Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
•r Küçük hlkâye CUMHURİYET 8 tkincikânuıı 1936 Bir mektub Siyahî muharip ... Siyah AfrikaSizinle alay ettiğimi sanıyorsunuz öy de, kıpırdarsanız, sandalı deviririm. nın kralı ve dehşetli ihtirasları bu Ie mi madam? Dünyada aşkı tatmamı Derhal söz verdim. Yanyana uzandık filimde görülecektir. bir erkeğin mevcud olabileceğine inan ve gözlerımız yıldızlarda, sandalımızı sumıyorsunuz öyle mi? Inanmız, inanınız yun cereyanma koyuverdik. Dalgaların ki ben hayatımda hiç, amma hiç âşık ol hafif sallantıları, sandah oynatıyor, ge madım, hiç sevmedim! cenin derin pıtırdılan, şimdi kulağımıza BRIGİTTE HELM Bunun sebebini bilmiyorum. Aşk de daha vâzıh çarpıyor, bazan yüreğimize JEAN MURAT nilen o kalb sarhoşluğuna hiç yakalan ürpertiler veriyordu. O zaman, içimde Yeni FOX JURNAL. llâveten « madım. İnsanların, bir kadın çehresi yü garib, sızlatıcı bir his, sonsuz bir şefkat, zünden düştükleri o hulyayı, uğradıklan kucaldamak için kollarımı, sevmek içit SiLLi SENFONi o heyecanı, o deliliği tecrübe etmedim kalbimi açmak ihtiyacı gibi, düşünceleriBirdenbire, bütün saadetlerin fevkindı mi, vücudümü, hayatımı, bütün varlığı bir bahtiyarlık, bütün mahluklardan da mı birisine vermek arzusu gibi buşey ha güzel bir mahluk, kâinattan üstün bir duydum. Bu gece Komik emel haline geliveren bir vücudü kolla Kadın rüyada gibi mınldanıyordu: nmın arasma almak ihtiyacile yanıp tu Neredeyiz? Nereye gidiyoruz? ŞLVKi, HERVHNE, RASiH ve tuşmanın ne olduğunu ben bilmiyorum Yeryüzünden aynlmışım gibi geliyor! ARKADAŞLAR1 Hiçbir kadın yüzünden ağlamadım, ıs • Ayrıca: Ferah s;nemada RamaNe tatlı, ne güzel şey! Ah... Beni bir brab çekmedim. Geceleri, uykusuz gözzanda çalışan cambaz ve varyete parça sevseniz!... lerle yanıp, bir kadın hayalile sabahla kumpanyalan. Ayni müsamere : ( L' Equipage ) Yüreğim çarpmağa başlamıştı. Vereyarın gece Beşiktaş ŞEN »inemada madım. Sînemada bu kadar gtizel cek cevab bulamadım. Onu seviyorum ve cuma günü akşamı Şehzadebaşı Sevmedim. film görUlmemlştlr. FERAH Sinemada sandım. Artık hiçbir arzum kalmamıştı. **# Onun yanında uzanıp yatmak bana kâYalnız bir defa, bir saat kadar, sevifi geliyordu. yorum zannma kapıldığım hatınmda Uzun bir müddet böylece kımıldamadır. Budalacasına, muhitin tesiri altında dan yattık. kalmıştım. Bir şafak vakti, bir seraba alOrtalık yavaş yavaş ağanyordu. Sadanmıştım. Bakınız size bunu anlata at üce gelmişti. Semayı, aheste ahe3te, 1 Metodu esasen pratiktir. yım. •P 5J* •(« büyük bir aydınhk kaplıyordu. Sandal 2 Her öğrenilen dil için imtiBir akşam, genc, güzel bir kadınla ta bir yere çarptı, doğruldum. Bir adacığa handan sonra bir diploma. nışmıştım. Benimle birlikte, nehirde, bir yanaşmıştık. 3 Her sene yapılacak müsagece, bir sandal gezintisi yapmak sevdaFakat, doğrulur doğrulmaz, hayran baka ile Pariste üç sene besma düştü. Şiir budalası, bol heyecanh ve mest bir halde kaldım. Karşımda, büdava okuma. bir kadındı bu. tün gök kırmızı, pembe, mor renklere bü4 Talebelere hususî tarifeler. Bir oda ile bir yatak olsa ben daha rünmüş, altm dumanlar gibi kızıl bulutYeni bir sürprizi, memnun olurdum, maamafih kayıkla larla sarılmıştı. Nehir de kıpkızıldı; kar 5 Tediyatta kolaylık. Ekonomik durumu g5z önüne alan sinemamız sayın seyircilerinGeliniz parasız bir tecriibe nehre razı olmak mecburiyetinde kaldım şı kıyıda, üç ev, alev içinde gibi görünüden gördüğü ilgiye karşılık olarak bundan höyle her haitanın dersi alınız. Kayidler açıktır Mevsim hazirandı. Kadın, daha şa • yordu. Çarşamba , perşembe ve cuma gündüz ve Istanbul 373, lstiklâl caddesi irleşebilmek için, mehtabh bir gece intiYanımdaki kadına doğru iğildim. Ogecelerini 15 kuruş yapmışbr Ankara: Konya caddesi hab etti. Nehir kıyısında bir lokantada Bujrun ve bu gecelerde herkes 15 kurusluk biletle •inemaya girecektir. na bu manzarayı gÖstermek istiyordum. akşam yemeğini yedik ve saat onda sanBu haftanın filimleri: Birinci film; Pransız Tiyatrosu Fakat, ikinci bir hayranlık, söyliyeceğim dala bindik. Macerayı saçma buluyor, sözü unutturdu. Şimdi karşımda yalnız fakat kadm hoşuma gittiği için kızmıyoronun yüzünü görüyordum. Pembe, üzedum. Küreklere yapıştım, onu da kar§ı ikinci filmBu akşam 20,30 da rine semadan bir parça renk almış gibi ma oturttum, açıldık. pembe bir çehreydi bu! Saçlan pembe, Manzara, inkâr edemiyeceğim kadar gözleri pembe, dişleri pembe, esvabı, nefisti doğrusu. Bülbüllerle dolu, ağac dantelâlan, tebessümü, herşeyi pembeyAyrıca : Deniz Kızı Eftalya'nm ÇOBAN AYŞE KIZ lık bir adanm kıyılanndan geçiyorduk; di. O kadar şaşırmıştım ki tanyeri karşıOperet 3 perde suyun akıntısı, üstü gümüslü pırıltılar sama çıkmış zannettim. Pek yakında DENİZ HAVASI çan nehirde bizi hızla sürükleyip götü • O, dudaklannı bana uzatarak yavaş rüyordu. Kurbağalar, yeknasak ve par Iak seslerile haykırışıyorlardı. Akan su, yavaş doğruluyordu; ben heyecan içinde, 1 etrafımızda, müphem, belli belirsiz işiti titriyerek, ona uzanıyor, semayı, saadeti, Almanyanın en büyük stüdyolarında çevrilmlş en büyük sinema ve musiki manzumesi, IBSEN'in [ len, adeta iç ürpertici bir fışırtı yapıyor, kadın şekline girmiş hulyayı öpeceğimi, şaheseri ve GRIEG tarafından seslendirilmiş muazzam ve muhteşem ; yüreğimizi, esrarengiz bir korkuya ben insan vücudüne girmiş ideali kucakhya zer hislerle dolduruyordu. cağımı düşünerek çoşkun bir sevincls oŞaheserini takdim Uık gecenin, parlak nehrin ve mehta na doğru iğiliyordum. ediyor. ^ bm tesiri altındaydık. Hayat, sandalın Tam o sırada, bana: sular üstünde şu akışı, yanımdaki şu hisBaş rollerde x Saçınızda bir kurd var! dedi. li ve güzel kadın... iyi şeylerdi bunlar. Meğer o, ona gülüyormuş. Bir parça gamlı, bir parça heyecanh, Başıma bir balyöz indi sandım ve haFürk dansözü ZEHRA AHMED, meşhur ANiTRA dansını raki ettigini görecek ve (La mort d'Ase, Solveig'slied, , bir parça mesttim. Ayın donuk ışığı al f attaki bütün emellerimi kaybetmiş gibi, La Plainte d' INGRID ) vesaire gibi GRIEG'in en güzel parçalarını dinliyeceksîniz tında adeta şeffaflaşan bu güzel kadın, oirdenbire sonsuz bir yese kapıldım. Yarın akşamki i k iraesi için biietler evvelden alınabilir bana: * * Yanıma oturmaz mısınız? dedi. Işte bu kadar madam. Belki çocukça, Oturdum. Sonra: aptalca, delice birşey. Fakat o günden Bana şiir söyleyiniz. dedi. beridir ki, hiçbir kadını sevemiyeceğime Önce itiraz ettim. Bu kadan da fazinandım. îaydı. Fakat öyle ısrar etti ki, birkaç beFransızcadan çeviren: yit okumağa mecbur oldum. HAMDİ VAROĞLU Sandalımız yavaş yavaş kıyıya yak faşmış ve karaya yanaşıp durmuştu. KaBugUn idını, yavaşça kendime doğru çekmek isledim. Birdenbire beni itti ve: Kadıköy H A L E Sinemasında Rica ederim bırakm. Bu ne kabaBüyük ve misilsiz bir suvare habk! dedi. zırlandı Kadıköy ve karşı semte Ben bu muameleye kulak asmadım, o bu yıl jrelen filimlerin en muhteşemi ntı belinden kavramak istedim. Bu sefer, sandalı devirecek gibi çırpmmağa baş BOZAMBO Bugün Sinemasında Şahane bir filim : RADYO Ç Bu akşamki program J ÎSTANBUL: 17 Üniversiteden nakil, înkılâb dersl, Hikmet Bayur tarafından 18 orkestra eserleri ve muhtelif plâklar 19 haberler 19.15 hafif musiki 20 senfonik mu siki 20.30 stüdyo caz tango ve orkes tra grupları 21,35 son haberler, saat 22 den sonra Anadolu Ajansının gazetelere mahsus havadis servisi verile • cektir. VIYANA: * 17.10 gramofon 18,05 Avusfuraylı bestekârların eserleri 19 san'at hayatı ve saire 19,35 esperanto 20,05 haberler, hava raporu ve saire 20,15 yirmi sene evvel . 20,35 senfonik konser 22,55 eğlenceli yayın 23,05 haberler 23,20 eğlenceli konser 24.05 konuşma 24.20 konserin devamı 1,05 dans musikisi. BERLİN: 17,05 piyes 17,35 zamana uyalım • 17,50 şan ve musiki 18,35 bir lokomo • tif tamirhanesinden nakil • 19,05 Frankfurttan 20.50 günün akisleri 21,05 ha berler 21.20 Königsbergden 21.50 sen fonik konser 23,05 haberler 23,35 Kolonyadan. BUDAPEŞTE: 18.05 gramofon 19,15 koro konserî • 20,15 konser . 21,50 Çingene musikisi • 22.45 haberler 23,05 opera orkestrası 24.20 italyanca konferans 24,40 gra • mofon. BÜKREŞ: 18,05 dans havalan 20,05 Haberler 20.20 gramofon 22 piyano ve şan 22,15 radyo orkestrası 23,50 almanca ve fransızca haberler 24,05 radyo orkestrası. LONDRA (Regional): 20,05 haberler 20,35 salon musiklsi21,20 radyo orkestrası 22,05 musikili piyes 23,05 salon musikisi 23,50 şan ve piyano konseri 24,35 haberler 24,45 dans orkestrası. PARİS (P. T. T.): 19.05 senfonik musiki 20,35 Haberler21,40 senfonik musiki 22.25 şarkılar 22,35 halk musikisi 23,20 oda musikisi ve şan 24,05 haberler. ROMA: 17,50 Asmaradan nakil 18,05 senfo nik konser 19,30 yabancı dillerde ya yın 20,05 haberler, almanca konferans20,25 ingilizce haberler 20,50 fransızca haberler 21,20 haberler 21.40 Verdi nin «Kaderin kuvveti> operası. VARŞOVA: ' V ' 17,25 halk şarkılan 18,20 gramofon19,15 Karakaudan 19,35 konferans 21,05 Lembergden 21,50 haberler 22,05 konser: Şopenin eserleri 23,05 dans musikisi. VORONZEFLERİN ESRARI Korntctomnrl; ANNABELLA JEAN MURAT CHARLES VANEL J. P. AUMONT oy MiLTiYAOi tiyatrosında DÜMBÜLLÜ İSMAİL SONUÇUŞ TÜRK Si NE M A S I Cumadan itibaren FRANSIZCAYI B E R L İ T Z'de Ö Ğ RE N İ Nİ Z I DAMPİNG ÖECELERİ Şehzadebaşı H i L A L Sinemasınm Halk opereti Ç A R D A Ş F U R S T İ N E MîR SEVİYOR KORKUNC CANAVAR SiNEMASI Yarın akşam SARAY PEER GYNT H A N S A L B E R S , O L G A T C H E K O W A NÖbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şun • lardır: , ^^^ İstanbul cihetindekiler: Aksarayda (Etem Pertev)', Bakırko • yünde (Merkez), Divanyolunda (Esad)', Fenerde (Vitali), Karagümrükte (Su ad), Kumkapıda (Belkis), Samatyada (Teofilos), Sirkecide (Ali Rıza), Şehzadebaşında (Asaf), Topkapıda (Nazım). Beyoğlu cihetindekiler: Beşiktaşta (Rıza), Hasköyde (Yeni Türkiye), Karaköyde (Karaköy), Ka sımpaşada (Yeni Turan), Şişli Şafak sokağında (Nargileciyan), Taksimde (Ertuğrul ve Dellasuda), Yenişehirde (S. Baronakyan). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakilerî Büyükadada (Mehmed), Heybelide (Yusuf), Kadıköy Pazaryolunda (Ri at), Modada (Sıhhat), Üsküdar Iskele jaşında (Merkez). Yarın akşam S Ü M E R Sinemasında KADIN NE YAPSIN? r AŞK ve TAHT fîlmînde göreceksiniz. Cuma akşamından itibaren M A R İ E Baş rollerde: B E L L P İ E R R E F R E S N A Y P1ERRE RİCHARD W1LLM Artistlerin en sevimlisi ve sabık Rus Prensesi NATALİE PALEY'İ ( CHARLES MERE ) nin eseri Tekrar küreklere geçtim. Gece fazla azun, Taziyetim gözüme gülünc görünmeğe başlamıştı. Beriki, birdenbire bana gu suali sordu: Sizden bir söz istiyeceğim. Buyurun. Sandalın içine uzanmak istiyorum. Sizin de benim yanıma uzanmanıza müsaade ediyorum. Fakat uslu oturacağı nıza, elinizi elime değdirmiyeceğinize söz veriniz. Böyle yanyana, sırtüstü yatıp yıldızlan seyredeceğiz. Söz verdiğiniz hal Yalnız bu gece için " Programm büyüklüğü nisbetinde kıymetli ve zengin hediyeler dagıtıl caktır Göz kamaşhncı dekorlar arasında bir aşk ve ihtiras entirkasını tasvir eden bu film, her yaratbğı filmin, hakikî bir şaheser olduğu tarunan PiERRE RiCHARD WiLLM'in yeni bir muvaffakiyettidir. BBaBBBaBBBBaaaBBBaBHBBBBBBBami B B H B I H B B I H B B B B B B B B B B B B B B H H H B B H a Ayrıca : YALNIZ HÂLE İÇİN ANGAJE EDiLMiŞ Büyük dâhi bestekâr BETHOVEN in muazzam orkestralarla çalınm;? hayat ve aşk eserleri PARAMOUNT JURNAL civar için suvare bitiminde her tarafa tramvay temin edilmiştir ÇOCUKLUÛUMUZDANBERİ HEPİMİZİN SEVE SEVE OKUDUĞUMUZ VE DÜNYA EDEBtYATINlN ŞAHESERLERİNDEN FAKİR BİR DELİKANLININ HiKÂYESi i P E K sinemasında Tab, Reks Landere dö'nerek ilâve etti: re ağzmı açtı, fakat tek kelime söylemeğe soktu. Reks Lander merdiven basamakla yanında, yerde bir cesed boyluboyunca nndan birine oturmuş, ellerile yüzünü ka uzanmıs yatıyordu. Yüzü kapıya dogru mmaffak olamadı. Bebe, haydi benimle beraber gel. pamıştı. Tab ona doğru koşarak sordu: dönüktü. Bu, ihtiyar Trasmerenin cese Ba müthiş yerden çıkahm. Karver, Tab Hollanda yavaş sesle: Ne var? Ne oluyor? Reks hiç mukavemet etmeden arkadadiydi. Ona hiçbir sual sorulamıyacak, ga^ının koluna girdi. Beraberce yemek oReks Landerin şaşkın bakıslan bir faciayı haber veriyordu. Delikanlı keke liba! dedi. Amcası acaba nerede? Eski sandığın üzerine Hollanddan dasma çıktılar. Delikanlı orada kendisini led!: Tab Holland alelâcele koridoru geç sonra polis müfettisi çıktı. O da delikler bir sandalye üzerine attı: Karver telefon işini çabucak halletrl ti. Nihayette solda duvara iyice gömül den içeri baktt. Amcam... gidiniz, görünüz! ve Reks Lander, daha söze başlamadan Karver hemen ileri atıldı. Yemek sa mii« siyah boyalı küçük bir kapı görülü Ortada silâha benzer hiç birçev gölonu bomboştu. Şöminenin yanında bu yordu. Üzerinde topuz yoktu. Sadece remiyorum. Fakat koku var. Mutlak si onların yanına döndü. Reks bir türlü kendisine gelemiyordu. lunan kücük bir kapı ardına kadar açık küçük bir anahtar delıği mevcud bulunu lâh kullanılmış. Masanın üstünde duran Nihayet güçbelâ söze başlıyabildi: yordu. ne? duruyordu. Bugün öğleden sonra amcamın Polis müfettisi arkalarından gelen Kapının yukarısına, tavana bir metro Tab tekrar içeri bakh. Reks Landere sordu: kadar mesafede tecdidi hava için birkaç Bana kalırsa bir anahtardır, dedi. daveti üzerine gelmiştim. Ondan istediğim Nerede? de'ik delinmiş, bir saç levha konmuştu. Ikisi birden tekrar kapıyı açmağa ça ödünc para için gelip kendisini görmemi bir mektubla bildirmişti. Evvelâ talebiDelikanlı acık kapıyı gösterdi. Tab Kapıyı itti. Açmağa muvaffak o hştılaı. Fakat kapı onların tazyikına mumi reddetmiş, bilâhare her zaman olduğu Kapj taşmerdivene açılıyordu. Bu lamadı. Kilıdliydi. Bunun üzerine eski kavemet ediyordu. gibi fikrini değiştirmişti. Amcam gerçi merdivenden inilince dar bir koridora va bir sandığın üzerine binerek tecdidi hava Nıhayet Karver: son derecede hasis ise de iyi kalbli bir arılıyordu. Koridoru keskin bir barut ko deliklerınden içeri baktı. Bu suretle 10X Kapı pek kahn, dedi. Kilid de çok damdı. Evin önüne gelince daha zili çalku=u kaplamıştı. 15 büyüklüğünde bir mahzen gördü. saglam... Kırılacak gibi değil. Ben polis madan kapı açıldı ve Valters göründü. Karver: Kalın duvarlara madenî raflar tesbit edil müdiriyetine telefon edeceğim. Tab bu Valters, amcamın hizmetçisidir. Son Burada mutlak bir oda olacak! de m's. bunlann üzerine de siyah boyalı sırada sen de arkadaşından malumat alderecede telâşlıydı. Elinde siyah bir çekmecder konmuştu. Tavandaki elek mağa calış. di. valiz vardı. Bana: «Ben de simdi çıkı Sonra yere iğildi. Bir köşede gördüğü trik!°r yanmıyordu. Mahzenin bir ucuna Buna muvaffak olacağımı zannet yordum, Mister Lander!» dedi. , bir çift eski eldıvenı alarak süratle cebıne kücak bir masa konmuştu. Bu masanın , miyorum. (Arkan 9ar} Yeni zabıta romanımız : 8 riirler. Hayret, siz bizim içyüzümüzü bizden daha iyi biliyorsunuz. Ben gazeteciyim. Trasmerenin evile bulunduklan lokanta arasında bir mil kadar bir mesafe Daima zengin adamlann hizmetine gi vardı. rer. Bu zengin adamlar bir sabah uyanTrasmerenin oturduğu bina haricî dıkları zaman mücevherlerinin, gümüş manzara itibarile bulundugu sokağın en takımlannm ortadan yok olduklarını gö çirkin binasıvdı. Kocaman tuğlalarla inşa rürler. Otomobilin numarasını görebildi olunmuştu. Yollan a<falt bir bahçenin Bİz mi? ortasına oturtulmuş, dört köşe, kutu gibi birşeydi. Hayır. Tab bahçenin demir kapısını açarken: Şimdi iş bunu anlamaktadır. Uşak Ihtiyar Trasmerenin evi bir peri jra alelâcele kaçıyordu, yahud da efendisinin mühim ve müstacel bir işi vardı. sarayına hiç te benzemiyor, değil mi? deHer ne olursa olsun biz derhal gidip ih di. tiyar Trasmereyi görmeliyiz. Bir araba Evet ama ben peri saraylarına bundan daha az benzemiyen birçok binalar nı rutalım, yoksa yürüyelim mi? gördüm. Daha bir hafta olmadı... Tab: Karver sözünü tekmilliyemedi. Bir Yürüyelim, dedi. Gerçi romanlarîaki polis müfettişleri daima otomobille dcnbire evin kapısı açıldı. Reks Lander jiderler ama hayattaki polis müfettişleri dı?arı f:rladı. Çehresinin rengi tebesir ıraba masraflannı idareye bildirdikleri rencindeydi. Gözleri evlerinden fırlamış:aman bunlann alelekser kırpıldığını fö tı. Onları görünce lâkırdı söyîemek üze , Kanlı Bilmece Yazan: Edgar Wallace