Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ŞİLİ ŞİLİ 9 Yazı ve fotoğraflar Şeref Pınarcı ir yıl içinde iki kez güney Amerika, Şili’ye B sadece gezmek için giden ilk Türk olabilir miyim diye merak etmekteyim. İlkinde gitmeye fırsat bulamadığım ValpariasoVinama del Mar, yani farklı kolonyal mimari özellikleri kısmen hala koruyabilen,sahilden tepedeki yerleşim yerlerine raylı sistemler{finüküler}ile çıkılabilen, sayfiye ve ikinci büyük liman kenti, başkent Santiago’ya üç saatlik mesafede Pasifik Okyanusu kıyısında, dünyaca ünlü şair Pablo Neruda’nın da hayatının uzun bir dönemini geçirdiği, dünyada seçimle iktidara gelen ilk Marksist başkan Salvador Allende’nin de doğup büyüdüğü bu batı kıyılarındayım. Şili ilki 1945’te Gabriala Mistral, ikincisi 1971’de Pablo Neruda tarafından kazanılan Nobel Edebiyat ödülüne sahip. Önce başkent Santiago’da Pablo Neruda adına kurulmuş müzeyi ziyaret edip, sonrada Isla Negra’da (Siyah Ada adıyla anılsa da bir ada değildir) Neruda’nın hayatının en önem li sanat dönemini yaşadığı ve o hayranlık duyduğumuz şiirlerini kaleme aldığı, içini teknede yaşarmış duygusu versin diye tavanı alçak, kapıları dar, zemini teknede kullanılan ahşap kaplama döşeli, Pasifik Okyanusu kıyısındaki bu müzeye dönüştürülen evdeyim. Rehber eşliğinde gezdiğim müze ev; eklektik eşyalarla doldurulmuş, büyük cam küpler, Uzakdoğu’dan, Afrika’dan toplanmışhediye edilmiş heykeller, masklar, kelebek, böcek koleksiyonları. Dev heykeller, bir tanesi gerçek boyutlarda at Mısır’dan kimi büyük Firavun heykelleri… Mutfakta her renk ve çeşitten şişeler, bardaklar… Sanırım buna neden Şili elçisi olarak pek çok ülkede görev yapması yanında şair ve politik kişiliği ile de dünyayı çok ça da dolaşmasıydı.Yatak odası dahil, her odası nefis Pasifik Okyanusu manzaralı… Elbiseleri ve aksesuarları bana Atatürk’ün Anıtkabir’de sergilenen elbiselerindeki zevki, özeni çağrıştırdı. Bahçesi ve birkaç küçük yapıdan oluşan bu evini kendisi yıllar süren ilavelerle tamamlamış. Tıpkı Halikarnas Balıkçısı‘nın sürgün yeri Bodrum gibi kervan geçmez Isla Negra onunla birlikte popülerlik kazanmış ve günümüzün en önemli sayfiye yeri haline gelmiş. İkinci eşi Matilde Urrutia ile uzun yılar yaşadığı bu ev 1973 yılında ölümünden sonra müze olarak açılmış. Meraklısına küçük bir not müzeyi gezmeyi düşünüyorsanız önceden randevu almanız gerekiyor. Santiago’dan Vallpariosa yolu ile Isla Negra’ya ulaşım üç saat kadar sürüyor. OcakŞubat (buranın yazı) aylarında giderseniz Neruda’nın yaşadığı bu Pasifik kıyılarında Bungalovlarda birkaç gün konaklayabilir Okyanus tecrübesi yaşar, şair ile aynı havayı solursunuz.Yine Pasifik kıyısında, Vinama del Mar şehrindeki açık hava konser salonu ve müzesinin de bulunduğu parkta hem Mistral hem de Neruda’nın heykellerinin ve şiirlerden dizelerinin sergilendiği bir güzel bölüm var. Şilililer Kurtuluş Savaşımızın sonunda kurulan Cumhuriyetimizi ilk tanıyan ülkelerden biri olarak emperyalizme karşı verilen bu savaşın başarısını taa uzaklardan sempati ile karşılamışlar ve bununla yetinmeyip Santiago’da ana caddelerinin bir parkına Atatürk’ün bir rölyefini yerleştirmişler. Şehrin diğer bir köşesinde de Neruda ile aynı yıl, aynı ay doğdukları{Temmuz 1904) gibi, aynı yıl ve aynı ayda ölen (Eylül 1973’te) askeri bir darbe ile öldürülen) Salvador Alende heykeli ile karşılaşmak bir tanıdığa rastlamak gibi bir duygu, yürek dolusu…. serefpinarci@hotmail.com