Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
'Ctmhariyet !E^ 4. ı AVCISI Yazan: M. TURHAN 58 Aleksandra, hain yüreğinde koyu bir kin, teminat veriyordu: Sizin sevginiz taze bir fidaidır; su yunu ben vereceğim, tımannı ben yapacağım. Hatırın için her zahmeti föze alacağım, hiç üzülme, bana güven, gttzelim! Gecenin, yarısı hep bu sözlerle, bu sevgi tahlillerile, bu korkular ve bu tesellilerle geçti. Nihayet Aleksandra dayanamadı. Artık uyuyalım dedi ben yorgunluğumu çıkarayım, sen de Süruri Beyi rüyana çağır! Eğer bu son tavslye olmasa, belki Nadire Hanım, uyumıya razı olmazdı, sabaha kadar yanık yanık söylenmekte devam ederdi. Lâkln, Süruri'sini rüyada görmek zevki, onun öyle dille yadetmek zevkine galebe etti: Pekl, dedi uyuyalım. Eğer o, nazlanıp t» düşime girmezse uyanırım, seni de tatlı uykundan uyandırırım. Yattılar ve fecrin ilk solgun ziyası pencerelere düşer düşmez uyandılar. Nadire, bir kaç saat süren lâtif rüyasını anlatmak, Aleksandra da bir an evvel oradan kaçmak için uyanmakta acele etmişlerdi. Fettan terzi, aşk sarhoşu olan Nadire'nin rüyasını söyletmedi: Üçünü, dördünü birden anlatırsın. Teker teker söylemekte zevk yok, çabuk biter. Zaten gözümüzün çapağını silmeden, yüzümüzün kirini yıkamadan rüya söylemek ve dinlemek te doğru değil. Baban duysa kıyameti koparır, hepimize ceza verir. Diyerek tuvalete basladı, giyindi. yan m yamalak bir kahvaltı, büyük hanımIa küçük efendiyi görmeden evden çıktı. Niyeti, Süruri Beyle görüşmeden o eve dönmemekti. Ancak o gün, gene arzuhalcilere bir cevap yazdırarak, ve yeni yalanlar hazırlıyarak gelecekti. Üç gün kadar uzayacak olan bu gelmemezlik, görünmemezlik, şüphe yok ki, Nadire'yi çılgınlara çevirecekti, yanık yanık ağlatacaktı, gamlı gamlı sızlatacaktı. Fakat bunlar, bu elemli şeyler, Rum kızının umurunda değildi. O, sağlam adımlarla hedefine doğru yürümek istiyordıı. Beri tarafta Süruri Beyin de hali harap iöi. Nermin namına tayin olunan vuslat gecesini iple çekmişti. Şimdi o mecnun bekleyişinden de fazla bir iştiyak içinde günleri sayıyordu. Zavallı delikanh, intizar ateşlerile filhakika için için eriyordu. Lâkin, geniş, çok geniş bir fantezi âleminin de zevkini zerre zerre massediyordu. Evvelce de bir nebze bahsetmiştık. Fantezi, yani hayal, hep bir cesit geçen tatsız ömürlere renk ve neş'e yenr. Saglâm düşünceli bir adam, fantez.lennde husnlü mümkün maksatlar gozetır, korktuğu hayallerin hakikat haline gecmesi ihtimali ve hiç olmazsa o hayallerin hakikat sahasmda örnekleri vardır. Lftkin hasta insanların lantezılen de hastadır, hazin veya gülünçtür. Fantezinin en büyük şartı, hissiyatm tırnaklanması, gıcıklanmasıdır. Muhabbetler, arzular, haseUer, khıler, nefretler, fanteziyi doğurmakta kuvvetli birer âmildir. Bu âmiller, hasta bir ruhun üzerinde yaşarsa vücude gelecek fanteziler, pek başka ve pek acip olur! Süruri Bey, işte o acipler arasında idi. Muhayyel bir muhabbetin temsü ettiği müdepdep sandal içinde yaşıyordu. Bu sandal hulya dolu ufuklardan esen kuvvetli ve o nisbette de munis ruzgârlarla yelkenlerlni şişjrerek her noktasında bir hayal titriyen payansız bır denizde yüzüp duruyordu. Neler görmüyor, neler sezmüror ve neler işitmiyordu? Hayal denizinin her dalgasında bir peri, uzak sahillerin yalçın zümrütlerle yeşil sahillerinde binbir saray ve o sarayların her birinde kendisi için hazırlanmış hacleler, altın yuvalar görüyordu. Gök, yer ve deniz, onun kulağına fasılasız, bahtiyarhk besteleri okuyordu. Bu zengin ve engin hulyalara rağmen «alı giinüne bir an evvel kavuşmak istiyordu. Nermin'le sevişmek teşebbüsünün verdiği acı neticeyi bazan hatırlamıyor değildi. Lâkin, Bebek bahçesinin öyle bir faciaya zemin olamıyacağmı düşü nür düşünmez ikinci bir inhizama düşmek endişesinden kurtulamıyordu. Bu defaki birleşrae hâdisesinin mes'ut neticeler vereceğine kani idi. Bu kanaatinin istinat ettiği sebepler, bittabi, muhayyeldi. O, Nadire Hanımın yüzce olduğu gibl özce de yüksek olduğuna inanıyordu. Öyle muhteşem bir güz"ellik, o derece dilrüba bir endam taşıyan sarı saçlı sevgilisinin tuzaklar kurmıya te nezzül etmiyeceğine enikonu iman ta şıyordu. Esasen Nadire'yi bulan kendlsi idi. Nermin Hanımı ise yabancı erkeklerin delâletile tanımıştı!... Başma gelen felâketi o yabancılann meş'um varlığı na hamlederek ve Nadire ile arasında böyle uğursuzların bulunmadığmı dü şünerek bu sefer, bahtiyar sahnelerle karşılaşacağını umuyordu. Mabadi var Şehir ve Memlekef haberleri Haydar Rifat B. Mübadele Verem Hastane on güne kadar açılacak Yeni yapılan Cerrahpaşa pavyonunun yarısı tahsis ediliyor Cerrahpaşa hastanesi yanında yapılan büyük hastane pavyonunun verem hastanesine tahsisine karar verildiğini yazmıştık. Bu haber tahakkuk etmektedir. Ancak şimdllik hastanenin yansının Verem hastanesine tahsisi takarrür etmiştir. Bunun için hastane binasında bazı tadilât yapılmıştır. Veremliler kısmı tamamen ayn bir şekilde tefrlk edllmiştir. Bu suretle diğer kısımla hiç bir alâkası kalmıyacaktır. Bu kısmın her türlü tertibat ve tesisatı ayn yapılmaktadır. Verem hastanesinin 10 güne kadar açılması muhtemeldir. Hastane açılırken Emanet bir küşat merasimi yapacaktır. Emanetin Veremlilere tahsls ettigl bu hastane İçin memnun olmamak kabll değildir. Ancak hastanenin kâmilen verem hastanesi ittihaz olunması çok münasip olacaktır. Çünkü veremlilere tahsis edilen kısım ancak 50 yataklıdır. Bütün hastane ise 100 yataklıdır. Eğer Emanet burasını yalnız verem hastanesi yaparsa hem binlerce dertliler dertlerine derman bulurlar, hem de şehir çok güzel bir müesseseye malik olmuş olur. öbürgün geliyor Haydar Rifat Beyin Temyiz mahkemesi tarafından tasdik edilen mahkumyet kararı henüz İs tanbul müddeiumumiliğine tebliğ edilmemiştir. Haydar Rifat B. iki gün evvel Fethiye'den İstanbul'a hareket etmiştir. Mersin'den limanımıza gelecek vapur perşembe günü muvasalat edecektir. Haydar Rifat B. in bu vapurla şehrimize gelmesi çok muhtemeldir. Istanbul'da dört ekip çalışacak Teşkilât şimdilik eski tahsisatla idare edilecek Muhtelit Mübadele komisyonunda dün öğleden evvel 3 üncü ve akşam üstü 4 üncü bürolar içtima etmişlerdir 3 üncü büro, İstanbul ve Garbl Trakya'da tevzi edilecek etabli vesikalarına ait hazırlıklarla ve 4 üncü büro da tabilyet lhtilâflarile meşgul olmuşlardır. Garbl Trakya'da 6 seyyar ekip teşkili kesbi kat'iyet etmiş gibidir. İstanbul'a da 4 ekip teşkil edilecek bunlar etabli vesikalanmn sür'atle tevziine calışacaklardır. Komisyon rüesası, bugün biri öğleden evvel, biri de öğleden sonra olmak üzere iki içtimaa davet edilmişlerdir. Bu içtimalarda, yeni mübadele itilâfnameslnln sür'atle temini tatbikı için lâzım gelen teşkilât projeleri ikmal edilecektlr. Bu teşkilâtın tatbikı bütçeye tema; etmektedir. LAzım gelen tahsisat için Başmurahhasımız Tevfik Kâmll B. bir iki güne kadar Ankara'ya gldeceğinl söylemiştir. Komisyon İçin yeni bütçemlzde 180 bin llra tahsisat vardır. Bu para teşkilât ve itilâfname tatbikatı İçin kâfi değildir. B. M. M. önümüzdekl devrei içtlmalyeye kadar mevcut tahsisatm sarfile yeni devrede munzam tahsisat almması muhtemeldir. Yeni mübadele ltllâfnamesinln A tlna'da Yunan Hariciye Nezaretile sefirimiz arasında cuma gününe kadar teatisi mukarrerdir. Siyasî icmal Mlsir'da mücadele Mısır mes'elesl son derecede nezaket kesbetti. Nahas Paşa hükumetile îngiltere hükumetl arasında Mısır mes'elesinin tesviyesi için cereyan eden müzakerat munkati olduktan sonra Mısır'da fevkalâde ahval zuhur edeceğl bekleniyordu. Fakat hadlsatm yeni bir Mısır ihtilâli şekllni alacağı beklenmlyordu. Hakikaten Mısır bugün Arabl Paşanın kıyamı zamanına benziyor. Arabî Paşa kıyamı Arnavut ırkına mensup hükumdar hanedanına karşı olduğu gibl bugünkü ihtilâl hareketl dahi aynl hanedan aleyhinedlr. Arabî Paşa Mısır'da miUetin kahlr ekseriyetinl teşkil eden Fellâh'lara yani Mısır'ın asıl eskl ahalisine mensup olduğu gibi Nahas Paşa vö bunun selefi Zağlul Paşa hep Fellâh allelerindendir. Arabl Paşanın kıyamı ve Mısır hükümdar hanedamnın tehlikede kalması İngiliz'leri Mısır'a getirmiştU Bunun gibi şimdi de Nahas Paşanın hareketi İngiliz'lerin Mısır'ın dahilî lşlerine müdahalesine yol açmıştır. Nahas Paşa ile müzakeratta Mısır'm İngilz askerinden tahliyesini kabule hazır olan Mak< donald hükumeti şimdi Akdenlz'dekl İngiliz donanmasının bir kısmmı İskenderiye'ye göndermiştir. İskenderiye'de Kral Fuad'ın yazlık sarayı önünde demirllyen İngillz harp gemilerinin toplan Arabl Paşa zamanmda olduğu gibi hükümdar hanedanına dokunulmasma İngiltere'nin müsaade edemiyeceğini anlatıyor. Mısır'dakl son hareketin Cumhuriyet lehinde bir hareket olduğu günden güne anlaşüıyor. Buna dair yeni haberler alınıyor. Kral Fuat son defa Kahire'den İskenderiye'ye giderken istasyona aleyhine nümayişler yapılmış ve trenl hareket ettikten sonra hassa kıtaatı hükümdan selâmladıgından dolayı taşa tutulmuştu. Kanunu esasiye riayeti temin için Nahas Paşa hükumeti tarafından hazırlanan kanun lâyihalan krallığın salâhiyetini sıfıra lndirdiğlnden dolayı Kral Fuat tarafından reddolunmus. vfl parlâmento bir ay müddetle tatil olunmuştu. Bu müddet daha munkazi olmazdan evel tatil müddeti bu senekl devrei içtimaiyeye teşmil edilmiştir. Mısır'da devre tatillerinde meb'uslann masuniyetl refolunmaktadır. Binaenaleyh gelecek teşrinisaniye kadar Nahas Paşa ve milllyetperverlerin meb'uslan hakkmda taklbat yapılabilecektir. Bu ahval Sıtkı Paşa hükumetinin Nahas Paşadan evvelki Mahmut Paşa kabinesi gibi diktatörlük yapacağını anlatıyor. Velhasü Kral ile, milletin yüzde doksan beşini teşkil eden milliyetperyejrJer şiddetll blr mücadeleye girişmişlerdir. Defaatla kanunu esasiyi Ihlâl edeıî KTâi ile milllyetperverlerin itiâf eylemesi imkânsızdır. Bu mücadelede milliyetperverler galip geldikleri vakit ya Cumhurlyetl ilân edecekler, yahut Kralı halederek yerine on yaşmdaki oğlu Prens Faruki'yl kral ilân edeceklerdir. Fakat her iki halde dahi Nahas Paşa memleketin mukadderatma hâkim olacaktır. Yan! Cumhuriyet İlân edilir ise Nahas Paşa Relsicumhur olacaktır. Sabi Prens Kral ilân edilirse Nahas Paşa gene Niyabet meslisi reisi sıfatile riyaseti hükumet salâhiyetini ele alacaktır. Eğer İngiltere hükumeti Kralı himayede daha 1leri gidecek olursa diktatörlük ve binaenaleyh kanlı mücadeleler devam edecektir. ( Bir müddet evvel Kasımpaşa'da iki genç arasında vukua gelen ve bunlardan birisinin ölümü ile neticelenen esrarengiz bir katil hâdlsesi ahiren Ağırceza mahkemesi tara fından intaç olunarak karar tefhim edil miştir. Evrakı davaya göre hftdisenln şekll şu dur: Hüsamettin ve Sami isminde iki genç, annelerile blrlikte Kasunpaşa'da bir evde beraber oturmaktadırlar. Sami bir akşam eve geldiği vakit Hüsa mettln'i yaralı bir halde merdiven dibinde bulmuştur. Mecruh Balat hastanesine kaldırıl miştir. Mecruhunmuayenesinde karnındaki yaranın çivi yarası olmayıp bıçak yarası ol duğu anlaşılmıştır. Hüsamettin ölmeden iki saat evvel «benl vuran Sami'dh, ben ölmiyeceğim dlye bunu söylememİ3.tim, fakat şimdi ölmek üzereyim, benim hakkunı araym, intikamımı ahn> Demls ve ölmüştür. Bu son ifade üzerine Sami tevkif edilmiş, Ağırceza mahkemesine gönderilmlştir. MuTaksim'de mozayik yollar Taksim meydanının bahçe kısmındaki ara hakeme, bir çok safahat geçirdikten sonra Sami'nüı yollan kâmilen mozayik olarak yapılmakta neticelenmiç, hey'etl hâkime mücrimlyetine karar vererek on iki buçuk dır. Bu yollar iki güne kadar açılacaktır. Taksim meydanmda blriken 500 metre sene hapls cezası vermiştir. mikâbındaki toprakların gecelerl kaldınl Nöbetçi mahkemelerde iş masma başlanmı^tır. Katil Sami on iki buçuk seneye mahkum oldu Cemiyeti umumiyei Belediye çarşamba günü toplanacaktır. Fakat o gün 23 tem muz bayramına tesadüf ettiğinden içtima pazara talik edilmiştir. Şehir meclislne kadınlann da intihap a dilmeleri hakkındakl Dahlliye Vekftletinin tamimi dün Şehremanetine de tebliğ edil miştir. Bu sene doktorlarm kısmı azamı z&yıî ve vereme müsteit olanlara Göztepe Erenköy ve civannı tavsiye etmişlerdir. Doktorlar bu raların havası mütedil, şimale kapah ve gtineşi mebzul olarak tavsif etmektedlrler. Bunun İçin bu sene o civarlara çok fazla rağ bet olmugtur. Bir çok hastalar o civarda ev tutmuşlardır. Buralarda bllhassa Göztepe'de boş ev kalmamıştır. Üsküdar'da ameleden İsmail Hakkı Efendi Üsküdar kaymakamlıgına bir lstida ve rerek Şehir Meclisine namzetliğinl koymak istediğinl bildlrmlşth. İsmaU Hakkı Efendi Mecliste meslekdaçlarını temsil etmek arzusundadır. Cemiyeti Belediye ne zaman toplanacak Şehir meclisinde kadınlar Göztepe ve civarına rağbet Tarih nasıl yazılır? Ağrı [Başmakaleden mabait] edildi Osmanh'lardan çok evvel Trakya Kürdüstan Cumhur Reisi) nammı verive Balkan'larda Türk'ler vardı. yor. İhsan Nuri asilerin kumanda mevkiBunu artık tarihî bir hakikat ola indedir. Buna da müşir denilmektedir. rak alabiliriz. Şeyh Zeynelâbidin de rüesa arasındaBugün meşhur âlim Leon Ka dır. Teşkilâtçı olarak bir Ermeni çalıhon'un bundan hemen altmış yıl şıyor. Hepsinde «Hubyan» cemiyetinin evvel verilmiş bir konferansım nişanları (!) kollarında şeritler, kalpaklarında sırma ile işlenmiş Ağrıdağlarıneşre başlıyoruz. İlk gün Ruşen nın şekilleri vardır. Raif Eşref Beyin mukaddemesile mual(Smiko öldürüldü lim Afet Hanımın bazı notları Paris 21 (A.A.) Havas ajansının dercolunacak, Müteakiben Leon Ta'hran muhablri tarafından gönderilen Kahon'un Gazi Hazretlerinin e bir telgrafa göre, bir çok senelerdenberi mirleri ile Ruşen Eşref Bey tara 1 hudut havalisinde bir takım cinayetler fından tercüme olunan konferansı yapmakta olan maruf Kürt eşkiyasından okunacaktır. Bu konferansta Fran Simiko, İran kıtaatı tarafından öldürülsa ve Büyük Britanya gibi Avru müştür. pa'nın en garbî memleketlerinin Eşkiyanın metrukâtı Trabzon 21 (Hu. Mu.) Eşkiyanın en garp noktalarındaki pek çok metrukâtı arasında 1700 yeni boş çuval coğrafî isimlere nazaran oralara bulunmuştur. memleketimizgelen ilk insanların vasatî Asya de yapacakları Şakilerin neticesinde alayağma menşeine mensup oldukları isbat cakları eşyayi bunlara doldurarak huediliyor. Fransa'da ve lngiltere'de dutta beklettirilen develerle Irak ve bulunan isimlerin mukabilleri Al İran'a nakletmeği düşündükleri anlaşıtay dağları havalisinde aynen ve lıyor. Müsademe bir aşiret reisitamamen mevcuttur. Eğer Fransa nin cebinde yerinde ölenevrak çıkmıştır. de mühim ve İngiltere'den vasatî Asya'ya ilk Bunların birinde: insanlar gitmemişlerse ki bu mu« Makedonya'lılar bir vakit Makedonhakkaktır vasatî Asya'nın insan ya'da ne yaptılarsa siz de Ktirdistan'da ları garbî Avrupa'ya kadar gelmiş onu yapacaksınız. Hiç korkmayın. 100 senedenberi adettir, kaybetseniz bile ler ve oturdukları yerlerin isimle devlet sizi affedecktir.» Denilmektedir. rini de oralara getirerek onları Manidar bir seyahat ta bugüne kadar devam eden abi İngiltere'nin Trabzon konsolosu Van deler gibi tabiatin alnına nrî:"t havalisinde bir seyahate çıkmış, fakat mişlerdir demek olur. Leon Ka o havalide barekât yapılmakta olduğu söylendiğinden geri dönmüştür. Raif hon'un kat'î bir kanaatle vardığı MusuFda kongre aktetmişler netice budur. Atillâ'nın bir efsane değil, Tuna boylarında hüküm süren bir Türk serdarı olduğunu biliyoruz. Hükmünü Ren boylarından Seddiçin'e kadar yürüten bu kumanda nın iki Roma'yı mağlup ederek cihan imparatorluğunun plânını kurmuş olduğu da malumdur. Fakat bu daha dünkü hâdisedir. Türk'Iüğün ondan evvelki tarihi daha az şanlı değildir. Altay dağIarından doğan Türk'lüğün hakikî tarihini görmek için baştan başa bütiin beşeriyet tarihini gözden geçirmeğe ihtiyaç bulunduğu an laşılıyor. Meselâ uzun asırlardan mürekkep koca bir devir esnasında Çin tarihini Türk tarihi diye okumak mümkündür. Hindistan da hakikî medeniyet ve hâkimiyeti tesis ve idame edenlerse Türk'lerdir. Hulâsa Gazi Hazretlerinin irşat Bir Kahire gazetesinin yazdığına göre Kürt'ler geçen sene Musul'da bir kongre aktederek Kürt kıyamuıı hazırlamak için büyük propaganda yapmağa ve muhtelif çeteler teşkil etmeğe karar vermişler. Hududumuzdan glrecek çetelere yerli Kürt'lerin de derhal iltihakı da mukarrermiş. Tecavüzlerin tran'da tertip edilmesi ve o huduttan başlaması kararile Çerkes Ethem, Şeyh Sait'in oğlu Salâhattin, Şeyh Aptullah'la diğer reisler o zaman Selmas dağlarına hareket etmişlerdir. İsmail Ağa Semiko da burada imiş. Adli takibatımızdan savuşanlarla bunlarla birlik olmuştur. Şeyh Sait'in oğlu yakalanmca Kürt'ler haziranda İran'ın Hoy şehrinde toplanarak taarruza geçmişler. Kürt kıyamının yabancı bir nıillet yardımile vaki olduğunun muhakkak bulunduğunu Mısır gazetesi ilâve etmektedir. Şehir Meclisine girmek istiyen bir amele daha Teffiz işleri hakkmda bir tamim Dahiliye vekâletl iskân işleri hakkmda Vilâyete bir tamlm göndermiştir. Bunda yeni teşkil edilen iskân mıntakalannda muhadr ve mübadillerin kesafetl nazarı dikkate alınarak muhtelif vilâyetlerln iştigal sahalan tahdlt edlldigi, vüâyet kaza nüfus idarelerlnin evvelki gibi vazifelerine devam etmelerl bildirilmektedir. Mıntaka müdürleri teffiz komisyo nunun tabi! azası olduğu İçin muamelesl en fazla olan yerlerden başlamak üzere her mıntakanın müdür ve memurini iskânı adî ve teffiz muamelelerinl muntazam bir surette takip edeceklerdir. Teffizi adi dosyalan behemehal kati kararlara rapten tapuya sevkedilecektlr. Müdür ve memur bulunmıyan mahallerde bu işlerin salâhiyettar bir zat tarafından intaç ettirilmesl de İlâve edilmektedir. Hilâliahmer Beşlktaş kaza hey'etl tara fuıdan İdünilIIye rinlsadtf "olan M'te'mmuz çarşamba günü fakir ve bikes çocuklara muazzam bir sünnet düğünü tertip edil miştir. Düğün Beşiktaş parkmda olacak ve gündüz beşten sabaha kadar devam edecektir. Bu düğünde memleketimizde tanmmı? mütahap saz hey'etlerile mükemmel bir cazbant bulunacak ve aynca karagöz, hokkabaz ve ateşbaz oyunlan da oynatılacaktır. Hayır müesseseleri içinde senelerdenberi meşkur hizmetleri gayrikabili inkâr olan Hilâliahmer namına yapılacak bu düğüne Sanayi Bankasına Adana fabrika istirak ederek binlerce yetim çocuklan sevlndlrmek suretile vatandaşlanmızın ibtorları istirak ediyor Adana Sanayi Birliği İstanbul Sanayi razı hamiyyet edeceklerlnden eminiz! Birliğine müracaat ederek Blrliğin açacağı San'atkârlar bir vapur gezintisi bankaya Adana Sanayi erbabının ve fab yapıyorlar rikatorlann İstirak etmek istedlklerinl bllGüzel San'atlar BirUği Edebiyat şubesl dlnnlştir. idare hey'eti, san'atkârlarunızı bir araya Rıhtım olmıyan yerlerde de rıhtım toplayıp bu yaz sıcaklannda hoşça bir gün geçirmelerinl temln maksadile bir vapur parası verilecek! Gümrük başmüdürlügü bir tamim neşre gezintisi tertip etmiştir. Edebiyat şubesi, çağırdıktan derek rıhtım olmıyan yerlerden de rıhtım kendi azasını ve refikalarmı ücretinin alınması lâzım geldiğlnl blldirmlş başka Güzel San'atlar Blrliğinin diğer büve bu ücretl verümemiş eşyanın gümrükten tün şubelerine mukayyet azayı ve refika çıkanlması, muameleslnln yapılmamasmı 1 larını davet etmektedir. Gezlnti 29 temmuz salı günü yapılacak, lâve etmlştir. Seyrisefainin Kalanuş vapuru san'atkârlanmızı alarak sabahleyin saat 9,50 de Köprüden kalkacak. Kadıköy'üne, Heybellada'Tayyareci bir Fransız kadını ya, Büyükada'ya uğrıyarak adanuı arkasından dolaşarak Dil lskelesi karşısına gele sehrimizde « Mm. Elen Lerat isminde bir Fransız tay cektir. yareci kadın şehrimize gelmiş ve Perapalâs Vapur burada iki ada arasında bir müdotellne mlsafir olmuştur. Mm. Leret, bilhassa det duracak, burada vapurda öğle yemeği paraşütle tayyareden inme tecrübelerinde yenilecektir. Bilâhare Boğaz'a Altmkum'a muvafakiyet göstermlştü". gidilecek, gece köprüye dönülecektir. Adliyede yaz tatillnln başlaması üzerine nöbetçi mahkemelerin işleri pek ıtyade fazlalaşmıştır. Bilhassa Ağır ceza mahkemesi tatilden evvel üç dört dava rüyet ederken, tatil üzerine sekiz dokuz davaya bakmak mecburiyetinde kalmıştır. Adliyede müstacel ve mevkuflu davalar, son aylar zarfında pek ziyade arttığından tatil aylarında nöbetçi kalan mahkemeler bunları İntaç etmekle muvazzaf bulunmaktadırlar. Tatil yapan İkinci cezanın işlerine flçüncü ceta, birinci cezanın şlerne de Agır ceza mahkemeleri bakmaktadır. Ağırceza mahkemesi azalarından Nusret ve Asım Beyler Ce mezuniyet aldıklarından Reis Hasan Lutfi Bey, aza mülâzimleri Tahir ve Nusret Beylerle beraber her gün bir yığın davayı rüyet etmektedirler. Mahkemelerin faaliyeti bu yüzden her gün geç vakte kadar devam etmektedir. çoğaldı Posta idaresine vaki olan bir lhbar üzerine müfettişler tahkikata başlamışlardır. İhbar, İstanbul Postanesi merkezinde mektuplarm atıldığı büyük dolabuı açılarak bir çok mektuplarm pullan ahndığma dairdlr. Posta Başmüdürü Hüsnü B. bu husustaki tahklkatın devam etmekte olduğunu, henüz ihbann sıhhatinin lâyikile tesblt edilemedlğinl beyan etmiştir. Fakir çocuklara yardım cemiyeti tesekkfil etmlştir. Cemiyet çocuk dispanserine mua venet edecektir. Postanede tahkikat yapılıyor Çocuklara yardım cemiyeti Sünnet düğünü Muharrem Feyzî YalovaGemlik yolunda bir facîa Otomobil ağaca çarptı, şoförle bir, yolcu öldü, 4 kişi de yaralı Gemlik 21 (Hu. Mu.) Şoför Tevfik'in idaresinde Yalova'dan Gemliğ'e gehnekte olan Ford otomobili kasaba yakınındai ağaca çarparak devrilmiştir. Yolcular <* dan Kumlaiı Ahmet Efenin kafa tasi patlamıs, direksiyon slmidi şoförüa göğsüne saplanmıştır. Diğer dört yaralı hastaneye kaldırüdılar. Reştt So Di?çl Zamgoçyan Efendinin dişçiligin heykeltraşlık ve terzllik gibi bir san'at olduğu, hakkındaki mütaleatı diş tabiplerini kız dırmı^tır. Diş tabipleri ve bllhassa genç dişçiler Etibba Odasma müracaatla Zamgoçyan Efendlnln pratisyen bir dişçl olduğunu ve meslekl tahsile ait lzahatımn tashlhi icap edeceğini bUdirmişlerdir. Genç diş tabipleri Haçik Zamgoçyan E fendl aleyhine mahkemeye müracaat için de karar vermişlerdlr. Diğer taraftan dlşçl Zamgoçyan Efendi bize gönderdiğl mektupta gazetelerde çıkan beyanatmm vaki olmadığını ve bu mes'eleye dair bir şey söylemediğini bildirmektedir. Dişçiler Zamgoçyan Efendiyi Etibba Odasına şikâyet ettiler Itimat nasıl telkin edilir? «Evime sadık bir erkeğim. Ka rımı severim. Şimdiye kadar mes'ut yaşadık. Eskiden bir maceram vardı. Dul bir kadınla üç dört ay beraber yaşamıştım. Evlendikten sonra bu kadını görmedim. Bir gün kadının gönderdiği bir mektup karımın eline geçti. Kavga zırıltı başladı. Şimdi her şeyimden şüphe ediyor. Hayatımız bir cehennem oldu. Biraz geç kalsam, bir gün şık giyinsem, derhal şüphe ediyor. Karıma nasıl itimat telkin edebili rim?» Bu itimat denen şey billura benzer. Bazen fenalık bütün çıplaklığı ile üstüne akseder. O gene görmez. Fakat bir defa kırıldımı, billur pertavsuz olur, her hâdiseyi dev aynası gibi aksettirir. Şüphe de şeytandır.. Insanın kalbine girmeğe görsün... Cennette Adem'le Havva da çok mes'uttu lar. Şeytan denen şüphe Havva'nın kalbine girdi, Adem'i Tuba ağa cının altında bir huri ile beraber yakalattı. Meyvai me mnuayı, Havva değil, Adem'in kolları arasında yakalanan huri temsil eder. Hav va itimadın kızı, Adem sadakatsizliğin oğlu, Şeytan da, şüphenin çocuğudur. Bunlar üçü birden cennetten kovuldular, ve bu üç hastalığı yer yüzüne indirdiler... Şimdi billur nasıl tamir edilir, Şeytan nasıl öldürülür? Adem'le Havva cennette günah işledikleri için Cenabı Hak gazaba gelmiş, ikisini de cennetten kovmuştu... Şimdi yer yüzünde insanlar sayı sız günah işliyorlar, Cenabı Hak gazaba gelip te bizleri yer yüzünden kovmuyor... Demekki günahın manası değisti... O halde kırılan billur tamir etmek, şeytanı öldürmek için, kafanın içindeki itikatları da değistirmek lâzım. Yoksa ne itimat sızlığı, ne sadakatsizliği ne de süpheyi yer yüzünden koğmanın imkânı yok... Cict Anne Türk grazetecileri tan'a davet edildi •»»«•»ımnııııııımııtınıınıııımıiHinıı Matbuat cemiyeti Bulgaristarj matbuat federasyonu namına bir; davetiye almıştır. Bu davetiyedej Türk matbut cemiyetinden bir heyet Bulgaristan'ı ziyarete davet edilmektedir. Leh'li gazetecileriri de davet edildiği bu seyahat 2 a» gustosta Varna'dan başlıyacaktır, Matbuat cemiyeti iştirake karaf vermiştir. Sokaklar yıkanıyor tBirlnd sahifeden mabaiti Gayrimübadillerin şükranlarmı arzetmek üzere gari mübadlller cemiyeti reisi İstanbul meb'usu Hüseyin ve cemlyet başkâtibi Celâl Gallp Beylerden mürekkep bir hey'et dün Yalova'ya glderek Riyaseti Cumhur Başkâtibi Tevflk Bey vasıtasile Gazi Hz. ne teşekkürlerini ve minnettarlıklarmı arzet mişlerdir. Gayrimübadiller Gazi Hz. ne teşekkürlerini arzettiler ve idareleri ile yapılmakta olan tarihî tetkikler ortaya hayret olu Sadullah Bey Yalova'da bir Balo verecek nacak hakikatler çıkarmak üzere Seyrisefain Müdürü umumisi Sadullah bulunuyor. Bey yakında Yalova'da büyük gazinoda bir YUNUS NAD1 yaz balosu verecektir. • l'un bazı semtlerinde amelesini set ferber hale getirmiş, cadde ve so* kakları sulatmağa başlamıştır. Caddelerin tozdan kurtarılmasî sulanmakla mümkün olduğu içinj arozözler denizden su alarak cadde ve sokakları yıkamaktadır. Yaa günlerinde toz deryası haline ge* len İstanbul sokakları sulanıncg temiz çehreleri meydana çıkıyor* Mikrop menbaı pis hava biraz değişiyor. Sıcak ve toz devam ettik^ ç« »ulanma işi bırakılmamalıdır.