Katalog

TARİHE AÇILAN KAPI ŞANLIURFA MÜZESİ Şanlıurfa Müzesi’nden içeri girdiğinizde, Harran yöresindeki kazı çalışmalarında ortaya çıkartılan eserleri görebiliyorsunuz. Giriş katındaki salonlardan biri Asur, Babil ve Hitit uygarlıklarına ayrılmış. Dişer iki salonda ise tarihin çok daha eski dönemlerine tanık olunuyor. Etnografik eserler bölümünde yöresel giysiler, gümüşbronz takılar, kapı ve pencereler, hat sanatına ait eserler, el yazması Kuranı Kerim'ler var. Müzenin bahçesinde de arkeolojik eserler sergileniyor. Ön cephede, hayvan tasvirlerinin yer aldığı mozaik havuzu dikkatinizi çekecek. Hazreti İbrahim’in izinden... Hazreti İbrahim’in hayatı boyunca izlediği yol, bu kez barışa hizmet için kullanılacak. Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde doğan, daha sonra oğlu İsmail’le birlikte Mekke’ye giderek Kâbe’yi inşa eden Hazreti İbrahim’in, Filistin’in El Halil kentinde öldüğünü dikkate alan Harvard Üniversitesi, barışa hizmet edecek uluslararası bir turizm projesi geliştiriyor. Düzenlenecek yürüyüş, Hz. İbrahim’in doğduğu yer, Şanlıurfa’dan başlayacak, yaşadığı Suriye ve Ürdün’den geçip, vefat ettiği El Halil kentinde sona erecek. Projenin amacı, Batı’nın İslam’a önyargılı bakışını azaltmak, bölgenin kültürel zenginliklerini tanıtmak ve turizm yardımıyla ülkelerin ekonomisini canlandırmak... İbrahim Yolu’nun rotası bilimsel veriler kullanılarak çiziliyor. Urfa’dan El Halil’e tahmini yürüyüş güzergâhı 1.100 kilometre. Kesin rakam, rota netleştiğinde ortaya çıkacak. HZ. İSA’NIN ZiYARET ETTİĞİ KİLİSE Tılfındır Mahallesi’ndeki bu kiliseyi de Süryaniler yaptırmış. Evliya Çelebi ünlü eseri Seyahatname’de İsa Peygamber’in Urfa'ya geldiği zaman bu kiliseyi ziyaret ettiğinden söz ederek bu nedenle adının Deyri Mesih (İsa Kilisesi) olduğunu yazıyor. NEVALİ ÇORİ’YE VAKİT AYIRIN Bu antik yerleşim bölgesi, Hilvan’a bağlı Kantara köyü sınırları içerisinde... Fırat nehrinin cılız kolu Katara deresi de yanıbaşından akıyor. Madem ki yolunuz buralara düştü, Nevali Çöri’ye de vakit ayırmalısınız. üzerinden yapıldı. O dönemde Urfa, Hıristiyanlığın merkezlerinden biri olurken, Harran’daki putperestliğin (Sabiizm) varlığı 11. yüzyıla kadar sürdü. Güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı yörede astronomi ilmi hayli ilerledi. Harran Ekolü, dünyadaki üç büyük felsefi yöntemden biri olarak kabul gördü. Harran,Cüllab ve Deysan nehirleri kuruduğundan, yıllarca sudan ve yeşilden mahrum, olarak beş bin yıllık tarihiyle ayakta durmaya çalışmış. Ama bugün suya özlem çekmiyor. Çünkü Fırat, Atatürk Barajı ve Urfa tünelleri aracılığıyla Harran Ovası ile buluşmuş. Harran evleri, höyüğü, kalesi, surları ve mimari kalıntılarıyla turistleri kendisine hayran bırakıyor Baştanrı’nın gizemi!.. Kent merkezinden 73 kilometre uzaklaşmaya razı olur ve Yağmurlu köyüne uzanırsanız, günümüzden iki bin yıl önce kurulmuş bir Süryani köyünün kalıntıları karşılar sizi. Kökü, Harran Sin kültürüne dayanan Sogmatar’ı görmek tüm yorgunluğunuza değecektir. Baştanrı Marilaha ve gezegenlere ibadet edilip kurban kesilen açık hava mabediyle duvarlarındaki Süryanice yazı ve insan rölyefleri karşısında büyüleneceksiniz. Çıkışta, kalenin batısındaki kayalara tanrıların tasvir edildiği rölyefler işlenmiş; mutlaka görmelisiniz... 5