25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 1 Şubat 1936 KUçük Hikfiye Bir ders ğumuzu bozmak istiyen münasebetsiz kocalanmıza bir oyun yapmak ve bu su retle bir ders vermek istedik. Odalanmız köşkün üst katındaydı. Bizimkiler orta da, onların odaları yanda. Adeloidein kocası herkes yattıktan sonra biraz rahat konuşabılmemiz için onun odasına gitmemi rica ediyordu, benim kocam da ayni şeyi Adeloideden.. Nihayet bir gün ikimiz de bu ricalan kabul etmiş göründük. Kendi odalarımızda elbiselerimizi değiş tirdik ve o benim lavantamı süründü, ben de onunkini. Geceyarısı odalanmızdan çıkıp kendi kocalanmızm yanına girdik. Evvelden onlara: «Kapınm altından ışık sızar, uyanık olduğunuz anlaşılır. Lâm bay} söndürünüz» demiştik. Ey sonra? Sonrası, ben kocamın odasına gi rince, kocam onda çoktanberi görmeğe alışık olmadığım bir heyecanla beni karşıladı. Ellerimi tutan elleri titriyordu ve beni Adeloide zannederek ne diller döküyordu. Ona epey dil döktürdükten sonra: «Aman lâmbayı yakınız» dedim. Lâmbayı yaktı ve beni görünce deliye döndü. Müthiş hiddetlenmişti ve kalbimi kırmaktan çekinmeden: «Adeloide de ğil misin?... Ne felâket!» diye gürledi. Şimdi o susmuştu. Arkadaşı hikâyeye devam etti: Benim kocam da ayni şeyi yaptı. «Lâmbayı yak» dediğim zaman yanındaki kadının ben olduğumu anlayınca müthiş bir sukutu hayale uğradı ve büyük bir yeis içinde: «Ah sen miydin?» diye in ledi. Octovie olmadığıma çok teessüf et mişti. Bize gelince ertesi gün iki arkadaş biz de biribirimize lâmbalar açıldığı zaman yanlarımızda kocalanmızı bulduğumuz için teessüf etmiş olduğumuzu itiraf ettik. Kahkahalarla gülüyorlardı ve şimdi Octovie anlatıyordu: Ertesi gün dördümüz buluşunca onlara bir daha böyle kepazelik yapmamalarını ve aramızdaki samimî dostluğu bozmamalarını tenbih ettik. Bu dersten sonra bir daha bize kur yapmağa cesaret edemediler. Biz de başka yaramazlıkla rına göz yumduk... Ya onlar... Onlar da sizin başka yaramazlıklannıza göz yumdular mı>... Bu da başka bir hikâyedir.. Onu da başka zaman anlatırız.. Hele siz şimdi bir porto daha içiniz de!... Fransızcadan tercüme eden: SÜVEYDA H. C YENİ ESERLER Yeni Kimya Dersleri Kralı bekliyen köpekler Benim iki ihtiyar dostum vardır. İkisi de yetmiş yaşınm hududlarına varmışlar dır. Gayet sevimli ve gayet neşeli kadmlardır. Ben onlara perestiş ederim. Hem kendilerile komşuyuz da.. Bazı sisli akşamlar uzaktan gördüğüm zaman hatlan ve yürüyüşleri o kadar genc ve cazibelidir ki onları takib etmek istemişimdir. Adeloide ile Octovie ayni boydadırlar ve biribirlerine iki kızkardeş kadar ben zerler.. Kızkardeş olmalan da pek muhtemeldir ya!.. Çünkü genc asnn dedikodulan Adeloidein babasının, Octovienin anasının âşıkı olduğunu naklederler. Ben onlan geçen akşam bizim sokak ta gördüm: Haydi beni evinize götiirünüz ve bana çay ikram ediniz, dedim. Hemen kabul ettiler. Biraz sonra on lann odasındaydım. Geniş bir koltuğa oturur oturmaz: Benim güzel dostlanm, dedim... Bugün müthiş can sıkıntım var. Ne olur bana aşktan bahsediniz: Onlara güzel deyişimin sebebi onlann bir zaman güzel bulunmuş olduklarından değildir. Onlar senelerin ilişemediği bir güzellikle hâlâ güzeldir. Onlann yüzün de çizgiler adeta muhayyileyi tahrike vasıta olan birer güzellik işaretidir. Profilleri derinin altına dolan ve güzelliğin en büyük düşmanı bulunan yağ tabakalan nın hücumile değişmemiştir. El'an küstah ve ince çizgili profilleri vardır ve en usta kuvafürler tarafından dalgalandmlmış beyaz saçlan, onlan Latourun fırçasından çıkmış portrelere benzetmektedir. Ben onlan biraz da bana çocuk muamelesi yaptıklan için ve böylece kendimi gencleşmiş vehmettiğim için seviyorum galiba. Gene o akşam bana çay yerine çok iyi bir porto verdiler. Sonra Adeloide dos tuna: Arkadaşımızm canı sıkılıyormuş, dedi. Haydi ona demin biribirimize anlatarak birçok güldüğümüz hikâyeyi anlatalım. Yerimden doğruldum: Pek rica ederim bir an evvel başlayınız, düşüncelerimi değiştirmek istiyorum, dedim. Yeşil gözlü Adeloide, mavi gözlü Octovieye: Haydi anlat! Dedi ve mavi gözlü Octovie onlan çok güldüren hikâyeyi anlattı: Bizim kocalanmızı zannederim eskiden devam ettiğiniz spor kulüblerinde tanımışsınızdır. İkisi de yakışıklı, kuvvetli ve terbiyeli çocuklardı. Esasen ikisi de Fransanın en eski isimlerini taşıyan bir baronla bir konta yakışan ölümlerle öl düler. Yani harb meydanında hayata gözlerini yumdular. Yalnız bu iyi insan lar aşk meselelerinde ahlâk tanımazlardı. Aşk mevzuu bahsolunca... Biraz sustu gözlerini kapadı. Sonra yeniden söze başladı: Adeloidele ben ötedenberi dos tuk. Tabiî evlendikten sonra da kocalanmız bizi biribirimizden ayıramadı ve daima beraber bulunduk. Seyahate gitsek, beraber giderdik. Parise dönsek beraber dönerdik. İşte gene bir sene, hep beraber dağlara gitmeğe karar verdik. Neden? Deliliğimizden olacak... Çünkü o zaman kış sporu yapmak kimsenin aklına gelmiyordu. Bunun için bu kış mevsiminde ve cenub sahillerini bırakıp karların ortasma gitmek için insanlann bizim kadar çılgın olması lâzımdı. Dağların en yüksek bir yerinde bir köşk tutmuştuk ve bu köşkün içinde sıkıntıdan çatlıyorduk. Tevekkeli bütün ahlâksızhkların başı can sıkıntıdır dememişler. Can sıkıntısı bizim kocalan mızın da ahlâkını bozdu. Hem de çabucak... Bir de baktık ki benim kocam arkadaşıma, arkadaşımın kocası da bana kur etmeğe başlamıştı. Tabiî bu işe baş lar ba^lamaz biribirimize haber verdik ve ikimiz bir olarak, bunca senelik dostlu Muallim kimyager Celâl Evin tarafından llselerin birinci smıfı için yazılan «Yeni Kimya Dersleri» intişar etmiştir. Öz türkçe ile yazılan ilk kimya kitabıdır. Şimdiye kadar dilimizde bu kadar sade ve açık tâ. birlerle ifade olunan bir eser çıkmamıştı. Muallim Halid kitabhanesinde satılır. RADVO akşamki program j ISTANBUL: 18 Tokatlıyandan nakil, telsiz caz . 19 çocuk saati, hikâyeler 19,30 hafif musiki (plâk) 20,15 haberler . 20,30 stüdyo caz tango ve orkestra gruplan 21,30 son haberler. Saat 22 den sonr a Anadolu Ajansmın ga. zetelere mahsus havadis servisi verllecek, tir. VİYANA: 17,30 kıraat, gramofon 19 halk şarkılarmı öğrenelim 19,25 bir aylık haberler 19,50 spor konuşması, haberler. hava rapo. ru, spor haberleri ve s a ire . 20,15 orkestra konseri . 21,10 kadınlar arasında kayak müsabakasının nakli . 21,30 halk musiklsi 22,45 filimlere dair, haberler 23,15 piyano konseri . 24,10 askeri konser . 1,20 Çingene musikisi. BERLİN: 19,05 atlı sporlar 19.20 oda musikisl . 20,05 akşam musikisi 20,05 günün aklsleri . 21,05 haberler . 21,15 büyük orkestra ve Şan konseri 23,05 haberler 23,35 küçük orkestra ve eğlenceli musiki. BUDAPEŞTE: 18,35 salon orkestrası 19,50 konferans20,20 Ş a n konseri 20,55 konferans21,35 Viyanadan nakil 22,50 haberler 23,15 Çingene orkestrası . 23,45 cazband takı nıı 24,10 Çingene orkestrası . 24,40 caz. band takımı . 1,10 haberler. BÜKREŞ: 18.05 askerî musiki 19.05 konferans 19.20 küçük orkestra . 20.05 haberler 20,15 küçiik orkestra konserinin dev a mı 20.55 konferans 21,15 cazband takımı 22.35 haberler 22,50 eğlenceli konser 23,50 fransızca ve almanca haberler.24,05 orkestr akonseri. LONDRA [Regionall: 20,05 haberler . 20.35 salon musikisl . 21.20 konser 22.35 orkestra 23,35 gramofon 24,15 dans orkestrası . 24,50 gr a mo fonla dans havaları . 1,05 Droitvich. PARİS [P. T. T.]: 18,35 senfonik musiki 20.35 haberler 20,40 hafif musiki . 22,35 senfonik musl. ki . 24.35 haberler 24,50 dans orkestrası. ROMA: 18,20 musiki . 19,15 memleket yayını 20,05 haberler esperantoca konferans • 20.25 ingilizce haberler . 20,50 fransızc a haberler 20,55 Yunanistan için yayın . 21.10 havadis, haberler 21,40 Teatro Realeden «Maskeli balo» operası, sonra haberler. Irtihal Bir haftadanberi tutulduğu zatürrie hastahğından kurtulamıyan tüccardan Hasan Pertev Pakerin babası Lutfi Pakerin cenazesi bugün saat iki buçukta Nişantaş Kodaman sokak Halâs apartımanından kaldırılacak ve Üsküdarda aile kabristanına defnedliecektir. Allah rahmet eylesin. BEŞiKTAŞ S U A D R A R K sineması Musiki harikası şaheseri BİTMEMİŞ SENFONi filmini göstermeğe başladı. Bugün Sinemasında (iki film) saat bir matinesinden itibaren TANB E L L FEDORA M A R I E HİNDISTAN KAHRAMAN1 RONALD COLMAN LORETTA YOUNG Yeni FOXJNRNAL, ilâveten Sandringham sarayının vâsi bahçelerinde, kendilerine tahsis olunan bölmelerinde bir aşağı bir yukarı dolaşarak ağlıyan, bir daha göremiyecekleri sahiblerinin matemini tutan av köpekleri arasında «Jim» en kederlisidir. Kral Corcun Labrador ve Clumber IspanMüteveffa Kralın, derin bir tees. yolları denilen av köpekleri pekâlâ hissediyorsür içinde sahiblerini bekliyen lar ki mevsim av mevsimidir. O halde haşmetli sevgili köpekleri sahibleri acaba niçin gelmiyor? Öteye sahibinin acısına dayanamıyarak hayata beriye şaşırmış bir halde koşuşlarından, ebediyyen gözlerini kapadığına insanın kâh ümidsiz, kâh sahiblerinin derin sesi inanacağı geliyor. ni duyar gibi ümidli bakışlarından da Sandringham sarayında bütün hadeanlaşıldığı gibi Kralın köpekleri de bu me, kapıcılar, hizmetkârlar, bahçıvanlar hazin mateme iştirak etmektedirler. ve memurlar öyle derin bir yeis içindeBunlar arasında en meşhuru olan dirler ki bunlardan ekserisi kimse ile koSusan adlı emektar köpek geçen cuma nuşmamaktadırlar. Çünkü bunlardan bigünü dünyaya büsbütün gözlerini kapa rinin gözyaşlan arasında dediği gibi: mış bulunuyor. Kralın en sevdiği bu kö «O, bir Kral olmaktan ziyade bir cenpeğin yaşı henüz onu bulmadığı halde, tilmendi!» Bugün i P E K SİNEMASINDA 1 S i L A H ANNABELLA 2 büyük film birden M i K i MA V S Tel: 43374 2SARIŞIN ViKTOR FRANCEN B A Ş I N A Sinemada bu hafta müstesna bir program MARLENE DIETRICH ve JOHN LODGE'un en güzel temsilleri ASRİ Bugün seanslar: Saat 1 de Sarışın Karmen 2,30 da Silâh Başına 4,40 da Sarışın Karmen 6,40 Silâh Başına 9 Sarışın Karmen MARTHA EGGERTH KARMEN Büyük Viyanalı artist PAULA VESSELY tarafından yaratılan Y A R A L I K U Ş filmini Fransızca sözlü film ve T O M M I X ve NOEL FRANCIS en fevkalâde macera filmleri KIZIL ÇARİÇE DOSTUM KRAL görmeniz lâzım gelen 2 büyük film Duhdliye 15 kuruş t , L fc, | \ , sinemasında görenlerden sorunuz! işte verecekleli cevab: Bu kadar güzel bir filim görülmemiştir. HAYAT ACILARI DİLE DÜŞMÜŞ KADIN ALEMDAR Sinemasında Melek sinemasının ayrı ayrı haftalarda gösterdiği iki büyük film birden bugünden itibaren : H A R R Y B A U R v e ayrıca; En büyük reklâm artistin ismidir Pazartesi günü Istanbulu terkedecek olan meşhur mujranniye MAKSiM'de nin şerefine GALA TAAMI Halk opereti bale şefi Bu akşam Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda (Etem Pertev), Alemdarda (Sırrı Rasim), Bakırköyünde (İstepan), Beyazıdda (Belkis), Eminönünde (A. Mi • * nasyan), Fenerde (Emilyadi), Karagüm « rükte (Süad), Küçükpazarda (Hasan Hulusi), Samatya, Kocamustafapaşada (Rıd. van). Şehremininde (Nâzım), Şehzadeba . şmda (İsmail Hakkı). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Kapıiçi), Hasköyde (Halk), Kasımpaşada (Merkez), Sanyerde (Osman), şişlide (Maçka), Taksimde (İtimad), (Kinyoli) ve (Tarlabaşı). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada (Mehmed), Heybelide (Yu« suf), Kadıköy, Pazaryolunda (Rifat), Mo* dada (Sıhhat), Üsküdar, arşıboyunda (İt. tihad). Nöbetçi eczaneler f* I ZOZO DALMAS ™ ve KOFiNYOTiS'in ÖL ÜM Resmî İlânlar Şirketi sayışmanı Bay trfan Üstünelin oğlu Kabataş Lisesi ta« lebesinden 16 yaşında Nihad Üstünel müptelâ olduğu hastalıktan kurrulamıyarak evvelki gece vefat etmiştir. Cenazesi dünkü gün Teşvikiye camisinde namazı kıhnarak kendisini seven birçok ahbablarınm iştirakile Feriköy mezarlığına defnedilmiştir. Kederdide ailesine beyanı taziyet eyleriz. Üsküdar Hâle sinamesi EMİLİA ViDALi I Halk Opereti san'atkârları ile Ibüyük bir muvaffakıyet kazanan F E R A H S İ N E M A D A Ç A R DA Ş I I görünüz Kiralık Gönül »* Cennette Hırsız KLARK. GEBIL JEAN CRAFORD BiNG KROSDY Bay S. ATTiLA ve dansözu iştirak edecektir. Beynelmilel muganniye Bu Hafta Matmazel S O N A Salon dansözü ve alamod dansöz N O NA Miss İSPANYA Matmazel Z O Z O ve Halk Operetinin başlıca artistleri LUKRES SUMER BOR Ji A SİNEMASINDA ÇARDAŞ FÜRSTİN Marta Egert Fransız Tiyatrosu Muhteşem tarihî vak'a Kanlı icraat Plâstik güzellikler Kahkaha ile gülmek, Mevsimin en güzel filmini görmek ve Halk Opereti Bugün matine saat 16 da Bu akşam saat 20,30 da Dost Yunanistanm kıymetli artistleri Zozo Dalmas ve Kofinyotisin iştirakile M A K S i M' de taam edecekler ve bu gala müsameresine lutfen iştirak edeceklerdir. FERNAND GRAVEYin A t L T Ü R K sine sinemasına ERNAND GRAVEY'in ^ Yarın: Ayni program ile MATiNE ve SUVARE Ş AŞK BANDOSU lenin kim olduğunu anlıyabilecek miydi? Delikanlı fazla düşünmedi. Böyle gece vakti evine gelebilecek kimsesi yoktu. Hoş bu misafirin diğer kiracılara da gelmesi muhtemeldi ya... Merakla aşağı indi. Kapıyı açıp ta gelenin kim olduğunu anlayınca şaşırdı, kaldı. Gelen Ursula Ardferndi. Otomobili kaldırımın kenannda duruyordu. Aktris: Otele gidiyordum. Kapınm önün den geçerken size uğradım, dedi. îçeri girebilir miyim? Tab Holland dikkat edince otomobi lin arkasına iki sandık bağlanmış oldu ğunu gördü. Aktris fevkalâde endişeli ve telâşlı bir haldeydi. Ne vardı, ne oluyordu?' Tab Holland: Rica ederim, buyurunuz! dedi. Beraberce içeri girdiler. Salona çıkınca Holland: Burasını belki biraz havasız bulacaksınız, dedi. İsterseniz pencereleri a çayım.. Hayır, lüzumu yok. Rahatsız ol ilâveten: Almanya Olimpiyad hazırlıkları, bütün sporlara aid büyük film. il maymız, rica ederim. Pek sinirliyim. Bayılacağım gibi geliyor. Büyük anneleri miz zamanındaki bayılma âdetinin de mode olması ne fena! Bayılmak belki sinirleri teskin ederdi. Sayfiyeden Santral otele dönüyordum. Gerçi otele gitmiye niyetim yoksa da mecburiyet hâsıl oldu. Birşey mi var? Evet, sayfiyedeki köşküm cin ve perilere uğrak oldu. Cin ve perilere uğrak mı oldu? Onun gibi birşey... Canlı cin ve perilere... Siyahlar giymiş esrarengiz bir adam. Hizmetçilerim onu bahçede gör müşler. Ben de bizzat pencereden gör düm. Şimdi bana açıkça söyleyiniz, Mis ter Tab. Ben polisin nezareti altında mıyım? Aktris esrarengiz bir adam deyince, Hollandm da aklına ilkönce bu ihtimal gelmişti. Polis olduğunu zannetmem, dedi. Karver bana böyle birşey söylemedi. Olsaydı mutlaka söylerdi. Ondan sizin hakkımzda velev ima tarikile olsun en ufak • ÇARDAŞ FÜRSTİN Gişe gündüz açıktır. Telefon: 41819 Fiatlar: 35, 50, 60, 75, 100, 125, loca 300, 400, 500 birşey işitmedim. Siyahlar giyinmiş bir adam mı dediniz? Evet baştanaşağı siyahlar giymiş. Hatta eldivenleri bile simsiyah. Siyah eldivenler, ha! Bu sakın bizim eve gelen hırsız olmasm! Tab Holland böyle söyliyerek başın dan geçenleri anlattı. Aktris: Vaziyet cidden garib! dedi. Ben öyle çabuk çabuk sinirlenmem amma insanın bir başkası tarafından tarassud e * dilmesi hayli can sıkıcı bir hal. Bu adam sizin köşkünüze nasıl geldi acaba? Bir otomobili var mıydı? Yoksa motosiklet veya bisikletle mi geldi? Bu hususta hiçbir fikrim yok. Eğer imkânı olsaydı da bunu bana evvelce bildirseydiniz, köşkünüze gelir ve geceyi orada geçirirdim. Bu kadar telâş ve endişeye düşmenizin önüne geç miş olurduk. Hem de ben müsaadem olmaksızin evime giren bu münasebetsiz herifle hesabımı görürdüm. (Arkan var) Yeni zabıta romanımız : 28 Mazur Kanlı Bilmece Yazan: Edgar Wallace Zaten siz bana telefon ettiğiniz daki kalarda ben de Trasmere faciasını ay dınlatacak bir izin meydana çıkmasını gene bir sevki tabiî neticesi bekliyordum. *** Tab Holland ertesi sabah sokağa çıkmağa hazırlanırken en altkattaki kiracının kendisini ziyarete geldiğini hayretle gördü. Sporla alâkası olmadığı halde, bir sporcu gibi giyinen bu garib adamı Holland ilk defa olarak bu kadar yakmdan görüyordu. Altkatın kiracısı biraz mahçub bir e'da ile: Sizden özür dilemeğe geldim, dedi. Dün gece size bağırdığım için bana gü cendinizse affedin. Uykusuz ve sinirli iidim. Sizin bulunduğunuz kattan gelen gürültü beni büsbütün sinirlendirdi. însanm bir dakikası bir dakikasına uymuyor. görün. Bir sandık mı düşürmüş yaptım amma biraz geç kaldım. tünüz? Holland heyecanla sordu: Tab derin bir şaşkınlık içinde cevab Onu gördünüz mü? verdi: Maalesef yalnız arkasından kapıyı Doğrusunu söylemek lâzım gelir çeken elini gördüm. Bu elde siyah bir else ben hiç birşey düşürmedim. Fakat du diven vardı. Siz yaşta bir gencin böyle run, durun bakayım. Evet hakkınız var. siyah eldiven giyişine tabiî hayret ettim. Sizin işittiğiniz gürültüyü hırsız yapmış Fakat bu şahsı siz zannettiğim için me olacak. selenin üzerinde pek fazla durmadım. Bir hırsız ha! Ne diyorsunuz? Tab Holland derhal Karveri bularak Bu gürültü nasıl olmuştu? altkatın kiracısından duyduğu şeyleri bi Anlatayım. Sert bir cismin döşeme rer birer anlattı. ye düşmesi üzerine yatağımdan fırladım ve başımı tavana kaldırarak avazım çıkCumartesi günü böylece geçti. Pazar tığı kadar bağırdım. Ben bu gürültüyü si günü yeni hiçbir hâdise olmadı. Tab zin yaptığınızı zannetmiştim. Holland evine erken döndü. Yemekten Saat kaç vardı? sonra masa başına geçti ve bir kitab o Onla on buçuk arasıydı. kumağa başladı. Bu sırada sokak kapısı Hırsız ihtimal ki valizi karyolanm acele acele çalındı. Kapı kapalı olduğuüzerine koyarken düşürmüştür. Onu gör na göre saat dokuzu geçmiş demekti. Amediniz mi? caba bu saatte gelen kimdi? Ben bağird'ktan tahminen bir çeyTab Holland birdenbire Vellingtonun rek sonra onun çıktığını işittim. Kapımın bir gece vakti yaptığı ziyareti hatırladı. önünden şecerken çıkıp itizar etmeyi dü Bundan sonra Karverin söylediği sözler şündüm. Öfkem geçmişti. Bu işi yaptım, aklına geldi. Acaba sevkitabiile o da ge
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear