Katalog

MARDİN 7 GEZEKALIN Mustafa Balbay [email protected] ÇİN OLİMPİYATLARI Son anda bir değişiklik olmazsa, 8 Ağustos 2008 tarihinde bütün dünyanın gözü kulağı Pekin’de olacak. Olimpiyatlar başlıyor... Çocukluğumdan beri benim için önemli bir çekim noktası olmuştur olimpiyatlar. 1976 Montreal Olimpiyatları‘nı izlemek için defalarca gün doğumuna kadar uyanık kaldığımı anımsıyorum. Saat farkı nedeniyle en önemli yarışlar, o saatlerde olurdu. Fin ineği lakaplı Lasse Viren’in o güzelim 5 bin, 10 bin koşusu beni de atlet yapmıştı. Üniversite son sınıfa dek, uzun mesafe koşularında okulu temsil edişim, güzel anılarım arasındadır. Veli Ballı, Mehmet Yurdadön, Mehmet Terzi o günlerin gözde atletleriydi... Olimpiyatların yapıldığı ülke, her şey bir yana dünyanın en ücra köşesine bile ulaşmış oluyor. Çin, ekonomisindeki yükselmeyi de dikkate alıp, 2008’i kapmak için büyük çaba harcadı ve başardı. Ancak olimpiyat meşalesinin geçtiği batı kentlerinde Çin, çok da hayırla anılmadı. Tibet sorunu meşalenin ateşini söndürdü. Çin’in yönetim anlayışı iyidirkötüdür ayrı konu, ama olimpiyatların uluslararası bir sorunun gölgesinde kalması çok yönlü bir durum. Her şeyden önce Batı; Çin’in olimpiyatları da kullanarak yükselişine ivme katmasını istemedi! Çin’in de bu planları boşa çıkarmak için ciddi bir çaba harcadığı söylenemez. Bunlar Gezekalın’ın konusu değil, geçelim... Olimpiyatların yapılacağı Çin’e gidecekleri nasıl bir kültürel mirasın beklediğini aktaralım: Yasak şehir, dünyanın iyi korunmuş saraylarından biri. Şehirsarayın içine girince mutlaka eliniz kaleme gidecektir. Yasak şehir, yazsak şehir olacaktır! Yasak şehir kışlık saray olarak Çin tarihindeki yerini almış. Bir de yazlık saray var ki; her şey bir yana, resim sanatına meraklı olanların kolay kolay çıkamayacakları bir yer. Çin Seddi, insan emeğinin birleşince neleri başaracağını gösteren, yüzlerce yıl öncesinde bugüne uzanan bir duvar... Bir yerinden başlayınca bırakmak istemeyeceksiniz... Çin’in Pekin’den önceki başkenti Şian, ayrıca görülmeye değer. Ben ziyaret ettiğimde, şehri çevreleyen surların üzerinde çocuklar futbol oynuyordu! Ee Hongkong da artık Çin’in bir parçası. Uyanık Çinliler, Hongkong’un 20. yüzyıl yapısını bozmadan küresel bir şehir devretçiği olarak korumuşlar. İngiliz geleneklerini çekirdek yapıp, çevresini Çin işi örmüşler. Hongkong sokaklarını dolaşırken aklıma şöyle bir tanımlama gelmişti: Çingiliz kenti! Gezekalın... kanları geziyoruz. Aynı zaman da “vav işi” “çift işi” de denen telkariler müthiş incelikte yapılmışlar. Yapımında en çok gümüş, bazen de altın ve başka madenler kullanılan, telkarinin bir özelliği ustası telkaride kullanacağı telleri kendi atölyesinde ham maddeden elde ediyor. Tamamen ustasının hünerlerini sergilediği bir el sanatı. Sadece kolye, küpe, yüzük, bilezik olarak yapılmayan telkari; sigara ağızlığı, tütün kutusu, fincan zarfları, tepsiler, kemerler, tepelikler, aynalarda da telkari tekniği kullanılıyor. Hem tel kariyi yapılırken izleyebileceğiniz hem de telkari örneklerinden satın alabilirsiniz bu çarşıda… Ustalarımızı büyük bir zevkle izledikten sonra, kimimiz küpe, kimimiz yüzük, kimimiz kolye alarak, aynı zamanda yurdumuzun en önemli telkari merkezi olan Midyat’a gittiğimizi belgeliyoruz. Midyat Turistik Tesisleri (0.482. 462 2021 22), Erdoba Evleri (0.482. 212 76 77213 77, 87 (www.telkarievi.com), (www.aykatkuyumculuk.com) [email protected]