Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MAKEDONYA 15 Kurşunlu Han Kratova şak noktasında yer alan tarihi bir kent olarak iktisadi bakımdan da önemli bir merkez. Bu yüzden atalarımız burada iktisadi hayatın gerekleri olan çarşılar, hanlar inşa etmiş. Osmanlılar Üsküp’te on yedi han yaptırmışlar. Bu da kentin iktisadi önemini gözler önüne seriyor. Sulu, Kurşunlu ve Kapan Han bunların ayakta kalan örnekleri. Üsküp’ün can damarı olan Vardar Nehri, üzerindeki zarif taş köprü ise beş yüz küsur yıldır iki yakadaki insanların birbirine kavuşmasını sağlıyor. Türk medeniyetinin Balkanlar’daki en güzel örnekle rinden biri olan bu şaheser, başından geçen onca felakete, tanıklık ettiği acı tatlı binlerce olaya rağmen zamana direniyor. Her ne kadar ufak tefek kayıpları olmuş, mesela tam ortasında yer alan kitabenin bir bölümü tahrip edilmişse de görevini aksatmadan sürdürüyor. Üsküp dün olduğu gibi bugün de Rumeli’de Türkçe’nin yazı dili olarak en canlı yaşadığı yer. Ayrıca ülkede günde beş saat Türkçe radyo yayını yapılıyor. Televizyonda da 1996 başından itibaren günde iki saat Türkçe yayın var. Balkanlar’ın başka bölgelerinde sıklıkla rastlandığı gi ? FOTOĞRAFIN DİLİ Lütfi Özgünaydın lutfi@lutfiozgunaydin.com ABBARANIN KIYISINDA... Mardin’in kent ve sokaklarını dolaşırken sıcaktan yanıp tutuştuğunuzda mutlaka bir abbaranın içine düşersiniz. Doğal klimadır abbara. Serinlik sarıp sarmalar sizi. Abbaralar önemlidir, sokakları birbirine bağlar. Evlerin altından sokak geçer gider. Başka bir sokakla birleşir. Sokaklar daracıktır. Bir çoğuna araç girmez. Kent içinde bu dar sokaklarda hayvanlar taşır insanların yüklerini. Çöpler eşeklerin sırtında taşınıyor halen… İşte böyle bir abbara fotoğrafı daha çekmek istedim. İnsanlar geçmeliydi abbara dan ya da yük taşıyan eşekler. O zaman daha iyi olurdu fotoğraf. Sırtında yeşil plastik bir kasa ile çocuk geçti önümden. Abbaranın tam yanına aldım, özellikle kadrajdaki yerine oturtup fotoğrafımı çektim. Sonra onunla konuşmaya başladık. Fırından aldığı ekmekleri mahalle içindeki bakkallara taşıyormuş. Gün boyu plastik kasanın içinde ekmek taşırmış. Kaç lira aldığını öğrenmek istedim önce söylemek istemedi. Sonra beş lira karşılığında akşama dek ekmek taşıdığını söyledi. Fotoğraf işte böyle bir şey. Kültürel yönü var, estetik boyutu var. Bir de beş liraya ekmek taşıyan çocuğun sosyal durumu var. Onun için fotoğraf önemlidir. Görsel biçimde yazı yazmaktır fotoğraf…