01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 ağustos 2020 2 Bu kitapta üç kitap var! Mustafa Balbay, dünyanın ve Türkiye’nin 2020 yılındaki görünümünü tarihsel derinlik içinde kaleme aldı. Kitapta, pandemiyle birlikte Türkiye ve dünyanın içinde bulunduğu durum özgün bir bakış açısıyla değerlendirilirken, CHP ile ilgili de önemli bilgiler bulunuyor. Röportajlar, görüşmeler ve özel olarak kaleme alınan yazılarla zengin bir kitap... Demokrasi vurgulu yönetim karşıtı eylemlere sahne olan Cezayir’de Hirak, yazarların ve akademisyenlerin çalışmalarının güncellenmesini sağladı. Hirak hareketi tüm toplumun umudunu yeniden canlandırdı Cephelerde verilen savaşı cehaletle ve yoksullukla savaş takip edecekti... Ulusal Kurtuluş Savaşı, henüz namluların ateşi soğumadan ekonomik savaşla devam ediyordu... Savaşın büyük ustası, kalkınmanın da eşsiz mimarı olacaktı... “Kemalist Ekonomi Modeli”, Atatürk dönemi ekonomi politikasını anlatırken aynı zamanda içinde bulunduğumuz karanlığa da güçlü bir ışık tutuyor. Kurtuluş yolunu, tünelin ucunu, çıkışı gösteriyor... "Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bunları söylediğinde takvimler 21 Ekim 2017'yi gösteriyordu. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, İstanbul'a parsel parsel ihanet edildiğini belgeleriyle ortaya koyuyor; kadim şehre yapılan ihanetin sorumlularını tek tek gözler önüne seriyor. Yüz yıl önce insanlar ilk kez doğmaya başlayan faşizm canavarını tanıyamadılar. Tanıdıklarında da çok geç olmuştu. Biz bugün bu canavarın en azından tarihini biliyoruz. Bu kitap, faşizm canavarının bugünkü biçimini tanıma, geç kalmadan önlem alma çabalarına katkı sağlamayı amaçlıyor. http://www.cumhuriyetkitap.com.tr Le Monde diplomatique [email protected] 10 ağustos 2020 SAYI: 7 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Dış Haberler Müdürü Mine Esen Sorumlu Müdür Olcay Büyüktaş Akça Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Paris TemsilcisiYayın Koordinasyon Süleyman Tosunoğlu Sayfa Tasarım Serpil Ünay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün Yayın Kurulu Ali Sirmen, Aykut Küçükkaya, Mine Kırıkkanat, Mine Esen édité par la SA Le Monde diplomatique Actionnaires: Société éditrice du Monde, Association Gunter Holzmann, Les Amis du Monde diplomatique 1, avenue StephenPichon, 75013 Paris Tél.: 0153949601. Télécopieur: 0153949626 www.mondediplomatique.fr Yönetim Kurulu Başkan ve Genel Yayın Yönetmeni SERGE HALIMI Üyeler Vincent Caron, Bruno Lombard, Pierre Rimbert, AnneCécile Robert Dış İlişkiler ve Baskılar Müdürü AnneCécile Robert Yazı İşleri Müdürü Benoit Breville Yazı İşleri Müdür Yardımcıları Martine Bulard, Renaud Lambert Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Halk ve klanlar AKRAM BELKAID H B AMADACHE OUALEM Ş ubat 2019’da Cezayir’de kitlesel olduğu kadar beklenmeyen halkçı ve barışçıl bir protesto hareketi olan Hirak başladı. Hirak halk hareketinin ilk zaferi, yatalak olmasına rağmen devlet başkanlığı seçimlerinde beşinci dönemi için yeniden aday olan Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika’nın istifası oldu. Bir yıl sonra, kolektif bir çalışma (1) daha bu devrimci çıkışın akıbetini bilmeden birçok Cezayirlinin “ikinci bağımsızlık savaşı” olarak adlandırdığı protesto gösterilerinin tutarlı bir analizini sunuyor. Gazeteci Hassina Mechai’nin açıkladığı üzere, gerçek bir demokrasiyi ve askeri vesayetten kurtulmuş bir devletin kurulmasını talep eden göstericiler aslında sömürgeciliğe karşı mücadelenin hafızasını ve sembollerini devraldı. Kitap, temelinde yolsuzluğa uğramış ve politikası sadece “halkı aşağılamak” olan bir iktidarın kötü yönetiminin ülkede hüküm sürmesinden kaynaklanan bir hareketin kökenlerini ayrıntılarıyla anlatıyor. Manipülasyon konusunda deneyimli güvenlik güçlerine sahip olan rejim, aynı zamanda pandemi süreciyle başlayan karantina uygulamasıyla artan baskının vurgusu olarak kullandığı araçsallaştırılmış adalet sistemine de güveniyor. Cezayir’in bir kamu bankasının iktisatçısı ve eski başkanı olan Omar Benderra, nüfusun büyük bir kısmının nefret ettiği hükümetin uluslararası arenada manevra yapmayı ve Fran sa da dahil olmak üzere güçlü taraftarlar edinmeyi bildiğini ifade ediyor. “Mouvements” dergisinin (2) tespit ettiği gibi Hirak hareketi bir yıl içinde tüm toplumun umudunu yeniden canlandırarak Cezayir yazarlarının, sanatçılarının ve akademisyenlerinin çalışmalarının güncellenmesini sağladı. Dergi özellikle ABD’ye sürgün edilen bir radyocu olan ve “22 Şubat devrimini kaçırdığı” için teselli edilemeyen Abdallah Benadouda’nın metni eşliğinde bir dizi protest Cezayir şarkısı yayımladı. Bu halkın haksızlık ve keyfilikle karşı karşıya olduğu gerçeği Amid Lartan’ın gizemli bir takma ad gerilim romanında (3) yer alıyor. Bir başyapıt olan roman 1990’ların Cezayir iç savaşı dönemini ve Fransa’da olduğu gibi Cezayir’de de astronomik meblağlar kazanan altın çocuk, mütevazı eczacı Rafik Khalifa’nin yükselişinin mükemmel tanımı içeriyor. Rafik Khalifa bugünlerde bazı akrabaları ve Buteflika’nın yakınları gibi hapishanede uyuyor. ‘Kokain kaçakçılığı’... Eski Cumhurbaşkanının hayatı ve düşüşü, bilgi ve menkıbeler açısından iki kitabın zengin konusu. “Jeune Afrique” gazetecisi Farid Alilat, Albay Houari Boumediene’nin her kusurunu affettiği Cezayir sisteminin şımarık çocuğunun (4) güzergâhını anlatıyor. Güce duyduğu açlığı, egosuna odaklı olması, manevra kabiliyeti, kindarlığı ve çok genç yaşta diplomasiyi yönetmesi nedeniyle 1979’da koruyucusunun ölümünden sonra yaşadığı zorlu süreçten (19811992) sonra kimseyi affetmedi ve ona sadık kalan nadir arkadaşlarına bile adil davranmadı. Ordunun et kisini zayıflatmak için sürekli ve kısmen başarılı bir şekilde çalıştıktan sonra, kendisine çok şey borçlu olan bir general tarafından istifa ettirildi. Politikaskeri sistemin gizemleri konusunda (5) uzman olan Naoufel Brahimi el Mili, başkanın kardeşi ve iktidarın “naibi” Said liderliğindeki Buteflika klanının Hirak’tan kurtulma girişiminin şeklini anlatıyor. 2018 baharında, İspanyol birimleri tarafından uyarılan Cezayir donanmasının 701 kilogram kokaini ele geçirilmesiyle “kokain kaçakçılığı”nın, 2019 cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde iktidar içerisinde nasıl bir klan savaşını başlattığını bu vesileyle öğrenmiş olduk. Ayrıca çalışma, aralarındaki tutkulu ilişkiler komedisini devlet işlerini daha iyi yürütmek adına sahnelemek için her zaman hazır vaziyette bekleyen Cezayir ve Fransız liderleri arasındaki uzlaşmalara da ışık tutuyor. Çeviri : Diane Dilek Cat (1) Omar Benderra, François Gèze, Rafik Labdjaoui et Salima Mellah (dir.), Cezayir’de Hirak Bir ayaklanmanın çıkışı, La Fabrique, Paris, 2020. (2) “Hirak, Cezayir devrimi (s)”, n°102, La Découverte, Paris. (3) Amid Lartane, L’envol du faucon vert, Métailié, Paris, 2019. (4) Farid Alilat, Bouteflika. L’histoire secrète (Gizli hikaye), Éditions du Rocher, Paris, 2020. (5) Naoufel Brahimi El Mili, Histoire secrète de la chute de Bouteflika ( Buteflika’nın düşüşünün gizli hikayesi ), L’Archipel, Paris, 2020. Basın kupürleri N ew York Times (11 Temmuz 2020) “Protestolar tehlikeli mi? Uzmanlara göre, sorunun cevabı kimin neyi protesto ettiğine bağlı” başlıklı bir makalesinde siyasi ve tıbbi açıdan merak uyandırıyor: Geçen nisan ve mayıs aylarında şiddetle karantina karşıtı olan protestocular Ohio Columbus’taki ve Michigan Lansing’deki meclis binalarının basamaklarında toplandıklarında salgın uzmanları onlara tepki gösterdi ve enfeksiyonlarda olası artışa dikkat çekti.(...) George Floyd’un 25 Mayıs’ta Minneapolis polisi tarafından vahşice öldürülmesi her şeyi değiştirdi. On binlerce insan sokaklara çıktı. Ancak kitlesel mitingleri kınamak yerine 1300’den fazla halk sağlığı yetkilisi 30 Mayıs’ta göstericilere bir destek mektubu imzaladı. Birçoğu protestolara katıldı. Kemer sıkma politikaları işe yarıyor Die Zeit gazetesi, web sitesinde Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü, DIW (www.zeitonline.de) tarafından yürütülen büyük Alman servetlerine yönelik bir rapor yayımladı: Almanya’da net varlıkların dağılımıborçlar düşürüldükten sonra geçmişte düşünüldüğünden çok daha eşitsiz durumda. Nüfusun ilk ondalık dilimi (en zengin yüzde 10), tahmin edildiği gibi servetin yüzde 59’una değil de yaklaşık olarak üçte ikisine sahip. Nüfusun en zengin yüzde 1’lik dilimi için, bu oran yüzde 22’nin biraz altından yüzde 35’e düşüyor. Araştırmacılardan biri olan Johannes König, “Almanya’da zaten yüksek olan refah eşitsizliği bugüne kadar büyük ölçüde hafife alındı” diyor. (...) Politik uygulamalar bu eşitsizliğin büyümesine etkili oldu. DIW ekonomisti Carsten Schröder, eski kırmızıyeşil koalisyonun en yüksek vergi oranını düşürmesinin, üst düzey gelirlilerin tasarruflarını artırmasına olanak sağladığını söylüyor. “Sonuç olarak, merdivenin en üst basamağındaki servetler daha hızlı büyüdü. Bununla beraber 1990’ların sonlarından bu yana, eşitsiz gelişmeyi engelleyen hiçbir varlık vergisi de uygulanmadı” diyor. Avrupa Birliği’nin dostları Gazeteci Milan Culibrk’e göre, genel seçimlerin muhalefet tarafından boykot edilmesinden sonra, Sırbistan Devlet Başkanı Alexandre Vucic, Avrupa Birliği’nin de (AB) suç ortaklığıyla protestoları itibarsızlaştırmak için gösterilerin şiddetini kullanıyor. (Jutarnji list, 12 Temmuz 2020, Courrier des Balkans) Vucic, muhalefet liderleri arasına nifak tohumları ekmeyi başarmakla kalmadı, aynı zamanda rejimin medyası onlar hakkında öyle bir karalama kampanyası yürüttü ki muhalefet liderleri zamanlarını kendilerini savunmaya harcadılar. Sorun şu ki, Vucic AB ile müzakereleri başlatarak ve Avrupa’ya üyeliğini kendi stratejik projesi gibi sunarak muhalefetin siyaset alanını elinden aldı. Bu açıdan AB’nin bu davranışının hiçbir açıklaması olamıyor. (...) Brüksel, Vucic’te bölgesel meseleler ve Kosova konusunda daha esnek bir ortak bulacağını umuyordu. Aslında, Avrupa pek bağışlayıcıdır ve olan her şeye tahammül ederken Sırbistan altı ay boyunca yeni bir müzakere faslı açmadı. Vucic, pragmatiktir. İktidarda kalması gerektiği sürece AB’yi savunur. Ve aynı tutumu gerekirse Rusya ve Çin için de sergiler. Kirli rüzgâr... Covid19 her ne kadar Türkmenistan’da resmi olarak mevcut olmasa da Devlet Başkanı Kurbankulu Berdimuhammedov yakın zamanda başlatılan önlemler kapsamında akrobatik gerekçeler formüle etti. (Turkmenportal, 7 Temmuz 2020, frankofon Novastan.org sitesi aracılığıyla). Hava kalitesi ölçümlerinin ardından (...) Türkmenistan Sağlık ve Medikal Sanayi Bakanlığı bilgi merkezi, bölgeye güneydoğu, kuzeydoğu ve kuzeyden esen rüzgârların getirdiği toz konsantrasyonunun arttığını tespit etti. (...) Atmosferdeki patojenik maddelerin içeriğindeki olası bir artışın sağlık üzerindeki etkisini azaltmak için sağlık sistemi çalışanları, perakende ticaret, toplu taşıma ve diğer hizmet sektörleri çalışanlarının üst solunum yolu için kişisel koruyucu ekipman kullanmak zorundalar. Çeviri: Diane Dilek Cat
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle