Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 31 Mart 1937 Tütünün ıslahı Atletizm faaliyeti için bir program hazırlandı Türk Spor Kurumu Umumî Merkez ikînci reisi Halid Bayrak atletizm faaliyetimizi anlatıyor Türk Spor Kurumu ikinci reisi Halid Bayrak, Ankarada yapılan Tiirkiye kır koşusu şampiyonası münasebetile atletizm faaliyetimiz hakkında Ankaraya giden bir arkadaşımıza §u izahatı vermiştir: « Bugün memleketimizde geniş bir atletizm varlığı mevcuddur, denilemez. Birkaç değerli atletimizin aldığı yüksek derecelerle ancak iftihar edebiliriz. Biz, bu sahadaki yeni programımızla atletizmi r hiç lâfi edilmemiş yerlerde canlandırmak J v e bu faaliyeti esash bir an'aneye bağla' *mak için çalışıyoruz. Pekâlâ bilirsiniz ki, atletizm, her şeyden evvel, hatta mükemmel pistlerden evvel düzgün bir faaliyet programı ve takvimi ister. Sahalanmızm çok daha iptidaî olduğu sıralarda da iyi dereceler alan atletlerimiz \ardı. Onlar da tıpkı son yıllardaki arkadaşları gibi bütün bir mevsimi gayesiz olarak ve yalnız formu muhafaza etmeğe çalışarak geçirirlerdi. Proşramımızm yazı ve kışı alâkadar eden iki cephsinden başka bir de dışan temaslan vardır. Atletizme yeni başhyan spor mıntakalanndan kuvvetlilerle çar prçtırmak için şehirleri beşer beşer ayırarak aralannda her yıl tekrar edılecek bir müsabaka sistemi kurduk. Geçen sene bunlardan birincisini yapmış ve güzel neticeler almıştık. Bugün bu işi daha ziyade tevsi etmis bir vaziyetteyiz. 19 ma yısta Uşakta başlıyacak olan Uşak, Denizli, Kütahya, Afyon, Manisa, ayni tarihte Ankarada, îstanbul, Ankara, İzmir, haziran içinde Diyarbekirde, Dıyarbekir, Siird, Siverek, Mardin, Urfa, eylul ayı içinde Edremidde; Edremid, Bursa, Balıkesir, Ayvalık, Bandırma şehirleri arasmdaki temaslar yapılacaktır. Bir ağus tosta Türk, Bulgar atletizm temasını Istanbulda yapacağız. Bu me\sim içinde dost ve komşu milletlerden birinin takımile millî bir karşılaşma daha yapmağı düşünüyoruz. Şu geniş programa göre sekizincı Balkan oyunlan hazırlıklarına daha bugünden başlamış bulunuyoruz. Her sene mayıs ayı sonunda yapılan Istanbul atletizm bayramına bu sene daha büyük bir alâka ile bağlandık. Bu müsabakalara yurdumuzun en ileri gelen atletlerini iştirak ettireceğiz. Atletizm Federasyonu her spor mmtakamız için asgarî haddi gösteren bir program hazırlamıştır. Bu programı en iyi tatbik eden şehirler arasında tıpkı Türkiye kros birinciliği gibi bir müsabaka yapılacaktır. Kurumumuz sahalar için elinden geldiği kadar yardım etmektedir. Bu suretle atletlerimize mümkün olduğu kadar idman ve müsabaka fırsatı vermiş oluyonız. Atletlerin yetişmeleri için icab eden her tedbiri gidip yerlerinde almağı ve saha işlerini sahalarda halletmeği kendimize şiar edindik.» Şarkta ihraca yarıyacak mahsul yetişeceği anlaşılıyor Inhisarlar idaresinin son zamanlarda şark vilâyetleri tütüncülüğünü ihya ve ıslah işine ehemmiyet verdığini yazmıştık. Bu maksadla şarka gitmiş olan Zıraat Fen şubesi müdürü Cemal Mardin, şehrimıze dönmüştür. İnhisarlar idaresi mütehassıslarının şarkta yaptıkları tetkikat neticesinde iyi tütün yetiştirmeğe müsaid görülen Ma latya, Pürtek ve Silvanda birer tecrübe tarlası tesis edilmiştir. Bu sene şark vi lâyetlerinde Taşova, Polathane, Hendek ve yerli tütünler olmak üzerc dört cins tohumla tecrübe ziraatleri yapılmış ve muvaffakiyetli neticeler alınmıştır. Inhi sar idaresi şark tütüncülerine bu sene mühim miktarda tohum dağıtmıştır. Yapılan fennî tetkikler neticesinde, şarkta çok iyi tömbeki yetişeceği anlaşılmıştır. Simdi tömbeki ziraati için tecrübelere girişile cektir. Diğer taraftan, tohum tecrübelerinin verdığı neticelere göre şark vılâyetlerinde yalnız dahilî sarfiyat için değil, ihracat partisine yarayacak kıymette tütün yetişeceği sabit olmuştur. Bura tütünlerinin ıstihsal masraflan az olduğundan bu havali tütünleri evsaflanndaki hususiyelten başak, ucuzluklarile de Avrupa piyasa lannda mühim bir mevki kazanacaklar dır. Binaenaleyh, İnhisarlar idaresi iyi evsafta ve fazla tütün yetiştirmek işini bir an evvel tahakkuk ettirmeğe çalışa caktır. Yanlıs teshîs » > koyan bir doktor Çaprazın romanı «Bu aralık bir de çocukları dünyaya geliyor ki asıl ana ve babanın kurbanı olan bu çocuk...» Aylar oluyor ki Yakacık sanatoryomundayım. Fakat size, hastlık, derd gibi iç karartıcı şeyler anlatmıyacağım. Aydos dağmın cenub eteğındeki yeşil taze çam ormanının ortasmdaki sanatoryomu bir kere gelıp görürseniz, gözleriniz ışıldıyacak, içiniz açılacaktır. Sizi sanatoryoma çağınyorum sanarak belkı işkillenırsiniz. Hayır! Yazın, şayed, biraz kır, dağ havası almak için Yakacığa yolunuz düşerse, sanatoryom tarafına da şöyle bir göz aüveriniz, yalan söyle medığimi anlarsınız. Sanatoryoma buyurun! diyemem. Çünkü buraya gelenler: Hoş geldmiz! Diye karşılanmazlar ve çıkanlara da: İnşallah gene buyurun! Diyen olmaz. Şimdi, size nekadar dil döksem, buraÇapraz Ali da esen korkusuz, ılık havayı; hayatla, Adın Çapraz da... insanlarla banşık havayı, tamamile anla Bu, uzun bir hikâyedir. tabileceğimi pek ummuyorum. Birden sa Sana da bırşey sormağa gelmıyor. natoryomun ıçıne girmıyehm, etrafında Bu, nekadar hikâye! dolaşalım. Göreceğimiz tipler, duyacağı Benim hayatım bir romandır. Kimız küçük vak'alar, sizi eğlendirecektir. tabcı Bay Halid de bilir. Sizin, burada Çaprazın romanı olduğunuzu söyledığim zaman: Ona söyÇaprazı Yakacık sanatoryomunda ta le, o, sana, âlâ bir roman yapar! dedi. nıdım. O, kalorifere, elektriğe ve kapı Şrmdı, senın romanını mı yazaca cının izin günlerinde kapıya bakıyordu. ğız? Sanatoryomda üç Ali vardı: Büyük Çapraz, sinek kovalar gibi kollarını Ali, Küçük Ali, Çapraz Ali... oynatarak gülüyordu: Bu Alilerden ayırd etmek için mi O, sonra... Şu bızım davayı anlasana, Çapraz! diyorlar. tayım. Çapraz Ali, tek gözünü yumarak bak Nekadar anlatsan, gene anlıya tı: mam. Çapraz, benim, bu köyde aldığım Ve bu cevabıma rağmen Çapraz Ali, addır. o gün bana, davasını uzun uzun anlatmış Sen Yakacıklı mısın? ti. Çapraz, hıçkırır gibi güldü: Aradan günler geçti, davayı unuttum, Olduk... Köylü sayılırtz. fakat Çapraz Alıyı unutmamıştım; o, Asıl nerehsin? kalorifer kömürıle uğraşırken ben de Üsküdarlı. bahçede dolaşıyordum. Bir lâmba, yahud sigorta yandığı zaÇapraza sordum: man hemşırelerin birbirlerine girerek: Üsküdardan buraya nasıl geldın? Çapraz nerede? Çaprazı bulun... Bu, uzun bir hikâyedir, bayım. Çapraz gelsin! Bunu, bana kısaca anlatamaz mıDiye bağırıştıklannı duyuyor ve bu sın? elektrik ustasını Ermenı sanıyordum. Bir Çapraz, bana, hemen her safhası: gün kapıcı Bay Mehmed: «Uzun bir hikâyedir!» dedıği hayatının Çaprazın bir davası var, dedi. romanını uzun uzun anlattı. Fakat çok Soluk mavi bir tulum giymiş, sık siyah uzun anlattığına ve benim aklımm karıştısaçh, karışık yüzlü gene kapının kenann ğına kendi de inanmış olmalı kı bir gün da duruyordu: kahve rengi mukavva kablı yırtık bir kü Kitabcı Bay Halidin size selâmı çük defter getirdi: var! Bütün hayatımı yazdım, dedi. AŞaşırmaktan kendimi alamamıştım: lın okuyun. Kitabcı bizim Bay Halid mi? Bu defter, bazı hikâyelere, romanlara Evet. Yakacıkta köşkü vardır. çeşni verilmek için yalnız hayalde vücud Yazları gelir, sonbaharda göçeder. Dün bulmuş defterlerden, notlardan, hatırade göçediyordu. Sizin burada olduğunu lardan değildir. zu söyledim, size selâm gönderdi. Eğer bir gün yolunuz düşer de Karta Davan nedir? la gider ve oradan da Yakacığa çıka Babam, benden nafaka istiyor. cak olursanız, şoför Çaprazla karşılaşa Babanın başka çocuklan var mı? bilirsiniz. Var... Bir kaza geçirmiş olan bir gözü, ve Evlâdlarm içinde, en zengini sen altındaki şarbon hastahğı lekesi ve hâlâ misin? çocukluktan kalma şımank zıplamalarile Öteki evlâdlara kıyamaz. onu, tanımakta güçlük çekmezsiniz. Yoksa arada üveylik mi var? Eğer, onun romanını okuduğunuzu da Uzun hıkâyedır, bayım. kendısine söyliyecek olursanız, eskilerin Sen, Ermeni katolik misin? Güzel «hacca gitmek» ve «köle azad etmek» türkçe konuşuyorsun. Soluk mavi tulumlu gene, acayib bir dedikleri cinsten sevaba girmiş olursu nuz. bakısla beni süzdü: Çünkü Çapraz Ali, «fenafillah» gibi, Ne Ermenisi, bayun? Ben Tür kendi hayatının (romanı) içinde, kendınküm. Hatta başka bir âşıkta aradın, değil mi? Evet, doğru... Fakat beyhude. Seni unutamadım. Artık benim de biraz rahat etmeğe hakkım yok mu? Gel, beni dinle. Artık buradan kaçalım ve uzaklara gidelim. Çok uzaklara. Bizi kimsenin tanunıyacağı yerlere. İstemez misin? Seni buraya bağlıyan ne var? Türkiyeli olmadığın malum. Rusyalı bir Tatar olduğunu söylüyorsun. O halde ne alâkan var?. Kadın sustu, Samoilof bir müddet cevab vermedi. Sonra: Hayır, dedi. Şimdilik istediğini yapamam. Buradan aynlamam... Henüz burada yapılacak işlerim var. Yaşh kadın elini uzattı: Ah, dedi. Demek ki gene düşün düğün birşeyler var. Muhakkak birşeyler düşünüyorsun. , Samoilof gizlemedi: Evet, dedi. Bir intikam meselesi.. Kadının başı birdenbire düştii. Canı sıkıldığı bellı idi: Nasıl ümide düşmüş, senin hakikaten artık tehlikeli işlerden elini ayağım çekmiş olduğunu sanmıştım. Fakat ben çekmege hazırım. Amma beni rahat bırakmıyorlar. Bu vaziyette hücum etmesem hücuma uğrıyacağım. Bana çevrilen silâhı kırmağa kalkmasam bu silâh beni öldürecek. Daha kısasını söyliyeyim: Bir adam beni takib ediyor. Hemen hemen bütün esranmı öğrendi. Ona İstanbuldan uzaklaştığımı bile ih bar ettim. Fakat hem inanmadı, hem u zaklaştığıma kail olsa bile peşimi bırakmak istemediğini öğrendim. Onunla aramızda dehşetli bir boğuşma var. Bugüne kadar birçok işlerimi bozan bu adamı da ben bırakamam. Onun vücudü ortadan kalkmadıkça bana rahat yüzü yoktur. Yaşh kadm, kanapenin önünde diz çöktü: Samü.. dedi. Uzun müddet ortaya çıkma... Kimseye görünme. İntikam hevesinden vazgeç. Herşey unutulacaktır. Senin takib edilmen her zaman tehlikeli bir adam olmandan ileri geliyor. Kaybolursan kım seni takib edecek?... Hele hiçbir eserin görülmezse, neden takib etsinler? Eski günahlarınm cezasını vermek için mi? Bunları zaman silip atar. Samoilof başını salhyarak bu mütalealara iştirak edemiyeceğini söylemek istiyordu. Kadın devam etti: (Arkast var) Berlinde kırk gün hapse ve para cezasına mahkum oldu Berlin (Hususî muhabirimizden) Berlın cinayet mahkemesi, 11 yaşında bir çocuğun ölümüne sebeb olduğu için Berlinli bir doktoru 40 gün hapse ve 800 mark nakdî cezaya mahkum etmiştir. Doktor bir iki ay evvel ebeveyni tarafmdan muayene edilmek üzere kendisine getirilen ve boğazı ağrıyan çocuğa anjin teşhisi koymuştur. Halbuki çocuğun ateşı ve ıztırabı iki üç gün içinde büsbütün çoğalmış ve küçük nıhayet hastaneye nakledilmek mecburiyetinde kalmıştır. Hastanedeki muayenede hastalığm an jm değil, kuşpalazı olduğu anlaşılmış fakat serom tedavisinin vakti çoktan geç tiği için çocuğu kurtarmak kabil olamamıştır. Bu fecı vak'a üzerıne yanlış teşhis yüzünden ölüme sebebıyet veren doktor mahkemeye verılmiş. hâkimler ehli vukuf raporlarına istinaden kendisini 40 gün hapse ve nakdî ceza vermeğe mahkum etmişlerdir. Ölen küçük, ailesinın tek çocuğuydu. Vak'a Berlin tıb muhirinde birçok dedıkodular uyandırmıştır. Halid Bayrak tirilmesi için teşebbüsatta bulunulmuştur. Anlaşma hasıl olursa Roma takımların dan biri; ikisi Ankftrada, ikisı Istanbulda olmak üzere dört maç için davet edile cektir. Fenerbahçenin yıldönümü Haziran ayı içinde yıldönümünü bü yük bir merasimle tes'id edecek olan Fenerbahçe kulübü, bu münasebetle bir îtalyan takımile maç yapacaktır. Şan konseri Kolonya konser vatuarmdan mezun ve Fransız Tıyat rosunda, Ankara da verdığı konseı lerdeki muvaffak yetlerıle sayılı bu yük mugannileri miz arasında yer a lan Celile Enis Oz. 2 nisan cuma güni akşamı saat 21 de Beyoğlunda Ünyon Celile Enıs Fransez salonlannda klâsik ve modern Avrupa musıkisıle Anadolu halk tiirkülerinden seçümiş parçalar taganni edecektir. Şarpi şampiyonası Türkiye Şarpi birinciiik müsabaka larmın Izmir panaymna tesadüf eden tarihde îzmirde yapılmasıne karar veril miştir. Konya köylerinde bir cinayet Konya (Hususî) Buraya tâbi Obruk nahiyesinin nüfus memuru Dur Finlândiya atletizm takımı muş Ali, jandarma Hüseyin tarafmdan memleketimize davet parasına tamaan öldürülmüş ve ayağına bir taş bağlanarak göle atılmıştır. edildi Atinada Yunan atletlerile karşılaşacak Aradan bir hafta geçince taşı cesede olan Fmlandiya takımmı İstanbula getir bağlıyan ipler çürüyüp kopmuş ve makmek için teşebbüslere başlanmıştır. tul suyun yüzüne çıkarak mesele aydınFinlandiyalılar muvafakat ettikleri lanmıştır. takdirde en meşhur atletlerini seyTetmek imkânı bulunmuş olacaktır. bi bu tecrübelerden istifade edilecek ve takımda ahenk temın olunacak gıbı gö zükmektedir. Uçokun Beşiktaşa karşı oynıyan geri hatları, hakikaten kuvvetli İzmir (Hususî) Millî küme için ve enerjiktir. Hatta bu enerji fazlalığı Beşiktaşın İzmirde yaptığı son maçlann dır ki oyuna bile müessir olmuştur. heyeti umumiyesi hakkında şöyle bir fiDoğanspora gelince, bu takımm da kir yürütmek mümkündür. muhacimleri, Halid ve Fuad müstesna, Beşiktaşın Hakkı, Şeref ve Nazım gizayıftırlar. Bilhassa sağ ve sol açıkta bi üç oyuncudan mahrumiyeti hiç şüp ovnatılan Şeref ve Mehmedin değiştirilhesiz takımm maddî ve manevî vaziyeti mesi çok muhtemeldir. Bu takımın da üzerinde epeyce rol oynamıştır. Hatta Izmırspor ve Göztepe birleşmesinden bunun neticesi olarak, Hüsnü bile ikinci doğduğu malumdur. Tahmıne nazaran, oyunda muhacım hattında oynamak vaIstanbul gidışinde Doğanspor takımmda ziyetine düşmüştür. Beşiktaş buna rağ da baştan aşağı tadilât olacaktır. Doğanmen daha teknik bir takım olduğunu isspor, sürat ve enerji itibarile istisgar edibat etmiştir. Takımm her hattı, aşağı yulemiyecek bir kuvvettir. Yalnız bunda karı hiç falso yapmamış, azamî enerjisida, Uçokta olduğu gibi, esaslı bir anlaşni sarfetmiş ve nekadar mümkünse o kama ve istikrar teessüs edememiştir. Şu da dar oynamışhr. Top kontrolu, paslaşma, gayri kabili inkârdır ki, Beşiktaşa karşı görüş ve kavrayış itibarile de Beşiktaş, aldıkları iyi netice, her ikisine de iyi bir rakiblerine bir derece faikti. Muhacim avantaj ve manevî destek olacaktır. hattı, hiç şüphesiz daha iyiydi. Fakat her iki İzmir kulübünün müdafaa hatü Zağreb muhteliti Admirayı ve kalecileri, Beşiktaşı muvaffakiyetsiz yendi liğe uğrattılar. Üçokspor kadrosu, kaleci Belgrad (Hususî) Zağrebin muhmüstesna, eski Altay ve Altınordu oyunculanndan müteşekkildir. Halbuki bu telit futbol takımı ile Viyananın Admira iki takım, çok eskidenberi tamamen yek takımı arasmda Zağrebde yapılan maçı diğerine zıd birer oyun sistemi takib edi Zağreb muhteliti 4 1 kazanmıştır. ycrlardı. Bu itibarladır ki, takımda iyi Viyanada yapılan maçlar bir anlaşma görülmiyordu. Çünkü bu oViyana (Hususî) Budapeştenin yuncular, ancak iki haftadanberi yan yana oynuyorlardı ve meselâ, muhacim Ferevsvaroş takımı ile Viyananın Avushattı tamamile tebellür etmiş değildi. turya takımı arasında Viyanada yapılan Bugün bile öyledir. Oyuncular mütema futbol maçını Ferevsvaroş takımı 7 2 diyen yer değiştirmekte ve bu suretle im kazanmıştır. Ungariya ile Rapid arasınkân nisbetinde anlaşma teminine çalış da gene Viyanada yapılan maçı da Ramaktadırlar. Gelecek oyunlar için bittapid takımı 3 2 kazandı. Bulgaristan, mütemadiyen silâh satın alıyor Sofya (Hususî) Çekoslovakyaya giden Bulgar devlet bankası umum müdürü Bojilof Çekoslovakya devlet bankası ile yeni bir klering anlaşması akdetmiştir. Bu yeni anlaşmaya nazaran Bul ganstan Çekoslovakyaya vereceğı tütün, taze meyva ve sebzeye mukabıl Çekos lovakyadan silâh satın alacaktır. Bu silâhlar tank dâfi toplan, tayyare dâfi toplan ve ağır toplardır. Bu sılâhların bedeli bir milyar levaya yakın bir para tutmaktadır. den öyle geçmiştir ki, onu bir heyecanla sarsabilmeniz mümkün değildir. Defterin bazı yerlerini, «çok hususî olduklan için», meskut geçeceğim. Defterdekı ıfadelerı bozmuyorum. Yalnız, biraz karışık, karanhk görünen yerlerini sırası geldıkçe aydınlatacağım. Şimdi beraberce okumağa başlıyalım: «Bu vak'a 322 de Usküdarda mütevazı bir evde olmuştur. Vak'anm kahramanı zavallı bir çocuk.» «Bu evde bir gene kız. Bir amca ço cukları ıkisi sevişıyor ve bundan bir müddet sonra ebeveynlejin muvafakatile ev leniyorlar.» «Bu gene adam, bir müddet sonra memur olarak Sinoba tayinle behemehal gitmesi emredilıyor ve zevcesini de götürmek istiyor. Zevcesi ise; sen git, annem hasta. İyi olsun ben gelirim, diyor.» «İşte bunun üzerine, zevc kızıyor. Ve bu aralık bir de çocuklan dünyaya geli yor ki asıl ana babanın kurbanı olan çocuk. Bu böyle dursun anası babasmı mahkemeye veriyor.» Zıhniniz karışmasın. Anlatayım. Kadm, kocasını mahkemeye veriyor. Bunu aşağıdaki satırlar da kuvvetlendiriyor: «Çocuk için nafaka istiyor. Mahkeme emvaline haciz koyuyor.» Nafaka davaları, hacizler kolay meseleler midır? Çapraz da içinden çıkamamış, bize kısaca, işin sonunu bildiriyor: «.... Bunun üzenne az bir para elde edılıyor. Ve nafakaya olan borc öden miyor.» Çaprazın «edebiyat» yapmadığım iddia edebilir miyiz? «Vuzuh» un, «anünakkahiyyeb> in bundan âlâsı olur mu? «Aradan beş altı sene geçiyor. Ço cuğun annesi ölüyor. Baba, bunu haber alıyor. Geliyor. Çocuğu mektebden çı karıyor. Yanma alıyor.» Ve gene bu kısa satırlarla Çaprazmf annesile birlikte, babasından ayrı yaşa * dığını, mektebe gittiğini anlıyoruz. «Üvey anne kendi iki evlâdını çok seviyor ve üvey çocuğa fena muamele ediyor. Çocuk üvey annenin elinden kurtulmak için kaçmak istiyor.» Bunlar, hep «gerçek, fakat acı şeyler» değil mi? Bunlar, uzun uzun tahliller, tasvirler, hatta küçük vak'acıklar, hâdiseciklerle süslenerek yazılamaz mıydı? (Arkası öbür gün) Beşiktaşın îzmirde yaptığı maçlar hakkında düşünceler Galatasaray kulübü bir antrenör getiriyor Galatasaray kulübü uzun boylu araştırmalardan sonra Macaristanın kıymetli ve tanmmış antrenörlerinden Zaba ile bir anlaşma yapmak üzeredir. Kuntrat işi müsbet bir netice verir vermez antrenör derhal İstanbula gelecektir. Bir îtalyan takımı getiriliyor Ankarada açılacak kömür sergisi münasebetile kuvvetli bir îtalyan takımı ge Samoilof hafıf bir ürperme geçirdi. Ona sanki bu kadm birşeyler, birçok şeyler biliyormuş gibi gelmişti. Farzet ki öyledir. Netice sence müsavi değil mi? Diye sordu. Kadın cevab vermedi. Samoilof onu okşamakta devam edi yordu. Pek tatlı bir sesle: Sen benim ruhuma, vücudiime, kalbime o kadar uzun müddet hâkim oldun ki ben ölünciye kadar bunun tesirinden kurtulamam; emin ol... Bugün bende ihmal zannettiğin şey artık senelerin ve yaşın verdiği soğukluktan başka birşey değildir. Kadın hâlâ dargın ve endışenâk duruyor, ses çıkarmıyordu. Fakat yavrucuğum, biraz insaf et. Ben hayatınrda bınbır müşkülâtla mücadele ederken, birçok tehhkeler geçirirken bir de seninle uğraşmamalıyım. Ben se nin yanında en asude ve en emin iltica gâhı buluyorum. Bırak, öyle olsun.. Bunu bana çok görme. Köşe minderinin esrarı J Zabıta romanı : 86 Bir saniye durarak ilâve etti: Zaten artık bu yaşayıştan bıktım. Yaşım da aldı, yürüdü. Muhakkak uzunca bir istirahate ihtiyacım var. Böyle bir kaç adam gibi yaşamak, ayrı ayrı adamlann şahsiyetini taklide çalışmak... Artık yoruldum. Kadın başını kaldırdı: Bu sözüne inanınm. Fakat sebebi ycrgunluğun değil, belki polislerin tazyikı olacak. Polislerin tazyikı mı? Henüz hiç bir polisle karşı karşıya gelmediğime emin ol. Benim taşıdığım isimlerden hiç bırisi şüphe uyandırmamıştır. Yalnız bazı eserler polisi harekete getirebildi. Işte o kadar... Halbuki iyi düşünseler, araştırsalar beni hakikaten çok rahatsız edebi lirlerdi. Samoilof memnun ve müftehir gülü yordu. Aşıkane bir tavırla kadının boy nuna sanlarak: Artık asude yaşamağa muhtacım dostum! Arük şüpheli adam olmaktan kurtulacağım. Kime karşı? Yalnız sana karşı... Ben yalnız sana karşı şüpheli bir adamım. Senin nazannda asude ve namuskâr yaşamak istiyorum. Esrarengiz hiçbir halim görülmemesini istıyorum. Kadm yavaş yavaş inanıyor, başına yaklaşan beyaz saçlara doğru eğilerek: Sahi mi? diye soruyordu. Samoilof gözlerini kapıyarak teyid etti. O zaman ellerile onun beyaz saçlannı okşıyarak: Sami, dedi. Allahtan istediğim yalnız buydu. Senin artık yorulup bana iltica etmen ve sakin yaşaman... înşallah duam kabul olunmuştur. İnşallah bundan sonra biraz da benim sözümü dinliye ceksin ve rahat yaşıyacaksın. Samoilof gülerek: Evet, dedi. Senin emrinden dışan çıkmıyacağım. Kadın birden sevindi: Sevgilim, dedi. Ben seni unutmak için çok çalıştım, muvaffak olamadım. Benim hayatım sana bağlıdır. Seni hakikaten sevmişim ben. Aylarca seni unut mak için yapmadığım kalmadı.