakkmda, Neza rete teminat vermiştir. Temenni edelim ki, bu çok kısa îzahat, millî karbüranlann, sulh zamanında otomobil sahibleri için arzettiği menafii, harb zamanında, memleket bakımından tazammun ettiği hayatî manayı anlatmağa kâfi gelmiş olsun. Emirgânda bir çocuk bahçesi yapılıyor Emirgânda bir çocuk bahçesi yapıl ması için tetkikat yapılmakta idi. E mirgân camisinin arkasındaki metruk Evkafa aid karakol binasile bunun ya nmdaki bir arsanın istimlâk edilerek hem caminin etrafının açılmasına ve hem de bahçenin burada vücude geti rilmesine karar verilmiştir. îstimlâk muamelesi için hazırlıklar yapılmaktacesiz kalmıştır. Birkaç kişi yaralanmıştır. liz denizaltı gemilerinin cesaretini artır dasındaki E. 7 de, Marmarada çok ça dır. Mes'udiyeyi batıran B sınıfı tngiliz deniz altı gemilerinden biri (B smıfı denizaltı gemileri 1904 1906 seneleri arasında yapılmış, denizln üstunde 280 dalnuşken 318 tonluk gemilerdl. Süratleri suyun yüzünde 12, dalmışken 8,5 mildi. Blrer tane gazolin motorile mücehhezdiler. 15 ton gazolln alırlardı. Bu miktar gazolinle saatte 12 mil gitmek şartile 950 mil mesafe katedebilirlerdi.) 2 Eğer Fransa îspanyol işîne ttalr Büyük Harbde, Çanakkale Boğazın mıştı. E. 14 üssüne döner dömnez, kar anm yaptığı şekilde müdahale ederse dan içeri ilk giren denizaltı gemisi İngi deşi E. 11 kıdemli yüzbaşı E. Nasmith'in •unun vereceği sonuclar harble sulhtan lizlerin B 11 tahtelbahridir. Bu gemi, kumandasmda olarak Boğazdan içeri >irine daha çabuk vâsıl olur. Bu takdirda deniz işleri itibarile bilgisizliğin bir şahe aldırdı. Nasmith tngiliz donanmasının lulhun ayakta kalması ihtimali daha za« ;eri olarak Boğazda Kepez burnu ileri en kudretli ve en meşhur denizaltı ku ıf ve ihtilâtm filiyata inkılâbı ihtimali isa sindeki san sığlarda sabih batarya halin mandanlanndan biriydi. 19 mayıs sabahı daha kuvvetlidir. de demirletilmiş olan ihtiyar mes'udiyeyi Boğazdan içeri girdi. Telsizi bozulduğu tspanyaya Fransadan gönüllü gîtmee telsizci bu bozukluğu tamirden âciz mesi ve geçmemesi için Blum hükumetibir torpilde denizin dibine göndermiştir. Boğazdaki bu ilk denizaltı taarruzu olduğu için geminin vaziyeti iyi değildi. nin almış olduğu karar bu hükumete şenun tarihi 13 birincikânun 1914 tür. B. Buna rağmen, vazifesine devam etti. ref verecek işlerden biriydi. Düşünmeli 23 mayıs sabahı, şafak vakti Yeşilköy Lİ Fransada halk cephesi hükumeti bu 1 bu muvaffakiyeti kazandıktan sonra, hâdise mahalline koşan karakol gemileri önünde demirli yatan Pelengiderya gam ;aran hemen hemen yan Fransanm fikir mizin taharri ve takiblerinden hayli müş botunu baürdı. Pelengiderya batarken •e kanaatine karşı koyarak itb'haz ve tatkülâtla kurtularak Bozcaadaya dönmüş kahraman topçulan ateş ederek ilk atış bik edebilmişti. Kararın ilgası üzerine tü. 1906 da yapılmış olan bu gemi yüz ta E. 11 in periskopunu vuracak kadar Fransadan îspanyaya vaki olacak gayri* başı Holbrook'un kumandasında idi ve soğukkanldık ve nişancılık gösterdiler. resmî yardımlann bile çok müessir ola^ eski bir modelde olmasına rağmen 9 saat Gemi kumandanı Nasmith, bu periskopu :ağmda şüphe yoktur. tamire muvaffak oldu. Ertesi günü telsizi su altında kalmıştı. Eğer Fransa bu yardımî resmî vasrtade işlemeğe başladı. Bu geminin de topu Bundan sonra, ayni sınıftan B 9 ara da teşmil edecek olursa o zaman Boğazdan içeri girmek istediyse de ba oktu. Torpil, tüfek ateşi ve dinamitle iş raziyet hakıkî manasile bir Avrupa harbi taryalarımız tarafmdan görüldü ve şid görüyordu. [ekline inkılâb etmek yolunu tutmuş olaE. 11, faaliyet sahasını tstanbul li detli bir ateş altında kalan gemi, yaralakbr. Uç dört fırka Fransız askeri şim^ manına kadar genişleten cesur bir gemiynarak avdete mecbur oldu. diki tspanyanın kolaylıkla üstünden girq> Tophane rıhtımmda cepane yükFransızların Saphir (Safir) denizaltı di. altmdan çıkabilir. gemisi de 15 ikincikânun 1915 te Bo iyen Stambul ismindeki Alman bandıralı Belki işin bu kadar ileri gitmesl hiçbir ;azdan geçmek istediyse de bataryalan akliye gemisini torpillemeğe muvaffak Imuş, periskopuna tatbik ettiği bir fo taraf için sanıldığı kadar kolay olmaz. mız tarafmdan batırıldu Bundan sonra 16 nisan 1915 te E. 15 toğraf makinesile bu vapurun infilâk e Fakat Fransanm Fransadan tspanyaya gönüllü yani her suretle yardım geçmesi ayni akıbete ugTadı. Boğazdan giren bu derken resmini de almıştı. Nasmith, hedefe vurmıyan torpillerin yasağuu kaldırması Ispanyol meselesinin :emi Kepezdeki mayin hattı civanna kadar gelebilmiş, orada bataryalanmızm batmayıp yüzmelerini de temin etmişti. iimdiki cereyanını altüst etmeğe kifayet ateşine uğnyarak karaya oturmuştu. Mü Atıştan sonra biraz bekliyor ve ortalık decekb'r. Çünkü böylelikle bilhassa İtal* rettebatı esir edilen gemiyi yüzdürmek sükunet bulunca bunları toplayıp tekrar anlarca Franco tarafının Santander'den sonra serbest kalacak kuvvetlerini Mad« üzere tertıbat alınırken geceleyin İngiliz kullanıyordu. Nasmith Marmarada iken telsizile, rid üzerine yığarak kat'î neticeler alaca» ler iki küçük istimpot gönderdiler, bun lardan biri E. 15 i torpille tahribe mu Boğazm difindaki Yed muhribil* görü ğı yolundaki hesablan suya düşer. Bu şüyor, ondan talimat ahyordu. Bu muh takdirde artık Bılbao ile Santander'i müı vaffak oldu. Boğazdan geçîp Marmara denizine rib, kendisine taarruz edilecek gemileri dafaa etmek lâzm gelecektir. Sözde dagirmeğe muvaffak olan, ilk denizaltı ge bildiriyordu. Bundan anlaşılıyordu ki ts ilî tspanyol cidalini bu kıştan evvel himisi, kıdemli yüzbaşı E. Courtney Boy tanbul limanmda bulunan ve telsizi olan ama erdirmek Franco için de bir hayat Bir Okapi le'nin kumandasmdaki E. 14 tür. Bu ge bir gemi, tngiliz filosuna limandan çıkan e roemat meselesidİT. Türk nakliyelerini bildiriyordu. Bu geBütün bu mülâhazalardan çıkan netîi tikamete bakabilir. Kafasının şekli bun mi, 2 nisan 1915 te yani Müttefikin orminin, Amerika sefareti maiyetine me ceye göre İspanyayı hakikaten kendi ha« dan iki milyon sene €wel yaşamış Sa dusunun ihrac yaptığı ilk günlerde gece mur Scopion yab olması çok muhtemel line bırakmaktan başka çare yoktur. Devmotherium isminde bir hayvanın kafası karanlığında denizin yüzünde seyrederek dir. Çünkü, o vakit Amerikanın tstanbul letlerden bazılarının taraf tutarak müdaBoğazdan içeri girmiş, ilk torpil hattında gibidir. projektörlerimiz tarafmdan görühnüş; efiri olan Yahudi Morgan Tav, hatıra hale etmeleri İspanya yüzünden bir AvOkapi'nin en şayanı dikkat tarah son bundan sonra dalarak yoluna devam et hnda İtilâf devletlerine casusluk etbğini rupa harbini önünden kaçılamaz bir zaruderecede temiz olmasıdır. Yaşadığı mınftiharla itiraf eüniştir. Esasen, limanı ret haline sokacaktır. Bunca sabır ve ta" miştir. takanın çamur ve bataklık olmasına, binmızda telsizle mücehhez, başka bitaraf hammülden sonra belki nihayet zarurî olDenizaltı gemisi, mayin hatlannın al gemi de yoktu. Maamafih, Scorpion'un, lerce böcekle dolu bulunmasına rağmen muş olan Fransız karan buna doğru pek Okapi'nin üzerinde tek bir pire, tek bir tından torpillerin zincirlerine sürüne sü anakkale dışındaki İtilâf donanmasına açık bir adtmdff. çamur lekesi bulunmaz. Uzun dilile üze rüne geçerek Naraya kadar gelmiştir. haber yetiştİTdiğine dair elimizde kat'î YUNUS NADI rini temizler. Bu mıntakalarda yaşıyan Her periskopunu çıkardıkça karakol ge bir delil de yoktur. Bunu bir ihtimal olabütün hayvanlar fena kokular ifraz et milerimizle bataryalarımızın ateşlerine rak ileri sürüyoruz. Belki de, bizim bil Polonyada tevkifat tikleri halde o hiç kokmaz. Hergün saat maruz kalmıştır. Tam isabetli bir mermi mediğimiz başka bir casus şebekesi bu işi periskopunu parçaladığı halde yüzbaşı görüyordu. Varşova 1 (A.A.) Halk ParRsı lerce süren tuvaletinin mükâfatı budur. Boyle ihtiyat periskopunu sürmüş ve bir tarafmdan ilân edilen köylü grevi neticeOkapi hiç tereddüdsüz denilebilir ki E. 11 birinci seferinde Marmarada sinde bu partinin şeflerinden birkaç kişi Türk gambotunu babrdıktan sonra, pe ormanlann kralıdır. Keskin dişleri yok riskopunu tutmağa çalışan kahraman 17 gün kalmışbr. Diğer seferlerindekiler ve bilhassa Krakov Voyvodasile Krakov tur, yırtıcı pençelere, delici boynuzlara Türk denizcilerinin elinden zor kurtul le beraber Marmaradaki geçirdiği za parb'sinin reisi Kotivis ve mesai arkadaş? malik değildir. Fakat cesaretile; arasıra muş ve daldıktan 6 saat sonra Marmara man 77 güne baliğ olur. eski lider Witos tevkif edilmişlerdir. ona tecavüze cesaret eden yegâne mahya girmiştir. Boğazdan çıkarken gemiye bir mayin Varşova 1 (A.A.) Bugün yapi luk, yaban öküzünü de yener. Fil ve goE. 14, 29 nisan günii, muhriblerin hi takılmışh. Bu tehlikeli misafiri Kumka lacak olan komünist gencliğinin nümayiş! ril ona karşı bitaraflıklannı muhafaza eleye kadar sürüklemeğe mecbur oldu. dolayısile ihtiyaten 27 komünist tevkif e« derler. Kaplan bir Okapi yavrusunu mayesinde nakliye gemileri görerek bunAncak Boğazdan çıkbktan sonradır ki dilmiştir. avlıyabilmek için saatlerce pusuda yatar. lara hücum etmiş, birini yaralamıştır. 1 7 bu korkunc yol arkadaşmdan kurtulabilFakat büyümüş bir Okapi'ye kat'iyyen mayrea kadar Marmarada kalarak ras geldiği gemiye hücum etmiş, bu arada di. tecavüz edemez. Itşmış, bilhassa Haydarpaşa tzmit deGülcemali de yaralamıştır. Arbk îngiliz denizalb gemileri Mar • miryoluna, trenlere ve köprülere musalArd ayaklarının tekmeleri o kadar E 14, 17 mayısta geri çağınldı. Dışan marada mekik dokuyorlardı. Haziranla lat olmuştur. Bu gemi, 5 eylulde Bo kuvvetlidir ki bunlara mübaîâğa etmeden çıkarken bir hayli sıkınü çekti. Topsuz ve eylul arasında, Marmarada nöbetleşe ğazdan girerken, gittikçe tekâmül eden bomba diyebilirsiniz. Tehlike anında kayalnız torpito kovanlarile mücehhez olan çalışan gemiler şunlardı: manialanmıza takıldı. Bütün gayretine çarken karşısma bir engel çıkınca ard aE. 11, E. 14, E. 12. E. 7, E. 20 ve bu gemi, Marmarada 21 gün kalmıştı. rağmen kurtulamadı. Çelik ağın içinde yağile iki tekme savurur ve yolu açar. Bir H. 1. Bunlardan, kıdemli yüzbaşı BruE. 14, Marmarada dolaşvrken 29 ni kocaman bir balık gibi çırpınrp dururken tekme ile kocaman ağaclan devirdiği gösanda A\Tistralyanın A E . 2 denizaltı ge ce'un kumandasmdaki E. 12, ikinci se karakol gemilerimiz, denize dinamitler rülmüştür. Kafa vurması tekmesinden misine rasgelmişü. Bu gemi, E 14 ten bir ferinde Marmarada 40 gün kaldı. E. 1 attılar. Nihayet geminin süvarisi, kur az kuvvetli değildir. Kafatasmm kalınlıgün evvel Marmaraya girmişti; bir gem Boğazdan geçerken oraya konulan çelik tulmak imkânı ohnadığını anladı ve geğı on santimdir. Bir parmak kalınlığına batırmış, fakat bütün torpillerini tüket ağa takıldıysa da zorla kurtuldu. Yalnız misini suyun yüzüne çıkararak bütün müyakın derisile, nefes bile alınamıyan sık mişti. 30 nisan günü, küçücük Sultanhisar bu gemi 34 vapur ve yelkenli batırmağa rettebatile teslim oldu. E. 7 kumandanı ormanlann, dalların, çalılann arasından torpidobotu, bu denizaltı gemisini göre muvaffak olduğu gibi topla mücehhez ol mn aldığı tertibat neticesinde, battığı için kuş gibi uçarak geçer. Koskocaman dalrek muharebeye tutuştu ve çetin bir mü duğu için ilk defa Haydarpaşa tzmit gemiyi ele geçirmek kabil olamadı. lar sanki kuru yaprakmış gibi dökülür. cadeleden sonra bu tahtelbahri batırma demiryolunu da bombardıman ettL Bi Fransızlann talihsizliği devam ediyor Nevyork hayvanat müzesi bu nadir ğa, mürettebatını esir etmeğe muvaffak Türk vapurunda araşbrma yaparken tühayvandan bir tan« ele geçirmek talihine oldu. fek ateşile ve bombalarla karşılandı. Bo du. 26 temmuzda Mariotte adh Fransız mazhar olmuştur. ğazdan çıkarken de gene ağa yakalandı denizaltı gemisi de Çanakkalede batırı1 mayısta Fransizlarin Joule 'denizaltı larak mürettebatı esir edilmişti. gemisi de Boğazdan geçmeğe kalkışmış ve bin müşkülâtla kurtuldu. Suyun yüzüCenubî Amerikada bir Marmaraya giren denizaltı gemilerinin fakat mayne çarparak batmıştı. Fransii ne çıkar çıkmaz, karakol gemüerimizin şid detli bir ateşile karşılandı. tsabetler al maceralarmı hulâsaten dahi bir makaleye kasaba yandı denizaltı gemileri, esasen çok nazik ge • Lima 1 (A.A.) Catamarca De milerdi ve böyle güç işler becerecek kud masma rağmen batmaktan kurtularak üs sıkıştırmağa imkân yoktur; bunlann ser « süne döndü. güzes/tinin sonunu ikinci bir yazıya bıra * partmanın'da Yean kasabası bir yangm rette değillerdi. Kıdemli yuzbasj CodKrane*in Ituman kryorura E. 14 ün 21 günlük seferî diğeri îngîneticesinde harab olmuştur. 500 aile mel ABtDtN DAVER