02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MANİSA 7 Kurşunlu Şelaleleri Sart Çayı kıyısında ve Bozdağ’ın batısındaki tepelerin kuzey yamaçları üzerinde Meles adlı bir kral tarafından kurulan antik kent, tarihe paranın ilk kullandığı bölge olarak adını yazdırıyor. Kentin içinden geçen Sart Çayı’nın (Paktolos) getirdiği altın kırıntıların toplanarak işleme yerlerinde para haline getirildiği anlatılıyor. Kentin altın çağını Lidya Krallığı’nın başkentiyken, son kral Kroisos’un döneminde yaşadığı belirtiliyor. Altınla gümüş karışımı bakla formundaki yaratılan para birimi elektron, Kral Kroisos döneminde altın ve gümüşten basılıyor. Dilimizde yaygın olarak kullandığımız “Karun gibi zen gin” deyimi de dillere destan serveti, ticari gelirleriyle ve cömertliğin birleştiği kaydedilen Kroisos’a atfediliyor. Perslerin kenti almasının ardından Büyük İskender bu döneme son veriyor. Bergama Krallığı ve Roma İmparatorluğu dönemlerinin yaşandığı kent, bu dönemlere ait yapıları barındırıyor. Sardes’e ilk girildiğinde yolun kenarındaki heybetli sinagog dikkati çekiyor. Millattan sonra 3. yüzyıla ait, yerlerin mozaiklerle kaplı dünyanın en büyük sinagogunun üç yüz metre doğusunda Hristiyanlığın ilk yedi kilisesinden biri bulunuyor. Sardes Kilisesi’nin bir zamanlar duvarlar da dahil tüm yapısının mermer plakalarla Attalos At Çiftliği kaplı olduğu vurgulanıyor. Kilise ve sinagogun varlığı kentin din turizmi açısından da önemini gösteriyor. Sinagogunun arkasındaki Gymnasion’a geçiş mermer bir avluyla yapılıyor. Yakınındaki hamam kalıntılarından en sağlamını sıcak su havuzununu bulunduğu caldarium bölümü oluşturuyor. Kazılarda, Bizans dönemine ait bulunan otuza yakın dükkan kentteki ticaretin canlılığını kanıtlıyor. İlklerin kenti Sardes, 1075 yıllarında Selçuklu Türklerinin eline geçmesiyle de önemini koruyor. Artemis Tapınağı Günümüze dek korunarak gelmiş en iyi durumdaki Ar temis Tapınakları‘ndan biri, heybetli sütunlarıyla Sardes’te bulunuyor. Yapımına İsa’dan önce 300’de başlandığı ve yapımı asırlarca süren tapınak, Bozdağ sırtlarında bulunuyor. Sardes kentinden çıktıktan sonra yolun sonuna dek gidildiğinde tapınak sizi karşılıyor. Tapınak, Doğu Roma İmparatoru Konstantinius’un Hıristiyanlığı kabul edişine kadar önemini koruduğu kaydediliyor. Tapınağın güneydoğu köşesinde Bizans kilisesi dikkat çekiyor. Amerikan Arkeoloji gurubunun 1910’da başlattığı kazılardan sonra tapınak tümüyle ortaya çıkartılan tapınağa ait eserlerin büyük bölümü New York Metropolitan Müzesi’nde sergi ? Gölmarmara
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle