24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 Marf 1930 Evlilere Su'hu sükun reçetesi Yeni evlendiniz ve « Bal ayı» denilen ilk aylar, hakikaten bal gibi geçti. Öyle değil mi? Fakat Victor Hugo'dgn • bir şey mevcut değildir bunu takip eden «Şap ayları» na * ** Kalbe kilit vurulmaz. ne buyuruluyor? Bu devrin başBir şair, bir insanın içinde giz Iangıcı, umumiyetle, hemen he* * » Ruh yüksek olunca, hiç bir şey lenmiş, saklanmış bir âlemdir. nrfcn şöyledir: * ** aşağı, alçak değildir. Hafif bir kırgınlık, sinir baş Olduğumuz, bulduğumuz: yap ağrılan, sinir buhranları, ilh. * * • tıklarımızın neticesidir, pnlardan Kül, bana, alevden başka Zevcenizin hastalanmaması çıkar. sinirlerinin zayıf düşmemesi, şeyi ifade etmez. ** hülâsa sıhhatinin vikavesi için, Gözlerini, nefsiniz için acınız, aşağıdaki reçeteyi dikkatle tatBir yiğitin ağladığina, bir alçak başkaları için kapaymız. Herkes güler. *4 . ~ ' >' bik ediniz: kendinden mes'uldür. Hafif sinir baş ağrısı: Bir dü* ** Yaptığimîz fenalığı bilmeksizin zine müslin çorap. Kendi sefahatlerinizden, kusurne kadar saçma şeyler söyjerizj Şiddetli baş ağrısı: En son larınızdan, kabahatlerinizr?°n ge* * * * moda bir şapka ve bir markalı yaptığı Kuş, insânîn şikârî; irisan Ha ta len fenalık, başkalannın el çantası. fenalıktan daha acı, beterdir. lihin, mukadderatın şikârıdır. Sebepsiz ve mütemadi can Vicdan azabt, ruhun yarasıdır. * ## sıkıntısı: Bir sinema loca abo * ** Çık'mak", tekrar inmekten başka neman bileti. Tabiat, ışıklarile insanı yumubir şeye hizmet etmez. • ' " Sinir buhranı: Bir mevsimlik şatır, tathlaştırır. * ** esvap ve bir çift iskarpin * ** Gölgenin, kilide, anahtârâ ıhtiHafif nevrasteni: Kürk, Geniş, nihayetsiz bir hayret ih gerdanlık, yüzük, v. s. yacı yoktur. tiyacı, işte bütün çocukluk! * ** Muannit nevrasteni nöbetleri; * ** Âkilin serveti, kalbidir. En son model, kapalı lüks otoNisan'da gülmek, ne güzel. ne * ** mobil. nefistir. Zannediyorum kî,, ihtiyarhk, y * *# gözler vasıtasile hulul ediyor ve Bu reçeteyi aynen tatbik rd'Affetmek; ne huzur, ne istiradaima ihtiyarları görmekle, çabu hat! niz, tesirinin gayet kat'î olduğr cak ihtiyarlanıyor! nu göreceksiniz! # ** * ** Yanlış teşhis neticesinde verilBir mabette şüphe ederim ve bir Bu fani dünyada, ümitten başka miş reçeteler gibi hastayı adedağın üstünde iman ederim! me gönderiveren takımından değil. Hiç korku yok! Tecrübesi bedava! (& •%İ\ *$•, Erkek Hanımefendi, geçen geceki ziyafetinizde yalnız iki tane güzel kadın vardı. Kadın ötekisi kimdi? Kadın Jkjjyyığımı bir pabuca sokma! Tam bir buçuk saattir, beş dakikaya kadar hazırım! Diyorum... Artık sesini çıkarmasan a!.. ne oiu ? iştahım yok! (Bey ve haniim sofraya henüz oturmuşlardır.) Bey Bugün yemek ne var? Hanım Şimdi gelir, görürsün! B. Evvelden bilsek olmaz mı? H. Kuzu haşlaması. B. Gene mi? Dün de yedikti. H. Zeytin yağh taze bakla. B. Gene mi? Galiba sen, ahçıya haftadan haftaya liste değiştiriyorsun? Kuzu eti bana dokunuyor. Şöyle kanlı kanh bir dana pirzolasına hasret kaldım. H. Kâfi rica ederim, bu nakaratı dinlemekten usandıtn artık. Kanlı kanlı et görünce içime tiksinmeler geliyor. B. ^ Ben galetahsına da razıyım. H. Doktor, bana, ağır et yemeklerini menetti. B. Sen doktoru ne zaman gördiin? H. Pazartesi... B. Bir şeye merak ettin de mi gittin? Neye bana söylemedin? Neyin var?, H. Bilmiyorum! Üzerirnde tuhaf bir kırgınlık var. Canım sıkılıyor. Hiç iştiham yok... B. Cıhz kuzu etile, zeytin yağh bakla ile ne canlanırsın, ne iştahın yerine gelir. Canının sıkılması, tamamile sinirden... Kuzu eti, seni büsbütün vücutten düşürür. H. Sen doktordan daha mı iyi biliyorsun? B. Bu iddiada 'değilim. Fakat benden saklamış olmana hayret ediyorum. H. Bundan ne çıkar? Işin gücün yok ta, benim perhizimle, iş. tahımla mı meşgul olacaksm? Tahsildar Beyefendinin keri•nelerile mi, yoksa mahtumlarile mi teşerref ediyorumT, M \ Bohoraçi Efendi, ilk taksiti yahrmış, sigorta senedini almıştı. Fakat iyice emin olmak için, şirket müdürünün odasına girdi: Bezim Tükkâni, sizin kum~ ~ M ~ Hem, sana göre Kava Koş, maşalpanyada sigorita yaptirdik, anadilah taşı yesen öğütürsiin, gece sanez me? Şimdik bezim Tükkân yarin sabah yanacak olursa? bahlara kadar da deliksiz uyuyorTramvay arabalarında tatbik eSirket ımidiirü, Bohoraçi'yi süzsun. Hayatından memnunsun. dilen (!) yasakları saymak hiç ha dü: B. Fakat ben.,. tırınıza geldi mi? Asgarî üç, dört sene hapse H. Yok, yok, hiç ağzını açıp mahkum olursurîuz!.. Haydi beraber sayahm: ta bir şeycik söyleme! Ben senin § Vatman ile konuşmak; Rüyalar gibi değilim, iştahım yok... Yemek § Arabalar, yürürken binmek, Şinaver Bey, yazları Adalara, kokusuna bile tahammül edemiyoinmek; Filorya'ya, Sulara, Altınkum'a, hurum! § Sol taraftaki pencereyi açmak; lâsa İstanbul'un bütün seyir, eğlenB. Çocuğum, bu perhiz daha de§ Vagonlar dahilinde sigara iç ce mahallerine, muntazaman uzun sürecek mi?.. İştah, dişin alvam eder. mek; tındadır!.. Biraz gayret... Benim Geçen yaz, Altınkum'da, yanak§ Büyük paket, çuval, zembil, iştahım yerinde Eh, insanın işları Eyüp tefi gibi kırmızı, dudakgaztenekesi, ilâ. ile binmek; tafyı da olunca, iyi yemek istiyor. ları kan kırmızı bir yosma ile tanış§ Para bozdtırmak; H. Yani, benimle beraber mıştı. § Basamaklarda durmak; perhiz etmek istemiyorsun! Şinaver Bey, bu nazenine hemen § Arabaların arkasına asılmak; hiç yüz vermiyordu. Fakat hasba, B. öyle... § ö n ve arka sahanlıklara, mu çok teklif sizdi. Bir gün, Şinaver B., H. Canının çektiği ycnekleri, ayyen hacmi istiabiden falza yolcu vapurdan çıkıyordu, nazenin yak* ahçıya emret, yapsın! Hatta bana binmek; laştı: söyle, ben tenbih edeyim. Incilerin, adeta sahici gibi duruyor. § Kadınlara tahsis edilen yerler Vallahi beyefendi, dün gece B. Bunu o şeküde söylüyor Çok mükemmel taklit edilmiş... O kadar ki, kuyumcu bana, de oturmak; sizi rüyamda gördüm. Bir yatakta sun ki, sükutu tercih edeceğim... hakikî inci f iatına sattı! § ö n ve arka sahanlıkların ka yatıyorduk! ,* Pörsiik kuzu eti, tüylü çuha gibi pılarını açık bırakmak; Şinaver Bey, gözlerini açtî: * hışır hışır taze bakla yemek, kina§ Kedi, köpek, v. s. bindirmek. Tuhaf tesadüf, ben de dün yelerini hazmetmekten daha ehgece, kendimi tımarhanede yatıLebip Bey, pansiyon komşusu ven... Benim de iştahım kaçtı... Yeni zenginlerden Hicabi Bey, Tam bir düzine! Kâfi değil mi?lyor, gördüm!.. H. Şimdiye kadar söyleme doktor Nevzat Beye sofada tesa öğünmek için vesile, fırsat arar ve çok defa da bulur. Geçenlerde dostdim amma, artık baklayı ağzım düf etmişti: dan çıkarayım. Perhiz, benden ii Bonjur doktor, dedi ve yürü larına bir ziyafet vermişti. Altın, gümüş yemek takımları, yade sana lâzım. Gün geçtikçe se dü. nefis yemeklerle, davetlilerini hayNevzat Bey, komşusunun yüzüne miriyorsun. Nıkris, damar katılaşrette bırakmıştı. ması, hatta damla gelmesi pek u bakmış, haline dikkat etmişti: Yemekten sonra, büyük salona zak değil!.. Biraz zayıfla, canım... Azizim, bir dakika dur, kogeçildi. Hicabi Bey, dedesinin. banuşahm canım, ne kaçıyorsun?, (Saat üçle dört arası. Hanım, âbasının eski fotoğraflarından tabiî sıktnın evinde.) Bir emrin mi var doktorcubüyüklükte yaptırdığı yağh boya Hanım Bana bir "bisküvi da gum? portrelerle salonun duvarlarını, ha ver, cicim... Bir kadeh te likör.. Estafurullah! Yüzünü pek çepe çevre süslemişti. Âşık Çukulatalı pastalardan solgun gördüm. Biraz da halsiz Dostlarına, bu resimler hakkında gibisin! Neyin var? Hasta mısm? versem? izahat verirken, büyük babasının Ah! Sorma doktor, sorma, H. Ondan da ver, sevgilim, portresi önünde durdu: çok fenayım! Geceleri hiç uyuyakarnım öyle aç, öyle aç ki... Bu muhterem simayı görüyor  Vah yavrum, bu saate kadar mıyorum! musunuz? Dedi. Bu adarmn ağzınDoktor omuzlarînî kaldırdı: durman, doğru mu ya? Çöreklerdan bir yalan çıkmamıştır. Hepsi bu mu? Çaresi var! den de ye... Davetliler hayret ve hürmetlej H. Ruhum, canım, canım be Neye bana evvelce söylemezsin? bakıyorlardı, Hicabi Bey, ilâve elnim... Bir kadeh daha likör al Merak etme, bu gece mükemmel ti: maz mı, hayatım? Ah! Bu çörek uyursctl! Evet, bu ağız, bjr kere bile Lebip Bey tereddütle yutkundu: ler ne lezzetli! Hayır, hayır, sen sürçü lisan etmemiştir! Pansiyonun taksitini sen mi yeme, hepsini ben yiyip bitireceBir genç hanım, gayri ihtiyarî vereceksin? ğim. Çukulatadan daha var mı! söyliyiverdi: Pötifurlar da çok enfes, biliyor * * ^ Baromerte Acayip! Burnundan mı konumusun?.. Deniz kenarındaki gazinoda' o şuyordu? turuyordum. Yammızdaki masaya (Saat yedi buçuk. F.vde) . a Gözdağı bir Bey Akşam yemeği ne var? beli bükük bir ihtiyar geldi, Hocası küçük Selma'ya sordu: Hanım Gayet muhtasar an iskemleyi çekip çöktü. Annen, 15 liralık bir şapka, Arkadaşım, ihtiyarı gösterdi, 47 lirahk bir kostüm, 20 liralık bir lıyor musun? Başım ağrıyor ve hiç kulağıma fısıldadı: çift iskarpin, 35 liralık ta bir çanta mi hiç iştahım yok!.. Zerzevat çor Bu adamı görüyor musun? alsa, o gün kaç kuruş sarfetmiştir? bası ile semizotu... Gece midemizi Yazın başlangıcındanberi, buraya Söyle bakayım? abur cuburla, ağır, hazmi güç yeSomyasîz karyolada rahatsız oluyorum, bir somyah karyoia sayfiyeye gelenlere, havanın aça Söyliyemem, efendim! meklerle şişirmiyelim. Hem ya aldım. cağını, yağmur yağacağını haber Neden? takta çırpınıyorsun!.. Ben yalnız vererek bir hayli para kazandı. Şimdi rahat uyuyorsun ya? Babam avazı çıktığı ki iar y çorba içeceğim, hiç iştahım yok... Ne gezer! Karyolamn parasını nasıl ödeyeceğim? Diye, bütıin Mifaıeccim midir?. ^ bağırır, sonra annemden de bir bütün uykum kaçtıl A Hayu:... Romatizmaşı vardır temiz dayak yerım!, f * Yasaklar ! Hastalık Doğru
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear