Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İnanç Turizmi Bekir Sıtkı BAYSOY Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tarım ağırlıklı ekonomiye sahip kentimizde girdi maliyetlerinin yüksek, mahsul fiyatının düşük olması (özellikle pamukta) çiftçiyi zora düşürdü. Döviz kurunun düşük oluğu, ithal edilen ürünlerin ucuzluğu, bilhassa tekstil ve iplik sanayicisini derinden yaraladı. Yılın ikinci yarısında büyümedeki düşüş ve piyasadaki nakit sıkıntısı ticari hayatta büyük bir durgunluk yarattı. Başbakanımızın, GAP’ı beş yılda bitirme sözü bizi memnun etti, ama bu beklentilerimizi tam olarak karşılamıyor. Güneydoğu’nun kalkınması için, GAP’taki sulamanın bitmesi halinde elde edilecek tarımsal ürünlerin işlenmesi ilk şart. Ayrıca bölgeye sanayicinin gelmesi için cazip, gerekirse radikal teşvikler sağlanmalı. “Peygamberler Şehri” olarak bilinen Şanlıurfa, inanç turizminden hak ettiği payı alamıyor. Oda olarak bu olaya katkıda bulunmak için 2006 yılında Harvard Üniversitesi’nce yürütülen “İbrahim Yolu Girişimi” projesinde aktif olarak görev aldık ve yürüyüşün 2007 yılında Urfa’dan başlanması için çaba harcadık. Urfa’da yatılı ve günübirlik Mardin, Gaziantep, Adıyaman ve Diyarbakır illerindeki turistik yerleri kapsayacak turlar düzenlenmesi için çalışmalarımız devam ediyor. HANEL BA’RUR Harran’a 20 km. uzaklıkta yer alan HanEl Ba’rur adlı kervansarayı 1129 yılında El Hac Hüsameddin Ali Bey yaptırmış. Selçuklu mimarisinin örneklerinden olan yapı geniş bir avluya sahip. Dinleri birleştiren topraklar Şanlıurfa’da görülmeye değer pek çok cami olduğunu tahmin edersiniz. Turistlerin büyük ilgi gösterdiği mabetler arasında Eyüp Peygamber’in Makamı ve Kuyusu ile İsa ve Der Yakup kiliselerini sayabiliriz. Sinagog... kilise... şimdi Ulucami... Ulucami’nin geçmişini araştırırsanız “dünyaya sinagog olarak geldiğini” öğrenirsiniz. 430’lu yıllarda Piskopos Rabula onu St. Stephon Kilisesi'ne dönüştürmüş. Namı diğer Kızıl Kilise, 1175 yılında Nurettin Zengi’nin çabalarıyla cami olmuş. Sekizgen çan kulesi şimdi minare olarak kullanılıyor. Hz. İbrahim'in doğduğu mağara Şanlıurfa’yı saran efsanelerden biri de Hz. İbrahim’in, Mevlidi Halil Cami avlusunun güneyindeki mağarada doğması.... Devrin hükümdarı Nemrut’un bebeğini öldürmesinden korkan saray “putçusu” Azer'in eşi, oğlunu bu mağarada doğurmuş. Buradan fışkıran suyun şifalı olduğuna bugün de inanılıyor. Tıpkı, İbrahim Peygamber’e ait evin kent ortasındaki kalıntılar arasında olduğuna inanıldığı gibi... HalilÜr Rahman Camii medrese, mezarlık ve Hz. İbrahim'in ateşe atıldıCevahirler Konukevi “SINIRLARI” OLAN EV Urfa evleri genellikle harem ve oda denilen selamlıktan, yani iki bölümden oluşur. Ancak bazılarında bu “sınırlar” daha da keskindir. Örneğin, bu iki bölüm bir duvarla birbirinden ayrılarak çifte giriş kapısıyla müstakil iki eve dönüştürülebilir. Bazılarında ise selamlık kapısından girip hareme geçebilirsiniz; tabii “yetkiniz” varsa... Bu “farklı” binalara örnek olarak, Hacı Hafızlar Evi’ni, Sakıb’ın Köşkü’nü ve Küçük Hacı Mustafa Hacıkamiloğlu konağını gösterebiliriz. 8 ğında düştüğü makamdan oluşan külliye halinde efsanevi gölün güneybatısında yer alıyor. Kitabesine bakarsanız, 504 yılında Bizans döneminde Urbisyus tarafından kilise olarak yaptırılmış, 1211 yılında Eyyübiler, camiye dönüştürmüş.