Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 Şubat 1936 CUMHURIYET ( TARİH ARAŞTIRMALARI Avrupada Keltler Milâddan evvel dördüncü asırda Avrupada bir devlet kuran bu kavim Hazer kıyılarından gitmişti Italyada yeni askerî teskilât İtalya bir Avrupa harbi için teskilât yapıyor Izmirde kaplan avcılığı Avlanması zor ve tehlikeli olan kaplan için Izmir avcıları sürek avı tertib ediyorlar Amca oğlu Bir İtalyan romancımn Romadaki Fransız gazete muhabirlerine şu söz • leri fısıldadığını okudum: İtalya Ha beşistan harbi bir aile kavgasıdır. Herkesin bu dövüşe burun sokması manasızdır. Adı söylenilmiyen romancımn esprisindeki inceliği kavramak için Habeş împaratoruna îtalya Kralı tarafından vaktile bir nişan verilmiş olduğunu, yer yüzünde ancak otuz kişiye verilebilen bu nişanı takanlardan her birinin îtalya Kralma «amcamm oğlu» demek haVkmı kazandığmı bilmek gerektir. Romancımn savurduğu nükte, iki yüzlüdür. O, bir taraftan îtalya kanunlarının Habeş ve Roma tahtları arasında elmaslı bir nişan alış verişi dolayısile sözde kurduğu karabeti tezyif ediyor. Bir taraftan da Habeşistan aleyhine açılan harbe şunun bunun müdahale etmesine İtalyanlarm razı olamıyacaklannı hissettirmek istiyor. Bu espri bana, büyük Napolyonla Çar Aleksandr arasmdaki bir münakajayı hatırlattı. Napolyon, saraylar arasmdaki taamüle göre davranarak Aleksandra yazdığı bir mektuba: «Karda • şim» hitabile başlamıştı. Rusya împa ratoru bu mektuba cevab verirken dostum» tabirini kullandı. Napolyon, kendini kardeşliğe lâyık görmiyen, Çard&n Petersburgdaki Fransa elçisi vasıtasile resmen istizahta bulundu ve «kardeşleri Allah verir, biz faniler ancak dost kazanabiliriz» cevabını aldı. Çar Aleksandrın hakkı var. Faniler eğer bahtları yar kimse iseler belki dost bulabiliyorlar. Zorla yaratılan karabetlerin ise ipliği pek çabuk pazıra çıkıyor. Nitekim Habeş İmparatoru da başka bir soydan olan Romalı amcazadesi tarafuıdan boynuna takılan elmaslı kordonun bir esaret lâlesi gibi kulla nılmasına tahammül etmedi ve o kordonu yerli malı bir kılıc hamailile değiştirmekten çekinme^iPortakalla limonu, ayni fasileden olmalarına rağmen, ayni rolle tavzif edemiyen tabiatten örnek almak, dost luklardan üstün samimiyetler kurmak istiyenler için, nekadar doğru olur?.. M. TURHAN TAN İtalya, Afrikadaki harb harekâtmdan sarfı nazar, Avrupada harb için büyük Yazan : MUderrls Ahmed Refik askerî hazırlık yapıyor. Bu maksadla Tarihten çok zaman önce, Hazer deni kabilelerin yerinde, daha yontma taş İtalya ordusu yeni baştan tensik edilmiş zinin ve Karadenizin kuzey yolile Av ve cilâh taş devrinde konup oturdular. ve yeni askerî teskilât ve taksimat yaBinaenaleyh Gulvalar Fransız mille pılmıştır. rupaya göçen ve Atlas denizine kadar yayılan kavimlerden biri de, Keltlerdir. tinin teşekkülünde nisbeten yeni bir «Curnale Ditalya» gazetesi bu yeni Keltlerin Hazerden Atlas denizine ka unsurdur. Asıl mesele, onların buraya teşkilâtm esbabı mucibesini izah için dar tuttukları yol, Kafkasya, Ukrayna gelişlerinin daha önce burada yaşayan şu satırları yazmıştır: ve Tuna boylarıdır. Oturdukları yerler, unsurları ne dereceye kadar değiştir «Bütün Avrupa, sulhperestlik perdeGol yani şimdiki Fransa olduğu için. miş olmasıdır. Mesele, Blochun da iti si arkasında baştan başa silâhlanıvor ve Keltlerin kafataslarına, soylarına dair raf ettiği gibi, insanı tatmin edecek bir bilgüeri Fransız tarihcilerinin ağzından tarzda hallolunacak meselelerden de harbe hazırlanıyor. Bunun için îtalya, Avrupada dahi askerî sahada ağır basğildir. işitmek herhalde faydalıdır. Bazı amiller, Keltleri umumî suret mak istiyor.» G. Bloch diyor ki: «Memleketimizde, demir devrinin iki çağı arasında, bir ne te Şimal ırklarına has karekteristik hat Berlin gazeteleri İtalyadaki yeni asvi kesiklik ve birdenbire bir aralık ol larla gösterirler: îriyan, kumral saçlı, kerî teskilât hakkında şu tafsilâtı ya Avcılardan bir grup Kızılca dağlarında muştur ki, bunun da sebebi, jeolojik ve mavi gözlü.. Halbuki bu tip Fransızların zıyorlar: Izmir (Hususî) Ege, zengin bir av Tirenin Kadife ve Habibler, îzmiriii «Şimdiye kadar İtalya, beş askerî mın iklim değişikliklerine aid devrimlerdir. tipi değildir. Bu da ispat ediyor ki yeni gelenler eskiler arasında çiftleşme ne takaya ayrılmıştı. Şimdi bu daireler mıntakasıdır. Kaplanından tutunuz, çc Değirmendere, Armudlu ormanlıVlan Bunlar, ardısıra geçen asırlar esnasında, ticesi olarak bir kaynaşma hasıl olmuş «Millî Müdafaa kumandanlıkları> namı şidlerle hayvana ve kuşa maliktir. Parti Selçuk ve Belevi havalisinin korkunc orAvrupayı oturulamıyacak bir hale ge tur. altında sekize iblâğ edilmiştir. himayesinde ve Halkevine dahil olan manlık ve dağlan tercih edilmektedir. tirmek neticesini hasıl etmiştir. Bura Avcılar Derneği, senenin muayyen mev Buralarda yirmi kadar kaplan bulupduğu Bu devirlerde İberler Garonla Pire Diğer taraftan Afrikaya gönderilen nın tekrar nüfuslanması için, Asyadan gelen ve kendilerile beraber yüksek bir ne dağları arasında oturuyorlardı. Bel beşinci Alp fırkası yerine bir yenisi teş simlerinde bu mıntakanm îzmire en u tahmin edilmektedir. Geçen sene Kadife medeniyetin evrimlerini getiren istilâ ki başka taraflarda da vardılar. Keza, kil edilmiştir. Bu suretle müstakil bir zak mahallerine kadar avlar tertib eder, dağlanndaki kaplan sürek avında bir kapcılarm yerleşmelerini icab etmiştir.» Fransanın cenub taraflarmda da Ligür kumandanhk daha ihdas edilmiştir. hatta mıntakayı bile aşarak Burdur ve lan, sürek mıntakasından kaçıp uzaklaşlere aid sanılan yazılar bulunmuşutur. (Lavis, Fransa tarihi, cild 12, S. 3). mağa muvaffak olmuştur. Kadife kılesi Karabinyeri jandarma kuvvetleri saireye kadar gider. Bu hakikati, koyu Cermenizm taraf Gayet geniş alanlara yayılmış olan dahi tensik edilmiştir. Şimdiye kadar Bu meyanda kaplan avı, Çok alâka üstünde büyük bir kaya vardır ki, bu noktan olan, Chamberlain de itiraf ediyor Keltler ise, birbirini müteakib kafile bu kuvvetler Karabinyeri umumî ku ler halinde gelmişlerdir. Ekserisinin, mandanlığı namı altında temerküz et görmeğe başlamıştır. Avcılar Derneği ta, bütün ovaya hâkim ve nazırdır. Kapgibidir. O da şoyle söyliyor: müessese, âdet ve şive itibarile arala tirilmişti. Fakat bu teşkilâtm son za ikinci reisi Mustafa ile konuştum. Bana, lan ekseriya bu kayanın üstüne cıkar, o« Bugünkü Avrupada geniş kafatas Izmir ve muhiti avcılığı hakkında şu ma radan acı acı sanki bütün ovaya ve daŞ;rında farklar bile vardı. manlarda vezaifi de tenevvü etmiş, hem lılar çoğalıyor, ve uzun kafataslılar azalara ferman verirmiş gibi bağırır. Gene Eski Yunan tarihcileri, Bora (Boree) de çoğalmış olduğundan ve sık sık bü lumatı verdi: lıyor, halbuki mezarlardan çıkarılan « Izmirde, istirdaddan evvel, kap rivayet ederler ki, ihtiyar ve deli bir kaAnatomik belgeler eski Cermenlerin, adını verdikleri kuzey rüzgârımn kop yük kuvvetler sevketmek mecburiye Slavlann ve Keltlerin uzun kafataslı ol tuğu havalide bir kavim oturduğunu bi tinde olduğundan bu kuvvetler dahi iki lan avı tertib edilmiyordu ve hatta, tap dıncağızın bir keçisi varmış. Kadm ke duklarmı tamamile isbat ediyor. Bir lirlerdi. Onlar bu kavme Hyperboreen fırka kumandanlığına ayrılmıştır. lana az tesadüf ediliyordu. Fakat sonra çiyi otlatmaktan dönerken, bir kaplan çoklan, bu meselede şunu delil gösteri diyorlardı. Fakat bunlar, hakikatte, İtalyadaki bütün müsellâh kuvvetler dan, leoparlann, parsların, ve Izmir kap çıkıp geçiyi ipinden yakalamış. Dell kayorlar: Yabancı bir ırk (Daha dün Tu Keltlerdi. Hatta Milâddan evvel dör de yapılan teşkilâtta, ademi merkeziyet lanı denilen cinsin artmakta olduğu gö dm, karşısındaki mahlukun nc olduğunu rani denilen, UralAltayın veya her ne düncü asrm ortalarında yetişen bir gayesi güdülmektedir. Şimdiye kadar rülmüş, kaplan avcılığı da doğmuştur. bilmiyerek: adla söylenirse söylensin) bu ırk Endü müverrih, Heraklid, 390 senesinde Ro takib olunan merkeziyet usulü birçok Etme, (yapma) etme!. Kaplan avı, esas itibarile hem zor, Cermenler tarafından yenilerek, daha mayı alan Keltleri gene o isimle yade mahzurlar doğurmuştur. Diye bağırmağa, ağlamağa başîarnış hem de tehlikelidir ve bu sebebledir ki, sonra cibillî kuvvetile dımağen yüksek diyordu. Binaenaleyh Keltlerin Avrupada ilk oturdukları yerleri Yunan ta Yeni tensikatla askerî teşkilâta büyük şimdiye kadar ancak sekiz tane bldürüle ve kaplan, bir müddet kadına baklıLtan bir ırkın yerine geçip öcünü almıştır.> mikyasta istiklâl bulduğundan bütüıv bilmitir. «Izmir kaplanı» denilen cins, sonra ağzındaki ipi yere bırakmış, uzak(On dokuzuncu asrın temelleri, S. 392). rihcilerinin andıkları isimle anılan yeraskerî cihaz daha seri işliyeceği ümid olerde, yani Ripee dağlarınm ötesinde baştan aşağı beneklidir. Kuyruk ucun laşıp gitmiş Avlarda, daima kaplan İ7İnChamberlain, bunu itiraf ettikten lunuyor. dan itibaren boyu 2,80 santimdir. Kap den anlıyan köylü avcılar kılavuzluk esonra, Arilerden bahsederek: cBunlann aramak gerektir O zamanlar Keltler, Askerî hizmet müddeti bütün smıf Doğuda îskitlerle Batıda Ligürlerin aarasında hem geniş, hem de uzun kafalan avları daima heyecanlı olur. Kurşu derler. lar için müsavi olarak 18 ay tespit ediltaslılar vardı.» diyor. (S. 395). Binaen rasında oturuyorlardı. Ligürler Kuzey nu, hayvanın ya kalbine, yahud beynine Diğer avlara gelince, bazılannm mevmiştir.» aleyh, geniş kafataslı olan Orta Asyalı denizine kadar uzanıyorlardı. Iskitler isabet ettirmek lâzımdır. Yara hafif ol sımsiz ve çalı usulile av yapmalan yü lann da Arilerden bulunduklanm an de Milâddan evvel dokuzuncu asırda Tunanm aşağı havzasında, beşinci asırMuallimler Birliği meselesi duğu takdirde hayvan büyük bir hiddet zünden keklikler çok azalmışhr. Eskiden latmış oluyor. ve dehşetle avcıya saldınr ve ölüm teh iyi atıcılar günde 1 8 2 0 keklik avlar da da Ripee dağlannda yani Macaristan Eski Muallimler Birliği Başkanı ve likesi baş gösterir. Bu iki âlimin araştırmaları gösteri ovasmm nihayetinde oturuyorlardı. ken şimdi yansını bile temin edemiycr muhasibi Salâhaddin ve Etem imzala yor ki, Keltler Orta Asyadan gelen Keltler bu havaliye yerleştikten son rile aldığımız bir mektubda deniliyor ki: Bundan az evvel, Sökenin Moralı kö lar. Bu yıl ördek ve kaz sürülerinden bu Brakisefallerdir. Ve Bloch'un dediği gira, ahaliyi idareleri altına aldılar. Keltmıntakaya uğnyanlar da azdır. Armudbi Avrupaya yüksek medeniyetlerini 1 Bize kalırsa bazı meslektaşlar yü civannda bir av tertib ediliyor. Av lerin Britanya adalanna geçmeleri Mide birlikte jpetirmişlerdir. boşuna yoruluyorlar. Asnmız, hele ulu cılardan Naipli köyünden 22 yaşlannda lu ve Parsa dağlannda yabankeçisi ile »»..u,., «,.ı ^~*nnınru asırr)'"r> âa. mu. Vrtne İ310CO, ıvcıııcı III vruı«M*|Mr&iUanr sumuzun ya^adığı devir kuvvetleri bir. bir genc, digi bir kaplanla karşılaşryor ve karaca da vardır ve bunların a\ı da kaddemdir. Hatta, Omiros'un şiirlerin na nasıl yerleştiklerini, Büyük Britanleştiren amaca kuvvetH bir disiplin şu atej açıyor. Fakat istenen isabeti temin eğlenceli olmaktadır. Bu yıl tavşan bolyaya nasıl geçtiklerini, ve daha sonrala de kalay manasına kullanılan Kassite urile yürüme asndır. 1leri hamleler di edemiyor. Yarah hayvan, silâh patlar luğu bilhassa nazan dikkati celbetmekrı Garb împaratorluğunda nasıl bir ros kelimesi, keltçedir. Britanya ada siplin ister. Bu bakımdan Birlik, Halke patlamaz yuvarlanıyor, avcı da, hayva tedir. Gece vakti otomobillerle tavşan mevki tuttuklarını eski coğrafyacıları larına Pretanis adını veren de, onlardır. vine kendi varlığını ekleyip onun te nı vurduğunu anlıyor, üstüne doğru yü avı yapanlar da vardır. Tavşan. geceleri Keltler, merkezi şimdiki Almanya delil gSstererek diyor ki: Büyük Britanmel düşüncelerile kaynaşarak çalıştı rüyor. Bir kurşun daha sıkarak kaplı çok kere yol üzerinde bulunur ve karş' olmak üzere, başlıca üç mühim göç yanın «Şark kapılannın zaptı, arazinin ğında onun büyük kurulu içinde kendi dan projektör tutulunca olduğu yerde nehirlerini, en verimli ve en açık yer yapmışlardır: Ispanyaya, Italyaya, Şar sahasında daha kuvvetli bir tesanüdle nı öldüreceği yerde bu yarah hayvanld kalır, gözleri kamaşır, kaçamaz, vuru'ur» lerini ve hatta mihverini istilâcıların ka. Keltlerin Ispanyada oturduklan gayesine gidecektir. Hem kendini bu boğuşmak sevdasına düşüyor. Avcı ile Bergama ile Manisa hududu arasınellerine geçirmiş oluyordu. Nihayet, yerler, Atlas denizi ile merkez Platos büyük kurula vererek, hem ondan kuv kaplan altüst olarak boğuşuyorlar. Kaptur. lan, avcmın bacak ve kollannı parahycr. da bol keklik bulunduğu haber alınmışbu kıyılar boyunca saçılan tohumlardan vet alarak yürüyecektir. Birlik bu duİtalyaya göçtükleri zaman, orada gebir devlet, îngiltere ortaya çıktı. Ve rumu kendi başına ayrı kalarak değil, Kaplan neticede ölüyor, fakat avcı da tır. Bugünlerde bir av tertib edilecektir. püskürtülmüş Keltlerin yerine Cerma ne brakisefal olan ve bu havaliye Mi Halkevine kendini vererek elde edece bütün tedaviye rağmen kurtulamıyor. aAyni suretle, civar vilâyetlerde ve bilnizm kaim oldu.» (Lavis, Fransa tarihi, lâddan evvel on ikinci asırda Anadolu ğine kaniiz. vının akıbetine kavuşuyor. Kaplan avı hassa Aydmda da sık sık sürek avlan dan göçen Etrükleri bulmuşlar, ve on cild 11, S. 59) . 2 Şayet buna aykırı olarak tecrübe için bilhassa Çine kazasmm Beşparmak, yapılmakta ve iyi neticeler ahnmaktadır. «Garb împaratorluğunda Iberlerin larla birleşmişlerdir. muvaffakiyetin Birliğin Halkevine kaÜçüncü göçleri de, Milâddan evvel yerine Ligürler geçmişlerdir. Milâddan tılarak değil, ondan ayrı kalarak çalış600 yıl evveline doğru Marsilya şehrini üçüncü asırda, Cermenlerin ortaya çık masında olduğunu gösterirse Halkevi îzmir Alaşehir hattında bir îzmir Adliyesinin meşgul oldukuran, Ligürlerdir. Bu devirlerde Ron malan ve kendilerinin o havaliden çı nin yüksek şuuru bunu görebilmekte tren kazası ğu esrarengiz bir hâdise nehrlnin sağ kıyısı hâlâ İberlerin elin karılmaları yüzündendir. O zaman da eksik ve kifayetsiz değildir. Aşağı yu îzmir (Hususî) Basmahaneye ya îzmir (Hususî) Adliyemiz, esrarende idi. Fakat yüz yıl sonra, Miletli ta Şarka göçmüşler, Yunanistana ve Ana karı biz durumu bu iki ana hat üzerinde kın Hilâl istasyonunda feci bir kaza ol giz ve çok eski bir hâdise ile karşı kardoluya yayılmışlardır. Anadoluya ts rihci Hecatee, Ligürler arasında, bir de görüyoruz. Bu görüşe aykırı olan bazı Elisyceleri sayıyor ki, bunların merkez tanbul boğazından geçen Keltler, 240 meslektaşlar bundan daha doğruyu ve du. Basmahaneden kalkan ve Alaşehire şıya bulunmaktadır. Bundan bir iki sene evvel «Cumhu leri Narbondu. Ron havzasınm doğu senelerine doğru Anadoluda, yukarı daha faydalıyı düşünüyor ve görebili giden tren, Hilâl istasyonu yakımnda Burnovadan gelen trenle karşılaşıyor. riyet» e, îzmirde Alsancakta Akdeniz kısmı, memleketimizde Ligürlerin hâ Firikyada müstakil bir devlet, Galatie yorsa şüphesiz kendilerini alkışlarız. Süratle yoluna devam ederken, vagon sokağında Ziyanm şarab deposunun zekimiyeti en çok sürdüğü bir havalidir. hükumetini teşkil etmişlerdir ki bu hülardan birinin kapısı açılıyor ve karşı mini kaolırken bazı kemiklerin çıktı Bunlar orada Milâddan evvel dördüncü kumet Roma istilâsma kadar varlığım asra kadar durmuşlardır, ve gene o a idame ettirmiştir. Keltlerin Anadohıda Tramvaydan atladı, yaralandı dan gelen trenin vagon pencirelerinden ğını bildirmiştim. sırda Keltlerin istilâsile devrilmişlerdir. ortadan kalkmaları 190 senesinde, SuriYenicami meydanında kahveci Ali bakan iki yolcuya şiddetle çarpıyor. Bu Adliye bu kemikleri, alâkadar fen heBu Keltler Kelto Ligürlerdir ki, bun ye Kralı Antioküse Manisada mağlup nin çırağı dilsiz Ali, dün Eminönü tara anî vaziyet karşısında çığlıklar yükseli yetlerine vermişti. Tetkikat birkaç gün lan Strabon bizim tarihin birinci as olmaları üzerinedir. fından Bahçekapıya giden bir tramva yor, imdad işareti veriliyor; nihayet her evvel bitmiştir. Alnıan netice şudur: rında Provansda gösteriyor.> (Lavis, Bütün şu muhtelif kaynaklardan top ya atlamış, biletçi gelince korkarak ye iki tren de duruyor.. Kapı, evvelâ, tren Bundan 20 sene kadar evvel buraya Fransa tarihi, cild 12, S. 13, 14) lanan malumat bize gösteriyor ki, Mi re atlamış ve muhtelif yerlerinden ya de şeker satmakta olan 45 yaşmda Mus bir kadm gömülmüştür. Kadm gencdir O devirde, bu kavimlerin adlan hep lâddan evvel dördüncü asırda Avrupa ralanarak hastaneye kaldırılmıştır. tafaya, sonra da, San'atlar mektebi ta ve kemikler, ona aiddir. Kelt dilince idi. Fakat bu adlann hepsi da büyük bir devlet kuran, ve sınırları lebesinden 18 yaşlannda Feyziye çarp Bu vaziyet karşısında ne yapılabilede oralan alanların idarelerine geçir Britanya adalanna, Ispanyanın yarısımıştır. Mustafa ölmek üzeredir. Tale ceği tahmin edilemez. Çünkü aradan gedikleri ahaliye verdikleri adlardı. Bu na, bütün Fransaya, Ron havzasının ya Hazer kıyılarından Avrupaya geçen ve be de tehlikeli vaziyettedir. çen zaman, çok uzundur ve bu bina bir ahali, istilâdan evvel ırkan gayet kanşık rısına, Merkezî Avrupaya, îsviçreye, orada ilk medeniyet eserlerini kuran Brakisefal bir kavmdir. Kapınm birdenbire açılması üzerin müddet, Rumların ellerinde de kalmışhalita teşkil ediyorlardı. Iberler ve Şimalî İtalyaya, Şarkî Alplara ve bütün tır. AHMED REFİK Ligürler, Fransada adları bilinemeyen Tuna havzasına kadar uzanan Keltler, de tahkikat yapılıyor. den ıslık çalıyordu: Otomobili çağıran, Nilüferin karşısında terbiyeli maymun gibi oturan gene adam, bakahm kimmiş? Bir kere, onu öğrenelim. Acaba, tanıdığım bir adam mı? Şoförlerin toyluklarına gülmekten kendini alamıyordu: Bir ecnebiye, frenge benziyormuş? Dört kelime fransızca, ingilizce konuştun mu, hemen damgayı vururlar? Kimbilir, hangi zibidi züppedir? Fakat bu hükmü verirken, pek içten gülemiyordu. Yeşil gözlü kadm, «zibidi züppelere» yüz vereceğe, öylelerile düşüp kalkacağa benzemiyordu .Otomobilde, şoförün anlamama8i için, belki mahsus başka dil konuşmuş olabilirdi. bur etmeli! Sinirlenişinin manasızlığını anla makta gecikmemişti: «O adam», ya, hakikaten bir ecnebi ise?.. Bu, hiç te uzak bir ihtimal değildi... Nilüfer, tipte bir kadının ecnebi dostları, ahbabları olabilirdi: Ecnebi olup olmamasmdan bana ne? Ben, onun kimlerle düşüp kalktığını, kimlerle tanıştığmı değil, asıl onu öğrenmek, anlamak istiyorum. «O adam», bu sırrın anahtan olabilirdi; Ali Tunç, bunun için, «o adam» ı merak ediyordu. Tünelbaşındaki apartımam, elile koymuş gibi buldu. Önce durdu, alıcı gözile b?k*\ Apartıman, eşine çok rasgelinir, eski yapı apartımanlardandı. Ne lüks, ne de köhne sayılırdı. Ali Tunc, orta katın pencerelerinde perde olmadığını gördü; ümidi, birinci ve üçüncü katlarda idi. Apartımanm kapısından içeri girdi; kapıcı görünürlerde yoktu. Eğer bir şahıs, bir isim bilse, hiç çekinmez, çıkar sorardı. Taşlıkta dolaştı, gürültü yaptı, seslendi; çıkan, görünen olmadı. Kapıcı, bodrum katında mı oturuyor du. Aşağıya inen merdiven başına gitti, bağırdı; gene cevab alamadı. Yukan katlara çıksa, kimi soracaktı? Komşu evlerden, apartımanlardan, komşu dükkânlardan sormağı düşündü. Gazeteciliğe başladığındanberi, bu gibi sorup araştırmalarda pişmişti. Dükkânlardan kapıcıyı sordu: Pek bulunmaz, dediler. Sorup araştırmayı biraz daha genişletti, fakat bu genişleyiş, onun ihtimal, ümid çevrelerini daraltmış tı. Ali Tunc, böyle bir netice ummuyordu; içine ürküntü geldi, bütün ümid kapılannın kapanıvermesinden Liman kadrosu Müracaat büroları tevhid ediliyor Liman idaresi umum müdürlüğü, 1936 senesi kadrosunu hazırlamaya başlamıştır. Yeni kadroya göre hiç kimse çıkarılmamakta ve yeniden bazı servisler ihdas olunmaktadır. Bu meyanda bir de istatistik servisi kurulacaktır. îdare bundan başka alâkadarlann i§lerini daha çabuk halletmek için şimdiki halde birkaç tane bulunan müracaat bürolarını da tevhid ederek bir büro haline sokacaktır. Bu suretle iş sahibleri işlerini daha kolaylıkla arayıp bulacaklar ve takib ed*ebileceklerdir. Bütün bu işler hakkındaki hazırlıklar bu ayın on beşine kadar bitirilecek ve umumî müdür Raufi Manyasi kadroyu tasdik edilmek üzere Ankaraya götürecektir. Oda umumî kâtibi işe başladı Ticaret Odası umum îkâtib vekilliğine tayin edilen Cevad Nizami dün Ankaradan şehrimize gelerek yeni vazifesine başlamıştır. korktu. Komşu apartımanların kapıcıla rından, evlerin hizmetçilerinden, komşu dükkânlardan öğrendiklerini topladı ve yakın kahvelerden birine girdi, defterine yazdı: «Apartıman» bir ihtiyar kadının... Kocası Rummuş, kendisi de Ermeni katolikmiş!.. Komşulann bir kıt>mı, ihtiyar kadının da Rum olduğunda ısrar ediyorlar. «Rum kadının işlerine vekili bakıyormuş. Vekili avukat değilmiş... Komşulann bir kısmı, vekil diye tanınan adamm, birçok boş evleri, apartımanları toptan kiralıyarak kat kat, oda oda kiraya veren bir iş adamı olduğunu söylüyorlar. «Apartımanın kapıcısı, bir Vanlı Ermeni... Elçiliklerden birinde de bahçıvan yamağı olarak çalışıyor. Apartımana ancak vatmağa geliyor... (Arkan var) Aşk ve macera romam ahut'HüMh Yazan: MAHMUD YESARI 10Şofor, koşa koşa gitmişti... Ali Tunc, sigarasının dumanlarına bakarken, ucsuz, karanlık, dumanlı düşuncelere daldı. 3 Mühürlü kapı Âli Tunç, şoför Ismailin şoför Âzizden öğrendiklerini dinledi, yapacaklarını kafasında iyice tasarladı. Tünelbaşındaki apartımandan başîıyacak, Galatasarayda sokak içindeki apartımam da bulacak, ondan son ra şoför görecek, hususî otomobili arıyacaktı. Bunlar, Ali Tunca, basit görünüyordu. O, hem girginliğine, hem de parasına güveniyordu: Kapıcıların, en büyük meziyetleri sır saklamaktır ve bundan daha büyük meziyetleri de sır satmaktır. Para, hangi kapıyı açmaz ki... Ali Tunç, yavaş yavaş sinirleniAli Tunc, söyleteceğinden, öğre yordu: neceğinden önüne çıkacak bütün ka Şoförleri, kapıcıları, garsonları, pıları açacağından emindi. umumî hizmetlerde çalışanların hepTünel tarafına giderken, keyfin sini, yabancı dilleri öğrenmeğe mec Â