Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 Mart 1936 CUMHURİYET 1:1 SA BUZDAN Ilkbahar HiKÂYE,. KALE MCMLEkCTLCMC ~ÇOCUKLAR. [meraklı Perili nehir Çinin cenubunda, Yunnam dağlarından çıkıp, Kanton civarında denize dökülen SiKiang nehrinin çok hızlı akıntılan vardır. Bu akıntılar, Çinli denizcileri o kadar korkutmuştur ki, bunların her birine, ekserisi korkulannı gösteren tuhaf tuhaf isimler vermişlerdir. Nehrin bu akıntılan, iki tarafı yalçın kayalarla örtülü dar boğazlardan geçtiği için, korkunç bir süratle akar. Döne döne, köpükler saçarak, taşları, kayalan sürükliyerek giden bu suların kulaklan sağır edecek kadar fazla olan uğultusu, insanin içine ürperti verecek derecede de korkuncdur. Akıntıyı tersine çıkmağa mecbur olan kayıkları ancak yedekçıler sürükliye! bılır. Bu yedekçiler için, dar boğazların iki tarafında yükselen kayaların içinde patikalar oyulmuştur, kayıklann iplerini omuzlanna vurup o patıkaların boyunca yürür ve kayığı çeke çeke götürürler. Bu akıntılann geçtiği yerler o kadar çok kayalarla doludur ki, buralarda kayıkçılık etmek tam manasıle büyük bir meharete bağlıdır. En ufak bir dıkkatsizlik, bir dalgınlık, bir aksi tesadüf kayığın bir taşa çarpıp parça parça olmasına sebebiyet venr. Kayığın içinde bulunanları bekliyen akıbet, hiç kurtuluş çaresi olmıyan bir ölümdür. Çin kayıkçılan, Si Kiang akmtılannm perılı olduğuna ve bu perinin is Kale yapılmış bitmişti. Dört köşc bir bekçisini fare yakalar gibi kıstıracaklabuz yığını ıdi. Gemi enkazından yapıl rını söylüyordu. Hakikaten, bu sözlerden İki kânun, bir şubat mış tahtadan bir kapısı vardı. Dışarıdan sonra işe girişen iki gölgenin, elinden erhiicum eden olursa, silâhla müdafaada zakını ve belki de canını alacaklannı Titremek dile kolay!» bulunabilmek üzere, bu buz kalesine bir Bernie iyiden iyiye anladı. Esrarengiz Biz edemedik rahat adamlardan biri, kaleden on beş metro kaç ta mazgal açılmıştı. Mangal başında üç ay!., kadar öteye diz çöktü, tüfeğini, icabında Jak Revert: Şimdi birimiz burada kalır, erzakı çabucak nişan alabilecek şekilde tuttu. Takvimde birer birer muhafaza ederiz. Bizim için erzak, ha Tufeğin kabzesi adamın dızine dayalı, I Kif günleri gidiyor!.. namlusu iki elinin içinde duruyordu. yat memat meselesidir. Hele düşen cemreler Dedıkten sonra, yanındaki dört arArkadaşı da, o sırada, sürüne sürüne Bize: «Gün aydın!..* diyor!., kadaşına, maksadını şöyle anlattı: kaleye yaklaşıyordu. Seyyahlann izine tesadüf edebileBernie, daha ziyade emin olmak için, Bu müjdeyi alınca ceğimiz yere ulaşmak için buz üstünde yaktığı bir reçine mumunu, mazgal deBiz atddık bahçeye!.. yüz kilometro kadar yol gitmek lâzım. ğinin hizasmdan yukarı doğru kaldırdı. Baktık: Birçok karınca Yanımızda az bir yük götürebileceğimiz vlum, delikten hafifçe dışanda duruden, dönüşte bu erzaka ihtiyacımız var. rordu. Fazla beklemeğe lüzum kalmadı, ı Çıkmtf, yaz geldi.. diye!.. Jak Revert uzun seferler kaptanıydı. ir silâh patladı ve bir kurşun, mumu sıÇiçeklere bürünür Büyük bir baline gemisinde kaptanlık e ınp geçti. Artık bu, hücum işareti idi. diyordu. Kutublara birçok seferleri varAğaçlar ne hoş, bakın!.. Bernie kapıyı muayene etti, sağlamdı, bu mıntakalara alışıktı. Behrenk bo ığına baktı. Kapının arkasma iki kalın Neredeyse görünür tmparator Jimmunun tahta çıkmasile bafhyan Japon Imparator ğazında bulunduğu sırada, Amerikalı ınk geçirilmiş, bu sınğın iki ucu da duLeylekler akın akın!.. luğu teessüs tarihinin 2596 ncı ytlının kutlulanmasına iştirak eden kutub seyyahlarının tehlıkeye düştükleri rara gömülmüştü. Bu cihetten hiçbir tehJapon çocuklaru kendisine haber verilmişti. Bunun üzeri ike yoktu. Açılıyor yepyeni ne, geminin sahibi olan kumpanya, onun Birkaç dakika sonra, kapı şiddetle Zümrüd gibi yapraklar!.. kutubda kışlamasına ve seyyahlan araş Airuldu. Bernier, dışandaki adamlardan Çok seviyoruz seni: tırmasına miısaade etmişti. irinin, kapıyı açmadığı takdirde, ele geHoş geldin, ey ilkbahar!... Revert, hiç şüphesiz, bu nazik vazife ;erse işkenceye konulacağı tehdidini sa* *ı nin ehliydi. Otuz beş yaşında, güçlü kuv vurduğunu işitti. Emirlerine itaat edılVetîi bir denizci idi. Bu meziyetlerine az mediğini gören haydudlar, kapıya kurtnini de ilâve eden Revert, yanına der şun. sıktılar. Fakat genc denizci yan tahal dört arkadaş bulmuş ve hemen yola afa siper almış olduğu için, kurşunun çıkmıştı. sabet etmesine imkân yoktu. Tarihî bir şehir Bu dört kişi, üç senedenberi onun idaHaydudlar duvara çok yakın ve mazAlmanyada işsızlere meşgulıyet bulresindeki baline gemisinde tayfa idıler. al delıklerinden görülemiyecek vaziyetEn dayanıklılan, «Alber Bernie» Dün e oldukları için Bernie, onlann nerede mak ıçın Hıtler memleketin bütun yollarını yaptırmağa kalkıştı. Bu arada Alkerkli idi. Yirmi üç yaşında bir delikanlı ulunduklannı anlıyamıyordu. olan Bernie demir iradeli, çelik bazulu Birdenbire, haydudların bir şeyler ha manyayı hemen hemen baştan aşağı dobir denizci idi. Revert, kaledeki erzakı ırladıklarını hisseder gibi oldu. Arala aşacak bir de otomobıl yolu yapılıyor. beklemeğe onu memur etmişti. Bernıeyi rında müzakere ettıklerini ve kaleyi di Işte bu yola aid yerlerden Prusyada Gkaleye yerleştirdıler, yanına bir tüfek, namitle ha\aya uçurmak istedıklerini ışıt neist şehrinde bir köşe kazılırken meydaiki yüz tane de fisek verdıler. mişti. na eski bir şehir çıkmıştır. Orası vaktile Kaptan, kendisine: Bernie, kendi kendine: gölken son zamanlarda kurumuş imiş. Canın çekerse beyaz ayı avlıyabi Kalenin duvarında bir delik aça Bu kuru toprakta üç dört metro derinliğe lirsin, dedi, amma ihtiyatlı davran, ce ak âletleri herhalde vardır, diye düşün kadar sokulmuş birçok kazıklar nazan paneni fazla harcama, belki ihtiyacın dü, ben onlardan evvel davranmalıyım. dıkkati celbetmiş. Büyük tarih âlimleri, olur. Asıl vazifen erzak ambarını muha H/ıh, aklıma geldi! profesörleri gelerek yeri ve kazıklan mufaza etmek olduğunu unutma. Yerde boş bir konserve kutusu gör ayene etmişler. İki üç bin sene evvelki Ayni günün akşamı Revert ve üç ar müstü. Bu, aklına gelen plânı tatbıka göl üstünde kazıklar kakılarak insa edilpekâlâ elverişli bir sığır eti konserve ku miş bir şehre aid olduğunu meydana çıkadaşı şimale doğru yola çıktılar. O andan itibaren Bernienin hayatı tusu idi. karmışlardır. Hakikaten civarda kazılar pek tatsızlaştı. Fakat canı sıkılmıyordu, Faaliyete başladı. yapıhnca bir takım insan iskeletleri, keBilmeceyi doğru çözenlerden bize fo 7 Zonguldak P. T. T. memuru Adil etraf hep buz yığmlarile dolu olduğu için, Yanındaki fişeklerden birçoğunu bo mik kafalar, baltalar, çanak, çömlek ve toğraf gonderenlerın resımlerını bas oğlu Avnı Dmç. civarda haydudlar bulunsa bile, kalenin şalttı. Barutları bir tütün kutusuna dol saire de çıkmış. Kazıya devam edıliyor8 Samsun Saidbey mahallesi Müftü mıya devam edıyoruz. Fakat burada yerini keşfedemiyeceklerini düşünüyor durdu. Bu kutu yassı olduğu için konserresmi çıkmak mutlaka hedıye kazan sokak No. 24 te R. Attılâ. du. ve kutusunun içine girebildi. Teneke 9 Kadıköy 12 nci ilk okul llya. mış olmaklığa delâlet etmez. Mukâfat Halbuki, bir gece, uykuya yattıktan kutuya bir delik ve oraya bir fitil yerleş10 Kadıköy Yeldeğirmeni Karakol kazananların ısımlerı her ayın ilk hafbir saat kadar sonra, birdenbire sıçnya tirdi. tasında neşrolunan büyük listeye yazı sokak No. 91 Zıdür. rak uyandı. Bir feryad işitir gibi olmuşTütün kutusile konserve kutusunun iç 11 Şehzadebaşı Kırkçeşme mahallır Soldan sağa sıra ile: lesi Atatürk sokak 123 Ali Kartal. tu. kenarları arasındaki boşluğa, çivi dol1 15 ıncı ilk okul Muallâ. 12 Aydm piyade alayı 12 nci bölük 2 Kandıllı kız lisesi 48 Selma DizBirkaç saniye dinledi. Artık şüpheye durdu. mülâzimi Rızanm kardeşi Turhan. dar. yer yoktu. Işittiği, insan sesi ve EskimoBernie, bir çeyrek saatten daha az bir 13 Mersın ısmet Paşa okulu 128 3 Çapa Kız Öğretmen okulu 215 lann, bu buzlu diyarda, biribirini çağır zaman içinde, bir nevi bomba yapmış Kayhan. Nezahet. mak için kullandıklan tabirdi. bulunuyordu. 14 Ordu orta okulu 157 Fahreddin. 4 Beyoğlu 20 nci ilk okul Rahmi. Bir kaza çıkarmamak için fitilin uBiribirine seslenen bu adamlann mut15 Sedbaşı Karaağac mahallesi 5 32 ncı ilk okul 20 Nejat. laka düşman olması lâzım gelmezdi. zunluğunu ölçtü ve fitilin ucunu, reçine 6 Bursa Nalbandoğlu okulu 174 Taşmerdiven sokağı 17 numarada Hü Bununla beraber, delikanlı, yattığı yer mumunun alevine tuttu. Bir çıtırtı oldu. seyin. Ümran Akiş. den kalktı ve kulübenin içine tatlı bir sı Bernie, kutuyu derhal mazgal deliğinden caklık veren ateşi karıştırıp canlandırdık dışarı çıkardı ve duvara doğru fırlattı. tan sonra, mazgal deliğinden dışarıya bir Hesabca, bombanın, kapı önüne düşme muş. Bakalım, daha ehemmiyetli şeyler si icab ediyordu. Hakikaten de öyle olgöz atn. ele geçirilebilecek mi? du. İlkönce birşey seçemedi. Müthiş bir patlama oldu. Arkasından Fakat bu ilk gözcülükten beş dakika korkunc feryadlar işitildi ve delikanlı, zından dinledi, öğrendi. Guya, heyette sonra, şimalden doğru gelen iki gölgenin kaleye yaklaştıklarını gördü. Kendi ken bombasının beklediği tesiri yaptığmı an bulunan seyyahlar açlıktan ölmek üzere ıken telsizle bir imdad işareti çekmeğe ladı. O zaman, kalenin kapısını açtı. dine: muvaffak olmuşlar, fakat kendisile, Haydudlann ıkisi de kapınm önüne Vallah ellerinde tüfek var, dedi Krampton ismindeki arkadaşı, heyet §eKutublarda herkesin silâhlı olduğunu bi serilmiş, acıdan kıvranıyordu. Bombanın finin bulunduğu yerden ayrılarak yiyeliyorum amma, bunlar birşey gözlüyor içindeki çiviler ikisinin de vücudlerine cek aramağa çıkmışlar, tesadüfen, kalesaplanmıştı. lar gibi. den çıkanlan görmüşler, erzak IâkırdısıBu iki hainden biri, esasen biraz sonKulağma fısıltılar gelir gibi oldu. E t nı işitmişler ve kaleye hücum etmeğe karafın sessizliği, en ufak gürültünün bil ra öldü. Oteki Bernieye, canını bağış rar vermişlerdi. işitilmesine elverişli idi. Biraz sonra bir laması için yalvardı, yakardı, merhameKaptan Revert, şimal taraflarında kaç kelime işitti. Bu kelimeleri ingilizce tini celbetti. Bernie onu aldı, içeri götür fazla dolaşmağa lüzum kalmadan, ara dü, yatırdı ve yaralarını, becerebildığ ye benzetti, fakat birşey anlıyamadı. dığı seyyahlan bulmuş ve bir iki gün Bernie, bu iki kişinin maksadlarını iyi kadar sardı. Adam, Bernienin gözcülüğü altında sonra kaleye dönmüştü. Seyyahlar, hayce anlamak için bir parça daha bekled dudu tanıdılar, kendilerine de hiyanet eKonuşulan sözleri anlıyacak kadar ingi bir parça uyku uyudu. den bu adamı, kutba geldıği gibi kollanErtesi sabah, delikanlı, vurulan ada lizce biliyordu. İlkönce anlıyamadığ sözlerin sonunu dınleyince vaziyeti kav mın Jak Linton admda bir Amerikalı ol nı sallıyarak değil, bağlıyarak memle Gazi Anteb Cumhuriyet ilkmektebinin tnini mini duğunu, Nevyorktan kutba gelen seyyalv ketine götürdüler ve Amerika polisine radı. izcileri öğretmenlerile bir arada Bu iki adamdan biri ötekine, erza lar kafılesinde bulunduğunu, kendi ağ teslim ettiler. Topraklardan çıkıyor Kızgm gîineşin harı!.. \ Herke* kıştan btkıyor, J Gözlüyor ilkbaharı!.. Bilmeceyi çözenler FAYDAU BU.GÎLER j terse kayığı geçirdıgine, isterse kayaya çarpıp parçaladığına itıkad ederler. Bu perıyi memnun etmek ve akıntıdan kolayca geçmek için, kayık akıntıya yaklaştığı sırada, tayfalar hep birden baş tarafa toplanırlar, ortalarına üstü pirinç şarabile dolu altı tane kadeh, dua yazılı bir paket yaldızlı kâğıd, çay ve zencefil dolu bir tepsi alırlar, kaptan tepsinin önünde dız çöker ve bir horoz keser. Horozun kanını şarab bardaklanna, şarablan kayığın muhtelif yerlerine dökerler, horozun tüylerini kayığın baş tarafına takarlar, dua ederler ve kayık yoluna devam eder. c Mart bilmecesi Küçük mekteblilerin hayatından levhalar. Şu resim bize bir cinayeti gösteriyor. Masa başmdaki bu adam bir kurşunda öldürülmüş. Bu cinayet kurşun dışandan ablarak yapıldığı halde bu resimde bir yanlış vardır. O nedir? Resmi kesip o noktanın üzerine bir işaret koyunuz ve birlikte göndereceğiniz mektubda da bir iki kelime ile bu işi anlatınız! Bu bilmeceyi doğru çözenlerden bi rinciye beş lira, ikinciye iki lira, üçüncüye münasib bir hediye takdim olunacak, diğer yüz kişiye muhtelif mükâfatlar verilecektir. Bilmeceyi çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resımleri de ga zeteye basılır. Cevablar Martın son gü * nüne kadar «Cumhuriyet Çocuk Sahi fesi» adresine yollanmalıdır. Geç kalan lar hedıye kazanamazlar.