02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

5 10 ağustos 2020 ta Bolivya iletişim uydusu Tupac Katari (18. yüzyılda başkaldıran bir Aymaranın adı) ile takip ediliyor. Aynı zamanda devlet kurumları ve STK’ler de halkı küresel ısınmanın sonuçlarıyla ilgili bilgilendiriyor. Ancak, artık çok geç... Kuraklık vurunca... Kasım 2016 ile Mart 2017 arasında Bolivya çeyrek asırdır gördüğü en kö tü kuraklığı yaşadı: El Nino hava ola yı (Güney Amerika Pasifik kıyısında ki yüzey sularının ısınması) yağmur ları yüzde 40 oranında azalttı ve sı caklık ortalamasının ortalama 2 ila 3 derece yükselmesine sebep oldu. Esa sen, altı senelik su döngülerine bakı larak kuraklığın Bolivya’da sıkça gö rüldüğü söylenebilir. Ancak 2016’da susuzluk yalnızca Cochabamba, Oru ro, Potosi ve Sucre’yi etkilemek le kalmayıp iki milyonu aşkın nüfusa sahip olduğu düşünülen La Paz El Alto’yu da etkiledi. Normalde nisan dan eylül ayına uzanan kurak mev sim, o sene çok daha uzun sürdü. Su kesintileri ekim ayından itibaren baş ladı. Şehir merkezindeki bir dükkânın sahibi o dönemden “günlerce susuz kalmıştık, ne yıkanabiliyor ne de ye mek pişirebiliyorduk” diye öfkeyle bahsediyor. Ziraat mühendisi Magali Garcia’ye göre “Cochabamba şehrinde insanlar kuraklığa alışkınlar; bu duruma daha hazırlıklılar, sarnıçlar var. 1983, 1987 ve 2006’da köylüler de çok zor ku raklıklar atlattılar. Ancak La Pazlılar hazırlıksız yakalandılar”. Su, özellikle hali vakti yerinde olan güney mahallelerini kapsayan 94 barrios’a (mahalle) yani kentin üçte birine az da olsa ulaştırılabildi. Su ke sintileri, musluğu açınca su gelmesi ne alışkın orta ve üst sınıflar için gerçek bir şok etkisi yarattı. Şehrin sakinleri ellerinde boş kovalarla sokak Bu buzullar normal zamanda La Paz’ın su ihtiyacının yüzde 61’ini karşılarken kurak yıllarda bu oran yüzde 85’e kadar çıkıyor. Birçok yerde “taşınabilecek en fazla su sınırına” ulaşılmış durumda; erime sonucu ortaya çıkan ve akan su kütlesi 1980’lerden beri kaçınılmaz olarak azalıyor. larda dolanıyordu. İmkânı olanlar şişe su alıyordu. Taşrada lama sürülerinin susuzluktan ölmeleri köylüleri yıkıma sürüklüyordu. Okullarda da su kesintileri olduğu için açılmaları ertelendi. Halk arasında dayanışma sahneleri yaşansa da çatışmalar da oldu. 21 Kasım 2016’da Devlet Başkanı Evo Morales, felaketin boyutunu depremle kıyaslayıp olağanüstü hal ilan etti ve orduyu harekete geçirdi. “Krize karşı uygulanacak yapısal çözümler zaman gerektirir” diyerek yurttaşları sabırlı olmaya davet etti. Taşradaki yerel halklardan su alınmasına karar verildi. Onlar da bu kaynağın kendilerine ait olduğundan yola çıkarak karşılığında altyapı hizmetleri talep etti. Depoları yakıt taşımaktan kirlenmiş kamyonların işe yaramayacağı ortaya çıktı. Ülkede duruma uygun yeterli araç bulunamayınca Bolivya komşusu Arjantin’in yardım talebini kabul etmek zorunda kaldı. Kamyonlar ulaştığında ise sinir krizinin eşiğindeki insanlar arasında kavgalar çıktı. Olay, siyasi bir krize dönüştü. ‘Suya erişim temel hak’ 2000 yılında su dağıtımının özelleştirilmesi, Cochabamba’da tarifeleri iki katına çıkardı, bu durum da sonradan şiddetli bir şekilde bastırılan toplumsal bir ayaklanmaya sebep oldu. Nitekim ABD’de kaçak olarak bulunan Başkan Gonzalo Sachez de Lozada ve bir bakanı Florida mahkemesi tarafından 2018’de bu sebeple hüküm giydi (5). 2006’daki seçimle iktidara gelen Morales (Sosyalizm Hareketi, MAS) eski özelleştirmelerle ilgilendi, ayrıca çevre ve su bakanlığını kurdu. 2009 referandumu ile kabul edilen çokuluslu Bolivya devletinin yeni anayasası suya ulaşımı temel bir hak olarak ve hatta “halkın egemenliğinin simgesi” (madde 16, paragraf 373) olarak görüyor. Yine Bolivya’nın girişimiyle 28 Temmuz 2010’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda “içilebilir, sağlığa yararlı ve temiz suya ulaşım hakkı”nın “temel bir hak” olduğu kararı alındı (6). 2016 kuraklıkları sırasında kentin güney kesiminden gelen ve nüfusa göre daha varlıklı üç ila beş bin gösterici iktidara karşı yürüdü. Su krizi, sadece “yoksullar ve yerli halkların dertleriyle ilgilenmek”le (7) eleştirdikleri başkanla La Paz’ın orta sınıfları arasındaki uçurumu derinleştirdi. Fatura, hükümetteki bazı isimlere kesildi: Kasım 2016’da Çevre ve Su Bakanı Moreira ve üç üst düzey devlet memuru görevden alındı. Haklarında “görevi ihmal” ve hatta “güvenliğe tehdit oluşturmak”tan davalar açıldı (bakanlık herhangi bir suçu kanıtlayamadığı için kovuşturmalar Mayıs 2019’da sonlandırıldı) (8). Şubat 2017’de kuraklıkla ve küresel ısınma ile mücadele için bütçeden iki yüz milyon dolar ayrıldı. Morales, Kasım 2019’da başkanlıktan indirildiğinden beri (9) su politikasının geleceği de ülkenin geleceği gibi belirsiz. Mayıs 2020 için öngörülmüş seçimler eylül ayına ertelendi. Kasım 2016 ile Kasım 2019 arasında “İçme Suyu ve Arıtma İdaresi Başkanlığı” yapan ve henüz görevde olduğu dönemde görüştüğümüz Victor Hugo Rico Arancibia, bize, yetkililerin krizden “ders aldıklarını”, riskleri öngören bir mekanizma geliştirdiklerini ve gerekirse “farklı aşamalarda sivil savunmanın harekete geçebileceğini” (yerel yönetimler ve devlet kurumları) söylüyordu. Kuraklık yönetim planlarının görevi “altyapı yenileme ve inşa etme ihtiyaçlarını belirlemek”. Krizden bu yana, 2016 ile 2019 arasında La Paz’ın çevresinde üç yeni su deposu inşa edildi. El Alto’da yeni kuyular kazıldı. Kanalizasyonlar yenilendi ve kanallar su kaçaklarını azaltacak şekilde yalıtıldı. El Alto’nun 4. Bölgesi’nde, su sevkıyatı sırasında yalıtımdan kaynaklanan kayıplar yüzde 39.6 ila yüzde 26.5 arasında azaltıldı. Rico Arancibia, “İklim değişikliğine uyumlanma mekanizmaları üzerine çalışmaları derinleştirmek ve çevre tahribatı karşısında rehabilitasyon stratejileri geliştirmeye ihtiyacımız var” diyor. Örneğin La Paz’da on yıllardır süregelen ormansızlaşma yeraltı suyunu besleyen akarsuların azalmasına sebep oldu. Tuni’deki su haznesini bize gezdiren Edson Ramirez’e göre ülke, buzulların erimesine güvenemeyecek hale geldiğinde gelecekte yaşanacak kuraklıklar daha vahim sonuçlar doğurabilir. Huayna Potosi buzulunun önüne 1975’te inşa edilen 26 milyon metreküplük bu Tuni deposu, La Paz ve El Alto’yu besliyor. Ramirez, “2016’da buzulun erimesi ile idare edilebilir bir su seviyesine ulaşıldı. Buzul yok olduğunda meydana gelecek felaketi siz tahmin edin” derken buzula en fazla “altmış yıl” ömür biçiyor. Bay Rico, La Paz ve El Alto’nun diğer su depoları “buzullarla değil de astropikal komşu ovalardan gelen nemli hava akımlarının yarattığı yağışlarla bağlantılı” diye bilgi verirken kendisini “hava derecelerinin küresel olarak yükselmesinden giderek daha çok etkilenen iklim koşullarına” hazırladığını da ekliyor. Nitekim 2018 ve 2019 yıllarında sağanak yağmurlar sellere ve toprak kaymalarına yol açtı. ‘Bofedale’ umudu... And bilim insanları “bofedale” diye adlandırılan, yüksek irtifada kar ve buzulların erimesi, yağmurlar ve yeraltı sularının yüzeye çıkması ile beslenen nemli bölgeleri kurtarmaya çalışıyor. Bu bataklıklar yer yer on metre derinliğinde olan ve tortuları eleyerek suyu depolayan doğal süngerleri barındırıyor. Çok hassas bir ekosisteme sahip bu oluşum, uzun vadede buzullardan gelen suyun azalması ile küçülme tehlikesiyle karşı karşıya. Bunun sonucu olarak toprağın kuruması ve bozulması hem biyoçeşitliliğe kötü etki edecek hem de bu ekosistemin kar dağı göstererek ekim ayında yağmurlar artsın diye Pachamama’ya (Toprak Ana’yı temsil eden İnka tanrıçası) dua ettiklerini anlatıyor. “Zirvenin etrafında üç defa dönüyoruz. Dizlerimizin üstünde” diyor. Don Mamani, ısınmanın etkilerini her gün yaşıyor ve bundan şikâyet etmiyor: “Gençliğimde çok daha soğuk olurdu; don, patatesleri öldürürdü. Yirmi yıldan beri iklim değişti. Eskisi gibi kar yağmıyor. Daha fazla ekin yetiştirebiliyoruz!” diyor. Gerçekten de kısa vadede ısının yükselmesi, bu And çiftçilerinin gündelik hayatını iyileştirirken farklı kök sebzeler ve hatta bakla, bezelye, arpa ve yulaf yetiştirmelerine olanak tanımış. Mamani, yetiştirdikleri ürünleri artık şehirde satabildiklerini söylüyor. Zaman zaman bir traktör dahi kiralıyorlar. Artık geleneksel beli (huizo) yalnızca traktörün ulaşamadığı yerler için kullandıklarını belirtiyor. Tırtıl istilası ile lama yetiştiriciliğinin giderek zorlaştığı bir zamanda bu durum çiftçiler için önemli bir değişiklik. İki ziraat mühendisi yeni işlenmiş bir parselden örnek alıp karbon değerlerini ölçüyor. “Traktör tarlayı huizo’dan daha derinlemesine sürüyor, bu da toprağa zarar verirken CO2 salınımı yaratıyor” diye şikâyet ediyorlar. Şu an çok yararlı görünse de orta ve uzun vadede durumu kötüleştirecek bir durum bu. Hayatlarını iyi kazanmaya daha yeni başlamış yoksul köylülere durumu açıklamanın zor olduğunu kabul eden mühendisler bunun onlar için “artık çalışmayın” anlamına geleceğini biliyor. bondioksiti hapsetme kapasitesine zarar verecek (10). Karbondioksit salımı (*) Gazeteci da ısınmayı artıracak... Ramirez’e göre, “bofedale’ler kurak mevsimde bu Çeviri: Okan Urun zulların görevini üstlenecekler”. UMSA, onları korumak için ha len etraflarında yer alan, Amerika’nın keşfinden de eski kanalları inceliyor. Edson Ramirez “bu su yatakları suyun yönünü değiştirmeyi ve bofedal’in içinde dolaşımını kolaylaştırıyor; bu durum da bofedale’nin kendi kendini beslemesini sağlıyor” diye belirtiyor. Bu yapıyı incelemelerinin sebebinin iki üç seneye daha yaygın şekilde gerçekleştirmek istemeleri olduğunu söylüyor. Ziraat mühendisleri Miguel Angel Lopez ve Mauricio Cussi de UMSA (1) A. Rabatel (coll.), “Tropikal And Dağları’ndaki buzulların mevcut durumu: Buzul gelişimi ve iklim değişikliği üzerine çok yüzyıllı bir bakış açısı”, The Cryosphere, Göttingen, No: 7, 22 Ocak 2013. (2) E. Berthier (coll.), “And Dağları’nda yirmi yıllık buzul kütle kaybı”, Nature Geoscience, Londra, No: 12, 16 Eylül 2019. (3) And Buzulları ve Suları Atlası: Buzulların çekilmesinin su kaynakları üzerindeki etkisi, Koen Verbist, Tina Schoolmeester, UNESCO, GRIDArendal, Paris, Aralık 2018. için küresel ısınmanın tarım faaliyetleri üzerindeki etkilerini araştırıyor. Bizi Achacachi şehrinin yakınındaki Chojnapata yerlilerine götürüyor. Burada, yerden 4 bin metre yükseklikte birkaç Aymara ailesi bofedale’lerin hemen üzerindeki yamaçlarda tarım yapıyor. Ufukta Titicaca Gölü parıldıyor. “Yamaçlardaki taraçalar bin yıldan uzun (4) “And buzullarının iklim değişikliği bağlamında izlenmesi”, İHHUMSA raporu, Mayıs 2019. (5) Bkz. Tambien la Lluvia, Iciar Bollain filmi (Fransa, İspanya ve Meksika, 2010). (6) Genel Kurul kararı A/64/L.63/Rev.1. (7) Okuma tavsiyesi: Maëlle Mariette, “En Bolivie, sur la route avec l’élite de Santa Cruz (Santa Cruz elitiyle Bolivya yollarında)”, Le Monde diplomatique, UNESCO, 11. yüzyılda şu anki Bolivya’da olan “Tiwanaku medeniyetinin yok oluşu” ile paralellikler kurarak “Bu dağlık bölge emsali görülmemiş bir değişim dönemi geçiriyor” diye belirtiyor. Olayın “ciddi ve hızlı bir iklim değişikliği ile kesiştiğini” de söylüyor. zamandır oradalar, toprak kaymasını önlüyorlar” diyor Perez. Toprağın yok olmasını azaltmak için her bir parsel sırayla nadasa bırakılıyor. Mühendisler bizi Don Juan Mamani ile tanıştırıyor. Burada doğan çiftçi ve lama yetiştiricisi 70 yaşındaki Mamani, eşiyle yaşıyor. On çocuğu da “hayatlarını kurmaya La Paz’a, Şili’ye ve Arjantin’e” gitmiş. Başıyla komşu Temmuz 2020. (8) Los Tiempos, Cochabamba, 2 Haziran 2019. (9) Okuma tavsiyesi: Renaud Lambert, “Un coup d’État trop facile (Kolay darbe)”, Le Monde diplomatique, Aralık 2019. (10) “Tropik And Dağları’nda kar ve buzun hızla azalması: Etkileri, belirsizlikler ve karşılaşılacakzorluklar”, Mathias Vuille; New York Üniversitesi (Albany), EarthScience, No:176, 2018.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle