19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Festivalin iyilik melekleri İstanbul Caz Festivali bu yıl 22’nci kez düzenlenirken, Marcus Miller, Fatoumata Diawara ve Joan Baez gibi aktivist yanlarıyla öne çıkan müzisyenler İstanbul’da olacak. FESTİvALDE öNE ÇIKANLAR f Tigran Hamasyan. Üç yaşında piyano çalmaya başlayan, 18 yaşındayken Montreux Caz Festivali ve Thelonious Monk Enstitüsü’nün piyano yarışmalarında birincilik kazanan, 28 yaşındaki müzik dehası Hamasyan, 30 Haziran’da Aya İrini’de. Aya İrini Müzesi’ndeki konserde Hamasyan’a Erivan Devlet Oda Müziği Korosu eşlik edecek. Hamasyan’ın tek konseri bu değil. 1 Temmuz akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda basta Sam Minaie, davulda Arthur Hnatek’in olduğu trio’suyla olacak. f Festivalde ilk konserini verecek isimlerden biri de Jools Holland. 20 kişilik Rythm and Blues Orchestra’yla 7 Temmuz’da Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda vereceği konserde kendisine İrlandalı sanatçı Imelda May ve 80’lerin efsane gruplarından Soft Cell’in vokalisti Marc Almond eşlik edecek. f İki yıl önce geldiğinde festival izleyicilerini çok etkileyen Melody Gardot, 6 Temmuz Pazartesi akşamı Sepetçiler Kasrı’nda. Tigran Hamasyan Fatoumata Diawara İKSV tarafından 22'nci kez düzenlenen Caz Festivali, 27 Haziran’da başlıyor. Konukları arasında uzun yıllardır beklenen pek çok sanatçının yanında, Türkiye’yi bir kez daha ziyaret edecek isimler var. Festival 15 Temmuz’a kadar 35’in üzerinde konserde 250’den fazla yerli ve yabancı sanatçıyı ağırlayacak. Müziğin gücünü kullanarak barış ve insan hakları için çalışan üç farklı isim, Marcus Miller, Joan Baez ve Fatoumata Diawara festival için İstanbul’da sahnede olacak. MÜZİK melody Gardot marcus miller AFRİKA'DA EN ETKİLİ 100 KİŞİDEN bİRİ Fatoumata Diawara da Afrika’da kadın haklarına ve dünya barışına her zaman dikkat çeken isimlerden biri. Müziğe başlama hevesini dahi adaletsizliğe karşı sesini duyurmak olarak açıklayan Diawara, New African dergisi tarafından da Afrika’daki en etkili 100 insan arasında gösteriliyor. Verdiği her konserinde halkının, kendi insanlarının sesini duyurmaya çalıştığını belirtiyor. Çocukken teyzesiyle birlikte yaşadığı Mali başkenti Bamako’yu hayallerinin peşinden koşmak için terk eden Diawara, Mali’de askeri darbe sonrasında Bamako’da insanların korktuğunu ve kadınların erkeklere göre her zaman daha tehlikede olduğunu hatırlatıyor. Üç yıl önce Mali’ye geri döndüğünde, barış için şarkılar kaydeti. Diawara, Buena Vista Social Club ile dünyayı turlayan Kübalı caz piyanisti Roberto Fonseca ile birlikte 8 Temmuz’da Feriye Lokantası’nda olacak. 21 HAZİRAN 2015 JOAN bAEZ 2015 VİCDAN ELçİsİ En son 11 yıl önce, 2004’te Türkiye’ye gelen Joan Baez’in ismi her zaman özgürlük, insan hakları, savaş karşıtı kavramlarla birlikte anılır. Hatırlarsınız, Gezi direnişinde de Türkiye halkına, öğrencilere, avukatlara, doktorlara desteklerini iletmiş, sesinizi duyduk demişti. “İnsanın yiğitliğinin en yüksek mertebesinin sokakta yürümesi ve direnmesi” olduğunu söyleyen Baez, 68 kuşağının sembollerinden biri. Şarkılarında sosyal adaletsizliğe, savaşa karşı bir tavır almış ve eşit haklar çağrısının seslerinden biri oldu. 1963'te Washington yürüyüşü sırasında Martin Luther King’e destek vermiş, 1969'da Woodstock festivalinde sahneye çıkmış, ve Vietnam Savaşı karşıtı mitingler ve konserlerde yer almıştı. We Shall Overcome (Üstesinden Geleceğiz) şarkısıy24 Joan Baez la 1960’lı yıllarda Amerika’daki ırkçılığa karşı siyah hareketin sesi olmuştu. 2011’de Wall Street işgaline de desteklerini iletmişti. Baez son olarak mayıs ayında Uluslararası Af Örgütü’nün 2015 Vicdan Elçisi Ödülü’nü Ai Weiwei ile birlikte aldı. 1 Temmuz’da İstanbul Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda özleyenlerine kavuşacak. KöLELİK TARİHİNİ DüNYAYA ANLATIYOR Daha önce birçok kez İstanbul Caz Festivali’nin konuğu olarak konser veren Marcus Miller, yıllar önce Miles Davis için Desmond Tutu’ya ve Güney Afrika’da ırkçı ayrımcılık sistemi olan Apartheid zamanında zorluk çeken herkese ithaf etiği Tutu adındaki şarkıyı yazmıştı. Şarkı, Desmond Tutu ve Nelson Mandela’nın Apartheid’ı ortadan kaldırmasında rol oynayan faktörlerden biri oldu. 2013 yılında UNESCO barış elçisi seçilen Miller, bu kuruluşun köle ticareti karşıtı projesi Slave Route’un (Köle Yolu) da sözcüsü olarak atanmıştı. Slave Route projesi kapsamında, Afrika’daki kölelik tarihini dünya çapında öğretmek amacını da taşıyan Miller, The Story of Slavery (Kölelik Tarihi) adlı ilmin yapımında da rol oynadı. Onuncu albümü Afrodeezia ile Caz Festivali kapsamında İstanbul’a gelecek olan Marcus Miller, bu albümünde Afrika tarihi ve müziğe olan ilgisini birleştiriyor. Miller, 2 Temmuz’da İstanbul Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle