14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET 2 Mart 1936 KUçUk Hikfiye Tot Anch Amonun oda hizmetçisi.. Fakat sevgili yavnım kaç yaşın Kahireye geleli ancak sekiz gün ol (Basmakaleden devam) muştu. Bu sekiz gün içinde bir sürü an dasınız?.. yiklik propagandası yapan bazı $a$kınlar tikalar, ve kıymetli şeyler satın almışhm. Diye sordum. buna da «Rerilik» diıjeceklerdir. Fakai Bunların içinde bir de kocaman bir bö Bir kadına yaşını sormak büyük gözleri hırsı menfaatle kararmış olan bu cek vardı. Bu böceğin karmnda da hiye bir nezaket değildir. gibilerin kıumeti, çok $ükür, sıftra inmiş roglifle birşeyler yazılrydı. Bu yazıla Dedi ve sözüne devam etti: bulunuyor.» rm manasını merak ettiğim için bir âlime Bu TutAnchAmon hakikaten «Medeniyet» denilen ve Bulgaristan müracaat ettim. Bana tercüme etti: pek şeker bir insandı. Yoksa bu kadar Türklerini medeniyetten uzaklaştırmak, «Böceğin kafasmı sağa çevirirsen, geuzun zaman onun yanında kalmazdım. onlara esareti ve geriliği nimet gibi gösceyansı karşma çıkanm.» şi de pek güç değildi. Günde üç kere termek için Bulgar parasile ve softa ka Bu fevkalâde meraklı birşeydi. Tabiî açına yağ sürerdim ve ekseriya bu işi ya lemile çıkan bu gazete, mekteb kitabla o gece yatağa yatarken böceğin kafasmı parken dizlerine otururdum. O bundan nnda, edebî kıymeti vardır, diye Türkisağa doğru hafifçe çevirdim ve kendi pek hoşlanırdı. Onu bütün tebaası se yedeki Türk ediblerinin yazılanna yer kendime gülerek yatağa yattım. Acaba erdi. Ben de onu pek çok severdim. Kı verilmiyeceğini müjdeliyor ve Türkiye kim göriinecekti?.. a bir zaman evvel şu mel'un îngiliz onu den bahsederken kınlası kalemi «yabancı Geceyansı gelecek ziyaretçiyi bekli mezanndan çıkardığı zaman nekadar bir memleket» tabirini kullanıyor. yemiyecek kadar yorgundum. Bunun i ağladım. Binlerce senedenberi onun meGospodin Başmüftinin gazetesine gö çin uyumuşunv" Bir ara uyandraı, gözzannda oturuyordum. O mezar durduk re, «Başmüflilik makamı âlisi, bahusus lerimi açtım ve büyük bir hayretle, odaa bu pis böceğin kafası çevrilip te dün Başmüjti Efendi hazrellen, bu ağtr ve mm köşesindeki koltukta eski Mısırlılar aya geldiğim ve istenilen şeyi yapmak mes'uliyetli vazifeui üzerine almakla biigibi giyinmiş bir genc kızm oturduğunu için uzun uzun yorulduktan sonra, niha ı/ük bir fedakârlıkla bulunutjormuş; bügördüm. Civarda kostümlü balo mu varet dönecek bir yer buluyordum. O me liin dint ve millî mukadderahmıza, ma dı?.. Bu kadın kimdi?.. Yerimden kalkzar benim için ana, baba ocağı gibi birkamı âlisirn merkezi idare ıjapmakla Bulmak istedim. Fakat o, bir el hareketile eydi... Hayattayken Fir'avunumun bir garisian müsliimanlarma büijiik bir hiz beni yerimde durdurdu. Ve sakin bir sesek zâfı vardı. Rahiblere büyük bir nümet ediyormu$. Buçün bu hizmelin bü le: uz vermişti. Her yerde onların sözü ge Rica ederim kımıldanmayınız, de erdi. Hatta sarayda bile. Esasen benim yü'klüğu'nü takdir edemiuenlere, yakın bir di. Odanızda bir hanımefendi var... Ya de felâketime sebeb bu oldu ya!.. Bir istikbal tarihi, muilaka hakkt kabul et tağmızdan çıkmanıza müsaade edemem. ün Fir'avunun dizlerinde oturuyordum. tirecekmif.» Kitablan, Başmüfti Ahmedof Efen Bana söylemek istemez misiniz?.. Başrahib her zamanki gibi içeri girdi. Diye söze başladım... Sözümü kesti: Beni böyle Tutun kocağında görünce di hazretleri tasvib edecek demek, ta Hayır, size hiçbir şey söylemek iso yalnız olduğumuz zaman kendisine biidir ki, Türklük ve müslümanlık temem, dedi. Siz bana bir an evvel ar ;'saca Tut demekliğime müsaade eder la alâkasını kesmiş, vicdanını ve ima zunuzu söyleyiniz.. Benden ne istiyorsu di bir kafa tuttu ki... Esasen rahibler nını beş on levaya satmış olan bu adam nuz?.. böyle kafa tutabilmek için aylık alırlar yalnız Arab harflerile yazılmış kitablan Affedersiniz, dedim. Acaba sizi galiba!.. Onun bu hali sinirime dokundu. kabul edecek, demektir. ben mi çağırdım? Fir'avunun dizlerinden indim. Kapıya Böylece Bulgar hukumeti, Buigaris Elbette. Böceğin başraı sağa ben doğru giderken birdenbire arkama dön tandaki Türklerin bizimle en sağlam baçevirmedim. düm ve surat asan başrahibe dilimi çı ğı olan dil birliğini kaldırmak, yoketmek Ah... demek!... dedim. Siz... kardım. ljte bu hareketim de mahvıma istiyor. Arab harflerini öğrenerek ye Evet, ben, dedi.. Bildiğiniz gibi sebebiyet verdi. Başrahrb birkaç bin sene tişen Bulgaristan Türkleri, türkçeyi o rica ederim sözü uzatmayınız ve bana «istek yapan ruh» olarak dolaşmaklığım kuyup yazamıyacaklanna ve kafalan ne istediğinizi söyleyiniz. Ben buraya için bana lânet etti. lşte onun inkisarile na da Bulgarya ve Buigarlık yerleştiri sizin isteğinizi yapmağa geldim. Fakat binlerce senedir bunu yapıyorum. Bunu leceğine göre soydaşlanmızın bir müd bir tek isteğinizi, haberiniz olsun... kolay birşey zannedecek olursanız ya det sonra Türklükle alâkalan kesilmiş Hele şuna bakınız, diye güldüm. nılırsınız.. Insanlar neler istemezler bile olacaktır. Ve işte Başmüfti Efendi hazDemek siz geceyansı fanilere yardım i mezsiniz?.. Hepsi sizin gibi... retlerinin Bulgaristan Türklerine kıyme çin gelen iyi ruhlardan birisiniz... Ve beti takdir edilemiyen büyük hizmeti bu, Aptal değil mi?... nim de isteğimi yapacaksınız. Bu pek olacaktır! Yok efendim onu söylemek iste mükemmel birşey... Ben geceyansı in Bu hareketin manası kısaca, Bulga sanın karşısına çıkan ruhlan büsbütün medim. Kanaatkâr diyecektim... Eski ristan Türklerini önce Türklükten ayır başka şekilde tasavvur eder ve onlarla den bana bu vazife daha güç geliyordu. mak, sonra da Bulgarlaştırmak demek karşılaşmamak isterdim. Yazık neden o Fakat şimdi tecrübe sahibi oldum... Mi tir. Biz, buna karşı susacak mıyız? rada kenarda oturuyorsunuz ?... Geliniz ras meseleleri kolay hallediliyor. Birisi ABlDlN DAVER şu yatağımm yamndaki iskemleye buyu ölecek ve diğeri onun mirasına konacak. mnuz. Kolay iş, bir dakikada biter. Fakat bazıHemen yerinden kalktı. Yanıma gel lan uzun hayat ve sıhhat isterler... tşte o Sent Elenden... Fakat ne oluyor?. Madzaman müşfik bir anne gibi onlarla meş diyetimi kaybetmeğe başladım... Ah di: vakti unuttum galiba.. Sağ ayağım kay• Işte isteğinizi yerine getirdim, de gul olmak icab eder. Çok yemek yeme boldu, gitmek mecburiyetindeyim... mesi, çok içmemesi, kendisini üşütmemesi di. Sizin için pek yazık oldu.. Bu kadar çabuk mu, dedim. Dünve hertürlü çılgınlıklardan korunması lâ Neye yazık oldu?.. zımdır. Hizmetçiden beter bir hayat... ya yüzünde nekadar kalabilirsiniz?.. Sizin için daha güç birşey yapmak îsterdim. Artık benden birşey istiyemez Bazılan da borsada oynarlar, ellerinde niz?.. ki tahvilâtın yükselmesini isterler. Artık Rica ederim, bilmiyor musunuz? siniz.. o zaman borsa dalaverelerine başlanm. dedi. Hortlaklann saati beynelmileldir. Ne demek, dedim. Yani?.. Oyle ya!.. Size dikkatli olmanız i Çok güç şeydir amma ben gene bu bö Onlar dünyanın her tarafında on iki ile çin daha evvelden yalnız bir isteğinizi ceğin erkeklerin eline geçmesini tercih e bir arasında görünebilirler... Allahaıs derim. Onlar hiç olmazsa istedikleri ne marladık, gidiyonmı... Sizinle iyi bir sayerine getirebileceğimi söylemiştim. dir bilirler. Fakat kadınların eline geçti at geçirdim. Insan bir kere de içini dö Fakat... Rica ederim... Bu sizin mi mahvolurum... Üç bin senedir bu işi kerse ferahlık duyuyor. Bu gece konuşatarafınızdan hiç te doğru bir hareket deyapıyorum, hâlâ bir kadının açık ve sarih bildiğim için çok, çok memnunum... Siz ğil Frönlein?" Isminiz?... bir surette ne istediğini söylediğine ras de beni uslu, uslu dinliyerek büyük bir Ismim ehemmiyetli değil, esasen gelmedim. Onlann arzulannı yerine ge nezaket gösterdiniz... Şimdi sizden bir siz onu telâfffuz bile edemezsiniz. tirmek hiç te kolay olmaz. Ekserisinin ricam daha var. Başınızı duvara çeviri Nekadar güzel almanca konuşu derdi sevdadır. Ve seven bir kadın sev niz.. Ben size ne zaman döneceğinizi hayonunuz... diğinin kendisini sevmesini istedi mi artık ber veririm. Y a ü . . . Bu benim en güç vazife çalışmak lâzım. Onbeşinci asnn sonlanna Sözünü dinledim, başımı çevirdim. Falerimden biridir. Bu böceğin kafasmı çe doğru, bu menhus böcek Buriya famil kat onun sesini bir daha duymadım. Ya virenlerin lisanını çabucak öğrenmek yasının eline düştü. O zaman başıma geo birşey söylemedi, yahud ben işitme mecburiyetindeyim... lenleri ben bilirim... Birisi yollarınm üs Allah.. A l l a b Herhalde çok İyi tüne çıkıp ta, işlerine raâni oldu mu, dim... Tekrar uyandığım zaman da ortalık bir metodunuz olmalı. böceğin kafası çevrilirdi... Ah ne o zaman başıma ş»elen.. ağarmıştı, rüya mı görmüştüm. Hakika Fakat bazan lisan öğrenmek bana belâydı Cellâd gibi birşey olmuştum... Pis mi bilmiyorum. Herhalde böcek masa pek güç geliyor. Nihayet içlerinden mm başucundaydı. Onun kafasını dü Size inanınm... Fakat size birşey işti vesselâm... sormak istiyorum... Acaba böyle ruh o biri bu böcekle gömüldü. O zaman iki a zelttim. Ben hayatta oldukça TutAnch larak dolaşmak nereden aklınıza geldi?. sır kadar rahat ettim. Fakat sonra bu Amonun bu güzel oda hizmetçisine gü< Bu benim aklıma gelmedi, başıma menhus böcek gene nasıl meydana çıktı bir iş yaptırmasınlar, diye böceği çol geldi.. Mademki sizin güç bir isteğinizi bilmiyorum... Bnnu ancak Ilâhlar biyerine getirmedim. Bari şu merakmız; lirler. Allaha şükürler olsun ki bu böcek gizli bir yere sakladım ve bir daha ortayı teskin edeyim, size hikâyemi anlatayım Napolyonun eline düşmedi. Eğer onun çıkarmadım. Almancaden ceviren: Ben meşhur Fir'avun TutAnchAmonun eline düşseydi, artık ben mareşallık yapmağa mecbur kalacaktım... Ve onu SÜVEYDA H. oda hizmetçisiydim. Bulgaristan Türklerine karşı Yeni bir taarruz Gazi Antebde kıymetli bir polis âmiri öldii RADVO akşamki program J ISTANBUL: 17 Üniversiteden nakü. İn&ılâb dersl. Receb Peker tarafından 18 muhteüf plâklar 19 haberler 19.15 vokal musiki (plâk) . 20 muhtelif sololar (plâk) . 20,30 stüdyo orkestralan 21.30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu Ajansmın gazetelere mahsus havadis servisi verilecektir. VİYANA: 17,10 Şan ve musiki konserl 17,40 ko. nusma . 18 Şan ve musiki konserl 18,15 gramofon 19,05 Viyana sergisine dair . 19,15 tiyatro tenkidi 19,35 haftanın programına yardımcı kitablar ve eserler 19,40 ingilizce ders . 20.05 haberler, hava programı ve saire 20,15 kadınların bugünkü vaziyeti 20,25 seyahat 20,50 kış srçjorları . 21,05 konser 22.05 eski muslkl23,05 haberler . 23,15 eğlenceli konser 23.50 kltablara dair 24,05 konusma24,20 konserin devamı . 24,50 dans musikisi. BERLIN: 17,05 musiki 18,35 konuşma 19.05 Stutgarttan 20,50 günün akisleri 21,05 haberler . 21,15 Breslâvdan 23 05 haberler23 25 Königsbergden . 23,35 Breslâvdan. BUDAPEŞTE: 18,05 Çingene orkestrası 19,35 Şan konseri . 20,45 konser . 21,45 haberler . 22,55 gramofon 24,05 fransızca konferans 24.30 cazband takımı. BÜKREŞ: 18.20 radyo orkestrası . 19,20 konser • 20.50 gramofonla şarkılar 21,35 konser 22.10 Şan konseri 22.35 haberler . 22,50 konser: Şubertin eserleri . 23.25 gece konseri, istirahat esnasında haberler 23,50 fransızca ve almanca haberler. PARİS [Radio Parish 19,35 senfonik musiki . 22,05 piyano kon. seri 22,35 haberler 22,50 oda musikisi, şarkılar, şiirler 24.50 dans musiklsi . 1 20 hafif musiki. Gazi Anteb (Hususî) Serkomiser Kadri Tunçay» bir hafta evvel yakalandığı tifodan kurtulamıyarak ölmüştür. Kadri çalışkan, temiz ve malumatlı bir zabıta âmiri idi. Antebde emsaline nadir raslanır bir sevgi ve teveccüh kazanmıştır. Cenazesine asker, jandarma ve polisle binlerce halk iştirak etmiştir Gönderdiğim resim cenaze töreninde bulunanları göstermektedir. HAFTADABİR 2 0 SAHİFE Hac ve hacılar ! Nasıl aktör oidum ? Buzlar içinde bir medeniyet ? Bir HUkümdar, bir şair Bu gözler ne gördli ? Daim Yazıcıları 1 En güzel mecmua En ucuz mecmua KURUŞ Reşad Nuri, Faruk Nafiz, Ercümend Ekrem, Nurullah Ata, M. Turhan, Feridun, Ziya Şakir, Yusuf Ziya, Ahmed Refik, Orhan Seyfi Yarın Çıkıyor | GÜZELLER RESMİ GEÇÎDİ Pek hissf bir filim İstanbul cihetindekiler: Aksarayda (Şeref), Alemdarda (Sım Rasim), Bakırköyünde (Merkez), Beyazıdda (Asador Vahram). Eminönünde (Benason), Fenerde (Hüsameddin), Karagümriikte (KemaD, Küçükpazarda (Necati), Samatyada (Rıdvan), Şehreminlnde (N&zım), Şehzadebasmda (İsmail Hakkı). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Merkez), Hasköyde (Yenl Turklye), Kasımpaşada (Turan), Sanyer. de fOsman), Şislide (Merkez), Taksimde (Matkoviç), (Kemal Rebül). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada (Merkez), Heybelide (Yüsuf), Kadıköy. Muvakkıthanede (Saadet), Kadıköy, Söğüdlüçeşmede (Osman Hulusi), Üsküdar, İskelebaşında (Merkez). dır: Bu Nöbetci eczaneler gece nöbetci olan eczaneler çunlar Hazin bir irtihal Girid Ağazade Mehmed Behçet kızı ve avukat Esad Muhlisin baldızı ve Hariciye Kalemi mahsus memurlarmdan Necatinin hemşiresi Fatma Samiha müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamı yarak pek genc yaşında rahmeti rah mana kavuşmuştur. Cenazesi yarınki salı günü saat on buçukta Şişlide Abidei hürriyet caddesinde 147 numaralı ev den kaldırılarak medfeni mahsusuna defnolunacaktır. Fransız Tiyatrosu ATEŞ KRALİCESİ Tamamen Türkçe Sözlü Milyonlara malolmuş bir şaheser ... Asrımızın en büyük macera filmi ... Bayram münsısebetile SARAY Önümüzdeki ÇARŞAMBA Matinelerinden itibaren Sinemasında Başlıyacaktır. Halk Opereti Bu akşam saat 20,30 da Zozo Dalmas ve Kofinyotis m ŞenDul Son defa Yarm HALÎME Gişe gündüz açıktır. Telefon: 41819 MARTHA EGGERTH KLO KLO ( Aşk Yolu ) Operetinde REJİ : TURJANSKi MUSiKi : FRANZ LEHAR ve MACAR HALK ŞARKILARI ••••••••••••••••••a görülmemiş derecede güzel ve eğlenceli bir film. ••••••••••••••••l Balta görmemiş ormanlarda, daldan dala uçarak .« Vahji kaplanlarla ... Yırhcı timsahlarla boğuşarak ... Sevgrilisini kaçıran yamyamlarla çarpışarak binlerce vahşi hayvanla Binbir macera ile TARZAN GELİYOR!! TUrkçe SözlU MUthiş ve Heyecanlı SergUzeşt Şaheseri Pek yakında i P E K Sinemasında Yeni zabıta romanımız : 56 Kanlı Bilmece Yazan: Etigar Wallace Yanaklan birdenbire kızarmıştı. Sözüne devam etti: Teşekkür ederim Yeh Ling. Bize enfes bir yemek yedirduıiz. Sonra telâşla ayağa kalkü: Tab, dedi, tiyatroya geç kalacaTiyatroya giderlerken, otomobilde hiç konuşmadı. Tab, neşelerinin hafif bir bulutla bulutlandığını hissediyordu. Yeh Lingin halinde bir sinsilik var gibi, değil mi? diye sordu. Ursula: Belki, olabilir. Diye cevab verdi ve sustu. On dakika sonra, locadaydılar. Genc kız, bir zamanlar içinde dolaştığı sahneyi »eyrediyor, tiyatronun haricinde herjeyi unutmuş goriinüyordu. Tab, onun, haa sas bir ruha malik olduğunu düşündü ve onu daha ziyade sevmeğe başladı. Tab, perde arasında, Ursulanın ısran üzerine, sigara içmek için dışarı çıkmıştı. Tiyatronun methalinde Karveri gördü. Polis hafiyesi duvardaki bir ilâna dalmış gibi goriinüyordu, fakat, gözünün ucile Tabı gördü ve yaklaşmasını işaret etti. Bu akşam sizinle beraber, sizin eve gideceğiz dedi. Mis Ardfernden saat kaçta aynlacaksmız? Tiyatrodan çıktıktan sonra onu oteline götürüp bırakacağım. Karver, lâkayd bir tavırla: Yemeği beraber yemiyecek misi niz? diye sordu. Hayır, niçin soruyorsunuz? O halde sizi Santral otelinde beklerim. Gazeteci olmak istiyen bir yeğenim var. Onun hakkında sizinle konuşmak istiyorum. Belki bana yol gösterebilirsi niz. Tab, şüpheli bir bakışla Karverin yüzüne baktı. Sizin birçok zâflannız olacağını tahmin ediyordum amma, akraba kayırma zâfınız olacağı aklıma bile gelmezdi. Daha birkaç hafta evvel, dünyada hiç kimseniz olmadığını söylüyordunuz. Karver, gözleri hep duvardaki ilâna takılı, sükunetle cevab verdi: O tarihtenberi bir yeğen edindim. Kendime bir iki yeğen tedarik edeme dikten sonra polis hafiyeliğim neye yarar? Cinayet işlerinde muvaffak olamamaklığım kabildir, fakat uzak akraba meydana çıkarmakta üstad diye tanılı nm. Santral otelde buluşacâgız değil mi? Tab, otelin methalinde genc kızdan ayrılacağı dakikaya kadar Karveri görmedi. Sokağa çıktığı zaman, Karverin sözünde durduğunu gördü. Polis hafiyesi, orada kendisini bekliyordu, onun koluna girdi. Yaya gideceğiz, dedi. Kâfi derecede yol yürümiyorsunuz. Hareketsizlik yaşlı insanlar için tehlikeli, gencler için muzırdır. Bu akşam gevezeliğiniz üstünüzde Karver. Şu yegeninizi anlatın da dinliye lim, bakalım. Karver, soğukkanlıhkla: Benim yeğenim filân yok, dedi, fakat bu akşam kendimi biraz yalnız hissediyorum. Bugünkü günüm *hep sukutu hayalle geçti Tab. Onun için, kederlerimi sizin derdaşina kulağmıza dökmek isti yorum. Tabın apartımanına çıkıp bir şişe viski ve bir şişe sodanın karşısına oturdukları zaman, nihayet Karver, asıl derdini an lattı: Işin doğrusu şudur ki, takib edildiğimi zannediyorum. Tab hayret içinde: Kim takib ediyor? diye sordu: Trasmerenin katili. Benim kadar tecrübeli bir adam için çok ayıb olmakla beraber itiraf edeyim ki, bu gece evime gitmeğe korkuyorum. Çünkü meçhul dostumuzun bu akşam bana fena bir oyun oynamağa hazırlandığını, bir hissikablelvukula anlıyorum. Geceyi hakikaten burada geçir mek niyetinde misiniz? Karver başını iğerek: Anlayışınız şayanı hayret bir derecede inkişaf etmiş, dedi, rahatsız olmazsanız niyetim filhakika böyle. Ne yalan söyliyeyim, bunu anlatmağa bir türlü cesaret edemiyordum, çünkü böyle bir itirafta bulunmak, malum ya... Tab şiddetle: Aman yeter, dedi. Katilden korkunuz, benimki kadar da değil ya? Evimde olursam katilin eline daha çabuk ve kolay geçerim. Otelde kalsam, o daha fena. Sizin apartımamnızdan istifade etmeği düşündüm, ne dersiniz Tab? Eşyanızı getirip, bu iş halledilinciye kadar burada oturabilirsiniz. Zannederim Reksin eskiden yattığı karyola hazır değildir. Ben divanda yatmağı tercih ede rim. Lüks insanı zâfa ve kötü huylara sevkeder, nasıl ki lükse kapılan bir millet te... Derse başlıyacaksanız ben yatıyo rum. Tab, Karverden aynlıp yatalı beş dakika olmamıştı ti, salonun ışığı söndü. Mösyö Karverin yatmağa hazırlandıgl anlaşılıyordu. Tabın o gece gördüğü rüyalar tath, fakat acayib bir karışıklık içindeydi. Başı yashğa değdikten beş dakika sonra, kendini, Ursula ile birlikte, güzel kokulu çiçeklerle dolu bir bahçede dolaşıyor gördü. Kalbi, bu bulunmaz nimeti kendisine bahşettiğinden dolayı Cenabı Hakka karşı şükranla doluydu. Sonra içine bir sı kmtı çöktü. Başını arkaya çevirip baktı, kendisini gözetliyen Yeh Lingin kasvetli şekli gözüne ilişti. Şimdi artık bahçede değil, üzerinde iki muazzam sütun yükselen bir dağın tepesindeydi. Yeh Ling, sırtında sırmalarla süslü ipek bir esvab olduğu halde, acayib binasının kapısı önünde duruyordu. Tam o esnada: Dan! Dan! Diye iki silâh sasi ifrtildi. (Arktuı var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear