Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Avrupa taraftarı da ebilet ve tribün yasağından dertli Avrupa Futbol Taraftarları Birliği’nin (Football Supporters Europe) kongresi bu yıl Kuzey İrlanda’nın başkenti İrlanda’daydı. Kongreye Türkiye’den TarafDer üyesi Başar Yarımoğlu da katıldı. Aynı zamanda FSE yönetim kurulu üyesi olan Yarımoğlu, Belfast’ın yankılarını anlattı. TRİBÜN KAPAMA ÇÖZÜM OLAMAZ Tribün kapama cezası tüm Avrupa’da giderek yaygınlaşan bir yaptırım. UEFA da kendi organizasyonlarında bu yaptırımı daha fazla uygulamaya başladı. Örneğin 2013’te Celtic tribünleri kapatılmıştı, geçen sezon Bayern Münih’in stadında tribün kapatıldı. Üstelik UEFA bu uygulamada Türkiye’yi emsal gösteriyor. FSE olarak buna kesinlikle karşıyız. Bu yaptırımı caydırıcı bulmuyoruz hatta tribün olaylarını teşvik ettiğini düşünüyoruz. Çünkü olay çıkarmayıp tribüne girmeyen seyircileri de asıl olay çıkaranlarla özdeşleştiriyor, onları da tahrik ediyor. Burada asıl çözüm, tribünde olay çıkaran dörtbeş kişiyi tespit edip onları cezalandırmaktan geçiyor. Zaten kulüpler de emniyet güçleri de tribündeki çekirdek kadroyu oluşturan 100 kişiyi tanır. Bunların içinden olay çıkaranları bulmaları da zor değil. SPOR Sıra hangi rekorda Eurosport web sitesi bundan iki yıl önce atletizmde kırılması mümkün olmayan dünya rekorları listesi yapmıştı. Listenin ilk sırasındaki erkekler sırıkla atlama rekoru geçen yıl kırılmıştı. Geçen hafta da kadınlar 1500 metre rekorunu Etiyopyalı Dibaba tarihe gömdü. Bakalım bundan sonra sıra hangi rekorda? 1) 400 metre kadınlar (1985): Bugünün koşucuları Doğu Alman Marita Koch’un 47.60’lık derecesinden iki saniye daha yavaş koşuyor. 20 yıldır rekoru tehdit edebilen çıkmadı. 2) 100 ve 200 metre kadınlar (1988): Amerikalı Florence GriffithJoyner aynı yıl içinde iki rekoru da 10.49 ve 21.34’le paramparça etmişti. Arada 100 metrede 10.70 civarında koşanlar çıktı. Ama 200 metrede yanına bile yaklaşamadılar. 3) 800 metre kadınlar (1983): Çekoslovak atlet Kratochvilova’nın derecesi halen en eski dünya rekoru. 1:53.28’ine yaklaşanlar olmuştu ama şu andaki seviye çok uzakta. 4) Uzun atlama erkekler (1991): Önceki rekor da 23 yıllıktı, Amerikalı Mike Powell’ınki de 24 yılı doldurmak üzere. Mevcut atletler Powell’ın 8.95 metrelik rekorunun 40 cm gerisinde. 5) Gülle atma kadınlar (1987): Sovyet gülleci Lisovskaya 22.63 metrelik rekoruyla rahat edebilir çünkü 1988’den bu yana 22 metreyi geçebilen çıkmadı. EBİLET SEYİRCİYİ STATLARDAN KAÇIRIR Elektronik bileti aslında Türkiye dışında bu kadar kapsamlı uygulayan bir ülke yok. İtalya’da bir dönem uygulandı ve tepkiler üzerine kaldırıldı. Sadece deplasman taraftarlarına uygulanıyor. Polonya’da geçen sezon uygulama sona erdi. Biz de Türkiye örneği üzerinden FSE’ye ve UEFA’ya elektronik biletin hedefinden şaştığını anlattık. Bu kadar fazla kişisel bilgiyi toplayan bir bilet uygulamasının ve güvenlik önleminin taraftarı tribünden kaçırdığını düşünüyoruz. Öncelikle aileler tribünden elini ayağını çekti. FSE olarak ebiletin sona ermesini, kulüpler, federasyon ve taraftarların bir araya gelerek çözüm aramasını öneriyoruz. Alp Ulagay @alpos Kadın futbolu artık para da kazandırıyor Kadınlar Dünya Kupası öyle bir sükseyle sona erdi ki, turnuvanın yıldız futbolcuları hâlâ dergilerin kapaklarında, TV reklamlarında yer alıyor. Kadınlar Futbol Milli Takımı antrenörü Necla Güngör, Kanada’ya gitti, seminerlere katıldı ve finali de stadyumda izledi. Kendisini etkileyen noktaları anlattı. 16 TIKLIM TIKLIM FİNAL ABD ile Japonya arasındaki final maçında müthiş bir atmosfer vardı. Öncelikle tribünler tıklım tıklımdı. 54 bin kişi izledi maçı. Ben de ilk defa A takımları düzeyinde bir dünya kupası maçı izledim ve çok keyif aldım. Stadyum ve saha içi organizasyonu da kusursuzdu. Her detay düşünülmüştü. Her şey tıkır tıkır işledi. MORGAN 3 MİLYON DOLAR KAZANACAK Kadın futbolu ABD’de para kazanılan bir iş koluna dönüşmüş durumda. Hem büyük bir kamuoyu ilgisi var hem de oyuncular müthiş paralar kazanıyor. Örneğin Amerikalı Alex Morgan’ın 2015 yılı tahmini geliri 3 milyon dolar olacak. Bunun büyük kısmı da reklam ve sponsorluklardan gelecek. Keza Aby Wambach ve Hope Solo gibi diğer Amerikalı oyuncular da çok popüler. KADINLARA DAHA FAZLA GÖREV Üç günlük sempozyumda kadın futbolu uzmanları çeşitli konularda sunumlar yaptı. Üstünde durdukları en önemli nokta kadınlara federasyonlarda yönetici ve milli takımlarda antrenör olarak daha fazla görev verilmesi. Özellikle eski futbolcuların, eski hakemlerin daha fazla görev almasını öneriyorlar. Yine kadın futbolcuları geliştirmek için daha fazla milli maç oynanması da konuşulan öneriler arasındaydı. Beni en çok etkileyen üç şey ise ABD'nin tanıtımdaki başarısı, futbolcuların fizik kondisyon seviyesi ve organizasyonun kalitesi oldu. Alex Morgan 26 TEMMUZ 2015