25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 13 Mart 1936 Fransızca dersleri KUçOk HikSye Bir aşk böyle de biter İçeri giren erkek ışıklı ve iyi yerler deki masaların hepsine büyük bir ademi tenezzülle baktı, sonra en kenardaki karanlık bir köşeye büzüldü ve garsondan bir bira istedi. Fakat herhalde bira içmeği pek çok seven bir insan değildi. Çiinkü bira tiryakileri gıbi köpüğü kaçmasın diye telâş etmesini bilmiyordu. Yudum yudum içiyordu. Sonra kadehi masanın üzerinde unuttu, bir daha elini sürmedi ve epey zaman da böyle geçti. Genc erkek düşünüyordu. Saat beşe çeyrek kala buraya gelmekle hata etmişti. Çiinkü o, tam beşte geleceğini söylemişti. Fakat şimdi altıya çeyrek vardı. Bu ne demekti? O altıya kadar bekliyecekti ve tam altıda kalkıp gidecekti. Genc erkek altıda gitmedi. Fakat al tıyı çeyrek geçe içeri esmer ve şık bir kadın girdi. Hemen onun yanma yaklaştı ve: Sakın ha; geciktim diye şikâyet etme, dedi. Geldiğime şükret. Çünkü (kendileri) bana refakat etmek niyetin deydiler.. Yok canım!.. Ve bunu söylerken yanagmı ona uzattı ve o da hiç dikkat etmeden rasgele bir yerinden öptü. Sonra oturdu. Ve büyük bir teklifsizlikle garsona sütlü kahve ile pasta ıs marladı. Sevgilim talihin oldugunu iddia edebilirsin. Çünkü beni bir daha göremiyecektin. Neler söylüyorsun? (Kendileri) senin bana yolladıgın bir mektubu dün akşam buldular. Korkak âşık dehşetle: Oh!... Diye bağırdı. Bana neler söylemedi?.. Allahım neler söylemedi. Fakat söyledikleri birşey değil... Üstelik iki tane de tokat attı. Seni dövdü ha... Sana bunu söylemek istemiyor dum... Fakat saklıyamadım... Eğer şi kâyetlerimi sana da söyliyemezsem, kime söyliyebilirim. Belki iktısad olsun diye, belki âşıklan rahatsız etmemek için garson kahvenın o köşesindeki elektrik lâmbalarını yakmamıstı. Âşık, genc kadını göğsü üzerinde sıktı: Vah yavrucuğum... Bütün bunlar benim yüzümden... Fakat tafsilât ver... Malctuku olıuyunca ııc dcJi?.. Bilir misin, birçok hakarette bu lundu ve ikimizi de öldüreceğini söyledi Fakat ben inanmıyorum. Asnmızda ar bk yabani kalmadı. Hergün gazetelerde okuyoruz.. Bu nevi kıskanclık cinayetlerini... Ben korkmuyorum... Biliyor musun dün geceki sahneden sonra bu sabah bana ne yaptı?.. Ne yaptı?.. Apartımanı kilidledi ve çıkıp gitti... Nereye gitti?.. Bilmiyorum, galiba senin bana mektublan yolladıgm Margrite jritîL Ya o uzun tafsilât verirse?.. Korkma o benim en samimî arkâdaşımdır... Ondan sır çıkmaz... Birdeıbire gülmeğe başladı: Ne gülüyorsun?.. O bana tokat vururken Zizi de onu ısırdı da bu sahne gözümün önüne geldi. Eğer kendinize kolayea bir iş bulmak istersiniz. eğer bulduğunuz işte süratle yükselmek isterseniz bir ecnebi lisanı öğreniniz. Bir Fransız bayanı çabuk ve Affet, seni öyle seviyorum ki! emin bir surette fransızca öğretir. Ga Beni çok seviyorsun belli.. Fakat zetede F. D. adresine müracaat. birşey umurunda değil... Acaba beni takib etti mi, beni kapmın önünde rövolverle bekliyor mu? Bunu düşünüyor musun Ticaret Odası umumî kâtibi merhum bir kere?... Bay Cemalin ruhuna ithafen 15/3/936 Yavrum sinirlenme... Sinirlenme diyorsun, dün gece öyle pazar günü öğle namazını müteakib bir haldeydi ki... Şimdi her elinde bir Nişantaşında Teşvikiye camisinde okutabanca tutarak kapıdan girse hayret et nacak Mevlidde kendisini sevenlerin hazır bulunmalarını ailesi diler. miyeceğim... Demin böyle söylemiyordun... Demin... Demin başka... Demin seni birdenbire sinirlendirmek istemiyordum. O böyle bir cinayet yapabilir mi?. Ne bileyim ben?.. Gazetelerde her gün böyle bir cinayet haberi okumuyor muyuz?... Genc adam biran düşündü. Dinle beni... O halde birkaç gün ihtiyatlı olalım. Birbirimizi görmiyelim.. Bunu söyleme bana!.. Eğer ben seni görmezsem yaşamam. Billâhi kendimi öldürürüm. Simdi çocuklugu bırak. En çok sevdiğim insan olan senin ağzından böyle şeyler işitmek istemem. Esasen daha o vaziyete ve çaresizliğe düşmedik. Birkaç Arkanızda ağn hissettiğiniz zagün sabret... Düşün bir kere, benim yü man, uğuşturmadan yavaşça Sloans zümden «enın başma birşey gelirse ben Liniment sürünüz'. Dechal tedavi ene olurum. dici, sıhhî ve tatlı bir sıcakhk his Benim başıma ne gelebilir?. sedersiniz. Ve ağrı birkaç dajcika Senin demin söylediklerin... Uslu zarfında zail olacaktır. Vücudü olmağa mecburuz... Ah kabahat hep semüzde bir rahathk, bir çeviklik ve nin ya!... Neden son mektubumu ortada dinçlik hisse<feceksiniz. bıraktın?.. Romatizma, Lurobago, Burkul Ah bir de sen mi beni paylıyorsun? ma, zora geltne, bere veya ifrat de Ona çatılmış kaşlarla bakarak yerin rece yorjjunluktan ağnyan mafsal den kalktı ve mihanikî bir hareketle baş lar veya adeleler Sloansın ağrılan kalan veda için birbirlerine nasıl ellerini teskin eden müessir kudreti karşı sında derhal iyileşir. Ağnlara kar uzatırlarsa o da öylece yanağını uzattı. şı kendimizi tahtı temine almak için Seni ne zaman göreceğim? Ne bileyim ben... Ne zaman fırsat el altında daima bir şişe Sloans bu Iımdurunuz. Sloans uğuşturularak bulursam sana yazanm. değil, ağrıyan yere az miktarda ha Ve genc kadın içini çekti ve o genc fifçe sürülerek istimal edildiği için kadına gene ihtiyatlı davranması için naçok idarelidir. Sloans tesirini kat'î sihat etti: surette gösterir. Gene arkadaşın Margrite mektub yazayım mı? Hayır... Hayır, yazmamaklığın daha doğru olur. Genc erkek bu münasebetin bittiğini hissetti, fakat çok büyük bir yeis duy madı. Allahaısmarladık sevgilim. Allahaısmarladık Şarl... Dur, dur, Mev«imin *»n jrüzel, en sen benimle beraber çıkma... Belki ar ve ahenkdar filmi kamdan gelmiştir... Bizi beraber görmesin. Çıkmıyorum, duruyorum. Sen rahat git. Fransızca sözlü şaheseri Ve o gidince bir sigara yaktı. Bir aSinemasında peratif ısmarladı. Garsona lâmbayı yakmasını söyledi. Ve bir resimli mecmua isgörünüz. Ekranda Opera ... tedi. Fakat resimli mecmuaya değil, karOynıyanlar: 2 meşhur muganni sıda oturan güzel bir kadına büyük bir dıkkatle baktı. Ve içinden düşündü: EVELiNE LAYE ve «BJLJ işi bitırmek lâzun..» CONCHiTA SUPERViA *** Aydm avcılarının sürek avı RADYO (^ Bu akşamki program J ISTANBUL: 18 muhtelif vokal eserler fplâk) 18,30 muhtelif orkestra eserleri (plâk) . 19 ha« berler 19,15 hafif musiki ve sigan hava» ları* (plâk) 20 halk musiklsi (Osman peh« livan tarafından) . 20,30 stüdyo orkestra* ları . 21,30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansınra, gazetelere mahsus havadis servisi verile* cektir. VIYANA: i 17,10 gramofon 17,40 piyano konerl * 18 çocukların zamanı . 18.25 bahar çiçekleri 18.35 konser 19,15 spor haberleri ve saire 19.50 Karaturuma seyahat 20,09 haberler, hava raporu ve saire . 20,15 ulusal yayın 20.35 koro konseri 21,10 genfonik konser . 22.35 kıraat . 22,45 çlfte pl« yano ile konser 23,05 haberler 23,15 konserin devamı . 23,45 esperantoca haberler. 23 55 haberler 24,10 eğlenceli konser. BERLİN: 17,10 gramofon 17,40 piyano konseri . 18,35 konuşma 19,05 Lâyipzigden 20,50 günün akisleri . 21,05 haberler . 21,15 or« kestra konseri 23.05 haberler 23,35 Al. man merkez istasyonu. BTJDAPEŞTE: 18,25 piyano konseri 19,05 radyo orkeatrası . 20,35 opera yayını 23.40 çingene orkestrası 24,20 şan ile b^likte cazband. J8.05 orkestra konseri . 20,05 haberler . 20,40 opera yayını 23,50 almanca ve fran. sızca haberler 24.05 radyo orkestrası. LONDRA {Regionalh 20,05 haberler . 20,35 salon musikisi . 21,05 tango orkestrası . 21.50 orkestra konseri. 23,05 operet: Çingene prensesi 24,20 haberler . 24,30 dans orkestrası. PARİS [P. T. T.]: 19,35 senfonik konser 22,05 plyes . 22,35 haberler . 22 50 musikili piyes 24,50 gramofonla modern Fransız musikisi. ROMA: 17,25 Asmaradan nakil . 18,05 senfonik konser 19,30 yabancı dillerde yayın 20,05 haberler, Holanda dilinde konferans 20,25 ingilizce haberler . 20,50 fransızca haber . ler 20,55 Yunanistan için yayın 21,20 haberler 21,40 komedi . 23,20 dans musi. kisi. Mevlud Avcdar sürek avından döndükten sonra Aydın (Hususî) Avcılar kulübümüz, büyük bir sürek avı tertib etti. Otomobillerle Kızılköye gidildi ve gece orada geçirildi. Ertesi gün, köylüden yüz kişinin iştirakile büyük ve eğlenceli bir sürek başladı. Şaşkın ve perişan şekilde kaçışan domuzlara bol bol kurşun sıkılıyordu. Dağlar, silâh gürültüsü içinde çmlıyordu. On domuz vurulabildi. Haber aldığıma göre, Avcılar kulübü faaliyetini genişletecektir. Bu maksadla nizamnamesinde tadilât yapacak, atış ve altı sporla da iştigal edecektir. Arka ağrısı ( YENİ ESERLER Perşembe gazetesi ) FERAH S İ T Perşembenin 50 nci sayısı dolgun mündericatla çıktı. Mizah, sinema sahifeleri, resimli dunya haberleri vardır. Fiati 7,5 kuruştur. Tavsiye ederiz. Münir Nurettin ve Arkadaşları Konseri TANBURİ REFIK, FAHİRE REFİK, ARTAKİ Müzik eserleri İzmir Erkek lisesi musiki muallimi Ferid Hilmi (İlk Uçuş) ve (İlk Okulda Şarkıla rım) adlı iki eser neşretmiştir. Blri 25 öbü. rü de 50 kuruşa satümakta olan bestekârın bu eserlerini bilhassa amatörlere ve musiki rmıallimlerine tavsiye ederiz. ^m 13 MART CUMA 21 de ^ Yannki Cumartesiden itibaren Bu sene gelen tarzandır. Istanbulda ilk defa m TARZAN GELiYOR Türkçe Sözlü mm Yakmda T Ü K R Sinemasında VENEDîK ŞARKISI BARKAROL Gustav Fröhlıch Lida Baarova en güzel bir aşk macerası Yalnız bir gece Venedikde bir aşk macerası Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler junlar ^ dır: İstanbul cihetlndekiler: Aksarayda (Etem Pertev), Alemdarda (Eşref Neset>, Bakırköyde (HUâl), Beya . zıdda (Sıtkı), Eminonünde (A. Minasyan), Fenerde (Arif), Karagümrükte (Arif), Kü. çüâcpazarda fHikmet Cemil), Samatyada (Teofilos), Şehremininde (A. Hamdl), Şeh. zadebaşında (Asaf). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (İsmet), Hasköyde (Halkl, Kasımpaşada (Merkez), Sanyerde (Asaf), Şişlide (Halk), Taksimde (Taksim). (Bey. Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyukadada (Merkez), Heybelide (Yu . suf), Kadıköy Altıyolda (Merkez), Modada (Moda), üsküdar Selimiyede (Selimiye). Büyük müzik filmi, OFFENBACH'm ( Hofman Hikâyeleri ) eserinden ANS T E P E B A Ş I G A R D E N ' inde Bu akşam meşhur Amerikalı Şantöz ve (Bozambo filminin yıldtzı BARITON PAUL ROBESON'un sahne arkadaşı L İ N İ M E N T ALBERTA HUNTER numerolarına baslıvor PRiMADONNA Güzeller Hesmi Geçidi 1000 güzeller ve eğlenceler filmi T U RK SiNEMASI SON UÇUŞ Fransızca fevkalâde film ANNABELLAJEAN MURAT CHARLES VANEL G A A L d U n Soy adı Eminönü kazası Hava Kurumu aza * sından Mecid Sönmez, Hiçsönmez soy adını almıştır. İran General konsolosluğundan: Alâhazreti Hümayun Şehinşah Haz retlerinin doğumunun yıldönümü mü * nasebetile îran General Konsolosu pa zar günü 15 mart 1936 tarihinde saat 10 dan 12 ye kadar İran kolonisini ka bul edecektir. RUBY KELLER JAMES CAGNEY DICK POWEL F R A N Z I S K A SUMER SİNEMASINDA ilk defa Iran Şehinşahının yıldönümü Zizi kim?.. Canım, köpeğim. Unuttun mu?... Sana kaç bin defa ondan bahsettim. Affedersin dalgındım... Sustular. Genc kadın sütlü kahvesini içti ve birden genc erkek sordu: Busrün saat kaça kadar serbestsin? Fakat ben hiç serbest değilim. Sana bir saattenberi bunu anlatmağa uğraşıyorum. Senin mektubunu buldu, her şeyden şüphe ediyor, diyorum. Sen bana saat kaça kadar serbestsin, diye soruyorsun... Yalnız kendini düsünüvorsun.. Zamanımızdaki erkeklerin bir çoJa, hemen hemen ekseriyeti aşkta bu nevi cansıkıcı hâdiselerı, güçlükleri ve tehli k°yı sevmezler. Bunu sövliyen genc kadın, arkadaşı Margritin karşısında oturuyordu: Onu kendimden soğutmak için ve yeni sevgilimle onun arasında vaktimı paylaşacağıma bütün vaktimi yenisine hasretmek istedim ve kocamm onun bir mektubunu yakaladıgını kendisine bil dirdim... Ve bir sürü tehlikelerden bah settim. Simdi o bana ihtiyat tavsiye edıyor... I^tiyat!... Güldü: Yann öğleden sonra, Alfonsla, yeni sevgilimin isminin Alfons oldugunu sana söyledim mi? Evet ne diyordum. Yarın öğleden sonra Alfonsla kocamın yazıhanesinin bulunduğu caddedeki bir yere danslı çaya gidiyoruz... İhtiyat.... Ve kahkahalarla gülmekte devam etti. Fransızcadan çeviren: SÜVEYDA H. ama... Telefonu işittiniz değil mi? Evet bendim. M. Kawlingin sesi cevab verdi: Bir saat evvel eve gelmişti, birisi telefone etti. Onun telefonda konuştuğu benim odamdan çok iyi işitilir. Telefon eden Beks mi, Veks mi böyle birisiydi. Müfettiş telâşla sordu: Reks mi? Evet, evet... Demek çıktı öyle mi? Çok teşekkür ederim. Karver bir saniye durdu, gözü, ma sanın üstündeki altlığa daldı, sonra pardesüsünü giyerek çıktı. O çıktığı zaman, adamları da bir taksiye biniyorlardı, o da beraber bindi. «Acaba çok mu geç kaldım?» diye düşünüyordu. Jesse Trasmerenin eski uşağı Greenin yeminli ifadesini verdiği gün tevkif müzekkeresini almıştı. Trasmere öldürüldüğii gün de, Karver bu şahide telgraf çekmiş, onu Avustralyadan ge tirtmişri. Greenin ifadesi, onun şüphelerini teyid etmişti. Artık aradan geçen zamana acınacak sıra değildi. Yanındaki polis neferile be Cidden bir harikadır. llt ASRÎ AZAK SOKAKLARDA 1 CiNGENE BARON 2 0 Da BirZamanmış ALTIN filminde bütün seyircileri memnun etmiş ve candan alkışlanmıştır Yeılerinizi evvelden aldınnız. Telefon: 42851 Sinema buğünden itibaren Büyük fılimler serisini takiben KUNMA KALBİME ( Katharina die Letzte ) Sinemasında 13 Mart cumadan itibaren bir hafta gösterilen yeni ve büyük muvaffakıyeti Fransız Tiyatrosu Halk Opereti Bu akşam saat 20,45 te Zozo Dalmas ve Kofinyotisle DANIELLE DARIEUX ve ALBERT PREJEAN arafından kahkahalı komedi ve ADOLF VOHLBRUK DANiEL PAROLA GABRiEL G\BRiO tarafından Fevkalâde ÇARDAŞ ve MACAR musikilerile birlikte Ibretamiz büyük dram GABY MORLEY tarafından PEK YAKINDA BAYADER GÜZELLER RESMJ GEÇLDI Büyük Operet Gişe gündüz açıktır. Telefon: 41819 Fiatlar: 35, 50, 60, 75, 100, 125, locfl 300, 400, 500. Harb Arifesinde WALT£R HUSTON ve LIL DAGOVER tarafından büyük aşk ve kahramanlık fılmi Duhuliye 15 kuruş Sinemasında İPEK SENGAPURPOSTASI JEANNE HARLOV KLARK GABLE ya kadar, arayanı, telefon başmda bekletmemi söyledi. Telefon edenin bozuş tuklan bir kadın oldugunu anlattı. Bil diğim bundan ibaret. M. Lander pek nazik bir zat. Kapıcı bu sözü, kendini hakh göstermek için söylemişti. Evet, tam manasile bir melek. Ne var? Odayı araştırmağa memur olanlardan birisi o sırada telâşla Karverin yanına yaklaşmıştı. Onu bir kenara çekti ve cebinden, uzun namlulu eski bir rövolver çıkardı. Çekmelerden birinde §unu bulduk, dedi. Karver silâhi dikkat ve merakla muayene etti. Onu görür görmez, hatta kabzanın üstündeki çince yazıyı bile görmeden, bu rövolverin ne oldugunu anlamıştı. Dediğim gibi, dedi. Bir Çin silâhi. On iki sene evvel Çin zabitlerine verilen cinsten. Göreceksiniz ki vaktile Trasmereye aidmi?. Sonra silâhi açb, tamamile doluydu. Dört tane yeni, iki de atılmış kurşun vardı. Bunu itina ile muhafaza edin. Bir kâğıda sarın, parmakizi için fotoğrafını aldınn. Başka birşey bulamadınız mı? Yakut bir yüzük için Burloridge ticarethanesinden verilmiş bir makbuz bulduk. Karver bunu işitince gülümsedî. Reksin, Romadan aldığını söyliyeret arkadaşma gönderdiği yüzük, Daughty caddesinin burnunun dibinden alınmış ve Reksin ecnebi memlekete seyahate gittiğıne delil vazıfesini görmüştü. Geceyarısına yakın bir saatte, telefonun zili çaldı. Polis merkezinden Karveri anyorlardı. Siz misiniz Karver? Mayfıeld yanıyor... îtfaiyeyi çağırdılar. Karver, ahizeyi, elini yakmış gibi birdenbire bıraktı ve kapıya koştu. Tesadüfen, otele müşteri getirmiş bir taksi ka pıda duruyordu, müfettiş düşünmedca ba taksiye atladj. Bugün Mevsimin en güzel filmi Yeni zabıta romanımız : 63 ettim Kanlı Rilmece Yazan: Edgar Wallace Adamlarınıza Landerin silâh çekeceğini söylemeği unutmayın! Şayed gece kapı cısı nöbete girmişse onu da tevkif edece ğiz. Telefon edecek vakit bulamamalı... Böyle birşeye teşebbüs ederse tepeleyin. Beş dakikaya kadar ben de geliyorum. Karver, tekrar telefonu açtı ve Tabı bulmağa çalıştı. Fakat beyhude. O zaman aklına birşey geldi. Tabın odasının altındaki kiracının adını hatırlıyordu. Vakıâ, Tab, bu adamın evinde pek nadir zamanlarda bulundugunu söylemişti, fakat bir defa tecrübe etmek lâzımdı. Ahize kulağındâ, bir müddet bekledi. M. Kovvlingle mi görüşüyorum ? S:zi rahatsız ettim... Ben müfettiş Kar ver, sizin üstünüzdeki katta oturan Hollandın arkadaşıyım. Evinde olup olma dığını öğrenmek istiyorum, acaba tahkik edip bana söyliyemez misiniz? Telefon raber otele girdi. Büroda kimseler yoktu, lâmbaların çoğu söndürülmüştü. Kar verin tahmin ettiği gibi, otel kâtibi git miş, yerine bir gece kapıcısı bırakmıştı. M. Lander mi efendim? Zannet mem ki odasmda olsun. Telefon edip sorayım. Telefona el sürmeyin. Ben polis müfettişiyim. Beni onun odasına götü rün. Kapıcı bir saniye tereddüd etti. Karver birdenbire: Dikkat et, sonra seni bol bol düşünmeğe vakit bulacağın bir yere tıkarım. Yürü! dedi. Adam istemiye istemiye emre itaat etti. . / Ben bir kabahat yapmadım mösyö, yalnız... Karver: Bu adama gözkulak olun, dedi. Sonra kapıcıya dönerek: Şimdi bana M. Landerin odasının anahtarmı ver, diye emretti. Gece kapıcısı, duvardaki tablodan bir anahtar aldı ve masanın üstüne attı. Reksin apartımanı, Karverin tahmin ettiği gibi boştu. Karver, polis memuruna: Bu odalar baştanaşağı araştırıla cak, dedi, size yardım için birini bırakacağım. Ben yeni bir emir verinciye ka dar bütün kapıları muhafaza altında bulundurun. Geç vakit te gelebilir. Otelin holünde yarım saat kadar bekledi. Müşterilerin pek çoğu, arabalarla tiyatrodan döndükleri halde Reks görünmüyordu. Kapıcı, konuşmağa can atıyordu. Lâkırdıya başladı: Evliyim, üç çocuğum var, dedi. Başıma iş açılmasını istemem. M. Landeri niçin arıyorsunuz? Karvrer, kısaca: Söyliyemem, diye cevab verdi. Mühim birşeyse, benim birşey bildiğim yok. Fakat geçen akşam kendisine bir hizmette bulunduğumu söyliyebilirim. Dün akşam değil mi? Evet. M. Lander holde duruyordu, telefona çağırdılar. Odasına çıkıncı (Arkan *ar)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear