Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 13 Mart 1936 Berlin. Kolonya, Goblens mektubları Hitler iki ay evvel hazırladığı işgali neden 7 marta bıraktı? Geçen cumartesi Berlinde, bu hareketten mutlaka harb doğacağı korkusile endişelenenler az değildi Alman erkânıharbiyesi mukabele görmekten korktuğu için Rendeki şehirlerde tayyare meydanlarına derhal toplar yerleştirtti Berlin mektubu İki zıt meraslm Berlin 9 mart Hıtler, bombasını savurmak için, neden dolayı geçen cu martesiyı bekledı? Dolaşan bir rıvayete |göre, Lokarno paktını yırtmak ve Alman kıtaatını gayriaskeri mmtakaya sokmak için, evvelce, Nasyonal Sosyalizmm zafennin üçüncü yıldbnümü olan 30 kânunusani tarihinı kararlaştırmıştı. Ren mıntakasındaki memurlar vazıyetten haber dar edılmiş, kışlalara, Reichswehr efra .dını karşılayıp yerleştirmek üzere emirler venlmişti. Fakat o gün, beklenilen hâdise vuku bulmadı, herkes hayret içinde kal Hitlerin o gün harekete geçmemiş olması, belki de erkânıharbiyenin tavsiyesi üzerinedir. Esasen, iki ay sonra, yani şimdi eline geçirdiği Fransız Rus paktı bahanesi o zaman mevcud olmadığı gibi, Musolininin, Ingiltere ve Fransa ile, belki de kat'î surette bozuşacağını tahmin edemezdi. Ne olursa olsun, Hitler, sırnnı çok iyi muhafaza etmiştir. Gerçi, bir müddettenberi, Hitlerin, Ren mıntakasının gayriaskeriliğini tanımıyacağı söyleniyordu, fakat bunu söyle mekle beraber harekete de geçeceğini ve ayni gün kıtaatını Ren nehrinden aşıracağmı kimse tahmin edemiyordu. Bu ise, Hitlerin seciyesini bilmemek demektir. Hitler son dakikaya kadar maksadmı gizli tutar ve nıhayet bunu ortaya çıkardığı zaman, parlaklığı ve kuvveti daha artmış olur. O, her zaman böyle yapmıştır, son hâj Tıb Encümeninde ilmî münakaşalar Açık kırıkların tedavisi görüşüldü Türkiye Tıb Encumeni ikinci başkanı profesör Abdülkadir Nuyanm başkanlığında yapılan toplantıda evvelâ profe sör Akil Muhtar Fibröz osteit (Reck linghausen) vak'ası üzerinde bu gibi vak'alarda Paratiroit ameliyelerinde el de edilen iyi neticeyi tebliğde bulundu. Bu hususta doçent Kâzım Ismail, profesör Nüzhet Şakir, doktor Nazım söz alarak Paratiroit ve sitem sempatiğin rolü ve vak'anın ehemmiyeti üzerindeki fikirlerini söylediler. Profesör Mim Kemal açık kınk tedavilerinde yapılması icab eden müdahale dolayısile bu gibi vak'alarda vak'anın hususiyeti ve tabibi müdavinin kanaat, mizaç ve düşüncesile hareket icab ede ceği, her vak'ada icaba ve vak'anın hususiyetine göre tedavi tetbikı lâzun ge leceğini ve Büyük Harbdeki ve sonraki müşahedelerini tebliğ etmiş ve profesör Akif Şakirin neşrettiği eser vesilesile kendi noktai nazarlannı söylemiş ve Fredriğin asıl prensipinin yaralan tedavi etmek ve onu temizlemeğe matuf oldu ğunu, kınkla alâkadar olmadığmı ve riyazî düsturlardan ziyade vak'anın hususiyetine göre yapılması lâzun geldiğini söyledi. Profesör Akif Şakir açık yaralı kınkta süratle müdahalenin bakteriyolojik lâzime olduğunu ve cerrahlann ka naatine terketmek doğru olmadığmı söylemiştir. Profesör Akıl Muhtar übda kat*î bir kanun bulurtmadığım vak'ada tecrübe görmüş bir hekimin kendi kanaatleri ve görgülerile hareket etmek lâzun geldiğini söylemiştir. General profesör Tevfik Sağlam yalnız bakteriyoloji esasına dayanarak diğer ilimlerin buna mahkum olduğunu iddia etmenin doğru olmıya cağını; ilmin zamanla tekâmül yolunda gittiğini, herhangi bir fikre kat'î olarak saplanmanın doğru olmıyacağını söyle miştir. Haydarpaşa Nümune hastanesi operatörü Feridun Şevket, Gülhane hastanesi profesörü Vitingle birlikte ve Genel Savaşta ve sonraki müşahedelerini söyliyerek Exceresin umumî bir kaide ve prensip olamıyacağını, konservatif tedavilerinde bakteriyolojiye dayandığını, FKo.r*. y»pıl&a vak'alarda t i l c ilıtilât Keçiburlu kükürtleri Yeni kurulan fabrika, memleketin bütün kükürt îhtiyacını temin etmekte ve memlekete yılda 250,000 lira kazandırmaktadır Keçiburlu (Hu s susî) Keçiburlu kükürt fabrikası bir seneye yaklaşan bir zamandanberi çalı şıyor. Burada bulunan kükürt madeninin zenginliği eskiden beri işitilir dururdu. Büyük Harbden evvel taramak ve kazmak suretile çıkan lan kükürtler barut yapılışında kullanı lırdı. Büyük Harbde Donanma Ce Keçiburlu fabrikan kükürt bloklart miyeti madenin dış taraflarmı iptidaî vasıtalarla işletmiş. ve temin edecektir. Bu bakımdan işletmenin çıkan kükürtle ordumuza ve müttefikle pek randımanlı olduğu meydandadır. rimize ehemmiyetli miktarda barut temin Önümüzdeki kükürt serpme mevsimi etmiştir. için fabrika bütün hazırhklannı tamam • Harbden sonraki kanşıklık devresi es lamış ve geceli gündüzlü bir çalışmaya nasında bir ecnebi şirketi bu imtiyazı na koyulmuştur. Bugün elde evelceki itha sılsa eline geçirmiş ve dört buçuk sene, lâttan kalmış olanla beraber 40,000 torhiçbir şey yapmadan, işletmeye girişme balık bir stok vardır. Fabrika ve made den elinde tutmuştur. Hatta Büyük harb nin bütün tesisatı 200 bin liraya mal olzamanından kalma fabrika da bu esna muştur. Fabrikanın büyük atölyesinde bütün makine tamirleri yapılmakta ve bu da harat) olup gitmiştir. Bu vaziyeti gören, ve Keçiburlu ma rada ustalar yetiştirilmektedir. Fabrika ve madende bugün 250 ka deninin Türkiyenin bütün kükürt ihtiyadar işçi çalışmaktadır. Çok istidadlı o * cmı, fazlasile ve verimli bir şekilde temin edeceğini anlıyan Ekonomi Bakanunız lan işçiler, çabuk iş öğrenip verimli ol bu işle yakından alâkadar olarak işlet maktadıriar. Zonguldaktan getirilmiş omenin esaslarmı hazırlamışbr. Sümer lan 25 kadar maden ustası burada bir • Bank ve tş Bankasmm iştiraklerile 300 çok yeni ustalar yetiştirmişlerdir. Deni • lebilir ki Keçiburluda esaslı bir maden « bin lira sermaye ile kurulan şirkete ma denin işletilmesi verilmiş ve bu suretle cilik başlangıcı kurulmuştur. Madenler en modern cihazlara sahibher sene harice giden 250,000 lira kadar dîr. Amelenin hayatına ve sıhhatine bübir paranm memlekette kalması temin yük bir dikkat ve itina gösterilmektedir. edilmiştir. Fabrika dispanserinde işçiler ve aileleri Şirket harekete geçerek fabrika işle parasız olarak tedavi görüyorlar. meğe başlayınca, madende çok zengin Fabrikada kullanılan bütün ham kükürt kütlelerine tesadüf edilmiştir. Mamaddeler ve yakacak yerlidir. Burdur cidenin kükürt miktan 7 ilâ 8 milyon ton vannda bulunmuş olan bir linyit madeni tahmin edilmektedir. Senede 3 ilâ 4 bin fabrika tarafından işletilmek suretile büton kadar kükürt istihsal edileceğine göre tün yakacağı buradan temin edilmiştir. bu madenin ne rükenmez bir hazine ol Fabrika yanınd« memur ve işçiler için duğu meydandadır. sekiz bina yapılmıştır. Modern konfora Şimdilik madenden memleketin bütün sahib olan bu binalarda elektrik te var ihtiyacını karşılıyacak miktarda kükürt dır. Işçiler için bir kooperatif bakkali « çıkanlmaktadır. Çıkanlan kükürtler yüz yesi kurulmuş ve bütün ihtiyaçlannı bude 99,5 safryetindedir ve geçen seneki radan ucuz fiatla tedarik etmelerine im kükürt serpme mevshninde bağcılar ta kân verilmiştir. rafından çok iyi karşılanmış ve mükem Fabrikanın Keçiburlu muhiti üzerinde mel neticeler vermiştir. de hayırlı tesirleri derhal hissedilmiştir. Şimdiye kadar istihsal edilmiş olan kü Halk, yeni gelenleri görerek daha iyi kürt miktan beheri 50 kiloluk 3 7 ,669 yaşamağa ve giyinmeğe heves etmektedır. torbadır. istihsal edilen kükürtlerımız dı Refah seviyesi hissedılir derecede art şandan gümrüksüz olarak giren yabancı miştir. Meselâ eskiden Keçiburluda et kükürtler fiatında olduğu için fabrika ni ayda bir kesilirken şimdi her gün kesil sanda çalışmaya başladıktan sonra, ma mektedir. Çarşısı da birdenbire canlan • • yıs aymdan itibaren ithalât tamamen dur miştir. muştur. Kükürtlerin çok ucuz bir fiatla Keçiburlu fabrikası kendisinden beksatılmasına rağmen fabrika zaranna ça lenen faydalan fazlasile temin etmiş ekolışmıyacak ve hatta küçük bir kazanç bile nomik zaferlerimiz serisinden biridir. Kolonyada Hindenburg abidesinde yapılan büyük merasimden bir surette ispat ediyor. Bir taraftan ateş ve harb körüklenirken, öbür tarafta sulhtan, mantıktan, adaletten bahsediliyor. Alınan her jiddet tedbiri, sulh tedbiri gıbi gösteriliyor, ve meselâ Sarre mıntakasına Yserde kendini göstermiş bir alay göndeIe tamir edilmişti. Yeni baştan inşa edi lenleri de vardı. Erkânıharbiye, alâkadar devletler den mukavemet görmek ihtimalinden korktuğu için, bilhassa tayyare meydan lanna derhal toplar yerleştirilmişti. Sokaklara biriken halkın arasmdan top arabalan geçtıği sırada, ahalinin delice bir heyecan göstereceği yerde, bu man zarayı sessizlık ve çekingenlıkle karşıla dığmı görerek hayret ettım. Ren mınta kası ahahsinden pek çok kimseler, bu askerlerin bir harbe işaret olabileceğini vı bu takdirde de, herkesten evvel kendıleri n ''n ^arar KÖreceğini düşünüyorlar. Ordunun gelişıni en fazla sevincle kar şılıyanlar, alışverişin ve askerî mubaya* tın artacağını tahmin edenlerdir. Gayri askerî mıntaka, şımdıye kadar harb en düstrisi eşyasınm mubayaasında azçok ihmal edılmekte idi. Bundan sonra Ren kıyılanndaki endüstriyellerin, bu sahada daki imalâta daha faal surette iştirak et meleri ihtimali vardır. Vaziyetin hakikî şeklini itiraf etmek gerektir. Yapılan şey, prensip itibarile bir askerileştirme hareketi, yahud, ha riçte, Almanyanın dış siyasetine elverişl tesirler uyandırmağa matuf bir blöf de ğil, basbayağı askerî bir işgaldir. Ren mıntakası, mesahai sathiyesinin icab et tirdiği miktarda kuvvete ya sahib olmuş tur, ya olmak üzeredir. Artık, müsellâh memleketler çerçevesi içine girmiştir. Bir rivayete göre, işgal henüz bitaıe miştir. Şimdiye kadar, Reni işgal eden kıt'aların mevcudu 30,000 neferdir. Bi kaç güne kadar bu mevcudun 60,000 n bulacağı söyleniyor. Acaba Berlin, te ahhüdlerini, önceden haber vermeksizin böyle birdenbire ve pek vahim ihtilâtlara sebebiyet vermek tehlikesini göze alarak niçin ihlâl etmiştir? Her şeyden evvel şu ihtimal akla gelir ki, Almanya, günün birinde Fransanın, imzaladığı muhadeler mucibince, müt tefikleri lehine yapabileceği müdahalelere sed çekmek için, şimdiden hududlarda tahkimata girişecektir. Bazı mehafil, işgal hâdisesinin haricde bıraktığı tesirler sükunet bulduktan sonra, Hitlerin, par tisini ıslaha teşebbüs edeceğıni söylüyor lar. Esasen bu son hâdise, Ren mıntaka sı ahalisinin Hitler partisi hakkındaki ve bizzat Hitler hakkındaki hürmet duygusunu arttırmıştır. Dün, işgal efradına, şehirde dolaş mağa mezuniyet verilmiş, kahveler, so kaklar, grup halinde dolaşan askerlerin çizme gürültülerile dolmuştur. • ı ı i ;ı~ yapıldığını anlamak için bunu düşünmek kâfidir. Cumartesi günkü, azçok ısmarlama heyecanın yanında, Berlinde bir miktar da endişe hüküm sürmediğini iddia etmek hata olur. Alman kıt'alarının Ren mıntakasmı tekrar işgal ermelerini Fransızlar için bir korku ve telâş mevzuu sayarak gizli ve açık alay edenlerin yanısıra, bu hareketin sonunda mutlaka harb çıkacağı korkusile endişelenenler çoktur. Bütün bunlardan başka, Berlinde bir sınıf halk daha vardır ki, her kabahati. Hitlerin uzanan dost elini tutmak istemediği için, Fransızlara buluyor. Dün, haddızatında olduğu kadar aralarındaki aykınhk itibarile şayanı dikkat iki tören yapıldı. Bu törenlerden birisi, halk tiyatrosunda yapılan kahramanlar bayramıdır. Tiyatronun geniş salonu Hitlerci kıt'alarla dolmuş, sahneye belki 200 bayrak dizilmiştir. Söylenen sözler, si lâhtan, vatan yolunda fedakârhktan ibaretti. Halk tiyatrosunda, kin ve harb ilâhı şerefine yapılmış bir töreni andıran bu merasim cereyan ederken, Opera tiyatrosunda da, her millete mensub Harbi U mumî kurbanlannın hatırasını tes'id için başka bir tören yapılıyordu. Bu törene riyaset eden Harbiye Bakanı General Von Blomberg, söylediği uzun nutukta, ez cümle şu sözleri söyledi: «Herkes kahraman olamaz.. Gencler! Harbin taze ve neşeli romantizmine ka pılmayınız!» Generalin sözlerindeki itidal, halk tiyatrosunda söylenen sözlerin şiddetile büyük bir tezad tes.kil ediyordu. Bu tezad nekadar manıdar ve burada oynanan ikiyüzlü oyunu nekadar parlak Mayanste Ren köprüsü üzerinde sembolik Alman müfrezeleri rildiği zaman Fransız hududuna iki adım mesafeye yerleştirilen bu kuvvete, sulh kuvveti adı veriliyor. Kolonya mektubu Eskiden yapılan hazırlık Kolonya 9 mart Evvelki sabah, Düsseldorf, Aix la Chapelle ve Kolonya halkı, sokaklan, birdenbire, Alman efradının doldurduğunu gördükleri vakit, ilk duyguları korku ile kanşık bir hayret olmuştur. Hitlerin nutkundan sonra altı saatten az bir zaman zarfında, bütün Avrupayı, vahim neticeler tevlid edebilecek bir emrivaki karşısında bırakan böyle bir harekete hiç kimse intizar etmiyordu. Kolonyada bulunan ecnebi diplomatik mümessillerin hepsi bu hâdise karşısında şaşırmışlardır. Bunlann ekserisinin, kıtaatın Ren mıntakasına müteveccihen yola çıktıklan şehirlerin birer mümessilleri bulunduğu halde, hiçbirisi vaziyetten vaktile haberdar olamamıştır. Bir senedenberi, ecnebi devletler, Almanya ile bu sahada müşkülâta uğrıya caklarını tahmin etmekle beraber, en bedbinleri bile, ancak teferruat üzerinde diplomatik münakaşalar ve çekişmeler yapılacağını zannediyorlardı. Almanyanın, son hareketi yapmağa matuf bazı hazırlıklarda bulunduğunu bilmiyen yoktu. Kıt'alan yerleştirmeğe mahsus olan kışlalar muhtelif bahaneler olabileceğini, aseptık yaralarında şüpure edebileceğini ve yirmi beş yıllık bir operatörün de bir noktai nazarı olabileceğini söylemiştir. Profesör doktor Kemal Hüseyin yalnız başına bakteriyi mütalea doğru olmadığmı, hayatiyetin ayn birşey olduğu. biyolojik reaksiyonlarla alâka dar olduğunu; yalnız laboratuar malu matile enzan ve yaranm seyrini mütalea etmek doğru olmıyacağını söylemiştir. Profesör Niyazi îsmet, Çanakkalede 110 bin yaralmın sevkiyatını idare etmesi dolayısile müşahedelerini söylemiş, her yarada eksizyonun menfaat değil, ma zarrat tevlid edebildiğini söylemiştir. Profesör Mim Kemal sırf ilmî noktadan kendi tecrübelerini açık kırıklar üzerindeki noktai nazarlan söylediğini ve lü zuma, icaba göre hareket lâzım geldiği kanaatinde olduğunu söylemiştir. Do çent Besim Turhalın şiryani riveî ambolisi ileri derecede saf avort dessamında tazayyuk vak'alannı takdim etmiştir. Muallim Mektebi talebeleri Edirnede Tarihî bir mezar taşı bulundu Reis oğlu Ali isminde biri Karamürselin Kayacık mahallesinin Ibrahim Bey çiftiliği dahilinde ayakta üç şahsı mu savver bir mezar taşı bulmuş ve müzeye haber vermiştir. Müzeler idaresi de taşı İstanbula getirtmiştir. Aid olduğu devir tesbit edilerek tahmin olunan kıymet ü zerinden Aliye ikramiye verilmesi Müzeler Umum Müdürlüğünce takarrür et miştir. Taşın milâddan 45 asır evveline aid olduğu tahmin edilmektedir. Yüksek Muallim mektebi talebeleri bayram tatilinden istifade ederek General Kâzım Diriğin daveti üzerine Edirneye bir seyahat tertib etmişler ve orada cami, kütübhane, müze gibi tarihî abideleri gezip tetkik etmişler ve bir aralık ta Yunan hududundaki Musulbeyli köyüne de gitmişlerdir. Yukanki resim bu seyahate iştirak eden gencleri Edirne Muallim mektebinin önünde göstermektedir. RICHTHOFEN Goblens mektubı Sembolik kıt'alarl Coblens 9 Alman askerlerinin iş gal altına aldıkları tekmil Ren mıntakasının her şehrinde vaziyet aynıdır. «sembolik kıt'alar» gelmişler, alkışlarla karşılanmışlar, ve sonra herşey eski hale avdet etmiştir. Ren mıntakasına, bilhassa fazla mik tarda tayyare gönderilmiş olması hay retle karşılanıyor. Her şehirde tayyare kıtaatına mensub efrad ve zabit dolu. Uniformaları yeni, sılâhlan yeni, teçhi zat yenidir. Aşıkâr olarak görülüyor ki, Göring bu yeni harb sılâhı için, bilhassa seçme ailelerin seçme çocuklarını top lamış. Dusselmorfdaki askerî şefler muvak Berlinden General Göring, Harbi Umuminin meshur tayyare kahramam Rihthofmn için yapılan abideyi açıyor katen Parkotele inmişlerdir. Otelin önüne Halkevi spor şubesi yıllık toplantısı nöbetçi neferi için bir kulübe konulmuştur. Fakat kulübenm boyası, harbden evvelki gibi siyah, kırmızı ve beyazdır. Bunun daha garibi, otelin balkonunda da gene eski bir Alman bayrağı sallanmasıdır. Buna hayret edip sebebini soranlara: Reichsvvahrin emri böyle! diyor lar. Muntazam Alman ordusunu idare eden makamatın pek fazla nazist olma dığı iddiasmm doğruluğunu gösterir gibi olan bu vaziyetlere dosdoğru bir mana verebilen yoktur. Esasen Düsseldorf sokaklannda, gümüşü renkli, miğferli eski rejim zabitle rinin de dolaştığı görülüyor. İşgal ordusuna verilen emirler arasmda en mühimminin ecnebileri hoş tutmak olduğu her halden bellidir. Almanyanın Eminönü Halkevi Spor şubesi intiha batı dün yapılmıştır. Intihabdan evvel ıöyle hareket etmekten maksadı, tam Spor şubesinm bır senelık faaliyet ra poru okunmuş, rapor kabul edıldıkten ıürriyet ve istiklâline kavuştuktan sonra, sonra yeni idare heyetine Sami Karayel, îzzet Muhiddin, Cemal, Ismaü Hakkı sulhten başka bir emeli olmadığmı gös seçılmışlerdır. :ermektir. Yukanki resim dünkt toplantıda bulunanlan göstermektedup.