19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

NERİMAN Dönüm noktası Nergis Kumbasar’ın dizilerde oynadığı karakterler genelde hep sevilen karakterler olmuş. Bir tanesi hariç hep uzun soluklu işlerde çalışmış. Fakat şu anda devam etmekte olan Kiralık Aşk dizisi ve oradaki Neriman karakterini başka bir yere koyuyor. "Bir karakterin sahiden tutması, izleyiciye geçmesi ne demekmiş Neriman karakterinde anladım. Şimdiye dek böyle bir ilgiyle karşılaşmamıştım. Sosyal medyada yazılanların yoğunluğuna ve içeriğine filan da bakınca bu karakterin dönüm noktası olduğunu söyleyebilirim." Sokakta kendisini çeviren çiftler oluyormuş. Mesela bir kadın, eşinin diziyi sadece Neriman karakteri için izlediğini söylüyormuş. "Hâlâ alışamadım. Böyle şeylerle karşılaşınca çok şaşırıyorum" diyor. Ona göre oyunculuk da zamanla değişen mesleklerden. "Bizden öncesi daha da kötüymüş ama o iptidai koşullarda yapılan oyunculuk dönemlerini kısmen ben de yaşadım." Şimdiki çalışma şartlarını çok daha iyi buluyor. Çalışma süreleri hariç tabii... Onu da kendilerinden çok set çalışanları için bir sorun olarak görüyor. YASMİN Oyunculuğa yakın Nergis Kumbasar’ın iki kişilik bir hayatı var. O ve kızı Yasmin. Bu yıllardan beri böyle. Mehmet Ali Erbil’den ayrıldıktan sonra birkaç erkek arkadaşı olmuş tabii. Fakat sektörden olmadıkları için ilişki de göz önünde yaşanmamış. Bir süredir yalnızlığından epey memnun. "Güzel bir arkadaş çevrem var, geziyoruz, konserlere gidiyoruz, yemekler yiyoruz. Yasmin de artık arkadaşlarıyla vakit geçirmeye başladı, mutluyum" diyor. Yasmin bu yıl üniversite sınavına girmiş. Reklam, Kültür Yönetimi gibi bölümler var aklında. Fakat oyunculuğa da uzak değil. Yavaş yavaş olsun istiyormuş. Üniversitenin tiyatro topluluğunda örneğin. Dayanamayıp magazin basınının Yasmin’i takibe almasını soruyorum. “Tamam, bu işin kuralı bu, magazin dünyanın her yerinde böyle ama çocuk farklı bir durum. Mağazada satılan bir şortu giydi diye sayfa sayfa haber yapmanın ne lüzumu var?" diyor. risi olarak 1989 yılına kadar böyle devam ediyor. Yani dönemin en başarılı bulunan oyuncularından birine âşık olup evlenene kadar. Mehmet Ali Erbil’le ortak arkadaşları vasıtasıyla tanışıyorlar, arada bir rastlaşıyorlar. Bir yılbaşı öncesi ailesinin yanına giden Nergis ile Erbil aynı uçakta karşılaşınca bir çekim başlıyor. Ankara'da görüşme trafiği hızlanıyor ve sonrası aynı hızda bir evlilik. Ve birlikte geçen yedi yılın ardından ayrılık. Fakat onlarınkisi başka ayrılıklara pek benzemiyor. Evliliklerinin son yılında dünyaya gelen Yasmin’in bunda etkisi büyük tabii. Lakin Yasmin’in varlığının dışında da eski eş, eski sevgili tarifinin dışında bir yakınlıkları, arkadaşlıkları var. Bunda Nergis Kumbasar’ın çatışmacılıktan uzak karakterinin de etkisi önemli kuşkusuz. Hiç sinirlenmez misiniz, hep neşeli bir insan mısınızdır diye soracak oluyorum, o da aynı soruyu evdeki yardımcısına yöneltiyor: "Sinirli miyim ben?" Cevap "Değilsin" diye geliyor. "Sinirli değilsin ama paniksin, acelecisin." Kumbasar onaylıyor. "Evet ya. Aceleciyim ben. Paniğim. Her şey hemen olsun istiyorum." Erbil’le evlenince Türker İnanoğlu hemen bir film teklifiyle geldi. Aynı yıl Sevmek ve Ölmek Zamanı isminde bir filmde beraber oynadık. Yasmin çocukken o filme ne zaman denk gelse ağlardı. Sonunda Mehmet Ali de, ben de ölüyorduk çünkü. sunuculuk kalıyor. Ekran önünde doğal bir hali var. Bu kadar doğal olunca insan ya ağzımdan kötü bir şey kaçarsa diye tereddüt etmez mi? "Hayır, normal halimde o kadar kontrollü bir insanım ki, evde bile öyle bir ihtimal olmadığından canlı yayında, kamera karşısında da yok." Gaflarıyla sürekli gündemi belirleyen Mehmet Ali Erbil’in paralel evrendeki zıttı yani... Yok, savunuyor yine eski eşini: "Erbil, Amerika’da olsaydı eleştirilen çoğu şakasına gülünür geçilirdi. Orada şovmenlerin bu sözleri çok doğal. Burada insanlar tepki gösteriyor. Fakat Erbil o kadar uzun süredir ekran önünde ki, izleyenler kötü niyetle bir şey yapmadığını biliyor, kızmıyor." SUNUCULUK Canlı yayın heyecanlı Eğlence programları sundu, bir dönem Show TV’de kadın programı da yaptı. Sunuculuğu seviyor. Bundan sonra da yapmak istiyor. Özellikle canlı yayını heyecan verici buluyor. Fakat ilk canlı yayını berbatmış. 1990’da bir eğlence programında baştan sona devirmediği çam kalmamış. Sonra bant yayınlar sayesinde kamera önüne alışınca şimdi işin kurdu olmuş. MANKENLİK Artık profesyonelleşti Özellikle dünya çapında yıldızların artık birer markaya dönüşmesiyle birlikte bu mesleğin giderek profesyonelleştiğini söylüyor. Fakat kendi döneminde işler çok daha yoğunmuş. "Sırtımızda çanta, tanıtımdan tanıtıma koştururduk. Şimdi öyle değil. Artık o kadar çok sayıda iş yok. Dolayısıyla bizim zamanımızda olduğu gibi sadece mankenlikle hayatı idare etmek, kiranı ödemek gibi bir ihtimal de yok. O yüzden şimdiki mankenlerin hepsi oyunculuğa dönmek zorunda kalıyor. Bizse uzun bir süre sadece mankenlik ve reklam oyunculuğu yaparak yaşadık, hayatımızı kazandık." 5 MEHMET ALİ'NİN ZITTI Peki ya hırs? "Hırs, yaptığım şey iyi olsun diye titizlenmekse evet, hırslıyım." Son olarak kıskançlık? "Orada da aynı. Bir rolü seyrederken, yahu niye beni seçmemişler de onu seçmişler ki, dediğim oluyor tabii. Ama o kadar. O rol benim olmadı diye kendimi de paralamam." Evlilikle birlikte mankenlik bitmiş oluyor. Geriye oyunculuk ve 26 TEMMUZ 2015
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle