Catalog

1 » Hav yapmiyan, ütü tutan, çok dayanan en îyi desenli Y U N 1 Ş' dir. . Sabf deposu: Yenîpostane caddesi, Tayyare piyangosu karsumda Z'ki Rıza mağazasi. Tdefon: 20485. lUf.Türk Kumaşı BiriliClkâniin S6ne NO. 3 8 1 9 Telgraf ve tnektup adresl: Cnmhnriyet, Istanbuı . Posta Kutusu: Istanbul. No. 246 22366. Tahrir lıeyetl: 24298. Idare ve matbaa kısmile Matbaacıiıfc ve Neşriyat Şirketl 24299 24290. lelefon: Başmuüarrir umhuriyfet I 934 Hav yapmiyan, ütü tutan, çok dayanan en iyi desenli llk Türk Kumaşı Y Ü N I Ş' cfir. Satış deposu: Yenîpostane eaddesî, Tayyare piyangosu karsistada Zcki Rıza mağazasi. Telefon: 20485. lürkiyenin Yeni bir Kultur utkucutugu Hasan Cetnil eni Tiirkiyenin göze çarpaa bir ayırdımı daha vardır: Yeni bir kültür ülkücülüğü. Türk ufukları, tarihimizin birçok çağlannda olduğu gibi, bugün yeniden, kültür güneıine yeni tan yeri oldu. Kültüre verdiğimb anlam. dü şunmede, duyguda, ve inanda, bütün ulusca, yüksek bir varhğa ulaşmak, ve hiç yerinde durmıyan, birteviye ilerliyen lu yaratıcı varlıktan bir takım Teeimler çıkarıp ortaya koymaktır: Soysal kuram ve ar örgütleri, biHmJer ve bilgiler, teknikler ve kanunlar gibi. Bütün bunlar ve bunlara benziyen isler, hep o yaratıct ulus diriminin canlı deyimleri ve olfun yemişleHdir ki bepsini kültür tdı altında topluyoruz. Iste bu yaratıcı varhğı gösteren bir ulustur ki, gerçekten «bir kültür ulusu> adını iasımak hakkını kazanır, ve kendi ulusal haklarım acunda korumak erkiai ve yolunu bulur. Bugünün uyanık ve erimli Türk» leri tarihsel dirimlerinin derinliklerini arastırdıkça. vırlıklarımn candamarının kendi nrklarının kökle rine bağlı olduğuru gördüler, ve bu köklerden, ken4i özlerine uy gun yeni bir Türk kültürü yarat • mağı kendilerine ülkü yaptılar. Bütün ileri atılışlarımızda bu yeni ülkücülüğe daranıyoruz. Çünkü Türk insanlığınm ve bütün in sanlığın yükselmesiıi bundan umuyor ve bekliyoruz. Bunun içindir ki kültür kapıla rını bütün yurdda a*dıaa kadar açtık. Türk toprakiarımla, bugün, bilgî, itıan, is elele vccdi. Aydın hkları ve derinlikleri ulusça gör • mek, anlamak, ve Türk geleceğini TjAdmVK dsgru^röp&ffiek rstiyormn Bugün hec Tîirtüa yüreği, kafa' l4''sı, kolu bu ulusal ülkücülükle işli • * "yor. Tek kisilerin başaramıyacak lan biiyük budun isleri için de yer yer, ulusal kurumlar tneydana çı • kıyor. Unîversite yalnıe bir Öeretme yeri olmakla kalnmarak, bilimîeri arastıran ve yapaa bir oy kaynağı olmak yolunu tuttu. Olgun yemis • lerini vermekts elhttte gecikmi>ecektir. Tarih ve dil araştınnaları kurumları yannlti akademilere ^ doğru birer canlı adrmdır. Ve Türk dil devritni, tarihteki bütün kültür devrimlerinin en bİyüğü olacak, bunu basaran Türk genisi bütün kurunların tarihlıde kıvançla anılacaktır. Kültürcülüğümüzün bütün işle rini bucada birer birw saymak çok uzun düşer. Yalnız birkaç örnek vermiş olmak için, Halk Fırkasımn, Halkevlerinm, tiirlü ar ve bilgi kurumlarının, günlük, jedilik ve ay hk basınların, bütün yurdu kucakIıyan birer yeni kültür yuvası ol • duğunu söyliyelim. Kültür varlığımıan doğrudan <loğruya ulus dirimine dokunan başka canlılıklarını da unutma majıyız: Bir yandan «Ankaca Yüktek Ziraat Enstitüsü», en yeni bilitnik yöndemlerh» türk topraklarım işliyecek genc kafaltr ve kollar anıklarken, öbür yandan da, biri biri ardından, ham kereçlerimizin kaynaklarmda açılan yeni Fabri kalarla, genc Türk etdustriaj, kendini saydırmağa baslıyor. Kendi gereklerimizi kendi toF^akUriTnızda meydana getirmek için yapılan bu başarmalarla, uluaal ekoaomi miz, önce başkalarını* keyif ve isteğine bağlı kalmakUn kuctula cak, sonra da, ulusal ticaretımizle elele vererek, acun pazan ehono • misrae doğru açılıp genişliyecektir. Yeni fabrikalarımızda yurdun isiedikleriyle tekniğin istedikleri elele yürüyor. Burada çahsanlar hep türk genderidîr. Teknik değerleri daha şimdiden bir takım komşulanmızı gecmiş bulunuyor. | Bütün bu kalkınmalar hep1 ulusça oluyor ve ulus içindir. Türk budunu, tarihinin yakın çağUrın • da, bütün ulus erklerini ayahlan \ dıran ve bir amac üzerinde tbpiı yan böyle ortak bir yaşayıst*p <e r ortak. bir başarmadatı uzak titul rnustu. ] Bugün bütün yurdu kavnyan ulusal siyasamız, ve gene lütün yurdu kaplıyan soysal yenilesme miz, Türkiyeden, yaratıcı, canJı bir bklik. çıkardı* Deaiz ortaııada Inkılâblarımız ve dost Sovyetler "YeniTürk inkılâblarının Katil ile 13 arkadaşı Arab ulusları arasında bir kongre yapılacak kıymeti çok büyüktür,, idam edildiler Journal dö Moscou «Tiirkiyenin öz dostları bunları ' Katil yabancı bbc konso Kongrede Suriyenin Iraka ilhakile biiyük bir Arab Kralhğı teşkili fikride görüşülecek biiyük bir memnuniyetle tâkjb ediyorlar» diyor lostan 5000 ruble almışî Ruslar, Atatürkün 1927 deki nutkunu basıyorlar Ankara 30 (A.A.) Moskova da çıkan haftalık «LÖ Jornal dö Moscou» da A. Filipofun «Türkiyede yeni iokılâblar» baslığı altındaJci bir yazısı çıkmıştır. Muharrir yazisma Klod Farrerin 1933 te Pariste bastıtdığı «Ankaranın dört hanımı» isimli romanından aldığı şu cümlelerle baslamaktadır: «François Villandry, çaşırdt, fce» derlendi, bu yeni Türkler, diye düfündii, bir de müliyetperver geçi nirler, bütün bir maziyi inkâr, bu ne çocukluk!» Bittabi muharrir Klod Farrerin fikirierinin nakili olan bu François Villandryin telehhüfleri, Türkiye (Arkası beşınd sahifede) Moskova 3G (Hususî yar divanıharb Kirofu öldüren Nikolaef ile 14 arkadaşını ölüm cezasına mah kum etmiş ve hüküm hemen infaz olunmuştur. On dört suç Kirot lunun idamını bildiren resmî tebliğde deniliyor ki: «Suçluların mensub bulundukIarı inkılâb aleyhtan gizli şebeke yabancı ırvmleketlerin silâhla müdahalelerini temenni ediyordu. Nikolaef te Leningraddaki yabancı konsoloslardan birini sık sık ziyaret etmiş ve kendisinden 5000 ruble almıştır.» Mısırda çıkan «El • Belâğ» ga • zetesi yazıyor: Suriye yazıcıları ve edibleri son zamanlarda bir Arab kongresinin top lanması hakkında uzun yazılar yazmaktadırlar. Bu yazıcılar «tiyor lar ki: * Arab memleketleri arannda eıkan ihtilâflartn izaleti ve bu ment' leketlerin birlikte çalifabilmeleri için bir Arab kongresinin toplanman lâzım gelir.» Misirtn bu kongreye iştiraki dahi istenilmektedir. Malum olduğu gibî bir Arab kongresinin toplanmasını merhum Kral Faysal vefatmdan birkaç ay evvel dürçünmekte idi. Merhum Faysal, Suriye kıt'asınin Iraka ilhakı ve büyük bir Arab krallığmın teskili fikrinde idi. Faysal bu gayeyi kuvveder flle çıkarmak için bir kongreniı, aktini istemisti. Kralın vefatile bı V^r» e> drn vazgeçümişti. Son günlerde bu eski fikrin yeniden ortaya çıkanlması ileri sü rülmektedir. Şamda çıkan Feteei Arab gaze tesi diyor ki: *Bu kongre birkaç mühim meıeîeyi halledecek ve Arab ulusları aranndaki uzakltğt giderecektir. Fı Leningrad cinayeti Kral Faysahn tasavvuru tazeleniyor RUM muharririnin yeni T&rkiyeden nefret eden ıSzde Türk dostlanna örnek diye gösterdiği Frannz edibi Klod Farer Japonya ve devletler Amerikalılar «Vaşingion ı bir tedbirdir. Biiyük mes Amerikan donanması tarihte görülmemiş manevralara hazırlanıyor Vaşington 30 Dün öğle vakti Japon sefin, Dışanişleri Bakanhğına giderek Vaşington muahedenamesınin feshine aid notayı vermiştir. Japonya kararını muahe deyi imzalıyan diğer devletlere de bildirmiştir. Amerikalılar feshi nasıl karşıladılar? Vaşinçton andlaşmasmın çok tanberi beklenilmekte olan bozulmasını soğukkanhlıkla karşılıyan Amerika efkân umumiyesi bunun netayicinden Japonyayı mes'ul tut(Arkası uçuncu sahifede) Irak Dış Bakanı Dün Atatürk tarafından kabul edildi , Ankara 30 (A.A.) Irak Dısişleri Bakanı General Nuri Said, bupün Bas bakan Ismet Inököskle öğle yemegini hususî su rette yemiş, ak şamüzeri Çan kaya köşkünde Atâ*1 General türk tarafından Said kabul edilmistir. Vefatmdan birkaç ay evoel büyük bir Arab kongresinin toplanmast fikrini ortaya atan Kral Faysal listin ktt'astm düsünelim. Yahadiler, Filistin kıt'astnda Arab vaziyetini güçleştiriyorlar. Arab ulaslart ka kiki ve içtimat vaziyeti anlasınlar. Yahudiler Filistinde yatırdıklart pa(Arkası dordu'icıı sahıjeae* Bir yıl daha eskittik! Bugece 935 e giriyoruz. Bütün şehir eğlenceye hazırîandı. Yılbaşı piyangosu saat 8 de çekilecek... Nihayet karakış baskın verdi! Ameıikanın yeni harb gem'Jer&aef. birinin toplan Dün mevsimin ilk . karı yagdı Nafıa Fen mektebi mezunları bcAosnnda bulunanlar Bu aksam 1934 senesini bitiriyo ruz, bu geceyansı saat 24 ten sonra yeni bir yıla giriyoruz. Dünyanm her tarafında oldugu gibi fehrimizde de yeni yıh karşdamak üzere mutad hazırhklar yapıhyor. Fakat bu hareket ve faaliyet ramazanın son gününe mahsus iğlencelere ve itiyadlara dalmıs olan tstan bul semtinden ziyade Beyoğlu tarafında belli oluyor. lArkast dorduncu sahıfedei ıııııııııııniHiıııııiMiııııııııtıııınııııııııın Liman ve Rıhtım idaresi dün faaliyete geçti » Rıhtım ve Liman sirketleri işlerinin Maliye idaresine devrinden sonra yeni idarenin ilk faaliyeti dün başlamıştır. Maliye müsteşarı Faik bilhassa Liman ve Rıhtım şirketlerinin yeni çalışma tarzile meşgul olmak üzere şehrimize gelmiştir. Maliye miiste şarı dün öğleden sonra beraberin de yeni idarenin genel müdürü olan AH Rıza bulunduğu halde Liman hanındaki şirket merkezine gelmiştir. Burada Liman şirketi tasfiye adalar gibi, biribirinden ayrı bırakılan kültür çevrelerimiz, ve kül tüe erklerimiz ekonomik ve oyal bağlarla birleşerek, artık hiç parçalanmıyacak canlı bir bütün olu • ycr. Daha düne kadar, biliml*r ve bütün kültür aristokratik bir du rumla, geniş budun katlaıından ayrı ve uzak tutulmuştu. Bugün bir ağ gibi bütün yurdu kaplamağa başlıyan bilgi arkları, taşırdığı kültür sularım budunun içine ka dar götürüyor. Uluş işleri. ekonomi işleri, ve bütün kültür işleri, yeni çağın en yeni teknik yöndemleriyle, konfe ranslar, radyolar, sergiler, dernek lerle budunun kendisine veviliyor, Elbette bu. şimdiye kadar körleş tirilen nice değerli usları uyandt racak, ve ekonomiye yeni kafaiar ve kollar kazandıracaktır. Kültürün böyle budunla?ması, budunun kültürleşmesi îçindir. Türkiye curourlıjgu bir kültyr ulu Bu işleri tanzim için gelen Maliye Müsteşarı Faik, Genel müdürle beraber çalışmaktadır heyeti reisi Fikri ve Rıhtnn şirketi genel kâtibi Zihninin de iştirakile bir toplantı yapılmış ve işin duru mu gözden geçirilmeğe başlanmıştır. Bu toplantıya bugün de devam edilecektir. Dünkü toplantıda Rıh tım ve Liman şirketinden bazı şefler çağ'rılarak kendilerinden iza hat alınmıştır. Bir aral'.k eski müs kirat genel müdürü Asım da müsteşarı ziyarctle uzun müddet görüş • müştür. lArkası dorduncu sahifede) >u olunca, bütün budun yığmlarmı da bu bilgi akısı içine çekip alma aı ve kendi başardıklannı ona da benimsetmesi gerektir. Cumurluk rejimi işte bunu yaptı. Ve daha düne kadar, yalnız yüksek katların isi sanılan her ne varsa, bugün artık, bütün ulusun işidir. Kültür, aristokratllktan çıktı, budunal o'du. Bu bizim yeni kültür ülkücülüğümüzdür. Bolu saylavl HASAN CEMİL Aylrdlm = farik vasif. Soysal ku = içtiraai teşkilât. Ar örgütleri == r a m san'at eserleri. Acun dünya. Erk = kuvyjet Erimli = şuurlu. Ulusal ku rumlar = millî cemiyetler. Oy = fikir. Kurunlar = zamanlar. Basın = mat buât Biliraik yöndeıhler = ilmî me todlar, usuller. Ham kereçler = ham maddeler. Oyal = fikrî Uluş, = dev let. Uslarl = zekâlan Budunal = halkî, dcmokratik. niııılNiınıııııııiMiııııııııııııiııııııııııııııııııııi''uıııııınıııııııııııııııııııtınııiHiıııi'inıııusıııiMvıı DÜŞÜNDÜREN DÜŞÜNCELER... Bosboğaz kendmi s^vdirmek îster. Bununla beraber yapoğı şey herkesi buz gibi soğutmaktir. Bosboğaz uğra şu* ki sözile bütün gördüklerini, bildik lerini kendine bağlasin; ancak bütün tanidıklan ondan çözülür ve kaçar, Bosboğaz çabalar ki sözünü dinliyen lere parmak ısirtsm. Halbuki en gü lünç olan adam kendisidir. Sözün ki sasi bosboğaz arkadaslarim sıkıp bu naltir. Kendisini sevmivenlerin ekme ğine yağ sürer ve debelenmesinden e X k~n kazanç. kendi elile kendini yikip devirmektir! Dünkü kardan bir manzara Kısın hatın sayılır günleri içine girmis bulunuyoruz. Birkaç gün denberi devam eden yıldız poyraz fırfanası hararet derecesmi hayli dü'ürmüstür ve nihayet dün ilk defa kar yağmıştır. Yalnız dünkü yağış devamlı ol • mamıs, kısmen sulu sepken, kısmen de lapa lapa yağan kar fasılalı yağmıştır. Dün barometro 767 den 765,5 a kadar düsmüstür. Rüzgâr gene poyrazdan, saniyede 10 metro süratle e«mi;tir. Karadenizden gelen haberler o> rada firtınanın devam etmekte ol • duğunu bildirmektedir. Kisi, söylemeği olduğu kadar sus • mağı da öğrenmeli. Niye çok söyle • medik diye yandığimiz, adndığımız pek az görülür. Düşünürsek anlariz ki kendimize karşı en cok kizişimiz, niye sözlerimizi tuttuk diye değil, tutamadık diyedirî Unutmıyalım ki biz sövlemediğimiz söz'erin ustası ve kumandaniyız. Ağ zimizdan kaçmiş olanlarin ise çirağı ve usağı! Atalar ne iyi sezmiş, ne güzel müşler: Varlıktaki yaratıcı güc, iki kulak yanmda tek bir ağız diyorlar. Demek ki bir söylersek sağı iki dinlememiz grrek! gör bize verdi en a artık gurültS ve patırdı ile söy!enenW değil, tam bunun terti olarak en bü yiik tatlıhkla anlatılan yumusak ve güzel lâkırdılardır. Doğrunun ve gerçeğin sesini, ancak kafa işitir ve us anlar. Halbuki iyîliğin ve güzelliğin gittiği yer gönlümüzün ta içidir. V ren susmalı. Alan söylemelL Adam denilen yaratığm yeryüzün de iyilik bilmediğini söyliyerrk sık sık sızlaniriz. Ancak söyle bir düsünelim: Biz iyiligi kendimize mi yaptıktı yok • sa başkasina mi? Eğer gerçekten bas kasına ise bunun karsilığı g'Imedi diye neden güceniyoruz? Böyle bir kizgin, lık neyi gösterir bilir misiniz? Bjü. gerçekten iyiiik yaptığımizi dejt şüncesiz bir alişverise girdiğ7 yapmamak • Elden gelen bir iyjJnjyamn kötülü • tansa, bir iyüikten e ğüne uğramak y ağm bir ivîlik, yarin seni ,. . ..Jen kurtarabilir; inan bunai bir kottr »ugün gördüğün bir f, «lağı giydir aekle çok iyi ettm. Ancak bu yaptı ğını yarn onun yüzüne vurursan ken disini yenidn soymuş olursun! TaÜı v yumusak adamın yağısi olmaz. öyîesini »ncak kıskananlar bulabuir. FAZtL AHMED AYKAÇ Itfemlekette ktş Ankara 30 (Â.A.) Ziraat Vekâleti meteoroloji enstitüsünden alvnan malumata göre son 24 saat zar{Arkast dorduncu sahifedi) Bir adamı andığmda kendisi yamda değilse onun ancak iy» . söyle. Eğer söyl'meğe de?e*k ' yoksa lâkirdisını bfle efenek çok! Bize en çok inan veren sözler, eo