18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 MART 2020 4 GÜNEY AFRİKALI SİVİL TOPLUM KURULUŞU ‘AFRİKA PARKLARI’NIN, DOĞAL PARK ADI ALTINDA Doğayı Afrika milli parklarının Fil ve aslanların son sığınağı olan ve adını yakınındaki nehirden alan Pendjari Parkı geniş koruma alanının bir parçası. Bu tesis bünyesinde Burkina Faso’daki Arly Parkı ve Nijer ile Benin sınırı arasında kalan W Parkı da bulunuyor. Afrika Parkları Müdürü Peter Fearnhead, Pendjari Parkı’nın her ikisi de kamu tarafından yönetilen diğer parklar ile karşılaştırıldığında “en az bozulmuş olan” olduğunu söylüyor. J C EAN hrıstophe Servant* “P ark yöneticisi olarak be ni en çok büyüleyen şey ünlü televizyon dizisi Daktari’deki (1) gibi aslanların ortasında bulunmak” diyor büyük bir heyecanla JeanPierre Wilhelm. Ekibiyle öğle yemeğini yediği masanın tam karşısında 4 bin 800 kilometrekare alan üzerinde savan ve tepelerden oluşan bir manzara uzanıyor. Bu alan Haziran 2019’dan beri aslen Alsace’lı olan altmışlarındaki Wilhelm’in mekânı. Wilhelm, Güney Afrikalı sivil toplum örgütü (STK) African Parks (Afrika Parkları/AP) adına Benin’in Tanguieta şehrinin 40 km. kuzeydoğusundaki biyosfer rezerv alanında yer alan Pendjari Ulusal Parkı’nı yönetiyor. İmtiyazı Benin hükümeti tarafından Mayıs 2017’de AP’ye verilen bu doğal hayatı koruma alanına ulaşabilmek için köylülerin bostan ve pamuk tarlalarından geçmek gerekiyor. Alt bölgedeki fil ve aslanların son sığınağı olan ve adını yakınından geçen nehirden alan Pendjari Parkı, WArlyPendjari (WAP) tesisi olarak anılan uluslar ötesi geniş koruma alanının bir parçası. Bu tesis bünyesinde Burkina Faso’daki Arly Parkı ve Nijer ile Benin sınırı arasında kalan W Parkı da bulunuyor. AP Müdürü Peter Fearnhead, Pendjari Parkı’nın her ikisi de kamu tarafından yönetilen diğer WAP parkları ile karşılaştırıldığında “en az bozulmuş olan” olduğunu gururla söylüyor. Afrika’da bir milli parkın başında STK de olur mu demeyin! Dernekler daha yakın zamana kadar, Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın World Wildlife Fund (WWF) tanık olduğu gibi orman korucularını finanse etme (2) suçlamalarıyla karşı karşıya kalma riskine rağmen ulusal doğa koruma alanlarının yönetimi için fon toplamaktan memnuniyet duyarlardı. Yirmi yıl önce Hollandalı milyarder Paul Fentener Van Vlissingen (bkz. Yandaki kutucuk) tarafından kurulan AP ile STK’lerin Afrika’nın doğal mirasını şirket yaklaşımı ve kâr gütme kaygıları ile doğrudan yönetebileceği dönem de başlamış oldu. Lüks konaklama... Firmanın kıtada yönettiği on beş kadar parkta, konaklama, rehber ve seyahat için gecesi 600 dolardan daha fazla tutabilen lüks otelleri (lodge) tercih eden genellikle de batılı olan zengin müşteriler kalıyor. AP, Benin’de, en zengin müşterileri için özel safari alanı üzerinde beş yıldızlı bir lodge inşa etmeyi planlıyor. STK’nin av turizminden de beklentisi büyük. Benin’deki üç vahşi hayvan ve afrikadomuzu özel av ala nı, parka fotosafariler kadar gelir getiriyor. STK, son yıllarda ivme kazanan tıbbi bitkilerin dönüştürülmesi pazarına da girebilir. Pendjari, molekülleri için henüz patent alınmamış ve geleneksel farmakopede kullanılan bitkiler açısından son derece zengin bir bölge. Sonuç olarak burada yapılan şey, suç işleyenlere karşı sıfır tolerans politikası ile doğayı koruyarak doğadan para kazanmak. AP’nin sloganı da zaten bunu özetler nitelikte: “Doğayı iş ruhuyla korumak”. AP’nin Batı Afrika Bölge Direktörü, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde çalılarda doğup büyümüş İsveçli Erik Mararvm’a göre dernek, “kendini kıtanın geniş ve homojen ekolojik ortamında on bir canlı topluluğunun her birini kurtarmaya” adamış kamuözel ortaklıklarının öncüsü olarak ön plana çıkıyor. Üzerinde iyi çalışılmış bir şema çerçevesinde AP, devletler ile ortalama yirmi yıllık uzun dönem anlaşmalar imzalıyor. Anlaşmaya göre, devletler parklar üzerindeki egemenliklerini muhafaza ederlerken STK de parkların rehabilite edilmesi, bölge hayvanlarının yaşatılması ve çevre köylerdeki toplulukların desteklenmesi için askeri dahil tüm olanaklarını seferber etmeyi taahhüt ediyor. Özel koruculardan oluşan dev yapı... Afrika’nın güneyinin (Malawi ve Zambiya) ardından, STK Orta Afrika Cumhuriyeti’nden Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne uzanan bölgede bulunan, yeniden yapılanan ülkelerin gri bölgelerindeki çok sayıda koruma alanının yönetimini aldı. Mararv, “Orman korucularının Afrika’nın en ücra ve en yetersiz hizmeti alan bölgelerin bir kısmında tek dengeleyici güç” olduklarının altını çiziyor. Bölgedeki bu güçler, Uganda’nın Tanrı’nın Direniş Ordusu (LRA) (3) ya da Güney Sudan Cancavid milisleri gibi kana susamış grupları finanse eden kaçak ava ve fildişi ticaretine karşı mücadeleyi örgütlüyorlar. STK böylece Afrika’daki parkların militarize edilmesinde ileri karakol görevini yerine getirmiş oluyor. Web sitesine göre, “bir STK tarafından yönetilen çeşitliliği en fazla ve en geniş olan Afrika ekosisteminde” STK, Sahra altı Afrikası’nda toplam on iki milyon hektarı kaplayan, on ülkede on altı park bünyesinde bini ekogardiyan (çevre korucuları) olmak üzere beş bin kişiyi istihdam ediyor; bu rakam kıtadaki özel korucu kontenjanı açısından en yüksek rakam. Anglosakson basını özellikle de STK’nin bağışçılarından (4) olan Amerikan National Geographic dergisi AP’nin yok olma tehlikesindeki türler için yaptığı başarılı çalışmalardan övgü ile söz ediyor. STK, 2017’den bu yana onursal başkanları da olan Sussex Prensi Harry ve dünya elçileri olan, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin (IUCN) eski direktörü Amerikalı John Scalon gibi etki alanı yüksek kişilerin desteğini almayı başardı. Bu etkili “beyaz kurtarıcıların” gölgesinde, AP’nin dolgun maaşlı korucuları (aylık ortalama maaşın 65 Avro olduğu Benin’de yaklaşık 300 Avro maaş) düzenli olarak Güney Afrikalı, Fransız ya da İsrailli eski subayların verdiği paramiliter eğitimi alıyorlar. AP ayrıca çok çalışan ve hayvanlara kurulmuş tuzakları en çok tespit edene ya da kuranları yakalayanlara prim de veriyor. Çalışanlar her yıl bir değerlendirmeye de tabi tutuluyor. Wilhelm’in özgeçmişi, AP’nin yönetim modelini daha iyi anlamaya yardımcı oluyor. Nancy Madencilik Okulu mezunu, yedek subay Wilhelm, NATO’nun Kosovo Gücü (KFOR) bünyesinde hizmet vermiş ve ardından on sekiz yıl boyunca Afrika’da aralarında Moritanya’daki Afri madeni, Burkina Faso Hounde’deki altın yatağı dahil olmak üzere çok sayıda madenin kurulması ve işletilmesi alanında yönetici olarak görev almış. Çevre için yıkıcı etkileri olan maden çıkarma işi Wilhelm’in yeni işvereninin savunduğu görüşlerin tam zıttı olsa da Wilhelm’e göre, her iki faaliyet nehir kenarındaki toplulukların desteğine ihtiyaç duyma ortak özelliğine sahip. “Bu topluluklar bu faaliyetlerden dışlandığı tak dirde, her şey çok çabuk altüst olabilir” diyor Wilhelm. Pendjari çevresinde yaklaşık 200 bin kişi yaşıyor. Pendjari müdürü, yüz kadarı yeni işe alınmış ekogardiyan (çevre korucuları) ve Benin devletinin geçici olarak görevlendirdiği dört su ve orman memuru dahil 230 çalışanını motive etmek için kişisel gelişim kitapçığında yer almayı hak eden “Hızlı gitmek istiyorsan yalnız, uzağa gitmek istiyorsan beraber git” özlü sözüne atıfta bulunmayı seviyor. Yerel radyo kanalı Nanto FM’in gazetecilerinden Jerome Sambini, AP’nin sıfır tolerans politikasının, bölgedeki ana şehir “Natitingou’nun hapishanesini doldurmasına” katkı sağladığı kadar “parkın kıyısında yaşayanlarla ilişkilerin gerilmesine de neden olduğuna” dikkat çekiyor. Şubat 2018’de, STK’nin bölgeye gelişinden bir yıl sonra, geleneksel avcılar yasaklara karşı gelerek park içerisinde bir av düzenlediler. Korucular suçluların motorlarını Tanguieta karakolunun deposuna yolladılar. Buna misilleme olarak yüzlerce kişi AP’nin ofisini yağmaladı ve onlarca aracı ateşe verdi. Tanguieta’daki bir kaynağa göre yine aynı yıl korucular, “parkta yasadışı bulunan en az 350 büyükbaş hayvanı, Fulani çobanları ile herhangi bir görüş birliğine varmadan öldürdü”. Bazı mevsimlerde on bin kadar hayvan güneye doğru parktan geçerek göçüyor. “Pendjari sınırında yaşayan topluluklar için özellikle sağlık sorunlarını gidermede kullanılan parktaki fetişlere erişim giderek daha zor hâle geldi” (5) diyor Beninli gazeteci Flore Nobime. Çatılarda kullanılan rafya ve bam Fotoğraf sanatçısı NICK BRANDT, “Road With Elephant” (Filli Yol) isimli çalışması 2014 bunun ya da geleneksel farmakopede kullanılan bitkilerin toplanmasında da benzer engeller ortaya çıkıyor. Tavşan benzeri bir kemirgen olan ve bir dönem parkta kaçak olarak avlanan aguti gibi çalı hayvanlarının eti giderek daha nadir dolayısı ile daha pahalı olmaya başladı. Göç protestosu... AP’nin faaliyetleri daha önce de benzer tartışmalara neden olmuştu. Afrika’nın güneyindeki parkların tarihçesi ve ticarileştirilmesi konusunda uzman Hollandalı siyasi ekoloji araştırmacısı Bram Büscher, “2004 yılında AP, Etiyopya’daki Omo Parkı’nda ve çevresinde yaşayan Mursi kabilesinden binlerce göçebenin yerinden edilmesine karışmasından dolayı büyük bir protestoya neden olmuştu” diye anlatıyor. STK yaşanan olaylar sonrası Etiyopya’dan ayrılmak zorunda kaldı. Büscher’e göre, “kıyıdaş topluluklar parklarının yönetimine doğrudan dahil edilmedikleri sürece, AP çoğu “beyaz müşteriye” yönelik bu “çevreyi koruma kalelerinin” yeni sömürgeci ve gerçeklerden uzak modelini uygulamayı sürdürecek”. Pendjari’deki ofisinde yarım ağızla “Frankofon Afrika topraklarında Güney Afrika’dan çıkan Anglosakson yönetim modelini dayatmanın kültürel zorluklarının farkında olduğunu” söyledikten hemen sonra Wilhelm, “Ama parka gelen balıkçılara karşı daha hoşgörülü olmaya başladık” diye belirtmeyi de ihmal etmiyor. Cihatçı yapılardan tehdit Park müdürünün ilgilenmesi gereken gerilime neden olmuş bir güvenlik konusu da var. Mayıs 2019’da kendisi henüz daha görevine başlamamışken Pendjari’yi ziyaret eden iki Fransız turist “paragöz” bir grup tarafından kaçırıldı. Cep telefonları sayesinde yerleri tespit edilen grup, sonrasında Fransız özel güçleri tarafından Burkina Faso’da etkisiz hale getirildi. Fransızları kaçıranların niyeti rehinelerini 2016 yılında Mali’de (6) ortaya çıkan ve Fulani çobanlarından oluşan cihatçı Ensar ül İslam grubuna satmaktı. Kaçıranlar tarafından vurulan Fransızların rehberi 29 yaşındaki Beninli Fiacre Gbedji’nin ölümü böylesine bir suç olayına ilk defa tanık olan Benin’de büyük bir acı ile karşılandı. Pendjari’deki “güvenlik güçlerinin kapasitesinin artırılması” militarizasyon ile Mayıs 2019’da yaşanan dram arasında bağlantı olduğunu gösteren hiçbir resmi kayıt yok. Ancak riskler biliniyordu. Kaçırma olayından üç ay önce Pendjari’nin Fransa tarafından kırmızı bölge olarak sınıflandırılmasını takiben, Pretoria’da yerleşik Güney Afrikalı Stratejik Çalışmalar Enstitüsü’nün notu şu uyarıda bulunuyordu: “Benin’deki radikal
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle