Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 23 Marf 1937 Paşabahçede şişe fabrikası yapıldıktan ve müskirat fabrikası tevsi edildikten sonra bir amele hayatı başgöstermiştir. Filhakika her iki fabrikada adedi birkaç yüze baliğ olan amele çahşmağa başlamıştır. Paşabahçe gibi ev adedi az olan bir köyde bu ameleyi ailelerile birlikte iskân güç olduğu kadar ev bulunsa bile bu amelenin ev sahiblerinin istedikleri kirayı vermelerine imkân olmadığı da şüphesizdir. Diğer taraftan bunlann hergün İstanbula gidip gelecek kadar paralan da bulunmadığı muhakkaktır. İşte bu yüzden Paşabahçe ile Beykoz arasında sahilden takriben beş yüz metro içeride sırtını güzel bir dağa vermiş bir köy türemeğe başlamıştır. Fakat bu köye yapılan evlerin ne plânı vardır, ne de Belediyeden inşaat müsaadesi alınmıştır. Tek katlı tahtadan, kanalizasyonu yapılmamış, karmakarışık ve gelişigüzel inşa edilmiş binalardan müteşekkildir. İki, üç sene içinde köydeki evlerin adedi (64) e baliğ oimuştur. Bu köydekiler, evlerin, mantar gibi birdenbire yerden bittiğine kinaye olarak köyün ismini de Mantar köyü koyEvvelki gün Ankarada Genclerbirliğile Ankaragücü arasında mağı münasib bulmuşlardır. îşin garibi yapüan millî küme maçından heyecanh bir an Beykoz Belediyesinin aklı şimdi başma Stütgard'daki maç tamamile Almanla gelmiş, Belediye Encümeninden bir kaViyana 22 (A.A.) Pazar günü Avrupa kupası için Italya ile Avusturya nn hakimiyeti ajtında cereyan etmiş ve rar alarak evleri yıkacağını içindekilerine millî takımlan arasında Viyana stadyo 40 Almanlarm lehine neticelenmiştir. tebliğ etmiştir. munda yapılan maçta 50,000 kişi hazır Bu maçta beş binden fazlası Fransız olbulunmuştur. Bunun üzerine buradakiler öteye berimak üzere yetmiş bin kişilik bir sporcu ye başvurmağa, istidalar vermeğe, tel kütlesi hazır bulunmuştur. Maçı İsveçli hakem Otto Ahlsen idare ediyordu. Türk Bulgar atletleri her graflar çekmeğe başlamışlardır. Beykoz Belediyesi bir müddet evvel bunlardan Avusturya takımı sıfıra karşı iki sayı sene maç yapacaklar müsaadesiz inşaat yaptıklan beyanile paile galib vaziyette iken, oyunculann, bir Atletizm Federasyonu, her sene ağus ra cezası da kesmiştir. Belediyenin binasakathğa uğramamalan için İsveçli ha kem, ikinci haftaymın 28 inci dakikasın tosun birinci günü Türk Bulgar atletle lan yıkması meselesinin bir mahkeme işi olduğu söylenilmekte olmakla beraber da maçı durdurmuştur. ri arasında müsabakalar yapmak husu Daha maça başlamadan Italyan takı sunda Bulgar federasyonile mutabık kal ortaya 64 bina çıkmcıya kadar Beledinin vaziyete nasıl göz yumduğu da tahmınm faşist selâmı vermesi üzerine tri mıştır. Bu seneki müsabakalar memleke kik edilecek bir meseledir. bünlerdeki halkm protesto sesleri başla timizde yapılacaktır. Müsabaka prograDiğer taraftan Beykozda, Beykoz mı§tır. mı şudur: 100, 200, 400, 800. 1500, parkı civarmda bundan daha büyük bir Birinci haftaymda nizamsız hareket lerde bulunmak yüzünden, hakem, Ital 5000, 110 metro manialı koşular, uzun, köyün de ayni suretle meydana çıktığı yan oyunculanndan Andrelo'a ihtarda yüksek, sınkla atlama, gülle, disk, cirid ve içindekilerin Beykoz Kaymakamına ızafeten bu köye îhsaniye ismini verdikbulunduğu zaman, Avusturya takımı atma ve 4X100 bayrak yarışı. leri bildirilmektedir. Mantar köyü halItalyanlardan daha üstiin bir oyun oynuîzmirde millî küme maçları kından bir heyet Vilâyete de gelerek yorlardı. İzmirde millî küme maçlan için karşı köylerinîn yıktırılmamasını istemişler, kenBir miiddet sonra Avusturya orta muhacimi Sindlar'dan aldığı bir pasla laşan Üçokla Doğanspor takrmlarının dıîerinin muhacir olduğunu söylemişler Yerusalem Avusturya lehine ilk sayıyi maçını, büyük bir halk kütlesi seyretti. dir. yaprı. Fakat bu esnada da Seranoti ken Doğansporlular birinci devreyi 30 galib disine çok fena bir şekilde şarj yapmış bitirdiler. bulunuyordu. Bu harekete canı sıkılan [Baştarafı 1 inci sahifese] îkinci devrede Said Üçokun iki sayıAvusturyah oyuncu, Seranoti'ye, hakeManisa valilerile yüksek rütbeli askemin kendisini sahadan çıkartacak derece sını kaydetmeğe muvaffak oldu. Buna rî ümera da hazır bulundu. de çirkin bir karekette bulundu. mukabil Doğansporlular bir gol daha Bu münasebetle Izmir Valisi Fazlı Güleç, Dr. Necdet, ordu namına yüz Bu andan itıbaren maç çığrından çık yaparak maçı 42 kazandılar. başı Arif Yılmaz, muallimler namına mış, hatalı oyunlann ardı arası kesil Dün Bursada yapılan Nevzad, Menemenliler namına da mu memiştir. Halk Tribünlerden kıyamet maçlar allim Kemal hararetli nutuklar irad etkoparıyor ve zaten sinirli olan oyunculan tiler. Bursa 22 (Hususî) Dün Atadaha ziyade çileden çıkartacak şekilde Vali nutkunda Cumhuriyet uğrunda harekette bulunuyorlardı. türk stadyomunda lik maçlanna de icabında hepimizin ölmeğe hazır olduÇok geçmeden oyunculann kendilerine vam edilmiştir. Akınspor Doraspor a ğumuzu söyledi. Dr. Necdet te nutku hâkim olamadıklan görülüyordu. rasmda yapılan maç bir bire berabere nun bir yerinde: Nihayet, Avusturya millî takımının bitmiş, Acaridman da Muradiyesporu « Atatürk ülkümüz, Kubilây bay mümessili doktor Öberstaler ile İtalya 6 1 yenmiştir. rağımızdır» dedi. En sonra söz söyliyen takımının mümessilleri doktor Vakaro ile Orman mektebile Ziraat mektebi fut merhumun annesi: doktor Pozzo sahaya girip hakem ve yan « Ben oğlum Kubilâyı kaybettim. bol takımlan arasında yapılan maçı da Fakat siz hepiniz benim Kubilâylarımhakemlerile görüşmek mecburiyetinde 1 0 Orman mektebi takımı kazanmış sınız» dedi. ve şiddetle alkışlandı. kaldılar. ikinci haftaymın 19 uncu dakikasmda tır. Stadyomda 37 tur üzerine yapılan biOrman Umum Müdürlüğü lehlerine verilmiş olan penaltı neticesinde Avusturyalılar sıfıra karşı iki sayı ile siklet müsabakasma 10 bisikletçi iştirak bütçesi galib vaziyete geçtikten sonra, zaten etmiş, Acaridmandan Bekir birinci, FehAnkara 22 (Telefonla) Orman Umaçtan hayır kalmamıştı. Bu vaziyet mum müdürlüğü 1937 bütçe projesi mi ikinci, Faruk üçüncü olmuşlardır. karşısında, hakem, 73 üncü dakikada Meclise verildi. Estonya basketbol takımı Bütçe 3.150.000 liradır. Orman oyunu tatil etmeğe mecbur oldu. larda kurulacak askerî mahiyette mu Bulgarları yendi Almanya, Fransayı 4 0 hafaza teşkilâtı için 800.000 lira konulSofya (Hususî) Estonya basketbol muştur. Umum Müdürlük ilk iş ola yendi Pazar günü, Stütgrad şehrinde Al takımile Bulgar millî basketbol takımı rak orman sınırlarının tahdidi için orman Fransız millî takımlan karşılaş arasında Sofyada yapılan maçı Eston man tahdıd komisyonları teşkil ede cektir. yalılar 5 1 9 kazanmışlardır. mışlardır. Avusturya Italya Millî maçı yarıda kaldı îtalyanlar iki gol yedikten sonra işi azıttılar, hakem maçı tatil etti. Almanya da Fransayı 40 mağlub etti Belediyenin haberi Marmara havzasmoluncıya kadar... da nakliyat Mantar gibi meydana çıkıveren iki köy! Küçük çocuklarda verem Paris Tıb Fakültesi profesörlerinden Dr. Dehre Taşınacak eşyanın tâbi dün Universitede mühim bir konferans verdi olacağı muamele Ankara 22 (Telefonla) Marmara havzası dışında ve yalnız Türk limanlan arasında nakledilecek yerli veya gümrük resmi ödenmiş ecnebi eşyasının dahilî ticaret muamelelerine aid talimatname a lâkahlara bildirilmiştir. Talimatnameye göre bir limandan diğer bir limana taşınacak eşyayı sahibleri gümrük idarelerine bildireceklerdir. Kuvvetli bir şüphe uyanmadıkça gümrük idaresi bu eşyayı muayene etmiyecek ve eşya sahiblerine bir beyanname verecektir. Bu suretle vapura nakledilen eşya, vardığı limanda gümrüğe uğramadan tüccara teslim edilecektir. Vapurlardan başka merakible naklolunacak eşya da ayni muameleye tâbi tutulacakhr. Yolcu bera berinde ve el biletile nakledilen eşya manifesto ve beyannameye tâbi olmıyacaktır. Bir Türk limanından diğer bir Türk lımanına giderken ecnebi bir limana uğnyan vapurlarla nakledilecek iç ticaret eşyası şimdiye kadar yapılmakta olan muameleye tâbi olacaktır. Yeni talimatname 1 nisan 937 tarihinde meriyete girecektir. Adliyeye verilen kumaş fabrikaları Ankara 22 (Telefonla) İpekli ku maş fabrikalarının tesbit ve ilân edilen vasıflara uygun imalâtta bulunup bu lunmadıklan teftiş edilmektedir. îlk teftişlerde bazı fabrikaların Adliyeye verilmesine lüzum görüldü. Bu arada Yeni Bursa, Nöbar Baharyan, Haybet liyan ve Kristan ipekli fabrikaları da vardır. Perakende satışlarda vasıflara uygun olmıyan ipeklıler halen mevcuddur. Bunlann satılma müddeti ağustos or tasına kadar uzatıldığından bu tarih ten sonra dükkânlarda, tesbit edilen formlar haricinde ipekli kumaş bulundurulamıyacaktır. Efganistana giden yeni mütehassıslarımız Ankara 22 (Telefonla) Kâbilde yeni açılan Tıb Fakültesine Türkiyeden bazı mütehassıslar daha istenmiş ve dost Efganistanın bu ricası memnuniyetle kabul edilmiştir. Kâbil Üniversitesinde tıbbı adlî ve akliye dersini profesör Dr. Şakir Tural, yüksek kimya dersini doktor Saim Ragıb ve diğer bir dersi de doktor Salâhaddin okutmağı kabul etmişlerdir. Mütehassıslanmız bugünlerde hareket edeceklerdir. Dr. Dehre ve kendisini dinliyenler Istanbul Universitesi tarafından davet ve tecrübelerini tebarüz ettirdikten sonra edilen Paris Tıb fakültesi profesörlerin bilhassa küçük yaştaki çocuklarda vereden ve Akademi azasından Dr. Dehre, min nasıl başladığını ve en son tedavî dün Üniversite konferans salonunda şekillerini de anlatmıştır. «Yeni doğan ve küçük yaştaki çocuklarFransız profesörü bundan sonra mekda verem» mevzulu bir konferans vermiş teb, fabrika ve saire gibi insanlann toplu tir. bulunduğu muhitlerde hiç olmazsa mü * Dr. Dehre, konferansına başlamadan essese müdürünün nezareti altmda seneevvel Türkiyeyi ziyaretinden ve Parisli de asgarî iki defa yapılacak tıbbî mua * talebenın Türk arkadaşlanna gönderdiği yenelerin faydalarını anlatmış ve Tür • samimî selâmlan Türk Üniversitesinde kiyede Türkler arasında bulunmaktan söylemekle büyük bir haz duyduğunu mütevellid memnuniyetini bir defa daha işaret etmiştir. izhar ederek sözlerine nihayet vermiştir. Dr. Dehre fransızca olarak verdiği Profesör Dehre ayrıca mevzula alâkakonferansında: Eskiden zannedildiği gi dar grafikler ve radyografi projeksiyon • bi çocuklara veremin anadan geçmediğini ları üzerinde hazıruna izahat vermiştir. ve bu yoldakı iddiaların tamamen asılsız Dr. Dehre çarşamba günü saat beşte olduğunu ve M. Calme ile onun ekolü ta konferansına tekrar devam edecektir. rafından ortaya atılan bu iddiaların isa Fransız profesörünün konferansı türkbetsizlığinin halihazırda tamamen anla çeye tercüme edilmediği için dinleyicilerşıldığını söylemiştir. Profesör, yeni do den mühim bir kısmı bu kıymetli izahat ğan çocuğun anasmdan veremli olarak tan istifade edememişlerdir. Bu kıymetli doğmamakla beraber, ileri devrede bu tıb adamının mütvakıb konferansının lunan veremli ananın yanında kaldığı pek türkçeye de tercüme edilmesini temenni kısa bir zamanda verem mikrobunun ana ederiz. dan çocuğa kolaylıkla geçebileceğini ve Dün akşam Parkotelde Universita bu sirayetin ne şekillerde olabileceğini namına Parisli doktora bir ziyafet veriluzun uzadıya izah etmiş ve iki küçük ve miş ve ziyafette tanınmış doktorlanmızla remli kardes üzerinde yaptığı müşahede Üniversite erkâm bulunmuştur. TiirkiyeRomanya miinasebetlerinde samimiyet ve kuvvet \Başmakaleden devam} Ayni zamanda sulhu seven bütün milletlerin Balkan Antantını muhabbetle alkışlamak hisleri artacağma da kezalik şüphe yoktur. Ankara dönüşünde Antonesco'nun Türk matbuatına vuku bulan beyanatı mufassal olduğu kadar açık ve samimî idi. Biz onda bilhassa Balkan Antantının kuvvetini gördük. Bir iki maddelik bir ahidnameden ibaret olan Balkan Antantı gayesi olan sulhu temin etmek için onun altına imza koymuş bütün devletlerin bütün kuvvetlerile işbirliği etmeleri neticesinde karar kılmıştır. Antant devletleri erkânıharbiye reislerinin geçen yıl Bükreşteki toplantıları meselenin maddî ve filî sahada tebellür etmiş bir timsalini teşkil ediyordu. Dünyanm bu Balkanlar çevresinde sulhun bizzat Balkanlılar tarafından bu kadar kuvvetli bir surette temin olunmuş olması Balkanlar için büyük menfaat olduğu kadar dünya sulhu için de hatın sayılır bir muzaherettir. Unutmamalıdır ki Balkan Antantı devletlerinin mecmuu dünyanm bu parçasında büyük bir devlet manzara ve mahiyetile mevki almış bulunmaktadır. işgal etmelidir, ve bize göre Yugoslav Bulgar dostluğu o neticeye doğru yenî bir adımdır. Balkan Antantında mühim olan esash cihet bu Antantı teşkil eden devletler arasındaki münasebetlerin hergün daha kuvvetli ve daha samimî olarak devam edip gitmesindedir. Hakikatte böyle olan halin son ve gelecek Türk Rumen ziyaretlerile her göze çarpacak yeni bir hız arzettiği meydandadır. Vaziyetin çok memnuniyet uyandırıcı olan bu vaziyetini tebarüz ettirmek içindir ki bu satırları yazmağa lüzum görmüş bulunduk. Kubilây günü Yakacık genclerinin verdiği müsamere YUNUS NADt Istanbul halis süte kavuşuyor mu? [Bastaraft 1 inci sahifesei vermiş olduklanndan dün gece sütçü lere süt vermemişlerdir. Bu sabah kurdukları tevzi teşkilâtile ve reklâm ol sun diye kilosu 10 kuruştan süt sata caklar ve bu böylece birkaç gün devam edecektir. Müstahsiller daha sonra sü tün kilosunu 15 kuruşa çıkaracaklardır. Kendileri bu suretle Istanbul halkının senelerdenberi hasret olduğu halis ve ucuz süte kavuşacaklarını temin et mektedirler. Bu teşebbüsün şehirde bir süt buhranı doğurup doğurmaması ihtimalini gözönüne alarak alâkadar makamlara müracaat ettik. Fakat böyle bir ihtimalin mevzuu bahsolmadığı cevabını aldık. letmeyi muvafık buluyorlar ve bekliyorlardı. Samoilof Ferdiyi daha ziyade te min için: Hatta, dedi. Hasretin bütün hayatını, ailesini bildiren evrakın ve dosyanın yerini senelerdenberi gizledim, şimdi haber vereyim. Gidip alınız. Hasret atılarak: Nerede? Bu mahzende mi? Evet. Köşe minderinin altındaki sandukadadır. Bu sanduka şimdi ters olarak mahzene bakar. Merdiveni çıkarsanız bunun bir köşesinde gayet ince çizgilerle aynlmış bir göz görürsünüz. Bu gözün küçücük bir deliği vardır. Bu anahtar değildir. Yeleğimin sol cebindeki yuvarlak küçük anahtarla açılır. Nuri, birden atıldı: Şimdi bunlan kes. Evvelâ canı mızı kurtaralım. Sonra yukandan min deri açar, dosyayı alırız. Ferdi de bu sozü tasdik eden bir baş işaretile: Senin ellerini, ayaklannı çözece ğim. Fakat serbest kalmıyacaksın. Bi leklerine bağlanacak ipin bir ucu bende olacak. (Arkast var) Yugoslavyanm Bulgaristanla akdetmiş olduğu dostluk muahedesi Balkan Antantma herhangi derecesinde bir şüphe getirebilmekten çok uzaktır. Ne hacet, Yugoslavyadan önce biz Türklerin BulYakacık Gencler Birliği cumartesi günü bir müsamere vererek İstiklâl pi garistanla bir dostluk muahedemiz vardı. yesini temsil etmiştir. Resmimiz tem Bulgaristan ergeç Balkan Antantında boş durarak kendisini bekliyen mevkiini silden bir sahneyi göstermektedir. derine inen taş darbelerinin sesi de kesildiği için iki genc merak ve endişe içinde kendilerini dışan attılar. Merdiven ba şına kadar geldikleri halde orada Ferdiyi görmeyince birden derin bir yese düştüler. Hasret: Ferdi Bey, Ferdi Bey... Diye haykırdı. Ferdinin sesi bodrumun karanlıktan görünmiyen bir köşesinden geldi: Buradayım. Geliyorum... Bir saniye sonra bodrumun ötesinden yaklaşmağa başlıyarak: Su, derin bir aralıktan fışkınyor. Bu aralığa bir adamın kolu ancak girebiliyor. Onun için suyu durdurmağa imkân yok. Dedi. Nuri, Ferdiye: Başka çaresi yok. Samoilofu serbest bırakacağız. Deyince Ferdi merakla sordu: Onu serbest bırakmakla mesele halIediliyor mu? Evet... Mel'un herif... Demek bu da onun kurtulmak için bir oyunudur. Belki... Fakat biz bu herifi boğmak için intihar edemeyiz ya... Hayır, amma kurtulacağımızdan emin olursak onu kurtaralım. Tekrar hepsi birlikte Samoilofun yanma gittiler. Ferdi: Anlaşılıyor ki bu da senin tertibin... Senin hilendir. Başkalarını fakabastır mak için herşeyi hazırladığın gibi kendi hayatını kurtarmak için de her şeyi ha zırlamışsın. Şimdi bizi buradan kurtar mak vadile hem kendini serbest bıraktırmayı, hem de bize yeni bir oyun oynamayı düşünüyorsun... Samoilof şiddetle protesto etti: Tamamile aldanıyorsunuz. Bu suyu buraya boşaltan ben değilim. Bunu yapan benim adamlarımdır. Şu dakikada onların sesini işittiğimiz trende, evin yükte hafif pahada ağır eşyasını alarak sa vuştuklarından eminim. Onlar beni de, sizi de ortadan kaldırmayı düşündüler ve bu vaziyeti en mükemmel bir fırsat ad dettiler. Beni serbest bırakırsanız sizi de, kendimi de bu vaziyetten kurtaracağım. Ondan sonra beni bulamıyacaksınız. Fakat yemin ederim, ben de sizi arayıp sormıyacağım. Artık sizinle hesabımız tamamdır. İki genc, hararetle Ferdinin kararını bekliyorlardı. Henüz sular tehlikeli bir hal almadığı için bu işi onun reyile hal [ Köşe minderinin esrarı Zabıta romanı : 79 İş işten geçti, dedi. Nafile koşma.. Neden? Bu mahzen, iki köşkün büyük sarnıçlarile boğulmak üzere yaptırılmıştır. Sarnıçların bu mahzene açılan kapaklanna aid manivelâyı çevirdiler. Dışarısını su basıyor, değil mi? Evet... On beş dakika içinde su boğazımızı geçecektir. Kim yapıyor bunu? Sen mi? Ferdi, o kadar hiddetlenmişti ki elleri ayakları bağh olan Samoilofun nekadar korkunc bir herif olursa olsun bunu yapamıyacağını hesaba katamryordu. Ben burada senin elindeyim. Nasıl yapanm? Bunu yapsa yapsa bizim Lebib yapabilir. Yahud Meryem... Kim bunlar? Benim emektar hizmetçim ve uşağım. İkisi de benim şerikimdir. Biraz evvel senin beni bağladığını ve buraya attığını gördüler. Herşeyin kaybolduğunu, artık hiçbir ümid kalmadığını anladıbf. Yarm herşey ortaya çıkarsa kendilerinin de rahat bırakılmıyacağı muhakkak olduğunu bildiklerinden yukandaki iki musluğu açan kolu çevirdiler. Daha evvel minderi de kapatmışlardı... Gidip minderi kaldırmağa bakmah. Nafile uğraşma. Minder son derece kavidir; açılamaz. Ne olacak? Diri diri boğulacak mıyız burada? Sular loş odanın kapısına kadar yayılmıştı. Nuri ile Hasret te kapıdan korku ile içeride geçen muhavereyi dinliyorlardı. Nuri Ferdiye seslendi: Taş parçalan veya şu kerevetler den birinin kollarile minderi sökmeğe uğraşalun. Ne kadar sağlam olursa olsun sanırım sökülecektir. Samoilof buna cevab verdi: Tecrübe ediniz. Fakat boşuna vakit geçirmiş olacaksınız. Sular on beş dakika sonra gırtlağımızdan içeri girecek. İki genc bu gözgözü ancak görebilen yerde gayriihtiyarî titrediler. Ferdi, onları orada bırakarak ve sulara dalmamak için seke seke sıçrıyarak merdiven başına geldi. Yerde bir köşede bulduğu büyücek bir taşı alarak merdivene çıktı, minderin altındaki kısmı taşlamağa başladı. Bu sesleri işiten Samoilof güldü: Kabil değil, dedi. O kasayı açmak mümkün değildir. Nuri onun ağzını aramak için: Tabiî sen bir çaresini bulursun. Fakat serbest bırakılman şartile değil mi?..,. Evet, doğru söylüyorsun. Senin ellerini, ayaklannı çözüp serbest bırakmamız mümkün olamaz. Sana emniyet edemeyiz. Fakat bize çabuk haber ver. Buradan nasıl çıkacağız? O zaman seni de bırakırız. Ferdiye de kabul ettiririz... Samoilof dudaklarını büktü: Siz bana nasıl emniyet etmiyorsanız ben de size etmem. Hele arkadaşınıza. Kaldı ki bu seli durduracak düğmeyi ancak ben bulabilirim ve ben çevirebilinra. Bu bir düğmeden mi ibarettir? Evet, onun gibi birşey. Sular yükseliyordu. Ötede köşe min