Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ÜÜ!^ 4 Ctanhariyet 3 Eylul 1932 J Hikâye »in? Gazetelerde çalifiyorum. Neler yazıyorsun? Şu, bu... Para kazanıyor musun? Yani, senin yazılarına da para veriyorlar mı? Veren bulunuyor. Şaştım vallahi... Demek senin de yazını olruyan var ha?! Memleket bitmi* monşer... Buna çok acı dim. Yumuk gözlermi, büsbutün yu mar, Iop yanaklarmı sishrerek ho murdana homurdana gider. Matbaa makinelermden bahi» açıIırsa, gözlerinra iğne uclarile etrafını şöyle bir tarar: Son sistem rotatiflerden aldımz mı? Lüzumsuz... Kaç bin basacaksınız ki... Bizim gazetelerin satışı günde, beş yfizü, altı yüzü buluyor mu? Konuşanlar gazeteci i«e, gülüsürler: Eh, o kadar satılır! O, derîn bir alâka ile sorar: Ciddî mi söylüyorsunuz? Sahi şimdi bizim pazeteler be* yüz tane satıyorlar mı? Sualmde samimî degildir. Maksadı karşiMndakileri istihfaftır. Böylelikle kendisinm tefevvukunu, rüçhanını gÖstermiş olduguna kanidir. Yeni esvap giymiş bir arkadaşımn yakasından tutar: Hayvanlarm yanından nasıl geçiyorsun? Kolunu filân kapmıyorlar mı? Gazetecilerde biri metediliyordur. hatta »ık »ık umi geçiyordur. Ona tesadüfünde, taaccüpie, yani o yumuk gözlermin hep ayni ifadeli bakişile bakar: Yahu, nerelerdeskt? ftmin, ciımin yok... öldu, sandım... Biten, görea de yok... Adın ortadan kayboldu. Gördünüz mü, bu da kastidir. Onan somurtkanhğı nereden gel miştir, bilir misiraz? Mayatmdaki ta hammürden... Evet, bu may*, oyle bir mayadır ki küstahlıkla, miiteca • vizlilde, nezaketsizKkle, terbİye«z • likle ve nihayet ahmaklıkla yogrul muştur. Ve bu bir tek şahıs değü, umumun bildiği, hem pek iyi Camdığı bir tiptir. Lâkin bu tip, hiç bir zaman fakir degildh", fakir dogmaz, fakir de olmaz. Alelekser, hatta daima da diyeMuhtefcf İaimWÎ d« vkrfırriiasut, ger onu tammadnuzM, bahtiyar•ınız. Hayatınızda ona tetadüf etmiş olmamak saadetile bahtiyanmız. Fakat çok sevinmeyin; o, mutlak günün birinde, tize kandini taoıbr. Cin» mahluktur veaselâm! MAHMUT YESARİ Türkiye Fransa Münasebatı Eski dostluğun avdeti temenni ediliyor Son gelen Tan gazetesi, İstanbul muhabirinin Türkiye Fransa mü nasebatına dair yazdığı bir mektubu nesretmektedir. Muhabir bu mektubunda iki devlet arasında tarihin uzun seneler • denberi kaydettiği dostluk ve hars münasebatından bahsetmekte, yalnız son senelerde bazı hâdiselerin bu dostluğu biraz sarstığını, iki tarafm da birbirine çattığınt izah ettikten sonra Türkiye'nin Milletler Cemiyegirmesi dolayısile Fransız murahhasi tarafmdan söylenen sözlerin yeni bir devir açacağını ümit etmek lâzım geldiğini yazmaktadir. Tan gazetesinin İstanbul muha bhi, memleketimîzde Fransız lisanının ve Fransız culturunun uzun seneler devam eden müasebat neticesinde tutabildiği mevkii kaybet memek için sefir M. Şambrön'ün sarfettiği mesaiden sitayisle bahis ve ilâve ediyor: «Belki bu mesai yakında müsbet »emereler verecektir!» İzmir'de incir satışîarı Bu sene rekolte dolgundur ve ilk açılış fiatları müsaittir İzmh, 28 ağustos (Husust) Çok. tanberi beklenen bu seneye ait ilk incir mahsulü İzmir piyasasına dün öğleden evvel arzedilmiştir. Bu suretle tzmir'm alıcı ve satıcı tacirleri ile »imsarlarj İzmir Borsasmda içtima ederek bu senenin ilk açılış fiatını uzun müzakerelerden sonra tayin ve tesbk eylemişlerdir. Bu esnada tzmir Valisi Kâzım Paşa da Borsayı zivaret eyliyerek tüccarla görüşmüstür. Ege mmtakasımn bu seneki kvru incir mahsulü vasatî 28 bin ton tahmin edilmektedîr, Geçen sene rekoltesi de hemen ayni miktara baKğ olmuştu. Dün piyasaya vzedilen incir miktarı 5950 çuvalthr ve bunun takriben nısfı sahlmıştır. Bu seneki ilk açılış fîatlan: Beher okkası temiz seçilmtş mallar 15, kısmen secilmiş mailar 13, seçilmemiş mallar 10 kuruştur. Bu senenin ilk alıcıları Serif Remzi, Jiro, Fikpakers ve Fesçizade Abdullah ve sairedir. Satıcılar ue Balcızade Hakkı Bey, Bohur Barki ve mubtelif tacirlerdir. Bunlardan maada Aydın tncir Müstahsilleri Kooperatifi de dahildea celbettiği incirleri doğrud'an doğruya ecnebi memleket piyasalarma yollamak • tadır. Ege mmtakasımn normal incir rekoltesi 2526 bin tondur. İncirlerin kısnu azamı ecnebi memleketlerine gönderilmekte ve bir kumı dabilde sarfedilmektedir. İncirlerin hurda denilen ve ekle aalih olmıyan nevileri de müskiratta ve hariç memleketIerde kahve imaünd'e kullanılmak • tadır. Geçen sene iharacat mevsiminde tzmir borsasmda satılan incirlerin fiatları şu suretle cereyan etmişti; Beher okkası: Süzme nevi 23,0329,09 kuruş, elleme nevi 17,14 24,04 parçal nevi 19,0920 naturel 11,1013,08, hurda nevi 7,3010 kurus arasında idi. IktDsat: llk gördüğünüz zaman gözünüz, derhal onun gözlerme taktlır. Ya çok aglamış, yahut çok uyumus gibi, güzlerinm üst ve alt kapaklan yumruk yinnruk siştir. Gözlermin bu dahnî mabmurluğu, dudaklarının her seyi istihfaf eden bu gülüsü ile pek uy gundur. Evet dudaklan zamkla yapısiırıhnif gibi bitisik ve somurtkandtr. Şu veya btma karsı somurtur *anmayinız. Mevcudiyeti bir somurtkanlıktır ve hayata karşı somurtkandır. Göz bebeklerî, yumuk kapaklarin yarı aralığından birer igne ucu gibi panldar. Bu bakıslar bir mukaddemedtr, hazırlıktır. Somurtkan dudaklarm arasından akıtacağı salyalı zehri kolaylıkla asıhyabihnek için, o igne ueları ile evvelâ taarruz edecegi şeyi yaralar ve bu iğne ucu yaradan, keyfini çıkara çıkara zehrini zerkeder. Aâ:zını açtığı zunan, Iop yanakları gerilir. Gözlermin yumukluguna, dudaklannın somurtkanlıgma, Iop ya naklar da igrenç bir pıhtı halinde iştirak eder. Her seyi bilir, her şeyi anlar, her seyden bahseder. Avrupa'yı karış ka. rış bilir; Eyüb'ü, Topkapı'yı bilmez. Apsent içmiştir. Rakıdan anlamaz. Paris'te afyon çekmiştir, nargileye güler. Şarka ait ne varsa, onun in dinde güKinç, bayağı, iptidaidir. V^purda bir arkadaşa tesadüf eder: Ne o. Elindeki akşam gazeteleri mi? Bırak canım, onlara para verilhmi hiç?.. Sabah gazetelerinden farkı ne?.. Ben, stmdive kadar on para verip te almadım. tnsanın parasını çalmak adeta.. Sabahleyin çıkar, akşam gazetesi diye «at! • Alma, efendim... Gırtlagına b«*ıp ta zorlıyan mı var? Yok ama, kuiaklarım rahaUız oluyor. Edebiyattan, lisandan bahi» açılır: Yahu, bizde lUan var mı? Ne idî. O, bir vnkitler mestenkerani yaztlar yazılırdı. Ci$erim kebap oldu, mey içtim işıkı canan gibi saçma sapan şeyler!.. Şhndi de mavi hulyama pembe rüyalar düştü, filân... Haydi efen dim, bunlar lâf mı? Lisan, edebiyat, Fransa'da, Aimanya'da... Burada yazılanlana hepsi tercüme, adapte... Janet, Fatnta; Jorj, Mehmet oluyor, Kartiyelâteni de Galata yaptın mı, tamam! • *£ jr > • , ^ ^ ** Söyler, söyler... Begendiği, okudufcu bir tek şair, muharrir, san'atkâr yoktur: Onu da biliyorum, fransızcadan çal, çal, imzanı at.ver gazeteye! Bu, muharrirlik, «an'atkârlık mı? Bir muharrir arkadaşı görür, he men çağırır: Ne yapıyonun şimdi? Ne işte Bu akşamki program Şantajcı hırsızlar Ziya Nur ve Sami isminde iki sahıs kendilerine elektrik şirketi memurları süsünü vererek Besiktas'ta Çankaya fotoğrafhanesini dolandnrmak isterlerken cürmü meshut halinde yakalanmıslardır. Bunlar fotografhaneye giderek fo toğrafhanenin elektrik hırsızlığı yapa • ğını, şirkete haber vereceklerini fakat kendilerine (50) lira verildigi takdirde vaz geçeceklerini söylemislerdir. Fotoğrafbane sahibi buna razı olmuş, diğer taraftan zabıtayı haberdar ederek parayı verirken cürmü meshut halinde yakalatmfitır. Tuğla ile mecnıhiyet Maslayk yolunda tuğla harmanlannda çalısan amele Osman gene ameleden Hakla'yı tuğla ile ağn surette başından yaralamifhr. Osman Sanyer'de yakalanarak adliyeye teslim edflmiştir. Mecruh Hakkı'nm yarası tehlikelidir. Ihracat tstihsat olunan incirlerin »aJıri • ben 7 mîlyon kilosu işienmîş ve niü* tebakisi naturel ve hurda halinde sevkolunmaktadır. 1931 senesinde ecnebi memleketlerine 2,415,000 lira kıymetinde 7,144,000 kilo işlen • miş, 2,620,000 lira kıymetmd'e 13,062,000 kiio işlenmemiş ve 220146 lira kuymetinde 3,938,000 hurda nevi ki ceman 5,255,000 lira kıymetinde 24,044,000 kilo mehr ihraç oluomuştur. 1930 senesi zarfındaki incir ihra1 «Güzelio sesi!» Güzide bcs tekârkırımızdan tsmail Hakkı Bey şair Mu harrem Zeki Beyin nesret tiği siirlerden parçalar alarak «Milletin sesi> •e «Güzelin se »i> namlarHe iki beste yapmif tır. Beateler sark motiflerile Bestekâr tsmaü alafranga olarak HakkıBey yapıldığı için or kestralarda da ça maktadır. Eser muvaffakiyetli olmuştur. tsmail Hakkı Beyi tebrik ederiz. Gazi H2, nin Keriman H. a iltifatları iBirinci sahifeden mabait) man mmimini bir çocuktunuz, srmdi genç kız oldunuz ve o zaman da nazari dikkatimizi celbeden güzeUiğiniz fevkalâde mkişaf etti. Keriman H. çok sevdigi hocasm dan, imzah bir re»minin kabulünü rica etti. Müşerref H. da el çantatının içmden o zaman mektepte alımtuş olan fotograflan çıkararak bher birer gösterdij fakat bu recimlerdcn bazılan o kadar solmuştu ki, Keriman H. bile: tçlermden hangisiyim ben? Diye «ormaga mecbur kaldı. • •• Ziyarete gelenlerden Bursa'lı iki hanım da, içeriye almdıklan zaman şu soıleri söylediler: « Polis ömer Ef. nin ailesiyiz. Yarm Bursa'ya gidiyonız. Bfa Türk hanımınm Dünya Güzdliğini kazanması bizi çok sevindirdi. Hazır tstanbul'da bulunuyoruz, gözlerimizi nurlandtralım da öyle Bursa'ya dSnelhn dedik. Sizİ tebrik ederiz kızım.> Keriman Hanım: Bursa'da ne var ne yok? dedi. Ne olacak evlâdım.. Ucuzluk, ucurluk. Biz gelirken şeftalinm okkası 20 paraya kadar mmişti, kar puz desen bedava gibi, armudun en iyisi yüz paraya; fakat 40 paraya kadar da satılıyor. Misaftr hanımlardan genci, çaa tasındaa bir fotoğraf çıkararak Ke riman Hanıma uzattı: Lâtfen imzalar mısımz, bize bir hatıraaız olnr. Dünya Güzeli: Ben size daha iyisini vereyhn, diyerek baska bir fotoğraf getirdi ve sordu: tsmmiz nedir? Ikbal.. tkbaf ama, Mukadder'e diye ymzınız. KUçük bir kızım var, Mukadder. «Kızım sokaga gidiyorum, ne Mtersm?» dedim. Yalvardı, agladı <anne, bana Dünya Güzelinin resmini getirb dedi. Ziyaretçtler, imnah fotoğraf 1 al» dıktan aonra müsaade istediler. Kapıdan eıkarlarken de, Dünya Giteeline, BurMi'ya gebneie niyeti ohjp olmadıgını sordular. Bakalnn, belki.. Cevabını alınca: tnşallah orada da görüşürüz, diyerek merdivenlerden indiler. * •* Diğer bir ziyaretçi de maalesef gözleri yaşararak kapıdan geri döndü. Fevkalâde smirli bir vaziyette gelen ve gayrimuntazam bir şekilde geyinmiş olan bu hanım: Dünya GüzeKne bir şey söyliyecegnn! dedi. Ne söyliyeceksmiz? Diyenlere kızgın kızgın: Sizin uzerinize vazife mi? diye çatıyordu. Görmek istiyorsanız o başka, fakat ne aöyliyeceksiniz kendisini ta nır mısımz? Hayır tanımam, bir sey aöyii yecefnn.. Meçhul ziyaretçi: • Görmek istiyorum, deseydi, içetiye ahnacakb. Fakat münakaşayı uzattıkça asabileşti ve bittabi söylemek istedi^ini söyltyemeden geri döndu. ,, . . • . , . • • ANKARA: 12,30 Plâk neşriyatı 18 Orkestra 19 Alaturka musiki 20 Cazbant. İSTANBUL: 18 Gramofoa 19,30 Hafız Ahmet he yeti 20,30 Gramofonla bir c«)era 21 Hafız Ahmet heyeti 22 Orkestra, program: 1 Bgmont Ouverture, 2 Chant Hindou, 3 Carmencîta, 4 L'arlesieune. VARŞOVA: 18,05 Halk konseri 19 05 Vilnö'dan nakil 20,05 Gramofonla dinî musiki 22,05 Hafif musiki 21,05 Tefrika 22.20 Hafif musikiye devam23,10 Piyano ile Chopin'in eserlerindn mutat konsr; program: 1 Bolero, 2 Sonate en si mineur 23,55 Dans musikisl. VtYANA Î 18,55 Viyana musikisl 20,25 Havadîs ler 20,55 Grig'in ve Brahms'in piyano Iuı/ıir borsasmda altci ve sattct tüccarlardah çin iki Concertosu 22,15 Havadisler 22,25 (Bakir orman) piyesi 24,35 Konser. bir grup BUDAPEŞTE : catı da 5,496,000 lira kıymetinde 19,35 Tsigan musikisl 20,35 Orkestra 22,802,712 kilo idi. kcnseri 22,05 Oscar Strauss'un eserteri Baslıca altcılartmız 1931 senesi zarfmda 4,942,000 (Opera orkestrası tarafmdan konser) kilo Almanya'ya, 3,263,000 kilo A 24,35 Havadisler ve Tsigan orkestrası. merika ve Kanada'ya. 7.0.1K (*™ *•* BERLİN: lo lngiltere'ye, 4,806,000 kilo İtalya 18,10 Konser 20,20 Vİyolonsel solo tarikile vasatî Avrupa'ya. 1,868,000 21,05 Tiyatro buhranından kurtulmanın kilo Sovyet Rusya'ya, 807,500 kilo bir çaresi (konferans) 22,05 Langenberg'Mısır'a, 569,000 kilo Fransa'ya ve mütebakisi muhtelif memeleketlere den naklen konser 24,05 Havadisler ve gönderilmistir. 1930 senesinde alıdans musikisi. lıcılanmız hemen ayni miktarda itBÜKREŞ: halâtta bulunmuşlartfır. Yalnız A19,05 Radyo orkestrası 20 05 Havadislermerika'ya olan incir ihracatımız se20.15 Muhtelif musiki 21 05 Konferansneden seneye mahsus bir derecede 21,45 Plâklar 22,05 Tiyatro 22,50 Sak azalmaktadır. 1930 senesinde Müttehit Amerika hükumetine ve Kasofon solo 23,20 Orkestra ile Romen munada'ya 1,389,338 üra kıymetinde sikisi 23,50 Havadisler. 4,669,000 kilo incir gönderilmisti. BELGRAT: 1931 senesinde ise incir ithalâtı 2115 Tiyatro 22,05 Havadisler 23,55 854,244 lira kıymetind* 3,263,000 kiloya düşmüştür. 1931 ihracat mev Dans musikisi. süninde Amerika'nın çekmediği inMOSKOVA, Schtelkovo: cirleri Londra piyasası almıştır. In20,15 Konser 21,15 Köylü musikisi cirler îneiliz lirası üzerinden satıl23 05 Muhtelif lisanlarla musahabeler. dığı için tngiliz lirasının anî bir tarzda sukuhradan dolayı incir ihracatçılanmız hayli zarar görmüşlerdir, Merhum Vehbi Beyin hafidi ve KaAmerika'da gümrük resimlerinin tezyidi ve ittihaz olunan sihhî tedariciyeden mütekait ŞevkfSeym mah birin. fktiza ettirdiei yüksek malivctfiatjas» h*«ebile inçirlerimiz her sene üzere eylulün beşinci pazartesi günü öğ< Amerika'ya daha az miktarda sevle namazuıı müteakıp Göztepe'de (Gözked ilebilmektedir. tepe camiinde) Mevlidi şerif okunacaBu sene hükumetçe ittihaz olunan ğından arzu eden ehibba ve akraba ve takas muamelesi ^ayesinde incirle sair ihvanı dinin teşrifleri riea olunur. rhnizin daha müsait şerait tahtmda Merhumun validesi Refika satılacağı tahmin olunmaktadır. Satılmıyan incrrlerimizin de ordumuzla ~*~ ^ ^= millî müessesat tarafmdan istihlâki ümit edilmektedîr. ZEKİ DOĞANO&LU Mevlidi şerif kıraatı Bursa Meyva kooperatifinin faalryeti Bursa'da tesekküi eden sebze ve meyva müstahsilleri sabf kooperatifi bir tecrübe olmak üzere Ankara'ya 2000 pathcan, 1000 okka şeftali, 5 0 0 okka biber sevketmiştir. Avrupa'dan istenen ihracat mevadımız Haricî Ticaret Ofisine son zaman Iarda Avrupa'nın muhtelif şehirlerinden müracaat edüerek Türkiye'den ceviz kütüğü, fındık, afyon, pamuk, üziim, in Hergün 15 dakikanızı Veremez misiniz ? cir, kuşyemi, palamut istenmiştir. Haricî tzmiriiler bakkında çok sitayifkâr Ticaret Ofisi alâkadarlara bu hususta sözler söyledi: Hükumetimiz Çekoslovakya malla • fazla tafsilât verecektir. Orada Keriman'dan çok güzel rma karsı hiç bir tahdit vazetmediği hanım kızlar vardır, dedi. halde ÇekosIovakU Türk tactrlerme Bu sırada Dünya Güzeli, Paris'te pek fazla müşkülât göstermektedir. HatFransa'ya kavun ithaline ait koniken enistesinm hediye ettiği mmimini ta tzmir, Trabzon tacirlermden bir kaçı oyuncak bir dürbünle etrafı seyredi sattıkları mallann bedeDerini alamamış tenjan bitmiştir. thracat yapmak isyordu. Etrafı seyrediyordu ama, gene lardır. Prağ'dald döviz mürakabe ko • tiyenler ofise haber vereceklerdir. muttasıi Paris'i görüyordu. Çünkü misyonu da Çekoslovakya'da satılan dürbünle nereye bakılsa, msanm gö Türk mallarnun bedellerinî Türkiye'ye Hayat ansiklopedisi'nin çızü önünde şu binalar yükseliyor: Ogöndermekte müşkülât çıkarmaktadır. Diş Tabipleri Cemiyetinden: «İkinci teşkan cüzlerini yatağınızm yani • tel dö Vil, Trokadero sarayı, Eyfel Türk ihracat tacirleri bunun önü a • kulesi... na koyunuz. Her akşam yatma rinin ilk günü İstanbul'da aktedilecek olan hnmasını •stemektedirler. Fakat bahis, Izmir'li hanım kızlara dan evvel ve yahut sabah kal • birinci diş tababeti kongresi hakkında bazı gelince, dürbünü elmden bırakıverkınca, on beş dakika Ansiklo Bu sene Samsun'un bazı tarafların gazetelerde kongre faal heyetinin ittihaz di: pedi okuyunuz. Bunu bir itivat Orada çok güzel kizlar varmıs, da mahsul iyi yetişmiş, Çarşamba ta etmekte bulunduğu kararlara tevafuk ethaline getirmeğe çahşınız. On raflarında ise mısır ekihnemişth*. sahi mi? diye sordu. miyen haberlerin mtisar ettiği goruldyor. * # • Mahsulü iyi yetişmiyen köylüler şimbeş grün içir«?îe bir cüzii bitire • Kongremizin faaliyet ve icraatı hakkmda diden hükumete müracaatle tohumDün de posta müvezzileri, Dünya bilirsiniz. Bu suretle her cüz Keriman H. dün müteessir görünü Güzeli namına gelen bir hayli telgraf luk istemişlerdir. Yapilan tahkikata beyanat ve tebligatta bulunmağa yalnız çıktıkça evvelki cüzü okumus yordu. Sebebmi sorduğumuz zaman, göre mahsulün bazı mahallerde iyi ve mektup tasıdılar. Bunlann ara kongre reisi ve umumî kâtibinin salâhi olursunuz. Ansiklopedi bittiği kardeşi Kenan Beyin rahatsız oldu yetişmemis olmasına rağmen hubusında 1930 Kraliçesi Mübeccel Hazaman siz de bütün Ansiklo • ğunu söyledi: yettar bulunmalan hasebile salâhiyettar nımın tebrik telgraf 1 da vardı. Mü bat sıkıntısı çekilmiyecektir. Çünkü Her halde Sofya'ya gelirken pediyi tamamlamış ve bir Da beccel H. bu telgrafında, çok samimî mahsul olmıyan yerlerde geçen seolmıyan zevat tarafmdan verilen haberletrende üşihnüş olacak. Ateşi çok faz bir ifade ile Keriman Hanımı tebrik neden kalma hayli zahire vardır. rülfünun mezunundan fazla mala. Dim gece yansı doktor getirdik. Yalnız hayvanatm iaşesi için ot ve sa rin doğru telâkki edilmemesi ehemmiyetle ediyordu. lumat sahibi olmus olursunuz. Bu münasebetle: man yoktur. Bundan dolayı hayvan efkâri umumiyeye arzolunur» * ** besliyenler iase endişesi içindedirler. Siz na«ı!sınız, diye sorduk. YorBiraz da, 1945 senesi Dünya Kragıtnluğunuz geçti mi? Hayvanatin bir kısmı beslenememek liçeliği namzetleri arasında sayılan korkusundan dolayı piyasaya arze Biraz dmlendim ve rahatım. mmimini Fatoş'tan bahsedelim. dildiğinden fiat düşmüştür. tnsan memleketme ve evine gelir de Onu, biz gazetelerde; Fatoş diye yorgunlugu kalır mı... atlandırdık ama, evinde ailesi Fatiş * *• diye çağınyorlar. Dün gene ablasının S eylul pazartesi akşamından itibaren < Anadolu'da bazı sehirleri, mekucağından inmedi ve arasıra asabiselâ fzmir'i ve Bursa'yı ziyaret edeYENİ MEVSİME BAŞLIYOR leşerek Paris'ten hediye gelen bebetzmir 2 (Hususî) Gelen haberlere cek misiniz, ne zaman ziyaret ede ğini yerden yere çarpıp ağlattı. nazaran İzmir'de iki ihracat tesbit koİlk program: HaDcımızın çok sevdigi sevimli artist ceksiniz?» Eve gelen ziyaretçilerin hesabınt misyonu teşkfli lktisat Vekâletince tenFERNAND G R A V E Y'in en güzel e <eri Bu sual dün de, Dünya Güzeli ile tutan Muhlis Sabahattin Beye gesip olunmuştur. Birinci komisyona tktipederi Haliş Beye muhtelif vesilelerle lince, gece sabaha karşı yattığı için, sat Vekâletinin memuru olarak İstanbul tekrarlandı. dün öğleden sonra saat 16 da uykuİhracat Ofisi raportörlermden Avni ve Halis Bey: dan kalkmıstır: tzmir Ticaret Odası umumî kâtîbi Meh: (Coiffeur pour dames) filmi gösterilecektir. Programa ilâveten: Çok isteriz ama, bilmena vakit met Ali Beyler, ikinci komisyona Ege Monşer, dedi. Hesabm ucunu | 3 0 Ağustos Zafer Bayramı merasimi teferrüatile ve nutuklar Türkçe sesü ve imkân bulabilecek miyiz, dedi. mıntakası ticaret müdürü Saffet ve tzkaçndık. Hoş bu istatistiği tamamlıI olarak gösterilecektir. Hiç şüphesiz ki btze iitifat eden vamir Ticaret Odası îstflıbarat mudürü yamıyacağımız da evvelden belli idi jGüzeUik Kraliçesi KERİMAN HALİS Hanımm İstanbul'a müvasalah ve istandaşlartmıza. hnkânını bulsak bizDoğanoğlu Zeki Beyler tayin edilmiş • ya... Benim akhm şu hesap işlerine [tikbal merasimi, nutuklar Türkçe sesli olarak gösterilecektir. xat teaekkürü vazife biliriz. lerdir. Komisyonlar 1 eylulden itibaren yatsaydı, bu zamana kadar bestekâr Dünva GfizeKnm babası. bilhassa kalır mıydım iki gözüm. Mekhi Sait ise baslıvacaklardar. • Fiatlar Bu Sene Tenzil Edilmiştir. < = = = = = Çekoslovakya hOkumeti tacirlerimize muşkölât çıkarıyor Fransa'ya kavun ithali serbest Diş Tabiplerinin bir izahı On beş dakika, her gün israf ettiğimiz saatlere nisbetle ne kıymetini bilirseniz, bunun si dir? Fakat on beş dakikanın zin için, büjoik bir ehemmiyeti olduğunu anlamakta gecikmezsiniz. Her gün on beş dakikanızı muntazaman ve devamlı bir «urette ayni maksat için sarfetti > ğinizi düşününüz. Bu muntazam ve mütemadi sây önünde boyun iğmiyecek bir müşkül tasavvur edilebilir mi? Samsun'da ziraî vaziyet "KAP1N 6ÜZEL OLUNCA, Mflmessilesi: ULY DAMıTA izmir'de ihracatı tesbit komisyonlan •^ ELHAMRA SİNEMAS1 KAD1N BERBERİ