25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Rİ7Kânunusanî Camtmrîvef' Bu hafta iki yeni filim var! ^ Şen mülâzim! Elhamra ve Melek'te Çarşamba günü her kî sinemada birden Maurice Chevalier'nin «Şen Mülâzim» kordelâsı gösterilmeğe başlanıyor. Bu, meşhur Viyana'lı bestekâr Oskar Strauss'un filme çekilmis bîr op°retidir. Rejisörü, Maurice Chevalier'nin ekseri filimlerinin rejisörü olan Ernest Lubitsch'tir. Baş kadın rollerîni Claudette Colbert ile Mircam Hopkins oynuyorlar. Mevzuu: Her zaman aşk, neş'e ve; zevk şehri olarak tanmmış Viyana'dayız. Asil tabakaya mensup bir ailenin evlâdı olan mülâzim Niki serbest ve kaysrusuz bir hayat geçiriyor. Etrafında dönüp dolaşan bütün genç ve güzel kadınlardan istifade etmek ve onları elinden kaçırmamak için biraz fazla ınasrafa katlanmaktan başka fedakârlık göstermesine lüzum yok.. Fakat son zamanlarda bu yüzden bütçesi hayli sarsılmış.. Onun için bir sabah karsımıza düşüncelî ve muztarip olarak çıkıyor. Çünkü terzisi biriken borçlarını ödemesi için verdiği mühletin artık temdit edilemiyeceğini kendisine bildirmiştir. Binaenaleyh kapı çalındığı zaman terzinin geldiğin! tahmin eden Niki hiç sesini çıkarmıyor. Adamda bekle mekten bıkıyor. Geri dönüp gitmekten başka çare bulamıyor. Terziden sonra bir ikinci ziyaretçi geliyor. Bu genç ve güzel bir kadındır. Kapının nasıl çalınması lâzım geldiği hakkındaki parulayı bildiği için eve giraaeğe muvaffak oluyor. Niki ile sarmaş dolaş oluyorlar. Franzi, Niki'nin son günlerde sevmekte olduğu kızdır. Çalgılı kahvelerin birinde keman çalıyor ve or kestra şefliği ediyor. Bir kaç gün sonra Niki'yi Avus turya impa^atorunun misafiri Kral 15 incî Adolf ile kızı Prenses Anna şerefine tertip edilen askerî mera simde kıt'ası başında görüyoruz. Franzi de merasimi seyre goimiş tir. Genç kızla Niki müthiş kalabalığa rağmen yekdiğerini gizliden gizliye işaretler yapmak fırsatını ka çırmıyorlar. Prenses Anna tesadüfen Niki'nin FranzFye gülerek iltifat ettiği sırada orada bulunuyor. Mü lâzimin bütün bunları kendisine yaptığını zannederek İmparatordan bu çapkın zabitin cezalandırılmasını istiyor. Niki bizzat Kral Adolf ve kızı Prenses Anna taraf ından istintaka çekiliyor. Bu esnada o kadar saffet gösteriyor ve hoşa gidecek sözler söyliyor ki baba kız Niki'nin meftunu oluyorlar. Kral Adolf kendi kendine: Anna'ya bundan mükemmel koca bulamam! Diyor. Bu fikrini Niki'ye de açıyor. Şen mülâzim evvelâ razı olmuyor. Franzi'yi feda etmek istemiyor. Fa kat ortaya çıkan bir takım mâniler karşısında nihayet muvafakat edi • yor. Anna ve Niki evlenmekle beraber mes'ut olamıyorlar. Çünkü Anna sarayda büyümüş,kimse ile temas etmemiş, şuhluktan, zarafetten bihaber. Adeta bir köylü kız zihniyetindedir. Bir müddet sonra Niki karısmı bırakıyor ve Franzi ile yaşamağa başlıyor. Bu vaziyet karşısında Prenses Anna da faaliyete geçiyor. Franzi'yi buluyor. Kocasını ayarttığı için çıkışıyor. İki kadın arasındaki şiddetli münakaşa nihayet şu safhaya müncer oluyor. Franzi Prensese diyor ki: Sen kocanı tutamıyor, işgal edemiyorsun da ondan kaçıyor. Bak ben sana işin esrarını öğreteyim! Şık giyinmesi, bütün erkeklere karşı biraz şuhça bir vazîyet alması hakkında bazı nasihatler veriyor. Aş kından da fedakârlıklar yapıyor. Niki'ye bir mektup bırakıyor ve or tadan kayboluyor. Prenses Anna Franzi'den öğrendiklerini mükemmelen tatbik ediyor Pek az zamanda kansında olan de • ğişikliğe Niki de şaşıyor. Yavaş yavas kan koca birbirine ısmıyorlar. Derinden sevişmeğe başlıyorlar. Artık bu sefer Şen mülâzim Prensese tesadüfen değîl, kalbinden gelen derin bir sevgi ile gülümsemeğe baş Iıyor. Bazı sinemalar bu haftaki programlarını kat'î şekilde tesbit edemediler /IN/İKLOPEDİ/İ Harf inkılâbındanberi memlekette neşredilen kitapların yekunu 1000 rakamını doldurmuyor. Bütün bu kitapları alıp kutüpanenize kosanız bile okuma ihtiyacınızı tatmin edemezsiniz. Bu kitapların çoğu sizin alâkadar olmadığımz mevzulara aittir. Yeni kitap neşriyatı de pek azdır. çıkan ve şimdiden sonra da çıkacak olan bütün kitapların ihtiva ettiği bütün mevzuiar hakkında malumatı havidir. Hayat Ansiklopedisi'ne sabip olmakla tam ve zengin bir kütüpane elde etmiş olacaksınız. HAYAT Halbuki Hayaf Ansiklopedisi geçen dört sene zarfında 1 şubatta çıkıyor JHaurtee Chevalier «Şen MHlâsimh fttminde oynanmış almanca sözlü ve şarkılı ve Belediye de mutazarrır olacaktır. bir filimdir. Mevzuu: Varner büyük Halk yegâne eğlencesinden mah • bir ticaretanede müdürdür. Karısile rum kalacak, belediyeler de sinema yedi senedenberi mes'ut bir îzdivaç biletleri üzerinden almakta olduğu hayatı geçirlyorlar. Bir gün Var vergilerden mahrum kalacaktır. ner'e bir balo bileti geliyor. Kan koca Bütün bunları nazari dikkate alakalkıp bu baloya gidiyorlar. rak İzmir Belediyesinin bu vergiyi Baloda bütün hazır bulunanların makul bir hadde mdîreceğini ümit nazari dikkatini Piksi isminde şen ve ederiz. şuh bir genç kız celbediyor. Var ner'in de bu kız hoşuna gidiyor. O Bursa 14 (Hususî) (İstanbul nunla üstüste dansedip eğlenmeğe Sokaklarında'* filminm Bursa'da u başlıyor. yandırdığı infiale tercüman olan BurVarner'in karısı Rene böyle içti maî seviyeleri ayrı iki insanın herke sa'dakİ (Hakkm Sesi) ve (Kardes) sin ortasında lâübali hareketlerde bu gazetelerinden sonra bugün (Yeni Fikir) gazetesi (Sağdiç) imzasile lunmalarına kızıyor. Yalniz başına yazdığı (Anadolu'yu Biraz Tanı bir locaya çekilip oturuyor. salar..) serlevhalı başmakalesinde Bir müddet sonra Varner ile Piksi ezcümle diyor ki: büsbütün işi azıtıyorlar ve Rene ko«Kusurlar o kadar çok ki: Hepsiai casını genç kızia dudak dudağa görüsaymak için filmin uzunluğu kadar yor. Artık kocasradan iğrenmiş bir yazı yazılabilir. Fakat yukarıda da halde onu bu bayağî eğlencelerile söylediğhn gibî maksadım yalnız filbaşbaşa bırakıp gkmeğe karar ver mişken locaya şatafatlı elbiseli, ar • min millî ve yerli olmaktan uzak kalkasında iki yaver bir Prens giriyor. dığını söyleracktir. Burada ne öyle han, ne öyle hanci, ne de öyle kız Rene mecburen Prensle ahbap ove uşak vardır... Makinesile, aktörile luyor. Teklif ettiği dansı kabul ediyor. Ortaya çıkıyorlar. Bursa'ya kadar zahmet edip gelenler, hîç olmazsa bir kaç saat oisun Fazla kaçırdığı şampanyanın te hakikî bir köye, sahici bir hana uğsirile kendisini Prensin iltifatlarına kaptıran Rene kocasile Piksi'nin barayıp bir kac saatlik bir tetkik yaplodan kaçtığını haber alınca büsbütün malı idiler. Buraya gelip bunu yapmüteessir oluyor ve o teessürle Pren madılarsa kabahat; hiç gelip gör sin davetini kabul ederek onun evine meden yapm:slarsa daha katmerli gitmeğe razı oluyor. kabahat işlemislerdir.. Prensin evinde de içki ve dans deEserin en mühim meziyet olan vam ediyor. Nihayet kadıncağız yor yerli renkten, mahallî hususiyetten gun ve kendinden geçmis bir halde mahrum oluşu, yani hakikate aykın koltuğun üzerîne yığılıp kalıyor. kalışı en büyük kusurudur. Bunun öbür tarafta Piksi'nin evinde de bhicik sebebi vardır: Memleketi taVarner bir takım hakikatler öğreninımamak, hariçten edinilmiş maluyor. Genç tızın darülfünunda mimar mat ile masabaşına oturup her şeyi lık tahsil eden bir talebe olduğunu, bilir gibi iş yapmaktır. Romanya'yı, kendisini sevdiği için balo biletinin Rusya'yı, A'manya ve Fransa'yı hatonun tarafından gönderildiğini an • ta Amerika'yı görmüş bir sahne vazıı liyor. her şeyden evvel ve her yerden ziyade Sabah olunca yaptıği hatayı anmemleketini tanımalıdır ki: Yaptığı Iıyan Varner evine koşup geliyor. eser millî olabilsin. Yoksa Bursa gibi Karısmı henüz dönmemiş bulunca dört adımlık yere ait küçük bir filiro çılgına dönüyor. parçasmda (18) yanlış bulunması tabiidir. Filmin millî değil, bilâkis Maamafih filmin sonunda her şey melez ve kan şık olmasmm sebebi düzeliyor. Yekdiğerinden gayritabiî budur. Bir Bursa'lı sıfatile bu yazıya şekilde ayrılan çiftler tekrar birleşu noktayı 4a Uâve etmek lâzımdır: şiyorlar. Filimde Bursa hiç gösterilmiyor ve canım Uludağ; fırtma ve yağmur dan göz açtırmıyan berbat bir yer Opera ve Artistik sinemalan mügibi gösteriliyor. Millî bir propagandiriyeti bu hafta her iki sinemada da şeridi için bu da büyük bir kusur «Çanakkale» filminî göstermeğe kasayılmaz mı?...s> rar vermişlerdi. Fakat bugüne kadar filmin bazı muamelesi ikmal edilmediği için çarşamba günü başlayıp başlıyamıyacakları belli değildir. Eğer muamelesini bitiremezlerse ye rine başka bir filim geçireceklerdir. AN/İK10PEDİ/I HAYAT HAYAT ANSiKLOPEDiSi 1 şubat tarihinden itiba en çıkmağa başlıyacaktır. 15 günde bir cüz neçrolu • lacaktır. Renkli tabloları buîunacaktır. Her cüzün f iatı 25 kuruştur. Bir fikir edinmek iizere karilerimize bedava vermekte olduğumuz brosürden bir tane almak istiyor sanız sağ taraftaki kuponu doldurup adresimize gönde riniz. Hayat Ansiklopedisi Matbaacılık ve neşriyat Türk Anonim Şirketi Cumhuriyeî Muesseseleri Istanbul'da: Dıiyunuumumıye karşisindı Hayat Ansiklopedisi için ha zırlanan bedava broşürden bir tane adresime göndermenizi reca ederim. isim: Adres: istanbul Sokakları ve Bursa Kayser Dönüyor mu? Ingiliz gazetelerinin ha berleri teeyyüt etmedi Doktorun ne olduğu Bilinmiyen bir nahiye! ^» Bursa'nın Soğukpınar na hiyesi tabiaten ne kadar güzelse, bakımsızbktan da o kadar müteessirdir Opera ve Artistik'te Osmanlı borçları Filimler ve belediyeler İzmir Belediyesinin kendi idarî havzası dahilinde sinemacılığı mahvedecek kararını haber aldık. tz • mir Belediyesi kendi idarî havzası dahiline girecek filimlerin beher kilosu için almakta olduğu 2 kuruş oktruva resmini birdenbire 200 kuruşa çıkarmıştır. Demek beher filim aşağı yukan 20 kilo geldiğine nazaran beher filim için bu vergi 40 liraya baliğ olacaktır. Halbuki İzmir ve havalisi çok def a getirttiği f ilimleri ancak üstüste iki üç gün göstermekte ve bunlara kira olarak 2040 lira kadar cüz'î kiralar vermektedîr. Filmin kirası, bazan da onun iki misli vergi vermek tabiatile İzmir sinemacıları filim getirmemeğe ve salonlarını kapamağa mecbur ola • caktır. Bundan ainemacılar kadar halk Paris'te Dayinlerle yapılacak yeni müzakere Ankara 16 (Telefonla) Saraçoğlu Şükrü ve Nurullah Esat Beyler, Ajansın tebliği veçhile, Paris'te Duyunu umu miye meclisi ile eski borçlar hakkında müzakerat icrasma memur edilmislerdir. ı Muzakerat esaslan hakkında Vekiller l Heyetînce kararlaştınlan talimat Şükrü Beye bildirilmiştir. Şükrü ve Nurulah Esat Beyler oazartesi veya salı günü buradan İstanbul'a, İstanbul'dan da Pa ris'e gideceklerdir. Saraçoğlu Şükrü Beyin ikînci Amerika seyahati bu haberden galattır. Dayinlerle yeni muzakerede tediye kabiliyetimizin daima nazari dikkatte tutulacağı, ancak üçte bir nisbetinde tediye seklinin muzakerede esas olacağı anli^filnrtnkt>^dıy Prensin eğlenceleri! Olorya'da Bu hafta içinde Glorya sinema • sında gösterilecek olan «Prensin eğlenceleri» filmi Harry Lidtke, Nom Gregor, Otto Walburg taraf ından korkusu ve insanın yüzünü kamçılıyan Bursa muhabirimiz yazıyor: Dün, keskin bir rüzgânn uğultusu idi. ( İ s Uludağ'ın cenup sathi maui üzerindeki tanbul Sokaklannda) ki Bursa lodosuna Soğukpınar nahiyesine gittim. Anadolu hak verdîm. ve Rumeli'nm bir çok güzel yerlerini gezBir kaç saatlik yolculuktan sonra Sodiğim için diyebilirim ki: Bu rmntaka ğukpmar nahiyesine geldik. Nahiyenin kadar zengin,. güzelliklere ve ılık bir müdürü Halil İbrahim Beyle görüstük. iklime malik hiç bir yer görmedim. Avrupa'nın çok güzel yerlerini dolasan Bu zat münevver ve faal bir nahive mü> dürüdür. Burada epeyce yenilikler yaplar da bu kadar göz kamaştıran cazip mış, nahive merkezine kadar bir oto tabiat parçalanna rast gelmediklerini mobil yolu açtırmış... Lâkin buradaki şesöylüyorlar. raiti hayativeyi gördükten sonra epeyce Otomobil ile Orhaneli sosesinden ve bir parça da Uludağ yolondan üerledik. üzüldüm. Bursa'da az çok bir içtimaî hayatm teessüs ettiğini görüyoruz. Fakat Bilâhare basit bir köy yolunu takibe Almanya'ya dönmesi îhtimalinden balıse başladık. însan bu sathi mailin neresme köylü, bühassa dağ köylüsü pek iptidaî olan tarzı hayatından maatteessüf he dılen sabık Kayser Vilhelm baksa semalara doğru yükselen ve binüz kurtu'amamıstır. SoğukDinar ve tip tükenmek bilmiyen muazzam çam Londra 16 (A.A.) Daily Mail havalisi halkı comhuriyete tam mânasile gövdeleri ve çam ormanlan görüyor... gazetesi, Doorn'dan istihbar ediyor: raptı kalp etmiş, kaloleri de telâkkileri Sıhhî vaziyeti bozuk olan sabık Kay Buranm temiz ve saf havası zorla ci • gibi saf ve pürüzsüz olan kuvvetli ve ğerlerimm en derin köşelerine kadar isser, bir kaç aydanberi son günlerini leventendam vatandaşlardır. Maatte liyerek vücudüme taze bir hayat, göz Almanya'da geçirmek arzu etmekte essüf onları kemiren muhtelif hasta lerime yeoyeni bir kudret bahşediyor. ve bunun için pek ziyade üzülmek • Iıklardır. Hemen adım başında akan billur gibi tedir. Zira: Bura hnlkı doktor nedir bilmez. memba sulan seyrine doyulmaz bir zevk Kendisini ziyaret edenler tarafınHastalık tedavi edilir mi? Bası dara teşkil ediyor. Hâsıh burası öyle bir dan avdetinin efkâri umumiye taragelmedikçe ona da pek aldınş cennet ki: İçinde yaşıyanlar, onu takfından hüsnü telâkki edilip edilmi • etmez... Öğrendi§ime nazaran bu havali dirden âciz, naçiz birer mahluktan iyeceği suretinde sorulan bir suale ceahaîisi sarbondan ve buna benzer hasbaret gibi kalıyorlar. vaben ikinci Vilhelm, hemşiresi Kra(aiıklardan telefat vermekte imiş... liçe Sofi son rahatsızhğı esnasmda Asıl şayani dikkat manzara ( 1 5 0 ) Çünkü: Buraya ne bir doktor tayin edilhükumet erkâmndan kendisine Al rakamdan (2500) rakama kadar olan miş, ne de bir doktor uğramıştır. Halk, man toprağına ayak basmasının bir bir anzanın burada birdenbire yükselmiş esasen oek mühim bir ihtivacı olursa takım vakayie sebebiyet vereceğini ve heybet kesbetmiş olmasıdır. Bu kor ancak o zaman sehre inmeği âdet etsöylemiş olduklarını beyan etmiştir. kunç dağın dibinde bulunmak insana ne mistir. Hele bu nahivede nüfus ve tapu Sabık Kayser, bu husus hakkında Fe kadar korku veriyor bilseniz!.. Ustelik memurlan olmadığmdan halkın kıs lemenk hükumet i nezdinde istimzaç insanda (şiradi dağ üstümüze yıkılıvekıvamette Bursaya gelin gitmek için çek> ta bulunmuş ve fakat Felemenk hürecek) gibi yanlıs bir his te hâsıl oluyor. tiği azao tesvire muhtaçtır. Onun irin ı kumetinin Almanya'ya avdet ettiği Bu muhteşem tabiat dekoru filimler için bu cennet gibi şruze! mıntakayı ihmal et» takdirde, vatanını ikinci defa ola bashbaşma ve enfes bir mevzudur... mek doşTu defiidir. Hiç olmazsa buraya rak terke mecbur olsa bile, Fele Zira: Uludağ'm şimal sathi maili birbir sevyar doktor göndermeli. Bu doktoı menk'in kendisine mihmannuvazlıkta birine yamanan muhtelif ve hafif ânzalı köylülerin sıhhatile olduğu kadar iç • bulunamıyacağı suretinde cevap versırtlarla tedricen 2500 metreye yüksetimaivat üzerinde de telkinler yapmak miş olduğunu da söylemiştir. lir. Halbuki burası anzasız ve pek dik suretile müessir olmalı ve onlann şeraiti Amsterdam 16 (A.A.) Reuter bir meyillet birdenbire 2500 e kadar çı hayativesini değistirmeğe çalısmalıdır. ajansının Doorn muhabirinin iyi makar. Bu korkunç ve muazzam vadiyi gör Gerci bunu köy muallimleri de az çok lumat almakta olan bir menbadan is mek bile haldkaten pek zevkli bir sey.. yaoabnîrler ama, onlann çocuklar üzetihbarma göre Daily Mail gazetesi Yalnız, keyfimi kaçıran vahsi hayvan rindeki vazifeleri daha çok olduğundan nin sabık Kayser'in Almanya'ya avhalkm hekime olan itimadından istifade rafından bir davet ve müracaat vudet etmek niyetinde olduğuna dair etmek daha müreccahtır. Bu havalinin kuunda avdet edecektir. olan haberi asıl ve esastan âridir. iktisadî vaziyeti de muhtacı ıslahtnr. Gecenlerde Kayser gripten hasta Sabık Kayser, daha gecenlerde Çünkü: Vilâyet merkezine kadar olan memleketine avdeti hakkındaki mera iken etrafındakilerin kendisini tedayol Uludag'dan geçtiâine nazaran kıvi için Almanya'ya avdete iknaa çanuiyet refedi'.se bile Almanya'ya a*m karlı zamanlarda mürur ve übur lelâde bir şahıs gibi dönmeğe kat'iy lısmış olduklarına dair bir sayia detamamen inkıtaa uğramaktadır. Halbuki veran etmektedir. Fakat Kayser, buyen mütemayil olmadığını söylemiş(Luf/era sahifeyi çetrtrfnte) iniz) İ nu kabul etmemiştir. tir. Kayser, oraya ancak millet ta J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear