23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 TİBET TİBET 9 Himalayalar Potala Sarayı Yazı ve fotoğraflar Timur Özkan ünyanın en yüksek başkenti deyince akD la Bolivya’nın La Paz kenti gelir, La Paz 3 bin 900 metre ile Lhasa’dan yüksektir ama Bolivya’nın resmi başkenti Sucre olduğundan bu unvanı hak etmez. Tibet ise her ne kadar bugün için Çin’e bağlı özerk bir cumhuriyet olsa da, başkenti Lhasa (Tibetçe: Tanrıların ülkesi) 3 bin 680 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek başkenti özelliğini taşıyor. Beş milyon nüfuslu Tibet’in 200 bin nüfuslu başkenti Lhasa’nın diğer bir unvanı ise “Güneş Işığı Şehri.” Yılın 300 günü güneşli bir havaya sahip Lhasa’nın güneşi o kadar parlak ki ilk gelişte herkesi etkiliyor. Herkesi etkileyen bir diğer özellik ise yüksek irtifadaki alçak basıncın yarattığı nefes alma sorunu. Öyle ki havaalanında ilk karşımıza çıkan bir ilk yardım istasyonu ve oksijen tüpleri oluyor. Lhasa kendisine en yakın başkent Katmandu’ya uçakla iki saat uzaklıkta. Bu kısa uçak yolculuğunun güzel bir tarafı da var, eğer sol koltuklarda oturuyorsanız göreceğiniz Himalaya zirveleri arasında dünyanın en yüksek yeri Everest de yer alıyor. Hostesin anonsu ile herkes o tarafa yığılıyor ve fotoğraf makineleri çalışmaya başlıyor. Havaalanındaki oldukça güler yüzlü bir karşılaşmadan sonra korktuğumuz olmuyor. Oksijen tüplerine ihtiyaç duymadan ve başımız dönmeden, burnumuz kanamadan nefes almayı başarıyoruz. Daha sonraki günlerde zaman zaman nefes almakta zorlanacağız ama ilk günü atlatmakta önemli. Havaalanı binası kadar burasını şehre bağlayan 90 kilometrelik yol çok modern ve temiz, etraftaki yeni binalar zihnimizdeki Tibet imajına hiç uymuyor. Otelimiz kent merkezine çok yakın ve Müslüman Mahallesi diye bilinen ve İslam lokantasının da bulunduğu bir meydanda. Havaalanındaki Çinli görevlilerden sonra Tibet halkı ile ilk defa burada tanışıyoruz. Yaban cılara ölçülü bir ilgi gösteriyorlar, ancak aralarında İngilizce bilen olmadığı için bu ilgi oldukça sınırlı kalıyor ve pek iletişim kuramıyoruz. Müslüman azınlıktan sonra çoğunluğu teşkil eden Budist Tibetliler ile buraya yürüme uzaklığındaki kent merkezinde yer alan Jokhang Tapınağı’nın etrafındaki Barkhor Meydanı’nda buluşuyoruz. Barkhor’un çok özel bir yer olduğu daha gelir gelmez anlaşılıyor. Tapınak etrafında yürüyerek ibadet eden binlerce Tibetli hem ibadet ediyorlar hem de Lhasa’nın modernleşen görüntüsüne inat geleneklerini yaşatıyorlar. Ülkenin her tarafından günlerce yürüyerek yaptıkları yolculuklarının sonunda, Jokhang tapınağının etrafında yürüyen, beraberlerinde getirdikleri kutsal ve güzel kokulu otlarla yanan ateşleri sürekli takviye eden yüzlerce, binlerce Tibetli oldukça esrarengiz bir görüntü veriyorlar. Dua eden, yere yatıp kalkarak bir çeşit namaz kılan birbirine benzer veya farklı giysileri içinde ve çoğunluğu yaşlı Budistler, güçleri yettiğince çok sayıda tur atıyorlar. Etrafındaki turistik dükkanları saymazsak kendini korumuş bir yer Barkhor, daha çok buraya gelen taşra halkına hitap eden kahveler, terziler, restoranlar ile bir çeşit kültürel, dini ve sosyal bir merkez. Bu merkezin ortasında yer alan Jokhang Tapınağı yüzyıllardır olduğu gibi bugün de Tibet’in en önemli dini merkezi. Tapınağın eski Monklarından (Budist Rahip) olan rehberimiz kültür devriminden sonra buralara pek dokunulmadığını anlatıyor ama aynı zamanda elimizdeki Lonely Planet kitabının Tibet yanlısı bir bakışla yazıldığı için Çinli polislerce sorun çıkmaması için uyarıyor. Milattan sonra 647 yapımı Jokhang Tapınağı gibi milattan sonra 641 yapımı Potala Sarayı da Lhasa’nın diğer bir sembolü ve önemli bir dini merkezi. İlkinden başlayarak tüm Dalay Lamaların yaşadığı ve kısmen ziyaret açık müzesaraya çok sayıda merdivenle çıkılıyor. İçerde geçmişin (ayakta), bugünün (lotus pozisyonunda) ve geleceğin (oturan) çok sayıda Buda heykelleri bulunuyor. Büyük bir parkın içindeki küçük bir saray niteliğin deki Norbulingka, Dalay Lamaların yazlık meditasyon ve çalışma yeri olarak kullanılıyormuş, Bugün 14. Dalay Lama’nın eşyaları sergileniyor. Kente 10 kilometre uzaklıktaki Sera, zamanında beş bin, bugünse sadece 350 öğrencinin eğitim gördüğü bir manastır. Kent dışındaki diğer önemli bir manastır olan Depung’u ise kapalı oduğu gerekçesi ile gezemiyoruz. Tibet pahalı bir yer değil, 1012 Yuan’a yemek yenebiliyor (1 $= 7 Yuan) Tibet mutfağında genellikle acılı olmak üzere yak eti, pilav, makarna ve çorbalar öne çıkıyor. Türkiye ile altı saat farkı bulunan Tibet’e Çin vizesi ile gidiliyor. (ayrıntılı bilgi: www.nepaltur.com) 1959’da Tibet’i işgal eden ve Budistlerin dini lideri 14. Dalay Lama Tenzin Giyatzo‘nun Hindistan’a yerleşmesine neden olan Çin, tüm dünyadan yükselen “Özgür Tibet” seslerine ne kadar tepkisiz kalabilir bilinmez ama 1989 Nobel Barış Ödülü sahibi, 73 yaşındaki Engin Bilge’nin (Dalay Lama) ülkesine dönmesi pek yakın görünmüyor… ozkantimur@yahoo.com Jokhang Tapınağı, ibadet eden budistler. Üç Tibetli Potala Sarayı’nın önünde. Lhasa sokakları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle