17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ Battaniyeye sarılı mezar GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ 9 Cenaze töreni Johannesburg’taki teneke evler Yazı ve fotoğraflar: Nelson Mandela Müzesi Murat Gülderen ünyanın en zengin altın ve elmas yatakD larına sahip olması nedeniyle yıllardır İngiltere ve Hollanda’nın sömürgesi olarak yaşayan Güney Afrikalılar Mandela’dan sonra özgünlüğün tadını çıkarıyor. Yeni oluşumlara hazırlanan ülke vahşi doğası, bozulmamış dokusu, Hint ve Atlas okyanusu kardeşliğiyle dünyanın dört bir tarafından ziyaretçi akınına uğruyor.İstanbul’un karlı bir gününde Atatürk havaalanından ayrılıp 10 saat sonra Güney Afrika’da bizi ılık bir rüzgar karşıladı. Beyazıyla, zencisiyle, Hintlisiyle yaklaşık 46 milyon kişinin yaşadığı ülkede, bir çok sürprizle karşılaşmaya hazır olmalıydık. Ağaçların arasında yürürken karşımıza birden ayakları üstüne dikilmiş elinde cevizle bir sincap beliriveriyor ya da aniden bir maymun elinizdeki yiyeceği kapmak için üzerinize sıçrıyor. Sokaklarını kedi ve köpeklerle paylaşan bizler başlangıçta bu durumu yadırgasak da birkaç saat sonra alışıveriyoruz sincapların burun oynatışına, maymunların çevikliğine. Tabi arada papağan seslerini unutmamak da lazım. Rengarenk tüyleriyle bir anda hatırlatıyor size dünyanın neresinde olduğunuzu.Hint ve Atlas Okyanusu’nun birleştiği yerde yüzmek, dünyanın son noktasına, Ümit Burnu’na gitmek, dillere destan Masa Dağı’nda Afrika’yı solumak ya da vahşi doğanın en taze dokusu safariye tanık olmak sanırım sürprizler ülkesi Güney Afrika’ya gitmek için yeterli olur… Bu ülkede gerçekten zaman kavramını mı yitiri yorsunuz, yoksa burası gerçekten zamanın durduğu yer mi? Hayatını yüksek katlı beton evlerin arasına sıkıştıran metropol insanları için, Güney Afrika evleri ise farklı bir kare. Bahçe içinde tek katlı evler Güney Afrika’nın özgün mimarisi. Ama Johannesburg ya da Capetown daki evlerin şatafatlı görüntüsü çelişkili yaşamın bir başka fotoğrafı. Nüfusun yaklaşık yüzde 45’i teneke barınaklarda yaşamlarını sürdürüyor ve onlar için dünya bir başka. Dünyanın en büyük altın ve elmas yataklarına sahip olması nedeniyle Güney Afrika’nın geçmişi ne yazık ki acılarla dolu. Yıllarca İngiliz ve Hollanda’nın sömürgesi altında, ırkçılığı şiddetli boyutta yaşayan Güney Af rika’da özgürlük fitilini Nelson Mandela ateşledi. Irkçılığın yasaklanması ve siyahlara tanınan özgür yaşam hakkı, ülkede gelişimin temellerini attı. Zencisiyle, beyazıyla el ele veren Güney Afrikalıların şimdiki hedefi ise, 2010 yılında Dünya Kupası’nda ülkelerini en iyi şekilde tanıtmak. Afrika kıtasının en zengin ülkesi unvanını elinde bulunduran Güney Afrika’da aşılması gereken bir sorun sık sık kesilen elektrikler, enerji açığını gözler önüne seriyor. Dokuz eyalete bölünmüş ülke, statlar, toplu taşıma araçları, oteller yeni altyapı çalışmaları için her türlü fizibilite çalışmalarını hazırlayarak dünyanın dört bir yanından yatırımcıyı bekliyor. Mobilya, jenaratör, ev alet leri ve gıda sektörleri yatırımlara kapısını açıyor. Bölgede dikkat çeken yatırımlardan biri battaniye fabrikaları. Ülkede battaniye kutsal sayldığı için, düğünden cenazeye, evliliklerde takı yerine kullanılıyor. Hatta mezar taşları battaniyeye sarılıyor. Türklerin vizesiz gittiği Güney Afrika’da, yabancılar istediği yerden ev alabiliyor. Ülkenin en verimli topraklarında bir dönüm tarla, 200 dolardan başlıyor. Güney Afrika’nın çekiciliğine bir çok Türk şimdiden kapılmış durumda. Türk Sanat Müziği sanatçısı Yüksel Uzel de emeklilik yıllarını Johannesburg’da geçirmeye karar vermiş. Johannesburg, Cape Town, ülkenin en önemli kentlerinden… Ümit Burnu Yaşam şartlarının, Türkiye’ye göre oldukça ucuz olduğu ülkede ne yazık ki bazı noktalar kara tablo çiziyor. Resmi rakamlara göre her yedi kişiden biri AIDS hastalığına yol açan HIV virüsü taşıyor. Hükümet yaptırdığı özel hastanelerde hastaları karantina altına almak için mücadele veriyor. AIDS için çeşitli rivayetler var. Avrupalı beyazların siyah ırkı yok etmek için HIV virüsünü geliştirerek, ülkeye yaydığı söyleyen de var, maymunlardan bulaştığını da... Ülkenin diğer önemli sorunlarından biri de güvenlik. Ülkede özel güvenlik şirketleri 10 milyar dolarlık dev bir sektör oluşturmuş durumda. İrili ufaklı 4 bin 500 şirketin bulunduğu güvenlik sektöründe 2003 yılında kayıtlı olarak 500 bin çalışan bulunuyor. Güvenlik şirketiyle anlaşmayan bir ev için soygun kaçınılmaz gibi görünüyor. Ayrıca, Güney Afrika‘da kumar serbestçe oynanabiliyor. Vahşi doğanın tüm olanağını cömertçe sergilendiği ülkede, yemek kültürü de bundan etkileniyor. Yumuşak, tavuk budunu andıran timsah eti, ülkenin en gözde yemekleri arasında. Kuzu budu ve soslarda ağır ateşte pişirilmiş et yemekleri, küp şeklinde kesilen devekuşu eti kebabı, mönüden birkaç örnek. Geleneksel Afrika yemekleri üç ayaklı demir potada çok ağır ateşte pişiriliyor ve bunlara “potjie” deniyor. Oxtail amos, sığırın kuyruk bölümünün soğan, fasulye, kırmızı şarap ve domateste pişirilmesinden elde ediliyor. Keçi eti de patates, havuç, kurutulmuş meyveyle pişirilip tarçın, sarımsak, zencefil ile tatlandırılıyor. Deniz mahsulleri yemek içinse adresiniz Cape Town olmalı. Capetown’da penguenler Sun City turizm merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle