24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 Subat 1937 CUMHURİYET SON TELEFON HABERLER. TELGRAF ve TELSiZLE Hâdiseler arasında Müdafaasız if tiralar iz Türklere siyasî cinayetler isnad eden ilk eser «Musadağında kırk gün» değildir. Pek eski zamanlardanberi politika hurafeleri arasına giren bu iftira, kendini bir hakikat gibi âleme kabul ettirebilmişti. Hatta pek sevdiğim Marie Bashkırsteff ki geçen asrın sonlannda, Fransada yaşamış ve genc yaşında ölmüş san'atkâr bir Rus kızıdır; fakat, hayatını okumadan onu böyle kuru bir cümle içinde anlamak mümkün değildir muhtelif tabılaruıı gördüğüm ve bildiğim hatıralarında nasılsa gözümden kaçan birkaç satırla bu iftiraya nefret verici bir şiddet te katmış. Geçen gün bu satırlara tesadüf ettim. Tarihine bakılırsa 1875 Bulgar kıyamına ve Bosna Hersek ihtilâline telmih için olsa gerek, sadece bir ırk sempatisile diyor ki: «Şu Türlriye vahşileri tarafından, şu dehasız, medeniyetsiz, ahlâksız, şerefsiz millet tarafından rahatça boğazlanmalanna, parça parça doğranmalanna ses çıkanlmıyan kardeşlerimiz için merhametten başka birşey duyulamaz.» O gün bugün, hiçbir Türk müdafaası, modern ve meşru telkin silâhlarını kuşanarak, bu kız gibi düşünen yüz binlerce münevvere yanıldığını anlatmak için hiçbir propaganda hareketi yapmamıştır. Hangi dehasız millet Yunusu ve Sinanı yetiştirebilir, hangi medeniyetsiz millet o Divanı ve Süleymaniyeyi meydana getirebilir, hangi ahlâksız millet himayesi altında bulunan ekalliyetlerin dinine, içtihadına, vicdan hürriyetine, ticaretine bu derece müsamaha ne diyorum muzaheret edebilir, hangi şerefsiz millet, Orta Asyadan Orta Avrupaya yayılarak Istanbula ayağını bastığı gün bir tarih devri açabilir? Bunlan dünyaya anlatan ve her dile çevirterek bastırdığımız tek bir kitabımız yoktur. Musadağmda kırk günler de bizden kendi hacminde ve kendi ölçüsünde hiçbir cevab almış değildir. Kitaba kitabla, filme filimle karşılık verilir. Biraz fedakârlıkla ayni filmin yapıldığı Amerikan stüdyosu, belki Türk müdafaasmı da ayni hararetle canlı gölgeler haline getirebilirdi. Bunlan bir propaganda teşkilâtının lüzumunu bir kere daha ispata yaraması için söylüyoruz. Her ne zaman bu lüzumu kabulde bir tereddüd vakfesi geçirirseniz, milyonlarca insanm kanaatine istihale eden o iğrenc iftirayı Bashkırsteff cümleleri halinde bir hatırlayıveriniz: «Şu Türkiye vahşileri tarafından, şu dehasız, medeniyetsiz, ahlâksız, şerefsiz millet tarafından...» Berselonu bir Italyan gemisi bombardıman etmiş Cephelerde bir değişiklik yok. Bir Fransız gazetesi Ispanyada 60,000 Italyan askeri mevcud olduğunu iddia ediyor Madrid 16 (A.A.) Hükumet liğinde şu malumat verilmektedir: 1 Dün Barcelona şehrine düşen 24 obüsün hepsi de fralyan fabrikalarında yapılmıştır. «2 Bu çapta îspanyol topu yok tur. «3 Barcelona'yı bombardıman e den geminin yan bordasmdan 8 topla ateş ettiği anlaşılmıştır. Çünkii üç kere ayni zamanda sekiz obüs endaht ettiği görülmüştür. Bundan anlaşıldığına göre, şehri bombardıman eden gemi Luigi Cardona veya Armando Dioz tipinde bir Italyan kruvazörüdür.» Oeuvre gazetesinde Madam Tabouis diyor ki: «Ademi müdahale komitesinin hemen bütün azalan bugünden itibaren kontrolun tatbik edilmeğe başlanacağı 6 mart tarihine kadar birçok hâdiselerin vukua gelmesini muhtemel addetmektedirler. Londranın salâhiyettar mehafili, halihazırda îspanyada 60,000 îtalyan bulun duğundan emindirler. Bu mehafil, Va lencia ve Katalonya hükumetleri arasındaki imtizaçsızlık sayesinde Franco'nun yakında muzaffer olacağını ümid etmektedirler.» kuvvetlerinin Jarama mıntakasındaki vaziyetleri, son muharebeler neticesinde mahsüs surette salâh bulmuştur. Bu muharebelerde asiler binden fazla maktuJ ve yaralı bırakmışlardır. Guadalajara cephesinde düşmanm tazyikı devam ediyor. Hükumet Almanya ve Sünbül kahramanları Italyadan sefirlerini geri hesab ta mı bilmiyorlar? çekmelerini îstiyecek Çiçek sevgisi ve ticaretile, çelenk ve buketlere verilen paraları hayır işlerine sarfetmek imkânını arıyan fikir arasındaki engin... Dava vardır ki; düzinelerle dosya, yığın yığın evrak, yüzlerle sened, sürü sürü şahid ve boy boy avukatla ispat edilir. Dava da vardır ki; bir anda ispatı i çin, senedi de sepeti de, şahidi, bürhani, delili, avukatı ve dosyası da, hepsi, karsıdakinin, gafletle harcadığı iki çift kelâmından ibarettir. İşte buket ve çelenk davası... «Düğünlere ve cenazelere gönderilen çiçeklere verilen paralara yazık oluyor. Yılda asgarî 200 bin lira tutan bu pa ralan İsveçte olduğu gibi bir hayır kurumuna versek te şehrin muhtac zavallılarını kurtarsak» dedik. Ve bu fikri ortaya atarken; çiçekçiliği de koruyalım. mümkünse her evde bir çiçek bahçesi, hiç olmazsa birkaç saksı çiçek yetiştirerek, memlekette çiçek sevgi sini artıralım, yayalım da dedık. Bu sebebledir ki birçok münevverlerimiz de, halk ta, herkes bu sesimize işti rak etti. Yalnız bir taraftan bir itiraz yükseli yor: «Böyle yaparsak İstanbulda çiçekçi likle uğraşan 3000 kişi aç kalacaktır!» Ve ilâve ediyor: «Esasen buket ve çelenklere verilen para iddia edildiği gibi 200 bin lira değil, nihayet 60 bin lira dır.» Simdi şuracıkta bir lâhza duralım: Demek ki, îstanbulda ayda 1 75 ku ruşla geçinen insanlar varmış ta haberi miz yokmuş. Oyle ya, mademki, dedikleri gibi düğün ve cenaze çiçeklerine verilen para yılda 60 bin lirayı geçmiyor ve bu para kesiliverince 3000 kişi aç kalacaktır. O halde bugün bu sayede açlıktan kurtu lanlann 60 bin liradan hisselerine düsen kendi hesablarile ayda ancak 175 kuruştur. Dedim ya, gafletle harcanan iki çift kelâm, işte böyle, bir davayı daha baş langıcda çürütebilir. 3000 kişiyi beslemesi için buket ve çelenklere verdiğimiz paranm yılda 60 bin değil, hatta benim ortaya koyduğum 200 bin de değil, fakat hiç olmazsa 7, 800 bin lira olması lâzımdır. Senede 60 bin lira işe olsa olsa (150) kişiyi yaşatabilir. Gene diyorlar ki: «îstanbulda 7 çi çekçi dükkânı ve 800 den fazla çiçek bahçesi vardır.» Bu söze inanırsak, şöyle bir hesab yapabiliriz: Bu bahçelerde çalısanlar birbiri üstüne 3 er kişi olsalar iki bin kişiye yakla şır. Görüyorsunuz ki bu hesab ta tutmu yor, ve neresinden yakalansa, bu rakamlar mütemadiyen birbirini tekzib edip duruyor. Yani îstanbulda buket ve celenge verilen paralarla yaşıyanlar 3000 kişi ise ler, bu para 60 bin lira olamaz. Ve eğer verilen para topu topu yılda hakikaten 60 bin lira ise, bu para kesi lince aç kalacağı söylenenler imkânı yok 3000 kişi değildir. Ve nihayet ne İstanbuldaki çiçekçiler 3000 kişidirler, ne de buket ve çelenklere verilen para 60 bin liracıktır, ne de bu paralar bir hayır müessesesine verilse ortada aç kalacak kimse vardır. Çünkü, İstanbulda yalnız düğünlere ve cenazelere değil, fakat nişanlara, hastalara, konserlere, tiyatrolara, doğum lara, isim günlerine, hatta dinî ve mülî bayramlarda çiçek gönderildiğini söyli yen gene kendileridir. Ve biz, iptidadanberi bunlara aleyh tar olmadığımızı söylemedik mi? «Avrupada mezarlıklar cennet gibi dir. Oraya girenler çiçek kokulan ara sında bütün yorgunluklarını giderir^er. Her aile mezarlığının bahçesine bir meraklı bahçıvan itinasile bakar.... Mezar lıklara çelenk konulacağına fidan dikilir ve birkaç sene içinde mezarlıklanmız kendiliklerinden birer park halini alır lar.» diyorlar. Demek ki mezarlara konulan çelenk lere onlar da taraftar değiller... O halde.. Garib bir lâhana turşusu ve perhiz hikâyesi.. «Avrupada çiçek bayramlan yapılı yor» diyorlar. Ne âlâ... Biz de yapalım. Sade o kadar değil, evvelki yazımda da kaydettiğim gibi, hatta her evde bir çiçek bahçesi yapalım. Ve memlekette çiçek sevgisini yaymak için başka ne yapmak lâzımsa, hepsini, fazlasile yapalım. Fakat düğün ve cenazelere yalnız buralara buket ve çelenk göndermekten vazgeçerek, bunlann parasını açlara, hastalara, kimsesizlere verelim ve, böyle yaparsak, öbür tarafta şu kadar bin kişi aç kalacaktır, diye kendi kendimizi al datmıyalım. Gene diyorlar ki: «Çünkü meşhur bir şairin dediği gibi, bir milletin zevkinin ve ruhunun inceliği yaşadığı yerdc çiçekçi dükkânlannın bolluğundan anlaşılır.» Fakat şu meçhul büyük şair zahmet edip gelse de, bir, aramızda dolaşan bunca boynu bükük, aç çocuğu, kimsesiz, yoksul ihtiyan ve yer bulamıyarak has tane kapılannda bekleşen derdliyi, bir de giriştiğimiz manasız buket ve çelenk yanşını görse, herhalde bu sözü söylediğine de söyliyeceğine de pişman olurdu. Biz ruhumuzun inceliğini evvelâ birbirımize yardımla, birbirimizi sevmek ve düşünmekle, birbimizin imdadma koşmakla gösterebiliriz. Buket ve çelenk paralarınm herhangi bir hayır müessesesine verilmesini istemi yenlerin, bu davada ortaya sürdükleri delillerin çürüklüğünü anlamak için, şu satırlan da görün: « Düşünün ki çiçek sayesinde izdivaclar bile çoğalıyor. Çünkü çirkin da madlar ve çirkin gelinler de çiçek buketleri arasında şirin gösteriliyorlar.» Evet dava vardır ki, bir anda ispah için, senedi de, sepeti de, şahidi de, dosyası, delili, bürhani da hepsi, karşıda kinin gafletle harcadığı iki çift kelâmından ibarettir. Çocuklan bile kahkahalarla güldürecek bu iki çift kelâm ise, ilâmaşallah, bir değil, bu çeşid bin davayı ispata yeter de artar bile. Hulâsa edelim; biz sade bugün değil, ve sade lâfla değil, fakat eskidenberi, daima ve ısrarla çiçek sevgisinin, çiçekçiliğin memlekette yeniden doğması, büyümesi ve yurdun bir çiçek bahçesi haline gelmesi için elden geleni yapmağa çalışmışız ve bittabi gene de yapacağız. Ancak, bu ucsuz bucaksız muattar bahçe yerine, hâlâ, ille buket ve çelenk! diye tutturanların; ve bu yolda yegâne bahane olarak üç beş çiçek tüccarının davasını ele alanların avamfiribliğini en dar çerçeve içinde dahi doğru bulmağa imkân yoktur. Bizim mevzuumuz hari cinde olmakla beraber söylemek isteriz: Lâle, sümbül kahramanlan unutuyorlar ki 3000 işçiii, 8 satış mağazası ve senevî 60,000 lira kazancı olduğunu söyledikleri çiçekçiliğin bu altmış bin liralık varidatından hiç değilse nısfını bu mağazalar kazanmaktadır. O halde bu efendiler neyi müdafaa ediyorlar? Cumhuriyet ve muharrirleri «cenaze lerde, ve düğünlerde belki de lüzumsuz olarak çelenklere, buketlere çok para veriyoruz, acaba ölenlere veya evlenenlere bir sevgi tezahürü olarak yolladığımız bu çiçekleri, gene ölenler ve yahud Lâf anlıyan beri gelsin! Romanyada çok nazik bir vaziyet Barselonu bombardıman eden gemi Paris 16 (A.A.) Portekizin, a demi müdahale komitesince verilen ka rann iki noktasını kabul ederek kontrol meselesi hakkındaki cevabını tehır etmesi salâhiyettar mehafilde bir inkisan hayal tevlid etmiştir. Fransız ve İngiliz hükumetleri tarafmdan sarfedilen gayretlerin bir itilâf akdile neticelenmesi, siyasî mehafilde memnu niyetle karşılarrmıştır. Sol cenah matbuatı, ademi müdahale komitesindeki müzakerelerin muvaffaki yetle neticelenmiş olmasından pek memnun görünmemektedir. Bu matbuat, M. Hitlerin îspanyaya gönüllü sevkini durdurmuş olduğunu, fakat M. Musolininin birkaç güne kadar Madridin zaptını temin edecek miktarda kıtaat ve malzeme göndermiş olduğunu ehemmiyetle kaydetmektedir. Sol cenah siyasî mehafili, cumartesi gününe kadar Cadix ve Malaga'ya yeni kuvvetler ihrac edılmesinden korkmaktadırlar. Barcelona'dan alınan malumata göre, ltalya tarafından gönderilen malzeme, harekâtı askeriye esnasmda asiler tara fmdan gittikçe fazla miktarda kullanıl maktadır. Katalonya hükumetinin resmî bir teb Bükreş 16 (A. A.) Hükumetin Berlin ve Roma hükumetlerinden Bükreşteki sefirlerini geri çağırmalannı taleb etmek tasavvu runda olduğu haber verilmektedir. Bu na sebeb, bu iki diplomatm General Franco'nun ordu Rumen Başvekiü M. Antonesco sunda hizmet ederken maktul düşen ve cesedleri memlekete getirilen Romanya lejionerlerinden iki kişinin cenaze merasrminde üniforma ile hazır bulunmalandır. Bu iki lejionerin cenaze merasiminin siyasî bir nümayiş şeklini almış olduğu kaydediliyor. Öğrenildiğine göre, muhalifler, bu iki diplomatın hattı hareketi hakkında bu gün Meb'usan meclisinde hükumetten istizahta bulunacaklardır. Tramvay tenzilâtı tasdik edildi Yeni tarife martın birinden itibaren tatbik edilecek Ankara 16 (Telefonla) îstanbu lun yeni tramvay tarifeleri Nafıa Vekâletince tasdik edildi. Yeni tarifelerle tramvay ücretlerinde yeni tenzilât yapılmıştır. 1937 martının ilk gününden itibaren tatbik edilecek olan bu tarifeler mucibince vergiler ve bilumum rüsum haric ol mak üzere birinci mevkide (bir ve iki kıt'a için) şimdiki beş kuruş yerine dört kuruş on para, (üç ilâ yedi kıt'a için) şimdiki 7,5 kuruş yerine 6,5 kuruştur. lkinci mevkide ise ücretler (bir veya iki kıt'a için) iki buçuk kuruş yerine 2 kurus on para, (üç ilâ yedi kıt'a için) beş kuruş yerine dört kuruş on para d;r. Asker ve mektebliler için ikinci mevkide seyahat etmek kaydile bütün kıt'alar için 2,5 kuruş yerine iki kuruş olarak tesbit edilmiştir. Bu yeni tarifelerde yapılmış olan tenzilât nisbeti % 12,40 ile Tc20 arasın dadır . Ademi müdahale komitesinin ük karart Londra 16 (Hususî) Ispanya hâdiselerine ademi müdahale işlerini kon trol eden bitaraflık komitesi bugünkü toplantısında önümüzdeki cumartesi gününden itibaren îspanyaya haricden gönüllü girmesini yasak etmeğe karar ver miştir. Komite azalan bu kararı müttehiden kabul etmişlerdir. Cumartesinden itibaren aslen lspanyol olmıyanlann gö nüllü olarak îspanyaya girmelerine mü saade edilmiyecektir. Sanayi haytımızda yeni bir adım Çimento hakkmda Normalizasyon prensipi tatbik edilmeğe başlandı Ankara 16 (A.A.) Iktısad Ve kâleti tarafından hazırlanan ve İcra Vekilleri heyetince kabul edilen çimento normlan, imar, inşa ve sanayi siyasetimizin, memleketimizde istihsal edilen, veya haricden getirilen malların fiat ve evsafını tayin ve kontrol edebilmek ve bu «uretle memleket pazarını fena, kıymetsiz ve buna mukabil ömrü az, muhafaza5i pahalı eşyadan kurtarmak hedefimi zin mühim bir eseridir. Norm tesbitile yalnız müstehlikin menfaati korunmuş değil, ayni zamanda sanayiin muvaffakiyeti ve inkişafı için lâzım olan şartlar da temin edilmiş olur. Çünkü herhangi bir sanayiin muvaffakiyeti, kullandığı ham maddenin evsafile sıkı bir surette alâkadardır. Bunun için dir ki dünya sanayi hareketleri, bu mü him temelin iyi hazırlanmasını ve dola yısile hernevi iptidailiğe, yanlışlığa, hile ve tağşişe mevzu olmıyacak derecede emin bir tasnif ve kontrola tâbi tutulmasını temin etmek istemiş ve bu suretle: 1 Ziraat, meyvacılık ve madenler gibi istihsal sahalanndan gelen ham maddeler için umumiyetle standardizas yon, 2 Sanayide işlenmiş maddeler için de normalizasyon sistemleri vücude ge tirilmiştir. Bu sistemler yalnız yukarıda temas edilen faydalan vermekle kalmı yarak, ayni zamanda sanayi usuilerinin ıslahma ve sanayide daha sair büyük tekâmülâtın doğmasma sebeb olmuşlardır. Bu suretle normalizasyon mevzuu sanayi rasyonalizasyonunun çok mühim bir esa sını teşkil etmektedir. Binaenaleyh kur duğumuz ve kuracağımız sanayiin cihan sanayiile boy ölçüşerek memleketin kültür ve malî seviyesini yükseltebilmesi için standardizasyon ve normalizasyon prensiplerinin tatbik olunması lâzımdır. Iktısad Vekâletinin bir kararı Ithali menedilen bir kısım mallar memlekete girecek Ankara 16 (A.A.) İktısad Vekâletinden: 1 şubat 1937 tarihinden evvel gümrüklerimize gelmiş bulunan ve gir karanna bağlı ( A ) ve ( M ) listeleri meyanına girmiyen sanayi makineleri ve diğer sayılı pozisyonlara aid olmıyan eşyanın ithaline müsaade edilmesi için müracaatler tevali etmektedir. Vekâletçe bu kabil eşyanın 1 mart tarihinden itibaren aşağıdaki şartlarla ithaline müsaade edilecektir: 1 ithaline müsaade edilecek mallann mart sonuna kadar resmî verilip filen gümrüklerden çıkarılmış olması ve bazı memleketler menşeli i^e kredi ile ithal edilmemekte bulunması sarttır. 2 Alâkadarların nihayet 15 mart tarihine kadar İktısad Vekâletine müracaatle bu karara tevfikan gümrükten çıkarmak istedikleri mallann miktar ve kıymetlerini ve dahil olduklan pozisyonları bildirerek müsaade alması lâzımdır. 3 ithaline müsaade edilecek olan pozisyonlar bu prensip kararile beraber Vekâletçe tesbit edilmis bıılunmalctadır. Ziraî kombinalar 250 kombina derhal faaliyete geçecek Ankara 16 (Telefonla) Ziraî kombinaların en kısa zamanda teşkil e dilerek işletilmesi yolundaki çalışmalara bugün de geç vakte kadar devam edildi. Ziraat Vekâletinin bu hareketle alâkalı bütün şubeleri bu çalışmalann süratle neticelenmesi için seferber edilmiş vazi yettedir. Kombinaların derhal tatbikaü na geçilerek bu ilkbahar sürümünü yapmaları temin edılecektir. İlk vaziyette 250 kadar kombina kurularak çalıştınlacaktır. İlk kombinaların Ankara, Garbî Anadolu, Trakya, ve pamuk mıntaka larında tesis edilecekleri anlaşılamktadır. Kombinalann faaliyete geçişi dolayısile merasim yapılacaktır. Bu teşekküllerde çalısmak üzere Ziraat mektebi ve Ma kinist mektebi mezunlan arasından bir çok müracaatjer alınmıştır. Ziraat Ve # kâletinin Eskişehirdeki ziraî istasyonunda mütehassis bulunan Numanın bu teşek külün başma getirileceği anlaşılmakta dır. evlenenlere, karşı olan sevgimiz hesabına paraya çevirip yurd fakirlerine hediye edemez miyiz?» şeklinde bir tez ileri sürdüler. Bunu çiçek düşmanlığı manasına almak için en kuvvetli sebeb türkçeye vukufsuzluk olabilir. Bu mantık memle kette yeni bir hastalık çıktığı söylendiği zaman «aman çıksın ve çoğalsın, bu işten geçinecek on bin doktor ve eczacı var» demeğe nekadar benziyor! Çiçek yetiştirenin, evine çiçek ala nın, arkadaşına, dostuna çiçek götü renin, yakasına çiçek takanın, salonunu çiçekle süsliyenin hatta yanma bir de met gül koyarak makine olup olmadığını tecrübe için ikide bir burnuna götürenin keyfine ve bu isteğine kim karışabilir ki «Cumhuriyet» böyle bir fikir ileri sürmüş olabilsin? Çiçek sevgisi ve çiçek ticareti mefhumile, çelenk ve bükete verilen paralan hayır işlerine sarfetmek imkânını mütalea eden fikir arasındaki engini görmiyenleri kendi velvelelerine terketmek lâzım. Lâf anlıyan beri gelsin. PEYAMt SAFA Atatürkle Mısır Kralı arasında telgraflar Ankara 16 (A.A.) Mısır Kralının doğumunun yıldönümü münasebetile, Reisicumhur Atatürkle Kral Faruk arasında aşağıdaki telgraflar teati olunmuşrur: 5. M. Birinci Faruk Mmr Kralı KAHİRE Ma]"estenîzin dogum yıldönümü mü nasebetile, samimî tebriklerimle birlikte şahsî saadetleri ve Mısırın refahı hakkmda en hararetli temennilerimi arzederim. Kamâl Ataiürk Reisicumhur İSTANBUL Beni çok mütehassis eden lutufkâr telgrafınızdan dolayı size hararetle teşek kür eder ve gerek şahsî saadetiniz, gerek Türkiyenin refahı için hararetli temennilerimi takdim ederim. Mısır Kredi Fonsiye keşidesi Kahire 16 (A.A.) Yüzde 3 faizli ve ikramiyeli Mısır Kredi Fonsiye tah villerinin dünkü çekilişinde 1903 senesi tahvillerinden 419905 numaralı tahvil ve 1911 senesi tahvillerinden 270174 nu maralı tahvil kazanmıslardır. Yeni Teşkilâtı Esasiye kanununun müzakere metni Ankara 16 (A.A.) Teşkilâtı Esasiye kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkmda Kamutayın 5 şubat tarihli toplantısında cereyan eden müzakerelerin harfiyen neşredilmesi Kamutayca karar altma almmıştı. Resmî Gazetenin bu müzakereleri ihtiva eden nüshası çıkBu geniş ve şümullü işe başlangıc ol mıştır. Her tarafa gönderilmektedir. Kamak üzere çimento normlan memleketi rar mucibince müzakere metnini Türkiyemizde ilk defa olarak tatbik edilmek ü de çıkan her dilde bütün gazeteler aynen neşredeceklerdir. zeredir. Bu normlarla bugünün inşaat ihtiya Ingiltere hava kuvvetleri cının mühhn bir maddesi olan çimento siparişleri lan yeni bir keşfe kadar rasyonal bir hale Londra 16 (A.A.) Hava Nezarekoyuyoruz. Bu tesbit edilen normlar bu sahada il ti tarafından, cari malî sene zarfında 31 min ve pratiğin göstereceği yeniliklere ikincikânuna kadar yapılan siparişler 67 göre yeni şekiller alacaklardır. milyon İngiliz lirasını geçmiştir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear