Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURtYET 29 Mart 1936 ( Şehir ve Memleket Haberleri uazı koprusu Anatole France Yazan: Siyasî icmal Uzak Sarktaki yeni hâdiseler 36 Servet Yesarioğlu Çevlren: Güneşin yüksekliğine baktım; sabahın saat onu olduğunu tahmın ettim. Birdenbire, ikinci defa olarak, etrafımı bir takım erkekler ve kadınlar çevirdi. Bunlarm tavır ve vaziyetleri ve giydikleri kostümler de evvelkiler gibiydi. Kadınların içinde şişmanlar, kupkurular olduğu gibi çoğu alelâde idi ama ekserisi hünsa gibiydi. Bu insan dalgası da geçti Fabrikaların paydos zamanları kalabalıklaşan haricî mhallelerimizde olduğu gibi meydan birdenbire ıssız kaldı. Ilânlarda, tekrar Avrupa Bırleşık hukumetlerinin 28/ Haziran / 220 tarihini okudum. Bu ne demek? Birleşik Hü kumet Komıtasının Toprak bayramı hakkındaki resmî tebliği, bana bu tarihin anlaşılması için faydah malumat verdi. Bu tebliğde deniliyordu ki «Arkadaşlar bilirsiniz ki, yirminci asnn son senesinde eski dünya korkunc bir girdba daldı bo ğuldu. Elli sene süren anarşiden sonra Avrupa Kavimleri Camiası teşU kil edildi....» 5 halde Birleşik hüku metlerin tarihi 220 olduğuna göre Hıristiyanlık tarihinin şimdi 2270 inci senesi olmak lâzım geliyordu, bu muhakkaktı. Şimdi nasıl oluyor da ben birdenbire 2270 senesinde bulunuyordum ? İş, bu ciheti izah etmeğe kalıyordu. Rastgele yürürken bunu düşünüyor, ve kendi kendime diyordum ki: Ben herhalde bu kadar senedenberi Miralay Fugas gibi mumya halinde hıfzedilmedim. Herhalde H. G. Wells gibi zamanı istikşaf eden bir makine kullanmadım, fakat belki William Morris gibi uykuda iken üç buçuk asn atlayıvermişimdir, ama bunu da bilmiyorum. Çünkü insan rüya görürken rüya gördüğünü bilmez. Fakat şimdi kat'iyyen eminim ki uyumuyorum. Bu düşüncelerle, burada söylenmesi faidesiz diğer düşüncelere dalmış iki yanı parmaklıkh bir yoldan gidiyordum. Parmaklıkların arkasında, yapraklar ara sında, baska baska şekillerde, hepsi küçük küçük, penbe evler gülümsüyorlardı; bazan da, kırda cephelerini dumanlar ve alevler sarmış çelikten, geniş, sirklerin yükseldiklerini, görüyordum. Bir isim veremiyeceğim bu yerlere korku kanat germişti. Makınelerin seri uçuşlarından titreyen havanm ihtizazlan beyni me acı acı aksediyordu. Bu yol, ötesine berisine ağaç demetleri serpilmiş ve ir maklarla bölünmüş bir ç^yıra çıkıyordu. Orda inekler otluyorlardı. Gözlerim bu serinliğin zevkini tatmakta iken, karşımda, dogru ve parlak bir yol üstünde bir takım gölgelerin koşuştuklannı görür gibi oldum. Geçerken rüzgârlan yiizüme çarptı. Bunların, süratten seffaflaşmış tramvaylar ve otomobiller olduğunu anladım. Dar bir köprüden öte tarafa geçtim. Ormanlarda ve çayırlarda bir hayli yürüdüm. Kendimi tam kır ortasmda farzederken bir parkın kenarında parlak evlerden müteşekkil geniş bir cephe gördüm. Biraz sonra hafif bir tarzı mimaride yapılmış bir saray karşısına çıktım. Kalabalık bir ziyafeti tasvir eden nakışlı ve kabartma zinetler binanın bütün cephesince uzanmıştı. Camlı geniş pencerelerden, aydınlık büyük bir salonda, resimli güzel çinilerle süslü uzun mermer masalann etrafmda, bir takım erkek ve kadınların oturmuş oldukları görülüyordu. Burasının bir lokanta olduğuna hükmederek içeri girdim. Aç değildim. Fakat yorgundum. Yemiş hevenklerile dolu olan bu salonun serinliği bana nefîs geldi. Kapıda duran bir adam benden vesika istedi. Şaşaladığımı görünce: Arkadaş, dedi, anlıyorum ki sen buralı değilsin. Nasıl oluyor da vesikasız geziyorsun? Müteessifim, fakat seni buraya almak benim için mümkün değildir. Amelelere iş bulan murahhası gör, eğer sakat veya malul isen muavenet murahhasına müracaat et. Hıç malul ve sakat olmadığımı söylıyerek oradan uzaklaşırken lokantadan çıkan ve dudakları arasında kürdan bulunan şişman bir adam bana iltifatla: Arkadaş, iş bulan murahhasa gitmene hacet yok. Ben şubenin ekmekçilik murahhasıyım. Bir arkadaş noksan, benimle gel, hemen çalışmağa başlarsın, dedi. Bu şişman arkadaşa teşekkür ve hüsnü niyetim hakkında onu temin etmekle beraber ekmekçi olmadığımı söyledim. Bana biraz taaccüble baktı ve şaka seven bir adam olduğumu anladığını söyledi. Arkasından gittim. Koskoca demir bir binanın önünde durduk. Bu binanın öniinde muazzam bir kapı vardı ki, alınhğmda tuncdan iki dev dirseklerine dayanmış duruyorlardı. Bunlardan biri ekinci ve öteki orakçı timsalleriydi. Bunlann bedenleri zoraki olmıyan bir kuvveti ifade ediyordu, ve yüzlerinde sükunetli bir gurur parlıyordu. Başları kalkıktı. Bunlar bu itibarla (Constantin Meunier) Konstanten Mönienin vahşî amelelerinden pek farklı idiler. Yüksekliği kırk metrodan fazla bir salona girdik. Bu salonda hafif beyaz tozlar arasında büyük ve sakin bir gürültü ile makineler işliyordu. Madenî kubbe altında çuvallar kendi kendilerine gidip karınlannı deşecek olan bıçağa teslim oluyorlardı. Torba lardan çıkan unlar teknelere dökülüyor, bunlan çelikten kocaman eller yoğuruyor, hamurlar da kalıblara akıyor, kalıblar dolunca, kimsenin yardımı olmaksızın tünel gibi derin ve geniş bir fınnın içine koşuyorlardı. Bu hareketler içinde, en çok beş altı adam kımıldamaksızın işe nezaret ediyordu. Proje gönderildi; inşaata Zararda olan Şirket bu mayısta başlanacak Yeniden tadil edilmek sene temettü veremiyor Gazi köprüsünün inşaatına aid proje Türk Gemi Kurtarma şirketi umumî bugünlerde, Hügo Herman şirketi ta üzere Meclise gönderildi heyeti dün şirket merkezinde toplanmış rafından şehrimize gönderilecektir. Pro je buradan tasdik edilmek üzere Nafıa Vekâletine gönderilecektir. Projenin azamî bir ay içinde tasdik edilerek şirkete bildirileceği ve şirketın mukaveleye göre mayıs içinde inşaata başhyacağı söylen mektedir. Gerek bu hususlar hakkında şirketle görüşmek, gerekse projeyi göz den geçirmek üzere Belediye köprüler ve yollar müdürü Galib Avrupaya gitmiş tir. Gazi köprüsü inşaatına başlandığı zaman Unkapanı köprüsü, Sütlice ile E yübsultan arasına kurulacaktır. Unkapanı köprüsünün uzunluğu 440 metrodur. Halbuki Sütlice ile Eyübsultan arası 230 metro kadardır. Bu itibrala köprü bu saha için fazla uzun olduğundan köprünün çürük ve istifade edilemiyecek vaziyette olan kısımlan ayrılarak yalnız sağlam kısımlan ile her iki sahıl arasında bir köprü kurulacaktır. Burada kurulacak köprü, Karaağaç müessesatınm da şehirle olan müaasebatını arttırmış olacaktır. Gerek et, gerekse soğukhava depolan nakliyatı bu köprü üzerinden ve Unkapanı yolundan yapılacaktır. Bundan on gün evvel Meclisten çıkan ve Reisicumhura gönderilmiş olan inhi sar memur ve müstahdemlerinin tekaüd lük lâyihası üzerine teşkilât ve kadro hazırlıklarına başlandığını yazmıştık. Dün öğrendiğimize göre, bu kanun Meclise geri gönderilmiştir. İade keyfi yetinin Inhisarlar idaresinde bulunan asker mütekaidler hakkında kanunda bir hüküm bulunmamasmdan ilerı geldiği anlaşılmaktadır. Bu hususta hiçbir sarahat olmıyan kanun tatbik mevkiine geçtiği zaman askerî tekaüdlerin tekaüd maaş larının derhal kat'ı icab edecektir. Söylendiğine göre, kanun Mecliste tadil ve yeniden müzakere olunacak 10 gün ıçm~ de tekrar Reisicumhura gönderilecektir. Bu vaziyet dolayısile Inhisarlar İdaresinde 1 nisandan itibaren tatbik edileceği soylenen değişikler de bir müddet geri kalacaktır. İnhisar memurları tekaüdlük kanunu Gemi kurtarma Muallim Afet Avrupadan geliyor Muhtelif Avrupa üniversitelerînde Türk tarihi ile Türk tarihi etrafmda ya pılmakta olan ilmî araştırmalann neticeleri üzerinde çok kıymetli konferanslar veren muallim Afet bugün Avrupadan şehrimize gelecek ve akşam trenile An karaya gidecektir. ŞEHİR tSLERİ Fakirlerin mezarlarını kazma işi okyodaki son askerî isyan Amiral Okada kabinesinin Sovyetlere karşı tuttuğü müteenniyane ve ihtiyatkârane polıtikaya karşı bir protesto idi. Ordu erkânı bu teenniyi askerî ve sitır. Toplantıda, idare meclisi ve murakıb yasî icablardan ziyade iktısadî ve malî raporları okunmuş ve 1935 yılı bilânçosu hususî düşüncelere atfettiğinden memnutasdik edilmiştir. niyetsizliğini göstermişti. Bunun için yeDünkü toplantıda şirket sermayesinin ni kabine, ordunun zoru üzerine siyasî yüzde yetmişine sahıb olan hükumet na partılerın ve iktısadî zümrelerın mensub mma Maliye Vekâletini temsilen müste lanndan değil, kudret ve ehliyeti sabit şar Faik ve İktısad Vekâleti namma da mütehassıslardan teşkil edilmişti. müfettiş Müfid hazır bulunmuşlardır. Hükumetin başına ^a Mançuri ve îç Şirket 935 yılında beşi ecnebi ve beşi Moğolistanın ve şimalî Çinin zapt ve işde Türk olmak üzere on gemi kurtar galinde dahi vaziyeti ordunun dileğine mış, beş gemiye de tehlikeli vaziyetlerde uygun olarak muvaffakiyetle idare eden yardım etmiştir. Hariciye Nazırı M. Hirota getirilmiştir. Bilânço tasdikinden sonra, idare mecKabinenin ilk işi Mançurideki işgal kuvlisi seçimi yapılmış ve azalıklara Amiral vetlerinin mevcudunu Uzakşarktaki müsVasıf, hazine mümessili Ahmed Nesimi takil Kızıl Ordu derecesine yani yanm ve hissedarlardan Şemsi intihab olun milyona iblâğa ve ordunun temeli olan mustur. köylülerin borc ve vergilerinin tahfifine Eski murakıb Cemil Behçet tekrar karar vermek olmuştur. muraktb tayin olunmuştur. Japonya bu dahilî gailelerle meşgulken Şirket 935 senesinde zarar ettiği için Mançurinin Sovyet ve Dış Moğolistan hissedarlara temettü dağıtamamaktadır. Maamafih, geçenkl büyük fırtınada hududlannda sükun avdet etmiş bulunu Mersinde karaya oturmuş olan ve Gemi yordu. Hatta Japonya ile Sovyetler araKurtarma şirketinin tahlisiyeleri tarafın sında bir uzlaşma havası peyda olmuştu. dan kurtarılan iki Alman vapurundan Japonya Tokyadaki hâdiselerin Sovyetler kurtarma ücreti henüz alınmamışnr. Bu aleyhine olmadığını temin etti. Sovyetler paralarla şirketin geçen sene açığını ka de hududların tesviyesi ve yeni hâdiseler çıkmasma meydan verilmemesi için muhpatabileceği umulmakladır. telit komisyonlar teşkil edilmesine dair MÜZELERDE eski tekliflerini tekrar etmişti. T Muğla Çocuk Esirgeme Kurumunun faaliyeti Belediye tarafından, fakir ve kimse sizlerin gömülmesi işinin münakasa ile ihale edileceği yazılmıştı. Fakirlerin mezarlarını kazmak üzere, Belediyeye bir teklif yapılmıştır. Belediye mezarlıklar müdürlüğü bu teklifi tetkik etmektedir. Teklif muvafık görülmedıği takdirde meArkadaşım bana: zarlan kazma işi münakasa ile ihale edi Bu ekmek fabrikası eskidir, dedi. lecektir. Günde ancak seksen bin ekmek çıkarır. r otobüsçülerinin BeleMakineler pek zayıf olduğundan çok işçi işgal edıyor. Her neyse, haydi yukadiyeye müracaatleri rıya, tesellüm dairesine çık Rami ile Sultanahmed arasında işli Daha açık ve sarih emirler almağa yen otobüs sahibleri durak meselesinden vakit bulamadım. Asansör beni düz bir dolayı son bir defa daha, Belediyeye catıya çıkardı. Çıkar çıkmaz bir uçar ba müracaatte bulunmuşlardır. Otobüsçü line yanıbaşımda durdu. Üstündeki çu ler, şehrin faaliyet merkezinin Sirkeci ile vallan indirdi. Bu makinede canlı bir Balıkpazarı arasında bulunduğunu, Ra~ mahluk bulunmuyordu. Buna çok dikkat miden otobüsle Sultanahmede kadaj rgeettim. Eminim ki bu makinenin bir ma len bir yolcunun, işine gidebilmesi için, kinisti yoktu, diğer uçar balineler de baş oradan da tekrar tramvaya binmeğe mecka çuvallar getirdiler, çıkardıklan çuval bur olduğunu ileri sürerek, otobüslerin, lar da biribirinin ardısıra karınlannı Bakırköy otobüsleri gibi Sirkeciden heredeşen bıçağa teslim oluyorlardı. Uskur ket etmelerine müsaade edilmesini iste lar dönüyor, dümenler işliyordu. Ne dü mişlerdir. Otobüsçüler müracaatlerinde, mende, ne makinede kimse yoktu. Uzak Belediye buna müsaade etmediği tak tan hafif bir yaban arısı vızıltısı işitiyor dırde faaliyetlennı durduracaklarını da dum. Bu vızıltı hayret verici bir süratle kaydetmişlerdir. Belediye bu son mürabüyüyordu. O şey kendinden emindi, caate henüz cevab vermemiştir. amma, ben ne yapıldığım bilmediğimden, ADLÎYEDE onu yanılacak zannederek titriyordum. Birçok defa aşağı inmek istedim. Beşeri tcra kâtibliği imtihanını bir utanma buna mâni oldu. Yerimde kalkazananlar dım. Güneş ufka doğru iniyordu. Asanîstanbul icra dairelerine alınacak kâ sörü gönderdikleri vakit saat takriben tibler için birkaç gün evvel altmış kişi beşti. Gün tamam olmuştu. Yemek ve arasında bir müsabaka yapılmıştı. lmti ikamet vesikası verdiler. han evrakı tetkik edilerek bunların araŞişman arkadaş dedi ki: sından muvaffak olan on beş kışi seçıl Artık acıkmışsındır. Eğer umumî miştir. Muvaffak olanlara birkaç güne sofrada yemek istersen yiyebilirsin, yok kadar tebligat yapılacak ve bunlar derodanda yalnızca yemek istiyorsan onu da hal vazifelerine başlryacaklardır. yapabilırsın, bırkaç arkadaşla benim ePantantifi çalmış, kardeşine vimde yemeği tercih edersen hemen söyvermiş le, mutfak dairesine telefon edeyim seLâleli eczhnesi sahibi Sıtkının kansı nin payını da göndersinler, bunlan, seCahidenin yüz elli lira kyımetinde bir ni ıstedığını yapmakta serbest bırakmak için söylüyorum. Çünkü biraz şaşkın gö pantantifini çalmakla suçlu Mehmed yariinüyorsun. Uzaktan gelmış olmalısın, kalanarak adliyeye verilmiştir. Suçlunun becerıklı bir adama benzemezsin. Bu dün Sultanahmed ikinci sulh ceza mahgünkü iş kolaydı, fakat burada, hergün, kemesinde mevkufen sorgusu yapılmı? hayat öyle kolay kazanılmaz. Eğer, ba tır. İddia olunduğuna göre, Mehmed; üç zan vâki olduğu gibi, balonları idare e senedenberi eczane hizmetinde calışmakden Z şuaları fena işleseydi, daha fazla ta ve davacının Lâlelideki evınae yatma*zahmet çekerdin; san'atın nedir? Nere tadır. Bir gün evde kimse bulunmadığı bir sırada pantantifi çalmış ve bunu karden geliyorsun? deşi Osmana vermiştir. Suçlu Mehmed, (Arkan var) kardeşi Osmanın iki gün evvel Dadaya gittiğini söylediği için Daday mahkemesinde ifadesinin alınmasına ve şahidlerin çağırılmasma karar verilerek dava başka güne bırakılmıştır. MÜTEFERRtK Müzeler idaresi fotoğraf ve mulâj atelyeleri yaptıracak Bükreş elçimiz geliyor Bükreş elçimiz Hamdullah Suphi Tanrıöğen, bugün Romanyadan şehri mize gelecek ve ağlebi ihtimal bu akşam Ankaraya hareket edecektir. Elçimiz 15 nisanda başlıyacak göçmen nakliyatı için Rumen hükumetile mutabakat hâsıl olan nokatı hükumete arzedecektır. Dün gelen seyyahlar Akka ismındeki Alman transatlantiği ile dün şehrimize beş yüze yakın Alman seyyahı gelmiştir. Transatlantik güvertesinde mızıka çala çala Tophane rıhtımma yanaşmış ve Alman seyyahlar toplu bir halde şehre çıkmışlardır, Alman seyyahları dün otomobillerle îstanbul tarafını gezmişler, müzeleri, camileri, kapalı çarşıyı ziyaret etmişlerdir. Alman vapunı bugün Akdenize dö necektir. Sovyet ticaret mümessilinin ziyafeti îstanbul Sovyet ticaret mümessili Vorobyef, başka bir vazifeye nakledildiğinden bugün Grazya vapurile memleketine dönecektir. Vorobyef Yoldaş, bu münasebetle dün akşam mümessıllık binasın da bir ziyafet vermiştir. Ziyafette şehrimiz malî müessese direktörleri ile Ticaret odası erkânı hazır bulunmuşlardır. Vorobyef Yoldaş, dün Valiyi ziya ret ederek veda etmiştir. Kompozitör Listin yıldönümü Meşhur Macar kompozitörü Listin ölümünün 50 inci yıldönümü münasebe tile, dün akşam, Kaza Ditalyada bir müsamere verilmiştir. Müsamerede Lis tin eserleri çalınmış ve hayatı hakkında bir konferans verilmiştir. Belediye namına konservatuardan iki zat bu müsamerede hazır bulunmuştur. Hayriye Lisesinden Yetişenler cemiyeti Muğla 27 (Hususî) Çocuk Esirgeme kurumu yıllık kongresi toplanmış, bir senelik mesaiyi tetkik ve idare heyetini muva/fakiyetinden dolayı tak dir etmiştir. C«niy«t, 80 fakir yavruya muntaza Kongrede bulunanlar man öğle yemeği vermektedir. Bu seneki bütçesi 1738 lira olarak tesbit edilmiştir. Bu para ile fakir çocuklar giydirilecek. küçüklere süt dağıtılacak ve Cumhuriyet bayramında kim sesiz yavrular giydirilecektir. Hayriye lisesinden yetişen gencler diğer mekteb mezunlan gibi bir cemiyet kurmak maksadile dün, öğleden sonra Hayrive hse 5 1 "^ 0 * »^"h v?nmıslar* dır. Cemiyetin kurulmasına karar verildikten sonra yeni bir nizamname yapılarak idare heyeti intihabına geçilmiştir. Seçim sonunda birinci reisliğe Avni, ikinci re isliğe Atalay, umumî kâtibliğe Hilmi, veznedarlığa Zahid, muhasibliğe İrfan, idare memurluğuna Muammer, neşriyat müdürlüğüne Edib, murakıblığa Tevfik seçilmiş ve dünden itibaren cemiyet faaEv hırsızı yakayı ele verdi Beyoğlunda dört, beş evden hırsızlık liyete gecmiştir. yapmakla suçlu Miran yakalanarak adİranlılar fhatem âyini liyeye verilmiştir. Müddeiumumilikçe yapmıyacak hakkında takibat yapılmaktadır. İranlılar her sene Muharremin onuncu VÎLAYETTE günü Valde hanında toplanarak bir ta kım âyinler yapmakta idiler. Iran hüku Kızıltoprak nahiye müdürü meti bir kanunla bu merasimin yapılma Kızıltoprak nahiye müdürü Kerime sını Iranın her tarafında menetmiştir. ısmüfettişler tarafından işten el çektiril tanbulda da böyle bir matem merasimi miştir. Yakında nahiye müdürleri ara yapılmasına müsaade edilmiyecektir. sında bazı değişiklikler yapılacağı söy îstanbul Edirne yolu lenmektedir. îstanbul Edirne asfalt yolu inşaatı Eminönü kaymakamlığı nın jlkbahar sonlarında +~ '""cağı Eminönü kaymakaı... .a f.n ^çüncü anlasıimaktadır. müfettişlik yazı işleri müdürlüğüne nak/ N ledildiği ve Eminönü kaymakamlığma 23 Nisan Geyve kaymakamı Agâhın tayin olun duğu viiâyete biidirümıştir. Agâh bugünÇocuk Hartasinıa başlarigıciuir. lerde gelip işe başlıyacaktır. V / Müzeler idaresi yeni yaptırmakta ol duğu askerî müze karşısındaki arsada kimya lâboratuarı binasınm yanında eski eserlerin kolleksiyonlannı vücude getirmek, taş, alçı ve mümasili maddeler den yapılmış eski eserlerin tamiri için bir fotoğraf atelyesi ile bir mulâj atelyesi binası yapılması icab ettiğini Maarif Veİki taraf ta birbirini protesto etti. Bu kâletine bildirmiş ve tahsisat istemiştir. kanlı musademelerin mes'uliyetini birbiMaarif Vekâleti müzelerin bu iste rine atfetmekte, tarziye ve tazminat iste ğini haklı görerek yakında tahsisat gönmekte devam etti. Gene iki taraf ta çarpışdereceğini alâkadarlara bildirmiştir. manın kendi toprağında cereyan ettiğini Hasara uğrıyan camiler tamir iddia ederek diğer tarafı mütecaviz saymaktadır. ediliyor Son fırtına dolayısile hasara ugnyan Bu tezad bu hudud mıntakasındakî camilerimizden 26 smın kubbe kurşun mevcud hudud hattmı Japonyanın tanı • ları tamamen tamir edilmiştir. Şimdi Sü mamasmdan ileri gelmektedir. Son hâ • • leymanıye camisinin minare külâhı tami diselerin ilk neticesi Japonyanın hududla» re başlanmıştır. Bu tamirleri yapan mem n yeniden tayin edilmesini musırrane iste» leketimizde İzzet, Mehmed ve Gazan mek olacaktır. Sovyetler ise buna razı ola* fer adında üç kardeş vardır. Bunlardan cak değildir. başka bu işleri ehliyetle başaracak kimse Avrupadaki son siyasî hareket ve teşebn yoktur. İşçinin azlığı yüzünden minare büsler Uzakşarkta da yeni şüpheler ve lerin tamiri işi biraz geç kalmıştır. gerginlik uyandırmıştır. M. Stalinin bh* İzzet, Mehmed ve Gazanfer kardeş Amerikan gazete muhabirine Dış Moğoler beher minareyi 800 900 liraya ve listana yapılacak bir taarruzu Sovyel iskele kurmaksızm tamir etmektedirler. Rusyanm harb sebebi sayacağını »öyle * Halbuki ayni işi iskele kurmak şartıle miş olması Japonya tarafından bir tahrik; yapmak arzusunda bulunanlar vardır ki olarak karşılanmıştı. Japonya Hariciya bunlar da beher minare külâhını takmak Nezareti bunu böyle kayid ve ilân etti. için 3,000 lira yani ötekilerden 2,200 Sovyet hükumetinin Uzakşarkta yenî lira fazla istemektedirler. Süleymaniye bir vaziyet almış olmasmm sebebini araş •* nin tamiri bugünlerde bitecek ve Aya tıran Japonlar bunu Fransa ile Sovyetle* sofya, Sultanahmed, Yenicami ve Beyaarasındaki askerî ittifaka atfetmekte gezıd camilerinin tamirlerine başlanacaktır. cıkmediler. Bunun için yeni Japon BaşArkeoloji müzesinin karşısın vekili Tokyodaki Fransız büyük elçisine Fransız Sovyet ittifâiiinın Sovyetlere daki dükkânlar istimlâk askerî kuvvetlerini Uzakşarkta Japonyaya edilecek karşı yığmasına meydan vermemesme Bundan bir müddet evvel Ayasofya Fransa hükumetinin çok ehemmiyetle dikarkeoloji müzesi, yani Ayasofya camisi kat eylemesini ihtar etmiştir. nin yanan adliye sarayı cephesine bakan Japon Başvekilnin bu sözü Fransaya cihetinde bulunan dükkânlann fena bir manzara arzettikleri ileri sürülerek istim Hindiçinî müstemlekesinin selâmetini ulâki için Müzeler İdaresi Maarif Vekâ nutmaması için bir tenbihtir. Fransa Başletine müracaat etmişti. Vekâlet müze vekilile Hariciye Nazırı Fransız Sovyet nin bu isteğini haklı görerek bu yerlerin ittifakının sırf Avrupaya aid işlere münhaderhal istimlâkini alâkadarlara bildir sır olduğunu defaatle söylemişlerdi. Fakat Japonya bu ittifakm dolayısile de Jamiştir. SAĞLIK tSLERİ ponyanın aleyhine ve zararına Sovyet Rusyaya menfaatler temin etmetnesinî Balıklı hastanesi kapanaFransadan taleb etmeğe lüzum görmüştür. Bu suretle Uzakşark işlerile Avrupa mecak mı? Balıklı Rum hastanesinin idare işle seleleri birbirine karısmaktadır. MUHARREM FEYZl TOGAY rindeki aksaklık yüzünden fena vaziyette bulunduğunu dün yazmıştık. Vilâyet hukuk işleri ve Emniyet Müdürlüğü cemi KÜLTÜR İŞLERİ yetler masası bu vaziyeti ayni zamanda bir cemiyet işi telâkki ettiği için bu cep Profesör Egli şerefine ziyafet heden de tetkikata girişmişlerdir. Güzel San'atlar Akademisi şehircilik Diğer taraftan, hastanenin açığı ile profesörü mimar Egalinin akademiden aybir bankaya olan borcu 100,000 liradır. rıldığını yazmıştık. Dün talebesi profe « Bu borcun verilemediğinden hastanenin sör şerefine akademide hususî olarak bir hali acizde bulunması meselesi ortaya çay ziyafeti vermiştir. Ziyafette aka çıkmaktadır. Bunun için, şehrin 950 ya demi müdür ve muavinile bazı hocalar da taklı hastanesine taalluk eden bu vaziyet bulunmuşlardır. bu bakımdan da resmî makamlan alâkadar etmektedir. Hastanenin idaresinde salâhiyet sahibi olmıyan kimselerin bulunmasına meydan Nushası 5 Ktmiftnr verilmiyecektir. Tam bu sırada Kora, Mançuri ve şarkî Siberyanın telâki ettiği mıntakada ga« yet kanlı musademeler oldu. Bidayette Japon ve Sovyet zabit ve askerlerinden mürekkeb karakollar çarpışmışlardır. Sonradan iki taraf karargâhlan karakollannın yardımına takviye kıt'aları gönderdiklerinden musademeler genişlemiş ve iki taraftan bir hayli zabit ve asker maktul olmuştur. Cumhuriyet W» ECNEBİ MEHAFİLDE JTürkiye Ünyon Fransezde mühim bir şeralti i «çİD Senelik 1400 Kr konferans Ünyon Fransez reisi Kont Guy de Courson evvelki akşam Ünyon Fransezde meşhur Rus edibi Tolstayun hayat ve eserîerı Tıakkında bir saat süren çok kıymetli bir konferans vermiştir. Hariç Altı aylık Üç ayUk Bir aylık 750 400 150 t700 Kr. 14S0 800 yoktur