Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Soldan sağa önde: Melikşah Altuntaş, Ekin Sanaç, Cem Kayıran. Soldan sağa arkadakiler: Aylin Güngör, Doruk Yurdesin, Sadi Güran, Seden Mestan, J. Hakan Dedeoğlu Bant tipi yaratıcı üretim Müzik, konser, organizasyon, dergi, sergi, sinema, illüstrasyon, yayınevi... Bant ve çevresinde oluşan ekip piyasanın malum koşullarına rağmen üretmeye devam ediyor. Üstelik aynı işe soyunan pek çokları kepenk indirmek zorunda kalmışken. gibi meseleleri kafamızda döndürmemizin haklı sebepleri var tabii ki ama Bant Mag.’ın genel yayın yönetmeni Aylin Güngör’ün de bahsettiği konser organizasyonlarındaki o “yığılma” hali ve “bu konserler tutuyor, biz de yapalım” piyasası yüzünden müzik severlerin hevesini yitirdiğini de kabul etmek gerek: “2013 sonrası, Türkiye’deki konser piyasasının genel olarak dibe doğru gittiği bir dönem oldu. Gereğinden fazla benzer türde konser düzenlendiği için olsa gerek. İzleyici maddi olarak da yetişemedi hepsine birden. Biz de tam o noktada konser yapma işine ara verdik.” Indie konserlerinin tüm İstanbul’a yayılmasından önce bu türü şehre ilk duyuranlar arasında Bant Mag. konserleri vardı oysa. Bundan tam 10 sene önce Damon & Naomi ile yaptıkları bir röportajda grubun “En büyük hayalimiz İstanbul’a gelmek ve rakı içmek” demesi üzerine kolları sıvamaya karar veren ekip, böylece ilk konserini düzenleyerek şehri özgün seslerle buluşturmak üzere yola koyulmuştu. Damon & Naomi’nin ardından düzenlediği ve o gün orada olanların “Gökhan Akçura’nın, yüksek sesle konuşarak konseri mahvetmenin eşiğine gelen seyirciyi layığıyla susturduğu konser” olarak hatırladığı Cat Power konseriyle yeni yeni canlanmaya başlayan İstanbullu indie dinleyicisinin bir sonraki hareketini merakla beklediği bir ekip haline gelmişti Bant. Gelecekte ise Bant’ı 2007’den 2011 yılına kadar her ay düzenleyeceği ve her bir konseri ayrı bir fenomene dönüşecek City Star Nights serisi bekliyordu. Her ay dünyanın farklı şehrinden bir ismi ağırlayan bu seri sayesinde rakı kadehini tek seferde kafasına diken Lydia Lunch’ı da izledik, İngiltere’nin melankolisini Facebook’un henüz tüm dünyaya yayılmadığı, Twitter’ın okuma yazma alışkanlıklarımızı 140 karaktere indirgemediği, YouTube’a daha ilk videonun bile düşmediği o günleri hatırlıyor musunuz? Hani onca zahmetle arayıp bulduğumuz bir şarkı karşısında sevinç gözyaşları akıttığımız, çok merak ettiğimiz filmin torrentini değil de vizyona girmesini beklediğimiz o günleri... İşte Bant, bundan on küsur sene önce tam da o günlerde, gördüklerimizin de duyduklarımızın da ana akımın bize sunduklarıyla sınırlı kaldığı bir dönemde hayatımıza girdi. Hele ki memleketin kültürsanat ve müzik yayımları konusundaki açlığını bastırmada önemli rol üstlenen yayımlar birer birer kapılarını kapatıp gitmek zorunda kalmışken... Seden Mestan Şehri dolduran özgün sesler İstanbul’un “yoğun” konser gündemi de son birkaç yıldır müzik severleri doygunluğa ulaştırmışken... Bir vakitler yolunu dört gözle beklediğimiz müzisyenlerin bile konserlerine gitmeden önce birkaç kere düşünür hale geldik. Bilet fiyatları, yolda harcanacak vakit 18 Babylon’a taşıyan The Wedding Present’ı da... City Star Nights’ın en güzel taraflarından biri ise o dönem organizatörlerin getirmeye cesaret edemediği, ismi buralarda henüz pek yayılmamış isimleri sahnede izleyebilmekti muhtemelen: Caribou ve The Radio Dept. gibi gruplar tüm biletleri tükenen konserlerinden önce İstanbul’da ilk kez City Star Nights kapsamında sahne almıştı. Yerel müzik sahnesinden isimleri Peyote ve Arkaoda gibi, bu isimlerin kıymetini bilen mekanlarda izlemeye alışıktık hep. Ta ki Bant Mag. ekibinin ilk kez 2010 yılında düzenlediği Demonation Festivali’ne kadar... Daha önce bir plak şirketi üzerinden albüm yayınlamamış grup ve müzisyenleri, hem organizatör hem de sektörden isimlerle buluşturmak amacıyla yola koyulan Demonation, geçtiğimiz beş yıl boyunca popüler kültürün bu özgün sesleri keşfetmesinde önemli bir rol üstlendi. She Past Away’den On Your Horizon’a, Kilink’ten The Ringo Jets’e, Seni Görmem İmkansız’dan Ah Kozmos’a kadar onlarca ismi ağırlayan festival, düzenlediği panellerle de bağımsız müziğin yanında olmaya devam ediyor. 12 NİSAN 2015