Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Meşhıîr Casusla Yazan: ABtDİN DAVER l L l l M l . n j | | j ! ! 1 | >||| rill~U~ l~l I~II~IM~«~I J ~ " " "' r~ ı "Cumhuriyet' ». i . ' Şehir ve memleket haberleri Maliye Vekâletinin nazarı dikkatine Eyüpsultan'da İslâmbey mahallesinde Mehmetaliağa sokağmda 27 numaralı hanede oturan Safiye Hanımdan şu mektubu aldık ve hayret ettik: «Zevcim Sadettin Ef. büj'ük harpte şehit oldu. İki yetimle kaldık. Mahallemizde, memlekette bu vaziyette kalanlann terfihi cihetîne gidilmedik kimse kalmadı. Ben 18 senedir on para alamadıtn. Harpten üc sene sonra ben de müracaat ettim. Zevcimin sehit kaydi gelmiş. İki üç dolaştım, bir neticeye varmadım. Dört sene sonra beni aradılar. Evrakım koskoca bir tomar olmuş. Nihayet bir sene evvel paranı alacaksın dediler. Evrakım Eminöııü ve Fatih Malmiidürlüklerine gitti. Her iş bitmişti. Fakat bujriine kadar, yani 1 8 senedir on para alamadım. On sekiz senedir bir şehit ailesi iki yetimüe sürünüyor.» Siyasî icmal İran • Rusya Cenubi tran'daki neft madenlerinî işletmekte olan îngfliz şirketine ah hnHyaz mukavelesinin İran hükumeb' tarafından feshedürnsi In^ötere fle İran arasmdaki zaten iyi olraryan münasebatı izyadesile ırerRwJe?l««™l'?tir Be ihtilâf Moskova'da büyük memmmiyet vvanflırmKtı. Sovvet Kükfnnetinm r*m na«iri efkârı bulnnan Izvestrya (mhilâle yüz tutan İngiliz İmparatorluğuna karşı Sovyet'lerin ea kuv^etH bir darbesO oldugunu Hân etmiştL Bu nesrivat olmasa bıle tngiliz'ler bu tşin kânde Rus eti oldu^unn süphe etmiyecek'erdi. Cok gecmeden İran Şahmm bafm5şaviri ve saray nazm Tımurtas Miraz Hüsevin Hanra bhd^^ire azledfmesi tnguizîer tarafmdan Tahran'da Ros nâfvTmam sokut ettiüne bir delil olarak telâkki e • dildi. Garip bir tesadüf eseri olarak şim'fi de İran fle Sovyet hükumeti arasmda siddetli bir ihtilâf çıkfa. İran tadrleri ve müesseseleri Bolsevik emtusma karşt umumî boykot flân ettiler. İran tadrleri ve müstahsflleri Sovyet Rosya'n ile İran arasmda mnnakit ticaret mnahedesinm Rusiar tarafmdan Iran'lılann za* ranna tefsir ve istimal edOdiraıden 3te* denberi şikâyet ediyorlardı. Ahiren Tahran ticaret odası nukâmete mBracaat ederek mezkfir rmıahedenin feshedilme«îni iîtîmas etııuştı. "* * Şimdi de İran ticaret âlemi ya m â f hedeyi zorla feshettirmek, yahut Rusl^rı ticarî nvıam*'«>TerînI tedîi etr«rme« ğe sevkehnek maksadüe boykot terHp etmişlerdir. İran Azerbaycan'ı ve alelomum simaiî İran evaletleri 5rerİTi<!e so» senelerde Rusya iktısaden bâkhn ol* muş ve bükuvve bir inhisar va^ryeti ib* das etmiştL Simalî ve vasatt İran ı*e« ğil (Şiraz) gibi cenuotaki yerlerde Mle Sovyet emtian lngiKz ve Avrona ve alelumnra yerB emtiaya pTvasayi kuui* yen bırakmağa icbar etmiştL Şimdi butSn Iran'tn Rus emK>*ma k»rsı boykot Hân eylemesi tabiî Irandald Sovyet'lerin iktısadî mevkiîni tehEkeve dü«ürmuşt5r. Bomm îrîn Sovyet hükumeti Tahran'da siddetli siyasî teşebbusatta bulunrouştur. tngîlîy . İran ihtflâfmm ne netice vereceği i»lAın olmadığı gibi Rus • tran ihtilâfının sonrt ne olacağı da şimdiden kestirilemez. Yahuz şurası nrahakkakbr ki tnra't terakki ve teceddüde sevketmekte büyük gayret ve movaffakiyet gosteren İran Şahı şimalden vc.cemıptan nüfuz ve tesirTeri muhimsemiyerek tran'da m» arifi, ikhsadivab, sanayii v* mnvt»>1s vesaitinâ mülfleştirmek hedeFne doğra mutemadiyen flerliveceknV. İran'm en mühim mes'elesi ekalliyetlerdîr. tran * da ekalliyetler beş milyona r^ m dn*. Bühassa şimaldekilM tktısadî teşebbüs* lerî »e mahariplikleri ile meşhurdur. tran'da vücude getirilecek büyük ıslahatta ekalliyetlerin harsî ve ırki ihti yaçlan nazan itibara alnarak bu mShim ve canlı unsurlar tatmin edildiğî takdirde şüphesiz yeni tran'ın bütün cihan karsısında mevkii çok kuvvet bnTacaktur. Can ve gönülden müttehh bir İran hukuk ve menafimi şüphesiz daha kuvvetli modafaa edebüir. MUHARREM FEYZİ 60 Gayrimübadiller Kongresi Yeni bonolar mes'elesi pazar günü görüşülecek Gyrimübadillerin altı aylık fev kalâde kongresi 15 kânunusani pazar günü toplanacaktır. tctimaın hararetli olacağı tahmin edilmektedir. Bu hususta kendisile görüsen bir muharrVimize Gayrimübadiller Cemi yeti Reisi Ismail Müştak Bey şu izahatı vermiştir: « Kongrede hazirandan bugü ne kadar idare heyetinin faaliyeti ve elde ettiği neticelerle hâlen üzermde çahşmakta bulundugu işler üzah olunacaktır. Mevzulann en mühhnmi yeni bono tevziatı mes'ele sidir, hatta diyebilirim ki kongre yalnız bu işle meşgul olacaktır. Bütün gayrimübadiller ikinci bir tevz'ıatm icrası lüzumunda ve bunu hükumeti merkeziyeden istemek hu susunda müttefiktirler. Esasen bu bizim hakkı sarihimizdir de. Elhnizdeki istîhkak mazbatalan mucibince hükumet 35 küsur müyon Hralık bir alacağımız olduğunu tasdik ve kabul etmiştir. Gayrimübadiller arasmda ihtilâflı gibi görünen mes'ele bu ikinci tevziatrn Maliye Vekâle tince dusünüldüğü gibi eldeki bo nolar tamamen itfa olunduktan sonra mı, yoksa hemen şimdiden mi tevzii keyfiyetidir. Geçenlerde bu iki noktai nazann lehinde ve aley hinde bulunulduğu içtJma hiç bir resmî mahiyeti hair. değildi ve bittabi bir karar verilmedi, toplanan gayrimübadillerm ' salâhiyeti olmadığmdan karar veriiemezdi. Mes'e Ieyi halledecek merci kongredir. Heyeti idare kongre müzakeratında kendi noktai nazarmı izah edecektir. Müzakerat ve mukarrerat neticesi Maliye Vekâletine arz ve tetkik edildikten sonra lânm gelen mo amele taayyün edecektir. Maliye Vekili Bey yeni bononun şekli ve tarzı tevzK gayrimübadillerce kararlaştınldıktan sonra bunlann Ankara'ya gSnderecekleri murahhasla mes'eleyi her safhasmda tetkik etmeğe hazrr oldueınvu beyan etti&inden hü kuraetin bu hüsnü niyeti ile gayrnvübadillerin ihtiyaç ve zarureti muvafık bir surette telif edileceğine şah san kanüm.» [Çapraşik bir Cinayet davası Hatice H maktulün mü karısı, katilin mi? Bir müddet evvel Yemiş'te suis kelesi'ne hamal Bekir Çavuş hamal Yakup tarafından öldürülmüştü. Yakup istîcvap edildiği vakit karısımn Bekir tarafından kaçınldı gını ve Bekir'in her yerde kendisile bu münasebetle alay ettiğini söylemişti. Bu davanın rüyetine dün Ağır cezada devam olunmuş ve ilk ola rak Yakub'un karısı Hatüce Hanım dinlenilmiştir. Hatice Hanım hâdiseyi şu şekilde anlatmıştır: « Biz Kuledibi'nde bir aparti | manda oturuyorduk. Kocam Bekir'in : arkadaşı olan Yakup bir gün bizim j eve geld: ve bana: « Bekir seni öldürecek ve yahut ta boşayacak. Ben seni alıp kendime nikâh edece j ğim, benim kanm olacaksm ve şimdi • seni otomobille götüreceğim» dedi. Ben kocamdan memnun olduğumu ve böyle bir şeye de ihtimal venne* diğimi söyledim. Yakup sonra beni alıp İstanbul tarafında halasının kn zının evine götürmüş. » Bu sırada hâkim sordu: Niçin müş diyorsun. Hâdiae " den haberin yok mu? Diye sordu. Hatice Hanım Ben bayiimışım. Hiç bir şeyden haber 'an yok. Burada 9 gün kaldım. Yakup bıçakla baş ucumda bekledi. Kocamın evine dönemedim. Nihayet 9 gün sonra onun evde bulunmamasmdan istîfade ederek kocamın yanina döndüm. Bu tarihten gene 9 gün sonrada kocam Bekir'i öldürdü. Hatice Hanımdan sonra şahitlerden hamal Mehmet ve apartıman kapıcısı ömer dinlenilmiştir. Kapicı ömer Efendi Hatte Harumı kaçırma hâdisesinden dört gün evvel hamal Bekir'i çalıçtığı mağa zadan çıkarken gördüğünü ve bir gün sonıra da Bekir'in kendisine ben bu kadını kaçıracağım dediğini söylemiştir. Heyeti hâkîme bundan sonra maznun Yakub'u istÜcvap ederek Hatice Hanımm hâlâ kansı olup olmadığım ve kendisine boşantna davası açıp açmadıgmı sormuştur. Yakup heyeti hâkimenin bu sualine c? ıben kansından ayrılmak için boşanma davası açmadıgmı ve hâlâ da karısı bulunduğunu söyle miştir. Muhakeme, karar verilmek üzere 1 marta talik Aİnnmııstur. Yüzbaşı Ladoux, Mata Hari'yi tuzağa düsürmek için cephe gerisine gönderiyor Kendicmden oturmasım ri J cada biraz geç kaldığım için bir sandalya alarak yazı masama yaklaş • tırdı ve sanki pek eski bir tanıdık, yahut ta daire halkmdan imiş gibi teklifsizce oturdu. Gozlermi bana dikerek sordu: Benden ne istiyorsunuz kuzum ? Fransızcayı, kendi şarkh tipine yaraşan tuhaf bir şive ile konuşu yordu. Benim sizden bir şey istediğim yok, sizin de, benim de müşterek dostumuz olan bir zat sizin berayi tedavi Vittel'e gitmek niyetinde olduğunuzu söyledi. Fakat bu kaplı ca, ordular mıntakasmda bulundujundan oraya gidebilmek için, mutlaka, müsaade ve ikamet tez keresi almak lâzimdır. Bu tezkereleri de ben veriyorum ve size de istediğiniz vesîkayı vermeğe hazınm. O halde, bana daha evvel bir îyilik etmek ister mismiz? Ben, daha ne gibi diye sormağa •akit bulatnadan o devam etti: Aşağıda beni bekliyen ve gölge gibi peşimden ayrılnuyan sivil po lislere emrediniz de fu sıcak hava da, karştkı kahvede, benim sıhhatime birer soğuk bira içsînler. Mata . Hari, istediğinîzi yap mağa salâhîyetim yok! Demek ki sizi takip ediyorlar, öyle mi? Evet, hem de çok budalaca sına.. Aylardanberi, gece gündüz, peşimdeler... Nereye gitsem geliyorl a r v . fç.i o kadar azıttilar ki otelde bulunmadığım zamanlar, fırsattan istifade ederek eşyalanmı da an yorlar. Otele gelince, bütün bavul larraıı, dolaplan altüst ediimif bu luyorum... Ondan sonra, işra yok •a, ortahk yerleştir, çamaşırlan düz«It. Biliyorsumız ki ben bir oda hizmetçisi tutacak kadar zengin değilim. Aramizdaki ilk soğukluk geçmişti, kadın, o kendme mahsus esrarh cazibesile konuşuyordu. Mata . Hari'nin bu wn derece sakin ve emin halini, nefsine olan kat'î 'hâkimfyetini hayretle müsahede edîyordum. Tam bir senedenberi, bann. tezkere üzerine tezkere gönderen İngiliz hafi teşkülâtı aldanmıyorsa, şimdi karşımda teklifsizce oturan, pervasizca korruşan, batta bir haylı da alay eden bu kadın, bir Alman casusu idi. Acaba hakikaten öyle mi idi? Ingiliz'ler bana, bu şüphelerinin hiç fcir delile istinat etmediğini de bildiriyorfardı. Belki de aldanıyorlardı. O konuşurken, ben bunlan düşünüyordum. Işin kısası, mes'eleyi açıkça kendisine sormaktı. Karanmi ver dim. Evet, Mata . Hari, dedhn, sizi takip ve tarassut ettikleri doğrudur. GSrüyorum ki bımun farkrna var mışsimz. Şüphesiz sizi buraya getirmek için de her çareye baş vurdu ğumun da farkına varmışsınizdır. Demek ki mülâzim H .. da sizin meımırlannızdan biri, öyle mi? Hem öyle, hem değil! siz, na»1 isterseniz öyle telâkki ediniz. Mülâzım H bu işte amatörce çalışı yor. Onun lıarp malulü olduğunu bîliyorsunuz. Dudaklarmda beliren bir tebes «ütnii bastırarak, sizden iyi ve daha yakmdan biliyorum, demek ister gibi: Evet, malul olduğumı biliyo rum, cevabını verdi. Tamam . Mülâzim H... ile sık sık sizden bahsederiz, hem emin olun ki daima lehinizde bultmuruz. H... tngiliz dostlartnmzın sizfn hakbugun annesi ile birlikte «lpekiş» m Buna'daki satış mağazasma gitmis ve kendisine vadedilen tüvaletligi almışhr. tntihap gunündenberi ilk defa olarak sokağa çtkan Borsa güzeli caddelerdr biriken halk tarafından alkışlanmışhr. Gelecek perşembe gunü Belediye saIonnnda «Hakkın Sesi» gazetes* tararmdan güzelimizin şerefine bir balo verflecektir. Belediye Reisi Muhittin Bey baloyu himayesme almıştır. Bu balo için «lpekiş» bir surpriz hazırlamışbr. knuzda verd kleri haberlere kat'iy yen inanmıyor. İngiliz'ler benim hakkıtnda ne diyorlar? Şey... Diyorlar ki... Sözümü şiddetle kesti. Casus, diyorlar, değil mi? Peki ama neye istinaden böyle bir iddiada bulunuyorlar. Bir delile istinat etmiyen bu gibi iddialara iftira derler. Yüzbaşı efendi, Paris'e geldigimdenberi, sizin adamlarmız da peştmi b*rakmıyorlar. Casus olduğuma dair bir delil buldular mi? Buldunuzsa söyieyin. Hayır, hiç bir şey bulamadı lar. İşte onun için, ben de sizin Vittel'e gitmenize müsaade ediyorum ya. Bu budalaca oyun nihayet bulmahdrr. Yetişir artık!.. Ya, ben tehlikeli bir kadınım o halde beni koJumdaa tutar hudut haricine atarsımz. Yahutta ben, hayatım kazanmak İçin bütün kış dansettikten sonra, yaz* gelince biraz istirahat etmek istiyen zavalh bir kadmun, bu takdirde de beni rahat bırakırsuıiz . öyle degil mi? tşin benhn salâhiyethn dahesinde olan kısmı yapılmıştır. Madam. Lutfen isminizi, lâkabınızı, adresinizi soyler misiniz? Pasaportunuz yarunızda mı, fotoğrafimz var mı? Bir tane değll iki tane resmim var. Hoşunuza giderse bir tanesini de siz alabilirsiniz. Tesekkiir ederim. Ben, hah ramdaki hayalinizi tercih ederisn. Mata . Hari'nin Vittel'e gitmesme ve orada oturmasına müsaade eden ikamet tezkeresini imzaladıtn. Tekrar görüşelim yüzbaşım. Avdette size tesekküreg elirim, tabiî müsaade edersenJz ve tabiî o zamana kadar tevkif edilmezsem... Ben, bir şeyden korkuyorum Mata . Hari. tri kara gozleri, neden demek istiyorsunuz der gibi yüzüme baktı. Cephedeki arkadaşlann si • zi alıkoymak ustetnelerinden korkuyorum. Onlardan sakraınız! Vhtel'in yanıbaşmda Contrexeville'de bir tayyare karargâm vardır. Tayyareciler yaman ve yaramaz adamlardır. Onlarla düşüp kalkınca insanın basına ne gcleceği malum olmaz. Ne gelirse kendi baslarma gelfr. Gönlümü kapan çoktan kaptı. Malzoff, değil mi? Ya, demek onu da biliyorsttnuz. O halde eşyalanmı karıştırtan, kâ ğıtlanmı okuyan srzsVniz. Brr daha boyle bir muameleye maruz kalmiyacaksınız Mata Hari. Evrakınızm yolunda oJduğu anla sildı artık... Garip mahluk, odama geldiğin * den daha oynak ve cilveli bir yü rüyüsle salına salına çıkrp gittL O, daha kapryı kaparken ben kâtibi me bağırdtm: Çabuk, Mata Hari'nin dosyasını getirin... Otıırdugum odaya bitişik banyo daîresinde »aklanarak muhavere mizi stenoğrafi ile kaydetmiş olan sadrfc kâtibhn, bana kocaman bir do«ya getirdL tngiliz ve Fransız zabıtasmuı bir sürü mahrem, fakat işe yaramaz raporlannı îhtiva eden bu koca paketi açtrnı. Aylardanberi toplarantş olan İngiliz tnteUigenee Service teşicilatının tezkerelerîni ve Fransız zabrtai hafiyesinin jurnal lannt önüme yaydrm. (Mabadi ı»r) Bravo Halkevine! Fakir talebelerin iaşesine başlanıyor tstanbul Hal kevi içtimaî ya< dmt şubesi ts tanbul'da orta ve âli tahsil görmekte olan talebeden muhtaci muavenet olanlan iaşeye karar vermiş ve bu nun için husuv bfr lokanta aç'l ması takarrür etmiştir. Ancak bu lokantanın açıl $e* lokanta sahibi ması zamana müteveUİ Uehmet B. muhtaç olduğundan, Halkevi, Srrkeci'dekî lokanta«lan davet ederek kendüerile görü'müş ve talebenin îaşesini temin hususunda muave nette bulunmalartru rica etmiştir. Sirkecî'deki Şen lokanta sahibi mutevelli Mehmet Bey, bu hayırlı teşebbüse ilk defa olarak önayak oknus ve 60 talebenin iaş«smi deruhte etmiştir. Bunun üzerine diğer lokarrtalardan Ali Ef. lokantası sahibi Vâ«f Bey de 40 talebenin iasesini kabul etmiştir. Bu lokantalarda yemek yiyecek talebelere Halkevi tarafından birer karne vetileceJrtir. Talebelerin ooG müzdeki parartesîden itfbaren iaşesine baştanacakttr. iskân tahkikatına yeniden bakılacak tskân suüstknali tahkikahna k«men yeniden bakıhnası zarureti hâsıl olmustur. Bu sebeple gönderil mek üzere olan evrakı tahkikiyenin sevki tehir edüımş ve dün de bazi kimselerin ifadeleri ahnmrştır. Karaya otoran iki vapur kurlarıldı Bozcaada'da kayshklara çarpr>r»k ambarları paralanan Alman vapuru,T3rk gemi kurtrma şirketi tarafından kurta nlarak Çanakkale'de Nara ümanma getirilmiştir. Gene Bozcaada'da karaya oturan ve müteaddit yerlerinden yaralanarak su almakta oln 9000 tonluk benzm ha • nmleli Erina vapuru kurtanlraış ve Nara limamna getirilmiştir. inhisarlarda mfltehassıs heyet tnhisarlar işlerinde esaslı ulahat yapmak üzere bir mütehassıs heyetin ça • ksmasma lSzum görülmüştür. Heyete verfleeek ücret için Totün tnhisarlar bütçesinden 35 bin liralık bir münakale yapüacakur. üskudar malulleri ayrı bir cemiyet kuruyorlar Malul gaziler cemiyetmden bir heyet vilâyete müracaat ederek Usküdar malullerinin ayn bir cemiyet teşkil etmekte olduklarmdan sâcâyetle buna müsaade edilmemesi ni is*ewıişlerd4r. Maahaza alelusul beyanname ile müracaat ve kammî hareket edildis'i takd™''» V>una mâni ohnak kabil olamıyacaktır. Susıgırlık esnafının içleri bozuldu Sosıgırlık <Hu»usî> Kasabamiz, Balıkesir . Bandırma, Balıkesir Bursa yolu üzerinde bulundugu için otomobil ve kamyonların uğrak yeridir. Burada yediden fazla otel olduğu halde gerek otelcile ve gerek diğer esnaf, bu yolcu akınından istifade edememektedir. Çünkü kamyon ve otomobiller, burada ancak on beş dakika kaimakta ve yollarına devam etmektedirler. Halbuki eskiden arabaların işle diği ve otamobillerin rağbet bulmadığı sıra3arda her gün bu otellerde yüzlerce misafir kahr ve memlekefe bir çok para bırakırdı. Otomobillerin rağbet bulması bir taraftan iyi ol makla beraber diğer taraftan bura esnafınm isini bozmuş ve iktisadi vaziyeti eskisine nazaran daha ziyade daralmıştır. Hasan 10,000 muallim Memurlar gibi tekaüt maaşı alacak Ankara 11 (Telefonla) Mec Iiste Maarif ve Dahilye encümen • leri toplanarak hususî idarelerden maaş alan ilk tedrisat muallimlerme diğer devlet memurlan gibi tekaüt maaşı verilmesi hakkkindaki lâyihayı müzakere ve tasvip etmişth*. Bu lâyiha münasebetfle encümenîer« muallhnlerden çok müracaat vaki ol muştur. Lâyiha meclisin tatUinden evvel çıkacaktrr. 10,000 den fazla îlk tedrisat Köcasmra istikbalini bu suretle teminat altma alan lâyiha mua! • limlerimizi çok sevindireeekttr. "Haber,, refikimiz «Haber» refikimiz iki yaşına girmiştir. Refikimize uzun ömürler ve yeni muvaffakiyetler temenni eâ Az. Moda teşçir edilecek İstanbul teşçirine ehemmiyetle çaltşdmaktadir. DikHecek ağaçlan hazırlamak üzere Kâğithane'de elli dönümlük bir arazi satın almmıstır. Burada fidan yetiştkilecektir. Şimdiden Modanın tamamile teşçiri takarrür efaniytîr. Yakında bir kaç bin fidan buralardaki çıplak araziye dikilecektir. Şimendiferciler Kahireye gidiyorlar Kahire'de toplanacak olan beynel milel şimendifercilik kongresme isti rak etmek üzere bir kaç gündenberi sehrimizde bulunan Fransız, ttalyan, İs panyol murahhasları dünkü Toros ekspresfle şehrimizden Kahire'ye hareket etmişlerdir. Kongreye istfrak eden murahhaslardan Fransa'yı beynelmüel şimendiferler ittihadı reisi M. Mange, şiraal şimendiferleri kumpanyası mü dürü M. Chaperon, Şark ve Paris Liyon Marsilya şimendiferleri miidürü M. Bloch ve simal şîmendiferleri mü • essisi M. Tettelin ve Belçika şimendifer mühendislerinden M. Spyrlet, İspan panya'yı İspanyol devlet demiryolları mühendis'erinden M. Bravo • Repazot temsü edeceklerdir. Japon ateşemiliteri (Btrinci sahifeden mabaiti ri'de tehlikeye maruz kalan mevkilerini muhafaza için bu eyalete kar* şı harekâtta bulunmağa hazırlanıyorlar. Japon'lann Tiirk ırkından olması mes'elesine gelince bu mes'ele hayli zamandanberi Japonya'da dahi münakasa ediliyor idi Son hâsıl olan neticeye gore Japon milletinm büyük elcseriyetinin Manço'lar ve Mogol'* lar gibi Tiirk ırkından oldugu anlaşılmıştır. Zaten Japon ve Türk ve Mogol Iisanlan nahiv ve tertip itibarile birdtr.» Gazeteciler bu izahattan dolayı miralaya tesekkür ederek Tokatlıyan otelinden aynlmışlardır. Japonlar'da Tflrk ırkıdır izmir'deki define hi! âyesi İzmir'de birisi eml?'«i milüyeye gi • derek Altındağı'nda define bulduğunu ihbar etmiş, fakat alacagı hisse mes'e • elesinde arada ihtHâf çıkmıstı. Gerçi sonradan bir mukavele yapılmış ise de bu zahn gizlice taharrîyat yapmasın dan şupheTenüerek definenin bulundugu kiliseye anî baskın ysnıimış ve ta harriyata gelen üç meçbul şahıs kaç • mtgtır. Burada faaîiyete başlanıTmcıya kadar daimi bir nöbetçi konulmasına karar verilmiştir. Yeni vekâiet binalan Ankara 11 Bütçe Encümeni Nafıa, Adliye, tkhsat, Ziraat Vekâletlerüe temyiz mahkemesi bınast yapdmak B zere 2 milyon lha tahsisat verüraesmi k^bui e»mi*Hr. Bu V»»kâlet!erin b»zı subeleri, binalaruun Idfayetsizfiği y6z&f den müteferrik binalarda bulunuyor « du. Encümen bundan baska 9 3 2 Maa rif bütçesine 20 muaDimlik üâvesine dair lâyihayı da kabul etmiştir. Dis tabibi Ruhi Vamık Bey Temyiz mahkemesi Ankara'ya naklediliyor Ankara'dan verilen bir habere göre, Temyiz mahkemesinin Anka ra'ya nakline dair lâyiha biitçe encümeninde kabul edilerek Meclis heyeti umumiyesine sevkolunmuş tur. Temyizin nakli diğer encümenI~rce de muvaflk görülmüştür. Beyoğlu'nda, tstiklil caddesinde diş tabibi Ruhi Vamık Bey, 1933 Türkiye Guzellik Kraliçesi tntihap edOecek hammın büâScret dişlermi temizlemegi ve tedavi etmegi deruhte etmiştir. iplik ve sicimlerin gflmrügü Ankara 11 (Telefonla) Keten, keneviHen mamul ipliklerle sidmlerin tefrikinde bmüarın sureti mahsusada perdah edilerek püriizsSz bir hale getirilmis olup olmadığuun tetkikile per • dah olanlarm sicime, diğerlerinin iplik tarfesine dahiT edilmes gümrnklere tebliğ olunmustur. Japon sefiri Cenevreye gitti Giimrük ihtısas mahkemesi hâkimliği Gümrükteki 8 rnci ihtisas mah kemesi hâkimi Hasan Fevzi Bey Temyiz azahğına tayin edilmis ve dün telgrafla yeni vazifesine davet edilmiştir. Gümrükteki ihtısas mahkemesi hâkimliğine vekâleten İ* tanbul bîrinci ceza mahkemesi reisi Vâ»ıf Bey tayin olunmustur. Japonya'nın Türkiye büyük elçisi M. İsaburo Yoshida, Cenevre'ye gitmiştir. ; M. İsaburo Yoshida'nın Türk ye'de bulunmadıgı esnada Japon sefaretine ait işleri sefaret müstearı M. Murakani maslahatgüzar sıfatile idare edecektir. Fransız Sefiri Paris'e gidiyor izmi r'liier blrinci mevki araba Fransız sefiri Comte de Chambrun ceistemiyorlar | naplan bir haftaya kadar mezunen Paris'e gidecek, iki ay kalacak, mart or talarmda tekrar şehrimize avdet ede • cektir. Bu seyahatinde Sefîr Cenapla rının Türkiye fle Fransa arasmda ce • reyan etmiş olan müzakerelere dair r hükumetile yakından temasta buluna cağı tabiî addedilmektedir. Evkat cetveli j •ı îzmir halkı ne trenlerde, ne tram 15 Ramazan Perşemba \ vaylarda birinci mevki vagonlara rağ İ bet etmemektedir. Hali ve vakti ye • \ 12 kânunsani 1933 j rinde olanlar bile ikincîye binmekte ve Imssk Tuiu Oftie Ikindı Akşaırı: birinci mevki arabaiar boş gidip gel • mektedir. Halk nakiiyat sirketierine m3 i Kzani I .38 7,21 9,46 12 İ racaat ederek bunlann kaldırılmasuu; İVasati 5,39 7, >5 12.92 1448 17.1 : tstemişlejrdir, l