Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kâmmuewell932! ^Camkurtyet' SON TELGRAFLAP Bana kalırsa Bir konferans ve bir kitap •«• Erzurum'a Selâm Yazan Î FALÎH RlFKl hükutnetten soruyor: «Sıvas istasyonunda daha kaç ay duracağıı?» Erzurum, göğsü taflan kaplı Türk lokomotifini daha ne kadar bekli yecek? Anadolu şehrS ve kasabalan, ray ve kanat rüyasi görmektedir. Anadolu sehir ve kasabalan için Os manlı traparatorluğu zamanmda uzaklık, henüz bir mefhum bile de ğildi; şimdi bir gündelik ısfaraptn*. Bh memlekete her hangi bir idealin rüyasını vermek kolaydır. Fakat onun hemen arkasnvdan bu rüyayı hakikatlestirmek ihtirası, kalpleri zorlamağa baslar. tdeallerin bu ihtiraslanma devrinde ne yaoılsa az gelir; yapılan hemen tarih olur. 1927 ye bastnı çevirip bakmak kimsenin habnndan geçmez. Gozler 1932 den Steye dikilmiştir. Memur soo istasyon haberini verdiği zaman, yolenlar sormak isterler: «Pefci, bundan aonra baska bir memleketin toprakları mı baslıyor?» Türk postalanm ve yolcularmı raym bırakhğı yerden kanat alarak, A nadolu, her adımda zaman ve mesafeyi yene yene ileri koşan bu asrm memleketi olmak bahtiyarhğnu tez zamanda tatmalıdır. Dört ayak ve iki teker, bizi asrımıza yetistir mek değil, bize asnmızın adetasına bile avak uydurmak imkânını veremez. Bu asırda yola çıkan için, akfam, ya bir ülke ötede, ya bir iklitn ötede olur. Bir kasaba ötesi diye ilerleyis ölçüsü kalmamıştır. Samsun Ankara trenini selâmlanz. Bu bizim için bir bayram ol maktan fazla, vazifemizi nasıl ve ne hızla yapmakU olduğunnızu gösteren bir kontrol hâdisesidir. Türkfye'yi baştanbasa yeniden yapmak ve kurmak ve bafclamak gibi kolay doyurulmaz bir ihtira* ile her gün daha fazla yanan idealimizin açık gözü, eimdi, Erzincan'a Erzurum'a, Van'a bakıyor. En son iç sehre ray, en son kıyı şehre liman, en son köye yol, Türkiye'nin bütün havasına kanat verinciye kadar, bu göz, kırpılmaksızm, açık bakacaktur. Akdeniz'e selâm! O, simdiden verilmiş gibi bh sey... Türkiye'nin bütün şapka ve kasketlerinrn: Erzurum'a selâm! î^esi ile, havalanacağı günü bekliyoruz. « „,• V.M***«* FALlH RlFKl Mr. Hoover borçlar için düşündüklerini söyledi Kongreye gönderilen beyannamede derlıal bir komisyon teşkili isteniyor Va.ington 20 (A.A.) M. Hoover, kongreye göndermiş olduğu hususî bir beyannamede Amerîka'nın haricî siyasetinin ve bilhassa harp borçları ile cihan iktısat konferansı ve tahdidî teslihat mes'eleleri bak kındaki siyasetinin devammi temin için M. Roosevelt'in tesriki menaide bulunmasmt teklif etmektedîr. Müsarünileyh, taksîtlermi ödemiş olan memleketler borçlan hakkmda yeni müzakeratta bulunacak bir teşekkülün kongreden müstakil olarak ihdasina tevessül edümesi Iâ zım geldiğini beyan etmektedir. Reisicumhur, borçlarm karMİığı olmaksızm ilga veya tenkisi aley • hîndeki mütalealarmı tekrar etmekte ve demektedir ki: < Kongre, bir borçlar komis yortu ihdas edecek olursa bunu memnuniyetle tasvip edeeeğiz. Vaziyet o kadar istieali âmirdir ki Amerikan milletinm refahmı temm ve bugtin hatta medeniyetrn temellerini tehdit emekte olan kuvvetleri mağlup etmek için millî te«anüde ve tesriki mesaiye fevkalâde ihtiyacımız vardır.» M. Hoover, beyannamesinde 15 kâmmuevvel taksitini ödemis olan milletlerle ödememis olan milletlerin isimlerini zikretmekte ve n« gibi ahvalde ademi tediyenin istitaatsizlîkten mütevellit olduğunu »öyle mekedir. Reisicumhur, bundan aonra Av rupa'nm teslihatından bahsetmekte Maarif düşmanlığı Kısa bh* zaman içinde üç büyük memleketten üç garip se* çıktı: Fransa, tngiltere, Mısır bir Claude Farrere, bir Armstrong ve matbuat ağzından bize birdenbire sataştılar. Bu üç ayn ses arkasında bir tek siyasî hançere anyacak kadar nafile kuruntulara kapılacak değilim; Mısır mes'elesi de her yanlış anlaşmanın akive bu teslihatın Amerika'yı müda betine mahkum, yani kapanmak faasını temin için harpten evvelki üzere olduğu için, onu da bu sezamanlardan fazla masarif ihtiya nna mecbur etmekte oldugunu ilâve riden çıkaracağım. Fakat, cevapeylemektedir. lannı Yunus Nadi'den alan M. Hoover, Amerika'nın mora Claude Farrere'le, Necmettin Satoryom ile her hangi bir milletin dık'tan alan Armstrong'un ne deyapmış olduğu fedakârlığın iki mismek istediklerini anlamak çok lmi yapmış oldugunu beyan etmiş güçtür, bunu itiraf edecegim. tir. Claude Farrere, Türk tarihinî hiBorçlar mes'elesinm tadiline gekâye ettiği iddiasile Alexandre lfnce, M. Hoover şöyle demiştir: « Amerika'nın yapacağı her ne Dumas'nın muhayyel tarihî ro vi fedakârlık, piyasalarda tesbit e manlanndan daha uydurma Te dadilecek menafi ile veya diğer menha az inandıncı hayaller yapıyor, faatler ile taviz edilmelidir. Türk inkılâbını meydana getiren Bize karsı taahhütlerini tutmak müşahhas içtimaî zaruretleri maistemiş olan milletlerin taleplerîni sallarla izaha kaUayor; imparais'af etmemiz lâzrmdır.> torluk devrine hasretle içini çeBeyanname hakkındahi kiyormuş gibi soluyan dudaklnn mütalealar arasından bir taktm anlaşılmaz Vaşington 20 (A.A.) M. Hooahüvahlar çıkıyor. Bu eski dostu, ver'in kongreye göndermiş olduğu beyanname umnmiyetle iyi karsilanderunî hayaletleri içinde gonül mııhr. eğlendiren serâzat bir artist, bir Maamafih, eumhuriyetperverlerle «afyon dumanı» muellifi ve kahdemokratlar mehaf ili, M. Hoover'in ramanı saysaydık, abes hayalleri ihdasını iltizam etmekte olduğu borç arasında kendisini rahatsız et lar komisyonunun zarurî olraadığı meğe lüzum görmezdik. Fakat mütaleasındadır. Fazla olarak M. Hoover'in M. Roo bir milletin dostu ve onun tarihini sevelt'in tesriki tnesaismi temine mu biraz bilen bir adam vaziyetinde söylediği şeyler, idrakimize güç vaffak olmıyacağı zannedilmekte • dir. Zira M. RooseveU müskiil mes'bir vazife yüklüyor. eleleri bizzat kendi müme»»Hleri vasıtasile müzakere ve halletmeği tercih etmektedir. Masatntn üstfindeki demir kâğıl baskisı ÜKerinde sunları okuyorum: «Türk emeği ve Türk bügisi ile basarılan Ankara Kayseri demiryolunun işletmeğe açıbna hatırasi 29 mayw 1927.» Insanm şöyle diyeceği geliyon Bu kadar eski hahranın ma samın üstünde ne işi var? Demek Türk milletinin Kayseri'ye bile trenle gidemediği günler varmıs! Osmanlı traparatorluğu batmatnalc yollarun aratnıs olsaydı, ilk raylar Anadolu toprakları üstüne daha 1827 de döşenmeğe baslannuş ola caktı. 1927 de Kayseri demiryolu nun açılma şenliğini yapmak değil, Sarayburnu Haydarpaşa anna göprüsfi fistünden Tuna Basra, Tıma Süveys ekspreslermin nasıl geç • mekte olduğrnm görmek içm başımın bile kaldırmağa lüzum gönniyecektîk. 1927 geçeli bes sene olmuştur. Tarih eski değildir; onu biz eskittik. Çfînkü 1932 kânununun 15 inci günü Ankara'dan Samsun'a ilk treni yolladığıtmz gibi, 16 ınci cuma aksatru Ankara istasyonunda Samsun'dan, Sıvas'a uğrryarak, gelen göğsü taflan kaplı Türk lokomotifini karsıladık. Bir kaç ay içinde Samsım'dan Mersin'e gittiğimiz zaman, bu tarih de eskiyecektir. Vaktimiz dardır: Türk raylarmm Kayseri demirinden döküldüğünü de gene biz göreceğiz. "m.ummtmımiBHHIIIIUIÜIIIIİIIIIIIIIIİIIIIIIIIIKIIIIinillllllımın.m, Yunân ordusu Kuçultuluyor İngiltere • Iran • İhtilâfı 2 kolordu ile 2 alay ilga Milletler Cemiyeti tetki edildi kat icrasma başladı 20 (A.A.) Hükumet, t**arruf maksadile iki kolordu ile iki alaym ilga ve yedi fırkanın H vaya tahvil edilmiş oldugunu bil dirmektedir. Yunanittan'ın Amerika'ya olan boreu Atina 20 (A.A.) Hükumet, Vasington kabinesine bütün siyasî fırkalarla bilitilâf 1928 utikrazını halk borcu telâkki etmekte olduğu mm ve mes'eleyi hakeme havale etmek fikrinde bulunduğunu bildir • nrştir. Şimdiki halde hükumet, bu istikrazın faizlermin yüzde 30 na muadil olan bir meblâği bankada tut maktadır. Cenevra 20 (A.A.) Milletler Cemiyeti konseyi, dünkü celsesini tran'da petrol isletme imtiyaja verOmis olan Anglo Persan Oil Company imtiyannın İran tarafından feshi üzerine tahaddüs eden ihblâfın tetkiki ile mesgul olmustur. tngiltere hükumeti, mes'elenm rzah ve teşrihine müteallik olarak Cemiyete göndermiş olduğu mektubu nesretmistir. İngiltere hükumeti bunda yekcihet fesih muamelesini hukuku düvele ma gayir bir musadere addetmekte, bu sebepten dolayı İran hükumetinin, kunv panyanm bu yuzden nğnyacağı bütün zararlardan mes'ul olcağuu bildirmektedir. Diğer taraftan tran hükumeti de Cemiyete bir telgraf çekmiştir. Ank&ra 20 (Telefonla) Bütçe İran, hali hazırda muzakeratta bir EncUmeni kazanç vergisi l&yihasi vaziyet alamıyacağım bildirmektedir. tetkikatına devatn etmektedir. Entran hükumeti tngiltere hükumetinin cUmen 37 mci maddeye kadar tettran'a karşı tehdit değüse bile tahvifkikini ikmal ettiği lâyihayi sür'atle ten ibaret bir hattı hareket ittihazını bitirmeğe çalışmaktadtr. muvafık görtnü? oldugunu bildirmektedir. tran ihtilâfının konseye sevkine itiraz etmemektedîr. Ankara 20 (Telefonla) Heye tran konseyin mes'elede vaziyet alti Vekâle 16 kişinin Tiirk tabiiyetine mak için tran'ın izahatını beklemesi alınmaları hakkındaki taleplerinin is'afma karar vermlştir. Bunlar meya. fikrindedir. Mes'elenin müzakeresi tran mümesntnda tran, Fransız, Buhara, Arnasuinin ve Tahran'dan gönderflecek ve•utluk ve Bulgar tâbiiyetinde bu saildn gelmesine bağlı olduğundan konlunanlar var. seyin pek yakuıda mes'elenin müzakeresine girişmesi muhtemel değildir. Esasen tran hükumeti tarafından ev» velce bildirüdiği veçhile hükumet bir Bflecik 20 (Hususî Muhabirimîzitilâf hu»ulüne intizaren kumpanyaya den) Umumî Vilâyet meclîsî in karşı tedbirler almamış ve ahnıyacakür tihabında eczaci Abdullah ve Ali Binaenaleyh mes'eleyi müstacel teBeyler kazanmışlardır. ÇETİN Osmanlı tmparatorluğu Orta ve tç Anadolu'ya dört tahta tekerleği bile sokamaksızın ölüp gitti. Anadolu, ki bütün tmparatorluğun basbca insan kuvveti kaynağı idi, bir çok yer* leri buhar değil, hamut bile g5rme•nistir. Derairyolla.nnın para ve if yükti, bir tek neslin, on sene tüfek tjLsımıs yorgun omuzlan nstükıde füphesiz ağırdır. Fakat yılulıp gi den bir vatanm enkaz yükünden daha ağır değildir: Kökü Anadolu'da Yüzbaşı Armstrong Efendiye olan Türk yurdumm kurtulas işlerigelince, bu zatın bir Ingiliz ol • nin hepsini insan gücünün en son masından bile şüpheye düfüyo haddini kullanarak, en kısa zanvanda tamamlamak ve basarmak mecruz. tlcalanna hâkim, vekur, sözburiyetindeyiz. Biz bu topraği çocuklerine tam manasile tasarruf eden larımıza, babalarunızm bize bırakbir Anglo Saxon ruhundan, apar tığı gibi terkedemeyiz» Çünkü bn tıman kapıçılannın ağzına ya • vatanm kurtarıcılık denen en ulu raşmıyan dedikodular çıkar mı? serefini biz benimsiyoruz. Böyle sereflerin vazife ve mes'uliyetleri, kaAnahtar deliklerinden loş dehlizzanılmasi kadar pahalıdn*. leri ve hususî odalan gozetlediğini iddia eden bir fitne fücur edasile bu yüzbaşının siyast bir kitap yazmağa kalkması, bize, hayretimizi boğan bir nefret veriyor. Bereket versin ki bu garip seslerin Fransa ve İngiltere namina yükselrnediğini anhyacak kadar bu iki milleti tanıyoruz ve bir konferansla, bir kitaba ferdî birer tezahürden fazla kıymet vermiyoruz. PEYAM1 SAFA Onun için Millet Meclisi ikide bir Ankara 20 (Telefonla) Meclisin persembe günkü içtimaında Ankara'da yapılmış olan hıf zıssıhha müeasesesi ve müstemilâtı nevakı smm ikmali içm 250 bin lira »arfına mezvniyet talep eden lâyiha ile bir 81 üm cezan lâyih&sı vardır. Bunlard an baska kaza belediye reisieri bakkında lünnnu veya meni muhakeme karannm vilâyet idare heyetleri tarafmdan verileceğine dair tefsir müzekkeresi de müzakere edilecekth*. Ankara 20 (Telefonla) Bük res elçiliği kâtipliğine kançılar Arif tsmet, ikincâ kâtipliğine üçüncü kâtip llhami Beyler tayin edilmiştir. Moskova ikinci kâtibi Ekrem Bey Ve kâlet etnrine almmıstır. Bren ikinci kâtibi Nedim Veysel Bey merkeze naklolunmuştur. Moskova sefareti kâtipliğine iktisat şubesi müdiriyeünde elçüik ikinci kâtbi Muanuner Bey tayin olımmuştur. Ankara 20 (Telefonla) Jan danna müfettişi miralay Mustafa B. talebine binaen tekaüde sevkolun • mustur. Meclisinperşerabe ruznamesi Bir Romanya vapuru karaya oturdu Bozcaada 20 (Hususi Muhabirimizden) Köstence'den tzmir'e gaz götüre^j'Romanya bandıralı Palpetro vapuru Mermer burnunda karaya oturmuştur. Adalet vapuru, inv dada gelmifth*. RIZA Harciye tayinleri Kazanç vergisi lâyihası Anadoıu'da kar Ankara 19 Bolu, Kastamonu, Merzifon, Yozgat ve Çorum havalisine fazla miktarda kar yağmrştır. lâldd etmeğe mahal yoktur. Cenevre 20 (A.A.) Milletler Cemiyeti konseyi İngiliz tran ihtilâfmın tetkikini kânunusani içb'ma devresne tehir eylemistir. Londra 20 (A.A.) Bahriye birinci lortluğu, tngiltere tran ihtilâfı mek üıere tran suiarına bir harp gennsi dolayuüe tngiliz menafiini himay* etmek üzere tran sulanna bir harp gemisi gönderildiği şayiasınt tekzip etmektedir. TOrk tabiiyetine geçenler Tekaüde sevk Milletler Cemiyeti Mon$eyinde lilecik'te umumî vilâyet meclisi intihabı CUMHURlYET'in tefrikast: 26 TipiJDindi! Yazan: MAHMUT YESARİ Kime karsı? Müzehber'le Niyazi'yi yere vuracaklar... Bununla ne k a » nacaklar? Ellerine ne geçecek? Bu kadar, hazırhk, elbette bosuna değildir. Bekir Bey, ayakta, ellerimi tntmuş, azun uzun sıkıyor: Taziyet için kelhne bulamıyorum.. Merhum, sizin olduğu kadar, bizim de pederimiz sayılırdı. Asıl biz taziyete muhtacn... Kazaya nxa... Baska teselli yolu yok! Hemsire hanımefendiye, bilhassa arzı hurmet ederira. Baska bir gOn bilhassa, gelip taciz edecegim... Lutfen tarafırodan söylersiniz... Kapmnı onunde durdu, yutkundu: tstirhamunı tekrara hacet yok, değil mi? Hani baska bir ffldr ve mak satta söylemiyorum. tsticalimdeki sebep te göç kargaşahğı, telâş arasmda ziyan olur, kazaya uğrar korkusu... Aynanm sağındaki kanepede oturan gözlüklü adama döndü: Tablolan görmelismiz, beyefendi. Gözlüklü adam, tekrar saatine bakıyordu. Bekir Bey, birden habrladı: Beyefendiyi, bana takdim et mediniz! Gülmemek için dudaklanmı ısırdım: Ben de, kendilerüe yeni teser rfif ediyorum. Bekir Bey, ağa düsmus bir balık gibi bakıyor: Yaaa! ö y l e mi? Gözlüklü adam, yerinden kalkti, ikimize de kendini takdim etti: Hacı Yanko İspiroğlu... Bekir Bey basile selâmladı: Teserrüf ettik efendim... Hacı Yanko tspiroğlu Efendi, ken dini takdimde devam ediyordu: Emlak knmusyoncusa, bilumum ikraz, »tikraz muamelâb... Balıkpam Paris 20 (A. A.) Bir Fransız askerî tayayresi Paris civannda bir evin üstüne düsmüştür. tçinde bu • lunan iki tayyareci ölmüstür. Ve ahaliden 10 kadar kimse yaralan • nuşlardır. tahkikat yaparak sabık tskân Müdür cuklanyn... Şayet akknıza baska dün'nda yazihanem vardır. sünceler geliyorsa, sözümü geri alı Bekir Bey, üerledi, Haci Yanko Eyorum... fendinin elini sıkb: Kendi nefsine karşı d a mı utamyor, Teşerrüfümüze çok memnun olyoksa sevincinden mi, yanaklan pemdum... Görüşürüz insallah... belesiyor, lozanyor: ts adaralan, ne de çabuk anlaçıyor Muhakak yabya bekleriro... Bir lar, birbirlerine ısmıyorlar! hafta kadar olsun, nefes alır, açdırsınız. Bekir Bey, hakikaten memnun göBeni yabancı tutarsanız vallahi gücerünüyor: nirim... Şayet bir sıkmbnız olursa, derO tablolan gSrmelisiniz, azizim hal bendenize gelin... Hep bir halliyiz Yanko Efendi, antika seyler... Cidden ama zaruret karşısında insan, ne yapar antika ve çok krymetli eserler... yapar, üç bes bulur buluşturur. Ee elHaci Yanko tspiroğhı'nun gözleri, den istiyor! kontakt yapmış elektrik telleri gibi bir Bekir Bey, bfiyök annelerunin rean yandı, sondü. simlerini, bizden para üe satra alacak.. Bekir Bey, odadan çıkarken, Yanko ödünç para teklifinin esası bu... Efendi de, hürmetle kapıya kadar tesKendiliklerinden, bize sormadan, yi ediyor. Aralannda, ben yabancı kaldanışmadan, bizi mezada çıkanyorlar. •. dığunı hissediyoruna. cEl elden istiyormaş!» Elden istenir, Bekir Bey, taslıkta, gene durdu: Bekir Bey, akrabadan btenmez! Sakra bahnnıza bir sey gelme Sokak kapısını kapayıp misafîr odasin... Hüsnü niyetimden şüphe etme sma gireceğün zaman kendimi tuta nizi bteroem... Tamamfle ailevî his • madım, bir'kahkaha arbra. Beni, hâlâ lerle hareket ediyorum... Ha sizde şirkette memur, ayhk alıyor, para kadurmuf, ha bizde... Zaten ayni afle ço Bir tayyare bir evin damına döştö Tiirk kitapçılannm çıkardıği pembe risaleyi okurken, haya lim, geçmiş yıllan aşan bir adımla yirmi sene evvele atladı ve hafızamda birdenbire Manakyan tiyatrosu canlandı. Kitapçılanmız, her kelimeyi hıçkınk gibi tit " reten soğuk bir melodram aktörii edasile konuşuyorlar: Efendiler!.. EUerinizi vicdanlannıza koyunuz! Efendiler! Bizim el a dilendiğimiz günü mü bekliyorsunuz! Fakat, kitap baştan baça böyle bir facia üslubile yazılmamıştır. Arasıra âmiyane vodvil nük • teleri de var: Biz Ali'nin külâhını Veli'ye giydirmek suretile bugüoü yarm ediyoruz! Bu kitabın ccremesi nedir?. gibi... Ne yazık kî, o tatsız melodram üslubile sevimsizleştirüen ve bu yavan tuluatçı tekerlemelerile bayağılaştırılan iddialar, müdafaanın kötültiğüne rağmen acılığıeksilmemiş birer hakikattir. Harf inkılâbının nasıl cömert bir fedakârlığa malolduğunu gösteren rakamlan, yarını aydınlatan o büyük ideal ateşinin içinden geçmiş bir adam aştnalığile pek iyi anlarım. Mazinin gecetinden istikbalin gündüzüne atılan o efsanevî dev adımına ayak uyduramamıs nice yirmi bin, otuz bin karili mecmuaların, büyük gaye uğruna nasıl birer birer şehit düştüğünü, günlük gazetelerin ne korkunç sarsıntılar geçirdiğini, tkdam'ın nasıl kapandığını henüz unutmadık. Şimdi pembe kitaptan öğreniyoruz ki, bu büyük inkilâbin seli, Babıali caddesinin iki sıralı dükkânlarından da, en az yarım milyon Hralık kitap dengi sürükleyip götürmüstüri. Mektep lcıfâpTânnui ucuz veya pahah olduğu mes'elesine geM. litvinotf Alroan Başvekili lince: tlk bakışta, iskontonun yüzde ile göröştö kırkı buluşu, insana tereddütsüz Berlİn 20 (A.A.) Volff Ajansm. hükmettiriyor: Elbet pahalıdırt dan: Cenevre'den Moskova'ya gitmekte Yüzde kırk iskonto... Bu, dünolan M. Litvinoff buraya gelmis ve yanın hangi mahsulünde, hangi Bafvekil M. Fon Şlayher ve rfariciye eşyasında, hanki ticaretinde göNazın Baron Neurath ile görüşmüftür. Mumaileyh Alnvan naznlarile ayni za rülmüş sey? Doğru... Belki dünya piyasamanda Almanya ile Rusya'yı alâkadar sının hiç bir metamda, satıcısına eden mes'eleler hakkmda göriismüstür. bu kadar fazla kâr bırakan is yo tki tarafın noktai nazarları arasmda tam bir mütabakat göriilmüştür. tur. Fakat gene doğru olan en büyük içki yasağı AmeriHa'ya kaça ?ey var ki, yer yüzündekurmuç okitapcıhk teşkilâtını maloldu? lan Haşet müessesesi de, yüzde otuz üç iskonto ve on iki kitapt Londra 20 ( A A ) Daily Telegraph gazetesine nazaran, Grusades debir kitap ta parasız verrnekt nilen cemiyet kongreye bir rapor gönimiş! dereke 12 senelik kurur rejimin AmeriHaşet'in neşriyatını, her gü ka'ya 25 milyar dolara yani Amerika'ya j Paris'ten kalkan sıralama kata medyun bulunulan harp borçlannın j lar taşır. Bizim Babıali cadde iki buçuk misline ve 2500 kisinin hayanin satışını ise, bir çekçek araba tma mal olmuş oldugunu bildirmistir. sına yüklüyebiliriz! Binaenaleyh cemiyet, 18 inci tadil proBazı kimseler de, ötedenberi jesinin feshi hususunun tacil edileceğini kötü bir irfan düşmanlığı oldu ümit etmektedir. ğunu bilmez değilim. Her han * '' '* cahil bir bakkalın, dünyadan ha< bersiz bir çorbacmın zengin ol> Ağaoğlu Ahmet masını hoş gören bu kafalar, f Beye cevap kir adamlannın, san'at adaml rının rahat nefes almasma bi Şevket Süreyya Beyin yedinci tahammül edemezler. Onlar içi makalesini yannki nöshamtzda muharrir, şair, âlim demek, mez neşredeceğiz. yeti açlık olan birer biçare d mektir. zamyor, biliyor... Istifa ettiğimi, issiz kaldığımı duyacak, öğrenecek olursa!. öğrenmekte geç kalısına, gafletine, cehaletine ne kızacaktır kfan bilir, ne kızacakhrl... Bunu duyduğu gün, yanmda bulunmak, onu görmek isterim... Bana döktügü dillere, ettiği ütifatlara. acıyacak, yanacaknr!... Haci Yanko Efendi, şimdi sıra senin.. Misafir odasma girdim, Hacı Yanko Efendi, bir deste burusuk zarf, pullu kâğıtlar çıkamuş, birer birer tetkik edi. yordu. Kımıldanraak, kalkmak istedi. Rahatsız olmayuuz, rica ederim. Hacı Yanko Efendi, elmdeki k&ğıtlan, kanepenin kenarma koydu v e ağır ağır başım kaldırdı, gözleri sönük, sesi toktu: Beyefendi, peder beyefendinin küçük bir hesaplan var. Ne gibi hesap? Bendenizden yüı eJli lira borç almışlardu Tabiî, senedi vardır. (Mabadi var) Meğer, kitabı yazan gibi kit bı basanm ve satanm da kaza maması lâzımmıs! Fikrî mataın ticaretini bile k getirmez bir nankör iş halin görmek istiyen bu zihniyet ğişmedikçe, muharrir elinde k lem, beli bükülmüş bir fakiri asası olmaktan kurtulmıyacaktı YUSUF ZtYA Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur Abone • Senelik Altı ayhk Üç ayhk Bit avlık şeraiti • •»" 1400 Kr. 750 400 150 Türki ye H anç için 2700 Kr. 1450 800 Yoktor