24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Sehir ve Memleket haberleri Demir yoUarı Alanı Gerbaulı'un fıatıratı Nâkilı Abidin Daver "Cumhuriyet 4 Mart 1930 Bayram tatiüni geçirmek uzere şehrimize Ankara'dan gelen Devlet demir yolları Muduru Haşim Bey, şehrimizde Anadolu demir yollarına ait bazı mesail ile de meşgul olacaktır. Haşim Bey, Anadolu hattımn vagon ihtiyacı ile yuk nakliyatı ve banliyo hattına muteallik hususat hakkında da tetkikatta bulunmaktadır. Devlet demir jolları umum muduru ayrıca Haydarpaşa şimendifer mektebiniıı ıhtiyaçlarına mutedair bazı not\ax da almıştır. Şimeadifer mektebınde yeni ıslâbat y»9Üması ve ders proeramlarında tadilât krası da muhtemel bulunmaktadır. Devlet d«tnü yolları idaresince bundan bir muddet evvel Avrupa'\a sipariş ediltniş olan yeni vagon ve lokomotiflerden nnuhim bir kısmı şebrimue gelmiş ve Anadolu dahiliodeki nıuhtelif hatların ihtıyacatına tahsis edümL^Ur. Yeni vagon ve lokomotıtlerdeıı kısını âz^unı bilhassa yeni in§a edilen hatlara vecilınıştir Bu vagon ve lokomotıflerdçn muttbaki kısmı da peyderpe> gelecektir. Sirkeci ile Uaydarpaşa arasıuda Avrupa hattuıın Ynadolu'ya nakli için feribot nakliyatı yapılması hakkındaki tetTahltı'de bir pirog safası: Pirog denilen yerli kayıkları « «tamano» kikat ta musbet bir n«tice vermemiştir. namındaki ağacın kütüğünden oyulur ve lâgou'lartn rakit suları Bu husuta ecnebi bir grup tarafından üstünde kayıp giden bir nakil vasıtası olur evvelce vakı olan teklif bazı esbaba mebDenizde gunler birbırini takip eder, fa I kokunden ararut istihsal edilen nebattan ni muvaiık gorulmemıştır. kat birbirine benzemez. Ertesi gunu aksi konulmuştu. Hindistan cevizinin acı baHaşim Bey gelecek hafta Ankaray» ne deçok fazla ruzgâr vardı.Friska bir kıp deme benziyen cinsinden çıkarüan usa avdet edecekür. le ruzgârile Iâgondan kolayca cıktım. Fa renın içinde, gene toprağa gomerek piMee'ut bir tevellüt kat geçitten dışarı çıkar çüunaz da sert şirilmiş balıklar ve nihayet bambu karai sert bir sağnak kotramı fena halde mışları içinde safranla haşlanmış püiç Yavuz muharebe gemisi ikinci bir tarafa yatırdı ve mayna etmeğe vakit yahnisi, Havay adaları halisinin en sev seyir zabiti Ethem Lutfi Boyin bir gili yemeği olan tarodan yapılmış mahut bulamadan randa yelkenimi yukardan kokulu puva, muzla karıştırılmış taro aşağı doğru yırttı. Ayni zamanda Tahiti ezmesi Içki olarak ta Hindistan cevizi oğlu düyaya gelmiştir. Büyük pe; adası da, sağnakla beraber gelen şiddetli fldanlarından cıkarılan taze ve serin su.. derleri Deniz müsteşarı Mehmet yağmurun icinde gozden kaybolmuştu. (Taro, igname sıcak memleketlere raah Ali Beyle diğer büyük pederleri Randamı indirdim ve uç pruva yelkeni sus patates gibi nebatlardır). Trablusgarp D«rne njevki kufloaoy ile ruzgârın onune duşup kacmağa başTabiî, catalsız, elimizle yiyorduk. Her dam esbakı ömer Lutfi Beyi ve ladım. Ertesi gunu Huahine ve Raiatea yemekten sonra ellerimızi yıkamak icin bütün aile halkını tebrik eder, adalarının onunden geçtimse de maale kabaktan yapılmış bir ibrik dolaştırılı aevzada iyi talih ve tulü ömüjr tesef buralara uğrıyamadım. yordu. Bu ziyafette sbylenen nutukları Daha ertesi gun Porapora adasından hic unutamıyacağım. Yemeğln sonunda menni eyleriz. 30 mıl mesafede bulunmordum. Ben de Reıs ayağa kalkarak Tahiti lisa.ıile soze Düyunu umunıiye biııası evvelâ adanın, Loti'nin yegâne gorduğu basladı. Maalesef butun sovlediklerini an Kvtponlar itilâfı mucibince Düjmağmum ve vahsi şark tarafını gordum; lıyamıyordum. Onun için nutkunun çok yunu umumiye binası 1 mayısta fakat bu aldatıcı bir manzara idi. Çunkü âteşin, evza ve etvarının çok kibar, sozve teslim Porapora adasım Tabaa adasından ayı lerinin. cumlelerinin arasındaki fasılaran boğaza girince Porapora vesil, mun ların bir manzume gibi, gayet ahenktar bit ve şen çehresile bana gorundu. Son ve mevzun olduğunu soyllyebileceğim. Tevfik Kâmil Bey Tercumanhk eden adam, nutkun ura rüzgâr kaldı, adanın buyük koyuna Mübadele b^jmurahhasımız T«vifadesini bana anlattığı zaman. giden Teava geçidinin ağzma vardığım munıi hayran oldum. Reis, bana daha iyi ikranı rik Kâmil B. hafta sonunda ve bizaman gece olmağa başlamıştı. Şimdi. edemediğinden dolayı itizar ediyordu. artık heyecanlı bir seyir başlamıştı. Rüz Çunku geçen kânunusanide vukua gelen taraf aza da Hariciye Vekilimizin gâra ve geçitten gelen akıntıya karsı tayfon fırtınası bütun ada>ı silip supur avdetini müteakip Ankara'y^ givolta vuruyordum. Bu muskul anda, ye mus ve bu arada kendi evini de tahrip deceklerdir. gâne kılavuzum, gecidin etrafmda yuk etmişti. Bulunduğumuı kulubenin bir Gükemal vapuru Haiiç'e selen kayalara çarpan dalgaların kor köşesinde yukselen yiyeceklerden yapügirecek mış chramı bana takdlm ediyor, Porapokunç iniltisi idi. Cuma gününden itibaren İstanBu tehlikeli suları geride bıraktım, bu ra adasına geldiğim için beyanı hoşamedi ediyordu. bul tzmir hattında Gülcemal vaesnada ağır ağır dogmağa başlıyan avın Reis, bir Polinezya âdetine tevfikan pum yeriav İzmir vapuru i&liyeTupua ve Porapora adaları arasında uzanan habide lâgan'un sakin suları us beni manevi evlâtlığa kabul ederek bana çektir. Gülcemal, Haliç'e şirecçkisim de takıyor ve bundan sonra butüne doktuğu nurlu iziıı yardımile \olu bir tun ada halkının beni Tahiti'li ismile tir. Gazi Hz. nin Adana'yı teşriflema devam ettim. çağıracağını söylüyordu. Maalesef bu ri halinde rükuplarma Gülcemal'in Sahile yaklaştığım zaman semaji bu güzel ismi unuttum, yalnız manası ak gönderilme&i mubtemeldir. lutlar kapladı ve sel gibi şiddetli bir yağkaldı: Heybeli mektebi mur her şevi örttu: fakat fırsattan bilisŞeker kamışı şarkısı! tifade pusulama Pahia dağlarının zirvesi Reis, nutka devam ederek bana bu Defterdarhk Heybeli Bahriye ile Tupua adasında iki kerteriz noktası ismin neden takıldığmı anlattı: çajcbçı mektebinin vaktile mülga Porapora cengaverelrinden hamaset ve tayinine muvaffak olmuştum. bir! Taitape ve Bahriye Nezareti tarafından istinv Biraz sonra on beş kulaç suda denıir maharetile meshur ve bilâhare mütarekede papazledim. Yağraur sağnağı geçtikten ve ay Faanui tepeleri arasında nmhasara ediliyor ve vucudu duşmanlarımn attığı tarafından cebren alındığıru bulutlarm arasında tekrar gorundukten mızraklar, ciritlerle delik desik olduktan ederek tapu kaydını tashih sonra Vaitape kasabasının ahsap iskelesonra son nefesini vermek ıçin bir seker ettirmiatir. Bu vaziyet iüeriae pasinden bir palamar boyu mesafede bu kamışı yıgınma dayanıyor. Kahramanın lunduğumu gordum. olmeden evvel soyledjği vakur olüm sar pazlar mahkemeye müracaatla ikaParlak bir gunde apaçık havada bile kısı, meshur bir efsane halini alarak mei (Java etmişlerdi. Ahiren aldıbundan daha iyi bir demlr yeri bulamaz ağızdan ağ*a dolaşıyor ve mustakbel ğımız. malumata nazaran kilişe dadım nesiller için bu kahramana alem oluyor vadan feragat etmiştir. Mabadi var Iskelenin ustunde şarkılar, kahkahalar Defterdarhğın tahliye kararı isişitiyordum. Çünku adalarma geleceğim. tihsal etmesi lâzım gelecektir. gece olmadan, ada halkına haber verilmişti. Fakat kotrama kimse gelmedi. BeSemperatos tahlisiye gemisi nim de bu akşam canım karaya cıkmak Son gıınlerde Beyoğlu'nu hatta Istangemisi ıstemiyordu. bul'u dolduran maskaralar gülunç kıya«Semperatos» ismindeki İngiliz Ertesi gnn, Fransız hukumetinin mufetlerle «okaklarda dolaşmakta ve turlu tahlisiye gemisinin mahkeme karamessili ziyaretime geldi. Bu adam, on bes sene evvel buraya gelmiş bir muha turlu maskaralık ve taşkmlıklar yap rı ile vazedilen bir haciz üzerine cirdi. Bir Fransız kadını iie evlenmis o maktadırlar. limanımızdan acantalarını da alalup iki kızı vardı Mumessillik vazifesile Dun de bu vuzden bir eerh vak'ası ol rak kaçtığım yazmıştık. beraber mektep muallimliği de yapıvor muştur Maskara elbisesile Dolapdere Gemi evvelki akşam Marmara'ya du. caddesinden gecmekte olan Heranos, doğru açılmış ve bir daha avdet Muvasalatımdan bir kac gun sonra, Sonoryo ve Kegam, Hacık Hanıtn ve etmemiştir. Bu vaziyet karşısında ada yerlilerinin reisi serefime bir oğle Efendiler bir alay halinde ca4deden gevemeği ziyafeü verdi. Bu ziyafet için, < c e r k e u Lânga'da oturan Kemal ve Musmahcuz olan geminin firar ettiği sureti mahsusada, etrafı acık bir yerli tahmin edümiştir. Maamafih İngikulubesi inşa edilerek burası hinano, ve tafa Halil Efendileıle kavga etnıişlerthr. liz gemisinin avdet etmesi muhteMaskaralar hetn dovulmuş, hem de tiare ağaçlarının korkulu ciçeklerile susmel de görülmektedir. lenmişti. Kapıya yemiş hevenkîeri asıl \ cerhedilmiştir. Adliyede riöbet mıstı Hindistan cevizleri, ınuzlar salkım' Bugun hristiyanların «Bakla haren» Bayram munasebetile kapalı bulunan salkım salianıyordu. Yere bir hasır ko ! dedikleri son gune musadiftir. Dun masAdliyede muddeiumurai muavinleri nonulmuş ve etrafına yemekler dizilmisti.! karalarm son gunu idi. Bakla harenide bet sırasile bulunmaktadır. Bunlar haHepimiz bu hasıra bağdaş kurup otur | hristivanlar Tatavla'da toplanmak ve riçten istida ile muracaatları kabul etduk. Polinezya âdetine tevfikan başları j i c k i , c m e k v e ^ ^ o l m a k s u r e t U e eğ mekte, Polisten bildirilen cürmu meşmıaa çiçeklerden orulmuş taçlar gı>dik. • l e n m ı ş ı e r d i r . hutlara bakmaktadırlar. Yemek listesı leziz Tahiti jemeklerile do Diğer taraftan muayyen mıntakalarda Maili inhidam evler lu idi. Çerez olarak yabani limon suyunnobetçi Sulh hâkimleri bulunmaktadır. Sehremaneti kazalara meyd^n verdırda ezilmiş çiğ baük, birinci mevkii işgal ediyordu. Çiğ balık yenir mi diyeceksi memek icin maili inhidam gorulen duvar Posta memurlannın faaliyeti Bayram dolayisile posta giselerine fevniz? Fakat janına o kadar mahirane ve bınaların ya tamu: ettirilmesi veya kalâde tehacum vaki olduğunu yaznuşvapümıs sjuzel veniyordu. kokulu salçalar kovmuşlardı ki pekâlâ Bundan sonra hedmettirilmesi hakkındaki kararı tekit tık. Bu fazla muracaat ve iadihama rağkenuz meme emen domuz yavrularını etmi§ti£. Belefiiye daiıeleri muhendfeler men posta memurlarınuı sızıltıya mevtoprağa gomup pisirmisler. yanına da ve zabıtaı beledije memurları ile bu gibi dan vermeden azatm faalıyet gostermeleri takdire şayandır. tatlı patates, taro ile igname denilen ve bınaları tesbit ettirmektedir. Rüzgâr ve geçitten geien akıntıya kavşı volta vu ruyodum. Bu müşkül «nda yegâne kılavuzum ge çidir. etrafmda yükseien kaya'ara çarpan dalgalarm korkunç inütis idi Umumî M. nün yaptığı tetkikat Ankara'dan gelen Haşim Bey Haydarpaşa'da meşgul olmaktadır Ormancıların içtimaı Orman mektebi mezun arının senelik kongresi dün topiandı ! Siyasîieınal Hicaz ve Irak Krallarımn mülâkatı Necit sultanı ve Hicaz Kralı Abdülâziz ibni Suut ile Irak Kralı Feysal ibni Hüseyin arasında Fav pişigâhında denizde vuku bulan mülâkatın bir görüşmeden ibaret olmayıp bir Arap siyasî konferansı şekli almış olduğu ve gayet mühim kararlar verildiği anlaşılıyor. Bu kararların en mühimlerinden biri de Türkiye ile Irak arasındaki hudut üzerinde cari sükun ve asayişin nümune ittihaz edilerek orada mütekabil emniyet tertibatının iki Arap hükumeti hududu için de esas ittihaz edilmiş olmasıdır. Arap konferansının akdini tngiltere hükumeti teshil etmiştir. Kuvvetli Arap hükumetlerini birer ikişer beleden ve ahiren haremeynin bulunduğu Hicaz Kralhğını zapteden Vahabi saltanatının dört tarafa yayılmakta olması İngiltere'yi bilhassa Irak cihetinden endişeye düşürmüştür. Türkiye, İran ve Necit arasında sıkışan ve deniz üslerinden uzakta bulunan Irak'ın ergeç büyük Arabistan devleti tarafından ilhak olunması ihtimalinden İngiltere çok endişe ediyor idi. İngiltere denizde vuku bulacak konferans için üç beylik gemisi tahsis etmiştir. Lukin ismindeki gemi asıl konferansa ve diğer iki beylik gemi Arap Krallarını getirmeğe tayin olunmuştur. Konferansta Şarktaki İngiliz diplomatlarının en marufu sabık Kâbil sefiri Sir Kumfris dahi hazır bulunmuştur. İki Arap hükümdarı arasındaki mülâkat samimî olmuştur. İbni Suut bu mülâkatın görüşmeden ibaret olacağını zannetmiş ise de Faysal bir itilâfname yapılmasını teklif etmiştir. Faysal'ın teklifettiği proje İbni Suut'un arzulannı tatmin eylediğinden bunu kabul ve temhirde tereddüt etmemiştir. Vaktile İngiliz'ler tarafından Necid'e karşı çölde tesis olunan müstahkem muhafaza noktalarını kaldırması mes'elesi mukavelede hakeme havale olunacaktır. Türkiye Irak hududunun asayişini temin için teşkil olunan daimî bir komisyon gibi bir hey'et Irak Necit hududunda faaliyette bulunacaktır. Tarafeyn yekdiğerinin istiklâlint mütekabilcn ve sefirler teatisini kabul etmiştir. Fav konferansı Arap ittihadına doğru mühim bir hatvedir. Hindistan ve Mısrı'da mevkii esasından sarsılmış olan İngiltere denizden ve asker ile müdafaası vnüskül olan Irak ile büsbütün alâkası kesilmemesi için bu konferanstan gayri memnun sayılmaz. Fakat bu vaziyet böyle devam edemiyecektir. Araplar arasındaki millî ve ırkî cereyana İbni Suud'un şimdiye kadar takip ettiği siyaset plânına nazaran çok geçmeden ya Vahabiler İrak'a ayak atacaklar, ya İrak' lılar bunlara el vereceklerdir. İngiltere şimdilik yalnız vakit kazanmak istiyor. MUHARREM FEYZİ Orman mektebi 4Usi mezunları cenıı çok az olınakla beraber ipkasını munasip yetı dun Turbe'dekı binasmda senelik gormuşlerdir. Bir çok muzakere ve nıuoaka^alardan kongresini akt«tmüştir. Kongrede Istaııbul'da bulunan azanın murahhasları da sonra heyetı idarenin icraatı tasvip edılmiştir. Kongre buguıı tekrar toplanarak hazır bulunnıuşlardır Kongre riyasetine Mahmut Şafcv Bey muzaliereye devam edecektir. Bugunku içtünada kongre} e nihayet intibap edilsıiş ve muteakiben meslek şehitleriniu tezkiri oamı için bir dakika verıleeektir. Kongre munasebetile "Vluderris Mazayaga kdlkümıştır. Hfiyeti teftişiye ıaporumla idare he har B. «orman amenejmanında modern yetinin bazı icraatı tenkit olunmuştur cereyanlar» unvanh ve muderris Tevfik Idare hjeyetinin raporu da buna cevap \lı B. tarafından da v<Ahşabın ı^lenmesi» teşkil etmiştir. Bundan sonra munaka mevzuu etrafmda iki konferans verileşalar başlamı^ ve ormanciHk raecmuası cektir. Kongre murahhasları mektebi de ziyanın tekâmulu için fikirler beyan edilmişıet edecekLerdırtir. Hemeu butun aza mecmuanın Vekller Fuhuşla Hariciye Vekilimiz Mücadeîe hakkında bir tamim biraz rahatsız Şehrimizdeki Vekiller cuma Vatandasların hürriyeti nıagünii Ankara'ya avdet sundur vazife sui istimal edeeeklerdir edilmiyecek Haricıje Vekili Tevfik Buştu Bey dun Dahiliye Vekâletince hazırlanmakta Tokatliyan otelinde istirahat etroiş, dı olan fuhuşla mucadele talimatnamesine yeni bir tamim ilâve edümiştir. Bu taşarıya çıkmamıştır. mim şudur. Mübadele BaşmurahhasunJZ Tevtik Kâ«Talimatnamede ısaret olunan butun mil Bev dun bir arauk komisyona uğrı noktalar takip ve tatbik ediürken her yarak me^gui olduktan sonta Hariciye şeyden evvel gozetilmesi, masbut ve maVekılinı ziyaret ve isttfsajrı batırda bu sun bulundurulması lâzım gelen cihet, lunmuştur. SefaveUer namına birer me vatandasların ve Turkiye'de Tnrk ^kamur mahsus Vekil beyin hdturuıı ıstif nunlarının himayesinde bulunan ecnebilerin hurrivet ve haysiyetidir. sar etmişlerdir. Binaenaleyh irtikâp edilmis bir cuTevfik Ruştu Bey uezle ıhtüâtı uetice rum olmadıkça hiç bir kimsenin hurriyet si bronşit hastalığından muztarip bu ve haysiyetine, haysiyet ve namusuna lunmaktadır. Dun doktor Neşet Omer, meskeninin masuniyetine tecavuz ve Tapta Vekil beyi muayens etmişlerdir. ias'aç mana ve mahiyetinde hiç bir harekette bulunulmaması, ketumiyet ve Doktorlar bir bafta istirahat tavsiye mahremiyete azami dikkat ve itina lâetmişlerdir. Ayni zamanda Vekil Bey zımdır. Kanuni şeraiı haricinde her kim konusmaktan menedildiğinden ziyaret tarafmdan olursa olsun ev basmak sureti kabul etmemektedir. Vekil Beye Antal kat'iyede menedilmeli, mutecasirleri derya meb'usu ve Bursa halk fırkası mu hal kanunun hükmu yerine getirilmek fetü§i Cemal, kaiemi mahsus mudu uzere mahkemeye teslim edilmelidir. Fuhşu takip vesileslle nbfuz ve vazifei FU Kemal Aziz Beyler refakat etmektememuriyetini sui istimal eden memurun dirler. derhal eli işten çektirilir ve hakkında >Iaarif Vekili Cemal Husnu Bey dun kanunî takibatta bulunulur Vali BeylePerapalas otelinde bazı ziyaretjber ka rin emir ve murakabeleri altmda bulubul etmi§ ve akşam ustu bir otomobil nan idare ve inzibat teşekkul ve kuvvetlerine, kanun ve nizamların kendjlcrine tenezzuhu yapmıştır. bahşettiği salâhiyetlere tevfikan hareket Vekil Bey kendisüe gorusen muharrıve faaliyete girerek fuhşun men'ine murımize cuma gunn Ankara'ya avd^t et teveccih olan bu dırektifler dairesinde mek ıstedi^iui soylçmjşür. icrayi mesai ve fovurmaları ve icraat ve Vekü B. yaıı» ve perşembe gunm ma neticelerinden Vekâleti haberdar etmelerini rica ederim.» arif muessesatını zivaret edecektn. Yeni bir takvim Badema sene 13 ay olmalı imiş Amerika takvim cemiyet'mden gelen bir mektupta Oıİanın fikri soruluyor Amerika'da beynelmile sabit takvim cemlyeti butun dunya tiearet odalarma ve bu meyanda İstanbul Ticaret odasına bir mektup yazmıştır. Bu mektupta takvimlerin değiştirilmesi teklif edilmektedir. Bu cemiyetin tanzim ettiği yeni takvimde, hafta yedi gün, ay yirmi sekiz gun olarak kabul edilmiştir. Bu hegaba gore sene on üç ay olacaktır. Bundan başka hafta pazartesi gununden başlıyacaktır. Bu esasata gore her ayın birinci sekizinci, on beşinci ve yirmi ikînci gıinleri pazartesine tesadüf etmekte ve sene 364 gun olmaktadır. Tabiî senenin 365 gun olmasına nazaran aradaki bir gun fark sene harici ve «Sulh» tes»miye edilen umumî bir bayram gunu addedilmektedir. Odaya gelen mektupta, bazı aylarm 3031 gibi olması karışıklıklarından kurtulunacağı bildirilmekte, rey ve fikir talep olunmaktadır. Cevap vermek salâhiyetini kendinde bulamıyan Oda bu teklifi tktisat Vekaletine bildirmiştir. Maskaralar! Kadın mı zavalli Erkek mi ? Tarsus'ta Kıhbıklar cemiyetinden bir mektup aldım. Erkekleri müdafaa ettiğim için teşekkür ediyor ve diyorlar ki: «Zavalli erkekler hayatın bütün ağırlıklarını omuzlarında taşıyarak ve kış yaz evde soba başında oturan kadınm emir ve arzulannı tatmin için geceli gündüzlü çahştıkları halde gene şu cinsi lâtif denilen mahlukata yaranamamaktadırlar. Erkeğin en küçük arzusu bile reddo lunmakta ve hatta hayat hakkı inkâr edilmektedir.» Yalan dahi olsa zarif bir alay. Zavalli bağrı yanık Tarsu$ kıhbıklarına doğrusu ben de acıdım. Erkek ne güzel aktördür. Hazreti Süleyman gibi hem tahakküm mührüne sahiptir, hem de bu mühürle kadtnın kalbini ve hürriyetini mühürler. Hâkim odur, sahip odur, bani odur, kanunşinas odur, amir odur, hayatın manevelâsını elinde tutan, kadınm hayatını bir kasırga gibi istediği istikamete çeviren odur. Sahip olduğu esire gülüyorsa, oyundaki rolünün icabıdır. Esiri geminden tutup tarlayı sürdürünciye kadar onunla ortak olur. Köprüyü geçinciye kadar keçiye Abdürrahman Çelebi der. Fakat köprüyü geçtikten sonra esiri çarmıha germek, keçiyi ahıra hapsetmek erkeklik rolünün en rnühim vazifesidir. Hayatın yükünü sırtına yükleniyorsa bu biraz tahakküm sevdasından, daha çok gururundandır. Karısının arzusuna râm oluyorsa daha kuvvetle tahakküm etmek içindir. Zavalli erkekler!... Zalim rolünde mazlum rolünü de iyi oynamasını bilirler. Fakat asıl zavalli bu oyunda keçi rolü oynıyan kadmdır. CİCİ ANNE
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear