28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 Şubat 1937 CUMHURİYET SON TELEFON HABERLER. TELGRAF ve TELSiZLE Hadise!er arasında Ihtisasın manası Yeni bir siyasî hadise [Baştarafi 1 incf sahtfede] tarafından tes'id olunmasını salâhiyettar mahfıller Negüs'iin taç şen" olduğu zannedilmektedir. lıklerine daveti dolayısile İtalya hükumetinin bir protesto gönderdiğinden ha berdar değillerdir. İngilterenin eski Habeş hükumetini tac giyme merasimine davet etmesi Romada asabiyetle karşılandı Silâhlı Habeşler kurşuna dizildi Romada heyecan Roma (A.A.) İngiltere hükumc tinin, Habeş Necaşisi Haile Selassie'yi Kral Altıncı Georges'un taç giyme me rasimine davet etmesi tasavvurunda bu lunduğu hakkındakı haber, siyasî meha" fılde şiddetli bir heyecan uyandırmıştır. Bu mehafil, Roma hükumetinin Neca " şi'nin şahsî olarak bu merasimde ha:ır bulunmasını protesto etmiyeceğini, fakat Habeş hükumetine yapılacak resmî bir daveti bilhassa Akdenize aid Ingiliz " îtalyan itilâfından sonra dostluğa münafi addedeceğini beyan eylemektedir. airlerimiz var ki bankalarda ve fabrikalarda hesab tutuyorlar; ressamlarımız var ki mekteblerde riyaziye dersi veriyorlar; Sorbonne Üniversitesinde edebiyat doktorası yapmış kadınlarımız var ki fen hocahğına tayin edilmişler; İstanbul Universitesinin Fen fakültesind«n mezun kızlanmız var istemekte ki, liselerde bütün ömürlerinde bir sahifesini okumadıklan sosyoloji öğretmeğe memurdurlaj; Mühendis mektebi mezunlanmız var ki lisan okutuyorlar... Daha misal mi ararsınız? Bizde ihtısasa hürmet, yalnız ecnebilere karşı, o da kimbilir hangi mukayelenin, hangi maddesinin zorile mükellefiyetini idrak edebildiğimiz, fakat manasmı anlamadığımız bir lâkırdıdır. öyle ki, mütehassıs denince, gözlerimizin önüne derhal ya bir Avrupalı, ya Amerikalı gelir. Bir takım müesseselerimiz, en küçük vidalarına kadar bütün parçaları iğreti ve yanlış takılmış, bozuk makineler gibi zar zor işliyorsa, ikide bir tamire muhtac bir halde duruyorsa, bunun sebebi şairden manzum kredi mektubu, ressamdan yağlıboya cebir muadelesi, edebiyat kadınından hayalî fizik, fen kadınından kimyevî sosyoloji, mühendisten şakulî ingilizce istiyormuşuz gibi tuhaf bir ihtısas dünyası yaratmağa kdlkışımızdır. Aksini iddia eden olursa, ihtısaslarile hiç alâkası olmıyan işler gören kimselerin uzun listesini yann bu sütuna oturturum. Efendim? Evet, bunu kimse inkâr edemez ki biz henüz memleket içinde tam bir ihtısas sistemi kurmuş değiliz. Mütehassıs lâzım olunca hemen ve hep garb ihtısaslarınm kapısmı çalışımız, bizde mütehassıs yetişmediği için değil, mütehassıslanmıza ihtısaslannı unutturduğumuz içindir. Memleketi demir ağlarla öıen Başvekil şimdi çelik T azmini denize çevirdi Muhakkak dünyanm en çalışkan adamı olantsmet Inönü Izmir seyahatini de baştanbaşa plân tetkik etmek ve izahat almakla geçirmişti Başvekille beraber 24 saat İHEM NALINA MIH1NA En iyi yol ürk Hava kurumunun Neşri yat şubesi müdürü arkadaşım Orhan Haydann bana yazdi" ğı hususî bir mektubdan şu sahrları alı yorum: Roma (Hususî) Adis Ababadan haber verildığine göre Mareşal Grazia e ni'y yapılan suikasd neticesinde tevkif edilen 2000 Habeşliden üzerinde veya evinde silâh bulunanlar derhal kurşuna dizilmişlerdır. Suçsuz oldukları anlaşıian yüzlerce kişi de serbest bırakılmıştır. Mareşal Graziani iyileşiyor Merasime davet edilen devletler Londra (A.A.) Taç giyme mera" siminde tertıb edılecek deniz resmi »eçidinin 20 mayısta Spithead'de yapılacağı resmen bildirilmektedir. Bu merasims Ispanya da dahil olmak üzere 33 devlet davet edılmiştir. Roma 22 (A.A.) Habeşistan Umumî Valisi Mareşal Graziani'ye Adis Ababada yapılan suikasd hakkında res men bildırildığine göre Mareşalin yarası hafif olup iyileşmekte devam ediyor. Diğer yaralılann da sıhhî vaziyeti iyidir. Yalnız hava kuvvetleri kumandanı Ge neral Liftta'nın bir bacağını kesmek ıcab etmiştir. Binaenaleyh suikasdden ölenler olmamıştır. Basvekıhrnız Izmire muvasalatlarında Ege vapu^undan çıkarlarken Ras Desta esir edildi ve kurşuna dizildi Roma 25 (A.A.) Adis Ababa Merasimde bulunacak Balkan devlet reisleri Sofya (Hususî) İngiliz Kraî'nm taç giyme merasimine Yugoslavya na mına Kral Naibi Prens Pol, Romanya namma Kral Karol ve Bulgaristan namına da Kral Boris iştirak edecektir. Kral Boris Londradan sonra, Paris, Roma ve Berline de uğrıyarak siyasî temaslar ya" pacaktır. Kent Dükü Viyanada Viyana 24 (A.A.) Kent Dükü bu sabah buraya gelmiştir. Windsor dü~ kü de Carinthee'den gelerek kendlsine mülâki olmuştur. Windsor dükünün Carinthie'de Goiltal havalisinde avlanmak için arazi satın a'a~ cağı söylenmektedir. Windsor Dükünün maaşt Londra 25 (A.A.) Zannolunduğuna göre Baldwin, arkadaşlarına Monkton ile dün öğleden sonra yapmış olduğu görüşme hakkında malumat vermiştır. Monkton, Enzesfeld'den dönmüş idi. Kendisi orada Windsor Düküne, Diikün rnalî vaziyetini tanzim eden vesaiki imza ettirmiş idi. Windsor Dükünün izdi vacımn Avusturyada ve bilhassa Viyanada yapılmasını ve bir Anglikan rahibi dan bildirildiğine göre, Ras Desta, garbî Habeşistanın Göller mıntakasında csir edilmiştir. Salâhiyettar mehafilde, Ras Desta'nın esaretine büyük bir ehemmiyet atfedilmektedir. Söylendiğine göre, kendisi, İngiltere Krah Altıncı Georges'un tac giyme merasiminde hazır bulunmak üzere yakında Londraya gidecekti. Roma 25 (A.A.) Göller mınta kasında Ras Desta'yı esir eden kuvvetin asteğmen Tucci'nin kumandasındaki yer" li bir müfreze olduğu tasrih edilmekteRessamlanmıza devletin altmışar dir. lira maaş bağlaması teklif edilirken Ras Desta, hemen kurşuna dizilmiştir. bir tek ihtısasın himayesi düşünülüCibuti'de ttalyanlarla Habeşler yor; bu teklifin güzelliği ve faydası arasında bir hâdise münakaşa edilemez; fakat ötede büLondra 25 (Hususî) Mareşa! tün ihtısaslar, himaye değil, sadece Graziani'ye karşı yapılan suikasd, Ci " manalarının anlasılmasını bekliyorbutide de bazı hâdiselerin vuku bulma lar. sına sebeb olmuştur. Bir kısım Italyanlar PEYAMİ SAFA buradaki Habeş konsoloshanesine taarruz etmeğe kalkışmışlar, buna mukabil Habeşler de îtalyan konsoloshanesine hü " cum etmek istemişlerdir. Polis süratle harekete geçerek her iki konsoloshaneyi muhafaza altma almıştır. Başvekil İsmet İnönile İktısad Vekili Celâl Bayarın son Izmir seyahatlerinde, kendılenle beraber bulunmak şerefine nail oldum. Bu seyahatte, güzide devlet adamlanmıza Ankaraya kadar refakat edecektim; fakat Başmuharririmizin te " davi için Viyanaya girmesi lâzım geldi ~ ğinden o şerefli seyahati yanda bıraka rak Izmirden Istanbula döndüm. Ege vapuru, İsmet înönünü selâmetlemek için birikmiş olan halkm alkışlan arasmda nhtımdan ayrılır aynlmaz, bir dakikasını boş geçirmek istemiyen Baş vekil, hemen İktısad Vekili, İstanbul saylavı Edib Servet, İktısad Vekâleti Deniz Müsteşarı Sadullah, Denizyollan Işletmesi Umumî Müdürü Sadeddinle deniz ve Iiman işleri etrafında görüşme " lere başladı. Liman idaresinin Galata nhtımında yeni yaptıracağı yolcu salo nu hakkında malumat almakla başlıyan bu görüşmeler, vapur ilerledikçe ve rü yet sahası genişledıkçe ilerledi ve genişledi. Haydarpasa önündn geçerken İstan bulun müstakbel imar plânma nazaran, Haydarpasa limanının nasıl genişletile ceği konuşuldu. Müsteşar Sadullah, be raberinde getirdıği plân üzerinde iza " hat verdi. Plâna göre, Haydarpasa li manı, Harem ıskelesine doğru yeni te ~ sisatla uzatılacaktı. Deniz Müsteşarı, denizcilik bakımmdan bu avanprojede bazı noksanlar gördüğünü söyledi. Vapur, Yenikapı önüne gelince, gene İstanbulun yeni plânı üzerinden, Yeni kapıda yapılacak olan modern limanın yeri ve şekli tetkik edildi. Deniz Müsteşarı, limanın ağzı garbe ve şimali garbiye değil, şarka mütevec cih olmak lâzım geldiğini, çünkü şiddetli karayel, batı ve lodos rüzgârları estiği zaman iimanın içerisi allakbullak olaca ğını anlattı. İsmet İnönü şu cevabı verdi: Zaten mimar da, ben liman mi man değilim, denizcilıkten anlamam. Ben limanlann yerlerini işaret ettim. Buralarda yapılacak limanları mütehassıs liman mimarları yapacaktır, diyor. İktısad Vekilimiz, Başvekile izahat verdi: « Başbakanım, İstanbulun yeni li manı yapılıncıya kadar, biz mevcud li manı uzatarak, imar ederek işimize ye " ter bir hale koyacağız. Limanı hertürlü modern tesisatla teçhiz edeceğiz. Böylece az masrafla güzel ve modern bir li man vücude getireceğiz. Yapacağımız liman, İstanbulun şimdilik bütün ihtiyac lannı temin edecektir. Şehrin imar plânı tatbik edilip te Yenikap; limanı yapılıncıya kadar, bu tesisatla İstanbulun liman ışlerini pek iyi çevireceğiz. Yapacağımız tadilâtı ucuza da mal edeceğiz ki işin en iyi tarafı budur.» Ege, uskurunun her darbesile îstan buldan biraz daha uzaklaşarak gidiyordu. Meb'us Edib Servet, Davudpaşa kışlasının uzaktan manzarası güzel olduğunu söyledi. ismet İnönü, uzaktan görünen kışlaya baktı, sonra: Dört duvardan ibaret neresi güzel? dedi. Muhterem Basbakan, dedim, h e r halde Selimiye kışlası daha muhteşem dir. Ve İstanbula girerken Anadolu k r yısında Haydarpasa gan, eski Tıbbiye mektebi binası ve Selimiye kışlası gibi üç büyük bina göze çok güzel görünür ve iyi bir intıba bırakır. Başvekil, bu manzarayı görmek üzere güvertenin arka tarafına doğru yürüdü. Hafif sisler içinde bu üç büyük bina ile Selimiyenin yanındaki iki minareli cami, Çamlıcanın eteğine yaslanmış gibi duruyor ve şehrin o kısmını hakikaten süslüyorlardı. Arkalannda, Karacaah medin selvileri siyah bir fon halinde yük" selerek binaları bir kat daha ihtişamlı gösteriyordu. İsmet İnönü, manzarayı seyretti: Hakikaten güzel, dedi. Fakat Basbakan, bu seyahatini yalnız istanbulun ve Marmaranın güzelliklerini seyrederek geçirmek istemiyordu. Şimdi, muhtelif suallerine cevablar veren heyete Egenin kumandanı Said kaptan da iltihak etmîşti. Başvekil, sözü hemen deniz ticaret filosuoa çevirdi ve bu andan iti baren, çay içerken, yemek yerken bile daima denizden, deniz ticaretinden bah" setti. İktısad Vekilimizin, Sadullahın, Sa deddinin ve Said kaptanın bütün sözle " rini çok büyük dikkatle dinliyor; en küçük teferruah bile öğrenmek istiyor; mütemadiyen sualler soruyordu. Bir aralık, Deniz güzel şeydir; dediler. Hakikaten, Marmara o akşam çok güzeldi. Güneş, uzaklarda batıyor ve gökle deniz kızıl bir ihtişam içinde, yatıyordu. Evet efendim. Deniz çok güzel dir. Şu manzaraya bakınız; cevabını verdim. Manzarasının güzelliği senin ol sun, zenginliği de bizim... Filhakika İsmet İnönü, denizin servetini memlekete mal etmek istiyor ve bu seyahatinde yalnız onu düşünüyordu. Almanyaya ısmarlanan gemiler hakkında izahat aldı. Bunlarm en büyüklerile Ege arasında bir mukayese yaptırttı. Said kaptan, yeni vapurlar kullanmanm tasarruf ve iktısad bakımından faydala larından bahsetti. Yeni gemilerin ısmarlanması dolayısile Türk denizcilerinin bayram ettiklerini söyliyerek bunların birisile Başbakanı gezdireceği günü hasret ve sabırsızlıkla beklediğini ilâve etti. • Türk deniz ticaret filosu, aşağı yukan yüz seneye yakm bir zamandan beri ilk defa yepyeni vapurlar görecek, dedim. Yıllar ve yıllar var ki Şirketi Hayriye ile Akayın vapurları müstesna olmak üzere, deniz ticaret filosuna hep kullanılmış, hatta eskimiş vapurlar ilâve edilmiştir. Pek iyi bilmiyorum amma, öyle zannediyorum ki ilk buharlı gemi lerimizden bir iki tanesi yeniydi. Onlardan sonra, daima eski gemi alınmıştır. Sizin Başbakanlığınız zamanında bu eskiler alayımcıhktan kurtulmuş oluyoruz. Söz hâlâ, muntazaman posta yapan Gülcemale intikal etti. Gülcemal hanımninemiz, galiba dünyanın en yaşlı vapuru olmak şerefini muhafaza ediyor, dedim. Said kaptan: Öyledir, dedi; gerçi İngilterede biraz daha eski vapurlar da vardır am ma, bunlarm hepsi, müteaddid defalar mükemmelen tamir ve tecdid edilerek a" deta yepyeni bir hale konulmuşlardır. Denizyollan îşletmesi Umumî Mü dürü Sadeddin, Başbakana eski vapur lann tamir masraflannm pek yıkıcı ol duğunu anlattı: Meselâ Gülcemalde güverteden kamaralann birine su akar. Bunu tamir için, akan yeri açarsınız. Akıntınm ta se" kiz on metro ötede bir yerden geldiği anlasılır ve bütün bu sahayı tamir etmek lâzım gelir. Gülcemalin yalnız teknesi, saçtan değil; demirden yapılmış olduğu için, sağlamdır. Said kaptan, îsmet İnönüne abone olduğu îngiliz denizcilik mecmualannı gösterdi. Başvekil Normandie ile Queen Marie için çıkarılmış olan fevkalâde nushalan da, bu mecmıılan da dikkatle tetkik etti. Ozaman, îsmet Inönünün pek güzel ingilizce okuduğunu ve tercü «Hava Kurumu merkez binasmm arkasında muazzam bir pilot mektebi binasına bugünlerde başlanmak üzere olduğundan haberdar mısınız? Mekteblere havacılık ve modelcilik derslerinin girmek üzere olduğu ve Hava Kurumunun ortamelrtebler ve liseler için yeni bir havacılık kütübha nesi hazırlamakta olduğu hakkındaki haberler eminiz ki herkesten evvel Cumhuriyeti ve bu arada sizi sevindirecektir. Size bunları sıralayım: Kültür Bakanlığı Gazi Terbiye Ens titüsü resim ve iş şubesi talebeîeri, tayyare modelciliği öğrenecekler ve mektebin programlarma girmiş olan bu dersten imtihan vereceklerdir. Ankara elişi öğretmenleri 25 kişilik gruplar halinde Hava Kurumunun modelcilik atölyesinde dersler alacak ve öğrendiklerini talebelerine göstereceklerdir. Tatil zamanlarmda Ankara dışmda bulunan elişi mullimlerinden 25 kadarı modelcilik kursunu geçirmek üzere İnönü kampma devam edeceklerdir. Çocuk lara tayyareciliği sevdirmek için, açılacak havacılık kütübhanesine hazırla nan eserlerden birkaçı şunlardır: Ha va lektürü, Havacılık broşürü, Para şütçülük, Plânörcülük, Havacılık romanı, Temsilî piyes, Havacılık albümü, Hava tehlikesi ve Havacılığa aid şiir ler.> Türkiyede havacılığı, dünya ölçüsile harekete getirmek ve inkişaf ettirmek için, en iyi yol şimdi tutulmuştur. Sovyet ve Alman çocukları gibi, Türk çocuğunu da, daha küçük yaşmdan iti ~ baren havacılığa meraklı olarak yetiştirmek lâzımdır. Bugünün çocuklannda, sade müfrit bir futbpl merakı vardır. Neden? Çünkü, çocuğun mutlaka birşeyle uğraşmak, dıdinmek istiyen ruhunda, memlekette en çok yapılajı spor olduğu icin, yalnız futbol yer tutmuştur. Her Türk çocuğu, vücudü ve kabiliyeti müsaid olsun olmasm, mutlaka futbolcu olmak ister. Sovyet Rusyada ise çocuk, yuvarlak toptan ziyade havalara hâkim olmak idealini besler. Çünkü, onun ru ~ huna havacılık sevgisi aşılanmıştır. Bir taraftan So\yet Rusyanm Hava kurumu olan Osoaviahim cemiyeti, diğer taraf ~ tan Maarif Komiserliği, Sovyet Rusya ülkelerinde yaşıyan 200 e yakın milletin çocuklarma havacı olmağı telkin etmektedir. Bütün mekteblerde, tayyare mo delcilik dersleri mecburî olarak gösterildiği gibi her şehirde bir değil, birkaç ta~ ne olan Aeroklüblerde çocuklar, hava vasıtaları modelciliği üzerinde çalışırlar. Yeni plânör modelleri icad ederek bun lan uçurtmak, onların en büyük emeli ~ dir. Almanlar da, Alman çocuklarma ve genclerine havacılık aşkını aşılamak suretile millete havacılığı sevdirmenin yo lunu tutmuşlardır. Her zaman söyledi ğim gibi medeniyetin istikbali havalar " dadır, demek hiç te yanlış bir iddia de" ğildir. Türk milleti, dev adımlarla, hayır tayyare süratile ilerliyen havacıhkta, medenî milletlerle atbaşı beraber gitmek mecburiyetindedir. Bunun için tek ça re, yaşını başını almış olanlardan ziyade gencleri ve çocuklan havacılığa ısmdırmaktır. Türk çocuğu şüt çekmek için duyduğu hırsı ve heyecanı, uçmak için de duymalıdır. Şimdi tutulan yol, havacılığın en ileri olduğu memleketlerde takib edilen yolun aynidir. Yazımın başında da söylediğim gibi, bu yol bizi de muvaffakiyete gö " türecektir. Şark Paktı Seine nehri 4,25 metro yükseldi Fransız Harbiye Nazırının beyanatı Martm sonunda Tahranda imza edilecek Ankara 25 (Telefonla) Öğren diğime göre, Hariciye Vekili Dr. Te^fık Rüştü Aras, martın son günlerinde Bağdada gidecek, oradan Irak Hariciye Nazırile birlikte Tahrana geçecektir. Tür " kiye, Irak, İran ve Efganistan arasın daki Şark paktınm mart sonunda, Tah randa imzalanması takarrür etmiş gibidir. Şimalî Avusturyada da Fransada daimî bir millî nehirler taştı, birçok müdafaa komitesi ihdas kasabalar su altında ediliyor Paris 25 (A.A.) Seine nehri, bü~ tün tahminleri aşarak bu sabah 4,25 metro yükselmiş bulunuyordu. Auster litz köprüsünde tehlike Sjviyesine 13 santimetre yaklaşmıştı. Bütün bunlara rağmen, sergiye aid işlere devam edilmektedir. Seine nehri kıyılarmda suya batmak tehlikesıne maruz bulunan bütün malzeme, hususî ekibler tarafından hemen başka tarafa nakledilmiştir. Diğer taraftan Oise nehri tehlike se " viyesine yükselmiş, Garonne nehri ise 5 ilâ 6 santimetre yükselmektedir. Paris 25 (A.A.) Meb'usan ordu encümeni harb halinde milletin teşkilât landırılması meselesi hakkında Daladi er'nin izahatını dinlemiştir. Harbiye Bakanı, sulh zamanında memleketi hazırlamak ve harb zamanında da idare birliğini temin etmek bakımlarından millî müdafaa bakanhğınm e saslı rolü itibarile birinci derecedeki e hemmiyetini göstermiştir. Müteakıben daimî bir millî müdafaa komitesinin diğer memleketlerle muka yeseli olarak kanununu tebarüz ettirmiş ve vaziyetinin icablarına sür'atle ve müessir bir tarzda cevab verebileceğini anlatmıştır. Hava müdafaasına gelince salâhiyet ler açik ve kat'î olarak tesbit edileceğini söylemiştir. Encümen Harbiye Bakanma teşekkür etmiş ve askerî idare birliğini ve daimî bir millî müdafaa komitesi ihdasmı kabul eylemiştir. Bu komite Harbiye, Deniz ve Hava Bakanlarile Mareşal Peteni'den ve kara, deniz ve hava ordulan erkânıharbiye reislerinden mürekkeb olacaktır. Mezkur komite harb halinde de yüksek harb komitesi haline inkılâb eyliyecek tir. Şehrimizdeki Vekiller Ankaraya gittiler Bayramdan evvel şehrimize gelmiş olan Millî Müdafaa Vekili Kâzım Özalp, Ziraat Vekili Muhlis, Giimrük ve İnhisarlar Vekili Ali Rana evvelki gün Ankaraya dönmüşlerdir. Rahatsızlığı dolayısile bir müddettenberi şehrimizde tedavi edilen Maliye Vekili Fuad Ağralı dün öğle trenile ve Atinada toplanan Balkan Konseyinden avdet eden Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras ta dün akşamki ekspresle An karaya gitmiştir. Avusturyada yükselen nehirler Viyana 25 (A.A.) Devamlı su " rette yağan yağmurlar ve karlarm eri mesi, Yukarı Avusturyada ırmak ve nehirlerin seviyelerini yükseltmiş ve birçok yerlerde tuğyanlara sebebiyet vermtştiı. Linz yakınında Leonding mevkiinin etrafı göl haline gelmiştir. Birçok kasa balan sular istilâ etmiştir. Alkoven yakınında bir sed yıkılarak, bu mıntakayı sulann basmasma sebeb ol~ muştur. Mısırı Milletler Cemiyetine davet ettik Cenevre 24 (A.A.) Türkiye hükumeti, Mısırı Milletler Cemiyetine girmeğe davet ettiğini Cemiyet genel sekre terliğine tebliğ etmiştir. Yunanistan da Mısırın Milletler Cemiyetine girmesini temenni etti Ankarada bir resim sergisi açıldı Ankara 25 (Telefonla) Ankara Halkevinde, Halkevine dahil san'atkârların bir yıllık çalışmalarını gösteren bir sergi açıldı. Sergide, Hâmid Görel, İhsan Karaburçak, Kerim Bıçakçı, Mah mudAkok, Mahir, Nusrat Suman, Nureddin Ergüven, Nusrat, Osman Uraî, Refik Epikman, Rıza, Sabri Fetîah, Salih Ural, Seyfi Toray, Sadık Gök tuna, Saib, Sami Karabatı ve Şerifin eserleri vardır. Bu 98 parça eser, sahiblerinin san'at ihtiraslarını tamamen inkılâ" bm ve Halkevlerinin takib ertiği gaye uğruna hasrettiklerini gösterir değer dedir. Atina 25 (Hususî) Mısır elçisi Hariciye müsteşarını ziyaret ederek hü kumetinin Milletler Cemiyetine girmesi !çin temennide bulunan devletler arasında Yunanistanın da bulunmasından dolayı teşekkür etmiştir. Hariciye müsteşatngiliz anavatan donanması rı aralannda sıkı dostluk bağları bu manevra yapacak lunan Mısır hükumetinin Milletler CemiLondra 25 (A.A.) Ana vatan yetine girmesinden Yunanistanın hususî filosile Akdeniz filosunun müşterek ma bir sevinc duyduğunu söylemiştir. nevralan mart başında Cebelüttank açıklarında başlıyacak ve beş gün süre Milletler Cemiyetinin şimdiye kadar yaptığı işler cektir. Daily Telegraph gazetesi, bu manev Londra 25 (A.A.) Avam kama" ralara iştirak edecek gemilerin geçen rasında sorulan bir suale cevab veren manevradakinden az olacağını çünkü bir Eden, Milletler Cemiyeti Konseyinin kısım gemilerin îspanyol sahillerinde 1920 senesile 1930 senesi arasında beymesgul olduğunu bildirmektedir. nelmüel 24 ihtilâflı meseleyi ve 1931 Manevralara 88 gemi ile 130 tayya" denberi 10 ihtilâflı meseleyi halletmiş olduğunu beyan etmiştir. re iştirak edecektir. me ettiğini gördüm. Başvekilimiz, birkaç çalışkan insanın bütün zamanını alacak kadar çok olan mühim ve büyük işle " rine ve çalışmalarına rağmen, son za manlarda, ingilizce öğrenecek vakit bulmuştu. Muhakkak ki İsmet İnönü, dünyanm en çok çalışan Başvekilidir. Nitekim, bütün bu seyahatinde, uyku zamanı müstesna olmak üzere, hemen hemen bütün saatlerini deniz işlerine aid müzakere ve münakaşalarla geçirdi. Öğrenmek istediklerini öğrendi, yapmak istediklerini zihninde kararlaştırdı. Bu müzakere" leri hulâsa edersek su neticeye vannz. Basbakan, memleketi demir ağlarla örmek siyasetini başaran çelik azmini, şimdi denize çevirmistir. Ve İktısad Vekili Celâl Bayarın da bilgili çahşmala rından istifade ederek denizde mühim işler görmeğe baslamıştır. 1 Almanyaya yeni vapurlar ıs ~ marlanmıştır. 2 16 milvon lira tahsisatla 100,000 ILutfen sahifeyt çevirinte]
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear