17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık [email protected] 10 KAPAK SAY Kİ ORADAYIM... Başkaları soruyor, oysa o kıyı kasabasını tanıyorsun. Çünkü yolcusun, ayakların çıplak ve daha çok yıldızlara bakıyorsun... Adı şart değil. Şimdi oradayım yine. Gidiyor güneş, akşamın güzelliğine yer açıyor. Şimdi kızıllar, turuncular, lacivert ve morlarla gece daha yakın. Puslu gözlerim ve uzaklarda. Parmaklarımı geçirdim kumlara, avuçladım, bir şarkıya ve gün batımına savurdum. Küçük dalgalar, sahille oynuyor o sırada... Bizim balıkçı, ekmek teknesinde; açıkta ağ atıyor yine, küpeştesi neredeyse suya sıfır. Ellerimde kalamar kokusu, bedenim denizin tuzu. O sırada, beni görseydin. Say ki, rüzgar. Say ki, derinlik sarhoşluğundayım mavinin. Say ki, kırlangıcım hemcinslerim yuvalarına uçmuş, akşamla kalmışım baş başa. Özgürlüğe tutkunluğumdan, ne diyeyim. Oysa korkularından, çaresiz dolu meydanlar... Tanıdıklar sağ olsun, halim yok bu gece sohbete. Kasaba meydanı yürüyüş mesafesi, gitmeliyim. Beni görseydin gecede. Say ki meydanda çınarın altındayım, meyhane yakın. Pencerede sardunya, arkada kör ışıklı bir mutfak, mezeleri sıralı. Hafif bir esinti, komşular gelmiş karşı kıyıdan, rembetiko çalıyor masalarda. Eğlence var, güzel kadınlar, çakır keyif erkekler. Şarkılar yüksek tonda Ege üstüne ve tanış ve danslar... Davetsiz misafirim. “Buyur” dedi meyhaneci. İnce ayar soğuk bir rakı, İzmir tulumu, kıştan kalma Kırkağaç kavunu. Bizim rakı, uzoya yüz basıyor, efkarımdandır belki. Yelkovan akrebi itiyor, o da geceyi. Ana avrat gidiyor geçkin bir kadın, helal olsun. Can Yücel ölmüş, dokuz yıldır rahmet okunur. Say ki, o sırada zeybeğe kalktım. Şöyle bir yürüdüm önce, efe işi... Kimseye bakmadan, bir ayağım havada asılı. Bir sıçra, iki, üç ve yarım dönüş. Al sana, bir kuş konmasın mı omzuma! Yabancıyım ama bir alkış, bir daha... Efeliği bozmadan gülümsedim masaya. Onlar da oynuyor ama anlaşılıyor ki efelik, kanda. Bizim zeybek, sirtakiye yüz basar. İsyanla büyüyen görkemindendir. Neden diye sorma, bilirsin işgalden kurtulmuş dağlarımızda çoban ateşlerini görürüz hala. Yine de komşu komşudur, barış içinde yaşamalı... Masalar boşaldı, ne sayayım ki daha... Şimdi, bulutlu maviden uçuşan etekleriyle ay tanrıçasını izlemekteyim. Bana ne kaldı? Sığınmışım geceye, düşler sergisinde... turizmin ilçeye önemli getirisi oluyor. Ancak bizim hedefimiz 12 aya yayılmış turizm. Kongreler, seminerler yapılması için bin 275 kapasiteli kültür merkezi yaptırdık. UEFA standartlarında plaf futbol sahası yapıldı. Bunun için her yıl Türkiye Plaf Futbol Ligi’ni bir ayağı ilçemizde oynanıyor. Çevreye ve doğaya olan saygımızla yakın zamanda Foça’nın adını daha fazla duyuracağımıza inanıyorum.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle