Katalog

Şem Perperok S.O.S. Küçük Suçlar Hapishanesi Minnie Koru Beni Kaybolan Renkler Sokaklar vicdana davet ediyor Hrant Dink Vakfı’nın Vicdan Filmleri projesinin 2014 döneminden Sokak temalı 18 kısa film, bugün İKSV İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilecek. Vicdan Filmleri Projesi, Hrant Dink’in vicdana dair bir sözünden hareketle başlıyor: “Sağduyunun, vicdanın sesi suskunluğa mahkum edildi. Şimdi o vicdan çıkış yolu arıyor.” Hrant Dink Vakfı, “Bu sözü pratik anlamda nasıl gerçekleştirebiliriz” sorusunun cevabını Vicdan Filmleri Projesi’ni hayata geçirerek bulmuş. Peki Sokak teması? Sokak, Vicdan Filmleri’nin vicdan temasının yanında ilk kez geçen yıl eklediği başka bir tema. Proje koordinatörü Özge Kantarcı, “Özellikle son dönemlerde, sokaklarda, kamusal alanlarda yaşadıklarımızın tamamı vicdanlara dair şeyler gibi duruyordu. Sokaklarda yaşayanlar, kentsel dönüşüm sonunda evsiz kalanlar, kentin dışına itilenler, sokaklarda, meydanlarda ses çıkardığımızda karşılaştığımız muamele, günlük hayatta karşılaştığımız her şey vicdana dair” diye anlatıyor sokakla vicdan filmlerinin kesişmesini. olmasının nedeni, Vicdan Filmleri Projesi’nin sadece sinema özelinde açıklanmaması. Vicdanlarımızı görünür kılmak gibi bir derdi olduğu için farklı alanlarda iyi isimlerle mümkün oluyor ancak. Değerlendirmede kıstas ise görselliğin yanında vicdana dair fikirler. Fakat; proje filmin nasıl çekildiğinden çok, konusuyla ilgileniyor. Daha sonra filmlerin aldığı puanlar toplanıyor ve filmler sıralanıyor. Buna göre en fazla puan alan ilk 20 film belirleniyor. 20 film art arda eklenerek, seçki haline getirilip, festivallere ve özel gösterimlere yollanıyor. Renkler”, Uğur Günay Yavuz’un “Minnie Koru Beni” filmi, Veysel Çelik’in yönettiği “Soma 301”, Ramazan Kızılırmak’ın yönettiği “Salpa”, Eşref Yıldırım’ın yönettiği “Küçük Suçlar Hapishanesi” ve “İnşa”, Hasan Kılıç’ın yönettiği “Siber”, Güler Aşık’ın yönettiği “Bugün Günlerden Aynı”, Ufuk Erden’in yönettiği “S.O.S” ve “Hafıza Silme Merkezi”, Hatem Hadawy’nin yönettiği “Nothingness”/“Hiçlik”, Bilal Çakay’ın “Ölü Oğullar Ülkesi”, Furkan Yazgeç’in “Sınırsız”, Mehmet Yamak’ın “Kurban” filmleri. Her yönetmen sokağın farklı hallerini işlemiş. Her biri sokak kavramına başka bir konu üzerinden yaklaşmış. Berkin Elvan’ı, doğa katliamını, HES mücadelelerini anlatmak, iş cinayetleri, savaşsınır ilişkisi, sokakta mayınlar arasında oynayan çocuklar, çocuk hakları SİNEMA 59 başvuru oldu Projeye, Mart ile Kasım ayları arasında, beş dakikayı geçmeyen amatör ve/veya profesyonel olmak üzere toplam 59 kısa film başvuru yapmış. 2014 döneminin jüri üyeleri; Amat Escalante, Azize Tan, Ercan Kesal, Jay Weissberg, Rakel Dink, Şebnem İşigüzel, Tuğrul Eryılmaz ve Zeynep Özbatur Atakan tarafından bu yıl 18 film belirlenmiş. Puan sıralamasıyla gösterilecek filmler şöyle: Burkay Doğan’ın yönettiği “Şem”/“Mum”, Doğan Karakaya’nın yönettiği “Halı”, Güney Eker’in yönettiği “Nötr”, Mert Daş’ın yönettiği “Perperok”/“Kelebek”, Ozan Gönen’in yönettiği “Kaybolan Önemli olan konusu Vicdan Filmleri Projesi ilk kez 2009 yılında düzenlendi. Amacı adıyla müsemma, vicdanlarımızı görünür kılmak. Proje bir yarışma değil bu nedenle Vicdan Filmleri’nin proje olarak anılmasını tercih ediyorlar. Uluslararası jüri, gelen tüm filmleri izliyor ve puanlandırıyorlar. Jürinin bu kadar geniş 12 NİSAN 2015 Vicdanımızla yok edileni arayalım Vicdan Filmleri’nin 2015 dönemi 31 Mart itibarı ile başladı. Bu yılın teması “Yok edilenler.” Bu temayı seçme nedenleri, yok edilen değerleri, doğayı, insanları, hayvanları, zenginlikleri, medeniyetleri kısa filmlerle anlatmak. Ayrıca, 1915’ten günümüze kadar gelen alışılmış, saklayan tarih algısını da sorgulamak. 11 Kasım tarihine kadar vicdan ve yok edilenler temalı filmleri vicdanfilmleri.org adresine yüklemek mümkün. Proje, her yıl olduğu gibi amatör ve profesyonel filmlere açık ve tür sınırlaması yok. 2015’in jürisinde ise Defne Halman, Eren Keskin, Jülide Aral, Margarethe von Trotta, Rakel Dink, Semih Kaplanoğlu ve Sevin Okyay var. gibi konular üzerinden kısa filmler çekilmiş. “Şem”, sönen dilekleri yeniden gerçekleştirmeye çalışan mumun öyküsü. “Minnie Koru Beni”, 2013 yılında Türkiye’de gerekli önlemler alınamadığı için hayatını kaybeden 633 çocuk hakkında. “Perperok”, Türkçe bilmedikleri için bir zeka testine sokulan ve testteki içerisindeki Türkçe soruları cevaplayamadığı taktirde Rehabilitasyon Merkezlerine gönderilen çocukların hikâyesini anlatıyor. “Siber”, “Sokaklar kimindir, insanoğlunun bu siber yaşamı nereye gidiyor? Gecesi gündüzü bir olan insanın hayattaki koşturmacası nereye kadar?” diye soruyor. “S.O.S.”, hayatını hiçbir şey yapmadan sadece televizyonun başında geçiren bir adamın, sonunda başına gelenlerin trajikomik hikâyesi. “Kaybolan Renkler”, televizyon, öğretmen, patron, arkadaş çevresi gibi dış etmenlerin insan düşüncesini nasıl şekillendirdiğini sembolik bir dille anlatıyor. Vicdan filmleri bugünkü festival gösteriminden sonra, 5 Mayıs’ta Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde gösterilecek. Bu filmlere daha sonrasında çeşitli festivaller ve üniversitelerin özel gösterimlerinde de denk gelebilirsiniz. Gösterim İstanbul Film festivali içinde bugün 12.30’da Beyoğlu Atlas Sineması’nda. 25