Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 Birincitesrin 1937 CUMHURİYET Bursa ve Balıkesir mıntakasında bir gezintı Üç müessesede tetkikler M. Stoyadinoviçin Londra ziyareti NİCÎN BOSANIYORLAR? Kral bir ziyafet verdi, Bursa Ziraat mektebi, Ipekböceği istasyonu ve mühim mülâkatlar Merinos Yetistirme teskîlâtı nasil calısıvorlar ? Adliye hekimi Enver Karan ruhî ve içtimaî devam ediyor duygusuzlukları en büyük iki sebeb buluyor Londra 15 (A.A.) M. Stoyadi Iki esaslı sebeb Yabancı dil öğrenmek meselesi il öğrenmek kolay bir iş değildir. Halbuki genclerimizin bir veya iki dil öğrenmeleri medenî vecibe sayılacak derecede zarurileşmiştir. Eskiden bir yabancı dil bileni parmakla gösteriyorlar ve onu «iki a dam» sayıyorlardı. Yakında garb dillerinden birini olsun öğrenmiyenleri par « makla gösterecekler ve o gibileri «eksik adam» sayacaklardır. noviç'in mülâkatları münasebetile bu müAnketi yapan: Salâhaddin Giingör lâkatların mevzuunu beynelmilel meselelerin ve bilhassa Akdenizdeki vaziyetin 10 ve Küçük îtilâfla Macaristan arasındaki Adliye hekimi Enver Karan, kocas: münasebata aid tetkikat olduğu beyan etarafından sopa ile döğülmüş bir kadının dilmektedir. yarasını muayene edıyordu. •. Kraltn ziyafeti Beni görünce: Londra 15 (A.A.) M. Stoyadino İşte, dedi, sizin ankete mevzu o viç, Kral ve Kraliçe tarafından BuckingFakat dil bellemek, dediğimiz gibi, lacak bir vak'a!.. Bu zavalh kadın, on ham sarayında verilen öğle ziyafetinde kolay değildir. Bu hakikati bir kere dayıldanberi evlıdir. Çocuğu da var. Ko hükümdann hususî misafiri olarak bulunha tebarüz ettirmiş olmak için iki canlı casından, ikidebir, dayak yer. Muayenemuştur. misal vereyim. Eski elçilerden Seyyid Ali sini yapanz. Çok geçmez, gene gelir. BoM. Ne\ille Chamberlain, miktarı çok şanma davası da açmış galıba.. Istersen, Efendi fransızca konuşuyor, okuyor ve olan davetliler arasmda bulunmakta idi. kendisini söylet! yazıyordu. Lâkin kaleminden çıkan fransızca yazı, şu şekilde oluyordu: M. Stoyadinoviç'in memnuniyeti Ben, dedim, bugün sizi söyletme« Je ne manque pas mcnsıeur de pr&enLondra 15 (A.A.) Reuter ajan ğe geldim. Bir Adliye hekimi sıfatıle dater â mes maitre îes sentiment de votre Bursada yetiştirilen Merinoslar sının bıldırdiğine göre, Londradaki Yu ha ziyade içtimaî nabız üzerine el koyan gouvernement et le premler consul son ret ettiğim müessesedir. Bu müessese Bur goslav mehafili M. Eden'in dün Yugos damsınız! Bünye hastalıklarından ziyaBu yazı günün îçînden alınan anî bir tout enchante porttz vous bıen je consergörüş mahsulü değildir. Bu mıntakayı ya sa köylüsüne ve ipekböceği yetiştiricileri la\ya Başvekili M. Stoyadinoviç ile de, manevî rahatsızlıklara şahid oluyorverai â. jamaıs votre aımabıüte avec grand kından ve daha iyi tanımak, anlamak için ne azamî yardıtnı yapmaktadır. Mües yapmış olduğu görüşmeler neticesinden sunuz. Bosanma sebeblerini.... plaısir ! > Enver Karan sözümü kesti: yapılmış bir okuma seyahatinin hülâsası sesenin gayesi hastahksız tohumdur. Bu bilhassa memnundurlar. Zıya Paşa da fransızca bilirdi, hatta Sor.. Cevabmı vereyim! M. Stoyadinoviç, İngiliz siyasî zimamdır. Evvelce yapılmış ve intıbaları güne na ulaşılmıştır. Bütün ipekböceği tohumJean Jacques Rousseau'dan tercümelcr Soruyorum: Niçin boşanıyorlar?. göre âyarlanmış bir seyahat de değildir. ları müessesenin kontrolundan geçer. darlarile tanışmak fırsatını elde etmiş olAdliye hekimi Enver Karan yapmış, Endülüs için yazılmış tarihleı < Bu yazımda okuyucularımın karşısına Kontrolsuz tohumlar piyasaya çıkanla duğundan dolayı fevkalâde memnun ol Bence bunun iki büyük sebebi, den birini de dilimize çevirmişti. Fakat o kasaba, köy manzaralarile ve yahud ta maz. Zaten alıcılar, kontrolsuz tohum duğunu beyan etmiştir. Kendisinin mem vardır: Biri, ruhî denksizliktir. Kadın ve lıklannı kırar. Evin içinde olup biten şey dahi fransızcayı şu biçimde yazabilirdi: rih içinde geçirdikleri oluş safhalarile bo almamayı itiyad edinmiştir. Bu işi ken nuniyeti İngiltere ile Yugoslavya tara va erkekten herhangi biri, daha hassas. leri, büyük bir sır gibi saklamalıdır. t Ton amour me fera enterr^ töt ou tard; Kocanın affedılebilecek şekilde bazı je tu presente ce portrait com un souvenlr ğulmuş olarak çıkmıyacağım. Daha ziya disine zevk eden kıymetli ziraatçi Dr. Ta fından sulhu muhafaza için takib olunan daha kabiliyetli, daha düşünceli, öteki de bugünkü köyden yarınm köyüne gidi hir Ertuğrul geceli gündüzlü en ideal to siyasetin gayelerinin neticelerinin ayni ol ise, vurdum duymaz, beceriksiz, önünü küçük çapkınlıklarını hoş gbrmesini bilen de mol ; non pas qui mon trıst sort f İM. ardını kollamaz takımdan oluyor. Ara kadınlar, kocalarını ellerinde tutmağa pire jamais ae compassion mais moa len yolu araştırmağa çalışacağım. Bu a hum elde edilmesi için çahşmaktadır. I ması dolayısile daha ziyade artmıştır. exemple faire trembler tes autrea ador»Ayni ajans. M. Stoyadinoviç'in husu daki bu derin görüş ve anlayış farkı; te muvaffak oluyorlar. laştıraıalarımıza başlamadan evvel mem pekböceği tohumu bir ihraç malı iken hassirini göstermekte gecikmiyerek, iki taraBurada, doktor Enver Karana bir su teurs. > leketi sevmek ve tanımak bahsi üzerinde talıklar yüzünden bir dirhem bile ihraç sî bir itilâf akdetmek ve hususî meseleleı fı, birbirlerinden soğutuyor. al sordum: Görülüyor ki elçinin de, şairin de bir iki satır yazmayı liizumlu buluyorum. dilemez olmuştur. Müessesenin gayesi müzakeresine girişmek niyetinde olmadı Sizce, boşanma vak'alarında han fransızcalan berbaddır, baştanbaşa ha « Bu soğuklueun neticesi de ihtılâfı ğını ilâve etmiştir. Harab ve esir bir yurddan bugünkü bunu da emniyet altına almaktır. gi taraf, daha mes'uldür? mahkemeye kadar sürüklüyor. Bursa dut bahçeleri bugün dörtte üç talıdır. Lâkin onları bu yanlışlardan, bu sıhhatli, gürbüz delikanlı memleketi na Doktor tereddüd etmedi: şivesizliklerden dolayı küçük görmek, is* lhracat devam ediyor Öteki sebeb: İçtimaî uygunsuzluk! sıl tneydana getirdiğimizi anlıyabilmek i nisbetinde azalmıştır. Dut bahçeleri mü Erkekler daha mes'uldür! tihza mevzuu yapmak kimsenin hatırın Bilgi, görgü ve terbiyece tekemmül çin yurdu gezerek tanımak mecburiyeti badil olarak gelen yurddaşlarımızın kıyîhracat mallarımızın Yunanistandan Ve ilâve etti: dan geçmez, geçemez, çünkü Ali Efendi karşısmda olduğumuzu gözönünde tutma met bilmemezlikleri yüzünden sökülerek tutulan şileplerle nakli işi devam et etmiş bir kadın, bazan kaldırımlarda büBunun «niçin?» ini de anlatayım: olsun, Ziya Paşa olsun, fransızcayı homısır tarlası haline sokulmuştur. Bir de mektedir. Her on, on beş gün de bir ih yümüş, kaba saba, huysuz, cahil, müteğa çalışacağım. Erkek, sinirlerine kadından daha fazla casız, kitabsız, vasıtasız denilecek bir suRejimi ve memleketin taşını, toprağını diyaspis hastalığı dutlukların azalmasına racat limanlarımıza uğrıyan vapurlar assıb bir erkekle evleniyor. hâkimdir. Ufaktefek bazı dargınhklarda, rette öğrenmişlerdir. Onlara ve benzer sevdirmek için kulak kâfi bir uzuv değil ve mahvolmasına sebeb olmaktadır. Bil buradan, toplanan fmdık, tütün, ceviz Kadının uğrıyacağı derin sukutuhayal kadın kadar, ileri gitmiyebilir. Meselâ, lerine ders verenler türkçe bilmezlerdi, dir. Kulakla gözün birleştirilmesi lâzım gisizlik devam ettikçe ve hastalıkla mü kütüğü, deri gibi ihrac mallanmızı al kolayhkla tahmin edılebilir. izzetinefsinden hiçbir şey kaybetmeksi ortada istifade olunacak kitab yoktu. maktadırlar. dır. Söz bu memlekette çok söylenmiş, cadele edilmedikçe böcekçilik daima yeHer geçen gün, aradaki uçurumu ge zin, banşma talebinde bulunabilir. Yal Oyleyken doğru, yanlış fransızca mek Şimdiye kadar nakliyatta en ufak bir ekseriya dinlenir gibi görülmüş, hiçbir za rinde sayacaktır. Gezdiğim köylerde bönişletmektedir. Bir taraf, nekadar, uysal nız tramvayda yer göstermek, yanında ârıza olmadığı için, navlunlarını yük tub yazacak kadar çalışmışlar ve bilgi elman dinlenmemiş, daima boşluk içinde cekçilik istasyonunun öğüdlerini köy odadavranırsa davransın, öteki taraf, zulmü sigara içmemek gibi hareketlerle yabanselterek tröst yapan ve vapursuzluğude etmişlerdir. kaybolup gitmiştir. Hatta bu söz kalaba larında asılı gördüm. Bu öğüdlerden en muzdan, ıhracat mevsiminden fazla is nü ve tahakkümünü o derecede artırır. Ve cı kadına saygı gösteren erkeklerimiz, ev Iığı birçok atalar sözüne kaynak bile ol hoşuma gideni, «Tarla sınırlarını dutla Bugünün gencleri dünyanın herhangi tifadeyi düşünen diğer ecnebi vapur hayat, kadın için de, erkek için de haki hayatmda, kendi karılarına karşı da biraz bir dilini mükemmel surette Öğrenmek muştur: «Lâfın endazesi olmaz», «Bo§ tahdid et, hem böcek beslersin, hem de kumpanyaları maksadlarında muvaffak kî bir cehennem olur. Herşeyden evvel itidalli davranmakla bilmem, ne kaybeiçin sayısız vasıtalara malik bulunuyor lâf karm doyurmaz» gibi. Hatta söz ne tarlanın hududunu bilirsin» şeklinde ola olamamışlardır. Çünkü, hükumetin al ruhlann birbirile imtizacı lâzım.. Muhitderler? Herhalde kadın ihmal edılme kadar samimî, ne kadar sıcak olursa oldığı tedbirler sayesrnde ihracatçılarımız lerin aykınlığı da, geçimsizlikte amıldir. melidir. Gene bir kadına tertib edilecek lar. Gönül istiyor ki büyük vasıtalann müessese muhtemel müşkülâttan kurtarılmışlarsun, bedbin ve menfî düşünenler ve ya Üçüncü olarak gezdiğim Meselâ, Aksarayda doğmuş, büyümüş en büyük ceza, onun gözleri önünde baş vadettiği feyiz de bol olsun. * * * hud düşünmeyi kendisine yük sananlar i merinos yetiştirme teşkilâtıdır. Merinos dır. bir erkek, Sisli muhitinin icablarına ken ka kadınla meşgul olmaktır. Kadın, böyçin daima yem borusu addedilmiştir. O teşkilâtını kavramak için köye gitmek lâdini kolayhkla ahstıramaz. Bu fıkrayı masamın üstünde duran le bir patavatsızlığı, asla affetmez. Af nun için yurda, bilhassa yurdun köyle zımdır. Onun bütün işi köydedir. MeriEczanede ilâc yaptırırken «Fransızcada Cümleler ve Ibareler», Ve gene, çocukluğunu kafes arkasın fetmemekte haklıdır da!.. rine sözle beraber iş götürmenin zarurî nos teşkilâtı yerli koyunu sun'î tohumla«Fransızcada Sıygalar ve Zamanlar» Terkos mühendislerinden Ahmed da geçirmiş bir kız, kadmlık çağına girer Erkekler, çuvaldızı başkalanna batır adlı iki eserden aldığım ilhamla yazd.m. oluşu bundandır. Köye müsbet işle giden tna suretile merinosa tahvil işile uğraş Mustafa, evvelki gece Cağaloğlu ecza girmez, kendıni lüks bir muhıtte bulursa, münevver, köylünün sevgisi ve sıcak alâ maktadır. Tahvil işile beraber hayvan nesine gıtmiş, ilâc yaptırırken bir aralık şaşalar. Yeni vaziyeti yadırgamağa baş madan evvel, iğnenin acısını kendilerin Fransızcadaki ihtisasını yıllardanberi bilyemi ziraatini köye sokmağa çahşmakta asabî bir buhran yüzünden eczacıya hü lar. Ve bu yadırgayış, onu bir takım gay de tecrübe etmelidirler. kasile dönecektir. diğim emekli yarbay Mehmed Ali UluSize bir vak'a anlatayım: Bundan ergüvenin telif ettiği bu iki kitab, o büyük dır. Bu çalışma müvazî gittiği takdirde cum etmiştir. Köy ziraî bir müessese olduğundan ritabiî ve ekzantrik hareketlere sevkeder. Bu taarruz karşısmda eczacı imdad Bütün bir ömrü, başbaşa geçirmeğe ka birkaç sene evvel bir keşif heyetile Istan dili öğrenmek istiyenler için gerçekten tetkiklerimiz daima ziraî bakımdan ola merinos yetiştirme işi daha verimli olacakcaktır. Cumhuriyetin ' kurduğu, kapıları tır. Bu sene merinos teşkilâtı, tahvil işini istemiş, fakat Ahmed Mustafa, imdada rar veren çiftler arasında, duygu ve dü bulun uzak mahallelerinden birine, git feyyaz birer kılavuz kıymetini taşımak gelenlere de hücum ederek tecavüze miştik. Vazifemiz, çok nazikti. Yaşh bir tadır. her köylüye açık olan isimleri aşağıda ve Balıkesirin üç kazasma da teşmil etmışşünce mutabakati şarttır. başlamıştır. Hasta güçlükle yakalanmış koca, karısile yabancı bir erkeğin, keşfine tir. Geçen sene 30 40 köy üzerinde ça rilen birkaç güzel müesseseyi gördükten Daha ilk günlerde, birinin ak dediğine, gittiğimiz evde, öpüştüklerini iddia edi Eski devirlerde bu gibi rehberleri bula» ve Tıbbı Adliye gönderilmiştir. sonra bunların verdiği ışıkla köylere gi lışıldığı halde bu sene 250 ye yakın köy, mıyarak dil öğrenenleri hürmetle selâmöteki kara derse, nasıl geçinilir>.. yordu. Halbuki, kadının vekili, böyle bir deceğiz. Onlann aydınlığı, bizi köyde da teşkilâtın çalışma sahası olmuştur. Geçen Aile yuvasınm dirlik düzenliği icin, suç islemediğini söylüyor, keşif yapılma larken bugünün bahtiyar genclerine im ] ha aydın düşündürecektir. Köy ve köylü sene 19 bin koyuna sun'î tohumlama su koçlardan fazla bahsetmiyeceğim. Koç daha bazı şartların da teessüs etmesi lârenmemek de elimden gelmiyor. 1 smı istiyordu. retile tohum verildiği halde bu sene 137 lara bu kadar erken yem verilmesi on karşısında üzüntü duymıyacağız. zımdır. Gencler! At da var, meydan da. YaO gün, mahallede iki kişi bulduk. îlk olarak Bursa Ziraat mektebini bin küsur koyuna tohum verilmiştir. Bu ların sıhhatlerini korumak içinmiş. KoçBu şartların başında, kadının kanaat ya kalırsamz çok ayıb! gördüm. Bu güzel mekteb, ziraî bünye büyük rakam enteresan bir metod olan lar yem yedıkten 2 3 saat sonra çahştırı ehli olması gelir. Kocasının gelirini he Onları, öpüştürecek, biz de ihtiyar zatın Af. TURHAN TAN sile Bursa muhitinin meyvacılık ve seb sun'î tohumlama ile ve 180 koçla yapıl lıyorlar. Koçlara sabah akşam ikişer yu sab etmiyerek, görenek tesirile, bir *akım e\inden, bu öpüşmeyi seyredecektik. İki zecilik hocası durumundadır. Bu kıymet mıştır. Bu hesaba göre 760 koyuna bir murta yutturuluyor. Hayret ettkn. Koç fazla isteklere kalkışan kadın, kocasmı orta yaşh erkeği, sevablanna bu yalan cıktan öpüşmeğe razı ettik. li müesseseyi dışmdan görenler, onu köy koç isabet etmektedir. Bu bir vasatidir. lara nasıl yumurta yutturulduğunu bir tür sevmiyor demektir. Bazan bir koça 1500 koyun bile isabet lü tasarlıyamıyordum. Öpüşme faslı vaki oldu. Fakat, biz iktısadına lüzumlu olmaktan ziyade güÇünkü, seven kadın, erkeğini bütün etmektedir. Halbuki iş gayet basit: 4 5 santim kusurlarile sever. Parasız bir koca oluşu, ihtiyar kocanın evinden, gözümüzü dört zel bir park veya koru deyip geçecekler. Bursa ve Balıkesir köylerini gezerken genişlikte, 1 0 1 5 santim uzunlukta or evine bağlı bir kadının nazannda, onun açtığımız halde öteki evin penceresinde Müesseseyi gezdikten sonra köylere gittim. Bursa ve Balıkesir muhitinde bu bazı köylerin yakmlarında beyaz çad;r tası delinmiş bir tahta parçası koçun ağ küçük düşmesi için sebeb olamaz. Bılâ öpüşenleri göremedik. Neticede ihtiyar mektebin yetiştirdiği, kendi emeğile geçi lar gözüme ilişti. Bunlar 39 sun'î tohum zına geçiriliyor. Başı biraz yukarı kal kis. böyle vaziyetlerde kadın, en lüzum haksız çıktı. Yani bir vehmin kurbanı olnen tek pratisyen ziraatçıya rasgelmedim. lama istasyonundan bazılarıydı. Sun'î to dırıldıktan sonra tepesi delinmiş yumurta, lu ihtiyaclannı, kocasından gizlemeli, o duğu anlaşıldı. Dün îstanbul vilâyetinde Vali muaBunun sebeblerini tekrar araştırdım. humlamanın bir günlük safahatını göre koçun ağzına akıtılıyor. Koç da alışma na yoksulluğunu, mümkün olduğu kadar Demek istediğim şu ki: Hele biraz da vıni Hüdainin riyasetinde îstanbul Tapu Mekteb parasız, yatılıdır. Talebe köylü bilmek ve okuyucularıma anlatabılmek i neticesi yumurtayı derhal yutuyor. Son hissettirmemeğe çahşmahdır. yaşh olursa, karısmı ağır ithamlar altın müdürile Polonez köyürü ihtiva eden değil, şehirlidir ve memur olmak için bu çin bir geceyi bu istasyonlardan birinde ra yem teknelerine kuru üzümle karışık Müsrif kadın, kocasının evvelâ sevgi da bulundurmaktan adeta zevk alan er çiftliğin vekilınden mürekkeb bir toplanü rada okur. Bu çalışkan çocukların top geçirmeğe karar verdim. Çünkü mesai sa yulaf konuyor. Bu üzümlü yulaf akşam sini, sonra da itimadını kaybeder. kekler pek çoktur. Her tarafta, karısmı yapılarak Çarfiski nam'ndaki Polonyah rak sahibi olmaları nekadar arzu edılir bahleyin çok erken başlamakta oldugun sabah veriliyor. Her koça günde 250 Yuvanın mahremiyeti de, iyi geçım elinden almak icin kurulmuş hayalî tu zata aid olup bilârare Pclonyalı muha dan şehirden köye gelinciye kadar işin gram kuru üzüm, 4 yumurta, 1500 gram için bilhassa lâzımdır. birşeydir. Bütün orta ziraat mektebleri zaklar keşfeden böyle müvesvis adamlar, cirlerin iskân edildikleri büyük çiftliğin nizamnamelerinde toprak sahibi olanlar bütün safhalarını takib etmeğe imkân bu yulaf, 2 kilo kuru yonca veriliyor. Bu mahremiyete dikkat etmemek, iki hiç evlenmeseler, daha iy' ederler satm alınarak muhacirlerp temliki işi etramektebe ahnır, diye kayid vardır. Şım lunamamaktadır. Koçların yem yeme safhalarını gördük tarafm birbirlerine karşı emniyet bağh f nda görüşülmüstür. Tapu kaydında PoSALÂHADDİN GÜNCÖR diye kadar bu kayidden bir iki metro muTohumlama safhalarını Bandırmaya ten sonra, sıra koç istiyen yerli koyunlalonez köyü şimdilık tamamile bu çiftlik rabba arsa \e yahud bir iki dönüm ev 27 kılometro mesafedeki Kocagöl istas rın ayrılmasına gelmişti. Bay Sadıkla besahıbıne aid görülmektedir. bahçesi anlaşılmıştır. yonunda tetkık ettim. Sabahleyin Ban raber göl kenarına kadar çıktık. Köyde Burası hükumet tarafından istimlâk eMeyvacılık, bağcılık, sebzecilik Bur dırmadan Gönene, oradan Sarıköye ka ne kadar koyun varsa bir meydanda topdilerek usulü dairesinde teffiz muamelesi sa muhitinin biricik ziraî işi olmalıdır. Bu dar bir gezinti yaptım. Şoförler sık sık lanmıştı. Bu meydanın kenarındaki ağılvapılacaktır. işe giden yol da Ziraat mektebinden geç merinos teskilâtının memurlannı köylere da yerli koçlardan yapılmış bir sürü görmektedir. Öğretici devlet müesseselerinde götürdüklerinden yolları biliyorlar. Ak düm. «Bunlar ne oluyor?» dedim. «ŞimSACLIK kâr düşüncesi birinci plânda olmadığı şamüstü Gönen köylerinden Manyasgöiü di anlarsm» dedi. Baktım çobanlar her halde Türkiyenin en güzel ve en ilmî, zi kenarına geldik. Kocagöl tohumlama is koçun karm altına bez bağlayıp sürüle Kadın hekimleri toplantısı raî işjetmelerinden biri, belki de birincisi tasyonu veterineri Sadık Ozata bizi mem rin içine bırakmağa başladılar. Koçlar Türk Ginekologi Kurumu bu sene Bursa Ziraat mektebi bahçeleridir. Bu nuniyetle çadınna kabul etti: «Çok er da ve alelumum hayvanlarda bir sevki tanin ilk toplantısını, dün Beyoğlunda şubenin yaratıcısı, yorulmak bılmez bir ken kalkmak icab ettiği icin aksamdan bir biî varmış. Talib olmıyan dişiye yanaş Tıb cemiveti binasmda yapmıştır. Bu azimle çalışan, köye ve köylüye faydalj sey söyliyemiyeceğim. Yarın bütün saf mazlarmış. Zaten talib olan koyunlar toplantıda geçen senenin idare heyeti faalıyet raporu, genel sekreter tarafınolmağa uğraşan kıymetli muallim Mus halan kendi gözlerinızle göreceğınız için koçun başına toplanıyor. Koç, bezi olduğu için üstüne atladığı koyunu tohumlıdan okunmuş ve ittifakla kabul ve tasşimdi erken yâtahm» dedi. tafa ile öğünmek, yerinde bir kadırşinasyamıyor. Koçun her atladığı koyun ayrıvib edilmiştir. Bundan sonra yeni idare lıktır. Muallim Mustafayı ders saallerinÇadır, hem bir seyyar lâboratuar, hem heyeti intihabma geçilmiştir. Birinci lıyor ve o gün tohumlanıyor. Bu sürüleden başka saatlerde otururken görmek ikametgâh olarak kullanılan, kapısı, penbaşkanlığa profesör Kenan Tevfik Se mümkün değildir. O âdeta yürüyen, ko ceresi olan büyük bir salonu andınyor. rin başında II.5 saat kadar bekledik ve zenel, ikinci başkanlıklara Dr. Orhan şan bir insandır. Bursa muhitine en uy Rahat bir uykunun en tatlı yerinde şa 150 kadar koyun ayırdık. Koçsak koyun Tahsin, profesör Ali Esad ve genel sekgun sebze ve meyva çeşidlerini o bulmuş fakla beraber uyandık. Bu mesaiye ken kalmadığı tamamile anlaşıldıktan sonra reterliğe Dr. Ahmed Asım Onur se tur. Onları mektebin fidanlığında yetiş dilerini akord etmiş olan çobanlar bizden ayrılan koyunlar istasyona sevkedildı. çilmiştir. tirmektedir. Ondan talebesi, muallim ar daha evvel hazırlanmışlardı. Doğruca Orada bir ağıla kapatıldı. Koyunların Yeni paralar tevzi ediliyor Cemiyet azası, Umumî Harbden sonra kadasları, Bursa meyvacıları, bahçıvan merinos koçlannın ağıllarına gittik. Koç sırtlannda her sürüye aid bir ijaret olduDünden itibaren yeni beş liralıklarm Merkez ve Ziraat Bankalarmca tev ilk defa önümüzdeki mayısta Amster • ları daima hürmetle bahsederler. Ne mut ların hepsinin başlarında birer yular var. ğu için kanşmasında bir mahzur yoktur. ziine başlanmıştır. Yeni paralar, dolar cesametinde ve eskilerden daha şık damda toplanacak olan arsı ulusal kaKoçlar hakkında Cumhuriyette havadis Kimin kaç koyunu geldiği bu şekilde bel tır. Bankalar bir yandan paralan tebdil ederken diğer taraftan da tediyatı dın hekimleri kongresine iştirake karai lu ona... li oluyor. bununla yapacaklardır. vermiştir. İpekböcekçiliği istasyonu ikinci ziya kabilinden birçok yazı çıktı. Onun için Polonez köyü İstimlâk edilerek muhacirlere verilecek Yeni beş nîva»ava cktı