23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 Nisnal935 CttnAurıyet Dost Yugoslavgada tetkikler Dünya Edebiyatindan Bugünkü Yugoslavyaya umuroî bir bakış Sükutî Akademi Bugün millî vahdetini temin etmiş olan Yugoslavya hîç kimseden birşey istiyecek mevkide değildir, yalnız millî hududları içinde inkişafı arzu etmektedir TTugoslavyanvı Dal imaçya safUUertJideri ŞîbevVc ümant Dost oe müttefik Yugoslavyada bir ielkik seyahaü yapmağa memur ettiği miz Sofya muhabirimiz, bu ieikikatım bitirmiş, inlıbalannı yazmağa başla mışttr. Dosl memlekell bize daha ly'ı tanıt" mağa maluf olan bu letkik seyahatine aid mektubîaruı birincisini bugün nej rediyoruz: Bugünkü Yugoslavya Belgrad (Hususî muhabiriroiz den) Bugünkü Yugoslavya Sen Jermen, Trianon ve Nöyide doğdu. Cumhuriyet okuyuculannın bugünkü Yugoslavya hakkında esaslı bir fikir edinebilmeleri için kendilerine evvelâ bazı coğrafî malumat vermeği faydalı görüyorum. Rakamlar kuru ve can sıkıcı da olsalar, çok defalar sütun dolusu yazılardan daha faydalı ve kuvvetlidirler. Diğer tarafta» cuğrafî va ziyet ve umunwy«tle coğrafya bugün mılletleri" sıyasetlerinde en mühim rolü oynamaktadır. Yugoslavyanın nüfusu, mesahai sathiyesi ve hududlan Bugünkü Yugoslavyanın mesahai sathiyesi 248,665 kilometro murabba ıdır. Bu hududlann içerisine tamamile eski Sırbistan, eski Karadağ, Makedonyaıun en büyük kısmı, Hırvatistan, Siavoniye, Sloveniye, BosnaHersek, Dalmaçya ve Voyvodina girmektedirler. Bugünkü Yugoslavya mesahai sathiyesi itibarile Türkiyeden üç defa küçük ve Bulganstandan ıki buçuk defa büyüktür. Yugoslavya yedi devletle komşudur ve hududlannın uzunluğu 2752 kilometrodur. Bu hududlann 236 kılometrosu Italya ile, 257 kilometrosu Avusturya ile, 570 kilometrosu Ma caristanla, 542 kilometrosu Romanya ile, 456 kilometrosu Bulgaristanla, 245 kilometrosu Yunanıstanla ve 446 kilometrosu da Araavudlukladır. Bu topraklar üstünde Yugoslavyanın on dört milyon nüfusu vardır ve kilometro murabbaı başına 56 nüfus isabet etmektedir. Bu nüfusun 6 milyonu Sırb, 4 mılyonu Hırvat, bir milyonu Sloven, bir milyonu Boşnak, yanm milyonu Al man, yanm milyonu Macar, yanm milyonu Arnavud, 150 bini Türk ve geriye kalanlan da Rumen, Italyan, Yahudi ve diğer miiletlerdir. Yugoslav istatistikleri, Yugoslavya nüfusunun 12 milyonunu yani Sırb, Hırvat, Sloven ve Boşnaklar ayni dili konuştuklan için Yugoslav ve diğer milletleri de e kalliyet olarak göstcrmektedirler. Bu on dört milyon nüfusun altı milyonu ortodoks, aJtı milyonu katolik, bir bu çuk milyonu müslüman, geriye kalan yanm milyonu da protestan ve muse vidir. Hırvatlarla Slovenler sırbca konuştuklan halde katolik ve Boşnaklar da gene sırbca konuştuklan balde müslümandırlar. Fakat bu din aynlığı Yugoslavya devleti için büyük bir zâf te§kil etmemektedir. Ana vatan dışında kalan Yugoslavlar Yugoslavya istatistiklerine nazaran Arnavudlukta ancak beş bin, Avusturyada 96,000, Almanyada 17.000, Fransada 35,000, Yunanistanda 150 bin. Macaristanda 80,000, Italyada 645,000, Romanyada 54,000 ve Turkiyede de 4000 Yugoslav vardır. Yugoslavya bugün tam millî vah detini temin etmiş ve bütün Yugoslavlan bir araya toplamışhr. Italya hariç turulursa hiç kimseden birşey istiyecek bir mevkide değildir. Zaten hiç kim seden de birşey istediği yoktur. O, yalnız bu millî hududlan içerisinde inkişaf etmek istemektedir ve tuttuğu siyaset te budur. I Yugoslavyanın payitahtı olan Bel gradın nüfusu, Zemun ve Pançevo şehırleri de dahil olduğu halde 289,000 dir. Belgrad, hergün daha ziyade büvümekte ve güzelleşmektedir. v yugoslavyanın diğer büyük sehirleri Hindistanda, başlıca nizamnamesi §u ibarede hulâsa edilen meşhur bir akademi vardı. <ıAkademi azası çok düşünecek, az yazacak oe mümkün olduğu kadar az konuşacak» buna «S ükutîAkademı» deniyordu ve Hindde buraya kabul edilmek hırsında bulunmıyan hakikî bir âlim yok tu. A ğ ı z T ı k a c ı serlevhah küçük, fakat mükemmel bir kitabm müellifi olan doktor Zeyp, yaşadığı ücra köşeden, Sükutî Akademide bir yerin münhal olduğunu öğrendi. He men yola çıkn ve Haydarabada gel di, Akademi azasının toplandığı sa lonun kapıcısına yazdığı şu tezkereyı reise vermesini rica etti: «Dokior Zeyp münhal mevkii mütevazıane taleb e der.» Kapıcı kendisine tevdi edilen vazifeyi hemen yaptı; fakat doktorla tezkeresi pek geç kalmış, mevkii daha evvel başkası almıştı. Akademi bu münasebetsizlikten çok müteessir oldu; böyle kâmü ve dolgun bir kafayı reddetmek ıstırannda kal 135,000 nüfuslu Zagreb, 100,000 nü mışn. Bu tatsız haberi doktora tebliğe fuslu Subotitsa, 80,000 nüfuslu Saramemur edilen reis bir türlü karar veyevo, 60,000 nüfuslu Usküb, 65,000 remiyor ve nasıl yapacağını da bile nüfuslu Novisad, 60,000 nüfuslu Lübmiyordu. liyanedir. Biraz düşündükten sonra, büyük bir kovayı suyla doldurttu, o kadar ki ilâŞehirlerde ve köylerde ya*lyanlar xe edilecek bir damla bile taşırabilirdi, Yugoslavya nüfusunun ancak iki sonra namzedin salona getirilmesini milyonu yani yüzde on beşi şehırlerde, işaret etti. Zeyp, hakikî liyakatini gösgeriye kalan yüzde 85 i ise köylerde teren sade ve mütevazı bir yürüyüşle yaşamaktadır. Yugoslavya da bizinı içeri girdi. Reis ayağa kalko ve hiçbir gibi bir ziraat memleketidir. Iktısadî insöz söylemeden yüzünde teessürlü çizkişafının esasını da ziraatte aramakta gilerle, tamamen dolu olan nımuzlu ve ayni zamanda sanayie de büyük ekovayı gösterdi. hemmiyet vermektedir. Bugün YugosDoktor Akademide yer kalmadığtlavya, hemen bütün sanayi ihtiyada nı anlamıştı. Fakat cesaretini kaybet nnı dahilden temin etmekte hatta ha medi, bir fazla azanın zaran olmıya rice ihracat bile yapmaktadır. cağım yenı remizle anlatmayı düşün • Demiryollan, şoseler dü ve dahiyane bir fikir buldu. Yerde Yugoslavya Şarltın Avrupaya ba gördüğü bir gül yaprağını aldı ve kokan bir kapısı olduğu için her cihetce vadaki suyun üstüne öyle bir meha modern bir devlet olmak yolunu rut retle koydu ki tek bir damla bile taş muştur. Yugoslavyanın 10,049 kilo madı. metro uzunluğunda demiryollan ve o Bu müthiş cevab üzerine herkes tuz bin kılometrodan fazla da şoseleri hayret içinde el çırptı ve an'anevî ni vardır. Demiryollarının uzunluğu iti zam o gün için bir tarafa atılarak dokbanle Yugoslavya Avrupada on ikinci tor Zeyp alkışlar içinde Akademıyc devlettir ve Belçikadan sonra gelir. kabul edildi. Kendisine taliblerin kenMacaristan, Avusturya, Isviçre, Da di kendilerini kaydettikleri defter uzanimarka, Norveç, Portekiz, Felemenk, tıldı. Zeyp oraya adını yazdı; yalnız, Bulgaristan ve Yunanistan gibi dev usule göre, bir teşekkür cümlesi söy letler demiryollannın uzunluğu itiba lemek kalmışh. Fakat, doktor Zeyp rile Yugoslavyadan çok sonra gelirler. tam bir Sükutî Akademi azası oldu Yugoslavyada şimendifer inşaah naîa ğunu gösterir bir şekilde, hiçbir keli büyük bir hararetle devam etmekte me söylemeden teşekkür etti. dir. Şimdi bütün ehemmiyet Adriyatik Bir kâğıd aldı, satır başına 100 rasahillerini içeriye bağlamağa hasredilkamını koydu, bu, Akademi azasının miştir. Çünkü buralan vaktile Avus adediydi; rakamın önüne bir sıfır koturyalılar tarafından Islavlar inkişaf eyarak altına şu cümleyi yazdı: demesin diye şimendifersiz bırakılmış«Kıymetleri ne azalacak ne çoğa tı. lacak (0100).» Tunada işliyen vapur, şileb ve diğer Reis doktora ayni nezaket ve hazırvesait itibarile Yugoslavya Tuna sa cevabhkla mukabelede bulundu. 100 hillerindeki bütün diğer devletlerden adedının önüne I rakamını koydu ve ileridedir. şunu yazdı :<aKıymetleri on defa artacakttr (1100).» Turizm ve bundan yapılan **# istifadeler Yugoslavyada turizm de çok ilerlemiştir. Dalmaçyanın çok güzel sahil leri ve BosnaHerseğin meşhur ma densulan buralara her sene yüz binlerce seyyah celbetmektedir. Yalnız ha Paris 26 (A.A.) Yunan Kraîlık rıcden her sene buralara iki yüz büıden mehafılinin büyük bir şahsiyeti, Pafazla seyyah gelir ve buralarda her seristen hareketinden evvel Röyter a ne yüz milyonlarca dinar kıymetinde jansı muhabirine şu beyanatta bulunecnebi dövizi bırakır. muştur: « Sabık Kral Jorjun Atinaya dön Kültür işlerine verilen ehemmiyet mesi meselesini müzakere etmek için Yugoslavyanın maarifi de çok yiikYunan Kraliyetçilerinin bir suikasdsektir. Yugoslavyada beş Darülfünun cı çetesi gibi gizli içtima etmelerine vardır. Yalnız Darülfünunlann ikisi ne lüzum var? Yunan milleti bunu henüz tam fakülteli değildir. Beş Sa arzu ederse Kral Yunanistana dön meğe her zaman hazırdır. Fakat bu nayiinefise Akademisi, iki Ilim Aka olmadakça siyasal âlemin haricinde demisi, iki Yüksek Muallim mektebi, 35 Muallim mektebi, 300 Ticaret mek olarak yaşıyacaktır. tebi, iki Ticaret Akademisi, yedi Mü hendis mektebi, 35 Ziraat mektebi, iki Ziraat Akademisi, 182 lise, 8177 ilkmekteb, 341 de ana mektebi, birçok kütübhaneler, ilmî teşekküller ve ce miyetler vardır. Harb endişesi içinde bunalan Avrupada altı reportaj Almanya, Litvanya, İngiltere mektubları Bir İngiliz kadını uçan tayyareyi göstererek «bu kuşları fazla görmeyi ugur saymam» diyor Litvanyada bir Alman mualliminin talebesine hitabesi: «Eğer sizin de evlâdlarınız vatamtnıza karşı bu kadar merbut ve sadık kalacak olurlarsa Prusya hiçbir vakit mahvolmıyacakhr» Le Journal adlı Fransız gazetesinin harb endişesi içinde kıvranan Avrupada milletlerin yannı nasü gördüklerini anlamak ve anlatmak üzere tanınmış roportaj muharrirlerinden altısını altı büyük payitahta gönderdi ğini yazmış ve bu muharrirlerin mektublarından bir kısmını neşretmiştik. Bugün de bu mektnbların neşrine devam ediyonız: nilmektedir. Güftede başka bir tas hih yapılmamıştır. Königsbergde çıkan müfrit milli yetperver bir Alman gazetesi de bugünlerde şöyle bir şey yazmışür: «Sardaki işimizi bitirdik. Litvan yalılar mücazatın yaklaştığuu hisset • mektedirler.» Acaba Almanya Litvanyayı nasıl ve ne şekilde cezalandırmak istiyor? mağa uğraşıyor. Saatlerce bu Işle meşgul oluyor.. Bu meşgale onun o kadar dikkatini ve vaktini alıyor ki tasav vur edemezsiniz. Yok canım bu kadar çok işi olan msanların memleketinde kimse müstakbel tayyare tehlikesile meşgul olamaz...» Almanya mektübu: Harbden sonraki Almanyayı iki muadele işgal etmiştir. Versay mua hedesine karşı duyulan nefret ve si lâhları elinden almmış bir devlet olmanın fenalığı... Hitler bu iki mühim muadeleyi halletti. Versay muahedesini kıymetsiz bir kâğıd parçası gibi yırttı ve şimdi Almanyanın topu tüfeği de var. Almanyanın eski kudretinin tekrar doğuşuna işaret olan bu hâdise lerden sonra ben kendi hesabıma bu memlekette küstah bir gurur göre cektim, zannmda idim. Fakat ben burada bunun tamamile aksini gördüm. Dostluktan bu kadar sıcak ve sami mî bir lisanla bahsedildiğini ben şimdiye kadar duymamıştım. Litvanya mektubundan bir parça: «Burada mekteblerde yapılan Al man propagandası hakkında her gün bana gelen vesikalar birbirinden da ha ziyade dikkate lâyıktır. Geçen gün paskalya tatüi yortuları için talebe lerinden ayrılan bir Alman mualli min veda esnasmda talebelerine söy lediği bir hitabenin kopyasını getirdiler. Bir Litvanya vatandaşı olan almanca muallimi Litvanya mekte binin çocuklarına şöyle söylüyor. c Eğer sizin de evlâdlarınız va tanımıza karşı bu kadar merbut ve sadık kalacak olurlarsa hiçbir zaman Prusya mahvolmıyacaktır.» Budapeşte tnektubu: Bu mektub Budapeştenin güzelli ği hakkında uzun bir tasvirle baş lıyor. Budapeştenin gecesinin, Budapeştenin gündüzünün güzellikleri hakkında çok uzun ve pek şairane tasvirlerden sonra muharrir sözü merkezi bu kadar güzel ve mes'ud görü nen memleketin içindeki sefaletlere, felâketlere getiriyor ve diyor ki: c ... İşte Macaristanm felâketleri ni birer, birer saymağa başlıyorlar. Şehirlerde yardımsız kalan işçilerin feci vaziyetini anlatıyorlar. Sayısız diploma sahibi olan birçok delikan lılann ancak karınlarını doyuracak kadar bir maaş mukabilinde hükumet devairinde iş bulabilirlerse kendüe rini bahitiyar addettiklerini söylüyorlar. Eski kibarlar aç ve sefil sürün mekte imişler, köylüler yok pahası na çalıştırılıyormuş...» I Yunan Kralı Yunanistana dönmeğe hazırmıs! Gazetecilik ve neşriyat işleri Yugosiavyada gazetecilik ve neşri yat işleri de çok ilerlemiştir. Cumhuriyet okuyuculanna bu hususta bir fi kir verebılmek için yalnız Zagrebde 251, Belgradda 198. Lubliyanada 165, Novi Sadda 47 gazete, mecmua ve risalenin çıktığmı söylersem zan nederim bu kâfi gelecektir. Yugoslavyanın yevmî gazetelerinden meselâ (Politika) gazetesinin yevmî adedı tab'ı vasatî yüz bindir! Mühim hâdi seler olduğu zaman bu aded yüz elli bine çıkar. Dost ve müttefik Yugoslavyarun bugünkü umumî vaziyeti budur, bu dost memleketi Cumhuriyet okuyucu lanna tam manasile tanıtmak için memleketimiz ve milletimiz hakkında orada neler düşünülmekte olduğunu bundan sonraki makalelerle bildirmeğe çalışa cağım. Memduh Talât TEZEL Şimdi burada söz yalnız şu: « Fransa ile anlaşmak, onun dostluğunu ve emniyetini kazanmak, ve Burada 243 mektebin 285 inde, Al daha sonra da onunla bir itilâf imza manyanın iddiaları hilâfına olarak allıyarak dünya sulhunu korumağa gaymanca ders verilir. Ve muallimler Muharrir bu sefaletlerden uzun boy ret etmek.» den büyük bir kısmınm aylığım Al lu bahsettikten sonra bir mücadele Hiç inanılacak bir şeye benzemiyen manya tediye eder. Bunu görünce arasında geçen şu mükâlemeyi anlatıbu sözleri duyunca gayriihtiyari şu mekteblerde yapılmakta olan pro yor: suali sordum: pagandanın ne büyük bir tehlike ol « Ekonomik vaziyetinizdeki bu duğunu anlarsınız. Herhalde bu beklenilmiyen an bozukluğun âmili yalmz Trianon laşma ve ihtimalsiz görülen izdivac • Litvanyada Memel müstesna, h a muahedesi midir?..» dan sonra bazı ticarî uyuşmalarda yakikî Litvanyalıların nüfusu % 76,8 Evet bir dereceye kadar Tria pılacak hafif tertib gümrük serbesti dir. Litvanyanın birçok yerlerinde linon muahedesidir. Onu imzaladıktan si ve müstemlekelere göz yummak fisanları almanca olanların Hitlerci ollân... değü mi? madığı bugün ispat edilmiş bulunu sonra Transilvanyadaki demir ve tuzu, Slovanyanm ormanlannı, Totrosyor. Hayır, hayır. Biz Fransanın em taki turizm membalannı kaybettik. niyet ve dostluğundan gayri hiçbir Stresa ve Cenevreden sonra Al Bir kere tasavvur ediniz ki ihrac »t şey istemiyoruz. Emin olunuz ki Hitmanyanın buralarda yaptığı propa tiğimiz bütün buğdayın bedeli ithal lerle Laval görüşürse birçok şeyler ganda ve tahrikât eksiltüeceğine bi ettiğimiz odunu tediye etmeğe elver düzelebilir. Ah eğer Pierre Laval Ber« lâkis artmaktadır. miyor.. Macarlara bu muahededen line gelirse onu nasıl büyük bir se Almanlar birkaç zaman sonra ya sonra ne kaldı? En büyük muharrır vincle karşılıyacağız. pılacak olan intihabata müthiş su lerimizin doğduğu Nagyvaradı Ro rette güveniyorlar. Çok insanî bir taBu sözleri bana Nazi fırkasınm bümanyalılara verdiler. Racoskymizin yük bir şahsiyeti söylüyordu. Dün de kım hislerin tesiri altmda (') Lit mezannın bulunduğu Kossa da şimdi otelimin garsonu Fransaya karşı duyvanya çiftçilerine faizsiz kredi ver Çekoslovakyalıların elindedir. îsmi duğu büyük yakınlığı anlatıyordu. miş olan bir Alman ziraat bankası ni değiştirdiler. Ona Kosica diyorlar. Eski muharibler Fransız arkadasmuhakkak ki iyî bir Hitlerci gibi düMemleketimizdeki ekonomik vaziye ları hakkında duyduklan sempatiyi şünmiyen borclulanndan tam intihatin bu derece berbad oluşuna âmil oilândan çekinmiyorlar. îki memleket bata yakın borclarının tediyesini ta lan şey şüphesiz ki yalnız Trianon harb tayyarecileri samimî toplantılar leb edecektir.» muahedesi değildir. Elbet dünya bulıyapıyorlar. En son at yarışlannda elAyni mektubun biraz daha aşağı ranı da bunun üzerine inzimam et li bin kişi bir Hitler fanfan tarafm mişttr ve bizim felâketlerimızi, sx smda: dan çalınan Fransız millî marşını kolkmtılarımızı artırmıştır.> larını kaldırarak ve dinî bir hürmet « Almanyanın Sarda yaptığı pro içinde dinlendiler. Sonra (arkadaş İngiltere mektuby: pagandaların tıpkı bir eşi de burada lık) ismi verilen bir yarış yapıldı. tatbik edilmektedir. Bu suretle Sarın « YVinkfieldin bütün evleri eskidir. Fransız zabitleri Alman zabitlerinin Almanlara aid olduğunu söyliyen Sar 1650 de inşa edilmiştir. Kral İkinci atlarma, Alman zabitleri de Fransız Şarlm metresi, burada otururmu^. zabitlerinin atlarına bindiler. millî havası şimdi Memelin millî haŞimdi Jouldinglerin burada bir favası olmu§tur. Uzun söze ne lüzum var, canım. Damilya pansiyonu var. Bu ailenin Pe ha geçenlerde doktor Göbbels: «Size Güiteye gelince güfte tamamile esrey ismindeki erkeği işlerden el çek elimizi kramp gelecek kadar uzatıyoki güfte yalnız Sar yerine Memel demiş şişman bir çiftçidir. Kız kardeşi ruz» dedi. Helen eski bir muallim, uzun boylu ve zayıf bir kadm, gözlük takıyor ve Rende eskiden tanımış olduğum bir gözleri gözlüklerinin altında pırıl pıAlman kadını bana bu dostluğun se n l yanıyor. bebini şöyle izah etti: Politikadan bahsediyoruz. Geçen 30 Bu tamamile santimal birşeydir. haziranda Almanyayı kana boğmuş oAlmanlar kuvvetli, erkek bir mil . lan hâdise buradaki insanlardan bir lettirler. Onlar tatlı, nazlı ve nazik çoğuna fena tesir etmiş. Hele iki BerFransızlara evet tamamile kadın bir linli kadmın başınm kesilmesi burada millet olan Fransızlara karşı kalble büyük bir heyecan yaratmış ve bu büyük Britanyalılarm Almanlardan rinde bir incizab duymaktadırlar. soğumasına sebeb olmuş. Şuna aşk desenıze! Bu ev sahiblerimin fikridir. Ma Tamam, doğru buldunuz... Evet dam Joudlingin peşisıra çiftliği do aşk ve işte bunun için de kavgaları laşıyorum ve o bana gayet sevimli tavmız bu kadar şiddetli oluyor... Çün şanlar gösteriyor. Bunlardan en gü zelinin ismini Bernard Schow koy kü mukabele görmiyen bir aşktan damuş. Yüksekten bir tayyare geçiyor. ha ıstırablı hiçbirşey yoktur. Kadıncağız fena sinirleniyor. Mo Hakkmız var ve dört sene büren törün gürültüsü işçilerinin çalışma son kavgamız pek şiddetli oldu. Hat larına mâni oluyormuş. ta eğer yanılmıyorsam hâlâ küskün İhtiyar kadm: lük devreleri geçirmekteyiz. Her gün üzerimizden tayyareler Çünkü siz bizi anlamak istemi geçiyor, diyor. Hangi memleketler den geldikierrni bilmiyorum. Yakmyorsunuz. Bizi bir kere dinleyiniz. larda askerî karargâh vardır... Ben Hitlerle Pierre Laval konuşurlarsa abu kuşîarı fazla görmeği uğur sav Sihirbaz aynalarından bahsederler; cammda veya yuvarlağında koca ramızdaki bu manasız suitefehhüm mam. Yakında gene kafamıza bomba dünyayı gösterir, şeytanî bir yumağa çekilmiş filim gibi hâdiseleri sıra ortadan kalkacak. yağacak galiba... sıra, apaçık canlandırırmış... Bugün ikinci defa ve Berline gel • Perey kahkahalarla gülüyor ve sonResimde, koca Galata köprüsünü bir yandan öbür yana kaplıyan ve diğimdenberi beşinci veya altıncı dera kız kardpşile eğleniyor. kambuî aynasında Yenicamile beraber civannı canlandıran ayna da bir fa olarak bir Alman Fransız kon • Haydi canım bırak bu saçma düotomobilin kaputudur. Katrayı umman, zerreyi cihan göstermek te adeferansı yapüması temennisini duyu • şünceleri. senin sehirbazhklanndan biri değil midir? Sonra, kuşlarına gene bir kafes yap yorum.» Adesemîze çarpanlar
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear