Catalog

20 Mart 1936 CUMHURtYET îhrac mallarımıza zarar verenler Izmirde bazı müesseseler hakkında tahkikat yapılıyor tzmir (Hususî) Ticaret Odası, pamuklarımızı her hangi bir şekilde tağşişten kurtarmak için bir nizamname hazırlamıştı. Şehrimizde bir müessese, buna aykırı hareket ettiği için Oda meclisince hem nakdî şekilde cezalandınl mış, hem de Müddeiumumiliğe veril mesi kararlaştınlmıştır. Bu müessesenin sattığı pamukları kasden fazla bir şeküde ıslattığı ve kanştırdığı anlaşılmıştır. Pamukların nerede preselendiği de tesbıt edıkniştir. Keyfiyet, İktısad Vekâletine haber verılmiştir. Dığer bir müessese hakkında da ec nebi memleketlerden şıkâyet gelmiş ve bu müessesenin yaptığı muamelelerde dürüst hareket etmedıği bıldırilmiştir. Türk mahsul ve tıcareti hesabma çok aykırı düşen bu hareket, Türkofisçe ehemmiyetle göze alınmış ve alâkadarlara kat'î tebligat yapılmıştır. Üçüncü bir mesele de, dış firmalar Geçen hafta Londrada bütün tramvay amelesi grev yapmış ve İngilterenin merkezi gunlerce bu mühim naklıye vasıtalanndan mahrum kalmıştır. Resmi dan, tüccarlarımıza yazılan mektubla miz polislar tarafından muhafaza altmda bulundurulan bir tramvay deposile ra, istenen malumata cevab verilme mekte olmasıdır. Bu hususta da şikâ içinde toplanıp kalmış arabalan göstermektedir. yetler tazelenmiştir. Memleketimizle iş yapmak ıstiyen fırmalara karşı, bu kadar lâkaydane ve nezaketsizce davra nılması, piyasa muhitinde hayret ve teessür uyandırmaktadır. Türkofis bunun için de teşebbüsatta bulunmuştur. Eski ve yeni harbler Insanlığın ezelî derdi olan bu mevzu üzerinde kıymetli bir etüd Yazan: Andr6 Demaison Yirminci asrtn gaz maskelerile mücehhez piyadeleri ateş hattında Önümde sahifeleri açık duran Amharik lugatinde, Afrika zencilerinin lisanile bir benzerlik ifade eden tabirler ararken, Thorenett! kelimesini gördüm. Bu ke limenin manası, harb! dir. Habeş yayla lannda, bir yıldanberi ençok kullanılan kelime işte budur. Bu kelimenin ortadan kalkmasını, yahud hiç olmazsa tarihe intikal etmesini bugün kim istemez? Bu işler, tıpkı insanlar arasında dolaşıp tahribat yapan salgın afetler gibi sari bir suimisal teşkil etmez mi? Heyhat! Hangi dili tetkik ederseniz, bu korkunc kelimeyle karşılaşırsınız. Bu kelimeyi kullanmıyan hiçbir millet yok, en ufak zenci kabilesi bile harb kelimesini Kelo yahud Hare gibi tabirlerle ifade etmektedir. Maziye doğru gidilecek olursa bu husustaki misallerin de pek çok olduğunu göreceğiz. *** M. Nivocow isminde bir alim, bu meseleyi, tarihin muhtelif devirlerinde adım adım takib etmiştir. Bu alimin vardığı neticeye göre, Milâddan önce 1496 yılın dan, Milâddan sonra 1861 yılma kadar geçen 3357 sene içinde 3130 sene harble geçmiş, sulh, ancak 227 sene sürmüştür. Yani on üç sene harbe bedel bir sene sulh! Son üç asır içinde, yalnız Avrupa kıt'a smda cereyan eden harblerin sayısı 286 dır. Kalifornıyada yapılan portakal bayramında bu sene orada yetişen en küçük portakalla en buyük portakal se çilmiş ve şu güzel kızın elinde herkese teşhir edilmiştir. Japonyanın ihraç pazarları artıyor Bu yüzden Mısır da müşkül vaziyetlere girdi Spor âleminde Ju Jiçu denilen serbest ve k ı n a Japon güreşi pek meşhurdur. Bu tarzda güreşmesini hemen her Japon bilmektedir. Çünkü yukanki resimde gördüğünüz veçhile Japon çocukları bu güreşi en küçük yaşta öğrenırler. Japonyanın resmî ticaret raporlanna göre 1935 teki haricî ticareti azamî haddini bulmuş ve Japonyaya bir hayli yeni «ihrac pazarlan» kazandırmışhr. Bu ih rac pazarlan arasında ehemmıyetli bir yer tutan memleketler Mançuko, Çin, Şarkî Hindistan, Filipin adalan, Avustralya ve Asyadaki Ingiliz müstemlekeleridir. 1935 te umum Japon ihracatının üçte birini Birleşik Amerika devletleri çekmiştir. 1935 te Japonyanın ithal ettiği memleketler Çinî Hindistan, Meksıka, Peru ve Arjantindir. tngiliz idaresi altındaki memleketlerden Japonya gayet az itha lâtta bulunmuştur. Mançuko, Çin, Honkong dahil oldu gu halde Asya sahil memleketlerine 1935 te Japonyanın ihracatı yüzde elli art mıştır. Bu sene zarfında îngiliz Hindis tanmda, Filipin adalannda, Iranda, Irakta, Filistinde, Arabistan ve Adende Ja ponyanın satış pazarlan nazan dikkati celbedecek bir derecede artmıştır. Bu arada Japonyanın Afrikada yeni ihrac pazarlan temin etmesi Mısır ihracaünı bir hayli çıkmazlara sokmuştur. Birleşik Amerikaya yapılan ihracat ta epeyce artmıştır. Bilhassa Amerikan ipek piyasasında ipek fiatlerinin yükselmesi Japonya lehine güzel bir fırsat olmuş tur. Fakat, Cenubî Amerika devletlerinin mühim bir kısmı 1935 te Japonya ile alışverişlerini azaltmışlardır. Bir hava maharebeti devasız bir derd ve harbin insanlara mukadder bir felâket oldugunu mu gösterir? Cenubî Amerikada, Avustralyada ve diğer bazı yerlerde yaşıyan bir takım mil letler, hakem, yahud şampiyonlar arasında ve hatta silâhsız kütleler arasında çarpışmak gibi usuller tatbik ederek, harb tehlikesini azaltmış, veya harb usullerini daha yumuşak bir hale getirmişlerdi. îhtilâflan, davalan Menelasla Paris ara sında yapıldıgı şekilde halletmek kabil değilse bile, hakem usulü de yok değüdir. Fakat, bunun için nekadar sabırh olmak, menfaat endişesinden nekadar uzaklaş mak ve millî gururu nekadar bertaraf etmek lâzım! *** Hakikatte, tarih aheste yüriir. Bir asn bir gecede yaşamak, tarih sahifeleri ara sında kabildir. Beşeriyet, ecdadı taklid ve tarihi tekrar etmenin tehlikesini anlamak için daha nekadar bekliyecek? Adaleden ve çeviklikten ibaret olan eski göğüs göğse muharebeler, erkek neslini tekemmüle teşvik ediyordu. Modern harb, bir tereddi amili oluyor. Spor müsabakalan, hatta profesyonel şuurun yenilmez neticelere ulaştığı endüstri ve iş sahasındaki yanşlar buna müreccah değil midir? Bir îngiliz filozofu der ki: «tnsanlann, millî bir gurur yahud dinî bir ihtilâf yüzünden biribirini bogazlamaktan, zamaala, vazgeçecekleri tasavvur olunabilir. Fakat, bir insan kütlesinb yürüyüşü neticesinde husule gelecek kıtlıktan ve ölüm den kurtulmanın yegâne çaresi harb olduğuna kanaat getirdikleri takdirde, boğarlaşmakta tereddüd edeceklerine ihtimal verilemez.» Benim beşeriyete itimadım daha fazladır. Terakki, hergün yarattığı bolluk la, hatta taşıdığı tehlikelerin kat'iyetile, bizi, ecdadın mukadder akıbetlerinden kurtaramazsa, saçma birşey demektir. Japonyada son yapılan intihab çok hararetli olmuş ve neticeyi Japon tari hinde ılk defa olarak halk partısi kazanmıştır. Resmimiz çok ihtiyar bır Japonun koltukla rey sandığı başına götu rülduğunü. göstermektedir. Büyük annelere hediye.. Şu gördüğünüz tayyareyi vucude getiren Ameri kalı fabrikator, bunun büyük annele rimiz tarafından bıle gayet kolay ve emin bir tarzda kullanılabileceğıni temin eylemektedir. Sürati saatte 120 kilo metro, ağırlığı 210 kılo, fıatı bizim paramızla bin lıradır. Bırçok medenî itiyadlara ahşmış olmalarma rağmen Amerikadaki îngüiz Kolombiyası yerlileri ölülerini yakmak âdetinden vazgeçmemişlerdır. Dinî merasim yapıldıktan sonra resimde gördüğünüz veçhile bir odun yığını üstüne yatırılan olu bir müddet sonra bir avuç kül haline gelmektedir. Amerikada motörle n^teharrik sa panlarm ekserisine radyo r&akinesi konmuştur. Çiftçi hem tarlasım sürmekte, hem de gönlünü eğlendirmektedir. Şu gördüğünüz araba Amerikada kanadlı olarak yapılmış ilk otomobildir lcabında kanadları açılarak bir tayyare haline konmakta ve mükemmelen havada uçmaktadır. Asyadan Milâddan önce 1500 senesinden son asrın 1860 senesine kadar, ebediyen meriyette kalacağı ümidile akdolunan sulh muahedeleri 8000 den f azladır. Maalesef bu muahedelerin vasatî devam müddeti ancak iki seneden ibaret kalmıştır. M. Novicovvun bahsettiği milletler, bir tarihe sahib olan, ahlâfa vesikalar bırakan, yahud hiç olmazsa tarihte bir izi kalan milletlerdir. Insan eti yemek için harbeden yamyamlan, avlanacak arazi yahud bir ırmak ele geçinnek için çarpışan Amerika yerlilerini, insan başı kolleksi yonu yapan, ve hemcinslerini para mukabilinde esircilere satan zencileri de buna ilâve edersek netice acaba ne olacak? Bütün bunlara, tarihten sonraki din kavgaları, şeref rekabetleri ve devlet teşkilâtı gibi sebebler kadar büyük ve sık birer harb vesilesi olan tarihten önceki ganimet hırsı, kadın rekabetleri, kan daGeçen senenin ikinci yansında sınaî vası gibi sayısız kıtal sebeblerini de ilâve fabrikalannın neşrettikleri bültenlere göre edebıliriz. Japon sanayiinde de mühim bir faaliyet *** kaydedilmiştir. Bilhassa madenî alât, geBu hususta, insanlarla hayvanlar arami inşaatı, makine, elektrik ve gaz aletsında mevcud farkı gözönüne getirmek leri, şeker ve un sanayii geçen senelere kıyas edilemiyecek bir şekilde inkişaf et ve bu farkm hayvamn lehbe tezahür ettimiştir. Fakat, buna mukabil, mensucat ğbi görmek, bsana hakikaten yeis veren ve lâstik imalâtı da göze batacak bir de birşeydir. Hayvan, ancak yaşamak için recede gerilemiştir. Aşağıdaki tablo geöldürür; insan, bu zarurete, en ehemmiçen üç sene içinde Japonyanın ithalât ve yetsizlerine vanncıya kadar, çeşid çeşid ihracat sahalannı göstermektedir. vesileler de katar. İthalât (Milyon yen) Mazideki çılgmlıklar, bu meselenîn 1933 1934 1935 658.5 Avrupadan 282.8 Aîrikadan 48.4 Şimalî Amerikadan 667 7 İhraoat (Milyon yen) 1933 930.6 182.0 137.2 4991 812.0 295.6 79 5 823 4 1934 1,169.5 227 7 182 3 407.6 869.8 352.7 69 5 862.1 1935 1,304.4 262 8 183 5 543.3 Ayvalık takımı Havran takımını yendi Edirnenin kara günü Edirne (Hususî) Her sene Edirnede 26 martta yapılmakta olan ihtifalin bu sene de yapılması kararlaştınlmış ve Halkevinde uzunboylu konuşmalardan sonra bir program hazırlanmıştır. Bu program bugunlerde bastırılarak halka dağıtılacaktır. Edirnenin düşman elıne geçtiği kara ve felâketli günlerden biri olan 26 martta Edirnelüer her sene büyük ihti faller yaparak o kara günün kara ve acı hatıralarmı yaşatır ve bir daha böyle bir felâkete hiçbir suretle meydan Bu iki denizaltı gemisi Mister Rooseweltin Amerika deniz kuvvelterini vermiyeceklerine dair andlar ederek artırma hususunda tanzim ettıği programm ilk mahsulleridir. 1300 ton hac dağılırlar. Bu seneki toplantı da ayni mindedirler. tsimleri (P. I) ve (P.III) tür. maksadla yapılacaktır. Romanyanm en zengin adamı Jean Mıhaıl arkasmda bizim paramızla aşağı yukarı 20 milyon lira bir servet bırakarak ölüp gitmiştir. Mihailin bir varisi olmadığı cıhetle bu para hükumete intıkal etmiştir. Resım Mıhaılın cena ze merasıminden bır intıbaı gösteriyor. Ayvalık futbol takımı Ayvalık (Hususî) Ayvahk Havran takımlan arasında yapılan futbol ma çında Ayvalık takımı pek iyi oynama makla beraber kuvvetli bir ekipi olan Havranı 2 ye karşı 4 sayı ile mağlub etmiştir. Şıldlere başlangıc olan bu oyunda iyi bır netice alan Ayvalık futbolistleri diğer maçlarda da muvaffak olmak için çalışmak lüzumunu duymuşlar dır.